Arama

Osmanlı Padişahları - Fatih Sultan Mehmed - Sayfa 3

Güncelleme: 14 Aralık 2016 Gösterim: 77.566 Cevap: 27
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
5 Ekim 2010       Mesaj #21
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Ad:  Fatih_Sultan_Mehmet7.JPG
Gösterim: 279
Boyut:  26.6 KB
Fatih Sultan Mehmed Han Hazretleri, uzun boylu, dolgun yanakli, kirmlzi, beyaz tenli, kivrik burunlu, kollari adaleli ve kuvvetli bit padisahti. Devrinin en büyük ulemasindan birisi idi. Yedi tane yabanci lisan bilirdi. Âlim, Sâir ve sanatkârlari toplar ve onlarla sohbetten çok hoslanirdi. Gayet sogukkanli ve cesurdu. essiz bir kumandan ve idareci idi. Yapacagi isler hususunda, en yakinlarina bile hiç birsey sizdirmazdi. Fatih Sultan Mehmed'in ömrü seferlerle geçti. Yikilmaz diye bilinen Bizans'i yikti. Ìstanbul'u fethetti.

Sponsorlu Bağlantılar
Ayasofya kilisesini cãmiye çevirdi. Kiyamete kadar cãmi olarak kalmasini istedigi bu muhtesem mâbed için ,mükemmel bit vakfiye yazdirtti. (Basvekâlet Arsivi Tapu Defterleri No: 20, 27, 167, 251) 1127 sene kilise, 481 sene de cãmi olarak kullanilan Ayasofya, 1934'de müze haline getirildi.

Hz. Fatih, Enez'i, Galata ve Kefe'yi Osmanli topraklanna dahil etti. Limni, Ìmroz, Semendirek, Taçoz, Bozcaada ve Bosdan'i aldi. Belgradi muhasara ettigi zaman çarpismaya bizzat katildi. Alnindan ve dizinden ciddi sekilde yaralandi. 1458'de Mora'yi kismen, bir sene sonra da Sarbistan'i tamamen aldi. 1461'de Amasya'yi ve Ísfendiyar Ogullari Beyligini Osmanli topraklarina dahil etti. Trabzon Rum lmparatorlugunu ortadan kaldirdl. 1462'de Romanya, Yayçe ve Midilli'yi aldl. 1463 senesinde Papa'nin büyük gayretleri ile toplanan ve savasa katilan herkesin alti aylik günahinin affolunacagi ilân edilen 20 devletin katildigi bir haçli ittifaki ile 16 sene savastı.

1463'de Bosna'yl fethetti ve Hersek'i de tabiiyeti altina aldi. 1466'da Konya ve Karaman'i aldi. Arnavutlugu tamamen Osmanli topraklanna katti. 1470'de Agriboz'u aldl. Uzun Hasan'i Otlukbeli savasinda kesinlikle yendi. Zafer Sükranesi olarak kirkbin esiri salivererek, hürriyetlerine kavusturdu. 1476'da Bogdan'i Osmanh topraklanna katti. Otuz sene içinde tam yirmibes seferi bizzat kendisi idare etti. 900.000 bin kilometrekare olan topraklanm 2.214.000 kilometrekareye çikardi.

Fatih Sultan Mehmed, Venedikliler tarafindan tertiplenen tam ondört suikastten kurtuldu. Son suikastten ise kurtulamadi. Venedikliler, bu büyük hükümdari, aslen bir yahudi olan Maesto Jakopo isimli bir doktor vasitasiyle zehirleterek öldürmeye muvaffak oldular. Tarihçi Babinger'e göre bu suikastçi doktor, Yakup Pasa ünvani ile sarayin doktorlari arasinda bulunuyordu.

1481 Mayisinin üçüncü günü yine bir sefere çikmisken, Gebze'de ordugâhinda Persembe günü vefat etti. Papa, Büyük Hakanin ölümünde tam üç gün üç gece bütün kiliselerin çanlanni çaldirtarak sevinç ayinleri yaptirdi. Hz. Fatih 49 sene bir ay bes gün yasadi. Ìki imparatorluk,, dört krallik ve onbir prenslik yikan büyük hükümdarin cenaze namazini Fatih Camiinde Seyh Muslihiddin Mustafa Vefa Efendi Hazretleri kildirdi. Türbesi Fatih Camii yanindadir. (Allah rahmet eylesin.)

Hz. Fatih, Müslüman Türk Milletine yapmls oldugu büyük hizmetlerle, dünyanm en büyük hükümdarlarindan birisi oldugunu isbat etmistir. Ìstanbul gibi, cihanin bir incisi olan, bu muhtesem beldeyi Türk Milletine kazandirmistir. Yapmis oldugu çalismalar ile, memleketinde büyük çapta bir imar hareketini gerçeklestirmistir. Bugünün üniversitesi olan (Fatih Külliyesi)ni 1470 senesinde tamamlamis, lstanbul'u fethettigi zaman 8 tane kiliseyi camiye çevirmis, etrafindaki papaz odalarini da medrese yapmistir. Aynca bir çok Anadolu kasabasinda da medreseler yaptirmistir.

Hz. Eyyûb El - Ensârî'nin (r.a.) kabri Fatih zamaninda kesfedildi. Delâil-i Hayrat müellifi Seyh Sülevman Cezulî ve Allame Ali Kusi Fatih devrinde vefat ettiler.

Erkek cocukalari: Mustafa, Ikinci Beyazit,Cem, Korkut.
Kizi: Gevherhan Hatun
MsXLabs.org & Osmanlı Tarihi

Son düzenleyen Baturalp; 16 Kasım 2016 19:21 Sebep: sayfa düzeni
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
1 Aralık 2011       Mesaj #22
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye

Fatih Sultan Mehmed'in Deniz Seferleri

Ad:  Fatih Sultan Mehmet4.JPG
Gösterim: 331
Boyut:  32.8 KB

İstanbul’un alınmasıyla birlikte, Akdeniz ile Karadeniz arasındaki tek su yolu olan İstanbul ve Çanakkale Boğazları Osmanlı Devleti’nin kontrolüne geçti. Fatih Sultan Mehmet, denizciliğe önem verdi. Çeşitli yerlerde tersaneler kurarak denizlerde Venedik ve Cenevizlilerle mücadele edecek duruma geldi.
Sponsorlu Bağlantılar

Fatih Sultan Mehmed, Karadeniz'e de hakim olmak istiyordu. Venedik ve Cenevizlilerin İslam dünyasının aleyhine yaptıkları esir ticaretini önlemek, İstanbul'a gelen ticari malların taşınmasında esas rolü oynayan Kırım sahillerini ele geçirmek, Karadeniz'i bir Türk Gölü haline getirmek amacıyla hareket eden Fatih, işe 1459'da Amasra'yı fethederek başladı. Batı Karadeniz’de önemli bir ticaret merkezi olan Amasra, Cenevizlilerin elinde idi. Denizden ve karadan kuşatılan Amasra fethedildi.

Sinop, İsfandiyaroğulları (Candaroğulları)'nın elinde idi. 1460'da Candaroğulları Beyliği'ne son verildi. IV. Haçlı Seferi sonunda Trabzon’da bir Rum Devleti kurulmuştu. Rum imparatorları Bizanslılarla aynı soydandılar ve Osmanlı Devleti’ne karşı düşmanca bir tutum içerisindeydiler. Fatih, Trabzon’u karadan ve denizden kuşattı. Zor durumda kalan Rum kralı şehri teslim etti. Böylece 1461'de Trabzon da Osmanlı topraklarına katıldı.

Kırım halkı ile Cenevizliler arasında anlaşmazlıklar yaşanıyordu. Kırım halkının Cenevizlilere karşı Osmanlılardan yardım istemesi üzerine Fatih, Gedik Ahmet Paşa komutasındaki büyük bir donanmayı Kırım’a gönderdi. Venedik ve Cenevizlilerin elindeki şehirler ele geçirildi. 1475'de de Kırım'ın fethiyle Karadeniz bir Türk gölü haline geldi.

Bu sayede Karedeniz'deki Ceneviz üstünlüğü sona erdi ve İpekyolu'nun tüm denetimi Osmanlı Devleti'ne geçti. Ege adalarının bir kısmı Rodos Şövalyeleri’nin, bir kısmı Venediklilerin, bir kısmı da Cenevizlilerin elinde idi. Ege Denizi’ndeki Gökçeada, Taşoz, Semadirek, Bozcaada, Limni, Eğriboz ve Midilli adaları fethedildi.

Fatih Sultan Mehmed'in Kara Seferleri


İstanbul'un fethi, çok önemli sonuçları da beraberinde getirdi. Fatih Sultan Mehmed, İstanbul'un fethinden sonra batıdaki hakimiyeti pekiştirmek, sınırları genişletmek, İslam'ı en uzak yerlere kadar yaymak ve Hıristiyan birliğini bozmak amacıyla Avrupa üzerine bir çok seferler düzenledi.

Sırbistan (1454 -1459), Mora (1460), Eflak (1462), Boğdan (1476), Bosna-Hersek, Arnavutluk, Venedik (1463 - 1479), İtalya (1480) ve Macaristan seferleriyle Osmanlı İmparatorluğu Avrupa'daki hakimiyetini pekiştirdi.
Karamanoğlu İbrahim'in 1464'te ölmesi üzerine oğulları birbirlerine düşmüşlerdi. Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'ın yardımıyla İshak Bey Karamanoğlu beyliğine sahip oldu. Bunun üzerine diğer oğlu Pir Ahmed Bey Fatih Sultan Mehmed'den yardım istedi ve gelen yardım sayesinde Beyliği ele geçirdi. Fakat Pir Ahmed Bey bir süre sonra gidip Venediklilerle anlaşınca, bu duruma sinirlenen Fatih Sultan Mehmed, Karaman Seferi'ne çıkmaya karar verdi.

Konya ve Karaman alınarak Osmanlı'ya bağlandı. Karaman halkı İstanbul'a ve çeşitli yerlere göç ettirildiler. Pir Ahmed Bey kaçarak Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'a sığındı. Bu olay Osmanlılarla Akkoyunluların arasının açılmasına neden oldu.

Osmanlılar Avrupa ve Anadolu'daki topraklarını genişletirken, Akkoyunlular Devleti'de Doğu Anadolu, Kafkasya, İran ve Irak üzerinde hakimiyet kurmuşlardı. Sınırlarını genişleten iki Türk Devleti arasında büyük bir savaş kaçınılmaz olmuştu. Otlukbeli mevkiinde 11 Ağustos 1473'de yapılan savaşta, devrin en kuvvetli savaş tekniğine ve araçlarına sahip olan Osmanlı ordusu, Uzun Hasan'ın kuvvetli süvarilerden kurulmuş olan ordusunu birkaç saatte dağıttı.

Bu savaştan sonra Akkoyunlular bir daha kendilerini toparlayamadılar. Fatih Sultan Mehmed, Akkoyunlu tehlikesini bu şekilde engellemiş oldu. Anadolu'da ve Rumeli'de birçok sefer düzenleyip pek çok zafer kazanmıştı. Buna rağmen güneyde güçlü bir devlet konumunda olan Memlüklerle problemler yaşandığı halde sıcak bir savaştan kaçınmıştı.
Son düzenleyen Baturalp; 17 Kasım 2016 00:21 Sebep: başlık ve sayfa düzeni
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
mAHsen76 - avatarı
mAHsen76
Ziyaretçi
22 Aralık 2011       Mesaj #23
mAHsen76 - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  Fatih Sultan Mehmet.JPG
Gösterim: 388
Boyut:  44.1 KB
Fatih Sultan Mehmet'le başlayıp II. Beyazıt, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman'la II. Selim'e dek süren döneme Osmanlı Devleti'nin Yükseliş Dönemi diyoruz.

Bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu Dünya'nın üç kıtasına yayılan en güçlü imparatorluğu oldu. Sınırlar Asya'da bugünkü İran sınırlarımızdan başlıyor;Irak, Suriye, Arabistan, Yemen, Filistin ve Ürdün'ü içine alarak Mısır, Tunus, Cezayir ve Fas ile bütün Kuzey Afrika'yı kaplıyordu.
Avrupa'da da bütün Balkanlar, Romanya ile Macaristan ve Avusturya'nın başkenti Viyana'ya dek bütün Avrupa toprakları Osmanlı Devleti sınırları içindeydi. Karadeniz ve Akdeniz birer Türk Gölü haline gelmişti.

Bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu, yalnız sınırları bakımından değil, ekonomik bakımdan da Dünya'nın en güçlü devletiydi. Tüm kara ve deniz ticaret yollarını elinde tutuyordu. Yeniçeri ordusu ise Dünya'nın yenilmez, karşı durulmaz, en güçlü ordusuydu.

Osmanlı Devleti'nin VII. padişahı olan Fatih, 1432'de o zamanki başkent Edirne'de doğdu. Fatih, küçüklüğünde çok yaramazdı. Bu yüzden babası II. Murat sertliğiyle tanınan Molla Gürnani'yi eğitimiyle görevlendirdi.

1444'te babası II. Murat Edirne-Segedin Anlaşması'yla devletin güvende olduğunu szerek tahtı 12 yaşındaki oğlu II. Mehmet'e bıraktı. Tahtın 12 yaşındaki küçük bir çocuğa bırakıldığını öğrenen Avusturya-Macaristan İmparatorluğu anlaşmayı bozarak Osmanlı Devleti'ne saldırdı. Bunun üzerine tahta babasının geçmesini isteyen II. Mehmet babasına bu durumu bildirdi.

II. Murat tahta geçmeyi istemeyince II. Mehmet padişahlığını kullanarak babasının tahta geçmesini emretti. Bunun üzerine tahta geçen II. Murat 1444'te Haçlıları Varna'da yenilgiye uğrattı. II.Mehmet tekrar tahta geçtiğinde 19 yaşında deneyimli bir padişahtı.
II. Mehmet'in Fetih Politikası önemli ticari yerleri ele geçirip devleti zenginleştirmek ve Roma İmparatorluğu'nu ele geçirmekti. Bu yüzden işe Istanbul'dan başladı.

Istanbul'un Fethi'nin Nedenleri
  • Istanbul'un Osmanlı topraklarını ikiye bölmesi.
  • Bizans'ın Osmanlı şehzadelerini kışkırtması ve taht kavgalarına karışması .
  • Istanbul'un İpek Yolu'nun Ve Karadeniz ticaretinin geçiş noktasında olması.
  • İslam dinine göre Istanbul'u fetheden hükümdarın kutsanması.
  • Bizans'ın, Osmanlı'nın Avrupa'daki ilerleyişine büyük engel teşkil etmesi.

Istanbul'un 1453'te fethedilmesiyle dünya tarihinde yeni bir çağ başladı.



İstanbul'un Fethi'nin Sonuçları
  • Bizans'ın yok oluşu.
  • Türklerin Balkanlardan çıkmayacağı kesinleşti.
  • Türklerin Avrupa içlerine ilerlemesi kesinleşti.
  • Osmanlı arasında birlik, bütünlük sağlandı.
  • Istanbul Boğazı ve karadeniz ticareti Türklerin eline geçti.
  • Kale ve surların toplarla yıkılabileceği anlaşıldı.
  • Avrupa batıya doğru coğrafi keşifler düzenlendi.
  • Istanbul başkent oldu.
  • Osmanlı yükselme dönemine girdi.
  • II. Mehmet "fatih" ünvanı aldı.
  • Ortaçağ bitti, Yeniçağ başladı.
  • Ortodoks Kilisesi Osmanlı himayesin girdi. Hristiyan birliği bozuldu.
  • Istanbul'dan kaçan Bizanslı bilim adamları Avrupa'da Rönesans ve Reform hareketlerini başlattı.
Avrupa'daki Fetihler
  • Avrupa'da büyük yankılar uyandıran bu olaydan sonra Edirne'ye dönen Fatih Sultan Mehmet 1454 ve 1455'te düzenlediği iki seferle güney Sırbistan'ı aldı.
  • 1459'da Sırbistan Krallığı'nın varlığına son verdi.
  • 1457'den beri direnen Mora Despotluğu 1460'ta Osmanlı yönetimine geçti.
  • 1462'de Eflak Voyvodalığı'nı aldı.
  • 1463'te de Bosna Fatih'e boyun eğdi.
  • Daha Sonra Fatih 1465'te Hersek'i 1479'da da Arnavutluğu aldı.

Anadolu'daki Fetihler


Bu arada Anadolu'da 1466 Karamanoğulları'nın başkenti Konya'yı aldı. Fatih, Istanbul'a döndüğünde Karamanoğulları kaybettiği toprakları geri aldıkları gibi Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan'dan da yardım istediler. Osmanlı 1471'de Karamanoğulları'nı tamamen ele geçirdiyse de Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan Pir Ahmed Bey ve Kasım Bey'i desteklemeyi sürdürdü. Fatih, Akkoyunlularla karşılşmadan bu sorunu çözemeyeceğini biliyordu. Bu yüzden 1473'te Erzincan yakınlarındaki Otlukbeli'de Akkoyunluları büyük bir yenilgiye uğrattı.
Aynı zamanda Amasra ve Sinop'u almış, Pontus Rum Devleti'ni yıkmıştır.

Denizlerdeki Fetih Politikası

  • Deniz ticaretini ele geçirmek.
  • Akdeniz'de üstünlük sağlamak.
  • Venediklilerin Akdeniz'deki üstünlüklerine son vermek.
Bu amaçlarla 1472-1477 yıllarında Ege Adaları fethedildi. Kırım (1475) alındı. 1480'de İtalya Seferi'ne çıktı. Otranto'yu aldı. Ancak 1481 yılında Fatih'in ölümüyle İtalya seferi yarım kaldı.

Fatih Osmanlı padişahlarının en büyüklerinden biridir. Askeri alanda kazandığı başarılarla Osmanlı Devleti'ni büyük bir imparatorluk durumuna getirmiştir. Bilime düşkünlüğüyle tanınır. Tarihe ve felsefeye özel bir ilgi duyardı. Kitaplığında Türkçe'den başka Arapça, Latince, Rumca kitaplar bulunmaktaydı. G

üzel Sanatlar ile ilgiliydi. "Avni"takma adıyla şiirler yazmıştır.Bilim adamlarını korumuş, nesir ustası Sinan Paşa ile şair Ahmed Paşa'yı vezirliğe kadar yükseltti. Ünlü matematikçi ve astrolog Ali Kuşçu'yu Tebriz'den Istanbul'a getirtmiştir. Ayrıca büyük devletlerin taht kavgaları yüzünden yıkıldığını veya zayıfladığını bilen Fatih Şeyh'ülislam'a "Kardeş katli vaciptir" diye fetva verdirdi. Aynı zamanda ilk altın para da Fatih döneminde bastırıldı.

Rumeli Hisarı, Topkapı Sarayı, Eski Saray, Kapalı Çarşı, Çinili Köşk'ü yaptırmış, Ayasofya'yı camiye çevirmiştir.


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Baturalp; 16 Kasım 2016 19:20 Sebep: sayfa düzeni
Birşeyler - avatarı
Birşeyler
Ziyaretçi
2 Ocak 2013       Mesaj #24
Birşeyler - avatarı
Ziyaretçi
Asıl adı Mehmed istanbul'u feth ettikten sonra ona fatih ( feth eden ) ünvanı verilmiştir . Babası 2. Murad annesi huma hatundur 12-13 yaşlarında tahta geçmiştir .Bizanslılar bunu fırsat bilip hemen saldırı yaptılar fatih sultan mehmed ise onu geri çağırmış ve bizans büyük bir yenilgi aldı ve mehmed yeniden tahta geçti. Ve böylece tarihte 2 kez tahta geçen ilk ve tek padişahlar olmuşlardır. Fatih akıllı ve dürüst olduğu için babası onu tahta geçirmiştir.

Osmanlı Padişahları - Fatih Sultan Mehmed

Son düzenleyen Baturalp; 16 Kasım 2016 18:44 Sebep: sayfa düzeni
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
9 Haziran 2013       Mesaj #25
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye

Fatih Sultan Mehmet Nasıl Tahta Çıktı?Fatih Sultan Mehmetin Tahta Çıkışı:


MsXLabs.org
Yedinci Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet, 18 Şubat 1451’de, tahta çıktı.

II. Murat 1443 yazında Karaman beyi İbrahim'i Anadolu’da yenilgiye uğrattıktan sonra Ekim ayında Edirne'ye döndüğünde Hunyadi Yanoş, Macar Kralı Ladislas ve Sırp Despotu Yorgo Brankoviç önderliğinde bir Hristiyan ordusunun Tuna’nın güneyindeki Osmanlı topraklarını istila etmeye başladığı haberini aldı. Aynı dönemde Amasya’dan Şehzade Ali’nin öldüğü haberi geldi. İki ağabeyinin erken yaştaki ölümleri sonucu Mehmed tahtın vârisi oldu.

Murat Hıristiyan ordusunun 25 Aralık’ta İzladi'de durdurulmasının ardından başlayan müzakereler sırasında Mehmed’i Manisa’dan Edirne’ye getirtti. 12 Haziran 1444’te Edirne’de Macarlarla antlaşma yaptıktan bir ay sonra oğlu Mehmed’i Edirne'de Sadrazam Çandarlı Halil Paşa denetiminde "kaymakam" olarak bırakarak Hamidili topraklarını işgal eden Karamanlıların üzerine yürümek üzere Anadolu’ya geçti ve Karamanlılar’la Yenişehir'de bir anlaşma yaptı. Yenişehir’den ayrıldıkran sonra Ağustos ayında Mihaliç’te yeniçeri ağası Hızır Ağa ve diğer beylere tahttan oğlundan yana resmen çekildiğini duyurdu ve ordusu Edirne’ye dönerken kendisi Bursa’da kaldı.
Son düzenleyen Baturalp; 14 Aralık 2016 03:00 Sebep: başlık ve sayfa düzeni
_AERYU_ - avatarı
_AERYU_
Ziyaretçi
9 Haziran 2013       Mesaj #26
_AERYU_ - avatarı
Ziyaretçi

Fatih Sultan Mehmet'in Tahta Çıkışı


Osmanlı padişahlarının yedincisi İstanbul’un fatihi olup ikinci Murat han’ın oğludur. Küçük yaşta tahsiline ve yetişmesine çok ehemmiyet verilen şehzade Mehmet devrin en mümtaz alimlerinden ilim öğrendi. Meşhur din ve fen alimi olup zahiri ve batını ilimlerde mütehassis Akşemseddin hazretleri, şehzadenin her şeyi ile bizzat ilgilenirdi. İşte Peygamber Efendimizin övgüsüne mahzar olan Büyük Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet 12 yaşına geldiğinde ilk kez tahta çıktı. “Padişah bensem emrediyorum, gelip ordunun başına geçiniz! Eğer padişah siz iseniz gelip vazifenizin başında bulununuz!..." Diyerek dehasını daha küçük yaşta göstermiştir.

İkinci kez 19 yaşında tahta çıkan Sultan Mehmet daha önceden saltanat tecrübeleri olduğu gibi babasının yanında seferlere katılmış ve çok kumandan olarak yetiştirilmişti. Fetih günü Sultan Mehmed, Topkapı’dan şehre girerek, Bizans halkının sığındığı Ayasofya’ya gitti. Orada bulunan dini liderlerden ve insanlardan bazılarının yerlere kapanmış vaziyette olduğunu görünce, onlara: “Kalkın! Ben Sultan Murat Han Oğlu Sultan Mehmed derim ki: Bu günden itibaren canınız ve hürriyetiniz teminatım altındadır.” Demiştir.

Peygamber Efendimizin, (SAV) “İstanbul muhakkak feth edilecektir. Onu feth eden komutan ne güzel komutan; Onu feth eden ordu ne güzel ordudur.” Övgüsüne mazhar olmuştur.

Son düzenleyen Baturalp; 14 Aralık 2016 02:56 Sebep: başlık ve sayfa düzeni
Baturalp - avatarı
Baturalp
Ziyaretçi
16 Kasım 2016       Mesaj #27
Baturalp - avatarı
Ziyaretçi

Fatih Sultan Mehmed

Ad:  Fatih_Sultan_Mehmet4.JPG
Gösterim: 558
Boyut:  36.6 KB

(1451 - 1481)
  • Babası: İkinci Murad
  • Annesi: Huma Hatun
  • Doğumu: 29 Mart 1432
  • Ölümü: 3 Mayıs 1481
  • Saltanatı: 1451 - 1481
  • Devlet Sınırları: 2.214.000 km

Hayatı


Fatih Sultan Mehmed 29 Mart 1432'de Edirne'de doğdu. Babası Sultan İkinci Murad, annesi Huma Hatun'dur. Fatih Sultan Mehmed, uzun boylu, dolgun yanaklı, kıvrık burunlu, adaleli ve kuvvetli bir padişahtı. Devrinin en büyük ulemalarından birisiydi ve yedi yabancı dil bilirdi. Alim, şair ve sanatkarları sık sık toplar ve onlarla sohbet etmekten çok hoşlanırdı. İlginç ve bilinmedik konular hakkında makaleler yazdırır ve bunları incelerdi.

Hocalığını da yapmış olan Akşemseddin, Fatih Sultan Mehmed'in en çok değer verdiği alimlerden biridir. Fatih Sultan Mehmed, gayet soğukkanlı ve cesurdu. Eşsiz bir komutan ve idareciydi. Yapacağı işlerle ilgili olarak en yakınlarına bile hiçbir şey söylemezdi.

Fatih Sultan Mehmed okumayı çok severdi. Farsça ve Arapça'ya çevrilmiş olan felsefi eserler okurdu. 1466 yılında Batlamyos Haritasını yeniden tercüme ettirip, haritadaki adları Arap harfleriyle yazdırdı. Bilimsel sorunlarda, hangi din ve mezhebe mensup olursa olsun bilginleri korur onlara eserler yazdırırdı.

Bilime büyük önem veren Fatih Sultan Mehmed yabancı ülkelerdeki büyük bilginleri İstanbul'a getirtirdi. Nitekim astronomi bilgini Ali Kuşçu kendi döneminde İstanbul'a geldi. Ünlü Ressam Bellini'yi de İstanbul'a davet ederek kendi resmini yaptırdı. Şair ve açık görüşlüydü.

Fatih Sultan Mehmed 1481 yılına kadar hükümdarlık yaptı ve bizzat 25 sefere katıldı. Azim ve irade sahibiydi. Temkinli ve verdiği kararları kesinlikle uygulayan bir kişiliği vardı. Devlet yönetiminde oldukça sertti. Savaşlarda çok cesur olur, bozgunu önlemek için ileri atılarak askerleri savaşa teşvik ederdi.

20 yaşında Osmanlı padişahı olan Sultan İkinci Mehmed, İstanbul'u fethedip 1100 yıllık Doğu Roma İmparatorluğunu ortadan kaldırarak Fatih ünvanını aldı.

Hz. Muhammed'in (S.A.V) hadisi şerifinde müjdelediği İstanbul'un fethini gerçekleştiren büyük komutan olmayı da başaran Fatih Sultan Mehmed, yüksek yeteneği ve dehasıyla dost ve düşmanlarına gücünü kabul ettirmiş bir Türk hükümdarıydı.

Orta Çağ'ı kapatıp, Yeniçağ'ı açan Cihan İmparatoru Fatih Sultan Mehmed, Nikris hastalığından dolayı 3 Mayıs 1481 günü Maltepe'de vefat etti ve Fatih Camii'nin yanındaki Fatih Türbesi'ne defnedildi.

İstanbul'un Fethi


Fatih Sultan Mehmed padişah olduktan sonra ilk iş olarak, devamlı ayaklanma çıkaran Karamanoğlu Beyliğine karşı sefere çıktı. Karamanoğlu İbrahim Bey af diledi. Fatih İstanbul'un fethini düşündüğü için onu bağışladı.

Fatih Sultan Mehmed, büyük gayesini gerçekleştirmek için, Macarlara, Sırplara ve Bizanslılara karşı yumuşak davranıyordu. Amacı Haçlıların birleşmesini önlemek, onları tahrik etmemek ve zaman kazanmaktı.

Bin yıllık tarihinin sonuna gelmiş olan Bizans küçüle küçüle sadece İstanbul şehrinin sınırları içinde hüküm süren bir devlet durumuna düşmüştü. Ancak buna rağmen Bizans'ın varlığı, Balkanlar'daki Türk hakimiyeti açısından tehlikeli oluyordu.

Bizans İmparatorları, Anadolu'daki çeşitli siyasi güçleri de Osmanlı aleyhine kışkırtmaktan geri kalmıyorlardı. Hatta zaman zaman Osmanlı şehzadeleri arasındaki taht kavgalarına karışıp devletin iç düzenini bozuyorlardı.

Yapılan Hazırlıklar


İstanbul'un Osmanlı Devleti'nin hakimiyeti altında girmesi, ticari ve kültürel yönden önemli bir avantajın daha ele geçirilmesi demekti. Boğazlar tam anlamıyla kontrol altına alınacak ve bu sayede Karadeniz ticaret yolları ele geçirilmiş olacaktı. Karamanoğulları meselesini çözen Fatih Sultan Mehmed, İstanbul'un fethi için gerekli hazırlıklara başladı.

Devrin mühendislerinden Musluhiddin, Saruca Sekban ile Osmanlılara sığınan Macar Urban Edirne'de top dökümü işiyle görevlendirildi. "Şahi" adı verilen bu topların yanında, tekerlekli kuleler ve aşırtma güllelerin üretilmesi (havan topu) yapılan hazırlıklar arasındaydı. Yaptırılan bu büyük toplar İstanbul'un fethedilmesinde önemli rol oynadı.

Yıldırım Bayezid'in İstanbul kuşatması sırasında yaptırdığı Anadolu Hisarının karşısına, Rumeli Hisarı (Boğazkesen) inşa edildi. Bu sayede Boğazlar'ın kontrolü sağlanacak, deniz yoluyla gelebilecek yardımlara karşı tedbir alınmış olacaktı. 400 parçadan oluşan bir donanma inşa edildi. Turhan Bey komutasındaki bir Osmanlı donanması Mora'ya gönderildi ve İstanbul'a yardım gelmesi engellendi.

Eflak ve Sırbistan ile var olan barış antlaşmaları yenilendi. Macarlarla da üç yıllık bir antlaşma yapıldı. Osmanlıların bu hazırlıkları karşısında, Bizanslılar da boş durmuyordu. Surlar sağlamlaştırılıyor ve şehre yiyecek depolanıyordu. Ayrıca Bizans İmparatoru Konstantin, Haliç'e bir zincir gerdirerek, buradan gelecek tehlikeyi önlemeye çalıştı.

Aynı zamanda Haçlı dünyasından yardım isteniyor, Papa ise yapacağı yardım karşısında Katolik ve Ortodoks kiliselerinin birleştirilmesini istiyordu. Ancak Katoliklerden nefret eden Ortodoks Rumlar, Roma kilisesine bağlanmak istemiyor, "İstanbul'da Kardinal Külahı görmektense, Türk Sarığı görmeye razıyız" diyorlardı.

Kuşatma ve Savaş


Fatih Sultan Mehmed, hazırlıklar tamamlandıktan sonra, Bizans İmparatoru Konstantin'e bir elçi göndererek, kan dökülmeden şehrin teslim edilmesini istedi. Fakat İmparatordan gelen savaşa hazırız mesajı üzerine, İstanbul'un kara surları önüne gelen Osmanlı ordusu, 6 Nisan 1453'de kuşatmayı başlattı. Osmanlı donanması ise Haliç'in girişinde ve Sarayburnu önünde demirlemişti. Ordu; merkez, sağ ve sol olarak üç kısma ayrıldı. 19 Nisan'da yapılan ilk saldırıda, tekerlekli kuleler kullanıldı ve bu saldırı ile Topkapı surlarından burçlara kadar yanaşıldı.
Osmanlı Ordusundaki er sayısı 150.000 ile 200.000 arasındaydı. Bu kuvvetlere Rumeli ve Anadolu beylerine bağlı çeşitli kuvvetler de katılmıştı.

Çok şiddetli çarpışmalar oluyor, Bizanslılar şehri koruyan surların zarar gören bölümlerini hemen tamir ediyorlardı.Venedik ve Cenevizliler de donanmalarıyla Bizans'a yardım ediyorlardı. Fatih Sultan Mehmed Osmanlı donanmasının kuşatma sırasında yeterince kullanılamadığını ve bu yüzden kuşatmanın uzadığını düşünüyordu. İstanbul'un Haliç tarafındaki surlarının zayıf olduğu biliniyordu. Bizans bu bölgeye zinciri bu nedenle germişti. Yüksekten atılan taş gülleler Bizans donanmasından bazı gemileri batırmıştı fakat bir kısım donanmanın Haliç'e indirilmesi kesin olarak gerekliydi.

Fatih Sultan Mehmed, İstanbul'un fethedilmesini kolaylaştıracak önemli kararını verdi. Osmanlı donanmasına ait bazı gemiler karadan çekilerek Haliç'e indirilecekti. Tophane önündeki kıyıdan başlayıp Kasımpaşa'ya kadar ulaşan bir güzergah üzerine kızaklar yerleştirildi. Gemilerin, kızakların üzerinden kaydırılabilmesi için, Galata Cenevizlilerinden zeytinyağı, sade yağ ve domuz yağı alınarak kızaklar yağlandı. 21-22 Nisan gecesi 67(yada 72) parça gemi düzeltilmiş yoldan Haliç'e indirildi.

Haliç'teki Türk donanmasına ait toplar, surları dövmeye başladı. Ciddi çarpışmalar cereyan etti. Bundan sonraki günlerde top savaşı, ok, tüfek atışları, lağım kazmalar, büyük ve hareketli savaş kulelerinin surlara saldırıları devam etti.

Kuşatmanın uzun sürmesi ve kesin başarıya ulaşılamaması askerler arasında endişe yarattı. Ancak, İstanbul'u her ne şartta olursa olsun almaya kararlı olan Fatih Sultan Mehmed kumandanların ve alimlerin de bulunduğu bir toplantı düzenledi. Cesaretlendirici bir konuşma yaptıktan sonra, 29 Mayıs'ta genel saldırının yapılacağına dair kararını açıkladı.

Çarpışmalar sırasında Bizans'ı koruyan surlar üzerinde kapatılması mümkün olmayan gedikler açılmaya başlamıştı. Surlar içerisine küçük sızmalar oluyor, ancak geri püskürtülüyordu. İlk defa Ulubatlı Hasan ve arkadaşlarının şehit olmak pahasına tutunmayı başardıkları İstanbul surları, artık direnemiyordu. 53 gün süren ve 19 Nisan, 6 Mayıs, 12 Mayıs ve 29 Mayıs'ta yapılan dört büyük saldırıdan sonra Doğu Roma İmparatorluğu'nun 1125 yıllık başkenti olan İstanbul, 29 Mayıs 1453 salı günü fethedildi.

Fethin Sonuçları


İstanbul'un fethi, çok önemli sonuçları da beraberinde getirdi. Fatih Sultan Mehmed, İstanbul'un fethinden sonra batıdaki hakimiyeti pekiştirmek, sınırları genişletmek, İslam'ı en uzak yerlere kadar yaymak ve Hıristiyan birliğini bozmak amacıyla Avrupa üzerine bir çok seferler düzenledi.

Sırbistan (1454,1459), Mora (1460), Eflak (1462), Boğdan (1476), Bosna-Hersek, Arnavutluk, Venedik (1463-1479), İtalya (1480) ve Macaristan seferleriyle Osmanlı İmparatorluğu Avrupa'daki hakimiyetini pekiştirdi.
Sırbistan Krallığı tamamen ortadan kaldırılıp Osmanlı sancağı haline getirildi, Mora tamamen fethedildi, Eflak Osmanlı eyaleti yapıldı, Bosna tekrar Osmanlı hakimiyetine alındı, Arnavutluk ele geçirildi. 16 yıl süren Osmanlı-Venedik Deniz Savaşları sonunda Venedik barış imzalamayı kabul etti. İtalya'ya yapılan sefer sırasında Roma'nın fethi açısından çok önemli bir merkez olan Otranto, fethedildi ancak Fatih Sultan Mehmed'in ölümü üzerine kaybedildi.

Kırım'ın Fethi ve Karadeniz


Fatih Sultan Mehmed, Karadeniz'e de hakim olmak istiyordu. Venedik ve Cenevizlilerin İslam dünyasının aleyhine yaptıkları esir ticaretini önlemek, İstanbul'a gelen ticari malların taşınmasında esas rolü oynayan Kırım sahillerini ele geçirmek, Karadeniz'i bir Türk Gölü haline getirmek amacıyla hareket eden Fatih, işe 1459'da Amasra'yı fethederek başladı.
1460'da Candaroğulları Beyliği'ne son verildi. 1461'de Trabzon'un, 1475'de de Kırım'ın fethiyle Karadeniz bir Türk gölü haline geldi. Bu sayede Karedeniz'deki Ceneviz üstünlüğü sona erdi ve İpekyolu'nun tüm denetimi Osmanlı Devleti'ne geçti.

Otlukbeyi Savaşı


Karamanoğlu İbrahim'in 1464'te ölmesi üzerine oğulları birbirlerine düşmüşlerdi. Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'ın yardımıyla İshak Bey Karamanoğlu beyliğine sahip oldu. Bunun üzerine diğer oğlu Pir Ahmed Bey Fatih Sultan Mehmed'den yardım istedi ve gelen yardım sayesinde Beyliği ele geçirdi. Fakat Pir Ahmed Bey bir süre sonra gidip Venediklilerle anlaşınca, bu duruma sinirlenen Fatih Sultan Mehmed, Karaman Seferi'ne çıkmaya karar verdi.

Konya ve Karaman alınarak Osmanlı'ya bağlandı. Karaman halkı İstanbul'a ve çeşitli yerlere göç ettirildiler. Pir Ahmed Bey kaçarak Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'a sığındı. Bu olay Osmanlılarla Akkoyunluların arasının açılmasına neden oldu.

Osmanlılar Avrupa ve Anadolu'daki topraklarını genişletirken, Akkoyunlular Devleti'de Doğu Anadolu, Kafkasya, İran ve Irak üzerinde hakimiyet kurmuşlardı. Sınırlarını genişleten iki Türk Devleti arasında büyük bir savaş kaçınılmaz olmuştu. Otlukbeli mevkiinde 11 Ağustos 1473'de yapılan savaşta, devrin en kuvvetli savaş tekniğine ve araçlarına sahip olan Osmanlı ordusu, Uzun Hasan'ın kuvvetli süvarilerden kurulmuş olan ordusunu birkaç saatte dağıttı.

Bu savaştan sonra Akkoyunlular bir daha kendilerini toparlayamadılar. Fatih Sultan Mehmed, Akkoyunlu tehlikesini bu şekilde engellemiş oldu. Anadolu'da ve Rumeli'de birçok sefer düzenleyip pek çok zafer kazanmıştı. Buna rağmen güneyde güçlü bir devlet konumunda olan Memlüklerle problemler yaşandığı halde sıcak bir savaştan kaçınmıştı.

Denizlerde Durum


İstanbul'un fethiyle ticaret yollarının hakimiyeti Osmanlılara geçmişti. Ancak denizlerde Venedik ve Cenevizliler'in etkinliği devam ediyordu. Fatih ticaret yollarının güvenliğini sağlamak ve korsanlardan kurtulmak için Ege adaları üzerinde siyasetini ağırlaştırdı. Ege adalarına seferler düzenlendi. Yeni tersaneler ve gemiler inşa edildi. Rodos seferine çıkıldıysa da alınamadı.

İdari Düzenlemeler


Fatih Sultan Mehmed, klasik manada Osmanlı devletinin idari kurucusu sayılabilir. İstanbul'un fethinden sonra kendisini Kaiser-i Rum (Doğu Roma İmparatoru) ilan etmiş ve devlet müesseselerini yerleştirmiştir. Fatih, Kanunnamesi ile Atam-Dedem Kanunu dediği gelenekleri yazılı hale getirmiş ve buna Kanunname-i Ali Osman denmiştir.

Divanın idaresini sadrazamlara bırakarak, işleri kafes arkasından takip etmeye başlamış, mutlak vekilim dediği sadrazamı geniş yetkilerle donatmıştır. Ayrıca defterdar, kazaskerler ve diğer üst düzey devlet erkanının görevleri tarif edilmiştir.

Yeniçeri ordusu 10.000'e çıkarılarak güçlü bir merkezi ordu teşkil edildiğinden uç beylerinin önemi azalmış, böylece merkezi idare sağlamlaştırılmıştır. Anadolu ve Rumeli'nin en kudretli devletinin hükümdarı olarak "Han" ünvanını ilk defa o kullamıştır.

İstanbul'un fethinden sonra Yıldırım Bayezid zamanında elden çıkan topraklar yeniden kazanılmış, hatta Rumeli ve Karadeniz kıyılarında yeni yerler fethedilmiştir. Kırım'ın fethi ile Karadeniz bir Türk gölü haline getirilmiş, Anadolu birliği tamamlanmış ve Rumeli'deki Türk varlığı Belgrad'a kadar uzanmıştır.

İstanbul, Fatih zamanında bir ilim ve sanat merkezi haline gelmiş, Fatih medreseleri klasik Osmanlı medreselerinin temelini oluşturmuştur. Şairler ve ilim adamları için bir cazibe merkezi haline gelen İstanbul'a bütün İslam dünyasından bilginler gelmeye başlamıştır.

Mimari Eserler


Fatih Sultan Mehmed, otuz yıl kadar süren padişahlığı sırasında Osmanlı Devleti'ni bir cihan devleti konumuna çıkardı. Fatih Sultan Mehmed, eşsiz bir komutan olmakla beraber, büyük bir devlet adamıydı.

Yapmış olduğu çalışmalar ile memleketinde büyük çapta bir imar hareketini gerçekleştirdi. Osmanlı İmparatorluğu'nun çeşitli şehirlerinde 300 kadar cami, 57 medrese, 59 hamam, 29 bedesten, çeşitli saray, hisar, kale, sur, han ve köprüler yaptırdı.

İstanbul'u fethettiği zaman başta Ayasofya olmak üzere sekiz tane kiliseyi camiye çevirdi. Bugünün üniversitesi olan Fatih Külliyesi'ni 1470 yılında tamamladı.Hz.Eyyub-i Ensari'nin kabri, Fatih'in hocası Akşemseddin tarafından keşfedildi ve üzerine Eyüp Camii yaptırıldı.

Fatih Sultan Mehmed tarafından İstanbul'un Fatih semtinde yaptırılan Fatih Camii, 1470 yılında yine onun tarafından ibadete açıldı.Fatih zamanında inşa edilen Kapalıçarşı, ilerde İstanbul'un en önemli ticaret merkezlerinden biri haline gelecekti.

Devrin mimari eserleri arasında bulunan Yeni Bedesten de çok ünlüdür. Saray-ı Cedide-i Amire adı verilen Yeni Sarayı (Topkapı Sarayı) da Fatih Sultan Mehmed yaptırdı.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Baturalp - avatarı
Baturalp
Ziyaretçi
17 Kasım 2016       Mesaj #28
Baturalp - avatarı
Ziyaretçi
Fatih Sultan Mehmed
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.

Benzer Konular

19 Şubat 2017 / kompetankedi Osmanlı İmparatorluğu
17 Şubat 2007 / kompetankedi Osmanlı İmparatorluğu
24 Kasım 2007 / kompetankedi Osmanlı İmparatorluğu
26 Kasım 2007 / kompetankedi Osmanlı İmparatorluğu