Arama

Yalnızlığıma (Yalnızlık) - Sayfa 104

Güncelleme: 21 Ekim 2014 Gösterim: 304.009 Cevap: 1.891
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
19 Mayıs 2007       Mesaj #1031
arwen - avatarı
Ziyaretçi
YAŞAMA DÜŞEN GÖLGE

Sponsorlu Bağlantılar
Yalnızım….

Kalabalıklar içerisindeyim… Nedenini bilmediğim bir his… Yürüyorum mavi sonsuzluğa… Acı, tatlı yılları sığdıramıyorum cümlelere… Cümleler dargın kelimelere.. kelimeler ise harflere... “tek bir söze sığdırabilseydim yaşamı” düşüncelerimi parçalardım, yüreğimde tutmaya kıyamadığım güvercinim de… Beyaz gelincikler içerisinde… Bir panter’in pençesinde bulurdum kendime acırken…

“Yalnızım…Yalnızsın…Yalnız”

“Yalnızsınız”

O Söz ki gökleri deliyor… yüreğe şimşek gibi çakıyor, yatağınıza yıldırım düşüyor. Sessizce uyuyorsunuz ay adamın gölgesinde… Bakıyorsunuz, saf uyuyan çocuğa… Kendinle barışık sarılmak ve öpmek istercesine… Sokuluyorsunuz yanına beni kabul et dercesine…

Bilseniz ne kadar hastalık hastasıyım… Bilseniz ne kadar kendini küçük görmeler… Bundandır kalemimin doğum sancıları… Bundandır aynanın yansıması…Bundandır adını yazmaya bile korktuğum öfkem…nefretim… Yalnızlığım… Ben ve Sen! ...

Bu gün de yatağıma yalnızlık düştüğü bundandır. Kalemimin notalar üzerinde gezindiği bundandır…Bilseniz derin okyanusların ıssızlığında bir gölge gibi yüzümü okşadığı bundandır…. Kaygılarım bundandır…imkansızlıklarım bundandır… olmazsa olmazlarım bundandır…Tedirginliğim… sevgisizliğim bundandır… aşka inanmayışım hep bundandır…
Kalabalıklar içerisinde yalnızlıklardır kilime işlenircesine…

Yaşama sevincine düşmüş yağmur taneleri neden bir gölge benden önce yürür…

Yalnızlık

Sana sarılmak seni öpmek istiyorum...
Her yanına dokunmak rahatladığını görmek…


süreyya aktaş
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
19 Mayıs 2007       Mesaj #1032
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
sen geldin
eskidi biryerleri zamanın, eskidi gözleri kadınların - sen geldin
Sponsorlu Bağlantılar
evler eskidi birden - eskidi evimsilerde kölemsi yalnızlıklar
bayramlar eskidi gülüm, derinlikler eskidi - ve pişmanlıklar
eskidi yatakbiçimlerde iğreti ikililer - ve çok çok
saksılarda çölbitkileri, salonlarda kartpostal mutluluklar
eskidi maskelerin sırıtan düşmanlıkları - ve nice yazlar
oh ne güzel yeniden - bu senin güzelliğin ne demek
sel ne demez azime'm, savaşlarda durma ne demek, güzel ne demek
sen geldin ey benim kadınülkem - yepyeni ufuklar geldin
dürülü bayraklarım güldü gülüm - sen geldin
kutuplarım değişti

bir horoz öter biryerlerde bir horoz bir horoz bir horoz daha
bir ateş yanar biryerlerde bir ateş bir ateş bir ateş daha
bir yumruk sıkılır biryerlerde bir yumruk bir yumruk bir yumruk daha
düşer barış cemreleri sabah çaylarımıza
biter *****lik
biter bu gökyüzünün çok uzaklığı

sen geldin ey anamın en güzel kızı - yaşamak geldin
badem çiçek açar gibi geldin, yürek sızlar gibi geldin - sen geldin
al beni kankırmızılardan vur beni kankırmızılara
dürülü bayraklarım gülsün gülüm, kutuplarım değişsin ey benim ülkem
bitsin bu zulüm
bitsin bu zulüm
bitsin bu zulüm

sanki dünyada ilk şafaktı kollarımda uyanmaların
o büyük barışa bir adım kala

(temmuz bildirisi)

Hasan Hüseyin Korkmazgil

MVDRNSLRD - avatarı
MVDRNSLRD
Ziyaretçi
19 Mayıs 2007       Mesaj #1033
MVDRNSLRD - avatarı
Ziyaretçi
Kör bir talihti peşimi bırakmayan..
Hayat seninle oyun oynadı dedi, arkadaş,
Güldüm geçen zamana
Ben miyim ilk yanlız şu dünyada...
Sana değildi yazmak istediklerim aslında.
İsyanın yalnız bana oynadığı oyuna.
Kaç sabahlar eskittim, sensizliğin koynunda
Umarsızca.
Kaç yıllarım geçti sensiz, bu fani dünyada?
Bekliyorum bir gün geleceksin papatya fallarında....
NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
19 Mayıs 2007       Mesaj #1034
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
Yalnızca Yalnızlıkla

Süzülünce pencereden
Sabahın ilk ışığı
Terk eder mavi düş perisi
Kalır ulu orta
Boş yatakla baş başa
Eser esrik bir rüzgar
Soyunan çılgın geceden
Mahzun, hüzünbaz yürek
Kayıp can aramakta
Koşar canhıraş aynalara
Dökülür sırrı pul pul, çehresiz
Harelenmiş göz bebekleri
Yandan çarklı acı kahve elinde
Tüter kıvılcım bekleyen iğreti sigara
İki dudağı arasına sıkışmış hayat
Tutturur bir sohbet
Sohbetin en koyusu, en acısı
Yanar dil, kül olur her bir harf
Yok olur şiir, silinir imge
Kayar avuçtan
Yansımasız çırılçıplak ayna
Kırıkları arasında kan revan
Kör karanlık bir de ağlamaklı yürek
Dibe vurur panik deryasında
Alabora arzular
Duyulmasa da feryat figan
Paylaşır yalnızca yalnızlıkla
Sessiz, çaresiz
Basar sırra kadem


Meral Yağcıoğlu
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
20 Mayıs 2007       Mesaj #1035
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ağıtlarımızı Gizledik

Ağıtlarımızı perçemlenmiş
dişlerimiz arasına gizledik.

Sarışın bir bedenin
pamuk tenine dokunurken
Ağlamadık, sızlamadık...

Gün olur dedik,
Zemheri ayını bekledik,

Siftah ederken
Ölümün sıcak nefesini ensemizde
Çıkardık
Zulamızdaki kızılcık şerbetini.
Savurduk suratlarına.

Ağıtlarımızı gün batımından
gün doğumuna birer birer söyledik.

Abdülvasi Köse
VerSchL@GeN - avatarı
VerSchL@GeN
Ziyaretçi
21 Mayıs 2007       Mesaj #1036
VerSchL@GeN - avatarı
Ziyaretçi
YALNIZLIK


hangi hain mızrak deşti yarayı,
hangi büyük ateş yaktı, dağladı?
insanoğlu yandı, döndü, ağladı.
eğmedi başını selvi yalnızlık.

yangınlar taşıdı kırık beliyle,
kızgın demirleri dövdü eliyle,
ateşe ram olmuş emelleriyle,
ömrümü bitirdi, yedi yalnızlık.

ne bir su sarnıcı yolum bekleyen,
ne bir gölgesine sindiğim sedir,
ne ***** dünyanın sesine gelir,
yalnızlık ateşse, yaşamak nedir?

gülme hallerime, anla yalnızlık.
ruhunu, sevdayla dağla yalnızlık.
göğsümde taşıdım bunca yıl, yeter!
kendini mezara bağla, yalnızlık.

Bilge Esra
Nail Yavuz - avatarı
Nail Yavuz
Ziyaretçi
21 Mayıs 2007       Mesaj #1037
Nail Yavuz - avatarı
Ziyaretçi
Bir rıhtım Yalnızlığı
başlıklı şiirim aktarılmış ancak altına yazarı yani
ismim yazılmamıştır.

bilginize

Nail Yavuz
NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
21 Mayıs 2007       Mesaj #1038
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
Ben hep yalnızlıklarımda düştüm.

Yanlışlarım, yalnızlıklarımdan bana kaldı.
Yalnızlıklarımda katmerli burukluklarda yatılı kaldım.
Yalnızlıklarımda en çok dizlerime sarıldım.
Pencereye bi daha yapıştım.
Yalnızken, rüzgara yenik düştü tabelalarım.
Sağ elimin boş olduğu zamanlar ayağım kaydı.
Ben hep yalnızlıklarımda düştüm.

Yanlış insanları hep yalnızken gördüm.
Yanlış söylemlerim hep yalnızken çıktı ağzımdan
Yalnızken duruşumda eksiklik oldu.
Yalnızken yan bastım.
Yalnızken izbe sokaklarda dolaştım.
Çamuru yalnızken tanıdı ayaklarım.
Ben hep yalnızlıklarımda düştüm.

Yalnızlıklarımda telefonumu tekmeledim.
Yalnızlıklarımda gözlerim güz baktı.
Yalnızlıklarımda yüreğimi yok saydım.
Yalnızlıklarımda insanları sokaklardan çaldılar.
Yalnızlıklarımda lambalarım söndü.
Yalnızlıklarımda tökezledim.
Ben hep
Ben hep yalnızlıklarımda düştüm.


Lokman Ali Yavuz
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
21 Mayıs 2007       Mesaj #1039
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Bu gece de...


O gecelerden biri daha…

Tek kişilik uyku bekler beni
Oysa tüm şehir sen…
Şehirdeki tüm sesler
Seslerdeki tüm dudaklar,
yine sen

Anlayacağın ana baba günü ortalık.

Düşlerin çıplaklığında
Üşür parmak izlerin
Ben üşürüm…
Arzularım kan ter içinde
ayazım sen.

Anlayacağın, sana titrer gece.

Kirpiğimde intihar eder gülüşler
Gönül kıyılarıma vurur kendini
İhanetinde bir hançer çıkar kınından
Delik deşik aşk
Pişmanlığın ben.

Anlayacağın iç çekişlerimdesin.

Şişe dibi öfkelerim
Sarhoşsa yıldızlar, benim yüzümden
Başımda döner, başım da döner
Birini üflesem sen soluğumla
Karanlığın ben.

Anlayacağın o gecelerden biri daha

Tek kişilik yağmurların efendisiyim
Gel gör ki gölgene kul köle.
Sensiz, ana baba günü yalnızlığım
Sen kaç kişilik uykudasın ?
yine sen...yine...

Anlayacağın bu gece de
Kendimle sevişteyim.

Arzu Altınçiçek
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
21 Mayıs 2007       Mesaj #1040
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
insandır suda akan yaprakta yeşil gülde kırmızı
zorlu bir dal gibi eğleniriz de fırtınalarla
ince bir sızı birdenbire kırar kollarımızı
ve bir akşam kuşlar gibi elimizden uçup giden mutluluk
bir sabah ebemkuşaklarının altından dörtnala gelir
yaşayalım çocuklar
her şey bizimdir
bir giysi örtüsünde buldum ben bu yedi satırı
bozkırda yüzükoyun bir hitit kasabası
yedi satır yedi bülbül yavrusu
vurmuşlar ******* da kalmış yavrusu
bir sürgün şair yazmış vaktin birinde
bir genç kız işlemiş onu örtüye
yedi renk ipek iplik, yedi bülbül yavrusu
ak örtüde yedi satır, gökkuşağı iğrisi
bu yalnızlık bu sürgün, insan olmak acısı
aldım yedi yavrucuğu koydum buraya
yaşıyor mu bilmiyorum o sürgün şair
yaşıyorsa bilsin diye o sürgün şair
bir gün çıkıp gelsin diye o sürgün şair
‘uçun kuşlar’
‘uçun kuşlar’
koydum adını

bir giysi örtüsünde yedi bülbül yavrusu
yedi satır, yedi renk, gökkuşağı iğrisi

Hasan Hüseyin Korkmazgil

Benzer Konular

27 Ekim 2008 / Misafir Genel Galeri
26 Temmuz 2009 / Misafir Genel Galeri
14 Mayıs 2007 / Misafir Genel Galeri
12 Nisan 2012 / Misafir Genel Galeri
17 Eylül 2016 / ThinkerBeLL Genel Galeri