Arama

Yalnızlığıma (Yalnızlık) - Sayfa 102

Güncelleme: 21 Ekim 2014 Gösterim: 303.955 Cevap: 1.891
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
12 Mayıs 2007       Mesaj #1011
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Bilirim geceleri uykun kaçar,
Dayanamazsın ararsın!
Sponsorlu Bağlantılar
Kalbin ağlar ama, sen ağlayamazsın!
Bensizliğe bir türlü alışamazsın!
sen beni asla unutamazsın!

Gururun hayır dese de,
kalbin kan kusar.
Ateşin söndü!desen de,
küllerim bağrını yakar!
Maziye dalıp her gece resmime bakar,
bir türlü ağlayamazsın!
Sen beni asla unutamazsın!

Unutabilsen,gece yarısı telefonlarımı çaldırmazdın!
Unutabilsen,böyle isyankar olmazdın!
Sen beni unuttum desen de unutamazsın!
Kalbini başka gönüllerde asla avutamazsın!.

Zeynep Orcanel

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
13 Mayıs 2007       Mesaj #1012
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Gözlerin yağmurlarla dolar,

Sponsorlu Bağlantılar
Ellerin cebinde düşersin yollara.

Seni uzak gecelerin birinde unutur,

Birinde soluk bir resimle hatırlar.



Sigara dumanlarında şekillenir kahırla,

Çaresizliğine içerlersin.

Ağlarsın, ağlarsın...

Seni deli sanırlar.

Ahmet Beltekin

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
13 Mayıs 2007       Mesaj #1013
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Kıvılcım

Bana aşkın tarifini sordular
Önümde bir kutu başladım okumaya:

Emniyet kibriti
Çocuklardan uzak tutunuz
Çevre dostu
Kükürtsüzdür.

Fikret Çalışlar
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
13 Mayıs 2007       Mesaj #1014
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Unutmaliyim, her ne olursa olsun unutmaliyim seni..
Baska carem yok bunu sende kabul etmelisin
Mutsuz oldugumuz o günlerin acisini birbirimizden cikarmaya calisiyoruz
Oysa elimize hic birseyin gecmeyecegini ikimizde biliyoruz..
Bizim hedefimiz ne?
Imkansizi basarmak mi?
Basaramayiz, hersey ortada..
Mutlu olmak icin her yola basvurduk
Hep reddedildi istediklerimiz..
Devam etmek neyi degistirecek ki söylermisin bana??
Bizim sonumuz baslamadan belliydi aslinda
Oysa biz galip geliriz düsüncesiyle inat ettik söylenenlere
Üzünü - Aci - Keder..
Herseyden yüklü miktarda payimizi aldik..
Tüm bunlari tekrar yasamak niyetinde olamayiz ikimizde..
Cünkü bundan hic bir cikarimiz olmayacagini kabul etmeliyiz..
Vazgecmek icin cesaretimiz olmali yüregimizde..
Vazgecmek icin cesaretimiz olmali yüregimizde..
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
14 Mayıs 2007       Mesaj #1015
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Karar kıl gönül ikrara,
Murşidler şahı hünkara.
Kamil olup hak yoluna,
Gelen bilsin ahvalimiz..

Arif ile kıl pazarı,
Göresin aşkı nazarı.
Bülbül olup zarı,zarı,
Yanan bilsin ahvalimiz...

Çirkin ile aç arayı,
Melhem ile sar yarayı.
Sıratı geçip sılayı,
Bulan bilsin ahvalimiz..

Dost yolunda olak sefil,
Düşünme hiç boşa gafil.
Çağlarim der söze dahil,
Olan bilsin ahvalimiz.

Aşık Çağları (Muammer Çalar)
HayLaZ61 - avatarı
HayLaZ61
VIP BuGS_BuNNY
15 Mayıs 2007       Mesaj #1016
HayLaZ61 - avatarı
VIP BuGS_BuNNY
Yalnızlık Korkusu

Sevdiğimiz eşyayı, dostları yada sevgiliyi.
Sonunda yürekte kalan hep ayni duygu, hüzün...
Çünkü yitirilene alışmışızdır, sevmişizdir, bizimle olan beraberliği keyiflendirmiştir. Çünkü o beraberliğe değer vermişizdir.

Ya o güzelliği yasarken; paylaşımı, keyfi, sevmeyi ve sevilmeyi birlikte hissederken...

Hep korkmaz miyiz? İçimizi en güzel anlarda bile hep sarmaz mı?
Ya biterse? Ya yok olursa bu güzellik?; endişesi..

Tabii ki bitecek. Yaşadığımız mutluluklar, hüzünler hep bitmedi mi?
Hep yerine başka başka hüzünlere, mutluluklara bırakmadı mi?

Gene ayni korkular, ayni endişeler...

Peki sahip olduğumuz güzellik için yitirme korkusuyla ağlamak niye? Kime? Ne için ? Biliyor musunuz?

Dökülen göz yaşları sadece kendimiz için..
O değere sahipken de, yitirdiğimizde de..
Çünkü bizi asil korkutan YALNIZLIK..

İçimizde hissettiğimiz o güzel duyguları uzunca bir süre tekrar yaşayamamak..

Özlemek, özlenmek, sevmek, sevilmek, sım-sıkıca sarılmak,
o bedenin canini, kanını hissetmek, sevişmek.. Hangisi kolay vazgeçilir hazlar ki?

Biten aşklarda da, biten ömürde de yanaklarımıza dökülen gözyaşları hep kendimiz için.

Çünkü merkez hep biziz, doymak bilmeyen egomuz..
Ve o egoyu doyurabilmek, hoşnut kılabilmek için ne kadar çok çırpınır dururuz.

Bizim sevdiklerimiz bizi muhakkak sevmeli, özlediklerimiz özlemeli,
doğrularımız her zaman tek doğrudur.

Ya yanımızda ki insan ? Onun egosu ? Arzuları, özlemleri veya usandıkları...

Ne kadar o sevdiğimiz insana karşı fedakarız?
Vermeden neyi ne kadar alabiliriz ki?

Bizler; hep ilişkilerimizde hesap kitap içinde değil miyiz ?
Her zaman denge.. Verdiğimiz kadar alalım, aldığımız kadar verelim hesapları yapar dururuz.

Sonuç YALNIZLIK .

Peki bu kadar yalnızlıktan korkuyor, yaşanılan güzellikleri,
paylaşımı bir daha yasayamamak endişesiyle kaybedeceğimiz
değere ağlıyorsak niye bu kadar ince hesaplar.

O değer bize mutluluk yerine hüzün, kargaşa yaşatıyorsa zaten vazgeçmeliyiz.

Yok eğer yaşamın sıkıntılarından biraz da olsa bizi alıp mutluluk veriyorsa o zaman gözyaşı yerine biraz daha akilci olmak daha doğru değil mi?
Sıkıca, hiç bitmeyecekmiş gibi o güzelliği, huzuru sonuna kadar yasamak varken neden korku??

Bilirsiniz.. Anılarımızda öylesine anlamlı, mutlu anlar vardır ki, kimi zaman onca geçen yıllara değerdir. Tabii ki bu değerler karşılık bulduğunda daha da değer kazanacaktır.

Eh iste o zaman bize biraz daha is düşüyor demektir. Daha çok özen...
Çünkü yasam içinde, ayni frekansı yakalamak o kadar zor ki...

Sevgiyi, özlemi birlikte yasamak doyumsuz bir hazdır.
Artık o sevdiğin insan kendin olmuşsundur.
Korursun, tıpkı kendini koruduğun gibi. Üzmekten, incitmekten korkarsın.
Artık hesap, kitap yapılamaz. ; Daha çok vermek vermek istersin.
Çünkü ego vererek de doyumu öğrenmiştir. Çünkü gönlünü ayna tutmuşsundur o sevgiliye. Çünkü yitirme korkusu askı ölümsüz kılar.

Çünkü ayrılmanın da bir vahşi tadı var
Öyle vahşi bir tat ki dayanılır gibi değil
Çünkü ayrılık da sevdaya dahil Çünkü

AYRILANLAR HALA SEVGILI..

Pirana Kovalayan Çılgın Hamsi...
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
15 Mayıs 2007       Mesaj #1017
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
İlk yazın ucu göründü
Harlayıverdi çiçek çimen
Kalktım Akçadoruğa çıktım
Bi ova serildi önüme
Karşıma bi dağlar dikildi
Elim ağzımda baka kaldım
Bir yanda dumanlı toprak
Bir yanda deniz
Eriklerin bademlerin şavkı vurmuş havaya
Ortalığı tutmuş zeytin
Gözlerim yeşile kesti
Hey ne dünyaymış dünyamız
Çamların heybetinde sesinde kaynakların
Yaşamak uğul uğuldu
Kımıldıyordu yamaçlarda tarlalar
Tepemde gök
Çevrilmiş üstüme sayısız sevdalı göz
Güp güp atıyordu yüreğim
Kıyısında söğütler göveren
Bir nehir yatağına dönmüştü içim
Üstüme üstüme geliyordu ıraklar
Yankısıyla nice ilk yazların
Coşkun sular geçiyordu
derinlerimden
Yosunlu kayaların dibinde
Ordan ordan dürtüyordu tohum tomurcuk
Elimi uzatsam özgürlüğe dokunacaktım
Yeni düşünceler patlıyordu zihnimde
Açtım bağrımı güne güneşe
Eh beee

Mehmet Başaran
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
15 Mayıs 2007       Mesaj #1018
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
GELDİM YOKTUN

Dün gece düşüncelerim yine sen kokuyordu
Beynimin her köşesini esir almıştın
Yine içime girmişti yokluğun
Yine kendi kendimle seni konuşmaya başladım
Biliyor musun, sen gittikten sonra hayat bulanık bir hayal
Ev soğuk, çayın tadı yok
Sen gittikten sonra ne uyku var gözümde
Ne de merakla okuduğum kitabın son yedi sayfası
Sarı bir hüzün şimdi firara meyilli aklımın rakibi
Seni daha da ısıtmak için içimde
Gözlerimi kapatıp yüzüne sürüyorum yüzümü
Sözlerin gözlerimde birkaç damla yaş
Dudağında bakire bir gülümseme
Ve tenime işliyor tenin kokusu
Ellerin ateş topu sen dokundukça ben eriyorum
Gözlerimi açsam gideceksin, biliyorum
Dün gece kafatasım dar geldi beynime
Beynim dar geldi düşüncelerime
Bir infilak arifesi terkettim evimi
Yollara düştüm, şuursuzca değil
Dümeni sana kırdım
Rotam geçici vuslat, yalancı bahar, bir kelebeğin hiç göremiyeceği mevsim
Yağmur başlamadı ben yürürken
Hani filmlerdeki gibi
Kuruydu hava, kuruydu yollar, kuruydu gözlerim
Nasıl bir cesaretti dün geceki bilemezsin
Gel yine bir parçam ol, demeye gelmemiştim
Senden aşka dair hiçbir şey istemiyecektim
Geldim çünkü sen herşeyimi bilenimsin
Sen benim kapısı olmayan, duvarı olmayan
Dört bir yanı açık hanemsin
Dün gece bildik bir yüz görmek istedim
En bildik yüz sendin
Aşka mı esirim sana mı bilemedim
Aşk sende mi anlam buluyor dersin ?

İşte dün gece sana bunları anlatmaya geldim
Defalarca çaldım kapını
Kapı aşındı, elim aşındı, yüreğim aşındı
Dün gece sana geldim, çaldım kapını
Açan olmadı...

Funda Güven
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
16 Mayıs 2007       Mesaj #1019
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Yalnız

Gün olur
kar da yağar buralarda
Güneşe de kavuşursun
Ama tanıyamazsın bile
bir acımasız rüzgar savurur
deli dalgalar boğuverir
vicdanını o hep masmavi sandığın
kara sularının içinde
ve hep sarı bildiğin güneş kızıllaşır birden
Ben bunu tanıyorum dersin ateş bu;
Ama nafile hepsi birer azılı düşmanın oluverir
Sonra bir de bakarsın etrafında kimsecikler kalmamış
işte o zaman hatırla beni

yanlız o zaman

Ömer Seydi Ekinci
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Mayıs 2007       Mesaj #1020
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
YaLNıZLıK



Derin bir sessizlik içinde geldi yalnızlık
Hüzünlü bir sonbahar gibi geldi
Sokuldu gecenin koynuna usulca
Sokuldu ve sustu !

Ansızın bastıran bir kış gibi geldi yalnızlık
Yorgun ve üşüyen bir kadın gibi geldi
Yürüdü ışıksız sokaklarımdan birinde
Yürüdü ve yoruldu !
Yaralı bir kuş gibi geldi yalnızlık
Pulsuz ve adressiz bir mektup gibi geldi
Sırtüstü uzanıp yattı içime / bir gece
Yattı ve uyudu !
Ağzı kokan bir adam gibi geldi yalnızlık
Bulutunu arayan bir yağmur gibi geldi
Kınından çıkartılan bir bıçaktı sanki
Düştü ve kayboldu !

Benzer Konular

27 Ekim 2008 / Misafir Genel Galeri
26 Temmuz 2009 / Misafir Genel Galeri
14 Mayıs 2007 / Misafir Genel Galeri
12 Nisan 2012 / Misafir Genel Galeri
17 Eylül 2016 / ThinkerBeLL Genel Galeri