Arama

Yalnızlığıma (Yalnızlık) - Sayfa 52

Güncelleme: 21 Ekim 2014 Gösterim: 303.043 Cevap: 1.891
tikkymelike - avatarı
tikkymelike
Ziyaretçi
17 Şubat 2007       Mesaj #511
tikkymelike - avatarı
Ziyaretçi
Yalnızlık,yaşamda bir an,
Hep yeniden başlayan...
Sponsorlu Bağlantılar
Dışından anlaşılmaz.

Ya da kocaman bir yalan,
Kovdukça kovalayan...
Paylaşılmaz.

Bir düşün'de beni sana ayıran
Yalnızlık
Paylaşılsa yalnızlık olmaz...

Özdemir Asaf

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Şubat 2007       Mesaj #512
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Elveda..

Sponsorlu Bağlantılar
Elveda düşlerim
Senli gülüşlerim
Esip sarmışken ruhumu hasretin
Benden sana sımsıcak bir elveda
Hiç olmazsa yanımdasın
Gözlerimde
Gönlümde
Vedamın yanlızlıklarında
Hiç bozulmamış ağlamalarımda
Aklımdasın
Buruk bir sevinçlede olsa
Hatıralarımdasın
Elveda sevdiceğim
Ağlamıyorum inan
Dudaklarımı ısırdım
Buğulansada gözlerim
Ağlamıyorum inan
Haydi git
Derdim büyüksede
Katlanırım ben
Haydi uğurlar ola
Sana bu son mektubumla
Sımsıcak bir elveda...

MercanDede

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Şubat 2007       Mesaj #513
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
An, Öfke, Şehir...
Suskun bir öfke yağmurunda
Kurşuna dizdiğim harflere toplu mezarlar kazdım
Islaktım
Sırılsıklam korkmuştum üstelik

Yoktun
Çokluğuna şiir yazdım…


Acemi ****** pazarlığında
Şehir ucuza satarken namusunu
Yeni yetme utangaç dokunuşlar
Tenimi yakıyordu…

Bacakları yalnızlığıma dolanıyordu
Şehvetle sarıyordu irkilen bedenimi
Gözlerinden ayıramadım gözlerimi
Vakitsiz arsızdı gece
Penceremin altında taze bir gül kanıyordu…

Sabaha kadar dinledim…

Adam kadının saçlarına dokundu
Ezan okundu canım yandı
İnledim…

Seni seviyordum
Özlemek sabrıma işlediğim nakıştı
Belki bir yakarıştı sessiz dualarımda
Devrik duyguların söz düşümü
Satır başlarında ettiğim küfür
İnce saz nağmesinde hüzün
Ah o öpülesi dudakların
Ah o sevdalı yüzün…

Bu şehir bana düşman
Yol kenarında isimsiz mezar taşıyım
Kimliksiz bir eşkıya hükmündeyim ey güzel!

Siren seslerinde kaybolur çığlığım
Müebbet mahkumların yanık sesiyim
Bir memleket türküsüyüm bazen
Ter içinde kalmış demirci ustasının
Örse çekiç sallayan nefesiyim…

Yani hiç kimsesiyim bir sokak çocuğunun
Saçlarımda kir ellerimde tiner kokusu
Düşlerimde o hep aynı telaş
Büyümek korkusu…

……

Suskun bir öfke yağmurunda
Neydim, niyeydim, neredeydim bilmiyorum…

Demli bir çay kıvamında
Tek şekerli hüzündü yalnızlık dediğin
Usulca içtim…

Sonra gözlerin geldi aklıma
Yastığıma sinen kokun
Bana her dokunduğun
An’la seviştim…


...........
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Şubat 2007       Mesaj #514
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
mesale ab52fa5e71e48922a99a937b667de495


Yalnızlık, varolan hayatın ve geçip giden zamanın içinde kaybolmak değil de tek kalmaktır. Hayat mücadelelerine ve ortaya çıkan engellere karşın tek başına mücadele etmektir.

Arkasını dayanabileceği, şartsız güvenebileceği, düştüğünde kaldıracak, ağladığında teselli edecek veya birlikte ağlayacak, kötü günde de iyi günde de yanında olacak vb. gibi cana can katacak birisini ister yalnızlığa mahkûm olan. Böyle birisini bulamayınca da karmaşıklaşan hayatın, anlamını yitirmiş bir bireyi olmaktan da öteye gidemez. Bırakır kendini umutsuzluk deryasına. Yok olmak ister belki de bu anlamsız hayattan. Çünkü onu hayata bağlayan ve yalnızlığını gidererek tutunacağı bir dal olan kişi yoktur ya da hiç olmamıştır.

Yalnızlık, etrafında hiç kimsenin olmaması değildir. Kimi zaman olur ki, kişinin etrafı insandan geçilmez ve hayretler bırakır onu gören gözlerde. Ne çok seveni var deriz kendimizce ve belki de o kişiye imreniriz. Amma velâkin, gören göz her zaman da gerçeği göremez. Görünenin bir de görülmeyen yüzü vardır. Etrafı sarmaşık misali insanlarla sarılı olan bu kişi, belki de yalnızlığın temsilcisi olabilir. Ne kendini anlatabilir onlara ne de onlar kendisini anlayabilir. Anlamını yitirmiş kuru laflar, havada buz kesilirler ve yalnızlıktan kurtulmaya niyetlenen cana, merhem olamazlar. Söylenen sözler ve kurulan ilişkiler, kalıplaşmış ve sıradanlaşmış formatından öteye gidemez.

Her geçen gün daha da umutsuzluğa sürüklenen kişi, küçük de olsa bir umut ışığı gördüğünde, canı pahasına o ışığı söndürmemek ister. Kimi zaman içindeki sestir o ışık, kimi zaman da gözlerindeki parıltı… Kimi zaman çocuğun tatlı gülümsemesi dir o ışık, kimi zaman da tanımadığımız insanın, karşılıksız nezaketi… Kimi zaman bir sözdür bizi umutlandıran, kimi zaman da hayat içindeki ince ayrıntılar…

Sözün özü: Yalnızlığı benimsemiş ya da benimsemek zorunda kalan kişiler, içinde bulundukları şartların da tesiriyle hemen umutsuzluk deryasına kapılmasınlar. Hayat, her ne kadar anlamsız gelse de göreceklerdir ki, bekledikleri gerçek dost ve yalnızlık yaralarının merhemi, yakında gelecektir. O kişinin veya kişilerin ne zaman, nerede ve ne şekilde karşımıza çıkacağını ise bilemeyiz. O kişiyle karşılaşmanın yolu, hayata umutla ve gören gözle bakmaktan geçer.
NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
18 Şubat 2007       Mesaj #515
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
seninogzlerinvaryrd1vm6re6
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Şubat 2007       Mesaj #516
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sana gitme demeyeceğim, biliyorum şimdi olmasa bile yarın gideceksin. Sana yüreğimi al demeyeceğim, biliyorum ki gidenler sadece kendilerini götürürler. Geldiklerinde kendilerini getirdikleri gibi... Sana gitme demeyeceğim...
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
18 Şubat 2007       Mesaj #517
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
O kadar yabancı ki kulağıma sesin
Bir o kadar da yabancıyım bakışlarına
Ne gülüşünü görmüşlüğüm var önceden
Ne de iç kavuran sıcaklığını

O kadar yabancı ki tenime tenin
Bir o kadar da yabancıyım varlığına
Ne dokunuşunu bilmişliğim var önceden
Ne de özleminin sancısını

O kadar yabancı ki gözyaşlarına gözüm
Bir o kadar da yabancıyım şimdi anılarıma
Ne aşkını bilmişliğim var önceden
Ne de sevginin şiddetini

Artık öyle yabancıyım ki kendime
Daha önce adı koyulmamış duygularla dolu yüreğim
Ne yaşamışlığım var bunun gibisini
Ne de düşünmüşlüğüm olacakları...
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
18 Şubat 2007       Mesaj #518
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Yalnızlık..!


Bilir misiniz yalnızlık nasıl acı verir insana? Soğuk bir oda da tek başına uyumak nasıl acıtır yüreğinizi…


Yalnızlık çoğuna göre basit bir kelimeden ibarettir. Ama hiç düşündünüz mü sadece istediğinizde değil her zaman yalnız olsaydınız;yaşyasakn nasıl olacağını. Yalnızlık bir annenin karanlık geceler de okuyan çocuğunu düşünerek sabahlamasıdır. Yalnızlık bir askeri bekleyen genç kızın uyumadan önceki duasıdır. Yalnızlık dertlerini boş duvarlara anlattığında onların sana cevap vermesini istercesine boş boş duvarlara bakmandır. Yalnızlık eve döndüğünde sevdiğin kişinin cansız bedeniyle karşılaşmandır. Ölümdür yalnızlık;soğuktur... Ateş gibi yanan kalbinle sevdiğinin sana gelmesini beklemektir yalnızlık. Üşümektir onsuz boş yatakta,ağlamaktır. Özlemektir yalnızlık; hasretle beklemek.


‘Yalnızlık’ sadece bir kelime değil;bir yaşamdır. Umutla beklemek, gözyaşlarını tutmaktır…
tikkymelike - avatarı
tikkymelike
Ziyaretçi
19 Şubat 2007       Mesaj #519
tikkymelike - avatarı
Ziyaretçi
Yalnızsan eğer

Hayatın devraldığı
Sessiz bir özsudur acı
Birikir yüreğinin kıvrımlarında
Ve ağar gözlerine ağır ağır
Bulutlar yere inmiştir artık
Ya da gurbettesindir
Unutma

Bir hayalet gibi kapındadır
Yalnızlık denen şey
Ufkun kararabilir birden
İçin çölleşebilir
Kaçışın bile bir adımdır
Ya da dönüşündür kendine
Unutma

Her sayfası kederle kararan
Bir hüzün defterine döner günler
Ve her sabah"merhaba hüzün"
"Merhaba yalnızlık"
Diyerek başlarsın hayata
Ama hayat bağışlamayacaktır seni
Unutma

Üstelik günlüğü yoktur hüznün
Hiç bir zaman da tutulmayacaktır
Serüvenlerin yorgun yeniği
Elleri titreyen yaşlı bir kadındır hüzün
Ya da hasta bir tanıktır ancak
Hepsi o kadar
Unutma..

Ahmet Telli

tikkymelike - avatarı
tikkymelike
Ziyaretçi
19 Şubat 2007       Mesaj #520
tikkymelike - avatarı
Ziyaretçi
BEYHUDE

Yalnızlık bir uçurumsa eğer beni en dipte bulabilirsin.
Gelmek istersen eğer çekinme sende gelebilirsin.
Nasıl olsa
Bu uçsuz bucaksız gönül tarlalarının sonunda
Hayata küsmüşlerin yeşerttiği
Suya kavuşmuş toprak gibi canlı
Sevgi çiçekleri açan bahçelerden çok var.

Çekinme gel
Burada her yalnıza yer var.

Yalnız,
Sakın buradaki yalnızlara imrenme
Bütün bu güzelliklerin içinde yaşayan
Yaşıyormuş gibi görünen biz yalnızların ulaşamadığı
Güzellikler çok daha fazla acı veriyor bana
Bakıp da görememek nedir bilir misin?
İsteyip de alamamak,sevip de okşayamamak.

Bu yüzden ne olur
Sen yukarıda kal.Fırsat bulursam
Ben sana gelirim

Ahmet Altan



Benzer Konular

27 Ekim 2008 / Misafir Genel Galeri
26 Temmuz 2009 / Misafir Genel Galeri
14 Mayıs 2007 / Misafir Genel Galeri
12 Nisan 2012 / Misafir Genel Galeri
17 Eylül 2016 / ThinkerBeLL Genel Galeri