VAKIA SURESİ
Sevgili arkadaşlarımmm!!!!!
Vakıa, olay demektir. Olaydan kasıt, üzerinde yaşadığımız dünyanın ömrünün bir gün bitecek ve ölecek olması, onun ölümü ile birlikte ona bağlı olarak yaşayan insanların ve bütün diğer yaratıkların dağılıp toz duman haline gelmeleridir. Vakıa suresi bu büyük olayı anlattığından ismini de bu olaydan almıştır.
Şunu hiç unutmamamız gerekiyor. Qur'an'ın surelerinde en çok tekrar edilen, üzerinde en çok durulan konu, dinin özü olan Allah'a iman konusudur. İnsanı ve diğer yaratıkları yaratan Allah'tır. İnsan, gerçi yine insandan doğmaktadır. Bütün diğer varlıklar da ya annelerinden doğmakta, ya da yumurtadan veya tohumdan çıkmaktadırlar. Fakat düşünülmelidir bir kere! Varlıkları oluşturan, maddeleri yaratan kimdir? Kadını ve erkeği; insanı meydana gerirecek kabiliytte yaratan kimdir? Ölüm nedir ve ne içindir?
Canlı cansız bütün yaratıklar ölmektedir. Onlar gözümüzün önünde toz toprak olmakta veya buharlaşıp bulutlara karışmaktadırlar. Yine de o toz topraktan ve buhardan yeni yaratıklar meydana gelmektedir. Gözle görülen veya görülmeyen nice tohumlar, insanlar tarafıdan, ürün vermesi için toprağa dikilmektedir.
Fakat tabiat şartları elvermezse, hiçbiri ürün vermeden çerçöp olup dağılıp gidebilmektedir. Yine de o çerçöp yeni yetişecek ürünlere malzeme olmaktadır. Çerçöp de, toz toprak da, bulut ve buhar da, tohumlar ve taneler de, ateş ve su da, hepsi Yüce Allah'ın emrindeki kuvvetlerdendir. Hepsinin içinde, bizim çoğu zaman farkedemediğimiz güçler, kabiliyetler saklıdır. Bu güçleri ve kabiliyetleri göremeyenler, anlayamayanlar vardır. Onlar, sürekli olarak, yeniden oluşan varlıkların, eskilerinin dağılmış malzemelerinin, ilahi bir düzene göre yeniden birleşmesinden meydana geldiğini, bu meydana gelmenin Yüce Allah'ın istemesi ile olduğunu kabul edemezler.
Peygamberimiz, dinin özü olan bu bilgileri Mekke halkına anlatmış, onları Yüce Allah'a inanmaya, hacranışlarını bu inanca göre düzeltmeye çağırmıştı. Onlardan bir kısmı inanmıştı. Onlar, zaten bu olayları farkediyor, bu olayların üzerinde düşünüyorlardı. Bunların boş yere yaratılmış olamayacağını, ölümün varlıklara anlamsız bir son veremeyeceğini, öyleyse ölümün gerçekte ne olduğunu hep kendi kendilerine soruyorlardı. Qur'an ayetleri işte onların bu sorularına cevap veriyordu.
Bir kısmı ise inanmamış, inanmamakta direnmişti. Onlar şöyle söylüyorlardı:
'Öldüğümüzde, toz-toprak ve kemik yığını olduğumuzda mı, ondan sonra mı tekrar dirileceğiz? Bizden önce yaşayıp ölmüş atalarımız da mı tekrar dirilecekler?'
Vakıa suresi onların da bu itirazlarına cevap vermiştir.
Bugün bilim bize varlıkların meydana gelişi ile ilgili bazı açıklamalar yapabilmektedir. Bu açıklamalara göre var olan her şey, sürekli hareket halinde olan, toz ve gaz bulutunun gözle seçilemeyecek kadar küçük taneciklrinin içindeki kuvvetlerin belli proğramlara göre birleşip şekil almasından meydana gelmektedir. Qur'an'da bu bilgi Zariat suresinde vardır.
Gaz ve toz bulutu nereden oluşuyor acaba? Varlıklardan; ömürleri bitenlerin ölüp, parçalanıp, dağılmasından. Yüce Allah düzeni böyle kurmuŞ. Bu büyük bir olaydır. Vakıa budur.
Vakıa suresinde dünyanın ömrü bittiği zaman meydana gelecek olay anlatılmıştır; olayın nasıl olacağı özetle şöyle bildirilmiştir:
'Ey insanlar, yer sarsıldıkça sarsıldığı, dağlar ufalandıkça ufalandığı ve toz duman haline geldiği zaman, sizler yeni bir hayata geçeceksiniz. Bu hayat kiminizi alçaltacak, kiminizi yükseltecektir.
Yükseltilecek olanlar, hayatta iken yaptıkları iyi işlerle ruhlarını yüceltmiş, kendilerini terbiye etmiş olanlardır. Onlara ne mutludur, onlar mutlu olacaklardır. İyilik yapmakta en öne geçmiş olanlar, Allah'a en çok yaklaŞtırılacaklardır. Onlar ne hastalık, ne yaşlılık, ne de açlık duyacaklardır. İstedikleri her şeye kavuşma imkanı verilecektir onlara.
Alçaltılacak olanlar ise, hayatta iken ölümü hafife almış, ölümün bir yeni doğuş olacağını inkar etmiş olanlardır. Olay olduğu zaman ise artık inkar etmeleri mümkün olmayacaktır. Geriye dönüş de imkansızdır. Kendilerini hangi hayata hazırladılarsa, ona uygun bir düzeyde yaratılacaklar, hiç hoşlanmayacakları şekilde, yerlere sürünecekler, hoşlanmayacakları şeyleri yeyip içeceklerdir. İnsan hoşlanmadığı şeyi nasıl yer içer; mecbur olduğu için. Onlar mecbur olacaklardır.'
Qur'an bu durumu bir hastalığa benzetmiştir. Develer bazen Hüyam denilen bir hastalığa tutulurlar. Bu bir susuzluk hastalığıdır. Suyu içerler kanmazlar, tekrar içerler. İşte alçaltılmış olan insanlar da bu hasta develer gibi, gerçekte güzel olmayan yiyecek ve içecekleri yiyecekler, içecekler, fakat bir türlü kanmayacaklardır.
Sevgili Çocuklar, çevremizdeki canlılar arasında, bize hiç hoş gelmeyen yiyecek ve içecekleri iştahla yeyip içen nice varlıklar vardır değil mi? Allah, varlıkları bambaşka özelliklerde yaratabilir. İnsanların yeniden yaratılışı ise, onların yaşarken kazandıkları, olumlu veya olumsuz özelliklerine göre olacaktır. Kendimizi terbiye etmeliyiz. İyi davranışlarla yücelmeli, temiz yiyeceklerle temizlenmeliyiz. Bir yolculuğa çıkmak için hazırkandığımız gibi, ölüm yolculuğu için de hazırlanmalıyız. İyi hazırlanmalıyız ki, gittiğimiz yerde iyi yerlere yerleşelim, iyi gıdaları yeyip içelim.
Vakıa suresinde dikkat etmemiz gereken bir konu da Qur'an'a dokunurken uyulması gereken temizliğimizle ilgilidir.
'Doğrsusu bu Kitap, ancak tertemiz olanların dokunabileceği, saklı bir Kitap'ta mevcut iken, alemlerin Rabbi tarafından indirilmiş olan Qur'an'dır.' (Ayet 77-78).
Bu cümleyi genellikle Qur'an tercümelerinin kapaklarına yazarlar. Mü'minler Qur'an okuyacakları zaman abdest alırlar. Siz Çocukların bilmeniz gereken şey şudur: - Bazı insanlar abdest alırlar da yine de kirli elbiselerini, terli çoraplarını giyinirler. Elleri yeniden kirlenir. Kirli ellerle Qur'an'ı tutarlar. Hatta Qur'an'ın sayfalarını çevirirken , parmaklarını ağızları ile ıslatırlar; öylece parmak izleri Qur'an sayfaları üzerinde kalır. Sevgili Çocuklar, abdest almak iyidir ama, önemli olan gerçekten temiz olmaktır. Qur'an'ı tertemiz ellerle tutmak, sayfalarını saygı ile çevirmek, onu kirletmeden, yıpratmadan okumak, okuyanı saygı ile dinlemek, inanalrın görevidir.
Qur'an bütün insanlara hitabeden bir Kitaptır. İnsanların bazılarına: '-Sen Qur'an'ı tutamazsın!' diyemeyiz. Qur'an pek çok yabancı dile de çevrilmiştir. İnanmadığı halde, sırf bilgi için insanlar onu okuyabilmektedirler. Fakat Qur'an'daki öğütleri alıp, kabul edip onlardan yararlanabilmek için, okuyan kişilerin tertemiz olması gerekir. Yani onlar düşmanca önfikirlerden arınmış, iyi niyetli kişiler olmalıdırlar.
Qur'an'ı okuyacağınız zaman, bu bilgileri hatırlayın ve birbirinize hatırlatın olmaz mı!