Arama

Anlayana - Sayfa 83

Güncelleme: 26 Kasım 2018 Gösterim: 625.069 Cevap: 3.995
White_Wolf - avatarı
White_Wolf
Ziyaretçi
22 Mart 2007       Mesaj #821
White_Wolf - avatarı
Ziyaretçi
İNAN BATMIŞ ŞEHİRLER GİBİ ONARILMAZ ANILAR

Sponsorlu Bağlantılar
Biri beyaz biri kara iki kedi..
birbirlerinin omzuna kollarını dolamışçasına birbirlerine şefkatle sarılarak,
birbirlerine dayanarak yola çıkmışlar.
Gölgeler akşamüstünü söylüyor.
Yorgun bir günün sonunda eve dönüyorlarmış gibi.
Yüzlerini görmüyoruz ama eminim mırıl mırıl konuşuyorlardır. Belli sınanmış, denenmiş bir dostluk bu,
uzun yolları da göze alabilen bir dostluk

Ya biz, binde bir karşımıza çıkan dostluk, arkadaşlık, sevgililik fırsatlarını ne yapıyoruz?
Akşam üstünün bir saatinde yorgun gövdemizi yaslayıp mırıl mırıl konuşabileceğimiz,
omzumuza dolanan bir kolun, başımızı yaslayabileceğimiz bir omzun,
belimizi kavrayan bir elin, uzun yollara dayanıklı ayakların sahibi karşımıza çıktığında tanıyabiliyor muyuz onu,
değerini biliyor, biricikliğini, benzersizliğini anlayabiliyor muyuz? ...

Yoksa hayatı sonsuz, fırsatları sayısız sanıp
kendimizi hep ilerde bir gün karşılaşacağımızı sandığımız bir başkasına,
bir yenisine ertelerken hayat yanımızdan geçip gidiyor mu? karşımıza çerken çıkmış insanları yolumuzun dışına sürüklerken
bir gün geri dönüp onu deliler gibi arayacağımızı hiç hesaba katıyor muyuz?
Hayat her zaman cömert davranmaz bize, tersine çoğu kez zalimdir,
her zaman aynı fırsatları sunmaz, toyluk zamanlarını ödetir. Hoyratça kullandığımız arkadaşlıkların, eskitmeden yıprattığımız dostlukların
savurganca harcadığımız aşkların hazin hatırasıyla yapayalnız kalırız bir gün...

Bir akşamüstü yanımızda kimse olmaz,
ya da olanlar olması gerekenler değildir.
Yıldızların bizim için parladığını göremeyen gözlerimiz,
gün gelir kayan yıldızların gömüldüğü maziye kilitlenir...

Kedilerin özel bir anını yakalamak gibidir
kendi hayatımızdaki olağanüstü anları ve olağanüstü kişileri yakalamak.
Bazılarının gelecekte sandıkları 'bir gün' geçmişte kalmıştır oysa;
hani şu karşıdan karşıya geçerken, trafik ışıklarında rastladığınız,
omzunun üzerinden şöyle bir baktığınız sonra da boşverip
'Nasıl olsa ilerde bir gün tekrar karşıma çıkar.' dediğinizdir.
Oysa tam da o gün bu zalim şehri terk etmiştir O,
boş yere bu sokaklarda aranırsınız...

Murathan Mungan

NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
22 Mart 2007       Mesaj #822
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
BİR YAZ GECESİ HATIRASI

Sponsorlu Bağlantılar
İsveyle, fısıltıyla, gülüşle
Olmuş sebi sevda yine bihap
Oklar gibi saplanmada kalbe
Düştükce semadan yere mehtap...

Buseyle kilitlenmiş ağızlar
Gözler neler eyler neler israp! ...
Uçmakta bu ateşli havada
Vuslat demi bir kuş gibi bitap...

Ahmet Haşim
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Mart 2007       Mesaj #823
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Halvet



Ürkek bir ceylan gibisin
gece vakti suya inmiş
tedirgin kaçma telaşında
belli ay ruhuna sinmiş
dur bak avuçlarımda su
damlalar küskün perişan
kağıt kalem uyku bölük pörçük
büyülen de büyüme çocuk

bahar geliyor yağmurlarla
sığındı sevdalarımız geceye
oysa aşk uyuyor yanı başımızda
düşüyor avuçlarımızdan
damlalar güvercin suluklarına
vedalar dudaklarımızda
aman sessiz ol duymasınlar
sevda haramileri uyanmasınlar

yeniden canlanan dünyamızın
menşeine inat bahaneler
bizi kendimize çekip duruyor
halvetteyiz çok zamandır
bazen yeşeriyoruz büyülenip
kimi zaman aldanmak pahasına
önümüze gelene aşkı soruyoruz
ilham perisi hayat anla bak kuruyoruz
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
23 Mart 2007       Mesaj #824
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Niceleri geldi, neler istediler;
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler;
Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler


Ömer Hayyam
the_pretty - avatarı
the_pretty
Ziyaretçi
23 Mart 2007       Mesaj #825
the_pretty - avatarı
Ziyaretçi
Her yeni gün bir öncekinin tekrarı,
Tarih tekerrüre açık müstehzi bir hal alıyor
Derin yarıklarla, çatlaklarla süslenmiş
Somurtkan, çığırtkan dudaklarınla...

Hayatlar -ki özellikle benimki
Şekillenmeye müsait bir yalnızlık içeriyor
Seninle geçirilen sensiz gecelerimde,
Ben gecelerimle varım,
Gecelerimle


Bir oyun hamuru yaşantım
Sonbahar geldi, kurumuş yaprağım
Karlı bir günde, kazancı yokuşunda firene bastım.
Dümenim sende,
Yandım...


Günlerimim toplamı yaşadığım sürece
Boğaz kadar kısa
Boğaz kadar uzun
Boğazın akıntıları, dip akıntıları bulanıklaştırıyor dingin suları
Artık yıkmalı tarihi surları
Bunaldım.
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
24 Mart 2007       Mesaj #826
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Bıktım usandım sürüklemekten onu,
Senelerdir, ayaklarımın ucunda;
Bu dünyada biraz da yaşayalım,
O tek başına,
Ben tek başıma.

Orhan Veli
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
24 Mart 2007       Mesaj #827
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Anlamak...ve..susmak
bir boşlukta sallandırıyorsun yüreğimi
kime baksam biraz sensizlik
biraz yalnızlık
biraz korku
sevilmeye muhtaç bir çocuk gibiyim sokak aralarında
adımı kim haykırsa sarılacak gibiyim
acı çekmek ne demek bilir misin özlemler içinde..?
derdini anlatamayan bir dilsiz gibiyim
kırgınlıklarımı emanetçiye bıraktım
geri dönüp alır mıyım../..bilmiyorum
her gece ince uzun bir bardak dolaşıyor parmaklarımda
her gece istek parçalar alıyorum sevdaya dair
her gece biraz daha ölüyorum
bizim buralarda hem sıkı içip hem de şarkılar söylemek,
her yiğidin harcı değil
pardon../..yanlış söyledim
her kadının harcı değil diyecektim
şimdi desem ki gün geceye döndü
susuz bıraktın dudaklarımı köpek öldüren gecelerde
sancılarım sıklaştı../..ebesiz şiirler doğurdum kan ter içinde
çocuklarının yüzünü görmeye gelmedin bile,
kahrolmayacak mısın..?
küçük bir kızın gül kokan dualarında kaybettim umutlarımı
nehirler boyu uzanan yüreğim işgal altında kaldı
kurtulan var mı dersen,
belki bir kaç düş
ve sakat kalan sözler
sevdam ise komada kan kaybediyor,
biliyor musun..?
belki de artık hiçbir şeyi bilmeni istemiyorum
istemek beklemek demek
beklemek ise kanamalı bir isyandır göğsüme yapışan
göğsümün bilinmezlere değil,
sevda RH + düşlere ihtiyacı var
artık rolleri değişiyoruz sevgili
sana şimdi anlamak
bana da susmak düşüyor
yaşattığın için biliyorum,
yüreğin biraz titreyecek
hazır mısın..?

Pelin Onay
NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
24 Mart 2007       Mesaj #828
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
ÖYLESİNE SEVMİŞTİM

Şimdi gidiyorsun, git
Bütün sabahları üşüdüğüm
Bütün gördüğüm senli günlerim, onlar da gitsin
İçimde bir şarkı
Gözümde bir ışık kalmıştı herşeye inat
Kapat gözlerimi, sevdiğim anlar da gitsin
Yıldızları da alsana yanına gökyüzünden
Sevdiğimiz şarkıları da
Pencareme konan yusufcukları da
Bana karanlığı bırak
Beni bırak, beni böyle bırak
Böyle ansızın, böyle yakışıksız
Böyle anlamsız, böyle dağınık
Öyle kapıda susuşun
Öyle sarsak, öyle serkeş, öyle çerkes duruşun
Koy beni sensizliğe
Ve otursun içime kül gibi kor yangının


Şimdi gidiyorsun, git
Hadi git
Hepsi hepsi bir sevda benimkisi, al da git
Hadi kanatma
Hadi yıkma
Hadi dokunma
Zaten ben seni öylesine sevmiştim

Şimdi gidiyorsun, git
Bütün sabahları üşüdüğüm
Bütün gördüğüm senli günlerim, onlarda gitsin
İçimde bir şarkı
Gözümde bir ışık kalmıştı herşeye inat
Kapat gözlerimi, sevdiğim anlar da gitsin

İbrahim Sadri
e.t.i.c.h.e.t - avatarı
e.t.i.c.h.e.t
Ziyaretçi
24 Mart 2007       Mesaj #829
e.t.i.c.h.e.t - avatarı
Ziyaretçi
belki bir gün diye diye gidiyorum senden

kimbilir belki o gün hiç gelmeyecek

sen gönlünü ferah tut ve kendine iyi bak

şunu sakın unutma

seni sevmediğim için değil

hani sana derdim ya seni bi ömür boyu beklerim

ben seni ömrüm bittiğinde de bekleyeceğim için gittim

bak sevgilim öldüm işte

zaten sevmek ölmek değilmidir

olsun senin için iki kere ölmüş oldum...


๑۩۞۩๑ _σηυ®_ ๑۩۞۩๑*~#>|Σ.t.i.©.ђ.Σ.t|<#~* گ
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
24 Mart 2007       Mesaj #830
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
kilim gibi dokumada mutsuzluğu
Gidip gelen kara kuşlar havada
Saflar tutulmuş top sesleri gerilerden
Tabanında depremi kara güllelerin
Duymuyor musun

kaldır başını kan uykulardan
Böyle yürek böyle atardamar
Atmaz olsun
Ses ol ışık ol yumruk ol
Karayeller başına indirmeden çatını
Sel suları bastığın toprağı dönüm dönüm
Alıp götürmeden büyük denizlere
Çabuk ol

Tam çağı işe başlamanın doğan günle
Bul içine tükürdüğün kitapları yeniden
Her satırında buram buram alınteri
Her sayfası günlük güneşlik
Utanma suçun tümü senin değil
Yırt otuzunda aldığın diplomayı
Alfabelik çocuk ol

Yollar kesilmiş alanlar sarılmış
Tel örgüler çevirmiş yöreni
Fırıl fırıl alıcı kuşlar tepende
Benden geçti mi demek istiyorsun
Aç iki kolunu iki yanına
Korkuluk ol

Rıfat Ilgaz