Arama

Anlayana - Sayfa 97

Güncelleme: 26 Kasım 2018 Gösterim: 626.180 Cevap: 3.995
Nephthys - avatarı
Nephthys
Ziyaretçi
26 Nisan 2007       Mesaj #961
Nephthys - avatarı
Ziyaretçi
Anlamaktan Öte Alışıyorum

Sponsorlu Bağlantılar



*** seni anlamaktan öte alışıyorum

İnsan sessizliğe alışınca seslerin büyüsünü fark edemiyor.

Her şey aynı aynı boşluktan dogup aynı boşlukta ölüyorlar.

Yaşayan tek sey sessizlik …

Seni duyamıyorum yüregini sesindeki tını rengarenk ahenkler ile süslü kelimelerini…

Sessizligine gömülürken bunu nedenlerini anlayıp anlamdıgımı soruyorsun önemli olup olmadıgını.

Oysa bir bilsen seni anlamktan cok ötedeyim ben, ben o alışkanlık nehirinin kıyısındayım.
Sessizligini anlamaktan öte bu sessizlige alışmayı kabul etmişim.

Ne yapmam gerek diye sorgularken kendimi ne zaman sessim bu ölüm sessizligini bölmek istese,senin nedenlerine carpıp geri dönüyor

kırılgan tını bana geri geldikce kısılmaya duyarsızlaşmaya başladı yavaş yavaş.

Susmana alışıyorum susarak.
Ne zor sey tüm kelimelerini içinde saklamak sana diyecek yüzlerce konuşacak milyonlarca konu varken tek sessizligin nedenlerini konuşmakla gecirmek.bir araya geldiginde ise sessizligini,senin sessizligini dinlemek.

Konuş...

Sususuna bir son vermek için tüm geveze kuşları sardım üstüne.
Oysa sen susmayı ögretip geri gönderiyorsun bana.

Ne olur nedenlerini anlamamı bekleme görmüyormusun ben anlamaktan cok öteyim.oldugum yer kabullenişin vadisi.

Sessizligini bile seviyorum.çıvıl çıvıl yüregimi susturup yanında sessizligini dinliyorum.

Ve bilmiyorsun sen sessizligine bürünürken ben bu sesizlige gömülüp yavaş yavaş yok oluyorum

Oysa konuştugunda dünyanın en güzel melodilerinden biri olan sesini taşırken rüzgar kulagıma,huzur bulurken sesinde, sususuna takıldım.

Ve sorma bana anlamıyorum

Yalnızca alışıyorum bu zehirli kana.

Sessizliginin zehirli kanına alışıyorum damla damla karışıyor damarlarıma arıtıyor içimdeki kanı. susuşlar geliyor yerine susuşlar hislerini içinde taşıyan,gözlerine baktıgımda ne düşündügünü anlamak için yalvaran kalbim geliyor aklıma.

Sususun vadilerinde kaybolan o küçük kız geliyor aklıma

Konuş bana gözlerindeki karanlıgı anlat.arkasında gizlediklerini.

Her baktıgımda irkildigim o gizemi anlat görmüyormusun baktıkca gömülüyorum gözlerine.

Kayboluyorum yavaş yavaş.

Hadi beni gözlerindeki karanlıkta bul bul ve tut ellerimden yoksa daha derinde yok olup gidecegim.

Susma görmüyormusun her susuşun ölüm fermanımdaki bir harf olup asılıyor boynuma ilmek ilmek.


Gülsüm Yeşilyurt

NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
26 Nisan 2007       Mesaj #962
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
Acı Budur

Sponsorlu Bağlantılar
Sen gittin
Her şey yarım kaldı
Her şey değişti
Kuşlar bile uçmaz oldu
Dağlar bile durgun
Ne senden haber ne sesin çıkıyor
Bu koca dünyada kalmışım yalnız
Ne desem değişmiyor
Gözyaşlarım dinmiyor
Acım geçmiyor
Herşeyim gitti
Sen gittin
Bir yanım ölü
Bir yanım kan ağlıyor
Ne kaldı ki
Bu çile benim
Bu keder benim
Ölsem ne fark eder
Ne bu dünyada benim oldun
Ne öbür dünyada benim olursun
Her yerde sensizlik
Oysa nasıl sevmiştim be
Herºeyim dedim
Canım dedim
Ölürüm dedim
Ama gitti
Olmadı benim olmadı
Benim değil o
Kader kısmet derler ya
Benim yazım da bu
Sensizlik


Zeynep Şahin

Nephthys - avatarı
Nephthys
Ziyaretçi
26 Nisan 2007       Mesaj #963
Nephthys - avatarı
Ziyaretçi
Hala Anlamadınsa


Güneş pırıl pırıl
Gök dikişsiz patiska
Sırt üstü uzanıp sıcak kuma
Baktığım anı anımsıyorum
Akdeniz kıyısında
Dalıp mavi sonsuzluğa

Şimdi, yıllar sonra
Daha iyi anlıyorum
Yaşam düşündüğümden
Her gün biraz daha kısa

Ama
Adım gibi biliyorum
Çok gençsin
Beni hala anlamadınsa


Kalender Sever
Nephthys - avatarı
Nephthys
Ziyaretçi
26 Nisan 2007       Mesaj #964
Nephthys - avatarı
Ziyaretçi
Aşk Demek Sendin Anlamadınya



Adını kalbime gözyaşımla yazdığım
Şarkılarıma güfte, şiirlerime nağme
Kadehleri uğrunda kırıp attığım

Doğduğum günden buyana ilk taptığım
Ellerini tutamadığım, yüzünü göremediğim
Meleğim, sevgi meleğim, sonserserim
Emretsen yolunda bin kez ölmek istediğim
Kaderimin bana yazdığı, sendin anlamadınya

Son sevdası sendin deli yüreğimin
Esen fırtınası yaz akşamlarında
Nezaman aklıma düşsen feleğim şaşırdığım
Dudağımda ismiyle yatıp, ismiyle kalktığım
İsmine sayfalar dolusu şiirler yazdığım
Nazlım, sevdalım, sendin anlamadınya

Aşk'ını kalbime şart koştuğum
Nerede olursa olsun sev dediğim
Leylayı sen, mecnunu ben bellediğim
Aşkıyla serseri olduğum, sendin anlamadınya
Makberim olsun diye geceleri tanrıya yalvardığım
Ahde vefa her sözüne katlandığım
Dağlar ardındaki, özlemiyle yanıp tüttüğüm
Issız gecelerimde ses, sendin anlamadınya
Nokta nokta bana sevgisini anlatan
Yüreğimdeki ilk değil ama son sultan
Aşkın her yaşta olduğunu isbat eden

Erişemediğim tek sendin anlamadınya
Dağları delip yanına varmayı
Aşkımı gözlerine bakarak anlatmayı
Lütfedersen hep dizlerinde yatmayı
Irmağım, denizim, edam, edalım
Muradım tek sendin anlamadınya




Salih Özalaşan
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
26 Nisan 2007       Mesaj #965
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Sevdalar Duman Olmayacak Acının bağrından
mavi bir çelik gibi fışkıran öfke
dünyayı değiştirecektir mutlaka
Yani hayat
kendini yeniden yaratacaktır
ona sahip çıkan ellerde
ve bu yüzden öfke
sevda gibidir kimilerinde

Yüreğinin pas tutmakta olan kıvrımları
sarılsın bir an öfkenin gökgürültüsüyle
beyninin her hücresi bir gerilla gibi
kuşansın pusatlarını ve sokağa çıksın
ve bir hançer gibi saplansın
****lukların, ihanetlerin bağrına
Bak o zaman nasıl bitecek yanlışlar
ve cehennemleşen yalnızlığın
Sevdalar duman olmayacak o zaman
Hüznün isyan olmuştur çünkü

Hüznün isyan olmalıdır...
Ahmet Telli
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Nisan 2007       Mesaj #966
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bekliyorum1jt31qr9km5rl8


Bekliyorum, belki gelirsin diye,
Eğer geleceksen,
Bir nisan yağmurunun, o ılık bulutlarıyla gel...
Yürürken ağaçlara sular, aşkın damarlarımda akarken gel,
Yürürken boş sokaklarda ben, yüreğim sen diye atarken gel,
Yürürken gökte bulutlar, yepyeni baharlarla gel,
Yürürken ağaçlara sular, yürü gözlerimden kalbime kadar.



beklyorum2jg91gt4kf3dm4


Bekliyorum, belki gelirsin diye,
Eğer geleceksen,
Bir nisan yağmurunun, o ılık bulutlarıyla gel...
Erikler çiçek açarken, yazı yaban yeşerirken gel,
Son cemresi de düşüp toprağa, toprak buharlaşırken gel,
Yüreğim aşkınla dolup da, özlemin beni ağlatırken gel,
Gel sil gözlerimi, sana en ihtiyacım olduğu zaman gel.




bekliyorum3ow11xs7zp7yr1


Bekliyorum, belki gelirsin diye,
Eğer geleceksen,
Bir nisan yağmurunun, o ılık bulutlarıyla gel...
Dilek ağacında, çaputlar renk değiştirmeden,
Yatırlarda mumlar tükenip, ışıkları tam sönerken gel.
Göçmen kuşlar yeniden bir bir, sevinçlerle dönerken gel,
Şiirler şarkı olup, sevdalı dillerde söylenirken gel.


Ve, senin için Allah'a açık ellerim yorgun düşerken,
Yok ki derdime ortağım, kendi kendime dertleşirken gel..
Nephthys - avatarı
Nephthys
Ziyaretçi
26 Nisan 2007       Mesaj #967
Nephthys - avatarı
Ziyaretçi
Bağışla

ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ !...


AHMET TURANOĞLU





Öyle bir hap verdin ki,renklendi uykularım...
Kendime başkaldırdım tiryaki oldum net'e!
Senle dolu kalbimde yanıyor korkularım;
Sevmeye mahkum olup kavuştum hürriyete!...

Aşkı öyle artır ki beni Mecnûn'a benzet!
Ya beni bana bırak ya da göster vuslatı...
Kendini aldatarak ya da her şeyi reddet!
Dönmek artık imkansız yarıladık sıratı.

Yasakladım yasağı , izin verdim günaha...
Başka bir varlık oldum eserini alkışla!...
Sana artık sözüm yok,yalvarırım Allah'a;
Ya sevdayı al benden ya da beni bağışla!..
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Nisan 2007       Mesaj #968
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili.
O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır.
Gelir ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur.
Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar.
Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş,
anneler ve korkular yoktur.
Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili.
İnsan bir başka ışığa teslim olur...
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil,
içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir.
Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur.
Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan`da Ganj Nehri`nin kıyısında yakılan yoksul adamın
hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de...
Newyork`ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının
çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir
sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili,
kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı
hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye.
Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda,
gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri,
o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim.
Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili.
Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer.
Sevdiğimiz insanların çocuklukları da...
Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer.
Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider,
hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...
İnsan bazen nedensiz yere umutsuzluğa kapılır.
Kimselere veremez sevgisini, kimselere kendini anlatamaz, evlere kapanır...
Bazen denizler, kıyılar çeker insanı.
İnsan bu kapılmayı anlayamaz, oysa çok eski bir yerde
yaşanmasından korkulup vazgeçilmez aşkların sızısıdır bu.
Bu sızı, bu yenilgi mevsimlerle yıllarla devredilir başka insanlara...
Bir insanın yaptığı bir hatanın tüm insanlara yayılması gibi...
İşte şimdi biz de sevgili, ya olmadık zamanlarda
umutsuzluğa kapılıp, soluğu evlerde alacağız, ya da denizler,
kıyılar çekecek bizi. Nasıl biz başkalarının
korkaklığını taşıyorsak, başkaları da bizim korkaklığımızı taşıyacak, yenilgimizi, umutsuzluğumuzu...
Birazdan sabah olacak...
Para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş,
anneler ve korkular başlayacak...
Bunlar varsa ve bizim için geçerliyse aşk yoktur ve
hiç olmamıştır sevgili. Birbirimizi kandırmayalım...
Hadi güne hazırlan. Yaşadıklarımızı unutmaya çalış.
Aşk bize güvenip verdiği büyüsünü, sırlarını,
cesaretini, bilgeliğini ve o ilkel, o yaban ağrısını geri
alacak. Bunlar olurken içimiz bir an çok üşüyecek, sonra geçecek...
Hadi, oyalanma birazdan yarın olacak...
Aşkta yarın yoktur sevgili...
featherrn6Cezmi ERSÖZ
Nephthys - avatarı
Nephthys
Ziyaretçi
26 Nisan 2007       Mesaj #969
Nephthys - avatarı
Ziyaretçi
Anlayana Aşkolsun!..

Gülşen ÖZALTAN


Dost dediğim eller,
Umut bağladığım yarınlar,
Hep var olacağım, dediğin sözler...
Zordaydım, ölüyordum, nerdeydin?..
Ölsem, benden bir haber,
Dostluk mu?..
Arkadaşlık mı?..
Yoksa, bir koca boşluk mu?..
Bilmediğim, anlayamadığım sen!..
Varlığında, varlığını duyuran,
Yokluğunda, gerçekten yok olan.
Yoksun,
Varsın,
Yoksun,
Varsın,
Varmısın?..
Yokmusun?..
Ben anlayamadım seni,
Anlayana aşkolsun!...
*TeoDora* - avatarı
*TeoDora*
Ziyaretçi
27 Nisan 2007       Mesaj #970
*TeoDora* - avatarı
Ziyaretçi
Anlayana- yarını göremiyorum

designer by photoport