Arama

Vitaminler - B12 Vitamini (Siyanokobalamin)

Güncelleme: 2 Haziran 2016 Gösterim: 92.210 Cevap: 5
JuNe - avatarı
JuNe
VIP WaMPiR
5 Şubat 2008       Mesaj #1
JuNe - avatarı
VIP WaMPiR
Siyanokobalamin veya kobalamin adları ile bilinir. B-12 adı daha yaygındır. Barsaktan emilimi için mideden salınan özel bir protein (interensek =içsel faktör) gereklidir. Bitkisel kaynaklı besinlerde bulunmaz. Ancak hayvansal kaynaklı besinlerle alınabilir. Barsak bakterileri tarafından üretilebilir ama bu vücuda pek yarar sağlamaz zira bakteriler kalın barsakta bulunur ama bu vitamin ince barsaklardan emilebilir. Vejetaryen kişilerde yegane eksikliği oluşan vitamindir. Vücuda gerekli miktarları 3 - 4 mikrogram gibi çok az olmasına karşın önemli etkileri vardır. ( 1 gram = 1000 miligram, 1 miligram = 1000 mikrogram ) Yapısında kobalt, fosfor gibi mineraller de bulunur. Vücutta, karaciğerde depolanır. Ayrıca kalp, böbrek, pankreas, beyin, testis ve kemik iliğinde de bulunur.

B-12 Vitaminin Etkileri

Ad:  1.jpg
Gösterim: 2241
Boyut:  3.3 KB
  • İnsan vücudu için hayati değere sahiptir.
  • Vücuttaki tüm hücrelere gereklidir. Hücreler ne denli hızla çoğalıyorlarsa o kadar fazla B-12 vitaminine gereksinim duyarlar.
  • DNA sentezi için şarttır, fakat RNA için şart değil fakat yaralıdır. Bu işlevini folik asitle beraber yürütür.
  • Yağ, karbonhidrat ve protein metabolizmalarına etkilidir.
  • Demirin vücutta kullanımına etkili olup, kolin, metionin yapılmasına yardımcı olur.
  • Sinir hücrelerinin myelin denen kılıfının yapılması ve korunması için gereklidir.
  • Kan hücrelerinin yapım ve değişiminde rol alır.
  • Beynin belirli konulara odaklanması ve hafıza gücüne etkilidir.
  • Besinlerle veya sigara gibi alışkanlıklarla vücuda giren siyanürü etkisiz hale getirir.
Ad:  2.jpg
Gösterim: 2165
Boyut:  2.8 KB

B12 Vitaminin Eksikliği

  • Eksikliği normal diyetle pek ortaya çıkmaz. Vücut depoları uzun süre yetecek kadar B-12 bulundururlar. Fakat bu vitaminden yoksun diyete uzun zaman devam edenler, barsak sorunları olanlar ile mideden salınan İnterensek Faktör problemlerinde eksiklik meydana gelir. Hayvansal gıda alınmadığında eksiklik çok kolay oluşur. Özellikle tam vejetaryen anne çocuklarında doğumdan itibaren eksiklik arazları ortaya çıkar.
  • Sinir sistemindeki liflerde hasar oluşur. Bu durum ciddi sorunlara yol açar.
  • Pernisiyöz anemi denilen bir kansızlığa yol açar. ( Doğumsal olarak interensek faktör eksikliği olanlar, mide ameliyatı geçirmiş kişiler, bazı barsak parazitleri de B-12 vitamini yeterli alınmasına karşın eksikliği oluşabilir)
  • Dilde hassasiyet, şişme, kızarma,
  • Hayal görmeler, depresyon,
  • Kuvvetsizlik, adalelerde kasılmalar, ayak taban derisi refleksinin bozulması,
  • Sinir iltihaplarına bağlı olarak el ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma, yanma şikayetleri oluşur.

B-12 Vitaminin Fazlalığı

Ad:  3.jpg
Gösterim: 2400
Boyut:  2.7 KB

Zararlı etkileri olduğu düşünülmemektedir. İnsanlara deneysel olarak çok yüksek dozlarda verilmiş ama herhangi bir zararlı etkiye rastlanmamıştır.

B-12 Vitamini Gereksinimi


Depolanabildiği için günlük alımı şart değildir.
Yaş mikrogram / gün
  • Yeni doğan 0.5 - 1.5
  • Süt çocuğu 2 - 3
  • Yetişkinler 3
  • Emziren anne 4
Ad:  4.jpg
Gösterim: 2107
Boyut:  3.5 KB

B-12 Vitaminin Doğal Kaynakları


Hayvansal kaynaklı besinlerle temin edilir. Sakatat denilen hayvan karaciğer, yürek ve böbreğinde bol olarak bulunur. Kırmızı et, tavuk ve balık eti ile yumurta bu vitamin yönünden zengindir. Pişirme işlemi pek zararlı değildir.

B-12 Vitaminin Tedavide Kullanımı


Değişik nedenlere yönelik olarak oldukça yaygın kullanımı vardır. Bu kullanımlarının bir çoğunun etkisi tartışmalıdır.
  • Bazı ilaç ve alkol kullanımında destek olarak,
  • Eksikliği sonucu oluşan kansızlık tedavisinde,
  • Sinir sistemi hastalıkları ve ruhsal hastalıkların tedavisine ek olarak,
  • Hızlı büyüme dönemlerinde yardımcı olarak kullanılmaktadır.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 31 Mayıs 2016 08:35
Ne MUTLU TÜRKÜM Diyen !Türkiyem
LaDymm - avatarı
LaDymm
Ziyaretçi
11 Şubat 2008       Mesaj #2
LaDymm - avatarı
Ziyaretçi

Zihinsel bozukluklar ve Alzheimer'dan kaçınmak için B12 vitamini

Ad:  vitb121.jpg
Gösterim: 2738
Boyut:  43.9 KB

B12 vitamini emilimi, mide sıvısında iç kaynaklı faktör olarak bilinen bir maddenin emilimine bağlıdır.

Yararları


Suda eriyen B12 özellikle sinir sistemi fonksiyonları için gereklidir. Folik asit ile birlikte doğum defektlerini önlemekte önemli rol oynar. Yine folik asit ve B6 vitamini ile birlikte kalp hastalıklarını ve damar tıkanıklığını önleyici rol oynamaktadır. Asetilkolin üretimini arttırdığı ve beyinde sinir iletimini düzenlediği için Alzheimer hastalığında koruyucu rolü olabileceği düşünülmektedir. Normal büyüme gelişmede olumlu rol oynar. Sinir hasarlarında tedavi edici rol oynar. Pernisiyöz anemi tedavisinde kullanılır. Mide barsak sisteminin bir kısmı cerrahi olarak çıkartılmış hastalarda oluşabilecek B12 vitamin eksikliğine bağlı belirtileri önler. Vejeteryanlarda ve birtakım emilim bozukluğu olan hastalarda oluşabilecek B12 vitamin eksikliğine bağlı belirtileri önler. Bağışıklık sistemini ve sinir sistemini güçlendirir. DNA molekülünü sentezler ve kırmızı kan hücrelerini üretirler.
DNA sentezi ve kırmızı kan hücrelerinin üretimi için çok gereklidir. Sinirlerde ve kas yapısında meydana gelen proplemleri ve anemi hastalığını önler. Kansızlığa karşı koruyucudur. Alyuvar yapar. Sindirimi düzenler.

B12 eksikliği belirtileri


Sinir sistemi bozuklukları ve ağrılar, bunalım, baş ağrısı, pernisiyöz anemi, sindirim sisteminde çeşittli bozukluklar, kol ve bacaklarda duyu azalması ve ağrılar, alerji, karın ağrıları, yorgunluk, uyku problemi ve hafıza bozukluğu. İç kaynaklı faktör eksikliği olanlar, katı vejetaryanler ve alkolikler B12 vitamini açısından desteğe ihtiyaç duyarlar.

Hangi besinlerde bulunur?


B12 vitamini folik asit ile birlikte alınmalıdır. Karaciğerde, sütte, yumurta akında, peynirde, balıkta, ette ve karideste bol miktarda , bitkilerde ise son derece az miktarda bulunur. Dana eti, dana karaciğeri, böbrek, midye, dil balığı, ringa balığı, uskumru, sardalya B12 vitamini içeren yiyeceklerdir. Sebzelerde ise B12 vitamini bulunmaz.
Deniz ürünleri, yumurta sarısı, yağsız süt ve ürünleri, et, tavuk, balık, muz, havuç, lahana B12 içeren yiyecekler arasındadır.

Günlük ihtiyacınız nedir?


Kadınlarda ve erkeklerde günlük ihtiyaç 2 mikrogramdır.

Eksikliği nelere yol açar?


B12 vitamin eksikliklerinde zihinsel ve sinirsel fonkisyonlar bozulabilir ve kulak çınlaması, hissizlik gibi belirtileri görülür. Yaşlı insanlarda depresyonun en önemli nedenidir. Yaşlandıkça B12 vitamininin emilimi için gerekli olan mide asitimiz giderek düşer. Besinlerin emilim yeteneğini kaybeden yaşlı insanlarda, B12 gereksinimi giderek artar. Bu nedenle 50 yaş üzerindeki insanların B12 vitaminini harici alınması önerilir. Diğer suda eriyen vitaminlerden farklı olarak vücut dokularında depolanabilir. Bu yüzden eksiklik belirtilerinin ortaya çıkması yıllar alabilir. Ağır vitamin B12 eksikliğinde ise sinir fonksiyonlarının bozulduğu kronik hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Yaş ilerledikçe vitamin B12 eksikliğinin görülme sıklığı artmaktadır. Araştırmalar 65 yaşın üstündeki kişilerin yaklaşık % 40'ında vitamin B12 eksikliği olduğunu göstermektedir. Bu yaşlarda görülen bazı zihinsel bozukluklar ve depresyonun bu nedenle oluşabileceği düşünülmektedir. Alzheimer hastalığına benzer belirtiler verebilir ve eksiklik uzun yıllar sürerse zihinsel bozulma geriye dönüşümsüz hale gelebilir. B12 vitamini eksikliğinin, iyileşmesi mümkün olmayan sinir tahribatlarına neden olması dolayısıyla, hayvansal ürünlerin hiçbirini yemeyen vejeteryanların, mutlaka ayrıca B12 vitamini alması gerekir. Hafif derecede B12 eksikliği çok sık görülür. Uyuşukluk, unutkanlık, sabahları yataktan yorgun kalkma gibi belirtiler HIV pozitif kişilerin % 35 inde vitamin B12 eksikliği olduğu bulunmuştur. Yararı tam olarak kanıtlanamasa da AIDS tedavisinde vitamin B12 eklenmektedir.verir.

B12 vitamini fazlalığı


B12 vitamininin fazla kullanımında ortaya çıkan bir problem bilinmiyor.
Fazlasının zararları Günlük 100 mikrograma kadar alınmasının güvenli olduğu bilinmesine rağmen aşırı dozlarının zararlı etkileri konusunda da bir bilgi yoktur.

Siyanokobalamin, yaygın olarak B12 vitamini olarak bilinen vitamin. Özellikle hayvansal dokularda bulunur. Sebzelerde bulunmaz, bu yüzden vejeteryan beslenen kişilerin B vitamini içeren kompleks haplar kullanmaları gerekir.

B12 Vitamini anemi hastalığını önlemek için gereklidir, alyuvar üretiminde folik asitin düzenlenmesine yardım eder ve demir kullanımına yardımcı olur. Doğru sindirim, besinlerin alınması, protein sentezi, karbonhidrat ve yağ metabolizması için gereklidir.
İnsan bedeni 5 yıllık B12 vitamini depolayabilir. B12 Sinir tahribatını önler, doğurganlığı sağlar, hücre oluşumunu ve uzun yaşamasını sağlar, sinir uçlarının normal gelişimini kolaylaştırır, hafızanın güçlenmesine ve öğrenmeye yardım eder.
Bu vitaminin eksikliğinde yürüme bozukluğu, kronik yorgunluk, depresyon, sindirim bozuklukları, baş dönmesi, uyku hali, karaciğer büyümesi, göz bozuklukları, halüsinasyonlar, baş ağrıları, dil enfeksiyonu, huzursuzluk, zor nefes alma, hafıza kaybı, sinirsel bozulmalar, kalp çarpıntısı, kansızlık, kulaklarda çınlama, omurilik yıpranması gibi rahatsızlıklar görülebilir. Vitamin B12 eksikliği çoğu kez kalın sinir liflerinin miyelin kaybıdır. Bunun bir sonucu olarak birçok insanda dış duyu kaybı fazladır ve şiddetli vakalarda felç olması bile olasıdır.

B12 vitamini, bir hidrojen alıcısı olarak koenzim görevi yapar ve çeşitli metabolizma faaliyetleri yürütür. En önemli işlevi belki de gen kopyalanmasında koenzim olarak fonksiyon göstermesidir. Bu sayede B12 vitaminin iki önemli görevi olduğu söylenebilir: büyümeyi ve eritrositlerin oluşumunu hızlandırma.

1972 yilinda 11 yillik bir calismanin sonucunda harvard'dan r. b. woodward ve isvicre federal teknoloji enstitusu'nden a. eschenmoser tarafindan laboratuarda sentezlendigi ilan edilen vitamin. sentezi doksandan fazla basamakla olur ve yaklasik yuz kisilik bir calismanin urunudur.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 31 Mayıs 2016 12:04
CrasHofCinneT - avatarı
CrasHofCinneT
VIP Pragmatist Çılgın Zat...
15 Eylül 2008       Mesaj #3
CrasHofCinneT - avatarı
VIP Pragmatist Çılgın Zat...
Ad:  vitb122.jpg
Gösterim: 2804
Boyut:  37.9 KB
B12 vitamini suda eriyen bir vitamindir, fakat diğer suda eriyen besinlerden farklı olarak karaciğerde, böbreklerde ve diğer vücut dokularında depolanır. Kobalt minerali içerir ve dolayısıyla kobalamin olarak da bilinir.
Özellikle vejetaryenler ve yaşlılar b 12 vitamin eksikliği riski altında olduklarından, hakkında öğrenilebileceğiniz ne varsa öğrenmek ve takviye alırken göz önünde bulundurmak özellikle önemlidir.
B12 vitamini genellikle bitki besin kaynaklarında mevcut değildir ve vejetaryenlerin diyetlerinde yeteri kadar tüketmemeleri olasıdır. Aynı zamanda kobalamin düzeyleri yaşla düştüğünden, yaşlı insanlar olası eksiklik belirtilerini kendilerinde izlemelidirler. Mamafih, yaşlılardaki eksiklikler genellikle beslenme eksikliğinden değil vitaminin uygun olmayan emiliminden kaynaklanır. B12 vitamin eksikliği belirtileri vücut rezervleri tamamen tükeninceye kadar kendilerini beş veya altı yıl belli etmeyebileceklerinden dolayı, B12 vitamin takviyesi almayı her zaman göz önünde bulundurmak anlam kazanır. Eğer yeterli miktarda tükettiğinizden emin değilseniz kan testi yaptırabilirsiniz.

Vitamin B12 Eksikliği


Sinir sistemini sağlıklı tutmak ve kırmızı kan hücreleri oluşturmak için vücudunuzun B12 vitaminine ihtiyacı vardır. Bu vitamine ayrıca folik asit almak için de ihtiyaç vardır ve bu vitamin enerji açığa çıkarılmasına yardımcı olur. Birçok çeşitli gıdadan fakat çoğunlukla et, balık ve süt ürünlerinden bağırsak yoluyla emilir. Vücutta küçük miktarlarda depolanabilir ve bunun %80’i karaciğerde depolanır. Eksiklik semptomlarının gelişmesi üç veya dört yıl sürebilir.
B12 vitamini tek başına alınamaz. Midenin iç doku tabakası tarafından üretilen ‘intrinsik faktör’ denilen başka bir madde ile birleşmelidir.
B12 vitamini eksikliği genellikle aşağıdaki nedenlerden birinden ötürü ortaya çıkar:
  • Mideniz yeterince intrinsik faktör üretemiyordur.
  • Bağırsaklarınız yeterince B12 vitamini ememiyordur.
  • B12vitamini bulunan gıdaları yeterince yemiyorsunuzdur (bu genellikle Vejeteryan diyeti uygulan kişilerde görülür)

B12 Vitamininin Faydaları Nelerdir ?


  • Cobalamin alyuvarların oluşumunda folik asitle birlikte çalışır ve böylelikle kansızlığı önler.
  • B 12 vitamini homosistein düzeylerini düşürmede kullanılabilir – bu maddenin yüksek düzeyleri olası kalp hastalığına işaret edebilir, yani olası bir kalp hastası adayı iseniz, homosistein düzeylerinizi normale döndürmeye yardımcı olmak için b6 b12 vitaminleri ile folik asit bileşimlerini kullanabilirsiniz. (b9 b12 b6)
  • Bu vitamin sağlıklı sinir sistemi muhafazası için gereklidir. Uzun sureli eksikliği, eğer tedavisiz kalırsa, geri dönülemez nörolojik hasarlara neden olabilir.
  • İlaveten, vücut besinlerin emilimi ve uygun hazım için de bu vitamine ihtiyaç duyar. Aynı zamanda hafızayı ve konsantrasyonu da geliştirmeye yardım etmesi ve rahat bir uyku sağlaması da b12 vitamini faydaları arasındadır.
  • B12 vitamin eksikliği ciddi zihinsel sorunlara yol açar. Kansızlık görülür. El ve ayaklarda uyuşmaya sebep olması da b12 vitamini eksikliği ile ortaya çıkabilecek bir sorundur.

B12 Vitamini Eksikliği Belirtileri Nelerdir


Çoğalmalarına olanak sağladığı için B12 vitaminine vücudun bütün hücreleri tarafından ihtiyaç duyulur. B12 vitamini azlığı, her dakikada milyonlarca üretilmesi gerektiğinden en çok kırmızı kan hücrelerini etkiler. Kırmızı kan hücresi eksikliği anemiye yol açar. Aneminin yaygın semptomları yorgunluk, nefes darlığı ve kalp atışının duyulmasıdır (çarpıntı).
Ayrıca intrinsik faktörün eksikliğinden kaynaklanan bir tür B12 vitamini eksikliği anemisi de vardır. Buna pernisyöz anemi denir. İntrinsik faktörün azlığı B12 vitamininin gerektiği gibialınamayacağı anlamına gelir. Pernisyöz anemi yorgunluk, nefes darlığı ve bitkinlik de dahil olmak üzere anemi ile benzer semptomlara sahiptir.
Diğer anemi semptomları şunlardır:
  • Dilin acı oluşu,
  • Kilo kaybı,
  • Çoğunlukla limon tonunda soluk bir cilt,
  • Aralıklı ishal,
  • Adet problemleri ve
  • Enfeksiyonlara karşı yetersiz direnç.
Eksikliğin çok uzun sürmesi halinde sinir sistemi etkilenmeye yatkın olur ve aşağıdakilere neden olur:
  • El ve ayak parmaklarının karıncalanması,
  • Kasların zayıflığı,
  • Sersemleme,
  • Baldırlarda hassasiyet
  • Zihin karışıklığı

B12 Vitamini Eksikliği Nedenleri


Bağışıklık sistemi normalde antikorların bakteri ve virüslere saldırmasını sağlar. Pernisyöz aneminin nedeni bağışıklık sisteminin antikorları vücudun öteki kısımlarına muhalif hale getirmesine sebep olan bir otoimmün hastalığıdır. Pernisyöz anemide antikorlar midenin iç doku tabakasına saldıracak ve intrinsik faktörü üreten hücrelere zarar verecek biçimde şekillenir. Bu da intrinsik faktörünün B12 vitaminine bağlanmasını önler ve buyüzden vitamin vücudunuz tarafından alınamaz. Diğer bir neden de bağırsağın hastalık ile zarar görmesi (Crohn’s hastalığı) veya ameliyat ile kısalması (genellikle bağırsak hastalığını tedavi etmek için) nedeniyle bağırsağın B12 vitamini alamamasıdır. Eğer bağırsak ameliyat ile kısalmış ise bu problemlerin kısa bağırsak sendromu denilen bir hastalıkta payı olabilir. Kısa bağırsak sendromu, kısa bağırsağının yarısı veya daha fazlası alınan insanları etkileyen bir dizi problemdir. Yaygın semptomlar ishal, kramp ve mide ekşimesidir. Kalan ince bağırsağın gıdalardan yeterince su, vitamin ve diğer besinleri alamaması nedeniyle bazı insanlar kötü beslenmiş olur. Bazen Vejeteryan diyeti uygulayan insanlarda B12 vitamini eksik olabilir. Bunun nedeni B12 vitamininin bitkisel besinlerde (meyve, sebze ve tahıl gibi) bulunmayışıdır.

B12 Vitamini Eksikliği Teşhisi


Doktorunuz normal olarak hızlı nabız ve soluk ten gibi B12 vitamini eksikliği işaretleriaramak için fiziksel bir muayene gerçekleştirecektir. Kırmızı kan hücrelerinin görünüşü ve sayısını kontrol etmek amacıyla kan testi yapılabilir. B12 vitamini eksikliği bulunan insanlarda olağan olmayan büyük kırmızı kan hücreleri bulunur. Kandaki B12 vitamini seviyesini ölçmek amacıyla laboratuvar testleri de kullanılabilir. Bazen doktorunuz intrinsik faktörü antikor seviyelerine yönelik olarak kanınızı incelemek isteyebilir. Bu test pernisyöz anemi (zararlı kansızlık) olup olmadığınızı belirlemek için kullanılır; intrinsik faktörden yoksun olan çoğu insanın kanında bu antikorlar bulunur. Bazen de teşhisi doğrulamak için kemik iliği örneği (biyopsi) alınabilir. Bu test kırmızı hücre anormalliklerinin ve aneminin diğer nedenlerini belirlemek için kullanılabilir.

B12 Vitamini Eksikliği Tedavisi


B12 vitamini eksikliği bir dizi vitamin enjeksiyonu ile tedavi edilir. Hidroksokobalamin olarak bilinen bir çeşit B12 vitamini her iki veya dört günde bir herhangi bir kasa enjekte edilir. Yaklaşık altı enjeksiyon verilir ve bu vücutta bir B12 vitamini deposu oluşturmak için yeterlidir. Anemi semptomları genellikle tedavi başlar başlamaz hızla düzelir. Her yıl veya daha uzun sürede bir kan testi yaptırmanız tavsiye edilebilir. Bu, aneminin başarılı bir şekilde tedavi edilip edilmediğini kontrol edecektir.
Sorunların tekrar başlamasını engellemek için bir ömür boyu her üç ayda bir B12 vitamini enjeksiyonuna ihtiyaç duymak çok rastlanan bir vakadır.

B12 Vitamini Nelerde Bulunur


B12 vitamini nedir, B12 vitamini eksikliği ve B12 vitamini nelerde bulunur? Yapısı çok karmaşıktır. Ağızdan verilen serbest B12 vitamininin ince bağırsaktan doğrudan kana emildiği, ancak oranın 1/3 gibi düşük olduğu bilinmektedir. Bu yüzden ağızdan alınması pek sağlam bir yol değildir. Kalp, böbrek ve başka dokularda bulunur. Depo miktarı yetişkinlerde 10mg. kadardır. Safra ve idrarla dışarı atılır. B5, B6 vitamini, folik asit, C vitamini, Potasyum ve Sülfürle daha etkilidir.
Pişirme suyunda kaybolur. Güçlü asit, alkali ve ışığa karşı duyarlıdır.
Öldürücü anemiyi önleme yeteneğinden dolayı ölümü önleyici faktör olarak tanınır.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 31 Mayıs 2016 12:06
Ölmediğine sevindim, hala acı çekebiliyorsun...
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
31 Mayıs 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM

KOBALAMIN ( B12 VİTAMİNİ)

Ad:  b121.JPG
Gösterim: 2884
Boyut:  36.1 KB

Vitamin B12, ilk olarak 1948 yılında izole edildi ve pemisiyöz anemiyi durduran vitamin olarak tanımlandı. B12 vitamini kobalt içerdiği için parlak kırmızı kristal yapısındadır. B12 vitamini, DNA sentezi, eritrosit üretimi ve miyelin kılıf sentezi gibi birçok olayda folik asitle birlikte çalışmaktadır. Miyelin kılıfı sinir hücrelerinin dışını sarar ve sinir hücreleri boyunca sinyal iletimini hızlandırır. Besinlerdeki B12 vitamininin emilebilmesi için mideden ‘intrensek faktör’ salgılanır. Bu da ince barsaktan B12 emilimini arttırır.

Besin Kaynakları


B 12 vitamini sadece hayvansal gıdalarda bulunur. En zengin kaynaklar; karaciğer ve dalaktır. Ayrıca, yumurta, balık, peynir ve et de B12 açısından zengindir. Vejeteryanların diyetine, B12 vitamini eklemesi önerilir.
Ad:  b122.JPG
Gösterim: 2558
Boyut:  31.4 KB

EKSİKLİK SEMPTOM ve BULGULARI


Suda çözünen diğer vitaminlerin aksine B 12 vitamini karaciğer, böbrek ve diğer dokularda depolanabilmektedir. Bu yüzden, B12’den fakir diyetle beslenenlerde veya intrensek faktör sentez eksikliği olanlarda, 5-6 yıla kadar B12 semptom ve bulguları gelişmeyebilir. B12 eksikliğinin klasik bulgusu pernisiyöz anemidir, ancak B12 eksikliğinde ilk olarak beyin ve sinir dokusu etkilenebilir.
B12 eksikliğinde sinir hücrelerinin fonksiyonları bozulur. Bu da, hissizlik, ağrı ve karıncalanma hissi veya yanmaya neden olur. Ayrıca, zihinsel fonksiyonlarda bozulmaya neden olabilir. Bu durum, yaşlı hastalarda Alzheimer ile karışabilir. B12 eksikliği yaşlılarda oldukça yaygındır ve bu yaş grubunda depresyonun temel nedenlerinden biridir.
B12 eksikliğinde anemi ve nörolojik bulgulara ek olarak, dil kırmızı renklidir ve papillalarında silinme vardır. İshal de görülür. Bunun nedeni, ağız tabanı ve gastrointestinal trakt gibi hızlı bölünen bölgelerdeki hücrelerin B12 eksikliğinde bölünememesidir. Folik asit desteği vermek bu semptomları gizleyebilir.
B12 eksikliğini saptamak için en iyi yol; serumda kobalamin miktarını ölçmek veya idrarda veya serumda metilmalonik aside bakmaktır. Ek olarak serum homosistein ölçümü de B12 ve folik asit seviyesi hakkında bilgi vermektedir. Diğer bir test olan ‘şiling’ testi, intrensek faktör salınımında bozukluk olup olmadığını anlamak için kullanılmaktadır. Bu testte, ağızdan radyoaktif B 12 vitamini alınmakta ve idrarla atılıma bakılmaktadır. Düşük yada normal idrarla atılım, intrensek faktör eksikliğine bağlı olarak, B12’nin emiliminin bozulduğunu göstermektedir.
Yaşlandıkça B12 seviyesi azalmaktadır. 65 yaş üstünde B12 eksikliği oranı % 3-42 arasında saptanmıştır. Yaşlılarda B12 eksikliğine erkenden tanı konmalıdır. Çünkü kolayca tedavi edilebilir ve eğer tedavi edilmesse nörolojik ve zihinsel bozukluklara neden olabilmektedir.
Yeni yapılan bir çalışmada; ayakta tedavi gören ardışık 100 yaşlı hasta incelenmiştir. Bunların hiçbirinde B12 eksikliğinin semptom ve bulguları yoktu. Bunlardan 11’inde kobalamin düzeyi < 148 pmol/L, 30 hastada 148-295 arasında, diğerlerinde >296 saptanmıştır.
Başlangıçtaki kobalamin ölçümünden sonra, hastalar 3 ay takip ediliyor. Kobalamin seviyesi < 148 pmol/L olanlar tedavi ediliyor ve kobalamin seviyesinde düşüş saptanmıyor. Daha yüksek kobalamin seviyesi olanlarda ise 3 ay sonunda ortalama 18 pmol/L civarında B12 azalması saptanıyor. Kobalamin seviyesi düşük olanlardaki azalma daha fazla saptanıyor. Bu sonuçlara göre yaşlılarda tekrarlayan B12 ölçmek yüksek fiyat etkinlik oranına sahip.
  • Serumda B12 (kobalamin) ölçümü
  • İdrarda veya kanda metilmalonik asit ölçümü
  • Homosistein ölçümü
Bu üç test içinde idrarda metilmalonik asit ölçümü muhtemelen en iyisi olmaktadır. Çünkü bu test; sensitif, non-invaziv ve hastaların uyumu kolaydır. B12 eksikliğini düzeltmek mental fonksiyonları ve hastaların yaşam kalitesini yükseltmektedir.

ÖNERİLEN GÜNLÜK DOZ


Ad:  b123.JPG
Gösterim: 2369
Boyut:  33.7 KB

FAYDALI ETKİLERİ


B12 vitamini folik asit gibi metil grubu vericisidir. Homosistein metabolizmasında, enerji metabolizmasında, immün fonksiyonlarda ve sinir sisteminde önemli fonksiyonları vardır.
Homosistein hem aterosklerozda hem de osteoporozda rol alan önemli bir bileşktir. Homosistein artışı kalp krizi için bağımsız bir risk faktörüdür. Kalp krizi geçirenlerin %20- 40’ında homosistein seviyesi yüksektir. Homosisteinin zararsız hale dönebilmesi için folik asit, B12 ve B6 vitaminine gereksinim vardır. Folik asit ancak, yeterli düzeyde B12 ve B6 vitamini olduğu zaman, homosistein seviyesini düşürebilmektedir. Bu yüzden, bu üç vitamini birlikte almak en mantıklı olandır.

KULLANILABİLİR FORMLARI


B12 vitaminin birkaç formu vardır. En yaygın formu, ‘siyanokobalamin’dir. Ancak aktif formları; metilkobalamin ve adenozilkobalamindir. Siyanokobalamin ‘siyanid’ molekülünü uzaklaştırıp, metil veya adenozil grubu almalıdır. Bu yüzden, vücutta metilkobalamin veya adenozilkobalamine dönüşerek emilir. Bir model çalışmasında, kanserli farelere metilkobalamin ve adenozil kobalamin verildiğinde yaşam süresinde uzama olurken, siyanokobalaminin hiçbir etkisi saptanmamıştır. Klinik çalışmalarda da metilkobalaminin sonuçları, siyanokobalaminden daha iyidir. Metilkobalamin seçimi daha mantıklı gibi gözükmektedir.

ORAL ve PARENTERAL KULLANIM:


Genelde B12’nin parenteral formu tercih edilmektedir. Ancak uygun dozda oral B12 alımı ile, kanda yeterli miktarda kobalamin artışı sağlanabilmektedir. 1991 de JAMA’da çıkan makalede; pernisiyöz anemi varlığında bile, oral tedavi ile güvenilir ve etkili bir tedavi sağlanabildiği belirtilmiştir.
Doktrolar, pernisiyöz anemi tedavisinde genelde oral formu tercih etmiyorlar. Bu konuda ön yargılar var. Oral alımın etkinliğini gösteren deliller vardır. 1948’de B12 izole edildikten sonra, parenteral formu üretildi. Araştırmacılar oral bir form yapmaya çalıştılar. İntrensek faktör içeren bir oral form yapmaya çalışıldı, ancak bazı hastalarda intrensek faktöre karşı antikor geliştiği için başarılı olunamadı. Daha sonra yapılan çalışmalar, oral siyanokobalaminin, intrensek faktör olmadan difüzyon yoluyla düşük ama sabit oranda emilebildiğini gösterdi. Dolayısıyla, yüksek doz verildiğinde, yeterince emilebilmektedir.
İlk yapılan çalışmalarda, 300-1000gg/gün siyanokobalaminin pernisiyöz anemiyi kontrol edebildiği göstermiştir. Bu çalışmaların en büyüğünde, B12 eksikliği olan 64 İsveçli hasta, oral 1000pg/gün siyanokobalamin ile tedavi edilmiştir. 3 yıl sonunda tüm hastalarda, klinik düzelme ile birlikte serum ve karaciğer depolarındaki B 12 seviyesi normale gelmiştir.
Oral B12 tedavisinin etkinliği önceden tahmin edilebilir mi? Evet. Önceleri 100- 250pg/gün dozundaki oral uygulamanın etkinliğinin önceden bilinemeyeceği düşünülüyordu. Ancak şimdi, böyle düşük dozların etkinliğini de tahmin edebiliyoruz. Pernisiyöz anemide oral siyanokobalaminin ortalama %1.2’si emilebilmektedir. Günlük devir hızı 2p dır. Günlük oral yoldan 100-250pg alındığında, 1.2-3pg emilecektir. Bu doz da birçok hastaya yeterli olacaktır. Bazı hastalara daha yüksek dozda gerekebilmektedir.
Bir çalışmada, 64 hasta 500pg/gün oral siyanokobalamin almıştır. En düşük emilim miktarı 1.8pg olarak bulundu. Bu değer günlük ihtiyaç olan 2pg’dan düşüktür. Bu yüzden 1mg/gün dozu en çok tercih edilen miktardır. 1mg/gün etkili olmakla birlikte tedavinin başında depoları hızla doldurmak için 2mg/gün de verilebilir.
Oral alınan B12 vitamini hasta uyumunda sorun oluşturur mu? Hayır. Yapılan çalışmalar oral B12 vitaminine hasta uyumunun çok iyi olduğunu göstermiştir. Çoğu hasta parenteral tedavi almaktansa, oral tedavi almayı tercih ediyor.
Sonuç olarak sadece parenteral B12’nin klinik faydası olur düşüncesi yanlıştır. Pernisiyöz anemi tedavisinde, çoğu tıp kitabında; lmg/hafta intramuskuler 8 hafta boyunca,daha sonra ise ömür boyu 1mg/ay önerilmektedir. Oral B12 için ise; 2 mg/gün en az bir ay, daha sonra 1 mg/gün şeklinde devamı önerilmektedir.

TEMEL KULLANIMI


B12 vitamini; AIDS, yaşlılığa bağlı mental fonksiyonlarda bozulma ,astım, depresyon, diyabetik nöropati, sperm miktarı düşüklüğü,multipl skleroz ve tinnitus durumlarında kullanılmaktadır.
AIDS: HIV testi pozitif hastaların %10-35’inde B12 vitamini düşük saptanmaktadır. Bunun nedenleri; B12 alım eksikliği, emilimde azalma veya antagonist olan ilaçların kullanılması olabilir. Serum kobalamin seviyesi azaldıkça AIDS’in ilerleyişi artar ve nörolojik semptomlar kötüleşir. Bir çalışmada; 59 asemptomatik HlV’li hasta 2.5 yıl takip edildi.
Serum B12 seviyesi, CD4 lenfosit miktarı ve klinik olarak AIDS’e ilerleyiş ölçüldü.12 hastada klinik ilerleyerek AIDS gelişti. Bu kötüleşen hastalara, tekrar B12 bakıldı ve hepsinde B12 eksikliğinin gelişmiş olduğu görüldü. Bunların CD4 hücre sayısı da azalmıştı. Bu sonuca göre B12 vitamini, HlV’in progresyonunu gösteren bir belirteç olabilir. B12 seviyesindeki azalma, B12 emilimindeki bozukluğa bağlı olarak gelişebilir. Bu durumda diğer vitamin ve minerallerin de yeterince emilemediği düşünülebilinir. İmmün sistem için beslenme önemli olduğu için, beslenme bozukluğuna bağlı olarak vitamin eksikliğinde AIDS’e ilerleyiş artıyor.
Ek olarak B12 vitamini in vitro olarak HIV replikasyonunu azaltabilmektedir. HIV tedavisinde B 12 vitamini, umut vaat etmektedir.

ALZHEIMER HASTALIĞI ve YAŞLILARDA MENTAL FONKSİYONLARDA BOZULMA:


Yaşlılardaki mental fonksiyonlardaki bozulmanın çoğunun nedeni besinsel faktörlerin eksikliğidir. Ancak hekimler nadiren bu eksikliği araştırıp bulurlar. Yaşlılarda en sık görülen besin eksikliği, B12 ve folat eksikliğidir. Her ikisinin eksikliğinde de anemi ya da diğer eksiklik belirtileri gelişmeden mental bozukluklar oluşabilir. Bu yüzden B12 eksikliği tanısı koymak için anemiyi beklemek yanlıştır. Ayrıca beyin ve diğer dokularda ciddi B12 eksikliği oluşmadan eritrositler etkilenmeyebilir. Yaşlılarda, mental bozukluk veya depresyon geliştiğinde hekimlerin serum homosistein, kobalamin ve eritrositteki folat seviyesini istemeleri
gerekmektedir.
Yeni yapılmış bir çalışmada mental hastalık varlığı araştırmak için gelen ardışık 296 yaşlı hastanın, serum homosistein, kobalamin ve eritrositteki folat seviyesine bakılmıştır. B12 veya folik asit eksikliği ile homosistein yüksekliği saptananlara vitamin replasmanı yapıldı. Çalışma sonunda hastaların kliniklerinde belirgin düzelme saptandı.
Bir çalışmada, B12 eksikliğine bağlı mental bozukluğu gelişenlerin % 61’inde tedavi ile tam düzelme saptanmıştır. %39’unda kliniğin düzelmemesinin sebebi muhtemelen uzun süre B12 eksikliğine maruz kalınmasıdır. Yapılan çalışmalarda, eksiklik belirtileri 6 aydan daha kısa süreli olanlarda, tedaviye daha iyi yanıt elde edildiği saptanmıştır. Bir çalışmada; kobalamin eksikliği ve mental fonksiyonlarda bozulma semptomları olan 18 hastaya B12 tedavisi verildi. Bunlardan sadece 1 yıldan daha az süredir belirtileri olanlarda düzelme saptandı.
Alzheimer hastalarında ciddi B12 eksikliği olabilmektedir. B12 ve folat desteği ile bazı hastalar tamamen iyileşmektedir. Ancak 6 aydan uzun süredir Alzheimer hastalığı olanlarda çok hafif bir düzelme olmaktadır. Bazı araştırmacılar, B12 eksikliğinin süresi uzadıkça destek tedavisine cevap vermeyen geri dönüşümsüz değişiklikler olduğunu düşünmektedir.

ASTIM:


Bir çalışmada astımlı çocuklara haftalık 1 mg intramüsküler B12 yapıldığında, anlamlı düzelme olduğu olmuştur. 20 hastanın 18’inde daha az solunum çabası ve iştah, uyku ve genel durumda düzelme saptanmıştır.

DEPRESYON:


Yaşlılarda B12 eksikliği, depresyona neden olabilir. Altta yatan B12 eksikliğini düzeltmek, duygu durumunda belirgin düzelmeye neden olmaktadır. Beyinde metilasyonla görevli anahtar moleküllerden birisi tetrahidrobiobterindir (BH4). Bu bileşik serotonin, dopamin gibi nörotransimitterin aktifleşebilmesi için mutlak gerekli bir koenzimdir. Tekrarlayan depresyonu olanlarda BH4 eksiktir. Bunun da sebebi muhtemelen B12 eksikliğidir. BH4 desteği ile klinik anlamlı derecede düzelmektedir ancak hazır BH4 yoktur. Ancak folat ve B12, BH4 sentezini arttırabilmektedir.

DİYABETİK NÖROPATİ:


Diyabetik nöropati tedavisinde B12 etkilidir. Bunun nedeni tam olarak bilinmiyor. Klinik olarak diyabetik nöropati, klasik B12 eksikliğine oldukça benzemektedir. En iyi sonuç İM uygulama ile alınmakta ise de oral B12 de benzer etki gösterebilir.

SPERM MİKTARINDA DÜŞÜKLÜK:


B12 hücre çoğalmasında oldukça önemli olduğu için B12 eksikliği sperm miktarında ve hareketliliğinde azalmaya yol açmaktadır. Bir çalışmada sperm sayısı 20 milyon/ml’den düşük olan erkeklere, 1 mg/gün B12 verildiğinde, hastaların %27’sinde sperm sayısı 100 milyon/ml’e yükselmiştir. Başka bir çalışmada sperm sayısı düşük olan erkeklerin %57’sinde 6mg/gün B12 ile sperm sayısında artış saptanmıştır.

MULTIPL SKLEROZ:


Santral sinir sisteminde (SSS), sinir liflerinin demiyelizasyonuna neden olan durumlardan en iyi bilinenleri: doğuştan B12 metabolizması bozukluğu olmak ve sonradan B12 eksikliği gelişmesidir. Multipl skleroz SSS’de demiyelizasyona neden olabilen diğer bir bozukluktur. Çalışmalarda, multipl sklerozu (MS) olanların serum, eritrosit içindeki ve SSS’deki B12 seviyelerinin düşük olduğu gösterilmiştir. MS ile aynı anda B12 eksikliği olması hastalığın şiddetini arttırabilir.
Japonyadaki bir çalışmada, MS tedavisinde B12 etkinliği araştırılmışdır. MS’li hastalarda serum B12 seviyesi normal iken, ‘bağlı olmayan B12’ (ansature) bağlama kapasitesinde azalma saptanmıştır. Bu eksiklik de B12’nin hücre içine taşınmasında soruna yol açmaktadır. Diğer bir deyişle, B12 ‘ye kapılar kapalı hale geliyor. Aynı çalışmada şiddetli MS’si olan 6 hastaya 60 mg/gün oral metilkobalamin verilmesi ile görsel ve işitsel uyarı iletiminde %30 oranında düzelme saptanmıştır. Motor fonksiyonlarda ise düzelme olmamıştır. Bu sonuçlara göre,afferent duyu yolları B 12’den fayda görürken, efferent duyu yolları fayda görmüyor. Başka bir çalışmada, hidroksikobalamin MS ‘de etkisiz bulunmuştur. Dolayısıyla MS tedavisinde en başarılı olan B12 formu metilkobalamindir.

TİNNİTUS:


B12 vitamini, sinirsel aktivitenin dengelenmesinde görevlidir. Miyelin ve hücre membran proteinlerinin metilasyonu için B12 zorunlu bir kofaktördür. B12 eksikliğinde; demiyelizasyon, aksonal dejenerasyon ve nöron ölümüne bağlı olarak nörolojik sorunlar oluşmaktadır. Araştırmacılar; tinnitusu olan ve işitme kaybı olan sadece işitme kaybı olan ve normal işitenlerdeki B12 seviyelerini karşılaştırmışlardır. Tinnitus ve işitme kaybı olanlarda % 47, sadece işitme kaybı olanlarda %27 ve normal grupta %19 oranında B12 eksikliği saptanmıştır. Bu sonuçlara göre B12 eksikliği ile işitsel bozukluklar arasında ilişki vardır. Tinnitusta, B12 tedavisi bazı faydalar sağlamaktadır. Kronik tinnitusu ve işitme kaybı olanlarda B12 seviyesine bakılması tavsiye edilmektedir.

DOZ ARALIĞI


Günlük alınması önerilen B12 miktarı 2pg’dır. B12 eksikliğinde önerilen oral miktar, 2 mg/gün bir ay, daha sonra 1mg/gün’dür. Bu dozlar, MS dışındaki diğer durumlara da uygundur. MS’de daha yüksek doz gerekmektedir. Metilkobalabin, siyanokobalaminden daha etkilidir. B12’ye bağlı açık bir toksisite bildirilmemiştir.

ETKİLEŞİMLERİ


Kimyasal reaksiyonlarda B12 vitamini, folik asidi tekrar aktive etmekle görevlidir. Sınırda folat eksikliği olanlarda, B12 eksikliği, folat yetmezliğine yol açabilir. Yüksek doz folik asit alımı,B12 eksikliğini gizleyebilir. Çünkü folik asit; eritrositteki değişikleri önleyebilirken, beyindeki B12 eksikliğini düzeltemez.
B12 melatonin sekresyonunu etkilemektedir. Yaşlılardaki düşük melatonin seviyesinin nedeni, B12 eksikiği olabilir. B12 tedavisi melatonin sekresyonunu düzelterek uyku ritm bozukluklarının tedavisinde güzel bir seçenek olmaktadır.

kaynak: Ankalab
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 31 Mayıs 2016 12:06
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
31 Mayıs 2016       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Ad:  b123.jpg
Gösterim: 2504
Boyut:  30.2 KB

Siyanokobalamin = B12


  • Siyanokobalamin, yaygın olarak B12 vitamini olarak bilinen vitamin. Özellikle hayvansal dokularda bulunur. Sebzelerde bulunmaz, bu yüzden vegan (tamamen bitkisel) beslenen kişilerde zaman zaman B12 vitamini içeren kompleks haplar kullanmaları gerekebilir.
  • B12 vitamini anemi hastalığını önlemek için gereklidir, alyuvar üretiminde folik asitin(Bg) düzenlenmesine yardım eder ve demir kullanımına yardımcı olur. Doğru sindirim, besinlerin alınması, protein sentezi, karbonhidrat ve yağ metabolizması için gereklidir.
  • İnsan bedeni 5 yıllık B12 vitamini depolayabilir[kaynak belirtilmeli]. B12 vitamini sinir tahribatını önler, doğurganlığı sağlar, hücre oluşumunu ve uzun yaşamasını sağlar, sinir uçlarının normal gelişimini kolaylaştırır, hafızanın güçlenmesine ve öğrenmeye yardım eder.
  • Yetersizliği genellikle eksik alımından değil, mide parietal hücrelerinin ”intrinsik faktör” adı verilen glikoproteini sentezleyememesindendir. İntrensek faktör, B12 vitaminine bağlanarak barsaktan emilimini sağlar.

B12 vitamini yapısı


Genellikle hayvanlar ve yüksek yapıda bitkisel organizmalar tarafından sentez edilemeyen, ancak mikroorganizmalarca sentez edilebilen çok önemli bir besin faktörüdür.İlk defa İzole etmek ve elde etmek ancak 1948 yılında mümkün olmuştur.Daha önceleri ekstrensek faktör veya antipernisyözfaktör olarak yaptığı etkisi ile biliniyordu.Kırmızı kristal halde bir maddedir.Mikrogram ile ölçülecek çok ufak miktarları ile etki yapar.Streptomices griseus ile bir fermentasyon ürünü olarak elde edilebilir.Halen en verimli B12 vitamini kaynağı olarak “Propionibacterium Shermanii” kültüründen yararlanılmaktadır. Yapısı oldukça karışık olan B12 vitamininde merkezi yapıyı "corrin” halka sistemi denen bir sistemoluşturur. Hemin yapısına benzeyen bu sistemde, Hem’den farklı olarak pirrol halkalarından ikisi “meten” köprüsü yerine birbirleri ile doğrudan doğruya bağlanmışlardır. Porfirin halkasının ortasında bir kobalt atomu yer almaktadır.Kobalt atomu pirrol halkalarının azot atomlarına koordine haldedir. Kobalt atomu bir koordinat bağıyla değişik türde birnükleotide bağlıdır. Bu madde 5,6-dimetilbenzimidazol rübonükleotitdir.Nükleotidin farkı, yapısında baz olarak benzimidazol bulunmasından ileri gelmektedir. Benzimidazol bir azot atomuyla kobalta bağlanmıştır.Diğer azot atomuyla alfa-N-glikozil bağı aracığıyla riboza bağlanmıştır.Riboz ise 3 numaralı hidroksil gurubuyla fosforik asidle esterleşmiştir.Fosforik asit corrin halkasının D halkasında yer alan propiyonik asit ve ona peptit bağıyla bağlı aminoizopropanol ile esterleşmiş haldedir.

B12 Vitamini Etki ve Fonksiyonları


B12 vitamini koenzimine ihtiyaç gösteren (metilmalonil-Ko-A mutaz) enzimler substratta 1,2 numaralı karbon atomları arasında hidrojen atomunun yer değiştirmesini sağlarlar. Buna karşılık karbon atomundan ayrılan hidrojen atomu yerine karşılıklı olarak hidroksil, karboksil, amino veya alkil gurubu nakledilir. B12 vitamini koenzimi ribonükleozit-5-fosfattan oksijen ayrılması suretiyle ikinci karbon atomunun indirgenmesini sağlar. Koenzim B12 bakterilerde karbon oksijen bağlarının parçalanmasını da gerçekleştirir. Veya D-Alfa - lizin mutaz da olduğu gibi karbon azot bağının parçalanmasını sağlayabilir. B12 vitamininin diğer önemli bir fonksiyonu kobalt atomuna bağlanan 5-Deoksiadenozil gurubu yerine bir metil gurubu girmesiyle meydana gelen metilkobalaminin metil gurubunu başka bir substrata nakletmesidir, örneğin kobalamin N5-metiltetrahidrofolatdan aldığı CH3 gurubunu belirli alıcılara nakleder. Amino asitlerle ilgili bölümde açıklandığı gibi metil alıcısı olarak homosistein metilkobalaminden yararlanmak suretiyle metionine dönüşür. Metilkobalaminden yararlanarak bakteriler, metan ve asetik asit teşekkülünü sağlayabilirler.

B12 Vitaminin Yararları


  • Vücuttaki tüm hücrelere gereklidir. Hücreler ne denli hızla çoğalıyorlarsa o kadar fazla B-12 vitaminine gereksinim duyarlar.
  • DNA sentezi için şarttır, fakat RNA için şart değil fakat yaralıdır. Bu işlevini folik asitle beraber yürütür.
  • Yağ, karbonhidrat ve protein metabolizmalarına etkilidir.
  • Demirin vücutta kullanımına etkili olup, kolin, metionin yapılmasına yardımcı olur.
  • Sinir hücrelerinin myelin denen kılıfının yapılması ve korunması için gereklidir.
  • Kan hücrelerinin yapım ve değişiminde rol alır.
  • Beynin belirli konulara odaklanması ve hafıza gücüne etkilidir.
  • Besinlerle veya sigara gibi alışkanlıklarla vücuda giren siyanürü etkisiz hale getirir.

B12 Vitaminin Eksikliği


Bu vitaminin eksikliğinde yürüme bozukluğu, kronik yorgunluk, depresyon, sindirim bozuklukları,bayılmalar.mide bulantısı .kusma.fazla gaz çıkarma baş dönmesi, uyku hali, karaciğer büyümesi, göz bozuklukları, halüsinasyonlar, baş ağrıları, dil enfeksiyonu, huzursuzluk, zor nefes alma, hafıza kaybı, sinirsel bozulmalar, kalp çarpıntısı, kansızlık, kulaklarda çınlama, omurilik yıpranması gibi rahatsızlıklar görülebilir. B12 vitamini eksikliği çoğu kez kalın sinir liflerinin miyelin kaybıdır. Bunun bir sonucu olarak birçok insanda dış duyu kaybı fazladır ve şiddetli vakalarda felç olması bile olasıdır. 

Eksikliği normal diyetle pek ortaya çıkmaz. Vücut depoları uzun süre yetecek kadar B12 bulundururlar. Fakat bu vitaminden yoksun diyete uzun zaman devam edenler, barsak sorunları olanlar ile mideden salınan İnterensek Faktör problemlerinde eksiklik meydana gelir. Hayvansal gıda alınmadığında eksiklik çok kolay oluşur. Özellikle tam vejetaryen anne çocuklarında doğumdan itibaren eksiklik arazları ortaya çıkar.
B12 aşağıdaki belirtilerin ortaya çıkmasına katkıda bulunabilir sadece besin eksikliği olmamasına rağmen, B12 vitamini eksikliği, aşağıda listelenen belirtilerden herhangi biri görüldüğünde olası bir temel faktör olarak düşünülmelidir.
  • Sinir sistemindeki liflerde hasar oluşur. Bu durum ciddi sorunlara yol açar.
  • Pernisiyöz anemi denilen bir kansızlığa yol açar. ( Doğumsal olarak interensek faktör eksikliği olanlar, mide ameliyatı geçirmiş kişiler, bazı barsak parazitleri de B-12 vitamini yeterli alınmasına karşın eksikliği oluşabilir)
  • Dilde hassasiyet, şişme, kızarma,kırmızı dil
  • Hayal görmeler, depresyon,
  • Kuvvetsizlik, adalelerde kasılmalar, ayak taban derisi refleksinin bozulması,
  • Sinir iltihaplarına bağlı olarak el ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma, yanma şikayetleri oluşur.
  • Adet Düzensizliği
  • Kalp Çarpıntısı ve Nabız Düşüklüğü
Yetersizlik hali durumu B 12 vitamininde , kanda ancak 100 mİ de 0.02 mikro-gram kadardır. Genellikle yetersizliği sözkonusu değildir. Ancak B 12 vitamininin sindirim yoluyla absorbsiyonunu sağlayan ve mide suyunda bulunan glikoprotein yapısındaki bir maddenin (enterensek faktör) kalıtsal olarak bulunmayışı sonucu insanlarda B 12 vitamini yetersizliği ve bunun sonucu olarak pernisiyöz anemi denen kansızlık hastalığı meydana gelir. Kol ve bacaklarda uyuşma , duyu azalması,ruhsal bunalım ve kasılmalar en belirgin eksiklik belirtisidir.
B 12 vitamini özellikle alyuvarların gelişimi ve olgunlaşması için gereklidir. Hayvansal organizmada koenzim B12 ile ilgili olarak sadece “metil-malonil-Ko-A mutaz"m metilmalonil Ko- A 11ın suksinil Ko- A ya dönüşümü ile ilgili reaksiyonu ortaya çıkarabilmiştir.
İnce barsakta aşın bakteri çoğalması B12 vitaminini emilmeden önce tüketerek eksikliğine neden olabilir.
Özellikle sadece bitkisel kaynaklı besin tüketenlerde,besinlerin saklanması ve pişirilmesindeki aksaklıklarda vitamin kaybı çok olmaktadır. Bu vitamin sadece hayvansal kaynaklı besinlerde bulunmaktadır.

B12 Vitaminin Kaynakları

Ad:  b12.jpg
Gösterim: 2771
Boyut:  39.0 KB

Hayvansal kaynaklı besinlerle temin edilir. Sakatat denilen hayvan karaciğer, yürek ve böbreğinde bol olarak bulunur. Kırmızı et, tavuk ve balık eti ile yumurta bu vitamin yönünden zengindir. Pişirme işlemi pek zararlı değildir.Dünyanın en sağlıklı Gıdaların B12 kaliteli kaynakları olarak sıralamada Buzağı karaciğer , Sardalya,Somon,Geyik eti,Karides,Kuzu, Süt,Morina,Kalkana benzer yassı balık ,Yoğurt,Sığır eti .Yumurtadır.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 31 Mayıs 2016 12:08
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
2 Haziran 2016       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM

B12 Vitamini ( Siyanokobalamin, Ekstrinsik Faktör )


B grubu vitaminleri içinde en son bulunan, en kompleks yapıya sahip olan B12 vitaminidir. Yapısında kobalt da bulunduğundan bu vitamine kobalamin de denir.
Ad:  b121.JPG
Gösterim: 2755
Boyut:  32.5 KB
B12 vitamini, siyanokobalamin olarak da bilinir. Sentezi oldukça zor ve çok basamaklı olan B12 vitamini 1972 yılında sentezlenebilmiştir.

B12 Vitamininin özellikleri


  • Suda ve alkolde erir.
  • Yüksek sıcaklığa, alkali ortama ve aside karşı dayanıksızdır.
  • Çoğunlukla karaciğerde olmakla beraber, vücutta çok az miktarda depolanabilir.

B12 Vitamininin Vücuttaki Görevleri


  • Kemik iliğinde kan hücrelerinin yapımı ve olgunlaşmasında,
  • Folik asitle birlikte hücre bölünmesinde,
  • Amino asit ve protein metabolizmasında, DNA sentezinde,
  • Bağışıklık ve sistemini güçlendirir, öğrenmeyi kolaylaştırıp bellek kalitesini artırır. Alzheimer hastalığında kilit bir rol oynar.

Vitamininin Kaynakları


  • B12 vitamini hayvansal kaynaklı yiyeceklerde bulunur. Bitkisel besinlerde bulunmaz.
  • Karaciğer, böbrek, yürek, kabuklu deniz ürünlerinde bol bulunur. Kırmızı et, balık, yağsız süt tozu, yumurta da iyi kaynaklarından sayılır.
  • B12 vitamini yararlı bakteriler tarafından kalın bağırsakta üretilir.
Ad:  b122.JPG
Gösterim: 2293
Boyut:  49.1 KB

Gereksinimi, yetersizliği ve fazlalığında görülen bozukluklar


B12 vitamini bitkisel besinlerde bulunmaz. Karaciğer, böbrek, yürek, kabuklu deniz ürünlerinde bol bulunur. Kırmızı et, balık, yağsız süt tozu, yumurta da iyi kaynaklarından sayılır.
Diyette yeterince hayvansal besin bulunursa sağlıklı kişilerin vitamin ihtiyacı karşılanmış olur. Ancak emilim bozukluğu olanlar ve vejetaryenlerde yetersizlik belirtileri görülür. B12 vitamini eksikliğinde “Pernisiyöz Anemi”denilen bir tür kansızlık oluşur. Bu anemide alyuvar, akyuvar ve kan pulcuklarının sayıları azalır, şekilleri bozulur.
Ayrıca sinir sistemi bozuklukları, yorgunluk, kol ve bacaklarda duyu azalması, dilde şişme ve kızarma,unutkanlık görülür görülür.
Fazla alınması zararlı değildir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

14 Ağustos 2017 / JuNe Sağlıklı Yaşam
2 Haziran 2016 / ThinkerBeLL Sağlıklı Yaşam
1 Haziran 2016 / Misafir Cevaplanmış
2 Haziran 2016 / Misafir Tıp Bilimleri
2 Haziran 2016 / seda seda Tıp Bilimleri