Arama

Babam - Sayfa 35

Güncelleme: 19 Mart 2012 Gösterim: 130.816 Cevap: 756
NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
25 Mayıs 2007       Mesaj #341
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
Devler ölmezmiydi(Babama)

Ben seni
Sponsorlu Bağlantılar
Bir dev olarak hatırlıyorum
Kocaman elleri upuzun kollarıyla
Ne çok şeye yetişiyordun
Korumak için sarmalayan duygularınla

Ben seni
Yine sevgiyle hatırlıyorum saygıyla
Korku değil bu
Ne kadar büyüktün
Ne kadar bilge
Ne kadar yüce
Ve hatırlayacağım ne kadar sevendin bizi
Diyeceğim kendimce

Ben seni
Bir dev olarak hatırlıyorum
Yılların yükledikleri
Cüce kalacak bedeninde
Biliyorum her şey fani
Sahi masallar da devler ölmezmiydi

Ben de bir masal yaratıp
Seni yaşatacağım
Bana ait öykü de ve diyeceğim
Ölümsüzlükle anmak değmezmiydi
Yüceliğine


Nurcan Göksel

Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
27 Mayıs 2007       Mesaj #342
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
O Sizin De Babaniz...
Hayatta,hayata dair bildiğim her şeyin ama her şeyin ilkini öğrendim ondan..Yürürken nasıl dik durulurdan tutun,yüzmeyi,araba kullanmayı,çocuk psikolojisini,elektrikli aletleri tamir etmeyi,telefonların küçük arızalarını gidermeyi,insanları rahatsız etmemeyi...
Sponsorlu Bağlantılar
Diyorum ya hayata dair bilinmesi gereken ilk ne varsa,ondan öğrendim..
Annem...yani onun bir tanesi,tek aşkı,hayatının kadını...bizi zamansız terkedip gittiğinde,eski evimi satıp,onun yaşadığı bloğun üçüncü katında bir ev aldım.Sırf ona yakın olayım diye..Sırf gidenin boşluğunu azcık doldurayım diye..
Birbirimizle zaman içinde baba kız olmaktan çıkıp,iki arkadaş olduk..
O benim annemdi hem...hem oğlum...hem arkadaşım..hem babam...hem dostum..
Ben onun annesi oldum bazen,bazen hemşiresi,bazen kızı,bazen ev kedisi,bazen ve en çok arkadaşı..
Hayata hep onun gözleriyle bakmak çok hoştu..Hayata onun sıcak ve derisi buruşmaya başlamış ellerini tutarak karşı koymak çok hoştu..
Ama ben onun tek evladı değildim..Benden önce de öğretmişti hayatı beş yaş büyük ablama ve altı yaş büyük ağabeyime..
Ama ilk onlar terkettiler Babamla arkadaş olmayı..
İlk çocuklarıydı onlar..benim de kanım canımdılar..Ama biz kendi dünyamızda gezerken,doktorları,laboratuarları,emekli sandığını,bankaları ve hatta anacığımın kabristanını,onlar bayram ve kandil evlatları olmayı tercih ettiler..
Babalar günü hediyesi idi onlar bazen..Bazen bayram çikolatası..
Hepsi bu..
Hep beni aradılar babam nasıl diye sormak için..Hep beni suçladılar,bazen babamın küçük kutucuğu yani evi bakımsız kaldığında..Hatta annemin mezarını otlar bürüdüğünde bile beni suçladılar..
Ben sanki onların babamızın başına diktikleri hasta bakıcıydım..Sanki ben ücret karşılığı çalışan işçiydim.
İşçiydim evet..
Ama onun hayatını güzelleştirmek için...onun sağlığını koruyabilmek...onun hayata attığı adımlarını sağlam bastırabilmek için işçiydim..
Seve seve yaptım bu işçiliği.
Yarın koltuk değneği de olacağım..
Gerekirse tekerlekli sandalyesi de ben olacağım..
Gerekirse gören gözü,tutan eli ben olacağım..
Ben hep olacağım..
O sizin de babanız..
Ama ona bir şey olduğunda,siz benim kadar yanmayacaksınız,o evde onun kokusu artık yok diye..
Siz benim kadar özlemeyeceksiniz onun sıcacık elleriyle saçlarımda gezinen sevgisini..
Siz benim kadar kızmayacaksınız ona,neden bu kadar cabuk gittin annemin yanına diye..
O sizin de babanız...biliyorum..Ama onun hatıralarını sizinle paylaşmayacağım..
Onun yokluğu hiç birinize koymayacak benim kadar..
Siz evlatlığınızı hediye kutularına,çikolata,lokum kutularına,yılbaşı akşamlarına,bayramların ilk günlerine ertelemeye devam edin..
Ben onun hayat kitabini hep onun sesiyle onun yüreğinden okuyacağım...

nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
28 Mayıs 2007       Mesaj #343
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Baba

Ne hayaller kurmuştuk?
Bir sabah çıkıp şu kapıdan,geri dönememeyi hiç düşünmeden,
Ne hayalller kurmuştuk?...
Öyle ya,
Hayallerimizin içine unuttuuğumuz,
Hiç hesaba katmadığımız bu ölüm neden yoktu baba?
Hani bu sene evimizin temelini atacaktın?
Hani düğünümde en çok kaşığı sen kıracaktın?
Sen kazandın sen!
Galatasaray artık şampiyon
Ve ben sigarayı bıraktım baba....

Elmalar çiçek açtı göremeden
Koyunlar kuzu verdi süremeden
Bayramlar oldu elin öptürmeden,
Çekip gittin,perişan etin baba...

Dertliyim bulur musun dermanımı?
Ağlasam duyar mısın feryadımı?
Şimdiden öksüz koydular adımı
Gittin,bizi perşan ettin baba...

Hani bu sene evimizin temelini atacaktın?
Hani düğünümde en çok kaşığı sen kıracaktın?
Sen kazandın sen!
Galatasaray artık şampiyon
Ve ben sigarayı bıraktım baba...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Mayıs 2007       Mesaj #344
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Babam,
Ben geldim...

kocaman kızın !
-İyi yaptın be kızım-
Diyemedin bana
Kahvenin önünden geçtim
Her zaman oturduğun sandalyen boştu
Karşılamaya da çıkamamıştın
Eve gittim,
Kapıyı açmadın
Babam ben geldim
Kocaman kızın !
N'olur,
Bırak sarılayım boynuna
Kokunu özledim
Peynirle karışık lehim kokunu
Gözlerini özledim
Yeşil yeşil
Ellerini özledim,

Babam ,
Ben geldim
Kocaman kızın
Sana selam getiremedim kimseden
Gizlice kaçtım geldim
Anam iyi
Merak etme
Kardeşimle kalıyor
Özlem işe başladı
Onur okulda
Ben bildiğin gibi
Kafam bu aralar biraz karışık

Babam ,
Ben geldim
Başıma yıkıldı sanki kasaba
Yoksun...
Dün,
Yine bir adamın peşinden koştum
İki elinde iki poşet
Başında kasket
Sana çok benziyordu babam
Yolunu kestim
Sen değildin babam
Acayip acayip yüzüme baktı
Anlamadı babam
Anlayamadı
Anlatamadım...

Boşuna çaldı telefonlar
Kapı zilleri boşuna
Biliyor musun
Kuru ekmekleri ıslattım dün
Hastanede olduğu gibi
Sonra balkona koydum
Kuşlar seni sordular babam
Çoktandır görünmüyor dediler
Nasıl söylerim babam
Nasıl...

Bakkaldan bir torba yem aldım
Çınar altında kumrulara döktüm
Güvercinlere
Önce çekindiler
İnemediler
Sonra,
Tek tek süzüldüler
Hiçbir şey sormadılar
Galiba anladılar

Çocuklar geçti kapının önünden
Hafif aralayıp bahçe kapısını
Bir şeyler fısıldaşıp
Birbirlerine baktılar
Sonra, biri
Ürkek adımlarla girdi içeri
Şeker kutusunu açtı
Önce kendi aldı
Sonra arkadaşları
Gülümsediler yüzüme bakıp
Seni sordular...

Babam ,
Ben geldim...
Asmada üzüm yok bu sene
Çiçekler kurumuş
Boncuk ta yok ortalarda
Çağırdım gelmedi
Belki senin oralardadır
Kimbilir !

Babam,
Ben geldim...
Erik ağacının altındayım
Burası çok kalabalık be babam
Bir o kadar da sessiz
Yaban otlarını ayıkladım
Güller çiçek açmamış
Belki zamanı değil
Biraz su döktüm
Mezar taşını okşadım Babam
Adını bile yanlış yazmışlar

Biliyor musun ?
Ben seni çok özledim be babam !
Babam benim !
Canım babam.....
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Mayıs 2007       Mesaj #345
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
BABAM_

Çok özledim seni
Bana kızım değişini
Nerdesin be babam
Arıyorum seni her yerde şimdi

Yandı yüreğim sen gidince
Ev yıkıldı sanki üstüme
Fırtınalar koptu içimde
İçim yanıyo her özleyişimde

Öksüzüm baba arıyorum seni
Gel desem gelmessinki
Kara topraklara haps ettiler seni
Bu ev sensiz olmuyor biliyorsun demi

Nasıl içim acıyor bilsen
Her an doluyor gözlerim silsen
Ellerimden tutup beni sevsen
Nasıl hasrettim kokuna bir gelsen...
DEsssT16 - avatarı
DEsssT16
Ziyaretçi
29 Mayıs 2007       Mesaj #346
DEsssT16 - avatarı
Ziyaretçi
Alo!.." dedi kızım.
Sesi öyle halsiz geliyordu ki, ağlamaklı...
"Yavrum..." dedim, "rahatsız mısın?"

"Baba" dedi, yutkundu, bir müddet durdu.
Heyecanlandım, korktum. "Söyle yavrum" dedim, "Bir şey mi oldu?"

"Bankamatik para vermiyor, limit bitmiş" dedi, devam etti: "Bana bir 20 lira gönderebilir misin?"

Elim ayağım tutmaz oldu, koltuğa yığıldım... "Tabii yavrum" dedim, "yarın gönderirim, sen üzülme."

"Teşekkür ederim babacığım" dedi, telefonu kapadı.

Yüksek okulda okuyordu kızım ve "bir 20 lira gönderebilir misin?" diyordu, sadece 20 lira...

İnsanlığımdan utandım, baba oluşumdan utandım.

Elimin tersiyle yanaklarımdan akan gözyaşlarımı sildim, hanımım görmesin diye...

20 lira lazımdı bana, ama nereden bulacaktım...

Yüzümü yıkamak için banyoya girdiğimde, gözüm nişan yüzüğüme takıldı, bir an umutlandım.

İşte 20 lirayı bulmuştum...

Tanıdığım sarrafa gittim, daha önceden parmağımdan çıkardığım yüzüğü, ihtiyaçtan sattığımı belli etmemek için, gülümsemeye gayret ederek uzattım...


"Parmağıma bol geliyor da..." dedim.

Sarraf tarttı, "18,5 lira" dedi. "Yenisini mi alacaksın, yoksa bozayım m?" diye de ilave etti...

Ben "20 lira" dedim. Anladı sarraf, "tamam 20 lira vereyim".

Yüzüme öyle bir bakışı vardı ki, bir buçuk lira sanki sadaka, sanki fitre, sanki yardım içindi...


Hiçbir şey demedim, parayı aldım.

Kızım, yavrum geldi gözümün önüne, "baba" diyordu, "bir 20 lira gönderebilir misin?"... 20 lira tamamdı da, gönderme işini nasıl yapacaktım? Keşke 25 lira deseydim, diye düşündüm...


Devamlı takıldığım lokale çıktım, çaycı çocuk ortalığı temizliyordu, kimsecikler gelmemişti.

"Ahmet" dedim, "bir kâğıt, kalem ver". Aldığım kâğıda kızımın adını, adresini yazdım. "PTT'ye git, bu adrese şu 20 lirayı yatır, ücreti ne ise gelince öderim" dedim.

Çocuk 20 lirayı ve kâğıdı aldı gitti...

Ben de lokalden kaçtım!..

O gece yatakta sabaha kadar döndüm durdum.

Bir türlü uyku girmiyordu gözüme. "Al diyordu" sarraf, "Sadakam olsun zavallı memur..." Ben 24 yıllık vergi memuruyum.

Bakkaldan, kasaptan, kısacası esnaftan borç para alamam.

Banka kartımın limiti doldu...

Fırından o ekmeği alırken, kasada duran arkadaşa "10 ekmek oldu, 13 ekmek oldu" derken, ne çektiğimi ben bilirim.

Bir sigara almak için yanında da iki makarna alırken ne çektiğimi de.

O yirmi lirayı kızıma kaç gün yeteceğini, o yirmi lirayla kızımın kaç simit alabileceğini ben bilirim...

Devletimi çok seviyorum, memleketime canımı veririm, bunlara sahip çıkmamız gerektiğinin bilincindeyim.

Bir fırtına yaşıyoruz, fırtınalar hiçbir zaman denizi sevmemizi engelleyemez.

24 sene dayanmışım, biraz daha dayansam ne çıkar?..

20 lira ne ki, işte buldun ve bütün dertlerin bitti...


"Baba bana bir 20 lira daha gönderebilir misin?"

Gönderirim kızım, gönderirim, ama nişan yüzüğüm de yok artık, hem saatim para etmez ki...

Beni üzen, kahreden, dairede çalışırken borçlu bulunduğum esnafın para yatırmaya geldiğinde, yanıma uğrayıp "20 lira yatıracağım diye üzerime o kadar almışım, 45 milyon çıktı, varsa bana bir 25 lira verebilir misin, dükkâna gelince veririm" demeleri.


Ama ne olursa olsun, gazetelerin yazdığına göre, 2,3 oranında zam varmış, bu da eder on lira.

Allah razı olsun, bir kilo eti kurtardık.

Belki de kızıma gönderirim, simit alır, bol, bol yer.

Sayın Bakanım, babalık yapamıyorum, bu beni kahrediyor, içten içe yiyip bitiriyor.

Kızım da işin bilincinde, o da orada kahroluyor.

Nasıl bir gençlik yetiştiriyoruz?

Bu vatanı kimlere teslim edeceğiz; geleceğimiz bitiyor.

Sizden bakanım olarak bir istirhamda bulunmak istiyorum; Allah rızası için, evinizde, koltuğunuzda otururken, çocuğunuzun veya torununuzun yüzüne bir bakın, size elini uzatıp "bana bir 20 lira verebilir misin" dediğini düşünün.


Düşünmezsiniz bilirim.

Bir de beni düşünün, kızımı düşünün...

Yalnızca düşünün yeter!..

İsmi mahfuz bir memur
VerSchL@GeN - avatarı
VerSchL@GeN
Ziyaretçi
1 Haziran 2007       Mesaj #347
VerSchL@GeN - avatarı
Ziyaretçi
Baba Hasreti

Adınla, şanınla, sen bir ekoldün
Giyimin kuşamınla bir dekordun
Senin varlığın bana güven verirdi
Senin nasihatin bana ümit verirdi

Bayram, senin gibi olmayı özenirdi
Tüm mimik hareketini taklit ederdi
Seninle hayatı yaşamak ne güzeldi
Seninle yaşamak, her şeye bedeldi

İlk ata binme zevkimi seninle tattım
İlk korkumu, senin himayende attım
Bütün ilklerimi senin sayende tattım
Seni kaderle kaybettim kara bahtım

Gözüm simana, gönlüm sevgine hasret
Kolum koluna, kulağım o sesine hasret
Bütün benliğim, senin benliğine hasret
Yetim şair Bayram babasına çok hasret

Senin hasretin, bana çok mu çok koydu
Senden ayrılalı, sayısız aylar, yıllar oldu
Görenler benden ziyade, hep seni sordu
Ama senin ölümünü anlatmak çok zordu

Çünkü inanmak istemiyordu dostların
Atıcılığın ve de efeliğinle ün yapmıştın
Hep anlatırlar bir atışla 9 kuş vurduğunu
Sadakatinle gönüllerdeki taht kurduğunu

Sensiz geçen günlerim ay, aylarım yıl oldu
Gittiğinden beri, en yakınımız bile, el oldu
Bıraktığın o üç çiçeğe de kırağı vurup soldu
Bıraktığın servete, yağmacılar hep el koydu

Senin hasretin sanki içimde yanan bir kordu
Senin hasretin ve hayatın o acıları çok zordu
Şair Bayram, "gelse de vuslat, bitse bu hasret"
Yoksa, daha ölmeden bitirecek beni bu hasret


Bayram Tunca
VerSchL@GeN - avatarı
VerSchL@GeN
Ziyaretçi
1 Haziran 2007       Mesaj #348
VerSchL@GeN - avatarı
Ziyaretçi
Babam

Bir zamanlar sizler gibi benim de bir babam vardi.
Sevilesi elleri öpülesi bir baba,
Bilseniz ne çok özledim O elleri.

Mutluluk saçan sözlerini,
Sevgiyle bakan gözlerini,
Bilseniz ne çok özledim O gözleri.

Yumuşacik sesini,
Simsicak nefesini,
Kahretsin özlüyorum onunla olan günleri.

Gülüşünü yüzünü,
Simsicak öpüşünü
Kahretsin özlüyorum, babalarin en güzelini

Geriye dönüş olsa,
Kollarim seni sarsa,
Bu dünya fani degil de,
Ebediyete uzansa.......

( O zaman sensizlik olmazdi babacigim)
( SENI SEVIYORUM )

Ferah Tomruk (Sarıçay)
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
1 Haziran 2007       Mesaj #349
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Babacığım Seninle

Babacığım seninle,
Evimize can gelir.
Yürek dolusu sevgi,
Bize heyecan gelir.

Babacığım seninle,
Güven dolar evimiz.
Mutlulukla yıkanır,
Sevgiyle yüreğimiz.

Babacığım seninle,
Umutlar kucak kucak.
Doldurur evimizi,
Bizi sarar sımsıcak.

Babacığım seninle,
Apaydınlık yüzümüz.
Huzur bulur seninle,
Gecemiz, gündüzümüz.

Babacığım seninle,
Yarına umutluyuz.
Annemle kardeşlerim,
Seninle çok mutluyuz.

Rıfkı Kaymaz
VerSchL@GeN - avatarı
VerSchL@GeN
Ziyaretçi
2 Haziran 2007       Mesaj #350
VerSchL@GeN - avatarı
Ziyaretçi
Ah Babam Ah

Kınamayın, böyle garip garip baktığıma
Ne edeyim yine babam geliverdi aklıma
Yitirdim babamı, kalakaldım tek başıma
Halâ babamı arıyorum bakmayın yaşıma

Öldüğümde, onun yanına koyun naaşımı
Sakın ola silmeyiniz hicranlı gözyaşlarımı
Muhtemel ona mukabil görürüm babamı
Yaşasaydı, verirdim uğrunda tatlı canımı

Ah garip babam ah sen zorlukların adamı
Sen gidince, akbabalar yağma etti obamı
Hiç unutmadım unutamam ki ben babamı
Yaş kemale erse de çırayla ararım babamı

Belleğimin ilk satırına yazdım onun ismini
Hiç unutamadım, unutamam onun cismini
Korkmasın asla lekeletmem ben onun adını
Olsaydı hayatta verirdim ona kanımı/canımı

Bayram Tunca

Benzer Konular

8 Ocak 2018 / Misafir Cevaplanmış
26 Ekim 2016 / Misafir Soru-Cevap