Arama

Meslek Nedir?

Güncelleme: 5 Kasım 2018 Gösterim: 55.417 Cevap: 8
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Ekim 2006       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

MESLEK

Ad:  meslek.JPG
Gösterim: 375
Boyut:  16.1 KB

a. (ar. süluktan meslek).
Sponsorlu Bağlantılar
1. Konusuna, tekniklerine vb. göre belirlenen toplumsal bir uğraş: Mesleği nedir, ne iş yapar? Duvarcılık, terzilik mesleği.
2. Bir çıraklık eğitimini, deneyimi vb. gerektirmesiyle ayırt edilen ve yasal bir çerçeve içinde yer alan iş: Üniversiteye gitmesin, bir meslek öğrenmesini istiyorum.
3. Özel teknikler bakımından ele alınan bir iş türü: Bu mesleği çekirdekten öğrendim
4. Zihinsel, sanatsal vb. çalışmaya dayalı, toplumda o kimseye oldukça saygın bir mevki sağlayan iş: Avukatlık, doktorluk mesleği.
5. Aynı meslekten olan kimselerin topluluğu: Bu önlem, tümüyle mesleğe zarar vermiştir.
6. Tamlayan olarak, bir mesleğe değgin, ona özgü olanı belirtir: Meslek argosu. meslek aşkı.
7. Esk. Okul, ekol: Edebi meslekler.
8. Esk. Tutum, davranış.
9. Esk. izlenen yol: "Hamiyyet mesleğinde terk-i evlad ü iyal ettim" (Namık Kemal).
10. Meslek seçmek, bir kimsenin isteğine ve yeteneklerine göre sürekli olarak yapacağı işi belirlemek ve o işte çalışmak. || Meslek yaşamı, meslekte geçen süre || Mesleğinin, işinin erbabı olmak, işini tam ustaca yapabilme becerisini göstermek, işini gerçek bir uzman gibi yapmak.

—Esk. Meslek-i felsefi, felsefe ekolü: "...bir mükemmeliyete doğru hatt-ı vasi olduğuna kânı meslek-i felsefinin üstâdıdır" (Ahmet Hidayet, XIX. yy.). || Meslek-i muzır, zarara yol açan meslek. || Meslek-i şuhane, neşeli davranışlar, neşeli tutum.

—Cez. huk. Meslek ve sanatın tatili cezası, bir kimsenin bir meslek ya da sanatla uğraşmasının belirli bir süre için yasaklanması. (Bu durum, doğrudan doğruya asli bir ceza olarak kararlaştırılabileceği gibi, başka bir ceza mahkûmiyetinin yan sonucu da olabilir [Türk cez. k. md. 25, 35].)

—Huk. Meslek sırı - SIR. || Serbest meslek, sermayeden çok, kişisel çalışmaya ve mesleki bilgiye dayanan bir işin, herhangi bir işverene bağlı olmaksızın yapılması. (Kendi ad ve hesaplarına avukatlık, doktorluk vb. işlerde çalışanlar, serbest meslek sahibi sayılırlar.)

—Ida. huk. Meslek kuruluşları ya da odaları, belli mesleklerden olanların oluşturduğu, tüzel kişilikleri olan, bir kısım kamu hizmetini yerine getiren ve üyeleri üzerinde kamu hukukundan doğan yetkileri bulunan kişi toplulukları.

—İş. huk. Meslek hastalığı, belirli bir işin ya da işyerinin çalışma koşullarının doğurduğu hastalık. || Meslek sendikacılığı, İngiliz tipi sendikacılık (trade unionculuk); işçilerin haklarını savunurken işkollarını değil, meslekleri göz önünde bulundurma amacını güder.

—işi. ikt. Meslek şeması, bir iş örgütlenmesi içinde istihdam edilen bir eleman kadrosunun, giderek daha ağır sorumluluklar yüklenmek yönünde göstereceği mesleki gelişmesini önsel olarak belirten şema.

—Mil. muhs. Toplumsal meslek kategorisi. bireyleri bir toplumsal türdeşlik ölçütüne göre gruplandıran nüfus sınıflandırması.

—Oy. Meslek bulma oyunu, mimikler yaparak ya da tutulan mesleğin ilk ya da son harfini söyleyerek diğer oyunculara mesleğin ne olduğunu buldurtmaya dayanan çocuk oyunu.

—Verg. huk. Meslek vergisi, sabit bir iş yerinde ticari, sınai ya da serbest meslek etkinliğinde bulunanlara, adlarına ticari taşıt araçları yazılı bulunan gerçek ve tüzel kişilerin ödeyeceği belediye vergisi. (1981 'de 2464 sayılı yasayla uygulamaya konulan bu vergi, 18 mayıs 1987 tarih ve 3365 sayılı yasanın 1. maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır.)

—ANSİKL. ida. huk. Meslek kuruluşları, önceleri cemiyet ya da dernek niteliğindeki özel topluluklar biçiminde kurulmuşlardır. Cumhuriyetken sonra kamusal örgütler olarak yasalarla düzenlenmiş ve geliştirilmişlerdir.

1982 Anayasası’nın 135. maddesi kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarını ayrıntılı olarak düzenlemiştir. Buna göre meslek kuruluşlarının amacı, belli bir meslekten olanların ortak gereksinimlerini karşılamak, mesleki etkinliklerini kolaylaştırmak, meslek disiplin ve ahlakını kurmaktır. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlan yasayla kurulur ve belli bir meslekten olanları kapsar. Bu kuruluşlara katılma zorunludur, bunlara katılmadan mesleki etkinliklerde bulunmak olanaksızdır.

Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlannın organları kendi üyeleri arasından gizli oyla seçilir. Bu kuruluşlar kuruluş amaçları dışında etkinlikte bulunamaz, siyasetle uğraşamaz, sendikalar ve derneklerle ortak hareket edemezler. Bu kuruluşlar yasada öngörüldüğü biçimde devletin idari ve mali denetimine bağlıdırlar.

Türkiye'de kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları şunlardır:
1. Barolar ve Türkiye Barolar birliği:
2. Tabip odaları ve Türk tabipler birliği;
3. Mühendis ve mimar odaları ve Türk mühendis ve mimar odaları birliği;
4. Veteriner odaları ve Veteriner hekimler birliği;
5. Eczacı odaları ve Türk eczacılar birliği;
6. Noter odaları ve Türkiye Noterler birliği;
7. Ticaret ve sanayi odalan, ticaret odalar, sanayi odalar, deniz ticaret odaları, ticaret borsalar ve Türkiye Odalar ve borsalar birliği;
8. Ziraat odaları ve Ziraat odaları birliği;
9. Esnaf ve küçük sanatkârlar derneği ve bunların üst kuruluşlan olan birlikleri, federasyonları ve konfederasyonu.
Kaynak: Büyük Larousse

Son düzenleyen Safi; 5 Kasım 2018 01:05
eku123 - avatarı
eku123
Ziyaretçi
30 Ağustos 2012       Mesaj #2
eku123 - avatarı
Ziyaretçi
MESLEK
—ikonogr. Meslekler üzerine, Diderot'nun AnsiklopedTsindeki kadar zengin bir ikonografiye az rastlanır. Meslekler her yerde ve dönemde sanatçılara konu olmuştu:
Sponsorlu Bağlantılar
  • Mısır'da (Teb freskleri, Yeni imparatorluk; iş başında fırıncılar ve marangozları, bazen de tüm bir atölyeyi gösteren ağaç heykelcikler);
  • Yunanistan’da (ayakkabıcı, çömlekçi, dökümcü, demircileri betimleyen seramikler);
  • Roma’da (bir ekmek fırınını betimleyen freskler, Napoli müzesi; kuyumcular, şarap satıcıları, parfüm yapımcılan, bağbozan Aşklar frizleri); demirci, çırpıcı, çankçı, kumaş taciri, kara ve suyolu taşımacılarını betimleyen galya-roma stelleri (Sens, Autun, Beaune, Bordeaux müzeleri).
El sanatları ve ticaretle ilgili "küçük meslekler”, Ortaçağın sonunda kent uygarlığının gelişmesiyle birlikte büyük canlılık kazandı. Chartres katedrali'nin vitrayları (XIII. yy.) loncaların büyük bir bölümü üzerine bilgi verir; resimli elyazmalarında bir marangoz atölyesi, bir kumaşçı dükkânı betimlenmiştir (Bibliothâque nationale, XIV. ve XV. yy.); sunakarkalığı ressamları ise bir nalbanta (Elne katedrali, Pyrönöes-Orientales) bir tozluk yapımcısına (Manresa, Katalonya) yer vermişlerdir; inşaat kesimiyle ilgili meslekler ise, Babil kulesi'nin yapımıyla canlandırmıştır. Ayrıca Q. Metsys’nin Tefeci ile karsı (Louvre), Aertsen'in Aşçı kadınlar, Passaroti ve Annibale Carracci’nin Kasap dükkânları ve Rembrandt'ın Altın tartıcısı adlı yapıtlarını anmak gerekir.

XVII. yy.'da flaman ressamlar diş çekenleri ve panayır soytarılarını sıkça konu edinmişlerdir.

XIX. yy. sanatçıları, meslekleri betimlemeyi sürdürdüler (Courbet, Taş kırıcıları; XIX. yy. ortalarının Salonları'nda sergilenen birçok ikinci dereceden yapıt; Degas, Ütücü kadınlar [Louvre] ve Şapkacı kadınlar dizisi; Sisley, Hızarcılar [Petit Palais]; Caillebotie, Parke rendecileri [Louvre]; Paris Belediye sarayı'nın meslekler galerisindeki freskler, 1890'a doğr.); özellikle gazete karikatürleri biçiminde, taşbaskının (kapıcı gibi kişilerin önem kazanması) ve fotoğrafın bu alanda kazandığı önemi de vurgulamak gerekir.

Buna karşılık, Dagnan-Bouveret gibi bazı ressamların, fotoğrafçının atölyesini konu olarak işlediklerine de değinmeli. Halka yönelik gravürlerse daha geleneksel bir tarzda gezginci satıcı ya da baca temizleyicisi tasvirlerini yaymayı sürdürdü. XX. yy.'da sanatçılar mesleklerden çok sanayi dün yasını betimlediler. (DEMİRCİ, DOKUMA, FAHİŞE, İŞ, İŞÇİ, SANAYİ, SATICI.)

—iş huk. Meslek hastalıkları bir tüzükle belirlenmiştir. Bunların dışındaki bir hastalığın meslek hastalığı sayılıp sayılmaması konusunda doğacak uyuşmazlık, Sosyal sigortalar yüksek sağlık kurulu'nca karara bağlanır. Meslek hastalığı nedeniyle sigortalı işçiye muayene ve tedavi yardımları yapılır. Bu yardımlar, sigortalının sağlık durumunun gerektirdiği sürece devam eder. Meslek hastalığı nedeniyle geçici bir süre çalışamayacağı hekim raporuyla saptanan sigortalı işçiye her gün için geçici işgöremezlik ödeneği verilir Geçici iş göremezlik durumunun sonunda, Sosyal sigortalar kurumunun sağlık kurulları tarafından verilecek raporda meslek "kazanma gücünün" en az yüzde onunu yitirdiği saptanan sigortalıya sürekli işgöremezlik geliri bağlanır.

—Mil. muhs. DİE (Devlet istatistik enstitüsü), nüfus sayımı sonuçlarını değerlendirebilmek için nüfusu belli sayıda gruplara, bazı toplum ve meslek gruplarına ayırır:
  • bilimsel ve teknik elemanlar, serbest meslek sahipleri ve bunlarla ilgili diğer meslekler;
  • müteşebbisler, direktörler ve üst kademe yöneticileri;
  • idari personel ve benzeri çalışanlar;
  • ticaret ve satış personeli;
  • şahsi hizmet işlerinde çalışanlar;
  • tarımcı, ormancı, hayvancı, balıkçı ve avcılar;
  • tarım dışı üretim faaliyetlerinde çalışanlar ve ulaştırma makineleri kullananlar;
  • mesleği olmayanlar;
  • bilinmeyen.
Milti muhasebe aileleri, “hane halkı reisi"nin toplumsal-meslek kategorisine göre sınıflandırır.
Kaynak: Büyük Larousse

Son düzenleyen Safi; 4 Kasım 2018 23:58
ölmez fenerli - avatarı
ölmez fenerli
Ziyaretçi
15 Kasım 2012       Mesaj #3
ölmez fenerli - avatarı
Ziyaretçi
Meslek Nedir?
Meslek, insanın yaşamını sürdürebilmek için icra ettiği ve genellikle yoğun bir eğitim, çalışma, bilgi birikimi, seçilen mesleğe bağlı olarak yetenek geliştirmeyi gerektiren ve tüm bu sürecin sonunda kişilerin kazandığı ünvanın adıdır. Genellikle her meslek o mesleğin etik değerlerini, gelişimini, lisanslanmasını ve diğer insanlar nezdinde tanınmasını sağlayan profesyonel kuruluşlara sahiptir. Yeryüzünde binlerce meslek bulunmaktadır. Bizde resmi olarak tanımı yapılmış 600 civarında meslek vardır. Mesleklere örnek olarak bilgisayar programcısı, yazılım mühendisi, tekstil teknikeri vs verilebilir. Her bir meslek için tanım, görev alanları, genel olarak kullandığı araç ve gereçler, mesleğin gerektirdiği özellikler, çalışma ortamı ve koşulları, çalışma alanı ve iş bulma olanakları, meslek eğitiminin verildiği yerler, meslek eğitimine giriş koşulları, eğitimin süresi ve içeriği, meslekte ilerleyebilme ve yeni meslekleri seçebilme olanakları, destekleyici meslek kuruluşları, mesleğin başarıyla yürütülebilmesi ve geleceği ile ilgili pekçok husus mutlaka araştırıp geliştirilmesi gerekli hususlardandır.
Son düzenleyen Safi; 5 Kasım 2018 00:04
jasmin_yasemin - avatarı
jasmin_yasemin
Ziyaretçi
15 Kasım 2012       Mesaj #4
jasmin_yasemin - avatarı
Ziyaretçi

Meslek Nedir? Ne Değildir?


  • Meslek mezun olduğumuzun bölümün adı mıdır?
  • Mezun olur olmaz deneyim kazanmadan meslek sahibi olunur mu?
  • Mezun olduğumuz bölüme ilişkin iş bulamadığımız için yaptığımız herhangi bir iş veya görev midir?
  • Meslek Kariyer midir?
Bu soruların cevabı genel olarak hayır.

Meslek , mutlaka bir okuldan mezun olmak gerekiyorsa, üniversiteden, yüksek okuldan veya meslek lisesinden mezun olduktan sonra, aldığımız diplomayı, edindiğimiz deneyimleri ve mesleki eğitimler, profesyonel hayatımızda kendimizi de mutlu edecek bir şekilde kullanma biçimimizdir. İlgili okuldan mezun olduktan sonra hangi mesleği yapacaksak bu mesleği yaptığımızı söyleyebilmek için onunla ilgili pratik bir iş deneyim süreci geçirmemiz gerekir.

Örneğin;
Meslek okullarının çıraklık eğitimi süreci öğrencilerin deneyim kazanmaları amacıyla uygulanmaktadır.
Mühendislik bölümlerindeki staj süreci bu amaçla yapılmaktadır.
Ancak bu gibi staj deneyimi bir meslek sahibiyim demek için yeterli olmayabilir. İşe girip fiilen bir şef veya usta rehberliğinde çalışmak gerekir. Her meslek için geçirmemiz gereken mesleki deneyim süresi farklı olabilir.
Örneğin;
Tıp eğitimi alanlar 6.sınıfta intern doktor olarak çalışırlar ve öğrenimlerine devam ederler. Burada amaç 6. sınıfta okuyan doktor adaylarının uzman gözetiminde pratik yaparak mesleğe kazandırılmalarıdır. Yani doktorluk mesleğine enterne edilmeleridir.
Bilimsel tanımı:
Meslek, sürekli olarak yapılması öngörülen, öğrenilmesi için belli bir eğitim ve/veya iş tecrübesi gerektiren,insanın hayatını kazanmak için yaptığı, ona manevi doyum da sağlayan ve genel geçer ahlak kuralları ile çelişmeyen bir faaliyettir.

Mesleğinizi Seçiyorsunuz;
Kendinize uygun meslekleri seçebilmeniz için;
  • Kendinizi tanımanız,
  • Kişisel Profil Belirleme Çalışması yaparak
  • İlgi Alanı Belirleme Envanteri yaparak
  • Kişilik Envanteri Yaparak
  • Meslekleri tanımanız,
  • Ailenizin işlerini yakından tanıyarak
  • Gözlem yaparak
  • Geslekten kişilerle konuşarak
  • İş yeri ziyaretleri yaparak
  • Meslek tanıtım kitapları, internet aracılığı ile
  • Meslekle ilgili okulları araştırmanız,
  • Tercih ettiğimiz mesleğin kendimize uygun olduğunu görmeniz gerekir.
Son düzenleyen Safi; 5 Kasım 2018 00:10
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
11 Ocak 2016       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Meslek Nedir
MsXLabs.org

Meslek insanlara yararlı mal veya hizmet üretmek ve karşılığında bir gelir elde etmek için yapılan belli bir eğitimle kazanılan ve kuralları toplumca belirlenmiş faaliyetler bütünüdür. Hem bireylerin temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve hayatlarını idame ettirebilmeleri için önemlidir, hem de toplumsal statü ve doyum sağlama aracıdır. Bu açıdan bakıldığında meslek seçimi hem bireysel hem de toplumsal bir yarar sağlar.
İş ve meslek birbiri ile çok ilintili ve sıkça karıştırılan kavramlardır. Bir kimsenin mesleği olabilir ancak işi olmayabilir. İş nedir diye baktığımızda; mesleki bilgi ve becerilerin uygulamaya konulmasıdır.

Seçtiğimiz meslek yaşamımızda neleri etkiler
  • Gelir düzeyi
  • Sosyal statü
  • Özel yaşam ve sosyal ilişkiler
  • Zamanı kullanma biçimi
  • Kendimizi ifade etme, gerçekleştirme fırsatı
Mesleğimizi seçerken nelerden etkileniriz
  • Bireysel özellikler (ilgi, yetenek, değer, amaç, beklenti, kişilik özellikleri, fiziksel özellikler, bireyin kendisi ve mesleklerle ilgili algılamaları, mesleki olgunluk vb.)
  • Sosyal özellikler (ailenin özellikleri, içinde yaşanılan kültürün mesleklere ve cinsiyete dayalı algılamaları, sosyal yapı, medya vb.)
  • Politik, ekonomik, yasal ve sisteme ilişkin özellikler (ülkenin ekonomik yapısı, yasalar, eğitim ve sınav sistemleri, iş bulma olanakları vb.)
  • Şans (sağlık koşulları, doğal olaylar, beklenmeyen durumlar vb.)
Son düzenleyen Safi; 5 Kasım 2018 00:10
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
5 Kasım 2018       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM

meslek içi eğitim


çalışanlara meslekleri doğrultusunda verilen eğitim. Genellikle işverenler tarafından yürütülen programları kapsar.

II. Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında işverenler yaygın bir uygulamayla meslek içi eğitime yöneldi. Barış döneminden savaş sanayisine geçiş yeni işlere kaydırılan işçilerle, yan kalifiye ve kadın işçilere yönelik eğitim programlannı gerektirdi. Daha sonra hızlı teknolojik gelişmenin getirdiği yeni teknikler, araçlar, malzeme, güç kaynakları ve hızla gelişen otomasyon, sanayide geniş çaplı değişimler yarattı. Benzer bir dönüşüm bilgisayarların yaygınlaşmasıyla büro işlerinde de görüldü. Bütün bu gelişmeler eğitimde de yeni bir yaklaşımı doğurdu.

Günümüzde daha işe başlarken meslek içi eğitime büyük önem verilmekte, bu eğitim yönlendirme programları ve tanıtıcı basılı malzemeyle desteklenmektedir. Çalışanın teknolojik gelişmelerin gerisinde kalmamasını sağlamak için de fabrika ve bürolarda bilgi tazeleyici programlar düzenlenmektedir. ABD’de, yüksek teknik beceri isteyen işlerde büyük işyerleri üniversitelerle anlaşarak özel kurslar düzenlemektedir. İngiltere’de ise çalışanlar daha çok çeşitli okullarda verilen dersleri izleyerek sertifika almaya özendirilmektedir. Bazen de çalışma ile bir teknik okulda eğitim dönemleri dönüşümlü olarak birbirini izlemektedir. Birçok işveren eğitim ücretlerini ödeyerek ya da işten izin vererek eğitimi özendirmekte, çok büyük şirketlerin de doğrudan meslek içi eğitimin yanında kendi teknik eğitim sistemlerini geliştirdiği görülmektedir.

Meslek içi eğitime verilen önem eğitim yöntemlerinde de birçok yeniliğe yol açtı. Ders anlatmanın yerini grup tartışması aldı; örnek olay inceleme yöntemi yaygınlaştı; canlandırılan bir işyeri ortamında eğitilenlerin belli roller üstlenerek ve yorumda bulunarak çözümler aramasına gidildi. Aynca görsel-işitsel yardımcı araçlardan yararlanılmaya başladı. Bu arada yeni sanayi kollan yeni gereksinimler doğurdu. Birçok büyük havayolu şirketinde uçuş personelinin eğitimi çok gelişmiş bir etkinlik haline geldi. Radyo ve televizyon kuruluşları program kalitesini yükseltmek için eğitim programları geliştirdiler.

Meslek içi eğitim sanayi kollarından çok, şirket yönetimlerinin kararlarına bağlı olarak gelişti. ABD’de ilk şirket okullan 1890’larda kuruldu; Ulusal Şirket Eğitimi Birliği 1919’da oluşturuldu. Uluslararası Kent Yöneticileri Birliği, Kamu Personeli Birliği ve Eyalet Hükümetleri Konseyi gibi meslek toplulukları da eğitim programlarını desteklediler. İngiltere’de 1964’te yürürlüğe giren Sanayi Eğitim Yasası bu konudaki en önemli devlet girişimlerinden birini oluşturdu. Yasanın her sanayi kolu için öngördüğü eğitim kurullarına, ilgili sanayi kolundaki firmalardan para toplayarak eğitim programlarını destekleme yetkisi verildi. Eğitim programlarına yön vermek için de Sanayi Eğitim ve İleri Öğrenim Merkez Kurulu oluşturuldu.

Teknolojideki hızlı ilerleme ve işletme yapılarındaki karmaşıklaşma hem kamu sektöründe, hem de özel sektörde yönetici eğitimini zorunlu hale getirdi. ABD’de iş idaresi yüksekokullarıyla üst yönetici eğitim programlan savaş sonrası dönemde büyük ölçüde kurumlaşmıştı. Harvard Lisansüstü İşletme Okulu bunun bir örneğiydi. İngiltere’de üst düzey yönetim sorunları üzerine kısa dönemli kurslar düzenleyen Yönetici Personel Yüksekokulu 1944’te Henley-on-Thames’de kuruldu. Bu örnek Avustralya’da Mount Eliza’da, Hindistan’da Haydarâbad’da, Pakistan’da Lahor’da ve Filipinler’ de Baguio’da da başanyla uygulandı. Aynca üst düzey yönetim tekniklerini geliştirmek amacıyla çeşitli şirketler kendi kurumlarını kurdular; Unilever ve Royal Dutch- Shell gibi büyük uluslararası şirketler de çeşitli ülkelerden gelen üst düzey yöneticileri için iş idaresi eğitim programları yürüttü.

Eski SSCB’de, sanayi ve ticaret etkinliklerinin devlet denetiminde olduğu dönemde yükseköğretim mesleki gelişmeyle doğrudan bağlantılıydı. Öğrenciler, edinmek istediği mesleğe ya da uzmanlık alanına uygun düşen bir enstitü ya da üniversitede uzmanlık dersleri görüyorlardı. Moskova Devlet Üniversitesi Sanayi Yönetimi Sorunları Laboratuvarı da yönetimin kurumsal temelini oluşturuyomu.

Ekonomik ilerlemeleri büyük ölçüde yeni tekniklerin kullanımına dayanan azgelişmiş ülkelerin kendilerine özgü eğitim sorunları vardır. Bu ülkeler gerek sanayide, gerekse büro işlerinde yeterli sayıda eğitilmiş teknisyen, denetçi ve uzman yönetici yetiştirecek eğitim örgütlerine gereksinim duyarlar. Bazısının ilk ve orta öğretim yapısı çağın gereklerini karşılamaz; okul sisteminde mesleki eğitime yer verilmemiştir; üniversitelerin bilim ve teknoloji programlan yetersizdir. Dolayısıyla kilit personelin bir bölümünü eğitim için yurtdışma göndermek ve teknik yardım programlan çerçevesinde yabancı uzmanlardan yararlanmak gibi yollara başvururlar. Birleşmiş Milletler ve bağlı kuruluşları bu ülkelerdeki kalkınma eğitim programlarına katkıda bulunurlar.

Bölgesel Ekonomi Komisyonları Afrika, Latin Amerika, Asya ve Uzakdoğu’da bölgesel ekonomik kalkınma kurumlarının oluşturulmasını sağlamış, kalkınma planlamasına sağlıklı bir temel kazandırabilmek için istatistik eğitimini özendirmiştir. Orta Amerika’da eşgüdümlü ekonomik kalkınmayı yürütecek personeli eğitmekle görevli Kosta Rika’daki Kamu Yönetimi Enstitüsü, özellikle başarılı bir girişimdir. Afrika’da 11 eski Fransız sömürgesinde kurulan ulusal yönetici okullarında ise Paris’teki okul örnek alınmıştır.

Meslek içi eğitimin belki de en zor yanı değerlendirme yapmayla ilgilidir. Eğitimin maliyeti masraflar ve ücretler açısından hesaplanabilir. Ama niteliği ve başarısı daha çok bir değer yargısıyla belirlenebilir. Bazı beceriler kabul görmüş standartlara dayalı testlerle ölçülebilir, ama büro işlerinin büyük bölümü istatistiksel açıdan çözümlenemez. Gözetim, yönetim ve yönetsel görevler bilgi ve deneyim kadar kişisel yeteneğe de dayanır. Bilgi verilebilir, deneyim kazanılabilir. Oysa kişilik gelişmesini yönlendirmek zordur. Meslek yaşamları içinde üst düzey yöneticilere sunulan eğitim olanaklarının onların mesleki gelişimine ne ölçüde katkıda bulunduğu matematiksel olarak değerlendirilemez.
kaynak: Ana Britannica
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
5 Kasım 2018       Mesaj #7
Safi - avatarı
SMD MiSiM

meslek kuruluşu


belli bir mesleğe mensup olanların ortak çıkarlarını korumak ve geliştirmek amacıyla kurulmuş oda ya da birlik.

Türk hukuk düzeninde kamu tüzel kişiliğine sahip olan ve yasayla kurulan meslek kuruluşları, devletin idari ve mali denetimine tabidir. Kamu kurum ve kuruluşlarıyla kamu iktisadi teşebbüslerinde asli ve sürekli görevlerde çalışanlar dışındaki meslek sahipleri ancak ilgili meslek kuruluşuna üye olarak mesleklerini icra edebilir.

Örneğin baroya üye olmadan avukatlık, ticaret odasına üye olmadan tüccarlık yapılamaz. Meslek kuruluşları genellikle başkan, genel kurul ve yönetim kurulu olmak üzere üç temel organdan oluşur. Bu organlar kuruluş üyeleri tarafından yasada gösterilmiş usullere göre yargı gözetimi altında ve gizli oyla seçilir. Ticaret ve sanayi odalarında ayrıca meslek komitelerinin kurulması öngörülmüştür.

Meslek kuruluşları baskı gruplan olarak demokratik yaşamın vazgeçilmez bir unsurunu oluşturur. Meslek kuruluşlarına siyasetle uğraşma ve siyasal parti, sendika ve derneklerle ortak hareket etme yasağı getiren 1982 Anayasası’na göre, amaçları dışında etkinlik gösteren meslek kuruluşlannın sorumlu organları, yasada belirtilen merciin istemi üzerine mahkeme kararıyla görevden alınır ve yerlerine yenileri seçilir. Aynca gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda ilgili yerin en büyük mülki amirine bu organlan geçici olarak görevden uzaklaştırma yetkisi verilmiştir. Bu karar üç gün içinde mahkemeye bildirilir; mahkeme görevden uzaklaştırma kararının yerinde olup olmadığına en geç 10 gün içinde karar verir.

meslek lisesi


mesleğe ve yükseköğrenime hazırlayan ortaöğretim kurumu.
Cumhuriyet döneminde meslek okullarının düzenlenmesine ilişkin en köklü adım, 1973’te çıkarılan Milli Eğitim Temel Kanunu’yla atıldı. Daha önce sanat enstitüsü ve sanat okulu adını taşıyan kız ve erkek meslek okulları, meslek liseleri ve endüstri meslek liseleri olarak yeniden düzenlendi. Söz konusu okulların büyük bölümü Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlandı.

Ayrıca ilgili bakanlıklar için orta düzeyde personel yetiştirmeyi amaçlayan sağlık meslek liseleri, tarım meslek liseleri, maliye meslek liseleri, adalet meslek liseleri, turizm ve otelcilik meslek liseleri açıldı ya da önceden var olan okullar bu biçimde düzenlendi. 1983’te Milli Eğitim Temel Kanunu’nda yapılan yeni bir düzenlemeyle, bazı derslerin yabancı dille yapıldığı Anadolu Meslek Liseleri açıldı. Günümüzde meslek liselerinde öğretim süresi genel olarak üç yıldır. Anadolu Meslek Liseleri’nde bu süre, hazırlık sınıfı uygulamasına bağlı olarak bir yıl daha uzundur.
kaynak: Ana Britannica
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
5 Kasım 2018       Mesaj #8
Safi - avatarı
SMD MiSiM

meslek sırrı


bir meslek ya da sanatın yerine getirilmesi sırasında öğrenilen ve ilgilinin kişilik hakları açısından saklı tutulması gereken sır.

Meslek sırrının ilgilinin onayı olmadan açıklanması hemen bütün hukuk sistemlerinde medeni hukuk ve ceza hukuku hükümleriyle yaptırıma bağlanmıştır. Sır tutma yükümlülüğünü bütün meslek ve sanatlar için öngören Türk hukuk sisteminde, meslek sırrıyla ilgili hükümler Türk Ceza Kanunu ve öteki bazı yasalarda yer alır. Meslek sırrını açıklamanın bir suç oluşturması için öncelikle sırrın doğrudan meslekle ilgili olması gerekir.

Bu bakımdan hekime dost olarak verilen sırrın açıklanması ya da muayeneye giden hekimin hastasının işlediği bir suçu görerek bildirmesi suç sayılmaz. Aynca sır olarak açıklanan bilginin gerçeklere uyması gerekir; gerçeğe aykın bir açıklama, hakaret ya da sövme suçunu oluşturabilir. Meslek sırrını açıklama, bir tehlike suçu olduğundan, suçun oluşması için bir zarann meydana gelmesi koşulu aranmaz. Suçun maddi unsuru sımn açığa vurulmasıdır; sırnn yayılması zorunlu değildir. Genel sağhkla ilgili olan ya da konusu suç olan meslek sırlannm açıklanması bir suç oluşturmaz.

Meslek sırrı avukatlar, hekimler ve ebeler için tanıklıktan kaçınma nedenidir. İlgilinin istemi ve onayı durumunda ise tanıklık yapılması zorunludur.

meslek vergisi


belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde ticari, sınai ya da serbest meslekle ilgili bir etkinlikte bulunanlardan ve motorlu taşıtlarla ticari amaçlı yük ve yolcu taşımacılığı yapanlardan alınan yıllık vergi.

Söz konusu etkinliklerin gösterildiği yer belediyesince kesilir. Gelir vergisinden muaf tutulmuş esnaf, kurumlar vergisinden muaf tutulmuş kurumlar, il özel idareleri, belediyeler, köyler ve bunların kuracakları birlikler, Posta Telgraf ve Telefon İşletmesi (PTT) ile Devlet Demiryolları İşletmesi (TCDD) meslek vergisinden bağışık tutulur.
kaynak: Ana Britannica
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
5 Kasım 2018       Mesaj #9
Safi - avatarı
SMD MiSiM

mesleki eğitim


kişilere sanayi ve hizmet sektörlerinde meslek edindirmeye yönelik eğitim.

Resmî eğitim çerçevesi içinde meslek okullarında, teknik liselerde ya da işbaşı eğitim programlarında verilir. Bunların dışında herhangi bir program izlenilmeksizin gerekli becerinin iş sırasında edinilmesi de mesleki eğitim kapsamında görülebilir.

Okullarda mesleki eğitimin verilmesi görece yeni bir gelişmedir. 19. yüzyıla değin bu tür eğitim, diploma gerektiren meslekler dışında çıraklık yoluyla verilir ve toplumsal statü açısından “bir beyefendi için zorunluluk” sayılan klasik öğretim müfredatından aşağı görülürdü. 19. yüzyılda ise sanayileşme, çeşitli Avrupa ülkelerinde, özellikle de Almanya’da ilk ve orta dereceli okullarda mesleki eğitime başlanmasına yol açtı. Bununla birlikte mesleki eğitime 20. yüzyıl başlarına değin karşı çıkılan İngiltere’de,

lI. Dünya Savaşı öncesinde yalnızca yerel yönetimler birkaç meslek okulu ve iki yıllık eğitim veren teknik okullar açtı. 19. yüzyılın sonuna değin ABD’de devlet okullarında verilen mesleki eğitim el becerisi kazandırmak ve zanaat edindirmekten öteye geçmedi; 1917’de de devlet okullarına mesleki eğitim ile sanayi, tarım ve ev üretimi dersleri için federal yardım sağlandı. II. Dünya Savaşı’ndan sonra bilgisayar bilimi, elektronik ve tıp hizmetleri gibi görece yeni alanlarda eğitilmiş yardımcı personele duyulan gereksinme, ortaöğrenim sonrasında geleneksel üniversite öğrenimi yerine kısa dönemli uzmanlık eğitimine ağırlık verilmesine yol açtı.

Mesleki eğitimde gene II. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da görülen önemli bir gelişme de yeniden eğitim programları oldu. Başlangıçta, askeri personelin sivil yaşama dönüşünü sağlamayı, işsizliği azaltmayı ve savaşın bazı işkollarında yarattığı işgücü açığını kapatmayı amaçlayan bu tür programlar tam istihdama ulaşıldıktan sonra da belirli işkollarındaki kritik işgücü açığını kapatmak için uygulandı. Gerileyen ya da ithal mallarıyla rekabet edemeyen sanayi kollarındaki yapısal işsizlik sorununa da kısmi bir çözüm olarak önerildi. Ama devlet destekli yeniden eğitim programlarının maliyeti, uygulanıp uygulanmaması konusunda farklı görüşlere yol açtı.

Osmanlı Devleti’nde mesleki ve teknik okullar 19. yüzyılın ortalarına değin askeri kurumlarla sınırlıydı. Tanzimat’tan sonra geleneksel zanaatlar yanında yeni gelişen sanayi dallarının gereksinimini karşılamak için de sanayi okulları açıldı ama, bunlar yetersiz kaldı. Mesleki ve teknik eğitim konusunda belki de en önemli gelişmeyi 1863-70 arasında Midhat Paşa’nm öncülüğünde açılan ıslahhaneler oluşturdu.

Islah-ı Sanayi Komisyonu’nun kurulmasında etkili olan bu sivil teknik okullar kısa sürede sanayi mekteplerine dönüştürüldü. II. Meşrutiyet döneminde de genellikle yerel yönetimlerin ve özel kuruluşların gözetiminde meslek okullan ortaya çıktı.

Cumhuriyet’in ilk yıllarında genel eğitim çerçevesi içinde sürdürülen mesleki ve teknik eğitim çalışmaları 1933’ten sonra Milli Eğitim Bakanlığı’nda kurulan Mesleki ve Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü aracılığıyla yürütüldü. 1934’te Mesleki Tedrisatın inkişafı Planı hazırlandı. 1935’ten sonra da mesleki ve teknik okullann giderlerini devlet üstlendi.

1941’de kurulan Mesleki ve Teknik Öğretim Müsteşarlığının başına getirilen Rüştü Uzel bu alandaki çalışmalarıyla ünlendi. 1930’lann ortalarında ayrıca köylerde eğitime öncülük edecek ve yararlı meslek sahiplerini yetiştirecek uygulamalar olarak düşünülen köy eğitmi ve Köy Enstitüleri denemelerine girişildi. Günümüzde Türkiye’de mesleki eğitim, çıraklık ve meslek liseleri aracılığıyla sürdürülmektedir.
kaynak: Ana Britannica
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

8 Ocak 2017 / Ziyaretçi Cevaplanmış
13 Aralık 2016 / Misafir Cevaplanmış
3 Haziran 2017 / Misafir Cevaplanmış
8 Ocak 2017 / Misafir Cevaplanmış
8 Ocak 2017 / misafir Cevaplanmış