Arama

Anlayana - Sayfa 110

Güncelleme: 26 Kasım 2018 Gösterim: 625.977 Cevap: 3.995
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
4 Haziran 2007       Mesaj #1091
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Oyun oynama yüreğim anlat kendini. Bırak yalın olsun kelimeler. Bırak gecem gibi ağır gözlerim kadar siyah olsun..

Sponsorlu Bağlantılar
Ne yapmak istediğini bilememenin, suskunluğun, belirsizliğin içinde kaybolmuş bir yüreksin sen..

Ne sevdalar, ne sevgiler terk edip gitti seni. Sürgünlere emanet bırakıp gittiler.
Kalabalığın içinde nemli bir oda da yalnızsın yapayalnızsın..

Bir fırtınaların var bir de elindeki kalem. Yorgun bakışmalarına inat, sımsıkı sarılmışsın ona. Cümlelerde kendini arıyorsun..

Ne zaman siyaha çalsa gecemin uçsuz bucaksız deryası, ne zaman bir çocuk çığlığında yırtılsa ay ve ne zaman bir beden toprağa gelin olsa..

Vurgunları bana düşer..
Ağır ağır delinir uykular kan revan gözlerimde..
Fırtına olur, haykırış olur, gözyaşı olur da yine de bir umut bir hayat arar kimsesizliğime gözlerim..

Şimdi, hüznümün ciğerlerimi parçalayan acısıyla başbaşayım. Tenim ateşlerde eriyor gibi ve yine de üşüyorum..

Dudaklarımda inceden bir ses..

Bir hüzün akşamında kırık düşler
Bir yalnızlık türküsünde kayboldum..

Kaybolmak istiyorum İstanbul sokaklarında, ayazı tenimde, gün ışığını kirpiklerimin yansımasında hissederek zemheri yalınayak yürüdüğüm gecenin kör vakitlerinde..

Zaman gece yarısı..
Zaman sessizliğin simgesi..
Zaman dolan sahte kadehlerin gecesi..

Vurdu yine yüreğimin dem saati..

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
5 Haziran 2007       Mesaj #1092
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ne zaman son şarkılarını söylese kuğular
Anlarım, bir aşk daha çatlar
Sponsorlu Bağlantılar
Sağanak gibi düşer güreğimin vadilerine
Bu kentin akşamüstlerini sevmiştik seninle

Başak sarısıydı sesi güz çocuklarının
Limon bahçelerinin yeşil esintisi
İlk yaz çiçeği ansızın soluduğum
Neydi gözlerinin haresinde çözdüğüm bilmece

Bu kentin akşamüstlerini öpmüştük seninle

Gitmek demeyelim adına unutmak olsun
Ateşin suyu unuttuğu gibi
Ardımda külleri uçuşan gri bir öykü
Filizlenen şiirler, önümde

Bu kentin akşamüstlerine dönüyoruz seninle

Zeynep Kurada

Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
5 Haziran 2007       Mesaj #1093
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
YAŞADIKLARIMDAN ÖĞRENDİĞİM BİRŞEY VAR


Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya

Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin

İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına

İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına

Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın

Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana



Ataol BEHRAMOĞLU
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
6 Haziran 2007       Mesaj #1094
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
NE SİYAH NE BEYAZ GRİ İDİ

Siyah desem hayatıma,beyaza ayıp olur.
Beyaz desem,siyaha.Bende adını gri koydum ,darılmasın renkler.
Beni en güzel anlatan gri sanırdım.Öyle başlardım her yeni güne.
Gene de kendimi kayırmışım.

O kadarda siyah değil,beyazda değilse,griyi yakıştırmışım.
Bu da bir aşama Bir bakarsınız aniden sarıyı,maviyi,hatta pembeyi benimserim.
Kırmızımı,yok artık daha neler o kadarda değil geçmişte kaldı o.
ama aylar önce fark ettim rengimin değiştiğini.
sayenizde..

Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
6 Haziran 2007       Mesaj #1095
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Acılar Denizi

Ben acılar denizinde boğulmuum
İşitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını
Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni
Duyarım yosunların benim için ağladıklarını

Ölüyüm çoktan, bir baksana gözlerime
Gör, içindeki o kanlı cam kırıklarını
bu ne karanlık, bu ne zindan gece böyle
Bütün gemiller söndürmüş ışıklarını

Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma
Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek
Baksana; herkes içime dökmüş artıklarını

bu karanlık bitse artık, bir ay doğsa
Bir deli rüzgar çıksa; alıp götürse
Yılların içimde bıraktıklarını...

Ümit Yaşar Oğuzcan
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
7 Haziran 2007       Mesaj #1096
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Viran gönüller, ıssız sevgiler,
Isınmıştı yine de yüreğim.
Yorgun ayaklar daha kaç adım atacaktı?
Titriyordum.
Tüm vücudumda hissettim benliğimle,
Mevsimler birbirinden kopuyordu,
Toprakla yaprak ne güzel sevişiyordu,
Öyle ya hep toprağın kollarına.
İlk kışım değil seninle geçen,
Üşüyen ayaklar tüm şehrin ayazını yiyordu.
İstanbul’a değil sana takıldı gözlerim.
Ne tuhaftı!..
İçlerinde sen yoktun İstanbul.
Ellerimle sımsıkı tuttuğum balonlar artık uçmayacaktı.
Bulanık denizleri çırpındıran nedir?
Nedir bu çalkantı, nedir bu yöneliş?
Doğan güne değil, sana daldı gözlerim,
O ulvî güzellikteki muhteşemlik,
Yoktu gözlerinde İstanbul.
Biçareydim, yalnızdım.
Belki de kimsesizdim ama sen vardın.
Su olup akmak geldi gözlerinden,
Ama yine de ağlama

Yavuz Bayram Çalışkan
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
7 Haziran 2007       Mesaj #1097
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Anlamaz Ağyar Beni
yar beni ah yar beni hasretin yakar beni
anlarsan sen anlarsın anlamaz ağyar beni

ben kendimi kaybettim hasretin karşısında
vuslatınla kendine ulaştır sen yar beni

üryan kaldım bu mevsim buzların ortasında
ta istanbul ilinden himmetinle sar beni

bir yarın kenarına gözü kapalı geldim
o güzel bakışınla bir daha uyar beni

sen kovarsan kapından ben nereye giderim
kabullenir ne mevsim ne de bir diyar beni

değil yemene kral değil mısıra sultan
kapında köle olmak eder bahtiyar beni


Kenan Yaşar
HayLaZ61 - avatarı
HayLaZ61
VIP BuGS_BuNNY
8 Haziran 2007       Mesaj #1098
HayLaZ61 - avatarı
VIP BuGS_BuNNY
Bir kartal olarak doğar ve büyürken yenildiği maçta ağlar ama atkısını ve bayrağını saklamaz.Beşiktaşın yenildiği maçtan sonraki gün okuldan kaçmaz gider savaşır“SOKAK ÇOÇUĞUDUR O”ama aynı zamanda“HALKTIR”“HALKIN TAKIMI”ndadır.Her şey gönülden yapılınca sevgi sonsuz olur ve"SEVİNMEK İÇİN SEVİLMEZ"Beşiktaşa kola diyenlere"ÜÇ HECE SEKİZ HARF SADECE BE-ŞİK-TAŞ" der"BEŞİKTAŞ SEN BİZİM HERŞEYİMİZSİN"derken evde annesini okulda defterini dışarıda sevgilisini unutur.
Şampiyonluk sayısını saymaz kupalarını bilmez kaç tane efsanesi varsa onları sayar bizim 15 şampiyonluğumuz var diyene bizimde Şeref beyimiz Baba Hakkımız Şükrümüz Süleymanımız Refik Osmanlarımız ve daha niceleri var der her birini 10 hatta 20 şampiyonluk eder ben saymadım sen say der gündemi takip eder herkese karşı durur haksızlığa karşıdır ne siyah’ı beyaz’dan ayırır ne beyaz’ı siyah’tan protestosunu bile yaparken çaktırmaz hala Beşiktaş diye bağırır seviyorum ulan seni der hem de inadına hem de ölümüne renklere aşık olduğu dile gelir,maç biter tribünden çıkmaz hakeme kızar, yönetime kızar kendi arasında kavga eder sonra "BEŞİKTAŞ" gelir ayırır bayrağına basan polisi tehdit eder polise bayrağı düzelttir o bayrağın üstünde güller vardır"SENİ ÇOK SEVİYORUM DİYE BAĞIRAN KIRMIZI GÜL" dür o.
Yenildiği zaman yensende yenilsende taraftarın seninle denir ama sadece lafta kalmaz 4. olduğunuz bir sezonda maçları full çeker saatlerce bağırılır en çokta ruhsuzlara bağrılır cümle alem bilirki ruhsuzluk başarısızlıktan daha beterdir
önce kazan’da içer sonra kazan’ın yanında dolmabahçede yürürken "İŞTE ÖYLE BİRŞEY" der.Sabah yataktan kalkınca ilk aklına gelen şey akşamki maç olur otobüste kendi içinden karşılıklı olarak "BEŞİKTAŞIM BENİM"çeker otobüsten inince"YAĞMURLU BİR GÜNDE"devam eder.BİR SİYAH ULAN DER BİR BEYAZ ULAN DER. Beşiktaş ulan der üçlü çeker zıplar zıplamayan **** olur zıplayan kartal çubuklu formayı çok sever bir siyah bir beyaz bir siyah bir beyaz gözünü alır heyecanlandırır.Bir pankart yapar sonra bir daha ve en son bidaha"ARADAKİ FARK AŞK”tadır. Deplasmana gider kavga eder ilk önce başlatan olmaz istemez delikanlı olur ama hak edenede dönerin ucunu gösterir yumruğunu vurur hesap sorar sahaya atlar hakem kovalar denize döker “potansiyel suçlu” dur o artık içeri düşer suçun ne diyene "BEŞİKTAŞLIYIM" der.Bazen maçlara gidilmez ceza verilir kimse giremez ama "RUHUMUZ YETER" Sahada isim önemli değildir ama 11 tane kartal olsun gol atınca kaplıya koşsun formasını öpsün maçtan sonra karşılıklı "SİYAH-BEYAZ" çeksin yeter.Gırgırda yapar "ekinler dize kadar gelir, portakal soyulur,armut dalda sallanır" "Usame bin ladin" anılır doğaçlamada üstüne yoktur 1'E 1000 katar yaratır söyler söyletir ezberletir hareketlerini kontrol edemez tuhaflıklar yapar "BEŞİKTAŞ AŞKI DELİTMİŞTİR ONU"bir yemin edilir ; "BU SEVDADAN VAZGEÇENİN ALLAH BELASINI VERSİN"en büyük yeminide "YALAN SÖYLÜYOSAM EZİKBAHÇELİ OLAYIM" dır.Bedel öder bayrak asan babasını balkondan düşerken kaybeder ama bestelerde yaşatır bir maç dönüşü genç kartalını haksız bir kavgada kaybeder ama çok şanslıdır çünkü "HERKESE NASİP OLMAZ BEŞİKTAŞLILIK"
Beşiktaş onun yaşam tarzıdır yemeğidir suyudur sigarasıdır cigarasıdır alkolüdür"ONSUZ GEÇEN GÜNÜN .MINA KOYAR"
“SOKAK ÇOCUDUR O” ama aynı zamandada “HALK”tır “HALKIN TAKIMI”ndadır
ve ölüm vasiyeti olur o çocoğun tabutuma bayrak asın
mezar taşıma "SİYAH BEYAZ ÖLÜM YAŞAM" yazın!!!
Pirana Kovalayan Çılgın Hamsi...
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
8 Haziran 2007       Mesaj #1099
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Kendimden yoruldum Sürekli maske takmaktan
İçim Kan ağlarken İnsanlara gülmekten yoruldum
Çok sinirliyken bile Sakin olma zorunluluğundan yoruldum
Hıçkırarak ağlamak isterken Gözyaşlarımı içime akıtmaktan
Delice severken içimden dağlara denizlere Hoyratça esen rüzgara toprağa kuşlara Seviyorum diye haykırmak isterken Susmaktan yoruldum
Mavinin her tonunda kaybolmak isterken Siyaha esir olmaktan yoruldum Kendimden yoruldum
Hep güçlü olmak ne zordur Hep sorumluluk sahibi olmak
Her zaman haklı olmak Herseyi bilmek zorunda olmak
Ruhum yoruldu Çoçukken genç olmak Gençken olgun olmak
Çok zor yoruldum
Çabuk tükettim ömrümü
Yarınlarımı.....
Umutlarımı.....
Duygularımı.......
Geri dönüşü olmayan bir tüneldeyim Oyunun adı hayat
Başrolde ben
Yardımcı oyuncular sevgi, aşk, acı, geçmiş
Senaryo konusu Herseye ragmen Mutlu Olma Sanatı
Ve oyun bitti..perdeler indi ışıklar söndü
Kendimden yoruldum. Artık tutunduğum
Güvendiğim Yanındayken kendm olduğum Maske takma ihtiyacı hissetmediğim Ağlamak istediğimde özgürce ağladığım Haykırmak istediğimde sevgimi
Sınır tanımadan haykırdığım Sen varsın
Artık Oyunun ikici perdesini açtım Her yer ışıl ışıl
Senin sevgin yarınlarım Kendimden yorulduğum yerde seni buldum....................
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
12 Haziran 2007       Mesaj #1100
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Tesbih bozmuş dizmemiş,
Köyden öte gezmemiş,
Gölde bile yüzmemiş,
Deryayı nerden bilsin !

Ateşlerde yanmamış,
Zorlukla sınanmamış,
Cennete inanmamış,
Dünyayı nerden bilsin !

Tek varlığı para pul,
Ara ki insanlık bul,
Kulun kulu olan kul,
Mevlâyı nerden bilsin !

Dediğin Olsun - Kıvılcım Yayınları 2000

Mümtaz Beğen