Arama

Amino Asitler - Karnitin

Güncelleme: 11 Şubat 2010 Gösterim: 2.653 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Şubat 2010       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Karnitin

Sponsorlu Bağlantılar
Vikipedi, özgür ansiklopedi

Karnitin, genellikle karaciğer ve böbreklerde sentezlenen, lizin ve metiyonin amino asitlerinden oluşan bir dördüncül amonyum katyonudur.
Karnitin, vücuda giren besinlerin enerjiye çevrilmesinde önemli rol oynayan bir besin maddesidir. Karnitin vücutta oynadığı rol dolayısıyla vitaminlere benzetilse de vücudumuzda da düşük miktarda üretilebildiği için vitaminler sınıfında yer almamaktadır.
Kartinin ayrıca ileriki yaşlarda beyin içindeki enerji metabolizmasına ve gelişmiş sinir sistemi fonksiyonlarına katkı sağlamaktadır.

Kilo verdirici özelliği

"Kartinin çoğu zaman kilo verdirici bir madde olarak tanıtılmasına rağmen, bu konuda kanıtlanmış hiç bir klinik kanıt bulunmamaktadır. Orta kilolu kadınlar üzerinde orta ölçekli yapılan bir araştırma sonucunda Karnitin'in vücut kilosunu veya vücut yağ oranını belirli bir şekilde değiştirmediği saptanmıştır. Bu araştırma sonucuna dayanarak Karnitin'in kilo verdirici özelliği kabul edilmemektedir. Aerobik spor egzersizlerinden önce kullanıldığında yağ yakımını hızlandırdığı gözlenmiştir."
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Şubat 2010       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Karnitin

Sponsorlu Bağlantılar
L-karnitin, hücrelerin içinde bulunan biyokimyasal güç üniteleri olan mitokondriyalara yağ asitlerini taşır.

L-karnitin karaciğer, böbrek ve beyinde lisin ve metiyonin aminoasitlerinden sentez edilir. Uzun zincirli doymuş yağ asitlerine etkir ve yağların yakılarak enerjiye dönüşmesini sağlar. Ortaya çıkan enerjinin kalp ve diğer kas hücrelerinde kullanılmasını sağlar. Kalpte yüksek oranda karnitin bulunur çünkü kalp kanı bütün vücuda pompalamak için ihtiyaç duyduğu enerjiyi yağ asitleri vasıtasıyla temin eder.

L-Karnitin, sadece yağ metabolizmasına etkimekle kalmaz, vücudun, proteinlerin ve/veya karbonhidratların enerjilerine gereksinim duyması halinde, bu maddelerden gereken reaksiyonlara katkıda bulunur. Ancak, vücudun enerji ihtiyacı anında, yeterli miktarda protein ve karbonhidrat kullanımından sonra, vücudun enerji kaynağı olarak sadece yağ asitlerini kullanır. Yağ yakımından elde edilen enerji, protein ve karbonhidratlardan elde edilen enerjinin yaklaşık olarak 6 katıdır.

Ayrıca, L-karnitin, vücuda giren yabancı maddeleri ve bakterileri yutarak yok eden makrofaj hücrelerine güç verir ve vücutta daha hızlı hareket edebilmelerini sağlayarak, bağışıklık sistemini destekler. Dolayısıyla, proteinin metabolize edilmesi ile açığa çıkan ve çok zararlı olan amonyak gibi zehirli maddeler, vücuda giren zararlı bakteriler ve mikroplar süratle yok edilir.

Vücudumuzun, 1 gr karnitin üretebilmek için 30 gr kas proteini kullanmaya ihtiyacı vardır. Vücut normal karnitin ihtiyacının sadece %10-30’unu karşılar. Geri kalan kısım beslenme yolu ile alınmalıdır. Fakat günümüz sağlıksız beslenme alışkanlığı dolayısıyla, karnitinin ek gıda olarak alınması ihtiyacı ortaya çıkmıştır.

L-karnitinin kardiyovasküler hastalıklar, diyabet, kronik böbrek yetmezliği, diyaliz hastaları, karaciğer hastalıkları, hipertiroidizm, Alzheimer ve Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıkların tedavisinde etkili olduğu gösterilmiştir.

L-Karnitin başlıca hayvansal gıdalarda değişen miktarlarda bulunur. En iyi kaynak kırmızı ettir. Ancak maalesef sebze ve meyvelerde yok denecek kadar az miktarda L-Karnitin bulunur.

L-Karnitin herkes için çok önemlidir. Özellikle 15 yaş altı çocukların vücudu L-Karnitin üretmezler. Dolayısıyla beslenme yoluyla almaları şarttır. Bunun içindir ki karnitin bebek mamalarının olmazsa olmazlarındandır. Aksi takdirde büyüme bozuklukları ve tüm hayatları boyunca genel sağlık problemleri ile karşılaşırlar. Ayrıca yaşlılarda L-Karnitin üretimi çok azalır. Yaşlı insanların L-Karnitin takviyesi almalarıyla, yaşlılıkta oluşan zihinsel yorgunluk, bitkinlik ve mutsuzluk durumlarını ortadan kaldırmaya büyük ölçüde yardımcı olur.

L-karnitinin sadece hayvansal gıdalarda bulunması sebebiyle, vejetaryenler bu maddeyi dışarıdan alamazlar. İnsan vücudunun ürettiği L-karnitin miktarı yetersiz kalmaktadır. Eksikliği durumunda vücutta bir çok semptom oluşur. Bu semptomlardan; 1- dokularda yağ oluşumu (trigliserit), 2- kalpte, karaciğerde ve kaslarda yağ oluşumu (lipidoz) örnek olarak verilebilir. Dolayısıyla vejetaryenlerin L-Karnitin takviyesine şiddetle ihtiyacı vardır.

Kaynakları:

Karnitin ilk defa ette keşfedilmiştir o yüzden adı Latince et anlamına gelen carnus kökünden gelir. Kırmızı ve beyaz et, süt ve süt ürünleri zengin protein kaynaklarıdır. Meyve,sebze ve tahıllarda nispeten daha az bulunur. Bu yüzden vejetaryenler ve veganlar L-karnitin takviyesi almak isteyebilirler. Prematüre bebeklerde L-karnitin eksikliği görülebilir bu yüzden L-karnitinden zengin diyetle beslenmelidirler.

Bazı insanlar genetik nedenlerle L-karnitin emiliminde sorun yaşayabilirler. Sistemik ve kas karnitin eksikliği, kas ağrısı, kas zayıflığı, böbrek ve kalp fonksiyonlarında zayıflık gibi belirtiler gösteren genetik bebeklikte ve çocuklukta ortaya çıkan genetik rahatsızlıklardır. Bu tür hastalara karnitin damardan verilir.

Kullanımı:

Takviye olarak günlük dozu 0.5-2 gram arasıdır.

Kalp, beyin fonksiyonları için veya yaşlılık belirtilerine karşı karnitin almak isteyenler için farklı seçenekler vardır. Asetil L-karnitin reçetesiz, gıda takviyesi olarak satılmaktadır.

L-karnitin takviyesi karnitin ihtiyacını karşıladığı gibi beyin fonksiyonları için çok önemli asetilkolin nörotransmiterinin üretimine de katkı sağlar.

Aşırı dozda alındığında normal insanlarda L-karnitinin toksik olduğuna dair herhangi bir vaka rapor edilmemiştir. Hafif mide bulantısı, karın bölgesinde kramplar ve ishale neden olabilir.

Günde 3 gramdan fazla alındığında vücutta balık kokusu gibi bir koku oluşabilir. Bazı Alzheimer hastalarında ajitasyonu artırdığı, nöbet geçiren hastalarda nöbet sıklığını artırdığı rapor edilmiştir.

Etkileri:

L-karnitinin bilinen etkileri kısaca şöyledir:

  • Özellikle besinlerle alınan L-Karnitin kalp damar sistemini korur.
  • L-karnitin atletik performansı ve dayanıklılığı artırır.
  • Sperm hücrelerinin daha aktif ve canlı olmasını sağlar. Spermlerin üretilip depolandığı yer olan erbezlerinde L-karnitin konsantrasyonu yüksektir. Bir çalışmada 3–4 ay boyunca düzenli olarak günde 3 gr L-karnitin takviyesi alanlarda sperm hareketliliğinde artış olmuştur. Bu yüzden L-karnitin kısırlık tedavisinde etkili olabilir.
  • Kalp kasının yaşamını arttırır ve normal kalp fonksiyonlarını destekler.
  • Kolesterol, kan basıncı ve kan şekerini azaltır.
  • Diyet ve orta derece egzersiz ile birlikte kullanılan L-Karnitin, yağın optimal yakılmasına yardımcı olarak, kilo vermeye yardımcı olur.
  • Spor yapanlarda egzersiz sonrası laktik asit birikimini azaltarak ve glikojeni tutarak spor sonrası yorgunluğu geciktirir.
  • Bebekler vücutlarında L-karnitini sentezleyemezler, kaynakları anne sütüdür. Bu sebeple özel katkılı mamalar da üretilmektedir.


Benzer Konular

11 Şubat 2010 / Misafir Kimya
3 Temmuz 2015 / Misafir Kimya
11 Şubat 2010 / Misafir Kimya
11 Şubat 2010 / Misafir Kimya
11 Şubat 2010 / Misafir Kimya