Arama

Oktan Sayısı

Güncelleme: 8 Haziran 2012 Gösterim: 5.328 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Aralık 2006       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Oktan sayısı, teknik anlamıyla, benzinin vuruntu kalitesinin değerlendirilmesi için kullanılan bir ölçüttür. Bir yakıtın oktan sayısı, yanma kalitesinin ve özellikle de zor koşullara dayanma yeteneğinin ölçüsüdür. Araç performansının düşmesinden ve motorun hasar görmesinden kaçınmak için benzinin motora uygun bir oktan kalitesine sahip olması gerekmektedir. Motorlarda kullanılacak benzin, motorun yapısına ve teknolojisine göre seçilir.

Sponsorlu Bağlantılar
Oktan sayısı ölçümleri iki şekilde yapılır.

1. Araştırma Oktan Sayısı {ing. RON-Research Octane Number): Bu değer, motorun yüke binmediği ve düşük devirlerde çalıştığı durumdaki vuruntu ölçümüdür.
2. Motor Oktan Sayısı (ing MON-Motor Octane Number): Motor zorlandığında, yük altında olduğu andaki vuruntu ölçümüdür.

Birçok ülkede benzinlerin vuruntu özelliği sayısı, yani gerçek oktan sayısı, yukarıdaki iki değerin toplanarak ikiye bölünmesiyle elde edilir.[1]

Oktan Sayısının Belirlenmesi
Oktan sayısının belirlenmesi için benzin örneği, tek silindirli özel bir deney motorunda farklı sıkıştırma oranlarında kontrollü şartlarda yakılır.

Daha sonra bu deney motorunda, izooktan ve normal heptan karışımı ile hazırlanan deney örneği de eşit şartlarda yakılır. Deney karışımından elde edilen sonuçlar benzin örneği ile aynı olana kadar karışım oranları ayarlanır. Bu karışımda izooktan vuruntusuza yakın kalitede yanar, normal heptan ise vuruntuya yol açar.

Benzin örneği ile aynı sonuçları veren izooktan ve normal heptan karışımındaki izooktanın hacimce yüzdesi oktan sayısı olarak tanımlanır. Bir başka deyişle saf izooktanın oktan sayısı 100 kabul edilerek benzin örneğinin oktan sayısı belirlenir.

Oktan sayısı benzinler için 50-110 arasında değişmektedir. 50-75 oktan üçüncü sınıf yakıtlarda, 100-110 oktan ise uçak yakıtlarındaki değerdir. Kullanılan benzin 50 oktan ise, yandıkça patlayacak ve pistonlara çekiçle vuruyormuşçasına bir sarsıntı ile kuvvet uygulanacaktır. İdeal kuvvet, pistonları eşit ve düzenli bir şekilde iten kuvvettir.

Oktan Ayarlayıcı Katkı Maddeleri
Benzinin oktan sayısı katkı maddeleri kullanarak artırılabilir. Bu iş için en sık kullanılan madde kurşun tetra-etildir. Kurşun tetra-etil, benzine tümüyle karışıp tamamıyla buharlaşan bir sıvıdır.

Son zamanlarda kurşunlu benzin yerini kurşunsuz benzine bırakmaya başlamış ve yeni üretilen tüm araçlarda katalitik konverter standart donanım haline gelmiştir.

Asfalt tabanlı ham petrolden üretilen benzin, motorlara parafin tabanlılardan daha az vuruntu yapmaktadır. Bütün benzinler bu iki türün karşımından elde edilir. Karışımları kontrol edilmezse kaliteleri değişir.
sedat sencan - avatarı
sedat sencan
VIP VIP Üye
31 Ocak 2008       Mesaj #2
sedat sencan - avatarı
VIP VIP Üye
Thomas Midgley 1889 yılında Pennsylvania’da doğdu.1916 yılında Dayton Engineering Laboratories Company’de araştırmacı olarak çalışmaya başladı.
Motorlardaki vuruntu sorunu üzerine yaptığı araştırmalarla içten yanma konusundaki çalışmalara öncülük etti.1921 yılında tetraetil kurşunu buldu.Böylece motorlarda sarsılma sorunu büyük ölçüde azalmış oldu.
Sponsorlu Bağlantılar
*
Kurşunun tehlikeli olduğu bilindiği halde,20.yüzyılın başlarında her türlü tüketim maddesinde bulunuyordu.Gıdalar kurşunla lehimlenmiş konserve kutularında satılıyordu.Kurşunla astarlanmış tanklarda su depolanıyordu.Böcek ilacı olarak meyvelere kurşun arsenat püskürtülürdü.Diş macunu tüplerinin bileşiminde bile biraz kurşun vardı.Elbette insanları kurşunla içli-dışlı ilişkiye sokan olay,onun benzine karıştırılması oldu.
Tetraetil kurşun,etil klorürün toz halindeki kurşun ve sodyum alaşımıyla tepkimeye sokulması yoluyla hazırlanır.Yoğun,renksiz ve oldukça uçucu bir sıvıdır.Benzinin bir litresine en çok 0,8 santimetreküp tetraetil kurşun eklenir.Motorlarda kurşunun çökelerek birikmemesi amacıyla çok az miktarda etilen dibromür veya bazen etilen diklorür birlikte eklenir.
*
Kurşun bir nörotoksindir.Çok fazla kurşun alan bir insan,beynini ve merkezi sinir sistemini tedavi edilemeyecek şekilde hasara uğratmış olur.Diğer semptomlardan bazısı,körlük,uykusuzluk,böbrek yetersizliği,işitme kaybı,kanser ve diğer olumsuz olgulardır.Ancak kurşun,hem elde edilmesi hem de işlenmesi kolay bir maddedir.Endüstri alanında son derece kazanç sağlar.Üstelik tetraetil kurşunun motorlardaki vuruntuyu giderdiği de kanıtlanmıştı.
Thomas Midgley ,kurşunlu katkı maddelerinin kullanılması sonucunda ortaya çıkan sorunları incelerken,bromun deniz suyundan özütlenebileceğini gösterdi.Birinci Dünya Savaş’ı devam ederken,daha sonra İkinci Dünya Savaş’ında kullanılan güdümlü bombalara benzeyen pervaneli hava torpilleri için bir denetim sistemi geliştirdi. Thomas Midgley ,doğal ve yapay kauçukların bileşimiyle ilgili geniş bir araştırma yürüttü.Hidrokarbonların parçalanmasında yararlanılan iki katalizörden birini buldu.
*
1923 yılında ABD’nin en büyük şirketlerinden üç tanesi General Motors,Du Pont ce Standard Oil of New Jersey birleşerek Ethyl Gasoline Corporation ortaklığını kurdular.Amaçları, dünya talebini karşılayacak miktarda tetraetil kurşun üretmekti.İnsan sağlığına kurşundan zehiri daha az bir ürün izlenimi yaratmak için katkı maddelerine ‘etil’ adını vermişlerdi.Bu ürün 1 Şubat 1923 günü halkın tüketimine sunuldu.
Hemen hemen aynı günlerde üretimde çalışan işçilerde yürüme dengesizliği ve zehirlenmenin ilk aşamasına özgü zihin bulanıklıkları görüldü.O andan itibaren de Ethyl Gasoline Corporation bir inkar politikası belirledi.
Thomas Midgley ,aynı yıl Ethyl Gasoline Corporation’un başkan yardımcılığına getirildi.
Ethyl’nin bir fabrikasında işçiler tedavisi olanaksız hezeyanlara sürüklendiğinde,şirketin basın sözcüsü,gazetecilere bu işçilerin çok çalışmaktan akıllarını kaçırdığını söylüyordu.Ama diğer taraftan kurşunlu benzin üretiminin daha ilk günlerinde ölen işçi sayısı en az 15 kişi oldu.Açıklanmayan sayıda işçi ağır şekilde hastalandı.Şirket her türlü sızıntı,serpinti ve zehirlenmeye ilişkin haberleri her zaman susturuyordu.
*
Bazı durumlarda söylentilerin önüne geçilemez.1924 yılında birkaç gün içinde üretimde çalışan 5 işçi öldü.Bir tesiste yeterince havalandırma olmadığı için 35 işçi kalıcı hasar sonucu yürüyemez hale geldi.Olaylar artık gizlenecek halden çıkmıştı.Bu durumda Thomas Midgley,gazetecilerin önüne çıktı.Şirketin güvenlik tedbirleri hakkında bilgiler verdi.Bu arada ellerine tetraetil kurşun döktü.Sonra tetraetil kurşun dolu bir bardağı bir dakika süreyle burnuna dayadı.Bu işlemi her gün hiç zarar görmeden tekrarlayabileceğini iddia etti.Aslında birkaç ay önce aşırı kurşun zehirlenmesinden yatağa düşmüştü.O günden beri gazetecilere güvence verdiği dakikalar hariç,bu maddeden hep uzak durmaya çalışıyordu.
*
1920’li yıllarda buzdolaplarının kullanımı risk taşıyordu.Tehlikeli gazlarla çalıştırılıyorlar ve zaman zaman sızıntı yapıyorlardı.1929 yılında Cleveland kentinde bulunan bir hastahanede buzdolabı sızıntısı nedeniyle yüzü aşkın sayıda insan öldü.Thomas Midgley,kararlı,tutuşmayan,paslanmaya neden olmayan ve solunduğunda zarar vermeyecek bir gaz yaratmak için çalışmalara başladı. Zehirleyici ve yanıcı olmayan bir soğutucu madde geliştirmek için giriştiği araştırmaları sonucunda diklorodiflüorometanı buldu.Bu madde Freon-12 ticari adıyla üretildi.Freon-12 ve benzeri bileşikler bütün dünyada soğutucu ve aerosol itici olarak yaygın biçimde kullanılmaya başlandı.
*
Thomas Midgley ,1930 yılında Kinetic Chemicals Incorporation’un başkan yardımcılığına getirildi. 1933 yılında Ethyl-Dow Chemical Company’nin yöneticisi oldu.1940-1944 yılları arasında Ohio Eyalet Üniversitesi Araştırma Vakfı’nın başkan yardımcılığını ve yöneticiliğini yaptı.İkinci Dünya Savaş’ında Ulusal Savunma Araştırmaları Komitesi’nde görev yaptı.Çocuk felci geçirip kötürüm kaldı.Kendisini otomatik olarak kaldırması ya da yatağa yatırması için motorlu makara takımıyla çalışan bir mekanizma icat etti.1 Kasım 1944 yılında makine harekete geçince kordonlara dolandı ve boğularak öldü.
*
Clair Patterson,1953 yılında Yerküre’nin yaşını belirledikten sonra,dikkatini atmosferdeki onca kurşunun nereden geldiği sorusuna yöneltti.Kurşunun insanlar üzerindeki etkileri hakkında bilinen her şeyin yanlış ya da yanıltıcı olduğunu kısa sürede anladı.Kurşunun etkilerini ele alan her araştırmanın son 40 yıldır kurşunlu katkı maddeleri üreticileri tarafından finanse edildiği de hemen dikkatini çekti.Konuyu irdeledikçe şaşkınlığı artıyordu.Yapılan araştırmalardan birinde,kimyasal patoloji alanında uzmanlık eğitimi almamış bir doktor 5 yıllık bir programın sorumluluğunu üstlenmişti. Programda, gönüllülerden yüksek miktarlarda kurşun solumaları ya da yutmaları isteniyor,sonra da idrarları ve dışkıları test ediliyordu.Sorumlu doktorun konuyu bilmediği apaçıktı.Zira kurşun idrar ya da dışkı yoluyla vücuttan atılmaz.Kemik ve kaslarda birikir.Söz konusu araştırmada ise kan ve kemik testi yoktu.Kurşuna temiz raporu verilmişti.
Clair Patterson, atmosferde çok fazla kurşun olduğunu ve bunun yüzde 90’ının otomobillerin egzoz borularından geldiğini hemen saptadı,ama kanıtlayamadı.Araştırma yaptığı günlerde atmosferdeki kurşun düzeylerini, tetraetil kurşunun piyasaya sürüldüğü 1923 yılından önce var olan düzeylerle karşılaştırmanın bir yolunu arıyordu.Cevabı buz çekirdeklerinde bulabileceğini düşündü.
*
Grönland gibi yerlere yağan karlar,birbirinden ayırt edilebilecek yıllık katmanlar halinde birikir.Bunun nedeni,mevsimsel sıcaklık farklarının kış ile yaz mevsimleri arasında hafif renk değişimleri yaratmasıdır.Bu katmanları geriye doğru sayarak ve her birindeki kurşun miktarını ölçerek binlerce yıl içindeki herhangi bir zamanda geçerli olan global kurşun konsantrasyonlarını hesaplamak mümkündür. Patterson,1923 yılından önce atmoserde yok denecek kadar kurşun bulunduğunu saptadı.O zamandan beri kurşun düzeyi tehlikeli bir hızla yükselmişti.
Bulgusunu kanıtladığı anda kurşunu benzinden çıkarmayı yaşantısının davası haline getirmeye,kurşun endüstrisini eleştirmeye karar verdi.
*
Ethyl,yüksek mevkilerde adamı olan bir şirketti. Patterson,çok kısa süre içinde araştırmalarına kaynak sağlayan kuruluşlardan desteğin azalmakta olduğunu gördü.Giderek kaynak bulamamaya başladı.Petrol Enstitüsü,araştırma sözleşmesini feshetti.Halk Sağlığı Servisi de aynısını yaptı. Şirket,akademik çevrelere baskı yapıyor, Patterson’u susturmak için her yola başvuruyordu.İşler o duruma geldi ki,atmosferik kurşun konusunda bir numaralı uzman olduğu halde,1971 yılında atmosferik kurşun zehirlenmesinin tehlikelerini soruşturan bir Ulusal Araştırma Konseyi paneline davet edilmedi.
Ama Patterson yılmadı,bütün baskılara rağmen mücadelesini sürdürdü.1986 yılında ABD’nde tüm kurşunlu benzin satışlarının durdurulması onun bu mücadelesinin sonucudur.Ancak Yerküre’nin yaşını belirlemesi ve kurşunlu benzine karşı yürüttüğü mücadele ona herhangi bir Nobel Ödülü getirmedi. Ödül bir tarafa,şöhret bile kazanamadı.Pekçok jeoloji kitabında adı geçmez.Yerküre’nin tarihlendirilmesi konusunu inceleyen iki tane popüler kitapta adı geçse bile yanlış yazılmıştır.1995 yılında öldüğünde yaptığı işler unutulmuş gibiydi.Bugün hatırlanması ciddi bilimsel çevreler sayesindedir.
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
8 Haziran 2012       Mesaj #3
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Oktan Sayısı
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

Belirlenmiş deney koşullarında ilgili yakıtla aynı vuruntu özelliği gösteren izo-oktan (2,2,4 trimetil pentan, C8H18) ve normal heptan (C7H16) karışımı içindeki izo-oktanın hacim oranı. Genellikle benzinin niteliğini belirtmekte kullanılır. Motor vuruntusunu önleyici katkı maddeleriyle, benzinin oktan sayısı 100'ün üzerine çıkarılabilir. Bu tür benzinler "süper benzin" adıyla bilinir. Türkiye'de satılan süper benzinin oktan sayısı 97'dir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
theMira

Benzer Konular

26 Mart 2015 / Misafir Cevaplanmış
7 Eylül 2011 / ThinkerBeLL Matematik
4 Aralık 2012 / ThinkerBeLL Fizik
8 Haziran 2012 / buz perisi X-Sözlük
5 Mayıs 2012 / Mira Taslak Konular