Ziyaretçi
Buhar Makinesi
Yer yüzeyinde, buhar halinde bir damla su, sıvı hale oranla 1 700 kat daha büyük bir hacim kaplar; bu genişlemeden doğan kuvvet teknik alanda, sanayide ve denizcilikte devindirici güç olarak kullanılır.
Sponsorlu Bağlantılar
100°C'ta su buharı, sıvı yüzeyine 1 barlık bir basınca eşdeğer ağırlık uygulayan hava kütlesinin yükselmesine yol açar. Buharın esnek kuvveti, sıcaklıkla birlikte hızla artar.
Buhar makinesinin yapımı, XVII. yy.'ın ilk yarısında Galilei, Torricelii, Otto von Guericke ve Pascal'ın çalışmalarıyla fizikte sağlanan gelişmelerin bir sonucudur: atmosfer basıncını tanıma, sıvı fazla gaz fazı arasındaki hal değişimlerinde ısının rolü vb. Huygens’in öğrencisi Deniş Papin, bu olanakları, iki farklı yönde kullandı: Papin önce düdüklü tencerenin atası sayılan ve aynı zamanda yüksek basınçlı bir kazan oluşturan, basınçlı tenceresini yaptı; sonra buharın yoğuşumu sonucunda doğan vakumdan yararlandı ve böylece bir pistonu bir silindir içinde devindiren ilk kişi oldu. Savery'nin yaptığı (1698) ve günümüz pülsometresinin ilk örneği sayılan yükseltici makine uygulamada iyi bir sonuç vermedi. Buhar makinesinin san'ayide kullanımı, 1712’de İngiliz Thomas Newcomen ile başladı. Newcomen, buharın yoğuşmasını silindir içine su püskürterek sağlıyordu; bu ise önemli ısı kayıplarına yol açıyordu. Bu nedenle James Watt bu eksikliği gidermek için 1765 ile 1766 arasında ayrı kondansörlü bir makine geliştirmeye çalıştı; sonuçta yakıt tasarrufu yaklaşık % 75'e ulaştı. Çabalarını sürdüren Watt, basit etkili bu makineyi, sanayide çok sayıda uygulama alanı bulan çift etkili makineye dönüştürdü. 1783’te Jouffroy d'Abbans, Lyon'da Saöne nehri üzerinde başarılı bir buharlı gemi deneyi gerçekleştirdi; 1807'de ABD’de, amerikalı Fulton buharlı gemiyle ilk düzenli seferleri hizmete soktu. Buharlı lokomotif yapımını sağlayan borulu kazanı ise hemen hemen aynı dönemde Fransa ve İngiltere’de Marc Seguin ve Stephenson kullandı; Stephenson 1829’da Rocket adlı lokomotifiyle yüksek hızlı ilk makineyi gerçekleştirdi (56 km/sa).
Bir buhar makinesini besleyen buhar, “kazan" denen bir üreteçte üretilir; sonra, buhar gerçek anlamıyla motorda kullanılır ve nihayet atmosfere atılır ya da bir kondansör'e gönderilir. Emmeyi ve egzozu ayarlayan organların tümü, buhar dağıtımını sağlar.
Kazandan gelen basınçlı buhar gerek doğrudan almaşık devinimli pistonlu motorlarda, gerekse dolaylı olarak kinetik enerjiye dönüştürüldükten sonra buhar türbinlerinde kullanılır. Kazanların gelişimi, yüksek sıcaklıkta buhar kullanan yüksek basınçlı makinelerin yapımını sağladı. 1900'de kazanların güvenlik basınçları 8-10 bardan, 125 barı aşan bir düzeye çıktı. Kazandan çıkan gazların ısısını kullanan ekonomizörler ve ızgaraların altına sıcak hava üfleyen hava ısıtıcılar'ı geliştirildi. Mekanik ızgaraların, üfleme sisteminin, arıtmanın, denetim aygıtlarının yaygınlaşması, sanayide kullanılan kazanların verimini çok büyük ölçüde artırdı. En yüksek verimlere, kazanlarda ocağın yerini alan bir brülöre basınçlı havayla toz kömür püskürterek ve yapay çekme uygulayarak ulaşıldı.
- Almaşık devinimli buhar makineleri. Bu makineler, Watt'tan sonra ancak yüzyıl süren bir evrim sonucunda, yani 1880’e doğru aşağıdaki bütün temel özelliklerini kazandı: buhar girişinin erken kapanmasıyla bir tek silindirde ya da art arda birçok silindirde genişleme; regülatörle buhar giriş süresini ayarlama; silindir çevresinde buhar zarfı kullanımı ve buharı kızdırma.
- Pistonlu makine. Yumuşak dökme demirden iki ya da üç segmanla donatılmış dökme demirden bir piston, iki ucu kapalı, sert dökme demirden bir silindir içinde devinir; piston kolu silindirin dibindeki bir salmastra'nın içinden geçer, bir kızak ve kızak yolları ile kılavuzlanır; piston kızağı biyel koluna, biyel de manivela muylusu' na eklemle bağlıdır; bir volan devinimi düzenler ve piston yolunun sonuna geldiğinde, her devirde iki kez oluşan ölü noktalardan geçişi sağlar.
- Teksilindirli makineler 90°'lik açı yapan iki dirsekli bir krank miline çoğu kez çift bağlanır; bu bağlama biçimi, biyellerin her konumunda makineye yol verme olanağı sağlar ve volana gerek kalmadan dönmeyi düzenler.
- Bileşik makineler. Potansiyel enerjisinin tümünden yararlanmak için, buhar art arda, çapları gittikçe artan iki ya da üç silindire gönderilir: böylece bölümlü, yani çift ya da üçlü bir genişleme elde edilir.
- Merkezi egzozlu makine'de, buhar silindirin alt bölümünden girer ve genişlemeden sonra pistonun ortasında açılmış pencerelerden çıkar; pencerelerin açılıp kapanmasını dağıtıcı işlevi üstlenen piston sağlar. Dolayısıyla buhar doğrultu değiştirmeden silindiri geçer; bu yüzden bu makinelere tekyönakışlı makineler denir.
- Salınan silindirli makineler'de, biyel yoktur ve piston çubuğu krank miline eklemle bağlanır. Bu sonucu elde etmek için silindirin orta kısmında bir dönme ekseni oluşturan iki muylu yer alır. Buhar giriş ve çıkışı bu muyluların içinde bulunan kanallarla sağlanır.
BAKINIZ
Önemli İcatlar - Lokomotif
Motor Nedir? Motor Teknolojisi
Son düzenleyen Safi; 20 Şubat 2017 01:14