Arama

Anlayana - Sayfa 71

Güncelleme: 26 Kasım 2018 Gösterim: 624.686 Cevap: 3.995
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Şubat 2007       Mesaj #701
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bilmiyorum nerdeyim, ne haldeyim, ben kimim
Ayrılırken kimliğim, adresim sende kalmış.
Sponsorlu Bağlantılar
Tebessümü yüzüme çok görüyor matemim
Güldüğümü gösteren tek resim sende kalmış.

Akların kaybolduğu, rengin ahenk bulduğu
Toprağın kadehine ab-ı hayat dolduğu
Bir gül için, bülbülün saçlarını yolduğu
Aşkın harman olduğu o mevsim, sende kalmış.

Nerede o çocuksu, o şımarık hallerim,
Saçlarına hasreti tanımayan hallerim,
Rengarenk rüyalarım, toz pembe hayallerim
Tekmil neşem, sevincim, hevesim, sende kalmış.

Ayıplama, kınama, kahveye gidiyorsam,
Avunabilmek için bir tavla atıyorsam,
Garson çay uzatırken ben aklımda diyorsam,
Sende kalmış demektir, ladesim sende kalmış.

Dostlar da muhabbeti kestiler, lüzum da yok.
Zaten senden ziyade sohbetim, sözüm de yok.
Sen dönmeden kimseye bakacak yüzüm de yok.
Aynalarda kendimi göresim sende kalmış.

Sende kalmış umudum, saadet çağım sende,
Sende kalmış huzurum, tüten ocağım sende,
Sende hayat kaynağım, duygu membağım sende,
Can diyorum sana,can kafesim sende kalmış.

Allah' ım düşmanımı düşürmesin bu zaafa,
Sanki her noksanımı mecburum itirafa,
Hangi şarkıya girsem, notalar do re mi fa
Sol diyorum sana sol, la sesim sende kalmış.

Gel Tanrıya borcunu teslim etsin bu yürek,
Tez gel ki enkazımı kapatsın kazma kürek,
Kelime-i şahadet getirmem için gerek,
Son diyorum sana, son nefesim sende kalmış.
featherrn6Cemal SAFİ

NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
28 Şubat 2007       Mesaj #702
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
SESİNİZ
Siz gittiniz, gittiniz,
Sponsorlu Bağlantılar
Ben kaldım, kaldım, kaldım,
Sesiniz kaldı, onda kaldım,
Yöneldim yüzünüze baktım,
Yöneldim gözlerinize baktım,
Orada yansıyan bana baktım.
Yalnızlığımı nasıl anlayacaktım.

Özdemir Asaf

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Mart 2007       Mesaj #703
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Dilsiz bekçileriydi şehrin



Kolsuz ve bacaksız uzuyordu
Eski mezar taşları gecede
Tek baş
Tek beden
…yürek yok!

Düzleşen toprağın çiçeklerinde
Veda yaşları dolunayın
Her yer soğuk…
Her yer ıssız
…çıt yok!

Ayak sesi duyuldu
Arnavut kaldırımlı yokuştan
Bir kürek sürttü
Süpürüyordu adam
şehri…
Namusu düşmüştü belki bir kızın
Belki bir ayyaşın salyası
Gidip de dönmeyecek ayak izi belki de

Dünyaya göz açan bebeğin bağrışındandı
Yaprakların korkup düşmesi
Ekim’in saçlarında
Eylül’ün yaşları
rengi yok!

…kasım gülleri eşikte

Karanlığa teslim edilen ne varsa
Süpürüyordu adam

Uzuyordu gecede
Eski mezar taşları
Kolsuz ve bacaksız.

Dilsiz bekçileriydi şehrin...
ve yansıtmayan ayna geçmişi.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Mart 2007       Mesaj #704
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Üzerimden yağmur yüklü bulutlar geçti
Gittiğin günü tarihe böyle kaydettim
Gün değil ki, sanki bin yıl, bin asır geçti
Ben aslında bu oyunu baştan kaybettim

Bilmedi kimse içimi yakanı
Beni ben yapan yanımı alıp ta kaçanı
Anlamadın sende beni anlamadın
Hani kabusu olurdun beni ağlatanın

Beni anlamadın ki bir gün anladım sandın
Başka bir yüz, başka ruhla beni aldattın

En özeldin, en güzeldin gel gör ki bitti
Bir başıma savaşmışım ben sonra farkettim
Güvendiğim inandığım ne var ne yoksa
Aşkı, sevdayı sabrı da sende tükettim
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
1 Mart 2007       Mesaj #705
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
üç noktalı cümlelerim yetmez anlatmaya..
sevme beni Dirvana!
Gelme şehrine küstüğüm..
bu sevda yaşamak kadar ağır boynuma..

Ah Dirvana!
bir bilsen; ben sevdikçe kendime batıyorum,yorgunum.
Aldanma sever gibi durduğuma;
sol yanımda kangren bir kalp taşıyorum.
Vurgun düştüm…
sürgünüm..

yasa dışı hayaller saklıyorum gözlerimin altında.
Prangaya vurdular geçmişimi…
yarınlarım göz altında..
ve sakın anı yaşa deme bana!
Ben kendimden kaçağım firari sevdam..
ilişme suskunluğuma;
ayazım..ilişme..
Dirvana!

Sen kanatlarında gökyüzünü taşıyorsun

ve özgürlüğü.

Oysa yeryüzü kadar tutsağım ben..

yeryüzü kadar cehennem.

Bir yanımda Filistin adlı bir çocuk var!

düşleri yanık..

bir kolu kesik..diğerinde yüreğini taşır.

Bir yanımda Irak düştüğüm nazlı gelin Beyrut durur!

Gözleri kör,sesi sağır…


Ve ben kör düğümleri atarım sevdaya,

zehirli bilmeceler kusarım.

Dilime dokunma sakın ya/saklım!...

Ne olur cemrem düşme bu mevsim gönlümün Ortadoğusuna.

Her gelen çokça hüzün,

her giden ÇOCUKLAR’ca ölüm ekti bu toprağa.

Yokluğun denizinde hiçliğe çektim

kürekleri ve seyir defterimin her sayfasında,

yukarıdan aşağıya ve çaprazlamasına

intihar yüklü bir “ayaz” gizli.

Döndür adımlarını benden yürek sızım.

Görmüyor musun?

Bu aşkın rotası bizsizliğe kilitli.


Dirvana!....

Bu kaçıncı uyak sonbaharın ardından döktüğüm?

Kaç “elveda” daha yapıştıracağım kim bilir

aşkın son tren istasyonuna..

Oy dili sürgülü Haydarpaşa!..

Gelme diyorum İstanbul’ca kanayan yaram.

Evet..

ateşim ama yüreğinde cürmüm kadar yer yakamam...


Ah gözyaşı tutsaklığım!

Hadi al götür saçlarını,

susturdum sevda türkülerimi.

Kaçağım ve yorgun…

düşmesin cümleme “aşkın sen hali”…

korkuyorum…


Dirvana!
Sevdasına yüzümü sürdüğüm gül..
ben tecridlerde yüzlerce ve düşlerce kez
sevdaya vurulmuş zûl..
Ah Dirvana!
Ben senin canında marazi ağrı ve onulmaz bir kırılganlıkken;
sen bana bu kadar yasaklı
ve ben bana bu kadar saklıyken
ne olur yağma bulutsuzluğuma..
u m u t s u z u m…

Sen tüm yokuşları ters çevirip
yüreğini sevdaya dikiyorsun inatla.
Oysa ben ayazım …
düşlerimden düşüyorum
gece yarısı suskunluğuyla;
uykusuzum.
Anla Dirvana!
Bağışla!
Ben sensiz ölüyorum.
tikkymelike - avatarı
tikkymelike
Ziyaretçi
1 Mart 2007       Mesaj #706
tikkymelike - avatarı
Ziyaretçi
ANLARMISIN?

Gözlerin gözlerime değdiği an felaketim oldu anlar mısın?
Uzun bir yolculuktu şehir hatlarında,
Ve bilinmeyen durakta inilmeyecekti.
Bedelini ödemeden binmek yoktu,
Ve yolcu alınmayacaktı.
Kavisli yollarda savrulmak yoktu,
Ve sevgi şirketinizin ikramıydı.
Anlar mısın?
Gözlerimi kapasam inkar etsem seni,
Ağladıkça ağlıyor gözlerim,
Anladım ben sana mahkumum.
Bilir misin?
Umutsuzdum,acılıydım,
Sende bıraktım beni!
Şimdi mutsuzum,
Aşkın öfkeye bıraktı yerini!

Mehmet Çapacıoğlu
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Mart 2007       Mesaj #707
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
BENİ ANLAMADIN


Üzerimden yağmur yüklü bulutlar geçti
Gittiğin günü tarihe böyle kaydettim
Gün değil ki, sanki bin yıl, bin asır geçti
Ben aslında bu oyunu baştan kaybettim

Bilmedi kimse içimi yakanı
Beni ben yapan yanımı alıp ta kaçanı
Anlamadın sende beni anlamadın
Hani kabusu olurdun beni ağlatanın

Beni anlamadın ki bir gün anladım sandın
Başka bir yüz, başka ruhla beni aldattın

En özeldin, en güzeldin gel gör ki bitti
Bir başıma savaşmışım ben sonra farkettim
Güvendiğim inandığım ne var ne yoksa
Aşkı, sevdayı sabrı da sende tükettim
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
2 Mart 2007       Mesaj #708
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Merhaba demek isterdim ama sana doğru kurduğum tüm cümlelerin en sonundayım artık. Hoşçakal demekse ölümün belki de bendeki diğer adı...

Kaybetmekle kazanmak sanal bir elmanın iki yarısı gibi. Bazen kaybettiğin oranda kazanır , bazende kazandığın aslında hiç senin olmamıştır..


Sen benim kazanma umudumu hiç kaybetmediğim ama hiç kazanılmamış diğer yarımsın. Ve bu gece son kez seni kaybetmeye geldim sevgili...


Hayalini ruhuma işlercesine, gözlerim gözlerine son kez bakacak. İçimdeki sana dair son umudu da yine senin yanında, yine kendi yüreğimle kıracağım bu gece. Dilimden , yüreğimden, hatta kalemimden ilk defa sevda sözleri dökülmeyecek sevgili. Yüreğimle , duygularımla sana doğru yürüyemediğim bu yolda ilk defa kendime , ilk defa aklıma yürüyeceğim bu gece.


Evet bu gece hiç olmadığım kadar senin, hiç olmadığım kadar seninleyim. Son kez tutacak ellerim ellerini ve ilk kez soğuklar göndereceğim sıcaklığına...


Evet , evet sevgili sana dair ne varsa bende... Bu gece son...


Benden sonra sen hiç olmayacaksın. Benden sana hiçbir şey bırakmayacağım. Geri alacağım sana verdiğim sevgiyi ve maviyi. Sana sadece korkuların , karanlıklar ve yapış yapış bir yalnızlık kalacak sevgili.. Yıllar geçse de kurtulamayacaksın arda kalanlardan. Çünkü bir daha kimse sevmeyecek seni ben gibi...


Senden sonra ben... Yüreğimdeki sevginin aydınlığıyla ya yalnızlığa yada sonsuzluğa yürüyeceğim. Ben asla senin olmayacağım ama sen daima benim kalacaksın sevgili...
Evet sevgili , bu gece ya ben sonuna kadar senini , ya sen sonsuza kadar benimsin.
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
2 Mart 2007       Mesaj #709
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Öğrenebilmek

Ben aşkın ölümsüz olduğunu
sende(n) öğrendim.
Seni delice sevebilmeyi,
bir kadının koynuna girmeyi,
sende(n) öğrendim.
Ağlayan bir insanın gülebileceğini,
sende(n) öğrendim
Bir insanın birine çocukca bağlanabileceğini,
sende(n) öğrendim
Ve bir çocuğun umudunun evrenden de büyük olabileceğini
sende(n) öğrendim
Bir ömürboyu
sevebilmeyi,
bir umudu taşıyabilmeyi,
bir seviyi paylaşabilmeyi,
ben bunları sende-senden öğrendim.

Temmuz 2000
Yıldırım Pehlivan |
the_pretty - avatarı
the_pretty
Ziyaretçi
2 Mart 2007       Mesaj #710
the_pretty - avatarı
Ziyaretçi
Gitme Kal Diyemedim


Bir sevda dudağında tutsak kaldı özlemim
uzun kara trenler alıp götürdü seni
hasret boyu uzayan raylara döküldü gözlerim
bütün insanlar ağladı sen giderken.
bütün istasyonlar gözyaşlarına boğuldu
bir ben ağlamadım inanki, bir ben
ince bir duman gibi kaybolup gittin

oysa seni sevdiğimi söylememiştim daha
sensiz yaşamayacağımı,
sana aşkımı anlatamamıştım
gitme kal, giden ben olayım
gitme kal diyemedim
kahrolası gururum, kahrolası dilim

arkanı dönüp giderken
hıçkırıklar düğümlendi boğazıma
kızdım ,bağırdım , haykırdım, isyan ettim
yine de seni sevdiğimi söylemedim
ardında ağlayan bir çift göz
paramparça bir yürek
ve dalları kırılmış bir ağaç gibi baktım
ama gitme kal diyemedim
kahrolası gururum, kahrolası dilim

gittin hayallerim ardında yaprak yaprak düşüyordu
bir çocuk üşüyordu elleri cebinde
dalında bir gelincik ağlıyordu
bir dağ yanıyordu içimde
gitme, gidersen baharda git
sonbaharda gitme
yapraklar düşmesin ardında
diyemedim
kızdım ,bağırdım , haykırdım, isyan ettim
yine de seni sevdiğimi söylemedim
kahrolası gururum, kahrolası dilim
gitme kal diyemedim

.../
bir rüzgara açarım şimdi kalbimi
bir de sulara
alıp getirsinler diye sevgimi sana

bir tutam sevgiydi yaşam kalbimde
bir yudum hasret oldu
döküldü gözlerimde tane tane

gittin,
bir tren garında
ömrümü rayların arasında götürdün
oturdum bir köşede
öylece ağladım, kahroldum
bir sessiz çığlığın yarayla buluşmasıydı gidişin
ardından gitme kal, gözlerin yaralarımın tek merhemi
diyemedim

dizlerim, ellerim, yüreğim paramparça şimdi
suları çekildi canağacımın
asitli yağmurlar döküldü dallarıma
acılar topluyorum takvim yapraklarından her gece
gözlerime kan oturdu ey yar!..

her gece bekleyişler öldürür beni
gelmeyişler
bir de eriyişler hasretinden her gece

ah! gurbet ah! sen olmasaydın
ayrılık olmasaydı
hasret olmasaydı
ben olmasaydım
sen olmasaydın
aşk olmasaydı
kahrolmasaydım...


Nuri CAN