Arama

Hayatın içinden Satır Araları - Sayfa 2

Güncelleme: 11 Mart 2018 Gösterim: 85.617 Cevap: 147
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Şubat 2007       Mesaj #11
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Farklıysanız, kendi kurallarınıza uygun olarak yaşıyorsunuz demektir.
Farklıysanız, kimsenin düşünemediği şeyleri düşünüyorsunuz demektir.
Sponsorlu Bağlantılar
Siz farklıysanız, ilk olursunuz ve insanlar sizi takip ederler.
Ama sıradan olmayı tercih ettiğinizde, siz diğerlerini takip edersiniz.
Bugün daha önce hiç yapmadığınız şeyleri yaparak, hayatınıza bir fark katmayı deneyebilirsiniz.
Bugün hiç yapmadığınız bir şey yapın! Kendinizi şaşırtın. Kendinizi şımartın.
Çocuk olun ve bugünün tadını çıkarın. Uzun süredir ertelediğiniz birşeyi yapın.
Birisine mektup yazın. Yeteneğiniz olmasa bile, resim yapın.
Bir şiir yazın.
Kağıttan uçurtma yapın ve uçurun. Uçağınızın kanadına kendi adınızı yazın.
Bir ağaç dikin, yada çiçek yetiştirin.
Uzun zamandır aramadığınız birisini, sadece sesini duymak istediğinizi söyleyerek arayın.
Portakal kabuklarından oyuncaklar yapın.
Bu gece televizyonunuzu yada bilgisayarınızı açmayın.
Birisine bir masal anlatın.
Yardıma ihtiyacı olan bir yakınınız için dua edin.
Kendinize sarılın, sımsıkı sarın kendinizi...
Bugün hayatınızın merkezine "Sevgi" sözcüğünü yerleştirin.
Herşeyi ve herkesi sevin.
Çocuk olun bugün!

Farkında mısınız bilmem ama, gün geçtikçe büyüyoruz. Yaşlanıyoruz.Sona doğru gidiyoruz.Kendi kendimizi yok ediyoruz.

Hayatın dört duvarlarına hapsettiğimiz ruhumuzu, yapay oyuncaklarla teselli ediyoruz!
Mutluluğu yarına atıyoruz.
Huzuru emeklilik sonrasına bırakıyoruz.
İnsanları ne kadar sevdiğimizi söylemek için cenaze törenlerini bekliyoruz.
Sevgiden Utanıyoruz!
Korkuyoruz!
Yok oluyoruz!

Biz ne yapıyoruz?

AlCoLiC - avatarı
AlCoLiC
Ziyaretçi
8 Şubat 2007       Mesaj #12
AlCoLiC - avatarı
Ziyaretçi
Hayat bir bütün olarak bize sunulmutur.İnsanoğlunun Belli satır basları vardır doğacağı gün ölecegi gün gibi.....
Ama biz herşeyi kadere baglamakta kendimizi avutmakta o kadar becerikliyizki hersey allahtan gelir deyip kestirip atıyoruz herşeyii
Sponsorlu Bağlantılar
Ama öyle değil işte Hayatımız kendi elimizde rızk allahtan gelip diyipte yatsak bi yerde hiç bir sekilde rızk bizi bulmas dimi arkadaslarr Msn Happy
*TeoDora* - avatarı
*TeoDora*
Ziyaretçi
9 Şubat 2007       Mesaj #13
*TeoDora* - avatarı
Ziyaretçi
insanların çoğu kaybetmekten korktuğu için,sevmekten korkuyor.
sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için.
düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.
konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.
duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için.
yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için.
unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi birşey vermediği için.
ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için...
MaKaLeLe - avatarı
MaKaLeLe
Ziyaretçi
10 Şubat 2007       Mesaj #14
MaKaLeLe - avatarı
Ziyaretçi
İKİ SATIR ARASI BİR AŞK..

İnsanlar çürümeye aday bedenlere değil;
ezelî kudrete bağlanan ruhlara aşık olurlar.
DrAm3vLH - avatarı
DrAm3vLH
Ziyaretçi
11 Şubat 2007       Mesaj #15
DrAm3vLH - avatarı
Ziyaretçi
>>Arkadaslik
>>
>>Kötü karakterli bir genç varmis. Bir gün babasi ona çivilerle dolu
>>bir torba vermis. " arkadaslarin
>>ile tartisip kavga ettigin zaman her sefer bu tahtaperdeye bir çivi
>>çak" demis. Genç, birinci (ilk)
>>günde tahtaperdeye 37 çivi çakmis. Sonraki haftalarda kendi kendine
>>kontrol etmeye çalismis ve geçen
>>her gün daha az çivi çakmis.
>>
>>Nihayet bir gün gelmis ki hiç çivi çakmamis. Babasina gidip
>>söylemis. Babasi onu yeniden tahtaperdenin
>>önüne götürmüs. Gence "bugünden baslayarak tartismayip kavga
>>etmedigin her gün için tahtaperdelerden
>>bir çivi çikar sök" demis.
>>
>>Günler geçmis. Bir gün gelmis ki her çivi çikarilmis. Babasi ona
>>"aferin iyi davrandin ama bu
>>tahtaperdeye dikkatli bak. artik çok delik var. Artik geçmisteki
>>gibi güzel olmayacak" demis.
>>Arkadaslarla tartisip kavga edildigi zaman kötü kelimeler
>>söylenilir. Her kötü kelime bir yara (delik)
>>birakir. Arkadasina bin defa kendisini affettigini söyleyebilirsin
>>ama bu delik aynen kalacak (kapanmayacak).
>>
>>Bir arkadas ender bir mücehver gibidir. Seni güldürür,
>>yüreklendirir sen ihtiyaç duydugunda yardimci
>>olur, seni dinler sana yüregini açar" demis..>>Arkadaslik
>>
>>Kötü karakterli bir genç varmis. Bir gün babasi ona çivilerle dolu
>>bir torba vermis. " arkadaslarin
>>ile tartisip kavga ettigin zaman her sefer bu tahtaperdeye bir çivi
>>çak" demis. Genç, birinci (ilk)
>>günde tahtaperdeye 37 çivi çakmis. Sonraki haftalarda kendi kendine
>>kontrol etmeye çalismis ve geçen
>>her gün daha az çivi çakmis.
>>
>>Nihayet bir gün gelmis ki hiç çivi çakmamis. Babasina gidip
>>söylemis. Babasi onu yeniden tahtaperdenin
>>önüne götürmüs. Gence "bugünden baslayarak tartismayip kavga
>>etmedigin her gün için tahtaperdelerden
>>bir çivi çikar sök" demis.
>>
>>Günler geçmis. Bir gün gelmis ki her çivi çikarilmis. Babasi ona
>>"aferin iyi davrandin ama bu
>>tahtaperdeye dikkatli bak. artik çok delik var. Artik geçmisteki
>>gibi güzel olmayacak" demis.
>>Arkadaslarla tartisip kavga edildigi zaman kötü kelimeler
>>söylenilir. Her kötü kelime bir yara (delik)
>>birakir. Arkadasina bin defa kendisini affettigini söyleyebilirsin
>>ama bu delik aynen kalacak (kapanmayacak).
>>
>>Bir arkadas ender bir mücehver gibidir. Seni güldürür,
>>yüreklendirir sen ihtiyaç duydugunda yardimci
>>olur, seni dinler sana yüregini açar" demis..>>Arkadaslik
>>
>>Kötü karakterli bir genç varmis. Bir gün babasi ona çivilerle dolu
>>bir torba vermis. " arkadaslarin
>>ile tartisip kavga ettigin zaman her sefer bu tahtaperdeye bir çivi
>>çak" demis. Genç, birinci (ilk)
>>günde tahtaperdeye 37 çivi çakmis. Sonraki haftalarda kendi kendine
>>kontrol etmeye çalismis ve geçen
>>her gün daha az çivi çakmis.
>>
>>Nihayet bir gün gelmis ki hiç çivi çakmamis. Babasina gidip
>>söylemis. Babasi onu yeniden tahtaperdenin
>>önüne götürmüs. Gence "bugünden baslayarak tartismayip kavga
>>etmedigin her gün için tahtaperdelerden
>>bir çivi çikar sök" demis.
>>
>>Günler geçmis. Bir gün gelmis ki her çivi çikarilmis. Babasi ona
>>"aferin iyi davrandin ama bu
>>tahtaperdeye dikkatli bak. artik çok delik var. Artik geçmisteki
>>gibi güzel olmayacak" demis.
>>Arkadaslarla tartisip kavga edildigi zaman kötü kelimeler
>>söylenilir. Her kötü kelime bir yara (delik)
>>birakir. Arkadasina bin defa kendisini affettigini söyleyebilirsin
>>ama bu delik aynen kalacak (kapanmayacak).
>>
>>Bir arkadas ender bir mücehver gibidir. Seni güldürür,
>>yüreklendirir sen ihtiyaç duydugunda yardimci
>>olur, seni dinler sana yüregini açar" demis..

bunu hic unutmayn ızler kalıcıdır
kucuk_prinses_38 - avatarı
kucuk_prinses_38
Ziyaretçi
11 Şubat 2007       Mesaj #16
kucuk_prinses_38 - avatarı
Ziyaretçi
saol isim olmadigi zaman okumaya calisirim Msn Grin
Blue_Dark - avatarı
Blue_Dark
Ziyaretçi
12 Şubat 2007       Mesaj #17
Blue_Dark - avatarı
Ziyaretçi
Haklısınız..
AlCoLiC - avatarı
AlCoLiC
Ziyaretçi
13 Şubat 2007       Mesaj #18
AlCoLiC - avatarı
Ziyaretçi
Neden "Dön" diyemedim?.. Demedim hiç!..

"Başta kolay değildi çekindim Çok zor oldu söyleyemedim" diye başlıyordu Ferhat´ın şarkısı, Aşk ve Hüzün gösterisi tüm hüznü ile beni sarmışken..
"Kırgın değilim kendim seçtim aslında yalnızlığımı
Sevdim ben olmayı seninle sensizliğimle"
dedi sonra Ferhat.. Beni düşüncelere iyice daldıran son satırı oldu..
"Sonra yıkıldım neden ben sana ´Dön´ diyemedim."
Yılların öncesine döndürdü şarkı beni.. Sinan´dan ayrıldığı günlerde Sezen uğramıştı bana, yeni şarkısı ile..
"Alışırım zannettiğim yokluğundan acılanmam
Vazgeçmek zor senin o büyülü tuhaf sıcağından
Dön demeye utanırım zavallı korkularımdan
Arkasına saklandığım gururumdan
Geri dön geri dön
Ne olur geri dön
Uzanıp tutuver elimi bir gün
Utanır diyemem ne olur geri dön" diyordu, Sezen de..
Sezen´i çok iyi anlamıştım o günlerde.. Yıllar sonra Ferhat´ı anladığım gibi.. Ben de "Dön" demeyen, diyemeyenlerin başında geliyorum çünkü..
Hayatım boyu çok sevdim.. Deliler gibi sevdim.. Ama hepsi terk ettiler beni.. Çekip gittiler.. Çok düşündüm.. Hala da düşünürüm.. "Gitme" desem ne olurdu?..
"Dön" desem dönerler miydi?..
Yaşam felsefesi, "Bir gün pişman olacaksan, yaptıkların için ol, yapmadıklarından değil. Çünkü yapmadığın zaman neler kaybettiğini hiçbir zaman bilemezsin" olan ben, niye "Dön" demedim hiç birine..
Belki de "Dön" dememi bekleyenlere.. Belki işaret alsalar, koşarak boynuma sarılacaklara.. Hatta yıllar sonra dönmek için ortaya çıkanlara..
Demedim..
Çünkü beni´ ben yapan unsurların başında iki "G" harfi var.. Gurur ve Güven!..
Birincisi olmazsa ben olmam. İkincisi olmazsa, ilişkim olamaz..
İkinciyi tartışmam bile.. Yaşam güven üzerine kuruludur. Her türlü ilişkide güven esastır. Hele Aşk´ta, hem de nasıl.. Gitti mi, güven yıkılır.. Vazo kırılır.. Diyelim yalvardınız, gözyaşı döktünüz, ikna ettiniz, döndü..
İçinizden "Ya gene giderse" korkusunu, şüphesini atabilir misiniz?..
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Şubat 2007       Mesaj #19
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yaşamsın sen... Daha ne istiyorsun?

Kör karanlık bir kuyuda, görebilmek için savaşmaktır yaşamak...

"Yaşanmaz" dediğin anda dahi, nefesini tüketmektir yaşamak...

Her sabah gözlerini açtığında, doğan güneşin ışıklarını görmektir. "İşte yeni bir gün daha" diyebilmektir yaşamak...

Artık ne olup bittiğini çözemediğin şu dünyada, "karşıma artık çıkmaz" dediğin ama inatla çıkan her zorluğa, yine ve yeniden göğüs germektir yaşamak... Ne olursa olsun buna tekrar tekrar dayanmak şaşırtır ya insanı, anlayamazsın bazen nasıl katlandığını... Bir mucizedir aslında yaşamak...

Ne aşklar tüketirsin,
Ne yaşlar tüketirsin,
Ne insanlar tüketirsin ömründe...
Neler gelir geçer şu yaşam denilen ömür törpüsünde...

Kimleri feda edersin, kimleri kazanmaya çalışırsın... Yıkılırsın... Bir daha kalkarsın... Ağlarsın... Umutların biter ya da öyle zannedersin... Sonra birgün bakarsın bütün herşey geride kalmış. O gün ağladığın, şimdi unuttuğun olmuş!

"Nasıl olur?" dersin şaşkınlıkla, "ben ne zaman geldim şu an olduğum noktaya?"


Ahh yaşam...
Kiminin farkında olmadan yaşadığısın,
Kiminin sadece nefes alıp vermek sandığısın...

Söylesene bana...
Ben senle nasıl çıkayım başa???
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Şubat 2007       Mesaj #20
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
“Hayatın içinde günlere,aylara, yıllara bulanmış bir bayrak gibi gidiyoruz. Yüzümüz her zaman aydınlık kaldı. Alnımızda kardeşimize yansıyan, bir bildiğimize dirlik gördüğümüze yansıyan yalnızca merhamet oldu. Ufkumuza abanmış karanlığa karşı güzel durduk, çok güzel durduk. Çokça hırçındık, belki biraz pervasız ama hep ayaklarımızın üstünde, bu toprakların koynunda dik olduk. Umutsuzluğa, yese düştüğümüz vakitlerde, zaman sahibi Allah’ımıza sığındık. Ve her dem Allah’ımıza sığınmanın verdiği dinginlikle bakmaya çalıştık olan biten ne varsa. Dilimizi evirip çevirmedik, dilimizin de bir hesabı vardır, bildik!...

Adı Yolcu konulmuş bir dergidir bu. Yürür iken öğrendik çok şeyi. Yürümek nedir,yüreklere dokunmak nicedir, bir gönlü gereği gibi onarmak nasıldır bildik! ….

Kardeşlerimiz, kalbinizin kıyısında bir ceylan gibi gezdirdiğimiz kardeşlerimiz. Adı Yolcu konulmuş bir dergidir bu! Ruhsuz karanlıklarda, soysuz fırtınalarda el verdiğimiz, sevdasından gül derdiğimiz kardeşlerimiz! Nasıl anlatılır, söz düğümlenmeden, ses kırılmadan nasıl söylenir. Genzimize dayanmış kocaman bir hıçkırıktır bu, kime emanet edilir? Ayrılıkların da kavuşmaların da sahibi Allah değil mi ki? Şimdi gidiyoruz. Gidişimizin sessizliğini, bu sessizliğin içinize düşürdüğü burukluğu anlayarak. Siz bizlerde emanetsiniz, biz de sizlerde… Birbirimize tutunmanın bilincinde başka zamanlarda selamlaşmak duasıyla…

Benzer Konular

28 Aralık 2008 / Ziyaretçi Cevaplanmış
21 Nisan 2009 / by charisma Soru-Cevap
21 Temmuz 2012 / apollll Soru-Cevap