Arama

Dini Şiirler / İlahiler - Sayfa 49

Güncelleme: 6 Ağustos 2020 Gösterim: 360.650 Cevap: 528
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
22 Ağustos 2010       Mesaj #481
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Gece

Sponsorlu Bağlantılar
Güneş varıp guruba kapanınca,
Kakmalı bir taç gibi gül kırmızı;
Ve füsunlu mağrib ufku sarınca,
Artar hummalı gönüllerin hızı.

Gece sevdalı ruhların otağı
Gece âşıkların sırlı durağı

Salınır reftâre mavi geceler,
Sinelere neler fısıldar neler..
Coşar duygular, uyanır sevgiler,
Duyulur her yanda gönül avazı..

Gönül gecenin sunduğuyla mahmur
Gece O'nun ıtrıyla buhur buhur

Kurtulanlar uzaklığın ağından,
Mesajlar alırlar yar otağından,
Ererler sırlara ebed çağından
Ve duyarlar o en duyulmaz hazzı...

Hep anber sürünür gezer meltemler
Sihirli rüya gibidir geceler

En büyülü tellerle ötelerden,
Nağmeler işitirler çok derinden;
Şarkılar dinlerler gönlün içinden,
Ver adan sözleri, verâdan sazı.

Duyulur cennetlerin akisleri
Gök kapılarının sırlı sesleri

Orada yalnız düşünenler kalır,
Maddî âlem daraldıkça daralır;
Ruh mesafe üstü mesafe alır,
Aşılır cismin aşılmaz çıkmazı

Sessizlesin sevdalılar, sevdalar
Ve sinelerinde baharlar çağlar

İner gönüllere bir mavi sükun,
Parıldar her yanı insani ufkun..
Gece bir halvet mevsimidir O'nun,
Çığlık çığlıktır âşıkların nazı

Duyarak ötelerin lezzetini
Cennetleri, Fırdevs hayaletini

"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
22 Ağustos 2010       Mesaj #482
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Can gazeli
Canım öksüz bıraktı göğümden aktı canım
Sponsorlu Bağlantılar
Ölümsüzlük tacını başına taktı canım

Şimdi sevdanın tahtı neylesin böyle bomboş
Aşkın zorlu yolunda son bir duraktı canım

Seni böyle apansız 'gayrı gel'e koşturan
Bir ömür kavrulduğun sonsuz firaktı canım

Biricik bakışınla yeşerdi kaç kerbela
Ki sen nazar etmeden içim kuraktı canım

Ölüm senin olmadan sevmemiştim bu kadar
Bir kez sığazlamışsın yüzü apaktı canım

Eti kemiği bir hoş yele mi savurdun oy
Dost gelmiş diye toprak kınalar yaktı canım

Bakışınla yıkanmak bir hayal oldu şimdi
Gönüle saplansa da gözden ıraktı canım

Ateşin bir hükmünün kalmadığı dünyada
Gidişin yeryüzünün külünü yaktı canım

Yaralı kuşlar artık uçmayı unutacak
Bunca yetim serçeyi kime bıraktı canım

"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
24 Ağustos 2010       Mesaj #483
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Kime Emanet

Hak Nebi’nin diline nifak sayılmış emanete ihanet,
Tohum toprağa,yavru yuvaya,yuva anaya emanet,
Şak şak olmuş toprak suya,su buluta emanet,
Yusuf kuyuya,Mısır Yusuf’a emanet,
Hak Nebi mağaraya,Medine Hak Nebi’ye emanet,
İbrahim ateşe,İsmail bıçağa emanet,
Ne bıçak, ne ateş, ne kuyu, ne de mağara etmedi ihanet,
Asrın İbrahimleri sana emanet!

Arkadaş!
Gel sen de bir kor gibi yak sineni,
Çünkü hepsi Allah’a emanet!!!

İçine doğru derinleş,dibi görünmeyen bir kuyu ol,
Sakla Yusufları koynunda,
Yusuflar sana emanet!
Mağarada yılan olma,
Güvercin gibi vefalı,örümcek gibi tehlikelere perdedâr ol,
Mağara gibi al Muhammedi’leri,al yedi genci,al bütün bir gençliği…

Hz.Sümeyrâ, Hak Nebi’yi evlâtlarına emanet etti.
“Sakın O’na bir şey olursa eve dönmeyin” dedi.
Dönmeden emanete sahip çıkamayacaklarını anlayınca...
Vazgeçtiler eve dönmekten.
Evlerinden çıkamayanlar neyin emanetçisi acaba?

Bilecik İstasyonunda yaşlı ana,oğlunu cepheye uğurlarken ona;
“Oğlum babanı Dİmetoka’da, dayını Şibka’da, ağabeylerini Çanakkale’de kaybettim, Sen benim son yongamsın, sen de dönmezsen ben Allah’a emanet!” diyordu.
Ve ilâve ediyordu
“Git, sen de git!
Minareler ezansız, camiler Kur’ân’sız kalacaksa, sen de git.”
Ezan, Kur’ân ,Vatan kime emanet?
Galiçya’da , Şibka’da, Dimetoka’da kalanların evlatları kime emanet?
“Ben sağ dönseydim uğrunda öldüğüm Kur’ânı, Canımdan çok sevdiğim, İslâm’ı yavruma öğretirdim” diyen
Ve fakat şimdi mabet yüzü görmeyen bu şehit evlatları kime emanet?..

Cafer-i Tayyar şehit olmuştu,
Hak Nebi geldi, yetimlerinin başını okşadı ve ağladı.
Baş okşayan kim? Gözyaşı kime emanet?
Cephede kanlar içinde son anlarını yaşarken, vücudundan kanlı kurşunu çıkarıp;
“Arkadaşım Memiş, şunu al oğluma emanet et.
Ben yaşadığım müddetçe vazifemi yaptım, inandığım mukaddesler uğruna can veriyorum.
Senden de bunun hakkını vermeni istiyorum dediğimi ilet.”
Mukaddes kurşun kime emanet!

Sütçü İmamım!
İki bacımızın yaşmağını aldılar diye Maraş’ı kana buladın.
Senin şuurun kime, yaşmak kime emanet?
Şair Hz. Amine’ye,
“Ey Ebva’da yatan ölü, Bahçende açtı dünyanın en güzel Gül’ü,”
Derken bahçe kime, Gül kime emanet?
Bilâller, dem tutan bülbüller nerede?

Arkadaş!
Gül de,bülbül de, bağ da, bahçıvan da,
Bıçak altındaki İsmailler, ateş içindeki İbrahimler, kuyudaki Yusuflar,
Şu gerideki isimsiz kümbet,
şu ilerideki ıssız mabet,
Unutma hepsi sana emanet!!!

Cemil CÜNEYD
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
24 Ağustos 2010       Mesaj #484
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Ya Rab! Seni bilmek ne büyük kerem!
Seni bilmeyenler neyi bilir?

Senin kadr ü kıymetini bilmeyenler neyin kadr ü
kıymetini bilir?

Seni bilmeyenler kendini nasıl bilir?
Kendini bilmeyenin
kendini kaybetmekten başka yolu yoktur. Kendini kaybeden neyi bulur?
Diyelim ki buldu, bulduğu kimin olur?
Kendinin olmaz, çünkü "kendi" yok artık, kendi kayıp.
Kendini kaybedenin kazandığı hiçbir şey olamaz.
Kazanmaktan söz etmek için önce bir "kazananın" olması şart.
Seni bilmeyen haddini bilmez. Haddini bilmeyen Allah karşısındaki
yetersizliğini, küçüklüğünü, acziyetini bilmez. Sadece haddini değil,
kıymetini de bilmez.
Eşya karşısındaki kıymetini, dünya karşısındaki değerini,makam,mal,servet
karşısındaki şerefini bilir.
Ya Rab! Seni anlamak ne büyük saadet!
Seni anlamak hayatın anlam ve amacını anlamaktır.
Seni anlamak ölümün hayatın öbür yüzü olduğunu anlamaktır.
Seni anlamak cennet ve cehennemin "ilahi adaletin" tecellisi olduğunu
anlamaktır. Seni anlamak, var oluşun Rahmetin eseri olduğunu anlamaktır.
Seni anlamak, kulluğun en büyük şeref ve itibar olduğunu anlamaktır.
Seni anlayanın tek iftiharı vardır: Sana kul olmak.
Seni anlayanın tek izzet kaynağı vardır: Senin kendisine Rab olman.
Seni anlayanın bitmez tükenmez bir imkânı vardır: İman...
Seni anlayanın nükleer bir güç merkezi vardır: Kalp...
Seni anlayanın bitimsiz bir serveti vardır: Kanaat...

"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
ORHAN AFACAN - avatarı
ORHAN AFACAN
Ziyaretçi
26 Ağustos 2010       Mesaj #485
ORHAN AFACAN - avatarı
Ziyaretçi




ÂDEMİN KALBİ HASTA

Âdemin kalbi hasta şifası Kur'an dadır.
Âdemin gönlü darda ferahı Kur'an dadır.
Âdem ölmek istemez çaresi Kur'an dadır.
Âdem yalnız edemez vekili Kur'an dadır.

Âdem ilimi sever, ilimi Kur'an dadır
Âdem övülmek ister değeri Kur'an dadır.
Âdem bir defa doğar, Kuran’a göre ölür
Bu iki hal arası neleri yaşar, görür.

Âdem neslini sorar, nesili Kur 'an dadır
Âdem Yaradan arar, asılı Kur'an dadır.
Âdem günlük işlerle geçinmenin derdinde
Ebedi saadeti yitirme gayretinde.

Âdem hiç, hiç unutma, sınav yeri burası
Bu dünyadan gider âdem gelince sırası.
Âdemin tek ümidi şefatı Muhammedin
Orhan sende kendine bunu gaye edin.


ORHAN AFACAN
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
5 Eylül 2010       Mesaj #486
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Bilmeyenler bilsin ki

Bilmeyenler bilsin ki aşk bir güneşe benzer
Aşkı olmayan gönül sanki taşa benzer

Taş gönülden ne biter dilinde ağı tüter
Çok yumuşak söylese sözü savaşa benzer

Aşk dolu gönül yanar yumuşar muma döner
Kararır taş gönüller sarp katı kışa benzer
***
Senin aşkının oku, demirden taştan geçer
Aşkına düşen kişi can ile baştan geçer
Gece gündüz eder zâr, aşkın ile olur yâr
Endişesi sen olan yemekten aştan geçer

Aşkına düşenlerin yanar durur yüreği
Sana veren kendini lüzumsuz işten geçer
Başında aklı olan ücretle amel etmez
Her güzele kapılmaz, göz ile kaştan geçer

Gerçek âşık olasın, can vermeye ivesin
Dostla pazarlık eden nice bin baştan geçer
Yunus’un gönül evi doludur Hak sevgisi
Tercih eden sohbeti dosttan tanıştan geçer
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Eylül 2010       Mesaj #487
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

gerekten çok güsel ilahiler elinize sağlık mükemmel benim en sevdiğim ilahilerden biri de

bir ömür geçti aldandık
gaflet uykusuna daldık
hilekar şeytana kandık
merhamet et bize...... Msn Sad


çok güsell bir ilahi yaa :'(

ya ben bu ilahiyi bir türlü bulamadım ismi neydi bu ilahinin arkadaşlarr
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
30 Eylül 2010       Mesaj #488
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
EY RaSuL

Cehalet ağından kurtuldu alem,

Huzurun yoluna vardık Ey Resul! ...
On altı asırdır senin aşkınla,
Gönül yarasını sardık Ey Resul! ...

Sen gittin gideli ağlar kainat,

Aşkınla zikretmek ne güzel sanat,
Şefaatin için şeytana inat,
Günah direğini kırdık Ey Resul! ...

Kalp ile inandık, dil tasdik etti,

Sevdan gönülleri yaktı mest etti,
Sensizlik güllerin canına yetti,
Bülbüle hasreti sorduk Ey Resul! ...

Ömer’i yolundan aşkın çevirdi, *

Ferhat aşkın ile dağlar devirdi,
Senin için kulların hepsi de birdi,
Gelip huzurunda durduk Ey Resul! ...

Cananlar cananı sensin Muhammet!

Aşkınla yanıp ta tutuştu Ümmet!
Senden şefaat, Mevla’dan rahmet
Duayla niyazla umduk Ey Resul! ...

Sevdazan yüreğim sevdanla coşar,

Bu büyük aşk ile dağları aşar,
Hakka boyun büker, huzura koşar
Senle yaraları sardık Ey Resul! ...
Gelip huzurunda durduk Ey Resul! ...

Mustafa Çelebi ÇETİNKAYA
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
5 Ekim 2010       Mesaj #489
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
kör kuyular

Kör kuyulara mı atılsak Yusuf gibi,
çarmıhlara mı gerilsek İsa gibi,
Denizler mi yarsak Musa gibi,
Hakka giden yolda biz ne yapsak

Tekbirlerle yaşasak MÜcahit gibi,
Beş vakit eksik etmesek hafızlar gibi,
Zekâtlar versek Karun gibi,
YÜz mÜ sÜrsek Kabe'ye hacılar gibi

Ateşlere mi atılsak İbrahim gibi,
Balıklarla mı Konuşsak Yunus gibi,
Ezanlar mı okusak Bilal gibi,
Hakka giden yolda biz ne yapsak

Mor sÜmbÜllÜ bağlardan gÜller mi dersek,
Köz olan ateşlere alev mi olsak,
Bilmem ki senin için neler yapsak,
Başına papatyalardan taç mı yapsak
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
20 Ekim 2010       Mesaj #490
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Yandım Gül Oldum..

Ben kalbimi dünyanın dert duvarları arasında ezdirdim
Çok özledim sonsuz genişliğini secdelerin
Ben ruhumu zehir parmaklıklar ardında tutuklu bıraktım
Öyle çok susadım ki ilk tekbirin;dudağımdan içtiğim serinliğe
Ben bencilliğin dehlizlerinde ümitsizce dolandım…dolandım…dolandım…
Öyle çok hasretim ki bir rüku’nun kavsinde
Belimi kıran ayrılıkları göğe savurmaya
Ben ellerine cilvelik kelepçeleri vurulmuş bir zavallıyım
Çok isterdim bir kıyamın kıyametinde
İçimdeki bütün kuşları dağlara uçurmayı

Ayaklarımı dar zamanların prangalarına kaptırdım ben
Öyle hasretim ki yalnız ve yalnız sana kul olmayı
Cümle dilenciliklerden kurtulmayı
Öyle hasretim ki göğsümde sakladığım kanadı kırık serçeleri
Rahmetinin yuvasına uçurmaya
Öyle çok hasretim ki yalnız ve yalnız sana muhtaç olmaya
İçimde saklı sancılı incileri rahmetinin kıyılarına savurmaya ahdettim
Mülteci ellerimin ayazında ölmüş kelebekleri
Kudsi levhanın dokunuşuna emanet etmeye geldim
Ben gururun mahkumuyum…
Ben gerçeğin kaçkınıyım…
Ben günahın tutsağıyım…
Ben isyan çöllerinin çorağına sürgün bir yetimim
Sevindir beni,sevdir,sevindir,sev,sevdiğini bildir…
Hüzünlerimi bir secdenin billur sularında erit ne olur
Ne olur korkularımı rahmetinin kucağında teskin eyle Sen
Ben sahte uzaklıkların sürgünüyüm…
Ben içine kalbimi sığdıramadığım dar vakitlerin küskünüyüm…
Öyle özledim ki seccademin alnımdan öpüşlerini…öyle özledim…
İşte huzuruna geldim …
Şöyle başımı sokacak bir umudum olsun istedim
İstedim ki yüzünden menekşeler toplayacağım sonsuz ovalarım olsun
İstedim ki koşup koşabildiğim kadar
İçimde sakladığım bütün uçurtmaları rüzgarlara verebileyim
Ben sonsuz derinlikte uykuların yitiğiyim
Ben unutuş uçurumların dibinde unutulmuş bir cesedim
Ben benlik ve bencillik yabancılıklarında
Evine yol bulamayan bir yitirmişim
Çok özledim En Sevgilinin en çok sevdiği yerde durmayı
Öyle hasretim ki öyle muhtaçım ki
En Sevgilinin en çok sevildiği halde olmaya
Geldim…Huzuruna vardım…Geçtim kendimden…Kendime geçtim
Deldim benlik dağını…Yolda kaldı ferhat…Şirinin ben oldum
Yandı her yanım…İbrahimin oldum…Gül oldum…
Çöle verdim leylayı;aklı mecnuna sattım
Mecnun oldum yakınlığına geldim
Tüm uzaklıkları uzaklara savurdum keremini gördüm
Vazgeçtim aslıdan,gölgeden çıktım,aslına geldim…vaslına geldim…
Yandım KUL oldum…Yandım KÜL oldum…Yandım GÜL oldum…
Durdum namaza; Miracına geldim, niyazına durdum
Nazla beni ne olur…
En Sevgilinin durduğu eşikte durdum
Miracına geldim…Miracına geldim
Nazarında tut ne olur
Bakışınla sar beni, el üstünde tut, bırakma ellerimi…Bırakma…
Senai Demirci
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.

Benzer Konular

2 Ekim 2006 / Misafir Din/İlahiyat
26 Ocak 2007 / Misafir Din/İlahiyat
2 Eylül 2006 / Misafir Müslümanlık/İslamiyet
1 Mart 2007 / NihLe Taslak Konular
14 Ağustos 2006 / Misafir Taslak Konular