Arama

Erkekler Neden Aldatır? İhanet Eder? - Sayfa 8

Güncelleme: 1 Aralık 2018 Gösterim: 472.089 Cevap: 233
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
3 Ağustos 2006       Mesaj #71
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Aldatmak mı sadakatsizlik mi?

Sponsorlu Bağlantılar
Psikiyatri uzmanları 'Aldatma' diye bakılan meselenin, çiftlerin kendilerini aldatılmış hissetmeleriyle ilgili olduğunu düşünüyor. Yani aldatma ile sadakatsizlik bazen birbirine karışabiliyor. Klinik psikoterapist Rebia Erdoğan, "Kişiler ikili ilişkilerde bir araya gelirken geçmişin aktarımı ile, koptukları ilk sevgiyi, yani anne ve babadan sonraki sevgiyi verecek sevgiliyi arıyor. Ama yaşam, doğal olarak, dürtülerle hareket ederken poligamdır ve ancak ego düzeyinde bakıldığında monogamdır. Bu, şu demek: İkili ilişki, karşındakiyle birlikte yaşamı üretebilme alışkanlığını elde etmektir. Yetişkin olamadığın zaman, dürtülerinle iç kaygılarını düzene koymaya çalışırken, istesen de istemesen de komşunun bahçesindeki erik hoş gelir. Ama bu kısa sürelidir. Aldatma, temelde bir ilişkiyi üretebilmek ve yaşamı paylaşabilmek becerisini geliştirememiş insanların sonsuz bağ arayışıdır. Ve iki nedene dayanır; terk edilmişlik duygusunu kapatmak ve terk edilmek yerine kendini sürekli güvencede hissetmek, dürtüsellikteki anlık hazların sürekliliğini sağlamak" diyor.

Sadakatsizlik aldatmaya dönüyor


Prof.Dr. Psikiyatr Mehmet Sungur ise tırnak içinde 'aldatma' teriminin sorunu tanımlamayacağını savunuyor ve bu terimin adının sadakatsizlik olması gerektiğini belirtiyor. Sungur'a göre her sadakatsizlikte bir miktar aldatma vardır; ama, aldatma karşı tarafı kandırmak amacıyla yapılır. Oysa sadakatsizlikte böyle bir amaç yoktur. Ancak, sadakatsizlik devam ederken bir süre sonra amaç haline geliyor. Sadakatsizlikte eşlerden biri bir başka kişiye yöneldiği zaman, amacı beraber olduğu kişiyi aldatmak değildir. Başka kişilerle beraber olurken amaç, eşi ya da sevgiliyi aldatmak olmuyor. Sungur, "Mesela, danışanlarımız bize geldiklerinde, 'Başka biriyle beraber oluyorum, çünkü karımla seks artık eskisi kadar seksi değil' diyor. Dolayısıyla, seks artık seksi olmadığı için başkalarına yöneliyor eşlerden biri. Aldatma, eşlerden birinin başka bir partner olduğunu fark ettiği noktada başlıyor. Sorular sormaya başlıyor eş; o sorulan sorulara yalanlar geliyor ve doğrular söylenmediği zaman aldatma başlıyor. O nedenle olay bir sadakatsizlik ve aldatma da bunun bir parçası" sözleriyle durumu açıklıyor.

Aldatmanın kişiler üzerindeki etkileri


Sungur'a göre, herkesin olaydan etkileniş biçimi farklı. Bazen, insanlar tüm bu sadakatsizliği bilmelerine rağmen, eşleriyle yaşamaya devam ediyor. Bazıları ilişkiyi anında koparıyor, bazıları sürekli bocalıyor. Dolayısıyla, bunlardan hangilerinin yaşanacağı tamamen insanlara bağlı.

Sungur, aldatmaya uğramış bir kadının ifadesiyle, olaylara yaklaşımı özetlemeye çalışıyor: "Aldatılan bayan, 15 yaşında tecavüze uğramıştı; ama tecavüz, bu sadakatsizlik kadar üzmemişti onu, çünkü o bir yabancıydı. Oysa bayan, eşini en iyi arkadaşı sanıyordu. Sonuçta 'Demek ki değilmiş' kararına varmıştı. Bu hasta intihara eğilimliydi. Çünkü en iyi dostunu ve dünyaya inancını kaybetmişti. Bunun için aldatma kavramının esasını anlamak gerekiyor, insan üzerindeki etkisi nedir diye. Bir ilişki sorunun sonucu olarak mı ortaya çıkıyor, yoksa böyle bir şey olduğu için mi ilişki de sorunlar yaşanıyor? Bunun iyi kavranması lazım."


Sadakatsizliğe uğrayan kişiler neler kaybediyor?


Prof.Dr. Sungur kayıpları şöyle özetliyor: "Birincisi, kimlik kaybediyorlar. Artık aynı kişi değilim, diyorlar. İkincisi, özel olduklarına ilişkin inançlarını kaybediyorlar. Onun için özel değilmişim, beni kullandı ve attı diyorlar. Üçüncüsü, temel değerlerin kaybına bağlı olarak, kişi kendine olan saygısını yitiriyor. Burada kişiler, normal koşullarda, bir aldatmaya uğramış arkadaşlarını kınarken, kendileri bu tavra sessiz kalıyorlar.

Gidemeyişlerini utanç verici buluyorlar. Hatta bu ilişkiyi devam ettirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Sürekli olarak sadakatsizliğe uğradıkları durumu düşünüyorlar. Bu, onların düşüncelerini kontrol edemeyişlerini de beraberinde getiriyor. Aslında kontrol etmeye çalışmamak da gerekiyor; çünkü ne kadar çabalarsanız o düşünceden kurtulmanız o kadar zorlaşıyor. Düşünceden kurtulmaya çalışmak yerine bir psikiyatrla birlikte düşünmek gerekiyor. Adalete olan inançlarında bir kayıp oluyor. Dünyanın güvenilmez bir yer olduğunu düşünüyorlar. Kendilerini en çok seven insanlar bunu yaparsa, bu dünyada kime güvenebileceklerini şaşırıyorlar."

Aldatılan kişinin başka insanlarla bağları da kopuyor. Çünkü, arkadaşları sürekli olarak soru sordukları takdirde, kendini güçsüz bulduklarını düşünüyor; sormadıkları takdirde ise kendisiyle ilgilenmediklerini düşünüyor. Amaç kaybı oluyor; ölüm düşünceleri gelişiyor. Bütün bunları düşünüp her gün bu azabı çekmek yerine, hayatlarının bitmesini istiyorlar.

Bir sadakatsizliğe uğrama durumunda bazen utanç, bazen öfke duygusu uyanıyor: "Erkekler bunu her zaman yapar lafına inanmalıydım, ama inanmadığım için kendimi affedemiyorum" durumu yaşanıyor. Bazen suçluluk duygusu yaşanıyor; kişi kendini sorumlu tutuyor ve "Onu ihmal ettim bu nedenle böyle oldu" bahanesine sığınıyor. Umutsuzluk, çökkünlük yaşanabiliyor; aldatılan kişi eş olarak yetersiz olduğunu düşünebiliyor.
Son düzenleyen perlina; 11 Temmuz 2016 12:11
virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
5 Ağustos 2006       Mesaj #72
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi

İYİ KOCA GENİ BULUNDU !


Amerikalı bilim adamları, erkeklerin daha şefkatli ve tek eşli
Sponsorlu Bağlantılar
olmasını belirleyen geni keşfettiler. Fareler üzerindeki araştırma
sonuçları Nature dergisinde yayınlandı.
ABDnin Atlanta kentindeki Emory Üniversitesi bilim adamları Tom Insel
ile Larry Youngın fare türleri üzerinde yaptıkları araştırma çok
ilginç sonuçlar ortaya koydu. Sürü halinde veya tam tersine tek başına
yasayan, tek eşli ya da çok eşli gibi birbirlerinden oldukça farklı
yaşam tarzları olan fare türleri arasında yapılan araştırmalar tek bir
genin erkek cinsin sosyal ve monogam olma gibi özelliklerini
belirdiğini kanıtladı.

GENETİK FAKTÖRLER


Nature dergisinde yayınlanan araştırma raporuna göre, Insel ve Young
erkek cinsin davranış biçimleri üzerinde etkili olan genetik
faktörleri belirlemek istedi. İki bilim adamı bu amaçla normalde anti
sosyal ve çok eşli olan laboratuvar faresine bunun tam tersi
özelliklere sahip yani sadakatıyla meşhur, tek eşli ve sosyal bir
canlı olan tarla faresi geni aşıladı. Tarla faresi aşılanan laboratuvar
faresi sürü halinde yaşayan ve oldukça sosyal olan tarla faresinin
davranış özelliklerini aynen benimsedi. Yani, hem sosyalleşti, hem de
tek eş seçerek ona karşı çok sevecen davranmaya başladı.

TEK EŞLİ VE SEVECEN


Bilim adamları söz konusu genin insan dahil bir çok memelide bulunan
vasopressin adlı doğal hormonun salgılanmasına yol açtığını, bu
hormonun da erkeklerin saldırganlık, iletişim kurma yeteneği ve cinsel
davranışlarını etkilediğini belirttiler. Tek eşli ve sevecen tür farelerde DNA sarmalınının ötekilere oranla daha uzun olduğu ve dolayısıyla vasopressin adlı hormon salgısını ateşlediği anlaşıldı.
Sosyal olmayan farelerde DNA daha kısa çıktı.
İlk kez yapılan bu deney sonunda anatomisi, kimyası ve pskilolojisi
hakkında çok az şey bilinen beraber yaşama ya da tek eşe bağlanma gibi
sosyal formasyonlar hakkında bilgiler artacak. Yani iyi bir koca nasıl olunur veya hangi tür erkek iyi koca olur gibi yanıtsız kalan sorulara
tatmin edecek yeni cevaplar üretilebilecek. Bunun yanı sıra otizm,şizofreni ve Alzheimer hastalığı gibi hastalıklara karşı etkili tedaviler geliştirilebilecek.

KADINDA ÇOK KONUŞMA GENİ VAR


Gevezeliğin de genetik olabileceği ortaya çıktı. Bilim adamları
kadınların daha fazla konuşmasına bu genin yol açtığını sanıyor.
Kadınlarla erkeklerin konuşma alışkanlıklarındaki farklılık daha ana
karnında kendini belli ediyor. Kız fetuslar, erkek fe
tuslara oranla
ağızlarını % 30 daha fazla oynatıyor. Bu farklılık ileri yaşlarda da
sürüyor. Yetişkin bir erkeğin ağzından günde ortalama 12 bin kelime
çıkıyor, kadınlar ise yaklaşık 23 bin kelime sarfediyor.
Son düzenleyen perlina; 11 Temmuz 2016 13:44
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
5 Ağustos 2006       Mesaj #73
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
Tekrar soruyorum kendime "Erkekler neden aldatır?" diye. Aslanların avlanması gibi: aç kalmamak için, avlanma yeteneğini geliştirmek için.

Keşke tüm aldatmalar bu seviyede kalsa, ama intikam ve aşağılama amacıyla yapılan aldatmalar da var. Kadın aldatır, çünkü erkeğin de kendisini aldattığını düşünmektedir. Erkek aldatır, çünkü karısına değer vermiyordur, duyarsa duysun, bilirse bilsin diyordur. Belki de bu işi bitirmek istiyordur, "Ben onu aşağılayım da gitsin, kalırsa da böyle devam ederim" diyordur.
Son düzenleyen perlina; 11 Temmuz 2016 13:45
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Ağustos 2006       Mesaj #74
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Erkek neden aldatır?
Erkeklerin cinsel dürtülerini kontrol etmekte zorlandığı bilinir. En azından kadınlar böyle düşünür.
Konu sadakat olunca erkekler potansiyel suçlu kabul edilir. Bunun haksız bir şöhret olduğu da söylenemez. Ama bunun gerekçeleri nedir? Peki erkek neden aldatır...? İşte cevaplar... O oradaydı..."
Bazı erkekler için "bugün ve burada" olayı çok önemli. Erkeklerin çoğu ne yazık ki kararı hızlı ve ani verip, yaptıklarının sonucunu düşünemiyor. "Yaşandı, bitti" psikolojisi çok yaygın ama ne kadar geçici bir duygu olsa da sonuçta yanlış adım atılıyor. Tesadüfen ayaklarına gelen bir şansı hiç bir erkek reddetmez. Kadın avına çıkmış olmasa da, seksi bir teklife kimse hayır demez.
Sarhoştum "
Erkeklerin aldatma sebepleri arasında alkolün rolü hiç de küçümsenecek gibi değil. " aldatmayı asla düşünmüyordum ama arkadaşlarımla bir partiye katıldığımda bardaki kızlardan biri bana kafayı takmıştı. Onu geri çevirmedim ama eğer sarhpş olmasaydım bunların hiçbiri olmayacaktı. Bir kere hata yaptım ama bu hatayı tekrarlamak istemiyorum".
Nasıl olsa bitecekti..."
Bazı erkekler için aldatma ilişkinin iyi gitmediğinin işareti. "Kız arkadaşımı aldattım mı ? Demek ki onu gerçekten sevmiyorum ve hemen o ilişkiyi noktalıyorum."
Aldatmak mı, çok doğal..."
Bazı erkekler aldatmayı çok doğal karşılıyorlar."Erkeklerin cinsel açıdan değişik tecrübeler yaşamaya ihtiyaçları var. Bundan dpğal bir şey var mı?"
Macera yaşamayı seviyorum..."
Yalanlar, gizli buluşmalar, gün ortasında hızlı seks kaçamağı... Bu tür olayların bambaşka bir heyecanı var ve bu heyecan yasak aşklara özgü. Yasak aşk yaşayan erkeklerin çoğu inanılmaz, başka bir olayda asla bulunmayan bir duygudan bahsediyorlar. "İlk adım atıldıktan sonra, arkası kendiliğinden gelir ve ilişkini mahvetmeden duramazsın".
Çünkü farkına varmıyor"
"Arkadaşlarımdan biri eve bir kadın getirmişti ve onunla yataktayken kız arkadaşı onları yakaladı. Arkadaşım durumu çok kolay kurtardı. Rakip firmanın bazı sırlarını elde edebilmenin tek yolunun o kadının yatağından geçtiğini anlatıp, sevgilisini aslında kendini feda ettiğine inandırdı". Bu işi yapabilen erkekler kadınların ruhunu çok iyi tanıyorlar. Aldatılan bir kadın asla bunu kabul etmek istemiyor ve gerçek yerine en uçuk yalanları bile yutmaya hazır oluyorlar.
Son düzenleyen perlina; 4 Temmuz 2016 23:47
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Ağustos 2006       Mesaj #75
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Unutma hakiki erkek, yuzlerce erkekten meydana gelir.
Zaten bir zaman sonra, yuzlerce erkegin sana verdigini,bir erkekten
beklemeyecek kadar olgunlasmis olacaksin sen de...
Bir kadinin aradigi o bir tek erkek, her zaman icin hayali bir varliktir.
Hic olmamistir.... Her erkekte, aradigin erkegin yanlizca bir parcasini
bulursun. Gercek bir kadin icin, gercek bir erkek, Allah gibidir, her
yerdedir ve hicbir yerdedir.
Ask da budur zaten! Baska bir sey degil.
Aramaktan vazgec demiyorum, bulmaktan vazgec...

M.MunganMsn Highfive
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
19 Ağustos 2006       Mesaj #76
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi

ERKEKLER NEDEN ALDATIYOR!



Tekrar soruyorum kendime "Erkekler neden aldatır?" diye. Aslanların avlanması gibi: aç kalmamak için, avlanma yeteneğini geliştirmek için.

Keşke tüm aldatmalar bu seviyede kalsa, ama intikam ve aşağılama amacıyla yapılan aldatmalar da var. Kadın aldatır, çünkü erkeğin de kendisini aldattığını düşünmektedir. Erkek aldatır, çünkü karısına değer vermiyordur, duyarsa duysun, bilirse bilsin diyordur. Belki de bu işi bitirmek istiyordur, "Ben onu aşağılayım da gitsin, kalırsa da böyle devam ederim" diyordur.

Cinsel açlık için veya ufak bir heyecan için yapılanlarla intikam ve aşağılama için yapılanlar arasında büyük bir fark vardır. Kadın durumu öğrendiğinde erkeğin tepkileri de farklıdır. Cinsel açlığını gidermek için aldatan erkek, kadınının ayaklarına kapanır, salya sümük ağlar ve affını diler. Diğeriyse burnundan kıl aldırmaz, karşısındakine en ufak merhamet göstermez ve "Ben böyleyim güzelim, yerse" gibisinden birşeyler söyler. Aldatma aldatmadır diye herşeyi siyah beyaz görmeye çalışanlara soruyorum, sizce bu ikisini aynı kefeye koyabilir miyiz?

Bir de zihinsel aldatmalar vardır. Şu veya bu sebeple ilişkisini yürütmek zorunda olup da aklında bir başkası olanlar. Mesela hayatını bir başkasıyla birleştirmiş, ama hala bir önceki sevgilisini düşünenler, karısını eve kapatmış sonra da kariyer sahibi kadınlara hayran olanlar, birlikte yaşlandığı eşine değil de genç kızlara ilgi duyan erkekler. Örnekleri kolayca çoğaltabiliriz.

Zararsız gözüken fakat insanları ömür boyu takip eden bir durumdur bu. Zihinsel olarak aldatılanın çoğu kez olaydan haberi bile olmaz, çünkü olay zihinden dışarıya, fiziksel ortama taşmamaktadır. Taşsa bile o kadar masum ve ufak görünen şeylerdir ki bunlar, başkalarına anlatıldığında "Yapma canım, büyütülecek ne var bunda" denir geçilir.

Bazen maddi statünün değişmesiyle zihinsel aldatmalar son bulur. Adam çok para kazanır, ünlü olur, önce arabasını değiştirir, sonra da karısını. Adam kadına aşıktır, ona maddi manevi destek olur, iş, ev, araba sahibi yapar, "bye bye" denilen o olur. Şimdi evlenme memurunun sorularını daha iyi anlıyorum, hastalıkta ve sağlıkta, iyi günde kötü günde birlikte olmak istiyor musunuz ... Yoksa daha iyisini bulamadığınız için bununla mı yetiniyorsunuz ...
Son düzenleyen perlina; 11 Temmuz 2016 13:47
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Ağustos 2006       Mesaj #77
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Cinsel Tıp Derneği Başkanı Dr. Cem Keçe, "Aldatma belki de insanlık tarihinin en eski zamanlarından bu yana değişmeyen bir gündem maddesidir ve son yıllarda sosyal bir yara haline gelmiştir" dedi.

Keçe, erkeklerin cinsel açıdan değişik tecrübe yaşama ihtiyacından, kadınların ise duygusal gerekçelerle aldatma yoluna gittiğini kaydetti. Keçe, genel olarak temelde var olan bir ilişkiyi geliştirebilmek, üretebilmek ve yaşamı paylaşabilmek becerisini geliştirememiş kişilerin kendilerini yeniden ifade etme, dürtüsellikteki anlık hazların sürekliliğini sağlama ve sonsuz bağlanma arayışlarına 'aldatma' olarak nitelendirildiğini ifade etti.

Aldatmanın belki de insanlık tarihinin en eski zamanlarından bu yana değişmeyen bir gündem maddesi olduğunu ve son yıllarda sosyal bir yara haline geldiğini anlatan Dr. Keçe, kadın ve erkeğin aldatma nedenlerinin farklılıklar gösterdiğini söyledi. Keçe, "Yasak aşklara özgü heyecanın tadının yanı sıra erkeklerin fiziksel yani cinsel açıdan değişik tecrübeler yaşamaya ihtiyaçlarından ve cinsel dürtülerini kontrol etmekte zorlandıkları için, kadınların ise duygusal gerekçelerle yani yaşadıkları umutsuzluk ve mutsuzluk nedeniyle aldatma yoluna gittikleri görülmektedir" diye konuştu.

Konu aldatma olduğunda, önce erkeklerin potansiyel suçlu kabul edildiğinin altını çizen Keçe, şöyle devam etti:
"Çünkü nikah yüzüğünü takan erkeğin testosteronu düşmüştür ve kendini ispatlamak zorundadır. Bu nedenle erkekler daha çok aldatır. Aldatma duygusallığa dönüşmeden sadece cinselliğe dayalı yaşanırsa bu durum bazı erkekler için evliliklerini kurtarma şekli de olabilir. Erkek aldattığı zaman, duygularıyla toplumun baskısı arasındaki yaşanan sürtüşme, hakim ve güçlü olan erkek olduğu için büyük değildir.
Erkekler aldattığında dikkatsizdir, kendisine daha fazla bakmaya başlar, yeni elbiseler alır, sık banyo yapar, yeni parfümler alır, rejim yada egzersize başlar, akşam eve beklenmedik saatlerde gelip, işte sürekli bir toplantı hali yaşadıklarını ifade ederek hemen kendilerini ele verirler.
Erkekler için gizli buluşmalar ve gün ortasındaki hızlı seks kaçamağı heyecan vericidir. 'Yaşandı ve bitti hesapsızca' psikolojisi erkekler için çok yaygındır. Erkekler ilk adımı atıldıktan sonra kesin arkasını getirirler.
Erkekler için aldatmak çok doğaldır ve genelde sarhoşturlar. Tesadüfen ayağına gelen bir şansı hiç bir erkek kolay kolay reddedemez.
Aldatan erkek suçlu çocuk gibi bakar fakat bazen nedensiz yere eşinin bütün kusurlarını ortaya döküp kırıcı olabilir.
Aldatan erkeğin seks yapma stilinde bir değişiklik olur yada hiç seks yapmak istemez ve çocuklarına daha az zaman harcamak ister.
Kadın aldattığı zaman, duygularıyla toplumun baskısı arasında sürtüşme ve çatışma süreci yaşar. Bu nedenle kadının aldatması daha zor, daha derinlikli, daha heyecanlı, daha edebi ve daha zengin bir malzemedir. Kadınlar aldattığında çok daha dikkatli davranırlar. Her ayrıntıyı düşünürler. Çünkü kadınlar için günü birlik bir ilişkiden çok, uzun süreli ve duygusal bağları kuvvetli bir ilişki yani aşk yaşamak çok daha önemlidir. Kadınlar seks yoluyla bulaşan hastalıklar konusunda çok duyarlıdırlar. Kadın aldatmayla birlikte sevgi, aşk, romantizm, heyecan ve sürpriz arar. Kadın bir yasak ilişki yaşadığında yüzünde bir parıltı belirir ve her bakımdan çok çekici olur. Suçluluk duygusuyla kadın eşine karşı daha sevecen davranır. Kadın parfümünü değiştirir, saçıyla ve makyajıyla daha fazla ilgilenir, evde özensizdir, dışarı çıkarken daha farklıdır."

ERKEKLER VE KADINLAR NEDEN ALDATIR?


Çocukluktan gelen iç çatışmaları olan erkeğin aldatma olasılığının çok yüksek olduğunu ifade eden Keçe, aslında erkeklerin aldatmak için çok önemli bir nedene de ihtiyaçları olmadığını vurguladı. Erkeklerin, "Maksat heyecan olsun, skor olsun" mantığıyla eşini aldattığını söyleyen Keçe, çünkü çok sayıda kadınla ilişkiye girmenin erkek için arkadaş çevresinde bir takdir göstergesi olarak algılandığını kaydetti.

Keçe, erkeklerin aldatma gerekçelerini şöyle sıraladı:
"Her erkek yapar, heyecan olsun diye, arkadaşlarımı etkilemek için, başka bir kadına aşık oldum, sarhoş olduğum için, eşimle sorunlarımız var, ortam öyle gerektirdi, olaylar öyle geliştiği için, karım benimle ilgilenmiyor, ona acıdığım için, istediğimi elde edebileceğimi kendime kanıtlamak istiyordum, canım seks istiyordu, onu öylece eve yollayamazdım, karım kendisine eskisi gibi bakmıyor, cinsel isteğim fazla."

Mutsuz olan kadının aldatma olasılığının çok yüksek olduğunu söyleyen Keçe, kadının eğitiminin artması ve iş yaşamında daha aktif rol almasının, aldatma konusunda erkek egemenliğinin kırılmasına yol açtığını vurguladı. Kadınların kişilik yapısına göre aldatma konusunda farklı tutumlar gösterdiğini anlatan Keçe, "Bir grup kadın duracağı yeri bilirken, bir grup kadın ise belirli bir çizgide ilişkisini devam ettirebilir. Bu, tamamen ilişkinin gidişatı ve kadının ruh durumuyla bağlantılıdır. Kadın aşıksa ve aldatılmak çok avam ve aşağılayıcı şekilde gerçekleşmemiş ise çok daha az vicdan azabı duyar" diye konuştu.

Keçe, kadınların aldatma gerekçelerini ise şöyle sıraladı:
Mutsuzum, çok zekiydi, tatmin olamıyorum, bir filmdeki erotizminden etkilendim, aşık oldum, beni çok ihmal etti, yeniden bir erkeğe ihtiyaç duyduğum için, yakınlık ve şefkat özlemi çektiğim için, kendimi yalnız ve terkedilmiş hissettiğim için, aylardır seks yapmadığım için, onu kendime daha fazla bağlayabilmek için, baştan çıkarmanın zevkinden, çok uğraştı, peşinde koşulan nüfuzlu biri olduğu için, istediğimi elde edebileceğimi kendime kanıtlamak istiyordum, ona aşık olduğum ve benimle ciddi olduğu için, kocam beni aldattığı için intikam almak istedim, cazibesi ve esprisi olduğu için, sesi çok seksi olduğu için, kendimi tümüyle teslim etmek istediğimden, beni sekse zorladığı için, kariyer yapmamda bana yardımcı olsun diye."

Aldatma konusunda daha önce yapılan bilimsel çalışmalara bakıldığında duygusal aldatma ve cinsel aldatma ayrımı yapıldığının görüldüğünü ifade eden Keçe, "Var olan bir ilişki varken bir başka partnerle cinsel ilişkiye girmek cinsel aldatma, duygusal bir yakınlık yaşamak veya bir başkasına aşık olmak ise duygusal aldatma olarak değerlendirilir.
Erkekler daha çok cinsel aldatmayı tercih ederken kadınlar ise daha çok duygusal aldatmadan yanadır. Ayrıca duygusal aldatma cinsel aldatmaya göre daha zor bir durumdur ve içinden çıkılmaz bir hal almasına yol açabilir ve asıl aldatma budur" dedi.
Son düzenleyen perlina; 11 Temmuz 2016 13:51
*TeoDora* - avatarı
*TeoDora*
Ziyaretçi
24 Ağustos 2006       Mesaj #78
*TeoDora* - avatarı
Ziyaretçi
Aldatma her insanda olan bir duygu olabilir,önemli olan o duyguyu frenlemek...

bi yakınımdan bahsetmek istiyorum;
Okuldan arkadaşım hamileydi doğum yaptı,Eşinide yakınen tanırım çünkü erkek arkadaşımla arkadaşlar..Birgün erkek arkadaşım bana :"erdoğan berrini aldattı,şimdide bel soğukluğu kapmış.."dedi..Bende bu hastalıktan sonra eşiyle birikte olursa kötü sonuçlar gösterebilir dedim,çünkü o zamanlar berrin hamileydi..
Erdoğan doktora gittiğinde doktor ona şöyle demiş:"Eğer eşinle ilişkiye girersen çocukta sorunlar olabilir,gözlerinde bazı sorunlar ortaya çıkabilir"demiş doktor...
VE...Günahsız mis kokulu bebecik dünyaya geldi.Şuanda 1 yaşında ve çocuğun gözünün biri kayıyo,şaşı bakıyo yavrucak..Msn Sad

Allah'ın sopası yok beyler..Msn Wink (Kadınlara da diyecek çokşey var,bide onları haşlamayayım burda..)Msn Wink
BlueEngel - avatarı
BlueEngel
Ziyaretçi
24 Ağustos 2006       Mesaj #79
BlueEngel - avatarı
Ziyaretçi
erkekler neden mi aldatir eyer onun kurallarini tutmazsan ona uymazsan ozaman ve onun yanisini görür tantana yaparsan ozaman sinirlenir sonra senden nefret eder be baska kiza gider onunla eylenir sonra eyer seninle barisirsa ozaman hic bisey olmamis gibi hayatina davranir Msn Sad
ahmetseydi - avatarı
ahmetseydi
VIP Je Taime
25 Ağustos 2006       Mesaj #80
ahmetseydi - avatarı
VIP Je Taime
O kadar zamandır uğraşıyorsunuz hala erkeklerin neden aldattığını anlayamadınız mı Msn Happy)

İğneyi biraz da kendinize batırırsanız eminim bir an önce sonuca varacaksınızdır...
ѕнσω мυѕт gσ ση ツ

Benzer Konular

2 Temmuz 2019 / Morrigan Sağlıklı Yaşam
29 Eylül 2012 / elma_shekeri Soru-Cevap
4 Temmuz 2016 / asla_asla_deme Genel Mesajlar
6 Ocak 2010 / volture Genel Mesajlar