Arama

Dini Şiirler / İlahiler - Sayfa 17

Güncelleme: 6 Ağustos 2020 Gösterim: 373.342 Cevap: 528
KafKasKarTaLi - avatarı
KafKasKarTaLi
Ziyaretçi
18 Mayıs 2006       Mesaj #161
KafKasKarTaLi - avatarı
Ziyaretçi
Affet Allahım Affet

Sponsorlu Bağlantılar
Bitti bende hevesler
Bir mekan beni sesler
Değişecek adresler
Affet Allahım affet

Artık yaklaştı ölüm
Nefsime ettim zulüm
Çok günahkar bir kulum
Affet Allahım affet

Bu gidiş değil bitiş
Bu gidiş Hakka gidiş
Rabbim sana kaldı iş
Affet Allahım affet

Bir canım var vereyim
Rahmetine ereyim
Günahkar biçareyim
Affet Allahım affet

Ben hazırım ölmeye
Huzuruna gelmeye
Rahmetine ermeye
Affet Allahım affet

Her şeyi bilen sensin
Günahı silen sensin
Akla ilk gelen sensin
Affet Allahım affet

Sen affet Mikdat kulu
Defteri günah dolu
Sana ulaştı yolu
Affet Allahım affet
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
19 Mayıs 2006       Mesaj #162
arwen - avatarı
Ziyaretçi
ZEKAT

Sponsorlu Bağlantılar
Zengin sayılan mümin,
Kırkta bir zekat verir.
Muhtaç olan fakirse,
Mutlu olur, sevinir.

Zekat malı temizler,
Fakire destek olur.
Zengin, fakir kaynaşır,
Toplum huzuru bulur.

İslam’ın şartlarından,
Biridir zekat vermek.
Muhtaca yardım edip,
Sevinmek, sevindirmek.

Zekat, fitre, sadaka,
Fakire yardım eli.
Toplum dayanışmayla,
El ele yükselmeli.
KafKasKarTaLi - avatarı
KafKasKarTaLi
Ziyaretçi
19 Mayıs 2006       Mesaj #163
KafKasKarTaLi - avatarı
Ziyaretçi
Büyüklük Taslayan

Şeytan iblis oldu, kibri yüzünden
Nâr’ım deyip gurur duydu özünden
Lanete uğradı tek bir sözünden
Büyüklük taslayan, sonu böyledir

Kibir taslayanlar boşa gerinir.
Maymun yerde hoştur, gezer sürünür
Yükseğe çıkınca kıcı görünür
Artık arkasıyla önü böyledir

Ben buyum ben şuyum, deyip avunan
Her meziyetini sayıp savunan
Sonra birden gözden kayıp dövünen
Çatlak ses çıkarır tonu böyledir

Tavus kuşu gibi gösteriş yapar
Malına mülküne işine tapar
Gururu yüzünden toplumdan kopar
Kabesi nefsidir, yönü böyledir

Mikdat der makamlar adam etmez ki
Dünya onun olsa yine yetmez ki
Onun bu gururun hoşa gitmez ki
Öylesi alçaktır, ünü böyledir
KafKasKarTaLi - avatarı
KafKasKarTaLi
Ziyaretçi
20 Mayıs 2006       Mesaj #164
KafKasKarTaLi - avatarı
Ziyaretçi
ES_SELAM İSMİNİN KUDRETİYLE
Niçin çıldırmış bir yaşamın içinde bu yürek
Sahte dostlar ve sahte sevgililer
Güzel düşünmek istediğim bu ömürde
Çıkın artık
Kendi kendimi düşüneyim bir avuç kalan yaşamımı

Sevmek neydi
Unutalı yıllar oldu
Gerçek aşkı bilirdim
Yalnız siz unutturdunuz bana mutluluğu
Güzel yaşamak vardı
Yalnız hırslarınızla
Beni de kötü bir insan yaptınız siz

Bir yeminim vardı
Allah için yaşamak
Lakin aşk ve riyakar dostlarım
Sizinle uğraşmaktan
Günahlarınıza ortak olmaktan
Sevaplarımı da unutturdunuz bana
Çıkın artık hayatımdan
Kendinizle
Kendi bildiklerinizle yaşayın
Selam olsun Allah’ım
Bu yıkık ve yorgun olan kuluna bir yer var mı?
O kudretli dergahında
Sen ki bağışlayıcı olan sevgilimizsin
Bu günahkar olan kuluna
Yer var mı sofranda
Sonunda döndüm Es-selam isminin kudretiyle
Selamına muhtacım
Kurban olduğum
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
21 Mayıs 2006       Mesaj #165
arwen - avatarı
Ziyaretçi
MİZANI SENDE BULDUK


Ahiret için dünya, dünya için ahiret.
Mizanı sende bulduk Ya Resullah (s.a.s.)
Nar içinde nur, kesret içinde vahdet.
İzanı sende bulduk Ya Resullah(s.a.s.)

Bir fener tuttun, doğudan batıya.
Aydınlattın evleri, zeminden çatıya
Işığın yayılır, ta geçmişten atiye
Nuru sende bulduk Ya Resullah (s.a.s.)

Seni sevmektir, imanımızın aslı.
Kim ki seni anmaz, yüreği paslı.
Ayrı kaldık senden, gönlümüz yaslı.
Süruru sende bulduk Ya Resullah (s.a.s.)

Sorarım seni ovalarda açan çiçeğe,
Kırlarda uçuşan renk renk kelebeğe.
Sen varsın diye baktım güzelliğe.
Cemali sende bulduk ya Resullah (s.a.s)

Kokunu duyarım güzeller güzeli gülde.
Sesini duyarım güle konmuş bülbülde.
Görürüm seni Allah diyen gönülde.
Huzuru sende bulduk Ya Resullah (s.a.s.)

Görsün diye insanlar, iyiyi doğruyu.
Gür sesinle çağırdın Batı’yı, Doğu’yu.
Can kulağıyla dinleyin insanlar çağrıyı.
Sadayı sende bulduk Ya Resullah ( s.a.s.)

Çalışmayı öğütlersin, edersin tavsiye.
Elindeki kalem Müslüman hediye.
Ey Müslüman erişsene teknolojiye.
İlmi sende bulduk Ya Resullah (s.a.s.)

Sade yaşadın, çadırına bir hasır serdin.
Tüm yaratılanı sevdin, kol kanat gerdin.
Eline geçeni paylaştın, fakirlere verdin.
Şefkati sende bulduk Ya Resullah (s.a.s.)

Çar-ı Yâr sadık dostun, can yoldaşın.
Ashab-ı Kiram’ın hepsi tek tek arkadaşın.
Ahir zamandaki ümmetin cümle kardaşın,
Onuru sende bulduk Ya Resullah (s.a.s.)
Övdün, dedin ümmetimin âlimleri,
Sanki İsrailoğullarının peygamberi.
Sensin tüm alemlerin rehberi.
İrfanı sende bulduk Ya Resullah (s.a.s.)

Nazarında aynıdır zenginler, fakirler.
Yolunda değer bulur, horlanan hakirler
Gözyaşlarıyla arınır, günahlar, kirler.
Samimiyeti sende bulduk Ya Resullah (s.a.s.)

Emanetine sadık olmak en büyük dileğim.
Ömrüm tek sermaye, yoktur yedeğim.
Mahşerde safında yer almaktır ereğim.
Şefaati sende bulduk Ya Resullah (s.a.s.)

Ayrılıktan bunaldı, imdat diler bülbül.
Ravza’ya uçmaya ruhsat diler bu bülbül.
Hasıl-ı kelam vuslat diler bu bülbül.
Maksudu sende bulduk Ya Resullah (s.a.s.)

Bu garip bülbül, acep bir gün uçar mı?
Mübarek ravzana varıp elin açar mı?
Boynunu büküp de kendinden geçer mi?
Umudu sende bulduk Ya Resullah(s.a.s.)

Bülbül, Gül’ün yanında ne ki, bir naçiz.
Sevgili karşısında konuşamaz, dili aciz.
Yalnız sevgisiyle yandı durdu, oldu aziz.
İzzeti sende bulduk Ya Resullah (s.a.s.)

Yüreğim ateşinle yansın pare pare.
Şikâyetim yok, teşekkür gerektir yâre
Zira benim derdime o yangındır çare
Dermanı sende bulduk Ya Resullah (s.a.s.)

Pehlivana gerek ki, ilk nefsini yene.
Âlime gerek ki, önce kendini bile.
Seyyaha gerek ki evvel kalbine gide.
Manayı sende bulduk Ya Resullah (s.a.s.)

Ya Muhammed (s.a.v.) Sultan-ı Kelamsın sen.
Ya Muhammed (s.a.v.) Fahr-i Âlemsin sen.
Ya Muhammed (s.a.v.) Âlimlere kalemsin sen.
Kemali sende bulduk Ya Resullah. (s.a.s.)
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
25 Mayıs 2006       Mesaj #166
arwen - avatarı
Ziyaretçi
isterim
Ağlayarak geldim dünyaya
Gülerek yaşamak isterim
İmanla geldim dünyaya
İmanla ölmek isterim

Buluğ çağına erince
Namaz kılmak isterim
Akli kamil olunca
Oruç tutmak isterim

Varlığım çok olunca
Zekat vermek isterim
Bu dünyadan göçmeden
Hacca gitmek isterim

ağlayarak geldim dünyaya
Gülerek ölmek isterim
İmanla geldim dünyaya
İmanla ölmek isterim
KafKasKarTaLi - avatarı
KafKasKarTaLi
Ziyaretçi
28 Mayıs 2006       Mesaj #167
KafKasKarTaLi - avatarı
Ziyaretçi
BEYİTLER

Göklere yükselen şerefelerden
Ezan, kurtuluşa çağrı sesidir.

Şahadet parmağı şu minareler
Yerlerin göklere seslenmesidir.

Şadırvanda şırıl şırıl akan su
Abdestle günahın dökülmesidir.

Şu masmavi, yeşil, renkli çiniler
Solgun bahçelerin yeşermesidir.

Günde beş kez kılınan namaz
Ruhun ötelere yücelmesidir.

Gönül gönül, dil dil söylenen tekbir
Ezelin ebede seslenmesidir.

Secdeyle yıkanan müminin yüzü
Kulluğun ışıkla bezenmesidir.

Tövbe, sonsuzluğa açılan kapı
Günahsa, ruhların kirlenmesidir.
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
28 Mayıs 2006       Mesaj #168
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Azrail başına geldiği zaman


Azrail, başına geldiği zaman
kırılır ayakla kol, yavaş yavaş.
Mevlam nasip etsin din ile iman
akar gözlerinden sel, yavaş yavaş.



Yüksek uçan gönül, yorulur bir gün
ölçü terazisi, kurulur bir gün.
Herkesin yaptığı, sorulur bir gün,
döner mi, yâ Rabbi, dil yavaş yavaş.



Hep nefsine uydun, tevbe etmedin
her bulduğun yedin, şükür etmedin.
Nihayet, bu kara toprağa geldin
çekilir dünyadan el, yavaş yavaş.



Kabrin üzerine dikerler taşı
bir avuç toprağa koyarsın başı.
Baba, oğlun görmez, kardaş kardaşı

gider, geri dönmez yol, yavaş yavaş.



Kâfurlu, ılık suyu koyarlar
o nazlı bedeni, tekmil soyarlar.
Öldüğünü konu komşu duyarlar
gelir geri ahbaplar, yavaş yavaş.

KafKasKarTaLi - avatarı
KafKasKarTaLi
Ziyaretçi
29 Mayıs 2006       Mesaj #169
KafKasKarTaLi - avatarı
Ziyaretçi
CAMİLER
Camilerdir alıp götüren bizi
Beyaz ülkelere, sonsuza kadar.
Camilerdir göstererek ak izi…
Bizi içimizden beyaza boyar.

Duvarında ayet ayet nakış var
Bir mana doldurmuş büyük kubbeyi.
Kandil kandil içimizde ışıklar,
Bir yanar,bir söner anarken seni.

Kimbilir kaç asırüstünden geçmiş
Sülüsler, celîler, talikler durur.
Hangi el, hangi ruh ve nasıl seçmiş?
Ki kokusu yıllar yılı duyulur.

Mihrabı, minberi, minaresiyle
Öteye açılan kapı bu mudur?
Şadırvanda şırıl şırıl sesiyle,
Durmadan yıkanan yapı bu mudur?

Bir ruhu abide yapan usta el
Taşa en ilahi manayı vermiş.
Aranan doğruluk, iyilim, güzel
Abide halinde toplanıvermiş.

Bir el ki, arkadaş olsun göklere
Diyerek kubbeyi göğe uzatmış.
Çil çil, kubbe kubbe geçtiği yere,
Altın yaldızıyla mührünü atmış.

Müezzin çıkarken fethe gökleri
Müminin elleri Hakka açılır.
Ne duydukları, ne gördükleri,
Bir nur ortalığa durmaz saçılır.

Beş vakit okunan ezan sesinde
Bambaşka dünyadan bir çağrı vardır.
Şahadet getiren minaresinde
Taşlar omuz omza yaslanmışlardır.

Ey kubbe, şadırvan, minaresiyle
Bizi içimizden kuşatan mânâ.
Ve günde beş vakit ezan sesiyle,
Bizi kavuşturan sonsuz zamana.

Camilerdir, alıp götüren bizi…
Beyaz ülkelere, sonsuza kadar.
Camilerdir, göstererek ak izi,
Bizi içimizden beyaza boyar.
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
29 Mayıs 2006       Mesaj #170
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Ey Rabbimiz!

Rasulünü anışımızdan haberdar et!

O’na binler salat, binler selam!

Habibine Makam-ı Mahmut’u ver

O’na vesileyi lutfet.

O’nu refik-i Âlâya yükselt

Bizi de affet

O’nun hatrına affet

Zatının hatrına Affet.

Benzer Konular

2 Ekim 2006 / Misafir Din/İlahiyat
26 Ocak 2007 / Misafir Din/İlahiyat
2 Eylül 2006 / Misafir Müslümanlık/İslamiyet
1 Mart 2007 / NihLe Taslak Konular
14 Ağustos 2006 / Misafir Taslak Konular