Arama

Yalnızlığıma (Yalnızlık) - Sayfa 109

Güncelleme: 21 Ekim 2014 Gösterim: 304.132 Cevap: 1.891
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
3 Haziran 2007       Mesaj #1081
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Sevdiğimiz eşyayı, dostları yada sevgiliyi.
Sonunda yürekte kalan hep ayni duygu, hüzün...
Sponsorlu Bağlantılar
Çünkü yitirilene alışmışızdır, sevmişizdir, bizimle olan beraberliği keyiflendirmiştir. Çünkü o beraberliğe değer vermişizdir.

Ya o güzelliği yasarken; paylaşımı, keyfi, sevmeyi ve sevilmeyi birlikte hissederken...

Hep korkmaz miyiz? İçimizi en güzel anlarda bile hep sarmaz mı?
Ya biterse? Ya yok olursa bu güzellik?; endişesi..

Tabii ki bitecek. Yaşadığımız mutluluklar, hüzünler hep bitmedi mi?
Hep yerine başka başka hüzünlere, mutluluklara bırakmadı mi?

Gene ayni korkular, ayni endişeler...

Peki sahip olduğumuz güzellik için yitirme korkusuyla ağlamak niye? Kime? Ne için ? Biliyor musunuz?

Dökülen göz yaşları sadece kendimiz için..
O değere sahipken de, yitirdiğimizde de..
Çünkü bizi asil korkutan YALNIZLIK..

İçimizde hissettiğimiz o güzel duyguları uzunca bir süre tekrar yaşayamamak..

Özlemek, özlenmek, sevmek, sevilmek, sım-sıkıca sarılmak,
o bedenin canini, kanını hissetmek, sevişmek.. Hangisi kolay vazgeçilir hazlar ki?

Biten aşklarda da, biten ömürde de yanaklarımıza dökülen gözyaşları hep kendimiz için.

Çünkü merkez hep biziz, doymak bilmeyen egomuz..
Ve o egoyu doyurabilmek, hoşnut kılabilmek için ne kadar çok çırpınır dururuz.

Bizim sevdiklerimiz bizi muhakkak sevmeli, özlediklerimiz özlemeli,
doğrularımız her zaman tek doğrudur.

Ya yanımızda ki insan ? Onun egosu ? Arzuları, özlemleri veya usandıkları...

Ne kadar o sevdiğimiz insana karşı fedakarız?
Vermeden neyi ne kadar alabiliriz ki?

Bizler; hep ilişkilerimizde hesap kitap içinde değil miyiz ?
Her zaman denge.. Verdiğimiz kadar alalım, aldığımız kadar verelim hesapları yapar dururuz.

Sonuç YALNIZLIK .

Peki bu kadar yalnızlıktan korkuyor, yaşanılan güzellikleri,
paylaşımı bir daha yasayamamak endişesiyle kaybedeceğimiz
değere ağlıyorsak niye bu kadar ince hesaplar.

O değer bize mutluluk yerine hüzün, kargaşa yaşatıyorsa zaten vazgeçmeliyiz.

Yok eğer yaşamın sıkıntılarından biraz da olsa bizi alıp mutluluk veriyorsa o zaman gözyaşı yerine biraz daha akilci olmak daha doğru değil mi?
Sıkıca, hiç bitmeyecekmiş gibi o güzelliği, huzuru sonuna kadar yasamak varken neden korku??

Bilirsiniz.. Anılarımızda öylesine anlamlı, mutlu anlar vardır ki, kimi zaman onca geçen yıllara değerdir. Tabii ki bu değerler karşılık bulduğunda daha da değer kazanacaktır.

Eh iste o zaman bize biraz daha is düşüyor demektir. Daha çok özen...
Çünkü yasam içinde, ayni frekansı yakalamak o kadar zor ki...

Sevgiyi, özlemi birlikte yasamak doyumsuz bir hazdır.
Artık o sevdiğin insan kendin olmuşsundur.
Korursun, tıpkı kendini koruduğun gibi. Üzmekten, incitmekten korkarsın.
Artık hesap, kitap yapılamaz. ; Daha çok vermek vermek istersin.
Çünkü ego vererek de doyumu öğrenmiştir. Çünkü gönlünü ayna tutmuşsundur o sevgiliye. Çünkü yitirme korkusu askı ölümsüz kılar.

Çünkü ayrılmanın da bir vahşi tadı var
Öyle vahşi bir tat ki dayanılır gibi değil
Çünkü ayrılık da sevdaya dahil Çünkü

AYRILANLAR HALA SEVGILI..
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
3 Haziran 2007       Mesaj #1082
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
yanlızlığım bir çığlıktı hepiniz mi sağırdınız

Sponsorlu Bağlantılar

gecem, yine kaldık başbaşa
bir sen, bir de ben
sabaha kadar beraberiz.
yine gece, yine ben yanlız, buruk
iki iyi anlaşan arkadaşız senle
gecenin hangi diliminde belirsiz
balkondayım...
bakıyorum şehrin ışıklarına
ciğerlerim patlarcasına bağırıyorum
duyan yok ama ordalar görüyorum
ışıklar var heryer de
neden cevap vermiyorlar, niye duymuyorlar beni
merak ediyorum...
gecenin sessizliğinden gelen
bir araba sesi ile irkiliyorum
ve fark ediyorum ki
kalbimden çıkan çığlığım
aslında kalbimin duvarlarına çarpıp geri dönüyor
kimse duymamış, kimse görmemiş beni
yine yanlızlığım ile başbaşa sabah yaklaşıyor
çaresiz dönüyorum yatağıma
umudum yüreğimde, dalıyorum uykuya
ertesi gece yine buluşmak üzere...

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
4 Haziran 2007       Mesaj #1083
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Üflerim
Şiirin tüm gizini kulaklarına
Havalanır birden aklın
Akşamlar akar dudaklarına
Oturursun ortasına akıntının
Tut ki bir aşklığına çıldırdın.

Sokul yanıma
Çoğul mudur etin,
Gerçeklerden mi süzüldü
Kolunda duran cinnetin?

Haydi gel tedirginliğe
Son çağrımdır bu
Çıkarıver tüylerini
Bahar geldi.

A.Kadir Bilgin
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Haziran 2007       Mesaj #1084
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Tanımak İçin Bilmek İstiyorum

Geçinmek için ne yaptığın beni ilgilendirmiyor.
Neyi özlediğini, kalbinin arzuladığı şeye kavuşmanın hayalini kurmaya cesaret edip edemediğini bilmek istiyorum.

Kaç yaşında olduğun beni ilgilendirmiyor.
Aşk için, hayallerin için, yaşıyor olma serüveni için bir aptal gibi görünme riskini göze alıp almayacağını bilmek istiyorum.

Ay'ının etrafında hangi gezegenlerin döndüğü beni ilgilendirmiyor. Kederinin merkezine dokunup dokunmadığını, hayatın ihanetlerince açılıp açılmadığını, daha fazla acı korkusundan kapanıp kapanmadığını bilmek istiyorum.

Saklamaya, azaltmaya ya da düzeltmeye çalışmadan benim ya da kendi acınla oturup oturamayacağını bilmek istiyorum.

Benim ya da kendi neşenle olup olamayacağını, insan olmanın sınırlılığını hatırlamadan, bizi dikkatli ve gerçekçi olmamız için uyarmadan çılgınca dans edip çoşkunun seni parmak uçlarına kadar doldurmasına izin verip vermeyeceğini bilmek istiyorum.

Bana anlattığın hikayenin doğru olup olmaması beni ilgilendirmiyor. Kendi kendine dürüst olmak için bir başkasını hayal kırıklığına uğratıp uğratamayacağını; ihanetin suçlamasına dayanıp, kendi ruhuna ihanet edip etmeyeceğini bilmek istiyorum.

Güvenebilir ve güvenilebilir olup olamayacağını bilmek istiyorum.

Her gün sevimli olmasa da güzelliği görüp göremeyeceğini bilmek istiyorum.

Benim ve kendi hatalarınla yaşayıp yaşayamayacağını; bir gölün kenarında durup gümüş ay'a "EVET!" diye bağırıp bağırmayacağını bilmek istiyorum.

Nerede yaşadığın ya da ne kadar paran olduğu beni ilgilendirmiyor. Keder ve umutsuzlukla geçen bir gecenin ardından, yorgun, bitap da olsan, çocuklar için yapılması gerekenleri yapıp yapmayacağını bilmek istiyorum.

Kim olduğun, buraya nasıl geldiğin beni ilgilendirmiyor.
Çekinmeden benimle ateşin ortasında durup durmayacağını bilmek istiyorum.

Nerede, kiminle, ne okuduğun beni ilgilendirmiyor.
Diğer her şey bittiğinde seni ayakta tutan şeyin ne olduğunu bilmek istiyorum.
Kendinle yalnız kalıp kalamadığını ve o boş anlarda sana arkadaşlık eden kendini gerçekten sevip sevmediğini bilmek istiyorum.
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
5 Haziran 2007       Mesaj #1085
arwen - avatarı
Ziyaretçi
yalancup2rr1
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
5 Haziran 2007       Mesaj #1086
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Serin rüzgârlara pencereni aç!
Karşında fecirle değişen ağaç,
Bak, seyret ağaran rengini ufkun
Mahmur gözlerinde süzülsün uykun.
Bırak saçlarınla oynasın rüzgâr,
Gümüş çıplaklığı bir başka bahar
Olan vücudunu ondan gizleme.
Ne varsa hepsini boyun, saç, meme,
Esîrden dudaklar okşasın sevsin
Mademki geceden daha güzelsin!

Ahmet Hamdi Tanpınar
VerSchL@GeN - avatarı
VerSchL@GeN
Ziyaretçi
5 Haziran 2007       Mesaj #1087
VerSchL@GeN - avatarı
Ziyaretçi
Aç Kapıyı Yalnızlık

Aç kapıyı yalnızlık, ben geldim
Hayır, ağlamadım, gözlerim yaşlı değil.
Cephedeydim, kurtaramadım yenilmekliği.
Gece yarısı, uyumuştur sokaklar çoktan
Bir sen varsın işte, bir de benim hayaletim...
Bakma öyle, al elimden valizlerimi
Bir şey yok içlerinde; balık kokusu sinmiş üç beş kazak,
Kırık bir ayna, bir kaç tel siyah saç...

Soğuk burası, yağmur kokuyor
Geceleri uyku tutmaz insanı burda
Bak, yıldızları görmem lazım benim dolunayda; çıldırırım
Yıkarım üstüne bu mahzeni, kaçamazsın...

Morarmış, çatlamış ellerim soğuktan görmüyor musun?
Varsa sıcak bir çorba getir bana, tuzlu
Yoksa uğraşma, aç değilim.
Saat yok duvarlarda, o kadar yalın yaşamak
Günışığı da yok, karanlık ruhun gibi yakın sana...

Yalnızlık kapat kapıyı!
Şuraya, şu soğuk taşların üzerine bir yatak ser bana.
Uyumak istiyorum,
Unutmak istiyorum,
Unutulmak istiyorum...

Bayram Atik
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
5 Haziran 2007       Mesaj #1088
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
ARTIK SENSİZİM

GİDİYORSUN YA...
KARA BULUTLARI KATMIŞ ARDINA
ACILARI YÜKLENMİŞ SIRTINA
DÖRT NALA GELİYOR YANLIZLIĞIM.

GİDİYORSUN YA..
NEKADARDA MUTLU ÇARESİZLİKLER
YÜREĞİMİN GERGEFİNDEN
CIMBIZLARLA ÇEKİYOR
NAKIŞ NAKIŞ UMUTLARI

GİDİYORSUN YA...
RENKLERİNİ SİLİYOR TUVALİM
KARASI BANA GECELERİN
CEFASI BANA
ELDE KALAN TEK RESİM
GÖZLERİNİ SEYREDECEĞİM

GİDİYORSUN YA...
GİYOTİNE GİDİYOR PAYLAŞMALARIM
BUGÜNÜMDE, YARINLARIMDA GİDİYOR
GİDİYOR DÜŞMÜŞ PEŞİNE UMUTLARIM

GİDİYORSUN...
DALGALARINDA BOĞULDUĞUM DENİZİM
GİDİYORSUN...
BUNDAN BÖYLE ZAMANLARA SENSİZİM.

Nevin Kurular
VerSchL@GeN - avatarı
VerSchL@GeN
Ziyaretçi
6 Haziran 2007       Mesaj #1089
VerSchL@GeN - avatarı
Ziyaretçi
Adı Yalnızlık

Gölgen gibidir yalnızlık
Gecenin ıssızlığı, karanlığı gibi boş ve soğuk.
Sarılırsın ararsın tutamazsın
Yoktur çaresi.
Adı Yalnızlık
Yazılmıştır bir kere
Yiğit olsan da büker bileği,
Cesur olsan da sızlatır yüreği.
İçindedir sevgi, insanın tek dileği
Ateşten gömlek misali
Sevgi... Sevgi... Sevgi...

Murat İnce
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
6 Haziran 2007       Mesaj #1090
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Gidişini Anlatıyorum Sen gidiyorsun ya işşine yetişmek için
Saçlarını, gözlerini, ellerini
Neyin varsa toplayıp gidiyorsun ya
Her seferinde bir şey unutuyorsun sıcak
Termometrede yükselen çizgi çizgi
Kim bilir nerelerde soğuyorsun

Senin gözbebeklerin var ya kadın kadın gülen
İnsan insan bakan gözbebeklerin
Beni tutsa tutsa gözlerin tutar ayakta
Beni yıksa yıksa gözlerin yerle bir eder

Ne gelirse onlardan gelir bana
Çalışma gücü yaşama direnci
Mutluluk gibi kazanılması zor
Mutluluk gibi yitirilmesi kolay

Bir açarsın ki mutluyum
Bir kaparsın her şey elimden gitmiş.
Rıfat Ilgaz

Benzer Konular

27 Ekim 2008 / Misafir Genel Galeri
26 Temmuz 2009 / Misafir Genel Galeri
14 Mayıs 2007 / Misafir Genel Galeri
12 Nisan 2012 / Misafir Genel Galeri
17 Eylül 2016 / ThinkerBeLL Genel Galeri