Lanet.. 
sen gitmeden önce bu kalbp bizim şehrimizdi
bu şehirde dolaşırdık elele,
türlü oyunlarla bu şehirde kaybolurdun sen
sen varken ışık doluydu şehrim,umut dolu,aşk doluydu
ama gittiğinden beri bu şehirde tek bir ışık bile doğmadı.
Hiç bişey eskisi gibi olmadı bende
herşey darmadağınık bi halde.
Tüm sokaklarım kendimle verdiğim savaşta harabeye dönmüş,
Oysa ki bu şehre hiç savaş sokmayacaktık,yeni oyun alanları açacaktık birlikte
bizden sonra kim gelirse örnek olsun onlara die.
Tüm evler yağmalanmış,cam kırıkları şehrin sınırlarını parçalamış, hiç birşey dönüş biletini almadığın otobüsle gittiğin günkü gibi deil artık..
Sebepsiz olsada gidişin ben o şehrin tam orta yerine koca bi anıt yaptırdım
Güllerin içinde kalmış ve dikenleriyle yıpranmış bi kalp heykeli
altında ise senin hatıran olduğu yazılı,gittiğin günün tarihi ve adın
her gelen görsün bu şehrin lanetinden korksun istedim
son kez bizim için bişey istedim.
artık lanetli bir şehir burası..
gittiğin yeni şehir ne kadar alımlıdır bilemem ama bigün uğrarsan buraya sakın geçme gezdiğimiz yollardan
çünkü bu lanet tek yabancılara deil senin esmer ve dayanılmaz teninide sarar,benden çaldığın her günün fazlasını alır senden..
Karanlığa boğulmuş bu şehrin sokaklarında ağlasamda sen die gelme istemem senin mutsuzluğundan bişey kaybetmeni..