Arama

Anlayana - Sayfa 194

Güncelleme: 26 Kasım 2018 Gösterim: 626.830 Cevap: 3.995
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
14 Ocak 2009       Mesaj #1931
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Anladım

Sponsorlu Bağlantılar
Dün gece hiç tanımadığım bir erkeğe
Sırf sana benziyor diye usulca sokulup merhaba dedim
Dün gece hiç tanımadığım bir erkeğe
Sırf sana benziyor diye usulca sokulup merhaba dedim

Tanıdık bir huzur aradım şaşkın bakışlarında dün
Bildik bir söz bekledim eskiden kalma öylesine
Konuştu bir şeyler söyledi beklediğim sözler bunlar değil
Yüzüme baktı gözlerime ama senin gibi değil

Anladım ki hiç kimse hiç kimse sen değil
Hiç kimse senin gibi canımdan öte can değil
Anladım ki hiç kimse hiç kimse sen değil
Hiç kimse senin kadar fikrime huzur değil

Anladım ki hiç kimse hiç kimse sen değil
Hiç kimse senin kadar umuduma yol değil

Dün gece hiç tanımadığım bir erkeğe
Sırf sana benziyor diye usulca sokulup merhaba dedim
Tanıdık bir huzur aradım şaşkın bakışlarında dün
Bildik bir söz bekledim eskiden kalma öylesine

Konuştu bir şeyler söyledi beklediğim sözler bunlar değil
Yüzüme baktı gözlerime ama senin gibi değil

Anladım ki hiç kimse hiç kimse sen değil
Hiç kimse senin gibi canımdan öte can değil
Anladım ki hiç kimse hiç kimse sen değil
Hiç kimse senin kadar fikrime huzur değil

Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Nisyan-ı Bâtın
Ziyaretçi
14 Ocak 2009       Mesaj #1932
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Ziyaretçi
Bitmek, tükenmek bitmeyen dertler
Yağmur olur, üzerimize yağardı
Sponsorlu Bağlantılar
Ama rengarenk gökkuşağı da
Sadece yağmurdan sonra çıkardı...!
kAryAminA - avatarı
kAryAminA
Ziyaretçi
15 Ocak 2009       Mesaj #1933
kAryAminA - avatarı
Ziyaretçi
Biraz değiştim,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar
Değiştim,
Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum,
Bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni
Ben benimle savaşıyorum,
Seninle değil!
Sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın
Ne kazanabileni ne de kaybedeniyim,
Sorun değil!

Elbet alışırım,
Biraz alıştım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Alıştım,
Varlığını istemediğim tüm eksik yanlarıma,
Ve çokluğunu da yokluğunu da istemediğim bu iki arada bir derede duyguya alışıyorum,
Bir yanım bırak diyor bir yanıma,
Kesin değil!

Henüz tanıştım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Tanıdığımı sandığım bana daha da yakınım artık,
Duvarlara anlatırken öğrendiklerim kendi hakkımda,
Ve aynalara ağlarken gördüklerim kendi tarafımda
Bir yanım memnun oldum diyor, bir yanım tanıyamadım daha,
Samimi değil!

Bir hayli kırıldım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Canıma batan her halin felç gibi indi bedenime,
Gözlerimden tut da ciğerime kadar kırgınım!
Aslında ne sana, ne olanlara
Kendime kırgınım
Maziye hiç değil, ama kırgınım.
Anlatamadığım, anlayamadığım masalların bana yaptıklarına,
Dinlediğim şarkılarda bana seni anlatan şarkıcılara,
Beni anlamadığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşlarına
Bir hayli kırgınım
Beni ben kırdım oysa,
İyi değil!

Galiba yoruldum,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Kendime kalbimi kanıtlamaktan,
Ve kanıtladığıma kendimi inandırmaktan,
Ve dahası kocaman bir sahada tek başına koşmaktan yoruldum!
Aslında ne pişmanım ne de pes ediyorum,
Sadece beni kaybettikçe seni kaybediyorum,
Şu kalp denen, beni bana sorgulatıyor artık,
Ki seni sorgulamamasını nasıl beklerim,
Toprağa bakan yanım senden zaten ayrı,
Sana bakan yanımsa toprakla aynı,
Ne yaparsan yap gördüğünün seni görmesini bekleyemezsin,
Gözlerim yorgun, dudaklarım hissiz,
Dokunulmadan geçen yıllar bana ağır,
Sarılmadan geçip giden uğurlamaların kavuşmaları hep beklentisiz,
Söyleyemediklerini söylesen de şimdi, sesine aşina yanım onca sessizlikten sonra artık sağır!
İsteyerek değil!

Çok çalıştım,
Paylaştığımız hayatımızda bıraktığın onca üstü kapalı git izine,
Beni yerle bir eden kendince açık olan her tepkine,
Ve bence bana tanımadığım bir adamı göstermene rağmen,
Gitmek için, bitmek için, sana huzur vermek için çok çalıştım,
Daha önce de gitmiştim, kendi isteğimle!
Anladım ki daha önce sevmemiştim,
Çok çalıştım inan,
Değişen yanımın aslında hep aynı olduğunu göstermeye,
Her defasında daha da tozlaşan canımı kırmadan korumaya,
Ve alışmaya kendime, bu göz gözü görmez dumanlı halime,
Çok alışmaya çalıştım hem de,
Tanıştım seninle doğan yanımla da ölen yanımla da,
Birini yaşattım, yaşatıyorum da hala ama diğerinin ölmesine engel olamıyorum da!
Yorulmak dinlenmekle geçmiyor,
An be an çöküyor insanın içindeki güç,
Işığı sönüyor, beyaza dönüyor rengi gitgide, hissizleşiyor,
Ne yormak istedim seni ne de yormak kendimi,
Çok çalıştım,
Gitmeye de kalmaya da,
İkisi de aynı acı,
Kolay değil!

DEĞİL İŞTE....................................................................... .....................
ÖmÜrCeK - avatarı
ÖmÜrCeK
Ziyaretçi
15 Ocak 2009       Mesaj #1934
ÖmÜrCeK - avatarı
Ziyaretçi
Sen yoktun,geceyi bin yıldıza bölerdim.Uykuyu kendime haram ederdim.Yorgun
sabahlara,güneşsiz yarınlara uyanırdı hergün yüreğim.Kima sorsam bilmezdi
seni.Öfkem onlara değil hep kendimeydi. Ağlamaksa içe akıtılan gözyaşı,kimse
göremezdi....
Her yağmur yağışında bu kente, damla damla düşerdi özlem.ıslanmak değildi
beni kotkutan, o damlalarla boğulmaktı.Yokluğun beni boğardı.Öyle zordu ki
dayanmak,sensiz geçen her dakika yüreğime çözülmeyecek bir düğüm
atardı.Sıkılırdım bunalırdım da,isyan bile edemezdim,sesim çıkmazdı.
Beni umursar mıydın,böylesine acı çekmemi anlarmıydın bilmiyorum.Yoktun
çünkü, olsaydın ben böylesine acı çekmezdim ki... Olsaydın özlemek denen
şeyin bu kadar zor olduğunu bilmezdim ki... Ah sevgilim neden yanımda
değilsin ki..
Sahi nasıl gitmiştin sen ?Niye gitmiştin ?yıldızlara yazdığımız sevda
bitmişmiydi ?Maviye yüklediğimiz aşk tükenmişmiydi ?Kimdi seni çağıran
yanına ?Bir bulsam cevabını bu soruların... Çaresizlik diye birşey varmış
hayatta ve ben bunu yeni öğreniyorum.
Bazen kendimle savaşıyorum,seni sevmekten kurtulayım diye.Öylesine karmaşık
bir denklemki bu... Seni sevmekten kurtulamazsam benliğimi yitireceğim.Ben
ben olmaktan çıkacağım biliyorum.Kurtulmayı başarırsam yüreğimdeki boşluğu
nasıl dolduracağım peki ?
Sensizliği yaşamaya alışmaktan da korkuyorum.Sensiz olmaya alıştıktan sonra
,birgün çıkıp gelsen,seninle yeniden birlikte olmayı beceremem diye
korkuyorum.Bir çözümü olmalı bu işin.Var biliyorum;ama,ben bulamıyorum.
Sevgilim,gitmeseydin,en tutkulu aşkın,en koyu sevdanın,en güzel masalın
kahramanı olacaktın.Ben seni sevecektim,hiç bitmeyen bir aşkla. Hep sana
bakacaktım,hiç yorulmadan.Hep sana dokunacaktım,hiç bıkmadan.
Ayaktayım ve taşıyorum.Özleme,çaresizliğe,vefasızlığa, ve tek başıma
taşıdığım bu aşka ragmen yaşıyorum.Geleceğe dair umudumu yitirmedim
henüz.Şimdi neredeysen başını gökyüzüne çevir ve en parlak yıldıza bak...
İşte oradayım ben,seni izliyorum.Hala yüreğindeysem,hala bana dair özlem
varsa içinde ,hala aşkı yaşatıyorsan gönlünde... Sevgilim orada durma bak
ellerim burada...


Mehmet COŞKUNDENİZ
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
15 Ocak 2009       Mesaj #1935
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Mümkün Mü?



Bana aşktan bahset diyorsun dost,
Mümkün mü?
Güneşin doğduğu yerde,
Çocuklar ağlarken.
Bana sevdadan sözet diyorsun dost,
Mümkün mü?
Acı feryatlar,
Yürekleri dağlarken.
Bana sevgiliyi anlat diyorsun dost,
Mümkün mü?
Hain bombalar,
Gökten yağarken.
Ne zaman diner göz yaşı,
Ne zaman susar feryatlar,
Ne zaman yağmaz bombalar,
Ne zaman biter kullanılmalar,
Belki o zaman dost,belki o zaman.






Çetin Elveren
ÖmÜrCeK - avatarı
ÖmÜrCeK
Ziyaretçi
16 Ocak 2009       Mesaj #1936
ÖmÜrCeK - avatarı
Ziyaretçi
Kanadı kırıktır mutlulukla başlayan cümlelerin.

Mutluluk onun adının, Onlu anların yanına yakıştırılmıştır çünkü. Ondan öteye giden tüm yolların yolsuzdur bir bakıma. Sesler susuşa yaraşır sadece, kahkahalar feryatlara.

Layığı gözyaşıdır belki tebessümlerin, lakin and içmiştir gözüne sevinçten öte yaş koymayacağınna. Ağlasa bir türdür, gülse bir tür.

Yaşamın tüm anlamları bir tek onda bir olmuştur. Yaşamın ta kendisi derler ya hani, adı o olmuştur.

Senaryosunu yazma şansı eline verilseydi yaşamın, kesinlikle farklı şeyler yazardı ya hani, yok böyle birşey... An; gelir, yaşanır, yıpratır ya da taçlandırır, sonunda yaşlandırır. "Yaşlanmayı" onla yaşlanmak olarak dilersin taa içten. Demeye, dillendirmeye de çekinirsin bunu.

"An" gelir, gidişlere gebe olur varlığı yaşamın ta kendisi bildiğinin. Yutkunmaya çalışırsın boğazın düğüm düğüm, adına dersin ölüm... Susarsın. Ağlasan bir türdür, zaten gülemezsin.

En çok bilmedikleri korkutur ya insanı, dolar etrafın karabasanlarla. Senin ilacın belli aslında. Bir sorudur... Cevaptan belki yoksun, belki doludur... Lakin yokluğu düşünmek, yaralara yoldur. Sızıları duyulmaya başlar kanamaların, iflah olmaz dereler yaralar için. Ama sen bilirsin geçer... Ama gidişin dönüşü olursa.

Sormaya çekinirsin gidişe giderken, bu çekingenlik sırf bilmediğinden:

"Gelirsen geçer,

Gelecek misin?"

Yaşarsın, görürsün... Görene kadarsa, kanadı kırık kalır mutlulukla başlayan cümlelerin.

Aşıksındır... Bellidir... "Aşık, yaşamın ta kendisidir." sanırsın. Dedim ya az önce de;

Yaşarsın, görürsün...
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
16 Ocak 2009       Mesaj #1937
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Bana Bir Şarkı Söyle

Özledim sesini ne olur konuş
Bir gül açtır zamanların ötesinden
Karanlıklar içindeyim, kapkarayım bugün gel
Gök mavisinden, deniz mavisinden

Bana bir şarkı söyle
İçimde bir şey kımıldıyor
Gözlerim kan çanağı, yorgunum, uykusuzum
Bir baksana ne haldeyim deli divâne
Yaralıyım, çaresizim, umutsuzum

Bana bir şarkı söyle
Yağmur ol yağ üstüme, güneş ol ısıt
Dokul karanlığıma ışıklar gibi
Al beni, en uzaklara götür
Sesin aksın içimde bir pınar gibi

Bana bir şarkı söyle
Bütün renkleri kat birbirine
Buram buram bir turuncu getir geçen yazdan
Bir tüy gibi, bir bahar dalı gibi
Hafiften, inceden, güzelden, en beyazdan

Bana bir şarkı söyle
Bazan kar nasıl hazin yağar bilirsin
Kurşuni bir gökyüzünden ağlamaklı
İşte öyleyim, kapkarayım bugün gel
En hüzünlü sesinle, en dokunaklı
Bana bir şarkı söyle

Ümit Yaşar Oğuzcan
ahmed - avatarı
ahmed
Ziyaretçi
16 Ocak 2009       Mesaj #1938
ahmed - avatarı
Ziyaretçi
Bir Bilsen



Önümüzdeki yolu ben yavaşça ve yürüyerek geçmek istedim
Zaman bizim için çok değerli
Bunu iyi değerlendirmeliyiz bak beni dinle dedim...
Ama sen koşarak gittin...
Sen birbirimizden uzak koşalım istedin
Ben ise
El ele...
Yolun sonunun ayrılık olduğunu
Bile bile...

Siyah bir korku vardı zaten
Başından beri içimde...
Çünkü ben senden çok sıkıyordum elini...

Hayat sensiz biraz gizemdi
Senle daha güzeldi
Ah bir de şu sevilmediğini hissetmek duygusu olmasa....
Of bir de içimde kalbini başkasına teslim ettiğine dair ukte kalmasa...
O zaman belki adına yalnızlık denen masal
Beni daha kolay kandırabilirdi...
Ya da onun kadar acımasız olan pişmanlık
Elini omzuma atabilirdi..
'Kalbinde adım olmasa da sen benim birtanemsin
Kollarında yerim olmasa da sen benim sevgilimsin
Ve kalbinde nefes alamazsam
Ben ölürüm bilirsin'

Yol boyunca bu şiiri okudum sana
İçimden gelen en güzel duygularla yazmıştım
Kaç damla gözyaşı döktüm o şiiri yazarken
Kalemimle birbirimize sarılarak hem de

Bir bilsen...

Ama sen gönlümden uçan cümlelerin sesini dinlemedin bile
Kulak vermedin ve anlamsız buldun...
Olsun...

Yolun yarısında sen elimi bırakıp başka bir yere koştun...
Buranın kısa bir yolu varmış
Ve sen orayı kullanmışın

Arkama baktığımda bu kısa yolun adını öğrendim
Ve hiç şaşırmadım
Çünkü bu yolun adı altı kalın ihanetlerle çizilerek yazılmış
'Yalan'mış...

Berkan Aytekin
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Nisyan-ı Bâtın
Ziyaretçi
17 Ocak 2009       Mesaj #1939
Nisyan-ı Bâtın - avatarı
Ziyaretçi
YOKLUĞUNCA ACIRIM


_______Ateşi
Gözlerinden almıştım
Açlığınca kanadım
En uzak ihtimallerle
Dokundum
Yokluğuna
Ve
Sırtıma geçirip
Nedensizlikleri
Poyraz vurdum yüzüme
Ay
Kanatırken ışığını
Sus
Zamanların
göğsünü yırttım

yokluğunun dumanıdır yüzüme vuran
eylül senle bahardı oysa

neden yoktun
.
..


yokluğunca acırım bilmez misin

gezinip uzaklığının sürgün çizgilerinde
sigara gibi söndürüyorum geceyi
lacivert rüzgarların
memesinden içip dünü
bugüne susuyorum/ bilmez misin …
ıdır yüzüme vuran
eylül senle bahardı oysa

neden yoktun
.
..


yokluğunca acırım bilmez misin

gezinip uzaklığının sürgün çizgilerinde
sigara gibi söndürüyorum geceyi
lacivert rüzgarların
memesinden içip dünü
bugüne susuyorum/ bilmez misin …

Alıntı.

ÖmÜrCeK - avatarı
ÖmÜrCeK
Ziyaretçi
17 Ocak 2009       Mesaj #1940
ÖmÜrCeK - avatarı
Ziyaretçi
Düşün diye.
Sadece bir kez olsun beni düşün, çektiğim acıyı bir kez olsun hisset diye!!!!


Korkuyorum;
her geçen saniye sanki sensizliğe bir adım daha yaklaşıyorum.
Her gidişinde daha çok acı çekiyorum ve her dönüşünde belki bu sefer gitmez diyorum.
Mutluluk o diyorum.
Mutluluğa dair ne varsa onda diyorum…
Nefes almaksa yaşamak yaşıyorum ama havayı solumaya benzemiyor;
sen olmazsan nefes alamıyorum.
Geceleri gözlerimi kapatıp hayaller kuruyorum
her sabah seni görme hayali ile uyanıyorum


Biliyor musun?
Hiç pişman olmadım seni sevdiğim için
belki hayatımda verdiğim en doğru karardı seni sevmek…
Keşke seni başka zaman tanısaydım;
belki o zaman hayat karşısında bu kadar yorgun durmazdım.
Ağlarken gülmeyi öğrettin bana
en kötü anımda gülmeyi ve hiç kimsenin başaramadığını yaptın
Sevmeyi öğrettin


Önceden hiç düşünmezdim bir gün gideceğini ve bir daha dönmeyeceğini
Ama onu da öğrettin
Bu güne kadar sana kal demedim
Yüreğimin dediklerini hiç söylemedim
Çok denedim söylemeyi ama beceremedim.
Şimdi bunları söylemem saçma gelebilir sana çünkü buradasın
yanımdasın ama biliyorum yine gideceksin.


Sen korkularını seviyorsun
Bense korkularımın üzerine gitmeyi
savaşmayı ve hatta gülmeyi KAYBEDERKEN BİLE. Artık biliyorum
bir daha gidersen son gidişin olacak…


Ve benim son bekleyişim
son vazgeçişim sevdandan.
Bıraktığın son acı

Çektiğim bu acıyı yalnız sen duy sen anla diye.


Bir sen bil diye.