İç Mekan Tasarımı - Ali Bey Resort Side
Ziyaretçi
Ali Bey Resort Hotel - Side
Sponsorlu Bağlantılar
İç Mekan Tasarımı: Zeynep Fadıllıoğlu ve ZF Design
Kendi ormanı olan küçük bir köy: Ali Bey Resort Side
Güral Ailesinin son yatırımı Side’deki Alibey Resort Hotel orman içinde küçük bir köy gibi tasarlandı. Mimarisini eski Türk evlerinden, kurgusunu Güralların uzun yıllara dayalı işletmecilik tecrübesinden alan proje 100 bin metrekare alana kuruldu. Tesisi diğerlerinden ayıran en önemli özelliği bahçesi. 70 bin metrekare alana yayılan bahçe, Antalya sıcağına rağmen serin küçük bir orman gibi.
Mimari proje sahibi ATÖLYE 4N, büyük yapılar yerine parçalanmış küçük sıralar oluşturan yapılar tasarlamış. İç mimarisi Zeynep Fadıllıoğlu ve ZF Design ekibinin eseri. Ekipler birbirleriyle uyumlu bir şekilde çalışmışlar, uygulama Güral Grup şirketince gerçekleştirilmiş, ünlü İtalyan peyzaj mimarı Ermanno Casasco 3 hafta içinde harikalar yaratmış.
Yatırım ve işletme sahibi Güral Ailesinden Esin Güral’ın tesisin açılış gecesinde ağaçları nasıl özenle koruduklarını anlatması boşuna değil. Arazideki mevcut ağaçların korunması için çaba harcandığı vaziyet planına bakılınca havuzun şeklinden belli olmakta.Güral Ailesi öncelikle Türk insanının kendi kültürünün yansıdığı bir otel tasarlanmasını istemiş. Antalya’da pek çok tematik otel mevcut. Ama alışılmış kalitenin çok üzerinde servis imkânı sunacak bir alt yapı isteğiyle yola çıkılmış. Ailenin, köklerinden kopmadan modern ve iyi bir şey yapma arzusu mimari tasarıma yansımış.
Dış cephe kaplaması yalı mimarisi tarzında beton prekastlardan ve sövelerden oluşmakta, Zeynep Fadıllıoğlu sarayların modern versiyonlarını odalarda yaratmış. Yeşil Oda, Rumi Oda, Selçuk Oda, Mavi Oda, Sarı Oda, Dubleks Oda olmak üzere 6 tip odanın hepsi birbirinden güzel, özenle hazırlanmış. Rumi oda gözdemiz oluyor.
Ali Bey Resort Side odalar
Yeşil oda - 29 metrekare (deluxe oda)
Tavanlarda ve duvarlarda özel olarak kalıpları hazırlanan alçı bezemeler kullanıldı. Tavanda kullanılan Selçuklu desenin zemini de oda renklerine uygun olarak yeşil tonlarına boyandı. Tasarım aşamasında taş çini olarak önerilen zemin, uygulama esnasında kullanım kolaylığı açısından mermerden oluşturulan daha sade bir desenle değiştirildi. Bu odada kullanılan mermerler Burdur bej, Söğüt gold ve Rosso collemandina. Doğal maun kaplama ve masif maun ağacının kullanıldığı hareketli mobilyalar özel olarak tasarlandı ve üretildi. Sabit mobilyalar ve kapılarda ise odanın ferah etkisini azaltmamak için beyaz lake kullanıldı. Banyo duvarlarında odanın devamı olarak Söğüt gold kullanıldı. Küvet camına özel bir desen uygulandı.
Rumi oda - 36 metrekare (deluxe oda)
Plan çözümlerinde cumbalara yer verilen bu odalarda diğer odalardan farklı olarak cumba şekillerine göre değişkenlik gösteren sedirlere yer verildi. Ayrıca odanın büyüklüğüne, görsel olarak banyoyu da katmak için oda ve banyo arasında istenildiğinde jaluzi ile kapatılabilecek şeffaf cam kullanıldı. Böylece banyo lavabo arasında ve tavanında kullanılan çinilerin odadan da algılanması sağlandı. Bu odaya adını veren Rumi desenler, tavanda alçı bezemeler ve yatak başı arkasında kullanılan cam üzerinde uygulandı. Oda zemininde ve banyo duvarlarında beyaz Marmara mermeri kullanıldı. Zemine renk vermesi için Rosso collemandina bordür kullanıldı. Bu odada tavan ve kumaş renklerinde maviye ağırlık verildi.
Selçuk oda - 36 metrekare (deluxe oda)
Bu odanın tavanlarında da Selçuk desen kullanıldı. Rumi odalara uygulanan banyo ve oda arasındaki şeffaf cam bu odada da uygulandı. Kumaşlarda ve tavanda mavi tonlara ağırlık verildi. Mermer olarak Burdur bej, Söğüt gold ve Rosso collemandina kullanıldı. Ayrıca lake dolap kapaklarına da özel baskı varak desenler uygulandı.
Mavi suit oda - 45 metrekare (suit oda)
Dikdörtgen bir şemada çözülen mavi suit odanın ortasına banyo yerleştirildi. Standart odalardan farklı olarak bu odaların banyolarında hidromasajlı küvetle beraber duş da kullanıldı. Oturma bölümüne yerleştirilen sedir gerektiğinde yatak olarak da kullanılabiliyor. Adından da anlaşılacağı gibi alçı kasetlerle giydirilen duvarlarında ve kumaşlarında mavi tonlar kullanıldı. Tavanları sade bir kartonpiyer kullanılıp boş geçilen mavi odanın zemininde güçlü geometrik bir desen kullanıldı. Zeminde kullanılan mermerler Burdur bej, Söğüt gold ve Rosso collemandina. Duvarlarında Burdur bej kullanılan banyonun küvet arkasında ise Söğüt golddan oluşturulmuş mermer çerçeve içine ayna yerleştirildi. Mobilyalarda yatak başında oyma kullanılarak farklılık yaratıldı.
Sarı suit oda - 60 metrekare (suit aile odası)
İki yatak odası ve iki banyodan oluşan sarı suit odanın çocuk odası bölümü duvarları oldukça canlı bir sarıya boyanarak ilgi çekici hale getirildi. Bu odanın duvarlarında sade alçı kasetler kullanıldı. Zemine ise Afyon siyahı ve Burdur bej mermerleri diyagonal olarak kesilerek yerleştirildi. Ebeveyn odasının yatak başında oyma kullanılan sarı odanın çocuk yatak başları ise tamamen kumaştan tasarlandı.
Dubleks suit oda - 60 metrekare (dubleks aile odası)
Alt katı ebeveyn üst katı çocuklara ayrılan bu odalarda iki adet banyo bulunmakta. Duvarları ve zeminleri oldukça sade tasarlanan bu odaların ebeveyn oda tavan köşelerinde alçı desenler kullanıldı. Yine ebeveyn yatak başı alçı çerçeve içine yerleştirilen kumaş panelden oluşturuldu. Ahşap basamaklardan oluşan merdiven rahtlarına özel imalat çiniler yerleştirildi. Merdivenle ebeveyn yatak odası arasında bulunan duvar yüzeyine kaplanan ayna üzerine özel döküm metal mesh asıldı. Odada kullanılan mermerler Marmara panda ve Verde guetemala.
Konak koridorları
Konak koridorlarına travertenden oluşturulmuş geometrik kilim deseni uygulandı. Farklı plan tiplerinden oluşan 11 konağın koridoru için desen yerleşimi tek tek hazırlandı. Oda giriş kapılarını daha yüksek göstermek için kapı üzerlerine yine kilim desenlerinden esinlenerek hazırlanmış alçı pano yerleştirildi. Otele özel olarak tasarlanan numara panolarında Rumi desen kullanıldı.
Tavanlarda ise sade tonlarda kalemişi desenler tercih edildi. Asansör hollerinde çini objeleri sergilemek amacıyla mermer kaideli cam vitrinler yerleştirildi.
Ali Bey Resort Side genel mekânlar
Ana restoran
Yaklaşık 3 bin 500 metrekare alana yayılan ana restoran 2 katlı bir yapı. Klimatize edilmiş 6 adet kapalı oturması, 2 adet banket salonu ve açık teraslardan oluşuyor.Müşterinin isteği doğrultusunda, aynı konseptin devamı olarak tasarlanan kapalı oturmalarda farklı malzemeler ve renkler kullanıldı. Böylece otel misafirlerine aynı binada fakat farklı mekânlarda vakit geçirme imkânı verildi. Banket salonunda Türk, İtalyan ve Çin mutfakları bir arada sunulmakta. Banket düzeni de bu kullanıma uygun şekilde tasarlandı.
Ana restoran zeminlerinde her mekâna özel tasarlanan desenler yerli mermerlerle oluşturuldu. Mermer cinsleri Burdur bej, Söğüt gold, Verde guetemala, Rossa collemandina ve Savana grey… Tavanlarda soft renklerin hâkim olduğu kalemişi desenler uygulandı. Duvarlarda ise alçı kasetlemeler yapılarak mekânın giydirilmesi amaçlandı.
Tasarım aşamasında ‘Tralisli Salon’ diye tanımlanan kapalı oturmalarda özel bir duvar kağıdı kullanıldı. Mekâna özel üretilen bu duvar kağıdıyla bahçenin iç mekâna taşması amaçlandı. Ayrıca bu mekânın zemininde mermer yerine duvar kağıdı ile uyumlu renklerde karo çini kullanıldı. Mekân ölçülerinde özel olarak üretilen sedirlerde canlı renklerde kumaşlar tercih edildi.
Kapalı mekânlarla teraslar arasında bulunan kemerli geniş doğramalarda özel üretim desenli camlar kullanıldı. Desenli camlarla ışık geçişini engellemeden açık ve kapalı oturmalar arasındaki görsel ilişkinin kesilmesi amaçlandı.
Ana restoranda sanat objesi olarak Türk çiçek motifleri ve çini objeler kullanıldı.
Alacarte Restoran
Yaklaşık 300 metrekare alana yayılan alacarte restoran deniz manzarasına hâkim bir noktaya konumlandı. Osmanlı mutfağının servis edileceği restoranın dekorasyonunda da Osmanlı öğelerinden yola çıkıldı. Cumbalarda sedirli yemek ve kahve köşeleri oluşturuldu. Bu küçük mekânların tavanları kemerli doğramalara uygun olarak haçvari tonozlarla kapatıldı.
Diğer mekânlarda olduğu gibi burada da zeminde mermer tercih edildi. Alanya taşı, Burdur bej, Olive maron kullanıldı. Duvarlar ise ahşaptan özel olarak üretilmiş tralisler ve lambrilerle giydirildi. Tavanlarda Osmanlı konseptinin devamı olarak yalı tavanlarından alınmış kalemişi desenler uygulandı.
SPA
Yaklaşık 1.600 metrekare alana yayılan 3 katlı bir yapı. 7 farklı tipte masaj imkânı ve toplam 9 adet masaj odası mevcut.Vip masaj odası: Bu odanın içinde kullanıcıya özel jakuzi, sauna ve buhar odası da yer almakta. Ayrıca vip hamamla bağlantısı da bulunmakta.
Couple masaj odası: Çift olarak masaj yaptırılabilecek bu odada ayrıca özel dinlenme odası da yer almakta.
Vip hamam: Toplam 32 metrekareye yayılan hamamda 3 kurna yer almakta.
Genel hamam: Toplam 110 metrekareye yayılan genel hamamda 4 adet özel kese odası ve 6 adet kurna yer almakta.
Bayanlara özel ve unisex sauna, buhar odası, buz çeşmesi, özel dinlenme alanı, fitness ve kuaför de kullanımda olan diğer mekânlar.
Spa binasının iç avlulu mimarisini vurgulamak için bu alanda ihtiyaç duyulan merdiven ahşap platformlar halinde tasarlandı ve bazı platformlara dinlenme fonksiyonu da yüklendi.Spa’da birbirine yakın renkler ve dokular kullanarak dinlendirici bir atmosfer yaratıldı. Koridor zeminlerinde Savana grey, Bursa bej ve travertenle oluşturulmuş geometrik desenler kullanıldı. Hamamlarda geleneksel malzemelere sadık kalınarak beyaz Marmara ve çiniye ağırlık verildi. Masaj odalarında doğal malzemeleri ve dokuları ön plana çıkarmak için duvarlarda hasır duvar kağıdı, slate ve özel bir mermer kullanıldı. Zeminlerde ise yine doğal dokuların devamı olarak slate ve lamine ahşap kullanıldı. Kapı ve mobilyalarda doğal tik kullanıldı. Avlu üst örtüsünde kullanılan özel tasarım vitray sayesinde doğal ışıkla aydınlatıldı. Doğal ışığı fitness, dinlenme alanı ve resepsiyona da taşıyabilmek amacıyla koridorlarla bu bölümler arasında blok duvar yerine özel desenle üretilmiş cam bölücüler yapıldı.
Resepsiyon
4 katlı lobi binasının zemin katına yayılan resepsiyon yaklaşık 500 metrekare. Bodrum katta 400 metrekareye yayılan kokteyl salonu ve özel toplantı odası yer almakta. Üst katlara ise idari ve yönetici ofisleri yerleştirilmiş.
Resepsiyon salonunda geleneksel otel fonksiyonlarından uzaklaşmak ve daha rahat bir ortam sağlamak amacıyla banko kullanılmamış bunun yerine salonun farklı köşelerine yerleştirilen konsiyaj masaları ve oturma grupları kullanılmış.Lobi giriş kapısı detayı geleneksel Türk evi mimarisinden esinlenerek oluşturulmuş. Giriş kapılarının yüksekliğini arttırmak için kapı ile üstünde bulunan sabit doğramanın detayı bütünleştirilmiş.
Salonun en dikkat çekici elemanı olarak kullanılan zemin, 3 farklı (Olive maro, Bursa bej, Savana grey) mermerden oluşturulan Rumi desenle kaplanmış. Salonun yüksekliğini vurgulamak ve daha giyinik bir mekân oluşturmak için duvarlarda alçı kolonlar kullanılmış. Tavanda ise yine bu mekâna özel tasarlanan sade bir vitray yerleştirilmiş. Resepsiyondan otel bahçesine geçişte kullanılan yüksek cam kapının yanlarında yalı mimarisinden alıntı yapılan nişler yerleştirilmiş ve niş içleri resimlenerek vurguları arttırılmış.
Resepsiyonun ferahlığını arttırmak için duvarlarda ve kumaşlarda oldukça soft renkler kullanılmış. Sanat objesi olarak İstanbul gravürleri, Türk çiçek motifleri ve oryantalist tablolar kullanılmış. Odalardan farklı olarak bu mekânda özel kombine edilmiş ipek kumaşlara da yer verilmiş.
Peyzaj Mimarı E. Casasco:
“Tesisi ilk gördüğümde çok az vaktim kalmıştı ve yapılar arasındaki yollar dümdüzdü. Öncelikle düz yolları kıvrımlı patikalar haline getirerek güneşe karşı gölge oyunları yaptım. Bazı odalar giriş katındaydı ve yola çok yakın oldukları için mahremiyet yaratmak gerekiyordu. Giriş kat balkon önlerine tümsekler yaparak gizlilik yaratmış olduk. Açık alanlı, küçük bir orman yarattık. Tesisin yollarında yürüdüğünüzde sanki bir kanoda gibi hissediyorsunuz bu sayede. Yapılar kayalar gibi. Ağaçlar suya düşüyor gibi. Rüzgar dağdan geliyor gibi. Kıvrımlı yollar… Temel nedenler: Mahremiyet, Güneş – Gölge idi. Bunu yapmak için çok kısa zamanım vardı. Bana yerel 30 kadın yardım etti.”
Proje Raporu
Mimari projeyi oluşturma süreci, Güral ailesinin daha önceki Club Alibey otel kültürünün derin analiziyle başladı. Bu sektörde uzun yıllar yer almanın verdiği tecrübeyi üst yönetim ve tüm idari kadro ekibi bizlerle paylaştı. Uzun ve yoğun toplantı süreçlerinde yapılan tartışmalarda müşteri davranışı ve beklentisi üzerinde ağırlıkla duruldu. Toplantılarda müşterinin Türk kültürü ve mimarisine yakınlığı, bu değerlere sahip yapı bütününde daha huzur bulduğu sonucuna ulaşıldı. Ayrıca bu topraklarda misafirlerimizle kendi değerlerimizi paylaşma esasından yola çıkıldı. Bizler bu doğrultuda elimizden geldiğince müşteri isteklerini modern yaşam anlayışlarıyla yorumlamaya çalıştık.
Otel kurgusundaki önemli etkenlerden biri olan oda anlayışı projenin bütününe yansıyan değerleri oluşturan en ufak birimdi. Genel olarak, projelerde, planlarda peşisıra gelen oda katarlarından ziyade cepheyi de zenginleştirmemize yardımcı olacak ufak farklılıklar barındıran bir yöntem geliştirildi. Bu mantıkla odalar yanyana geldiğinde cephede cumbalar, çıkmalar,farklı balkonlar oluşturdu. Buna ek olarak arsanın mevcut durumunun uzun ve dar bir yapıda olmasından dolayı, yapılar bu uzun ince arazide oniki ayrı blokla oluşturularak, kendi iç bahçeleriyle arsanın denize yakın olan ön kısmında yer alan, tamamen doğal haline bırakılan ormanın bir uzantısı haline gelmesi sağlandı. Yapı aralarında oluşturulan patikalar yer yer geniş nefes alanlarıyla zenginleştirilmeye çalışıldı.
Ormanlık alanda, sadece ağaçların bize olanak tanıdığı bölümlerde ortak kullanım alanları yer aldı. Havuzun odak oluşturduğu bu sakin yerin arsaya yapılan ilk ziyarette bizlerde bıraktığı rahatlatıcı etkinin sürekliliği bizler için esastı. Bu bölümde, insanların en yoğun biçimde biraraya geldiği restoran yapısı, mevcut ormanın izlerini de içine alacak biçimde düşünülerek parçalara ayrıldı. Böylelikle yemek süresince insanların içinde yer aldıkları doğayı farklı mekanlardan algılamaları düşünüldü. Orman dokusu, tamamen atmosfere açık, iç avlularla yapının içine alınarak bu farklı yemek salonları aydınlık, ferah ve birbirinden farklı mekanlara dönüştürüldü. Ormanda, havuz etrafına yerleştirilen cafeler ve diğer aktiviteler mümkün olduğunca farklı noktalara parçalandı. Böylelikle, insan yoğunluğu çeşitli mekanlara paylaştırılarak hem kullanıcı için alternatifler oluşturuldu hem de orman huzuru her noktada korunmaya çalışıldı.
Güral Ailesinin son yatırımı Side’deki Alibey Resort Hotel orman içinde küçük bir köy gibi tasarlandı. Mimarisini eski Türk evlerinden, kurgusunu Güralların uzun yıllara dayalı işletmecilik tecrübesinden alan proje 100 bin metrekare alana kuruldu. Tesisi diğerlerinden ayıran en önemli özelliği bahçesi. 70 bin metrekare alana yayılan bahçe, Antalya sıcağına rağmen serin küçük bir orman gibi.
Mimari proje sahibi ATÖLYE 4N, büyük yapılar yerine parçalanmış küçük sıralar oluşturan yapılar tasarlamış. İç mimarisi Zeynep Fadıllıoğlu ve ZF Design ekibinin eseri. Ekipler birbirleriyle uyumlu bir şekilde çalışmışlar, uygulama Güral Grup şirketince gerçekleştirilmiş, ünlü İtalyan peyzaj mimarı Ermanno Casasco 3 hafta içinde harikalar yaratmış.
Dış cephe kaplaması yalı mimarisi tarzında beton prekastlardan ve sövelerden oluşmakta, Zeynep Fadıllıoğlu sarayların modern versiyonlarını odalarda yaratmış. Yeşil Oda, Rumi Oda, Selçuk Oda, Mavi Oda, Sarı Oda, Dubleks Oda olmak üzere 6 tip odanın hepsi birbirinden güzel, özenle hazırlanmış. Rumi oda gözdemiz oluyor.
Yeşil oda - 29 metrekare (deluxe oda)
Tavanlarda ve duvarlarda özel olarak kalıpları hazırlanan alçı bezemeler kullanıldı. Tavanda kullanılan Selçuklu desenin zemini de oda renklerine uygun olarak yeşil tonlarına boyandı. Tasarım aşamasında taş çini olarak önerilen zemin, uygulama esnasında kullanım kolaylığı açısından mermerden oluşturulan daha sade bir desenle değiştirildi. Bu odada kullanılan mermerler Burdur bej, Söğüt gold ve Rosso collemandina. Doğal maun kaplama ve masif maun ağacının kullanıldığı hareketli mobilyalar özel olarak tasarlandı ve üretildi. Sabit mobilyalar ve kapılarda ise odanın ferah etkisini azaltmamak için beyaz lake kullanıldı. Banyo duvarlarında odanın devamı olarak Söğüt gold kullanıldı. Küvet camına özel bir desen uygulandı.
Rumi oda - 36 metrekare (deluxe oda)
Plan çözümlerinde cumbalara yer verilen bu odalarda diğer odalardan farklı olarak cumba şekillerine göre değişkenlik gösteren sedirlere yer verildi. Ayrıca odanın büyüklüğüne, görsel olarak banyoyu da katmak için oda ve banyo arasında istenildiğinde jaluzi ile kapatılabilecek şeffaf cam kullanıldı. Böylece banyo lavabo arasında ve tavanında kullanılan çinilerin odadan da algılanması sağlandı. Bu odaya adını veren Rumi desenler, tavanda alçı bezemeler ve yatak başı arkasında kullanılan cam üzerinde uygulandı. Oda zemininde ve banyo duvarlarında beyaz Marmara mermeri kullanıldı. Zemine renk vermesi için Rosso collemandina bordür kullanıldı. Bu odada tavan ve kumaş renklerinde maviye ağırlık verildi.
Selçuk oda - 36 metrekare (deluxe oda)
Mavi suit oda - 45 metrekare (suit oda)
Dikdörtgen bir şemada çözülen mavi suit odanın ortasına banyo yerleştirildi. Standart odalardan farklı olarak bu odaların banyolarında hidromasajlı küvetle beraber duş da kullanıldı. Oturma bölümüne yerleştirilen sedir gerektiğinde yatak olarak da kullanılabiliyor. Adından da anlaşılacağı gibi alçı kasetlerle giydirilen duvarlarında ve kumaşlarında mavi tonlar kullanıldı. Tavanları sade bir kartonpiyer kullanılıp boş geçilen mavi odanın zemininde güçlü geometrik bir desen kullanıldı. Zeminde kullanılan mermerler Burdur bej, Söğüt gold ve Rosso collemandina. Duvarlarında Burdur bej kullanılan banyonun küvet arkasında ise Söğüt golddan oluşturulmuş mermer çerçeve içine ayna yerleştirildi. Mobilyalarda yatak başında oyma kullanılarak farklılık yaratıldı.
Dubleks suit oda - 60 metrekare (dubleks aile odası)
Alt katı ebeveyn üst katı çocuklara ayrılan bu odalarda iki adet banyo bulunmakta. Duvarları ve zeminleri oldukça sade tasarlanan bu odaların ebeveyn oda tavan köşelerinde alçı desenler kullanıldı. Yine ebeveyn yatak başı alçı çerçeve içine yerleştirilen kumaş panelden oluşturuldu. Ahşap basamaklardan oluşan merdiven rahtlarına özel imalat çiniler yerleştirildi. Merdivenle ebeveyn yatak odası arasında bulunan duvar yüzeyine kaplanan ayna üzerine özel döküm metal mesh asıldı. Odada kullanılan mermerler Marmara panda ve Verde guetemala.
Konak koridorları
Konak koridorlarına travertenden oluşturulmuş geometrik kilim deseni uygulandı. Farklı plan tiplerinden oluşan 11 konağın koridoru için desen yerleşimi tek tek hazırlandı. Oda giriş kapılarını daha yüksek göstermek için kapı üzerlerine yine kilim desenlerinden esinlenerek hazırlanmış alçı pano yerleştirildi. Otele özel olarak tasarlanan numara panolarında Rumi desen kullanıldı.
Tavanlarda ise sade tonlarda kalemişi desenler tercih edildi. Asansör hollerinde çini objeleri sergilemek amacıyla mermer kaideli cam vitrinler yerleştirildi.
Ali Bey Resort Side genel mekânlar
Yaklaşık 3 bin 500 metrekare alana yayılan ana restoran 2 katlı bir yapı. Klimatize edilmiş 6 adet kapalı oturması, 2 adet banket salonu ve açık teraslardan oluşuyor.Müşterinin isteği doğrultusunda, aynı konseptin devamı olarak tasarlanan kapalı oturmalarda farklı malzemeler ve renkler kullanıldı. Böylece otel misafirlerine aynı binada fakat farklı mekânlarda vakit geçirme imkânı verildi. Banket salonunda Türk, İtalyan ve Çin mutfakları bir arada sunulmakta. Banket düzeni de bu kullanıma uygun şekilde tasarlandı.
Ana restoran zeminlerinde her mekâna özel tasarlanan desenler yerli mermerlerle oluşturuldu. Mermer cinsleri Burdur bej, Söğüt gold, Verde guetemala, Rossa collemandina ve Savana grey… Tavanlarda soft renklerin hâkim olduğu kalemişi desenler uygulandı. Duvarlarda ise alçı kasetlemeler yapılarak mekânın giydirilmesi amaçlandı.
Tasarım aşamasında ‘Tralisli Salon’ diye tanımlanan kapalı oturmalarda özel bir duvar kağıdı kullanıldı. Mekâna özel üretilen bu duvar kağıdıyla bahçenin iç mekâna taşması amaçlandı. Ayrıca bu mekânın zemininde mermer yerine duvar kağıdı ile uyumlu renklerde karo çini kullanıldı. Mekân ölçülerinde özel olarak üretilen sedirlerde canlı renklerde kumaşlar tercih edildi.
Kapalı mekânlarla teraslar arasında bulunan kemerli geniş doğramalarda özel üretim desenli camlar kullanıldı. Desenli camlarla ışık geçişini engellemeden açık ve kapalı oturmalar arasındaki görsel ilişkinin kesilmesi amaçlandı.
Ana restoranda sanat objesi olarak Türk çiçek motifleri ve çini objeler kullanıldı.
Alacarte Restoran
Yaklaşık 300 metrekare alana yayılan alacarte restoran deniz manzarasına hâkim bir noktaya konumlandı. Osmanlı mutfağının servis edileceği restoranın dekorasyonunda da Osmanlı öğelerinden yola çıkıldı. Cumbalarda sedirli yemek ve kahve köşeleri oluşturuldu. Bu küçük mekânların tavanları kemerli doğramalara uygun olarak haçvari tonozlarla kapatıldı.
Diğer mekânlarda olduğu gibi burada da zeminde mermer tercih edildi. Alanya taşı, Burdur bej, Olive maron kullanıldı. Duvarlar ise ahşaptan özel olarak üretilmiş tralisler ve lambrilerle giydirildi. Tavanlarda Osmanlı konseptinin devamı olarak yalı tavanlarından alınmış kalemişi desenler uygulandı.
Yaklaşık 1.600 metrekare alana yayılan 3 katlı bir yapı. 7 farklı tipte masaj imkânı ve toplam 9 adet masaj odası mevcut.Vip masaj odası: Bu odanın içinde kullanıcıya özel jakuzi, sauna ve buhar odası da yer almakta. Ayrıca vip hamamla bağlantısı da bulunmakta.
Couple masaj odası: Çift olarak masaj yaptırılabilecek bu odada ayrıca özel dinlenme odası da yer almakta.
Vip hamam: Toplam 32 metrekareye yayılan hamamda 3 kurna yer almakta.
Genel hamam: Toplam 110 metrekareye yayılan genel hamamda 4 adet özel kese odası ve 6 adet kurna yer almakta.
Bayanlara özel ve unisex sauna, buhar odası, buz çeşmesi, özel dinlenme alanı, fitness ve kuaför de kullanımda olan diğer mekânlar.
Spa binasının iç avlulu mimarisini vurgulamak için bu alanda ihtiyaç duyulan merdiven ahşap platformlar halinde tasarlandı ve bazı platformlara dinlenme fonksiyonu da yüklendi.Spa’da birbirine yakın renkler ve dokular kullanarak dinlendirici bir atmosfer yaratıldı. Koridor zeminlerinde Savana grey, Bursa bej ve travertenle oluşturulmuş geometrik desenler kullanıldı. Hamamlarda geleneksel malzemelere sadık kalınarak beyaz Marmara ve çiniye ağırlık verildi. Masaj odalarında doğal malzemeleri ve dokuları ön plana çıkarmak için duvarlarda hasır duvar kağıdı, slate ve özel bir mermer kullanıldı. Zeminlerde ise yine doğal dokuların devamı olarak slate ve lamine ahşap kullanıldı. Kapı ve mobilyalarda doğal tik kullanıldı. Avlu üst örtüsünde kullanılan özel tasarım vitray sayesinde doğal ışıkla aydınlatıldı. Doğal ışığı fitness, dinlenme alanı ve resepsiyona da taşıyabilmek amacıyla koridorlarla bu bölümler arasında blok duvar yerine özel desenle üretilmiş cam bölücüler yapıldı.
Resepsiyon
4 katlı lobi binasının zemin katına yayılan resepsiyon yaklaşık 500 metrekare. Bodrum katta 400 metrekareye yayılan kokteyl salonu ve özel toplantı odası yer almakta. Üst katlara ise idari ve yönetici ofisleri yerleştirilmiş.
Resepsiyon salonunda geleneksel otel fonksiyonlarından uzaklaşmak ve daha rahat bir ortam sağlamak amacıyla banko kullanılmamış bunun yerine salonun farklı köşelerine yerleştirilen konsiyaj masaları ve oturma grupları kullanılmış.Lobi giriş kapısı detayı geleneksel Türk evi mimarisinden esinlenerek oluşturulmuş. Giriş kapılarının yüksekliğini arttırmak için kapı ile üstünde bulunan sabit doğramanın detayı bütünleştirilmiş.
Salonun en dikkat çekici elemanı olarak kullanılan zemin, 3 farklı (Olive maro, Bursa bej, Savana grey) mermerden oluşturulan Rumi desenle kaplanmış. Salonun yüksekliğini vurgulamak ve daha giyinik bir mekân oluşturmak için duvarlarda alçı kolonlar kullanılmış. Tavanda ise yine bu mekâna özel tasarlanan sade bir vitray yerleştirilmiş. Resepsiyondan otel bahçesine geçişte kullanılan yüksek cam kapının yanlarında yalı mimarisinden alıntı yapılan nişler yerleştirilmiş ve niş içleri resimlenerek vurguları arttırılmış.
Resepsiyonun ferahlığını arttırmak için duvarlarda ve kumaşlarda oldukça soft renkler kullanılmış. Sanat objesi olarak İstanbul gravürleri, Türk çiçek motifleri ve oryantalist tablolar kullanılmış. Odalardan farklı olarak bu mekânda özel kombine edilmiş ipek kumaşlara da yer verilmiş.
Peyzaj Mimarı E. Casasco:
“Tesisi ilk gördüğümde çok az vaktim kalmıştı ve yapılar arasındaki yollar dümdüzdü. Öncelikle düz yolları kıvrımlı patikalar haline getirerek güneşe karşı gölge oyunları yaptım. Bazı odalar giriş katındaydı ve yola çok yakın oldukları için mahremiyet yaratmak gerekiyordu. Giriş kat balkon önlerine tümsekler yaparak gizlilik yaratmış olduk. Açık alanlı, küçük bir orman yarattık. Tesisin yollarında yürüdüğünüzde sanki bir kanoda gibi hissediyorsunuz bu sayede. Yapılar kayalar gibi. Ağaçlar suya düşüyor gibi. Rüzgar dağdan geliyor gibi. Kıvrımlı yollar… Temel nedenler: Mahremiyet, Güneş – Gölge idi. Bunu yapmak için çok kısa zamanım vardı. Bana yerel 30 kadın yardım etti.”
Proje Raporu
Mimari projeyi oluşturma süreci, Güral ailesinin daha önceki Club Alibey otel kültürünün derin analiziyle başladı. Bu sektörde uzun yıllar yer almanın verdiği tecrübeyi üst yönetim ve tüm idari kadro ekibi bizlerle paylaştı. Uzun ve yoğun toplantı süreçlerinde yapılan tartışmalarda müşteri davranışı ve beklentisi üzerinde ağırlıkla duruldu. Toplantılarda müşterinin Türk kültürü ve mimarisine yakınlığı, bu değerlere sahip yapı bütününde daha huzur bulduğu sonucuna ulaşıldı. Ayrıca bu topraklarda misafirlerimizle kendi değerlerimizi paylaşma esasından yola çıkıldı. Bizler bu doğrultuda elimizden geldiğince müşteri isteklerini modern yaşam anlayışlarıyla yorumlamaya çalıştık.
Otel kurgusundaki önemli etkenlerden biri olan oda anlayışı projenin bütününe yansıyan değerleri oluşturan en ufak birimdi. Genel olarak, projelerde, planlarda peşisıra gelen oda katarlarından ziyade cepheyi de zenginleştirmemize yardımcı olacak ufak farklılıklar barındıran bir yöntem geliştirildi. Bu mantıkla odalar yanyana geldiğinde cephede cumbalar, çıkmalar,farklı balkonlar oluşturdu. Buna ek olarak arsanın mevcut durumunun uzun ve dar bir yapıda olmasından dolayı, yapılar bu uzun ince arazide oniki ayrı blokla oluşturularak, kendi iç bahçeleriyle arsanın denize yakın olan ön kısmında yer alan, tamamen doğal haline bırakılan ormanın bir uzantısı haline gelmesi sağlandı. Yapı aralarında oluşturulan patikalar yer yer geniş nefes alanlarıyla zenginleştirilmeye çalışıldı.
Ormanlık alanda, sadece ağaçların bize olanak tanıdığı bölümlerde ortak kullanım alanları yer aldı. Havuzun odak oluşturduğu bu sakin yerin arsaya yapılan ilk ziyarette bizlerde bıraktığı rahatlatıcı etkinin sürekliliği bizler için esastı. Bu bölümde, insanların en yoğun biçimde biraraya geldiği restoran yapısı, mevcut ormanın izlerini de içine alacak biçimde düşünülerek parçalara ayrıldı. Böylelikle yemek süresince insanların içinde yer aldıkları doğayı farklı mekanlardan algılamaları düşünüldü. Orman dokusu, tamamen atmosfere açık, iç avlularla yapının içine alınarak bu farklı yemek salonları aydınlık, ferah ve birbirinden farklı mekanlara dönüştürüldü. Ormanda, havuz etrafına yerleştirilen cafeler ve diğer aktiviteler mümkün olduğunca farklı noktalara parçalandı. Böylelikle, insan yoğunluğu çeşitli mekanlara paylaştırılarak hem kullanıcı için alternatifler oluşturuldu hem de orman huzuru her noktada korunmaya çalışıldı.
Kaynak: Mimdap
Yazı ve Görseller: Natura, Mimar Heval Zeliha Yüksel
Yazı ve Görseller: Natura, Mimar Heval Zeliha Yüksel
