Arama

Yalnızlığıma (Yalnızlık) - Sayfa 20

Güncelleme: 21 Ekim 2014 Gösterim: 302.537 Cevap: 1.891
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Kasım 2006       Mesaj #191
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
sen buralardan gideli
boynu bükük bir İstanbul kaldı ardından
Sponsorlu Bağlantılar
unutmayı yüzledikçe şimdi kulağımdaki ses
kaçınılmaz
rüzgârın ısırık izi berzahlarında
ve o soğuk ayrılığın dalgasında hırçın denizin
ortasında ben kızkulesi kadar şaşkın
işte o yüzdendir ki hiç sevmez bu sahilde
çiçekçiler
mevsimsiz yağan yağmurları…

bilirsin aslında
senin doğduğun yerde güneş
çavmaz yüzlere
sevenlerin mayasında yas
gururla bezenmiş kundağı
ve gözyaşı esir düşmüş
semtin yırtık kuşağında

ve özlemek dediğin…
dilinin dürgüsünde hep
aynı, çocukça
yüreğinin o aşınmaz taftasında
yarınsız bir kadının
yalnızlığının dokusu
sanki bir sevda masalında karşılaşmak bir gün
avunmak kim bilir düşünde
tesellinin
bir martı gibi rüyalarında yaralı
vurgun yemiş bir sünger avcısı kadar
süzgün
orada işte kayaların infazında
fırtına sonrasındaki o özlem
o benim hâlâ dingin
feather

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Kasım 2006       Mesaj #192
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
dgullerYalnızlık Ezgisi

Sponsorlu Bağlantılar
Gölgeli, yağmur çiseleyen
Güncesi kırık dökük bir gece
Tıpkı bizim gibi...

Hüzün başımızla beraber
Yalnızlık, yüreğimizin iç cebinde

Vefalar, sevmeler
Bir tebessümlük özürler...
Bilemiyorum ki inkar mı gelmeli kadın!

Hayali sözler karmaşası ki
Asılsız dünyevi düşler belki de hepsi
Yaşamın yorgunluğundan düşen omuzlar
Ara sıcak sevdalar belki de eşikteki yanlızlıklar

Gün ağarmadan terk edilen öpüşler
Bir uzanıp bir geri çekilen o dost eller
Ve umuda yenik ıslak imgeler mi desin kadın
Bittiğimiz yerde inadına bütünleşenler!

Biliyor musun insana hayata ve ötesine dair
Ne varsa aslında hepsine değer...kadın

Sen martı ol umuda kanat aç
Bense mavinin en koyu rengi
Sonra gel
Yasla başını omzuma

Biliyorsunki kadın
Sustuğumuz yerde konuşur yüreklerimiz
İnsan gibi kadın gibi dost gibi

Ne söz isteriz, ne düş
Hayat biziz, kainat biz
Ölüm de biziz, ölüm de biziz kadın!
Haklısın ölememek de var
Sevememek, sevilememek gibi ölememek!

Kahredip yakmalı mı
Bu gece şiirleri kadın yakmalı mı!
Gitme yüreğimizde ki şu yalnızlık,
Gözlerimizde ki ağır hüzün silinmeden gitme...

Yasla başını omzuma...
Sen umuda kanat açan martı, ben dalga dalga mavi
Dinle ikimizin yalnızlık ezgisi bu yüreğim dinle...

Nisan Serap Muratoğlu

dguller

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Kasım 2006       Mesaj #193
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
YALNIZLIK ÇEMBERİNDE

Günlerim herzaman ki gibi karanlık yine
acı ile geçiyor saatler özlem ile
ne zaman dalmıyorki gözlerim senli sensizliklere
durmuyor gözyaşlarım yalnızlık çemberinde.

Yorulmuyor hayat dert çile vermeye
şarkılar yoldasım sigaramla birlikte
tükenmek bilmeyen bir boşluğun içinde
savruluyorum rüzgarla birlikte
farkında olmadan yalnızlıık çemberinde.

Nedeni yok belki bu sensizliğin
yada bana verdiğin bu ayrılık yelinin
sana yazdığım ilk şiiri hatırlarmısın
Ayrılıktı adı
ayrılmam dediğin ayrılık
yıkılmıştı o gün dünyam
gözümde yalandı herşey sevda bile
yıkmam demiştin
ama bıraktın beni yalnızlık çemberinde.

Şimdi soruyorum kendime
neden sen, neden sevdim diyorum
oysa ne mutluydum senden önce
aradığım aramasını beklediğim
düşündüğüm kimse yoktu
mutluydum yinede yalnızlık çeberinde.

Şimdi ise perişanım
hasret rüzgarlarını saldın üstüme
çaresizliği tanıttın
derman bulamıyorum şimdi dertlerime
öyle acımasızki şu hayat
gelmiyor ECEL\'im YALNIZLIK ÇEMBERİNDE...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Kasım 2006       Mesaj #194
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yalnız Hanım


Yalnızlık çöker,karasında bulutların
Dağıtmaya çalışır,ışığında umutlarının
Köy halkı uykusundadır,unutmuş yorgunluğunu
Rüyasında görür,kestirme bahçe yolunu

Yalnız hanım gerilmiş,perdelerin arkasında
Çektiği dertlerin, bitmeyen sancısında
Köy halkının pencereleri,açılmış çiçeklerle
Yalnız hanımın sevgisi, her zaman yüreklerinde.

AriThmetiCs - avatarı
AriThmetiCs
Ziyaretçi
8 Kasım 2006       Mesaj #195
AriThmetiCs - avatarı
Ziyaretçi
Belki de ilk defa bu kadar sorumlu oldun bu ilişkiye karsı

Gitmem mi gerekiyordu söylesene

Ya da gider gibi yapmam mı gerekirdi seni daha sorumlu kılmak için

Yoruldum ve umudum da kalmadı.

Göremiyorum ileriyi seninle artık

Sorumsuz tavırların sis kütlesi gibi birden geciveriyor onların önüne



Arayıp beni pişmanlıklarını anlatma

İçtiğin her kadeh seni bitirmekten başka bir işe de yaramayacak



Bensiz bırakmak için değil seni

Seni sana getirebilmek için

Gittim ben...



forestzm1
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
8 Kasım 2006       Mesaj #196
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Sonbahar başladı şehrimde.
Her şey bildiğin gibi...

Yalnızlıkla baş etmeyi öğrenebilen yok.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Kasım 2006       Mesaj #197
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kırgın, yorgun ve sessiz bir sonbahardı.Bildiğim ve özlediğim bir şehirden geçiyordum.Bir nefeslik sigara, demli bir çay ve dost sohbetiydi, kısacık zaman dilimlerine sığdırmaya çalıştığım. Akşamı giyinmiş tam gitmek üzereyken gördüm seni. Hiç konuşmadan hatta umarsızca baktın bana. Minik parodilerle süslenmiş ve yaramazlık yapmadan duramayan haylaz bir çocuğun, hınzırca gülümseyişi gibi oldu tanışmamız, tanıştırılmamız...Nereden bilebilirdim, bu giderayak dudaklara yapıştırılan gülümseyişlerin, yerini sevdaya bırakacağını...Kaçamak bakışlara gebe kaldı gözlerimiz ve aslında gözlerinde gözlerimi gördüğümü kimse anlamadı, kimse farketmedi hüzünlerimizin seviştiğini....
Acılardan ve vedalardan geçen, artık olmaz diye direten bir yürek mahzunluğu vardı ortada, kahkahalarla örtmeye çalıştığımız. Çok sonraları farkettik, örtmeye çalıştıkça bu mahzunluğun ortaya çıktığını. Direndik..Direndik bir zaman tutulmamak için aşka. Oysa, gideceğini söyleyip de, göndermediğim bir sabah ayazında şekillenmişti cenin yorgun yüreğimde.Başım döndüğünde anladım, canlanmaya başladığını bir sevdanın içimde. Artık çok geçti ve büyüyordu sevda, hüzünle ve hasretle beslenerek...
Yolların sana gelirken kısaldığı ve senden giderken uzadığı akşamlarda dokunduk birbirimize. Maskelerimizi kapı girişlerinde bırakarak, seyircisiz ve alkışsız sahnelerde seviştik. Seviştik ve çoğaldık farketmeden. Her buluşma bir coşku, her ayrılık bir acı bıraktı yüreklerimizde. Uyurken seyrettiğim yüzün, hasreti törpüledi kilometreler ötesinden...
Kalabalık korkularımız, evlat edindiğimizi sandığımız acılar ve peşimizden itinayla gelerek bizi takip eden endişelerimiz vardı.Sen umursadın, ben görmemezlikten geldim. Acılar paylaşılır dedim, sen paylaşılamayacağını savundun.Sarıldım sana bu savunmaların içinden. Gülmeni, sevginden önce istedim.Gülmenin gözlerine yakıştığını gördüğüm an..Oysa gülüşlerimiz bile hüzünlüydü gözlerimizde.Gözlerimizdeki bu hüzün çağırmıştı belki de sevdayı yüreklere,hiç beklemediğimiz bir an, ummadığımız bir gecede...
Şimdi gecelerde,babasını arayan bir sevdayı emziriyorum.Nerde diye sorduğunda, işleri var, şimdi gelecek, diyerek yalan söylediğim sevdayı. Bilse seni kırdığımı, incittiğimi, beni bir daha sevmemesinden, ayaklanıp gitmesinden korkuyorum.Kendi söylediğim yalanlara, kendim inanmaya başlıyorum.Gecelerde,sevdam uykuya dalınca, sessizce ağlayıp, affedilmem için dualar ediyorum.Gecelerde, en çok seni özlüyorum...
Sessizce gelişin, sessizce gidişin oldu. Dudaklarım cezasını konuşmayarak çekecek, gitmene sebep onlar oldu.Kadınlığımı çıkarttım, yıkadım ve askıya astım. Kimse görmesin, beğenmesin diye. Geldiğin gün giyinip, karşına öyle çıkacağım.
Biliyor musun, ben hiç yağmurda dans etmedim. Belki de yağmur olan sendin, seninle dans etmek istedim...
feather

Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
8 Kasım 2006       Mesaj #198
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Bir dağbaşı yalnızlığı yaşıyorum yeniden.,
Dağbaşı yalnızlığı ölümden beter.
Hiç kimse aramasa sormasa beni
Sen gelsen yeter..
Huzur ellerinin güzelliğidir.
Gözlerin karşımda mutluluk denizi.
Her sabah soframızda ekmeğimizi
Sen bölsen yeter..
Yüreğim seninle yaylalar kadar serin
Ne bir çizgi hasret, ne bir nokta gam
Yayla dumanı gibi gözlerime her akşam
Sen dolsan yeter..
Bende çaresizlik sonsuz kördüğüm.
Bende sabır sende naz..
Gündüzünden vazgeçtim düşümde biraz
Bir yüz görümlüğü sen olsan yeter..
Duymasa da hiç kimse şâir gönlümün,
Sende karar kıldığını...
Ve içimin şerha şerha yarıldığını,
Sen bilsen yeter..
Bir gün duysan bittiğimi, tükendiğimi..
Çıkıp gelsen uzaklardan korkulu ürkek..
Bir incecik dal gibi üzerime titreyerek,
Eğilsen yeter...........
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Kasım 2006       Mesaj #199
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
YALNIZLIK MACERASI

Öyle yalnız kaldım ki hayatımda

Kimi gün öldüm kimi gün ilah oldum

Çok zaman annemin dizlerine hasret

Koydum başımı kendi dizlerime

Doya doya ağladım

Paylaşırsa dost paylaşırmış

İnsanın derdini sevincini

Dost ümidiyle ortalığa düşmeye gör

Hangi kapıyı çalsan kimseler yok

Hangi omuza dokunsam yabancı çıkar

Aşık mı olmadım taparcasına

Bir Mecnun geçti o çöllerden bir de ben

Diz mi çektirmedim alemde Kerem gibi

Ferhat gibi gürz mü sallamadım dağlara

Ne Leyla yar oldu bana ne Aslı ne Şirin

O gün bugün sırtımı kendim sıvazlıyorum

Sabahları sokağa çıkmadan evvel

Cesaret şairim, cesaret

Kendi saçlarımı okşuyorum geceleri

Sevgilimin saçları niyetine.


CAHİT SITKI TARANCI

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Kasım 2006       Mesaj #200
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yalnızım, tek başına bir ağacım, tam sınırda. Orman dışına itilmiş, kendine ne çölde, ne de kırda yer edinmiş. Bir yanım uçsuz bucaksız çöl, diğer yanım kır. Bir yanım bahar, öte yanım kış. Hepsinin ve herşeyin ötesinde ve dışında tek bir gerçeklik; "benim yalnızlığım!".

YALNIZIM BİR BAŞINA ÇÖLLERDE,
YALNIZIM ŞAFAK DOĞMAZ GÜNLERDE,
YALNIZIM İNCİNMİŞ GÖNÜLLERDE,
DAĞDA OLSAM,
KIRDA OLSAM YALNIZIM,
YOK KALBİMİN BESTESİ,
YOK DERDİM DİYECEK BİR SAZIM.

Yalnızım ben, tek başına bir ağaç gibi...

Benzer Konular

27 Ekim 2008 / Misafir Genel Galeri
26 Temmuz 2009 / Misafir Genel Galeri
14 Mayıs 2007 / Misafir Genel Galeri
12 Nisan 2012 / Misafir Genel Galeri
17 Eylül 2016 / ThinkerBeLL Genel Galeri