Arama

Anlayana - Sayfa 25

Güncelleme: 26 Kasım 2018 Gösterim: 623.871 Cevap: 3.995
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Eylül 2006       Mesaj #241
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Müzik Bitti...

Müzik bitti sevgilim. Gecikmiş adımlarını yüreğime atma. Ben müziğimi dinledim, dansımı yaptım. Ve artık oturdum yerime.
Sponsorlu Bağlantılar
Sen? Gözlerini kapayarak sadece dinledin. Bazen aralandı göz kapakların. Seyre daldın, müziğin ritmindeki beni.
Oysa kalkmalıydın yerinden, sarılmalıydın bedenime. Başını başıma dayayıp, ruhunu ruhumla beslemeliydin. Arada dokunmalıydı dudakların saçlarıma. Nefesini duymalıydım tenimde. Ellerim büyümeliydi ellerinin içinde. Aşkın soluğunu çekmeliydik içimize.
Aşkın soluğu yalnız alınmıyor sevgili.
Dinleyebilir miyiz bir gün bir yerlerde aynı şarkıyı? Gözlerin gözlerime akar mı yeniden? Ben senin yeşilinde, sen benim bal gözlerimde buluşabilir miyiz? Ellerin uzanır mı ellerime, içine çekebilir misin sözlerinle beni? Dalar mı bakışlarını en derinlerime? Dansımızı düşler mi yüreğin?
Dans, sevmez korkak adımları. İhanet sayar. Alınan nefeste içe çekilen müzik, coşku ister, bağışlamaz geciken adımları, birbirine uzak kalan bedenleri.
Belki yeni bir müzik başlar yeni bir yerlerde.Senin olmadığın, benim olduğum o bir yerde. Ve bana akan bir çift gözün olduğu bir yerlerde.
Senin içinde başlayabilir yeni bir müzik, senin olduğun, benim olmadığım bir yerlerde. Bu sefer korkak atma adımlarını. Müziği dinle, bedenini bırak notaların ritmine, eşlik et, yükselsin ruhun aşka.
Aşk affetmez gecikmeleri. Fazla beklemez verdiği randevuda. Sabırsızdır, heyecanlıdır çünkü, kıpır kıpır, duramaz ki yerinde, koşmak ister.
Koşmak koşmak.. Yoruluncaya kadar.
Bizim müziğimiz bitti sevgilim. Gecikmiş adımlarını yüreğime atma.
Oysa yükselmiştim aşka. Minik bir serçe kuşu gibiydim. Kanat çırpıyordum sana. Birlikte konarız sandım aşkın evine. Ama ben yoruldum. Geciktin sen. Gücüm yoktu ki beklemeye. Tutamadın beni yükselişimde. Uçamadın benim olduğum yere.
Aşkın soluğu yalnız alınmıyor sevgili.
Aşk, şimdilerle besler yarını. Sen aşkın yarınlarını beslemedin ki. Senin şimdilerin yoktu çünkü. Sen çarpan kanatlarımı da güçlendiremedin. Belki de sen uçmayı bilmiyorsun, dansı bilmediğin gibi.
Aşkın soluğu yalnız alınmıyor sevgili. Üşütüyor aşkı bekletmek.
Aşk, gökkuşağı gibidir. Sıkça göremezsin yaşam boyunca. Sayılıdır o güzelliğin yaşandığı anlar. İşte o an, bir ödüldür. Sarıp sarmalanıp itina ile korunması gereken bir ödül.
Sen sana armağan edilen ödülünü koruyamadın sevgili. Gecikti adımların aşka. Ve müzik bitti.
Artık, gecikmiş adımlarını yüreğime atma… Ben müziğimi dinledim. Dansımı yaptım. Ve oturdum yerime… Geriye kalan sadece.
"YALANCI ZAMAN"
Umutlar gene soldu bu gece karanlığında
Gene karlar yağdı çiçeklenen dallarıma
Zamansızlığın zamanımıydı yoksa bu
Zamansızlığın içinden gelen
Yoksa yalnızca yalancı zaman mı

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Eylül 2006       Mesaj #242
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
öyle korkuyorum ki seni sevememekten
ve öyle yalnız ki sensizliğim
Sponsorlu Bağlantılar
öyle sararmıs görmüsüm ki
aynada kendimi
sevilememekten korkuyorum...

öyle inatçı ki su buruk mutluluklar
ve öyle bensiz ki sendeki mutluluklar
ama öyle sevinç dolu ki
seninle doğusum
artık sen gibi yeni dünyalardan korkmuyorum...

öyle kırık ki bu kez gülüsüm
ve öyle yapay ki dünyaya basısım
ancak öyle toprak dolu ki
sendeki düsler ;
bende düsüsler
sende yüreğim
ellerimde bir yabancı kalp ;
korkmuyorum seninle sevmekten...
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
30 Eylül 2006       Mesaj #243
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Handiyse kuşlar uçacak ellerimden
Bakışlarının içerilerine doğru
Gözlerimden dudaklarımdan yenidenBaşlar uğuldamaya bir erkek yavru

Estikçe yücelir bozkır ortasında
Bulutların limanlarına sokulur.
Öfkelerin aydınlattığı sularda
yelkenlerine kelepçeler vurulur

Saplandıkça dikenli düşler geceme
Gündüzler dayanmaz kızır gerilime
Işır kirpiklerimde ozan utancı

Bir çıkmaz sokaktayım gel bini çıkar
Tütün bas gözlerime gözlerim kanar
Pıhtılaşır beynimde yavuz bir sancı
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Eylül 2006       Mesaj #244
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yeni gelin edasıyla salınan bahar değil beni sana bağlayan.
İnsanın ruhunu bile donduran kara kış hiç değil.
Güze çalan bir gündü; alabildiğine durağan...
Güz vakti sevdim seni;
Yapraklar toprakla kavuşurken,
Ben de sana kavuşmayı diledim.
Yağmur damlalarına duyurdum sesimi;
Bir tek onlar şahit oldu sevdama,
Yağmurlara karıştı göz yaşlarım, ulaştı toprağa.
Birer bardak demli çay içilecek gündü,
Sarılıp sevdiğine boğazda...
Doğanın giydiği turuncuyu,sarıyı sevdim ben;
En yalın halini, kendini beğendirme telaşı olmadan bahar gibi...
Her gün güz artık bana!
Senin için nefes aldığım, adını kalbimde yaşattığım her gün güz.
İçimde kopan fırtınalara nispet yaparcasına,
Bir sonbahar havası hakim,
Aylardır İstanbul’da...
Yine bir güz vakti sevmekteyim seni!
Sonunu düşünmeden gözüm kapalı,dolu dizgin.
Yine de umut içindeyim ki,
Belki kalbim bu güz gibi durulur.
Fırtınalı günlere terk etme beni n’olur!...
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
30 Eylül 2006       Mesaj #245
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Neden gülmesin gül gibi yüzler;
Niçin ağlasın o güzel gözler,
Niye sevgiye sevimsiz sözler,
Söylenir diye şaşar ağlarım.

Şu gördüğümüz rengarenk, çiçek,
Sevdalı bülbül, arı, kelebek,
Yekdiğerini bırakıp gidecek:
Vefasızlığa bakar ağlarım.

Solmasın dersin sünbülüm, gülüm;
Yarin elinden alacak ölüm;
Bütün dünyayı inletse ünüm;
Çaresizlikten coşar ağlarım.

Neş'e gizlenir çöker bir melal;
Her vücud, her şey mahkum zülal;
Son nefese kadar tükenmez cidal,
Tükenmez derdim sayar ağlarım.

Aklım ermiyor of, ne haldir bu!
Yaşamak için dert, mihnet kaygu;
Bir zevke bedel bin acı duygu;
Duygusuz felek sorar ağlarım.

Zalimler ceza görmeli elbet.
Mazlumlar niçin çeksinler zahmet?
Hak çiğneniyor, nedir bu hikmet?
Haksızlıklara yanar ağlarım.

(Gözyaşları adlı kitabından)
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Ekim 2006       Mesaj #246
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ZATEN

Gidene dur demeye gücün yetmez bazen
Giden gidecektir zaten
Bazen sevmekten korkarsın
Tutamazsın kendini aşık olursun
Sevene sevme diyemezsin
Seven sever zaten
İçin sızlar her ölümden sonra
Ölene ölme diyemezsin
Ölen ölür zaten
Dönüp arkana bakarsın
Bıraktıklarını hatırlarsın
Zamana dur diyemezsin
Zaman geçer devir döner
hayat biter zaten...
mydarling24 - avatarı
mydarling24
Ziyaretçi
1 Ekim 2006       Mesaj #247
mydarling24 - avatarı
Ziyaretçi
Yasayamiyorum
Nefesi kesilmis ruzgarlarin
Yagmur dagliyor topragi
Gok gozlerine mil cekilmis bir kor.
Cali cirpi topluyor yildizlar,
Yeniden alevlendirebilmek icin atesi.
Nafile.
Bellegini yitirmis zaman,
Hatirlamiyor olanlari.
Yillar aylarini toparlayamiyor ardi ardina.
Ust uste gelmiyor haftalar.
Birbirini kovalayan gunler koturum yataga dusmus.
Kim kuruttu denizleri?
Balıklar karada surgunde.
Ve ben .
Yasayamıiyorum sensizlikte
ZEYNEP
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
1 Ekim 2006       Mesaj #248
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Belki gercekten biliyorsun kim oldugumu; neyi dusunerek uyuyup uyandigimi yani…

Belki gozumun ucundaki yasi goruyorsun, ben gordugunu bilmeden…

Belki gulunce dudagimin kenarinda cikan cizgi kaldi aklinda…

Belki gizlice elimdeki kucuk yarayi tutarken, senin de acidi canin…

Belki benden cok kimse gormedi gulusunu…

Belki hic sesimi cikarmasam, yok olsam aniden, yikilacaksin.

Belki “git” derken icinden “gidersen eksilirim” diyorsun…

Belki hic aklina gelmedi icimi cekerken icimden gectigin…
Icimden, en kirilgan yerlerime basa basa gectigini hic bilmeden yurudun gittin belki…


Belki hic tanimadin beni…
mydarling24 - avatarı
mydarling24
Ziyaretçi
1 Ekim 2006       Mesaj #249
mydarling24 - avatarı
Ziyaretçi
=* Yüreğim *=

Genç yaşta geçip gidenlere,
Parça parça olur yüreğim...
Sadece bir merhaba edenlere,
Parça parça olur yüreğim...
Aslan gibi kayıp oluşlarına,
Parça parça olur yüreğim...
Birdenbire yok oluşlarına,
Parça parça olur yüreğim...
İster kader, ister asker!
Parça parça olur yüreğim...
Alınca genç yaşta, ne fark eder?
Parça parça olur yüreğim...
Bu dünya anlaşılmazken,
Seksen, doksan bile azken...
Genç yaşta gidenlere,
Parça parça olur yüreğim...
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
1 Ekim 2006       Mesaj #250
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Aşkı anlat bana, öyle anlat ki, ilk kez aşık oluyormuşçasına garip bir heyecanla tanışayım yeniden. Öyle anlat ki, tüm bildiklerimi unutayım bir otel odasında ve yola çıkmak gelsin içimden. Trenleri düşüneyim, uçakları değil, ayışığı gölgesinde geceler yasemin koksun usulca, bir çakıl okyanusların yosununu taşısın avuçlarıma; görmediğim kentler benim olsun, konuşmadığım diller anadilim. Dar zamanlara nice dünyayı sığdırayım da, geniş zamanlarda bir telefon sesine tutsak kalayım...

Aşkı anlat bana, öyle anlat ki, kalabalıklarda yalnız, yalnızlığımda kalabalık olayım; mutluluklardan ve mutsuzluklardan arınayım. Hep yağmur yağsın anlattığın aşkta, kapılar ardına kadar açılsın ve öyle unutulsun, akan bir tavan olsun çatı katında, terasta sardunyalar, sonra bir kedi olsun mutlaka, sokakta bulunup eve getirilmiş tekir bir kedi...