Arama

Babam - Sayfa 66

Güncelleme: 19 Mart 2012 Gösterim: 130.537 Cevap: 756
Demir YumruK - avatarı
Demir YumruK
Ziyaretçi
2 Mart 2008       Mesaj #651
Demir YumruK - avatarı
Ziyaretçi
Çok yoruldum baba

Sponsorlu Bağlantılar
Çok yoruldum baba,
Ben çocuk olmayı özledim!
Kaldıramıyorum bu yükü
Tekrar çocuk olmak istiyorum.
Söz baba,
O oyuncakçıdaki oyuncağı istemeyeceğim
Karanlık çökmeden eve gireceğim.
O sıcacık kucağını özledim,
Bayramları özledim baba,
Bayram namazını,
Verdiğin harçlıkları özledim.
Çocukluğumu özledim baba
Çocukluğumu!
Beni elinle okşamasan da,
Dudağımın, mübarek günlerde elini okşamasını özledim
Oğlum demeni,sana baba demeyi özledim.
Söz baba,
Suları ben dolduracağım
Hatta kar yağdığında evin önünü ben kürüyeceğim
Sen sadece içerde otur, ben sobayı da yakarım.
Ben seni özledim baba,
Evimin direği,destekçim,her şeyimsin
Söz baba,
Sigarana bile karışmayacağım
Sen benim canımsın,atamsın,babamsın
Ne olur baba,
Ben çocuk olmak istiyorum….

Özgür Akdoğan

jöly - avatarı
jöly
Ziyaretçi
3 Mart 2008       Mesaj #652
jöly - avatarı
Ziyaretçi
Babamın Yarım Kalmış Sevdasının Yerine

Sponsorlu Bağlantılar

Sineme yüzlerce ok saplanırdı
Kirpiğin kaşına değidiği zaman.
Bir sızı içimde keleplenirdi,
Kulağım adını duyduğu zaman

Kâh zülfünün karasında yatardım,
Kâh gözünün deryasında yiterdim.
Seni hayal eder dilek tutardım,
Göğümde bir yıldız kaydığı zaman.

Bahar başlayınca elvan toyuna,
Sevdam çiçek açar idi boyuna...
Koyakdaki gür derenin suyuna,
Söğüt dallarını eğdiği zaman.

Meltem vursa yüzündeki güllere,
Dokunurdu gönlümdeki tellere.
Bakarak ağlardım cılga yollara,
Bir türkü bağrımı oyduğu zaman.

Bu aşk can evimde kaldı da yarım,
Halâ o iklimden sesler duyarım.
Kim bilir belki de sana doyarım,
Topraklar yağmura doyduğu zaman

Dilaver Cebeci
Demir YumruK - avatarı
Demir YumruK
Ziyaretçi
12 Mart 2008       Mesaj #653
Demir YumruK - avatarı
Ziyaretçi
Babacığım

Öyle olmuştur hep
Bizde sevmeler içten
Bizde sarılmalar içten
O yüzden olsa gerek
İçimdeki bu özlem
Hiç diyemedim ya
Şimdi söylüyorum işte
İçimden
Yüzüne karşı
Bağırarak
Canımda canım
Babam babacığım

Mehmet Ali Çetin

kaynak:antoloji
Demir YumruK - avatarı
Demir YumruK
Ziyaretçi
15 Mart 2008       Mesaj #654
Demir YumruK - avatarı
Ziyaretçi
Karanlık Üstüme Geliyor Baba

Gece sessiz, üşüyor, ağlıyor
Ya yüreğim,
Karanlık ürkütüyor baba sensizliğimi
Gece susuyor baba,
O yaralı, o çaresiz, o yalnız.

Nereye gittin baba?
Kime bıraktın çaresiz umutlarımı
Kime baba diycem ben?
Kime sarılıcam,kiminle ağlıycam?
Hayır korkmuyorum geceden baba
Ben kendimden korkuyorum! ! ! !

Umutlarım seninle gömüldü mezara
Üstünü doldurduk toprakla
Gülüyordun yine hiç korkmuyordun
Ama ben korkuyorum baba,

Karanlık mesken tutmuş yüreğimde
Gülemiyor,sessizliğime şaşıyorum
Gidemiyorum, kaçamıyorum baba,
Çünkü her gittiğim yere,
Kendimi de götürüyorum! ! !

Duvarlar üstüme geliyor
Ağlıyorum sadece…
Seni geri getiremiyorum babacım
Ama ben hep seni yaşatıyorum
Canım babam

Bu yürek ne zaman atmayı unutursa
Bende seni unutucam babacım
Herkes hayatına devam ediyor
Yine sigara içiliyor,
Devam ediyor soba yanmaya..
Temizlik yapılıyor,
Tencereler kaynıyor
Bir sen yoksun babacım

Seda Ağyar

kaynak antoloji
Demir YumruK - avatarı
Demir YumruK
Ziyaretçi
16 Mart 2008       Mesaj #655
Demir YumruK - avatarı
Ziyaretçi
Babam

Üç Mayıs akşamın Güneş sarardı
Acı haberinle dünyam karardı
Ağlamaktan dostlar gözüm morardı
Bizlere hakkını helal et Baba

Mevla’m emir verdi Azrail geldi
Vakit tamam oldu ruhunu aldı
Dilerim Mevladan Cenneti buldu
Bizlere hakkını helal et Baba

Son görevim sana yapamadım ben
Son bir olsun elin öpemedim ben
Hiçbir zaman senden kopamadım ben
Bizlere hakkını helal et Baba

Acı haber geldi benim abime
Boynu bükük geldi senin kabrine
O da yalvarıyor yüce rabbine
Bizlere hakkını helal et Baba

Evlatların ağlar yürek dayanmaz
Bağırma kardeşim babam uyanmaz
Kefeni biçilmiş o da bembeyaz
Bizlere hakkını helal et baba

Oğlun Muzaffer’in beli büküldü
Yaşlandı bir anda saçı döküldü
Kalbi dayanmıyor ciğer söküldü
Bizlere hakkını helal et baba

05.05.2006
Muzaffer Parlak

kaynak:antoloji
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
16 Mart 2008       Mesaj #656
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi

BABAM VE GÜZ

Başlık yanıltmasın sizi, babam yaza benzerdi
Ama her zaman için güzden yaprak alacaklı

Babam yaza benzerdi, kendine susamam için
Gözlerine bakardım, kurumuş kuyu ağzı

Yaza benzerdi babam, balkonda çay içmeye
Ya bana öyle gelirdi ya bardaklar kanardı

Babam bana benzerdi, bir göl manzarasına
Aniden fırtına çıkar kayık dediğin batardı
Abdülkadir BUDAK
jöly - avatarı
jöly
Ziyaretçi
22 Mart 2008       Mesaj #657
jöly - avatarı
Ziyaretçi
Aşkın Yazgısını Aşa Yaza Göçtü Babam

aşkın yazgısını aşa yaza göçtü babam
kona göçe içi-dışı bir saça-döke varını yoğunu,
şarkılar söyleyerek durmagit sabahtan akşama
doruğun enginliklerine ine çıka göçtü babam

bu uyuşuk unutkan varlık orada
dönüştü bakışıyla mümtaz biri oldu bu yaşamda;
şu delikanlı (ki her daim ürkektir tavırları)
kanatları altındaysa canlanıp coşardı

tam da kara toprakla kucaklaşırken
kavuştu özbenliğine, onun nisan dokunuşu
bıraktı uyuyanları yazgılarıyla başbaşa kalmaya
çabaladı düş dünyasındakileri öz kökleriyle birleşmeye

ve biri gözyaşlarına boğulsa, derdi ne olursa
babamın parmakları dinginliği sunardı ona:
çıt çıkarmaktan korkardı ses bile boşu boşuna
çünkü dağların büyümesini seziyordu babam.

çoğaltarak denize açılan dereleri
sevincin acılarını kana süze göçtü babam;
övgüler düzerek bir alnaca, ay derlerdi adına
şarkılar söyleyerek tutkunun doğuşuna

sevinç türküsüydü onun ve sevinç öylesine içten
yüreğinin yıldızı yolunun aydınlatırdı onun
ve içten öylesine şimdi,ve şimdi öylesine keyifli
başarısızlığa yazgılı bilekleri sevindirirdi

şahane bir yazortası ne denli şahaneyse
güneşin havsalamasının alamayacağı ölçüde,
öylesine apaçık (zirvesinde tac'olurdu
öylesine kocaman) dikilirdi düşü babamın

onun eti etti kanı kandı onun:
hiçbir aç'ı;bir lokma ekmeğine muhtaç komazdı
hiçbir kötürüm bir mil bile sürünmezdi
bayırda,onun gülüşünü görmek için yalnızca

küçümseyerek keşke ile işte böyle'nin şatafatını
duyguların yazgısını süze duya göçtü babam;
kızdı mıydı haklıydı yağmurlar kadar
merhameti engindi dolu başaklar kadar

yaşamın eylülleşen kolları dağıtır
serveti kılı kırk yararak dosta düşmana
kıyaslayın o akılsızına akıllısına
hesapsız kitapsız sunmuştu bunu da

gururla ve (ekimleşen alev ile
çağrılmış) dünyadaki çukuru gitgide derinleşirken,
ölümsüz işler yapmak için alabildiğine çıplaktı
omuzları ilerledi karanlığa karşı

üzüncü gerçekti yediği nimet kadar:
hiçbir yalancı yüzüne bakamazdı;
her dostu düşman olsaydı bile güler
geçerdi ve apak bir dünya kurardı.

bizi kendimize sala yaza göçtü babam,
şarkılar söyleyerek dalından düşen her taze yaprak aşkına
(ve her çocuk anlardı ki bahar oynar gelirdi
işitilince babamın söylediği şarkılar)

kim ki paylaşmak nedir bilmez varsın insanlık harcasın,
varsın kan ve et, pislik ve çamurdan olsun,
düzenbaz düzen kurar, gözüdoymazlık miras kalır,
özgürlük bir afyondur alınır satılır

emanete ihanet eden ve zalim olanın,
korkmalı yüreği, kuşku duymalı aklı,
ayırt etmeli doğruyu eğriden,
benliğin doruğuna ermek için

parlak olan her şey donuktu sınadık biz,
acı olanların tümü dip-temel tatlı,
kurtlu kekre ve dilsiz ölümcül
hepsi mirasımız, tümü terekemiz

ve hiçbir şey o denli az değil gerçek kadar
-derim aslında nefretti insanlara can veren-
bundandır babamın kendi ruhunu yaşaması
tepeden tırnağa aşk ve herkesten de yoğun


Edward Estlin Cummings
Demir YumruK - avatarı
Demir YumruK
Ziyaretçi
22 Mart 2008       Mesaj #658
Demir YumruK - avatarı
Ziyaretçi
Kırmızı Araba

Süleyman kara bıyıklı bir işçidir
Ve bu kara bıyıklı Süleyman'ın hikayesidir
İş bulduğu günlerde evine dik dönmekte
Ve götürdüğü ekmeği yemektedir
Karısı Neriman ve oğlu Cevahir'le birlikte

Ne kadar zalim esse de rüzgar
Ne kadar belini bükse de ekmek parası
Aslan gibi bir adamdır işçi Süleyman

Onun Cevahir’i vardır
Cevahir altı yaşındadır
Çünkü gözleri çakmak çakmaktır
Çünkü Süleyman’a bir başka bakmaktadır

Bir pazar sabahı
Tutar babası Süleyman; Cevahir'in elinden
Ve yanında kader yoldaşı karısı Neriman
Çıkarlar gezmeye İstanbul’u inadına
Bir yol düşünür Süleyman
Ulan bu bahtı kapalı kentte
Yürümek de parayla değildir elbette
Üstelik Neriman’a hanidir istediği o naylon terlikle
Canından özgü Cevahirine
Bir gazozla bir simidi alabilecek kadar
Para da vardır cepte

Yürürler İstanbul şehrinin kalbine
Önce Nerimanın naylon terliği alınır bir seyyardan
Sonra da beğenirler simidin en hasosunu umutları Cevahir’e

Anlatır işçi baba Süleyman
İş ararken adım adım arşınladığı sokakları
Bak Cevahir işte şu Yeni Cami
Hem cami hem güvercinlerinin bakması nasılsa bedavadır

Bak Cevahir şu dumanı tütenler vapur
Şu çığlık çığlığa ağıt yakanlar martılardır
Hem vapurun dumanı hem vapurun düdüğü de bedavadır
Bak Cevahir şu uzakta görünen de köprüdür
İbrahim Sadri
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Mart 2008       Mesaj #659
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
dadbabygw1
RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
27 Mart 2008       Mesaj #660
RuYa - avatarı
Ziyaretçi
BABACIGIM
Senden ayrı yşıyamam ben
Birgün seni göremezsem
Ben nasıl aglarım
Ozaman sen beni bir görsen

BABACIGIM
Her gün rüyalarımdasın
Her gün yanımdasın
Ama yinede seni
Ne kadar özlüyorum
BABACIGIM
NERMİN ÖZTÜRK

Benzer Konular

8 Ocak 2018 / Misafir Cevaplanmış
26 Ekim 2016 / Misafir Soru-Cevap