Arama

İslam Dininde Adam Öldürmek ve Hükmü

Güncelleme: 17 Ocak 2013 Gösterim: 5.255 Cevap: 2
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
17 Ocak 2013       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
İslam'da Can Almak ve Bunun Hükmü
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar

Başkasının hayatına kıymak, katl.
Cinayet, bir terim olarak insanın hayatına ve vücut tamlığına karşı işlenmesi yasaklanmış fiillerdir. Cinayet, öldürme ve yaralama olmak üzere iki kısma ayrılır. Öldürme, dünya ve ahirette cezayı gerektiren bir fiildir. Dünyadaki cezası kısas, ahiretteki ise cehennem azâbıdır. Çünkü o, dünyada Allah'ın yaratmasına tecavüz, toplumun ve toplum hayatının emniyetini tehdit eden bir fiildir.

Ayet ve Hadisler
Kur'an-ı Kerim'de adam öldürmenin haram olduğunu bildiren birçok ayet vardır. Bu ayetlerin birinde şöyle buyurulur:
"Allah'ın haram kıldığı cana, haklı bir sebep olmadıkça kıymayın. Kim mazlum olarak öldürülürse biz onun velisine (mirasçısına hakkını isteme konusunda) bir yetki vermişizdir. O da öldürmede aşırı gitmesin. Çünkü o, zaten yardıma mazhar kılınmıştır." (el-İsrâ, 17/33)

Âdem (a.s.)'ın oğlu Kâbil'in Hâbil'i öldürme suçu, öldürmenin insanlığa tecavüz anlamına gelen bir suç olduğunu gösterir. Nitekim Cenâb-ı Hak şöyle buyurur:
"Bu yüzden İsrâiloğulları'na şu gerçeği hükmettik: Kim bir canı, bir can karşılığında veya yeryüzünde bir fesat çıkarmaktan dolayı olmaksızın, öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur." (el-Mâide, 5/32)

Katil için kısas cezası şu ayetle sabittir:
"Ey iman edenler, öldürenler hakkında size kısas (misilleme) yazıldı. Hür hür ile; köle köle ile; dişi dişi ile kısas edilir. Fakat öldürenin lehinde, öldürülenin kardeşi (velisi) tarafından cüz'î bir şey af * olunursa kısas düşer. Artık örfe uyarak, maktulün velisine güzellikle ödemede bulunmak gerekir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve esirgemedir. O halde kim bu aftan ve diyetin edâsından sonra, katile veya yakınlarına karşı tecavüzde bulunursa, onun için pek acıklı bir azap vardır. Ey akıl sahipleri kısasta sizin için bir hayat vardır. Umulur ki sakınırsınız. " (el-Bakara, 2/178-179)

Kısas hükmü, geçmiş semâvî dinlerde de yer almıştır:
"Biz onda (Tevrat'ta) onların üzerine şunu da yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş karşılıktır. Sonuç olarak yaralar birbirine kısastır. Fakat kim bu hakkını bağışlarsa, o kendisine keffârettir. Kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse onlar zalimlerin ta kendileridir." (el-Mâide, 5/45)

Kur'an-ı Kerim, başkasını kasden öldüren katil için bir ceza daha bildirir:
"Kim bir mümini kasden öldürürse, cezası içinde ebedî kalıcı olmak üzere cehennemdir. Allah ona gazab etmiş ve lânet etmiştir. Ve ona büyük bir azap hazırlamıştır. " (en-Nisâ, 4/93)

Hadiste, kişinin ancak üç durumda ve hâkim kararıyla öldürülebileceği bildirilmiştir. Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır:
"Müslümanın kanı ancak üç şeyden birisi ile helâl olur. Zina eden evli, cana karşılık can, dinini terkeden ve İslâm toplumundan ayrılan kimse."
(Buhârî, Diyet, 6; Müslim, Kasâme 25; Ebû Davud, Hudud, I; Tirmîzî, Hudud, 15) Bu hadisi İbn Mes'ud (r.a.) rivâyet etmiştir.

Başka bir rivâyet şöyledir:
"Kişinin kanı üç durumda helâl olur: İmandan sonra kâfir olan yahut evlilikten sonra zina eden yahut da haksız yere bir cana kıyan kimse."
Katlin ve intiharın haramlığı konusunda çeşitli hadisler nakledilmiştir:
"Bir müminin öldürülmesi, Allah katında, dünyanın sona ermesinden daha büyük bir olaydır."
"Şüphesiz, sizin kanlarınız ve mallarınız; bu gününüzün, bu ayınızın ve bu beldenizin haram olduğu gibi birbirinize haramdır."
(Buhâri ilim, 37; Hacc, 132; Hudûd, 9; Müslim, Hacc, 147; Tirmîzî, Fiten, 6)

"Yedi helâk edici şeyden sakınınız. Bir tanesi de haklı durumlar müstesna Allah'ın haram kıldığı cana kıymaktır. "
(Buhârî, Müslim, Ebû Davud ve Nesâi)

Kasden öldürmenin cezasını hadis tesbit etmiştir. Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurdu:
"Kasden öldürmede kısas vardır. Ancak, maktulün velisinin affetmesi halinde durum değişmektedir."
Yani başkasını kasden öldüren, maktulün akrabaları tarafından affedilmedikçe ona kısas uygulanması gerekir.
Kasden adam öldüren kimse asî ve fâsık olur. Onun işi Allah'a kalmıştır. Dilerse ona azap eder, dilerse bağışlar. İslâm âlimlerinin çoğunluğuna göre katilin tevbesi makbûldür. Böyle diyenlerin delilleri şu ayetlerdir:
"Şüphesiz Allah, kendisine şirk (ortak) koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışındaki günahları dilediği kimseler için bağışlar. " (en-Nisâ, 4/48-116)
"Şüphesiz Allah bütün günahları mağfiret eder." (ez-Zümer, 39/53)

İbn Abbâs (r.a.) katilin bağışlanabileceği konusunda aksi görüştedir. Çünkü birisini kasten öldürenin cehenneme gireceği, Nisâ sûresi 93. ayetle sabittir.
Diğer yandan yüz kişi öldüren kimsenin tevbesinin bile kabule şayan olduğunu bildiren hadis-i şerif malûm ve meşhurdur. (Buhâri, Enbiya, 54; Müslim, Tevbe, 46-47). Kâtilin, sürekli cehennem ateşine gireceğini bildiren ayetin, tevbe etmeden ölmesi haliyle ilgili olduğu yahut durumunun Cenâb-ı Hakk'ın dilemesine bağlı bulunduğu öne sürülmüştür.

* Şâfiî mezhebi, öldürmenin hükümlerini beş kısma ayırır: Farz, haram, mekruh, mendub ve mubah.
  • Farz: Mürted (dinden çıkan)'ın tevbe etmediği ve düşman savaşçısının İslâm'a girmediği yahut cizyeyi vermediği zaman öldürülmesi farzdır.
  • Haram: Kanının dökülmesi caiz olmayan masum kimsenin öldürülmesi haramdır.
  • Mekruh: Bir kimsenin, kâfir olan hasmını Allah'a ve Resulüne sövdüğü zaman onu öldürmesi mekruhtur.
  • Mübah: Kısas tatbik edilecek kimseyi veya devlet başkanının savaş esirini öldürmesi mubahtır. Çünkü o maslahata göre öldürüp öldürmemekte serbesttir. Nefis müdafaası için saldırganı öldürmek de mubahtır.
Dört büyük mezheb imamı, öldürmenin mübah olduğu halleri şu şekilde sıralarlar:
Bir kimse yabancı birisinin evine girdiğini; yabancı bir erkeği karısı veya yakın akrabası ile zina ederken görse onu öldürmesi helâldir. Katile kısas gerekmez. Zina, erkekle kadının rızası sonucu oluşmuşsa Hanefi ve Hanbelîlere göre kadının kocası onları suçüstü yakalaması halinde her ikisini de öldürebilir. Eğer erkek, kadını zinaya zorlamışsa kadının bu erkeği öldürmesi mübah görülmüştür.


Hamdi DÖNDÜREN
Alıntıdır.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
17 Ocak 2013       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
İslam'da Adam Öldürme ile İlgili Hükümler
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar

İslam dini cana, mala, insan sıhhatine ve yiyeceklere zarar veren yılan, akrep, bit, pire, fare gibi hayvanların öldürümesine cevaz vermekle beraber zararı olmayan ve faydası dokunan mahlukata eziyet vermeyi, zarar vermeyi ve öldürmeyi yasaklamıştır. İnsan olsun hayvan olsun zararsız canlıları öldürmenin durumuna göre cezası vardır.
İslama göre katl, yani öldürme olayının birkaç şekli ve nevi vardır. Bunların cezaları da farklıdır. Katl, öldürme üçe ayrılır.

1. Amden, kasıtlı olarak öldürme:
Bir adamın normal tabanca, tüfek, kama ve kılıç gibi öldürücü bir âletle hakkı olmadığı halde, haksız yere başkasını bilerek öldürmektir. Zehirlemek, boğmak, denize kasıtlı atmak suretiyle ölümüne sebep olmak da kasten öldürmek demektir. Böyle birinin cezası kesinlikle “kısas”tır. Kur’ân-ı Kerim “kısasta sizin için hayat vardır” buyurur. Bir kimsenin kısasına sebep olan şahitler sonradan gelerek “biz yalan söyledik, öldüren o değildi” derlerse onlara da kısas uygulanır. Zira onlar yalan şahitlikleriyle o kişinin haksız yere öldürülmesine sebep olmuşlardır.
Bir kişinin öldürülmesine bir çete halinde iki veya üç kişi sebep olsalar onların hepsinin de kısası yapılır. Bir kişi bir adamı tutar, diğeri de onu öldürürse, öldürene kısas, tutana ise hapis cezası uygulanır. Şayet bir kimsenin ölümüne biri zorlar veya teşvik eder, diğeri öldürürse her ikisine de kısas uygulanır.
Kısas katilin maktülün ölümüne nasıl sebep olmuş ise aynı şekilde öldürülmesidir. Ancak katil maktülün ölümüne sihir ve zina gibi dinin yasakladığı bir şekilde sebep olmuş ise bu durumda kısas yerine “idam” cezası uygulanır.
Maktülün varislerinden birisi “biz kısas değil “diyet” istiyoruz” derlerse kısas sakıt olur. şayet varisleri “biz katili affettik, ne kısas ve ne de diyet istemiyoruz” derlerse katilin zimmetinde bir şey kalmaz, ancak Allah’a tövbe etmesi gerekir. Diyet ise 100 deveden ibarettir. Deve bulunmazsa 1000 dinar altın veya 12. 000 dirhemdir. Veya 100 devenin kıymeti takdir edilir.

2. Şibhulamd, kasde benzer öldürme: Dayak, kamçı, tokat gibi normal olmayan ve öldürücü olmayan bir şekilde vurur da sonunda ölüm gerçekleşirse buna “Şibhu’l amd” yani kaste benzer öldürme denir. Bu durumda kısas uygulanmaz; ancak “diyet” gerekir. Zira öldürücü bir aletle vurmamış ve öldürme kastı tahakkuk etmemiştir. Kasıtlı olmayan böyle bir ölüme sebep olmanın diyeti kısas diyetinde olduğu gibi 100 devedir, ancak değeri daha azdır. Yani 3 yaşında 30 hikka, 4 yaşına girmiş 30 cez’a ve 40 hamile deve olmak üzere 100 devedir. Bulınmazsa bunların bedeli verilecektir.

3. Hata ile öldürme: Avda tüfekle av için atarken adama değerse, yani adamı kastetmediği halde veya öldürücü olmayan bir şeyle adamın ölümüne sebep olmaktır. Trafik kazası ile ölüme sebep olmak da böyledir. Hata ile öldürmenin cezası kısas değil, diyettir. Ancak bu diyet kaste benzer öldürmenin diyetinden daha azdır. Hata ile öldürmenin diyeti ise, 1 yaşında 20 deve yavrusu, 2 yaşında 20 erkek ve 20 dişi deve, 3 yaşında 20 deve, 4 yaşında 20 deve olmak üzere 100 devedir.
Diyetin ödenmesinde katilin asabesi de ona yardımcı olacaklardır. Yani, katilin babası, dedesi, oğlu, erkek kardeşi, amcası ve amcasının oğludur. Yalnız akıl-baliğ ve durumu müsait olmayanlar diyetin ödenmesinden muaftırlar. Kâtil diyetin yarısını yüklenir, diğer yarısını sayılan asabesi ve akrabası yüklenir. Şayet akrabası yoksa devlet hazineden yardım edecektir. Kasten öldürmenin diyeti peşindir. Diğerlerinin diyeti ise üç sene içinde ve üç taksitle ödenmesi gerekir.
Kısas bütün varislerin hakkıdır. Bunun için varislerin birisi hazır olmazsa, çocuk veya deli olursa, deli olan iyileşene, çocuk ise akıl ve baliğ olana kadar kısas uygulanmaz. Bu süre içinde kâtil mahkemece hapsedilir. Devletin müsaadesi olmadan da uygulanamaz.

Kısas ile Diyetin Şartları
Kısas ile diyetin bazı şartları vardır. Kısasta zenginlik fakirlik, şerefli ve soylu bir aileye mensup olması kısasın tatbiki içi engel teşkil etmez. Kısasın uygulanması için aşağıdaki şartların bulunması gerekir.
1. Kâtilin maktülün babası olmaması: Bir kimse oğlunu öldürürse hakkında kısas cezası uygulanmaz. “Baba çocuğun hayatına sebep olduğu için çocuk babanın ölümüne sebep olması uygun olmaz” denilmiştir.
2. Kâtilin akıl-baliğ, yani mükellef olması: Çocuk ve deliye kısas uygulanmaz; ancak sarhoş kendi iradesi ile haram olan bir içkiyi içerek sarhoş olduğu ve katle sebep olduğu için kısastan kurtulamaz.
3. Katil ve maktülün denk olması: Müslüman zımmıyi öldürürse kısas uygulanmaz. Ancak diyet terettüp eder. Ancak zımmî bir müslümanı öldürürse kısas uygulanır.
4. Maktülün Müslüman olması veya zımmî veyahut kendisine eman verilen bir gayr-i müslim olması: Kâfir harbî, yani savaş halinde olsa, veya islamdan irtidat etmiş mürted biri olursa ve bir Müslüman tarafından öldürülürse ne kısas ve ne de diyet vacip değildir.

Bir kimse birkaç kişiyi öldürmüş ise ilk maktul için kısas yapılır, diğer maktüllere ise varisleri tarafından diyet ödemelerine hükmedilir. Bir kimse birinin sağ elini keserse onun da sağ eli kesilecektir, sol elini keserse sol eli kesilecektir. Ancak mefluç, yani kullanılmayan bir eli keserse eli kesilmez, diyet gerekir. Parmağın diyeti on devedir. Diğer hususlar mahkemede hakimin vereceği karara göre hükmedilir.
Bir kimse yola kendi veya amme menfaati için kuyu kazar içine biri düşüp ölürse diyetini vermekle mükelleftir. Bir hayvan düşse ölürse bedelini ödemek zorundadır. Bir adam kendi bahçesinde kuyu kazar, başkasının hayvanı düşer ölürse bedelini ödemek zorunda değildir.
Hiç kimse mahkemeye ve hakimin huzuruna çıkarılmadan ve şahitler huzurunda mahkeme edilerek suçu sabit olmadan cezalandırılamaz. Suç sabit olmadıkça suçlu kabul edilemez. Suçun sübutu ise mahkemenin kararı iledir.



M. Ali KAYA
Alıntıdır.


Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
17 Ocak 2013       Mesaj #3
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
Adam öldürmek

  • 4. Sure (Nisâ Suresi), 29. Ayet
    Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyin. Ancak karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle olursa başka. Kendinizi helak etmeyin. Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir.
  • 4. Sure (Nisâ Suresi), 30. Ayet
    Kim haddi aşarak ve zulmederek bunu yaparsa, onu cehennem ateşine atacağız. Bu, Allah'a pek kolaydır.
  • 4. Sure (Nisâ Suresi), 92. Ayet
    Bir müminin bir mümini öldürmesi olacak şey değildir. Ancak yanlışlıkla olması başka. Kim bir mümini yanlışlıkla öldürürse bir mü'min köleyi azad etmesi ve bağışlamadıkları sürece ailesine diyet ödemesi gerekir. (Öldürülen kimse) mü'min olur ve düşmanınız olan bir topluluktan bulunursa, mü'min bir köle azad etmek gerekir. Eğer sizinle kendileri arasında antlaşma bulunan bir topluluktan ise ailesine verilecek bir diyet ve mü'min bir köle azad etmek gerekir. Bunlara imkan bulamayanın, Allah tarafından tövbesinin kabulü için iki ay ardarda oruç tutması gerekir. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
  • 4. Sure (Nisâ Suresi), 93. Ayet
    Kim bir mümini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedi kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, lânet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.
  • 5. Sure (Mâide Suresi), 32. Ayet
    Bundan dolayı İsrailoğullarına (Kitapta) şunu yazdık: "Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa sanki bütün insanları yaşatmıştır. Andolsun ki, onlara resûllerimiz apaçık deliller (mucize ve âyetler) getirdiler. Ama onlardan birçoğu bundan sonra da (hâlâ) yeryüzünde aşırı gitmektedir.
  • 6. Sure (En'âm Suresi), 151. Ayet
    (Ey Muhammed!) De ki: "Gelin, Rabbinizin size haram kıldığı şeyleri okuyayım: Ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anaya babaya iyi davranın. Fakirlik endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. Sizi de onları da biz rızıklandırırız. (Zina ve benzeri) çirkinliklere, bunların açığına da gizlisine de yaklaşmayın. Meşrû bir hak karşılığı olmadıkça Allah'ın haram (dokunulmaz) kıldığı canı öldürmeyin.İşte size Allah bunu emretti ki aklınızı kullanasınız."
  • 17. Sure (İsrâ Suresi), 33. Ayet
    Haklı bir sebep olmadıkça, Allah'ın, öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın. Kim haksız yere öldürülürse, biz onun velisine yetki vermişizdir. Ancak o da (kısas yoluyla) öldürmede meşru ölçüleri aşmasın. Çünkü kendisine yardım edilmiştir.
  • 25. Sure (Furkân Suresi), 68. Ayet
    Onlar, Allah ile beraber başka bir ilaha kulluk etmeyen, haksız yere, Allah'ın haram kıldığı cana kıymayan ve zina etmeyen kimselerdir. Kim bunları yaparsa ağır azaba uğrar.
  • 25. Sure (Furkân Suresi), 69. Ayet
    Kıyamet günü onun azabı kat kat artırılır ve horlanmış olarak orada ebedi kalır.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.

Benzer Konular

29 Ekim 2012 / Demir YumruK Müslümanlık/İslamiyet
1 Ağustos 2012 / asla_asla_deme Müslümanlık/İslamiyet
30 Aralık 2010 / Misafir Taslak Konular
16 Aralık 2011 / ThinkerBeLL Müslümanlık/İslamiyet
2 Ocak 2010 / reyan Müslümanlık/İslamiyet