Arama

Sanat Etkinlikleri - Sayfa 9

Güncelleme: 3 Mart 2016 Gösterim: 139.178 Cevap: 109
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
23 Ekim 2008       Mesaj #81
nünü - avatarı
Ziyaretçi
"İnsan Halleri" nin Öyküleri
mu3
Sponsorlu Bağlantılar
İstanbul Modern Sanat müzesi, Sıtkı Kösemen ile Ergün Turan ve Süreyya Yılmaz Dernek'in fotoğraflarından oluşan "insan halleri" başlıklı yeni fotoraf sergisine hepimiz davetliyiz. Engin Özendes'in üstlendiği sergide, galerinin bir duvarında Ergün Turan ve Süreyya Yılmaz Dernek'in en doğal halleriyle yoldan gelip geçenleri çektiği, Öteki duvarda ise Sıtkı Kösemen'in ölü taklidi yapan kişileri saptadığı fotoğraflar yer alıyor. 52 muhteşem fotoğrafın bulunduğu serginin en ilginç yanı ise sergi alanında bulunan deftere numarandırılmış fotoğraflar üzerine hikaye yazabiliyorsunuz!
Nerede: İstanbul Modern Sanat Müzesi
Adres: Meclis-i Mebusan Cad. Liman İşletmeleri Sahası Antrepo No:4
Karaköy, İstanbul

nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
27 Ekim 2008       Mesaj #82
nünü - avatarı
Ziyaretçi
II. Abdülhamid'in dünyanın onlarca ülkesinden çektirdiği 35.535 fotoğraflık görkemli arşivinden seçilen kareler uzun yıllar sonra gün ışığına çıkartıldı.

Sponsorlu Bağlantılar
Topkapı Sarayı'nda dün tarihi bir sergi açıldı. Sultan II. Abdülhamit'in Arşivinden Dünya adlı sergide yerli ve yabancı fotoğrafçıların çektiği 80 resim yer alıyor. Bu resimler Sultan II. Abdülhamid'in, birçok ülkede ünlü fotoğrafçılara çektirdiği ya da kendisine hediye olarak gönderilen fotoğraflardan yapılmış bir seçki. Bu sergide yer alan fotoğraf aslında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş'nin yayınladığı ayrı adlı kitapta yer alan 285 fotoğrafın içinden seçilmiş ve ebatları büyütülerek sergilenmiş. Sergi vesilesiyle 35.535'lik bu dev albümden seçilmiş olan kitabın tanıtımı da yapıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi daha önce de II.Abdulhamid'in arşivinden İstanbul Fotoğraflarını yayınlamıştı.

Sergiyi gezenler Osmanlı padişahlarının dünyadaki gelişmeleri fotoğraflarla nasıl izlediğine şahitlik ettiler. Dünyanın değişik ülkelerinden artık yaşamayan insanlardan kalan ilginç enstantaneler yanı sıra, varlığını sürdüren binaların vecaddelerin en az 100 -150 yıl önceki halleri ziyaretçilere yer yer şaşkınlıkyaşattı.

KENDİ EVİNİNBULUNDUĞU SOKAĞIN ASIRLAR ÖNCESİNİ GÖRDÜ, ŞAŞIRDI!
Ama en büyükşaşkınlığı müzeyi gezmek için geldikleri mekanda sergi ile karşılaşan vesergide kendi ülkelerinin eski fotoğrafları ile karşılaşan turistler yaşadı.Turistlerden bir tanesi kendi evinin bulunduğu sokağın asırlar önceki halini gördüğü için büyük sevinç yaşadı ve bu sevinci sergiyi açanlarla paylaştı.
Öte yandan sergiyigezen bir Alman gazeteci, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ı tebrikederek, sergideki fotoğrafların yer aldığı albümü kendisi için imzalamasını rica etti. Topbaş, Alman gazeteciyi kırmayarak albümü imzaladı.
Topkapı Sarayı Müzesi avlusunda halka açılan sergi 16 Kasım 2008'e kadar ziyaretçileriyle buluşacak.
Serginin açılışına İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Vali yardımcısı Feyzullah Özcan, Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er, Kültür A.Ş Genel MüdürüNevzat Bayhan, Topkapı Sarayı Genel Müdürü İlber Ortaylı ve çok sayıda davetlikatıldı.
Kültür A.Ş. GenelMüdürü Nevzat Bayhan, kurum olarak bu esere imza atmış olmalarından duydukları sevinci davetlilerle paylaştığı açılışı konuşmasında, İstanbul'un tarihinin bilinenden çok eski çağlarda kurulduğuna dair önemli bulgular yapıldığını hatırlattı ve bu kentte ortaya konan kültür güzelliklerini kurum olarak ortaya çıkartmak için çabalarını sürdüreceklerini söyledi.

TOPBAŞ:ABDULHAMİD TEKNOLOJİYİ DE YAKINDAN TAKİP ETTİ
Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, burada yaptığı konuşmada, Sultan II. Abdülhamid arşivinden ilk olarak İstanbul fotoğraflarını yayımladıklarını kaydetti.
"İnsanlık ve İstanbul adına çok önemli bir eserin daha ortaya çıkışına hep beraber şahit oluyoruz." diyen Kadir Topbaş, "Bu sergiyle beraber dünyayı o tarihlerde yönetmiş olan bir imparatorluğun teknolojiyi ne kadar da yakında takip ettiğini görmüş oluyoruz."dedi.

Osmanlı İmparatorluğu'nun geleneği olan dünyadaki her gelişmeden ve olaydan haberdar olma isteğinin bu fotoğraf sergisiyle daha da iyi anlaşabileceğinin altını çizen Kadir Topbaş sözlerini şöyle sürdürdü: "Fotoğrafçılıkla bile olsa Osmanlı'nın bir teknolojiyle dünyayı nasıl takip ettiğini görüyoruz. Ozamanın şartlarında dünyanın her köşesinden fotoğraflar çektirmenin ne kadarbüyük ve önemli bir iş olduğunun eminim farkındasınızdır. Devlet geleneğinin debir şekilde sürdürülerek dünyaya nasıl bakıldığına şahit oluyoruz."

Açılışı yapılan serginin sadece bir fotoğraf sergisi olmadığını vurgulayan Topbaş,fotoğrafların kültürler ve insanların yaşam şekillerini de yansıtması bakımından çok önemli olduğunu söyledi. 21.yüzyılda olmamıza rağmen dünyanın başka kentlerindeki yaşam tarzlarını bu kadar büyük teknolojilere sahip olmamıza rağmen çok da iyi bilmediğimizin altını çizen Kadir Topbaş sözlerini şöyle sürdürdü: "O zaman bilişim çağı yoktu ve bilgiye şimdiki kadar kolayda ulaşamıyorduk. Bu fotoğraflarda sadece kendi fotoğrafçılarını değil,dünyadaki diğer fotoğrafçılarında fotoğraflarını alıp o kültürhakkında bilgi ediniliyordu. Olayı bir de o şekilde düşünmek gerekiyor."

Burada sergilenen fotoğrafların değerini ve önemini daha iyi anlayabilmek için o zamanın şartlarını göz önünde bulundurulması gerektiğini söyleyen Topbaş; "Abdülhamit 35.535 fotoğrafı bizzat kendi incelemiş ve bugünümüze taşınmasını sağlamış. Bugünün şartlarını düşündüğünüzde 35 bin fotoğraf ta nediyebilirsiniz. Ama o zamanki şartları, doğa koşullarını ve fotoğraf tekniğinin daha yeni olması göz önüne alındığında bu eserlerin önemini daha iyi anlarsınız." dedi.

Kurumsal taassup gözetmeksizin İstanbul'un hazinelerini gün yüzüne çıkarmak için tüm gayretleriyle çalıştıklarını söyleyen Topbaş, bu çalışmaların tüm İstanbulluların da görevi olduğunu vurguladı.
Başkan Kadir Topbaş, gelecek dönemde halkın daha iyi kaynaşması ve sanatla buluşması için yeni yapacakları meydanlarda ve özellikle metro istasyonlarında sergi salonları açacaklarının müjdesini de verdi. Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı İlber Ortaylı ise sarayda devam eden sergilere bugün bir yenisini eklediklerini belirtti.
Sergi alanında 80 fotoğrafın sergileneceğini söyleyen Topbaş, 285 başka fotoğrafında katalog şeklinde halka satışa sunulacağını ve yakında CD olarak çoğaltılıp isteyenlerin bilgisayarlarına indirmesi için İnternet'de de yer alacağını vurguladı.

ORTAYLI:ABDULHAMİD İSTANBUL'UN DIŞINA ÇIKMADI

Ortaylı, 31 yaşında tahta geçen ve imparatorluğun en güçlü sultanlarından biri olan II.Abdülhamid'in dünyaya açık bir hükümdar olduğunu dile getirerek, tahta çıkmadan önce bütün Avrupa'yı gezen II.Abdülhamid'in, padişah olmasının ardından İstanbul dışına bile çıkmadığını söyledi.
II. Abdülhamid'in bundan dolayı fotoğraf sanatına ilgi duyduğunu anlatan Ortaylı, padişahın imparatorluğun dört bir köşesinden fotoğraflar çektirdiğini ifade etti.
İlber Ortaylı, II.Abdülhamid'in, imparatorluğun dışındaki çeşitli ülkelere de fotoğrafçılar gönderip tarihe tanıklık ettiğini belirterek, ''Görülüyor ki, II. Abdülhamid dünya hakkındaki merakını fotoğraflarla gidermeye çalışmış'' dedi.
Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er'in de katıldığı tanıtım toplantısının ardından kitaptaki fotoğraflardan oluşan sergi de Topkapı Sarayı Müzesi'nde açıldı.
Başkan Kadir Topbaş'ın konuşmasının ardından sahnede serginin açılış kurdelesi kesildi. Törenin ardından Başkan Topbaş ve konuklar hep birlikte sergiyi gezdi.

Sergi, 16 Kasım 2008 tarihine kadar gezilebilecek.
karayel - avatarı
karayel
Ziyaretçi
29 Ekim 2008       Mesaj #83
karayel - avatarı
Ziyaretçi
Artist, 1 Kasım'da başlıyor

Sanat Etkinlikleri

18. İstanbul Sanat Fuarı/ARTİST 2008, 1 ile 9 Kasım tarihleri arasında 4 büyük salonda 100'ü aşkın katılımcıyla sanatsever ve koleksiyonerleri ağırlayacak.

Alınan bilgiye göre, Fuar, Tüm Fuarcılık Yapım Anonim Şirketi tarafından, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlenecek.

Fuarın onur ödülleri, 3 Kasımda TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'ndeki Interexpo Salonu'nda gerçekleştirilecek törenle sahiplerine sunulacak. Bu yıl “Onur Sanatçısı Ödülü” Türk heykel sanatının önemli ismi Mehmet Aksoy'a, “Onur Eleştirmeni Ödülü” Güven Turan'a, “Sanatsever Kurum Ödülü” Beşiktaş Belediyesi'ne ve “Koleksiyoner Onur Ödülü” Nahit Kabakçı'ya verilecek.
Fuar kapsamında Mehmet Aksoy'un heykellerinden oluşan sergi ile koleksiyoner Nahit Kabakçı'nın Türk resim sanatının önemli örneklerinden oluşan resim koleksiyonu sanatseverler tarafından ziyaret edilebilecek.
Çağdaş Türk resminin önemli temsilcisi ressam Prof. Dr. Asım İşler'in anısına düzenlenen resim sergisi de sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Yapıtları yurt içi ve dışında pek çok önemli müze, özel kurum ve kişilerde yer alan sanatçı adına düzenlenen sergide, 1990 ile 2005 yılları arasındaki tuval ve gravür eserleri yer alacak.
İstanbul Sanat Fuarı, ilk kez 1991 yılında 39 katılımcıyla 1250 metrekare bir salonda sanatseverlerle buluştu. Bu yıl 4 büyük salonda 100'ü aşkın katılımcıyla toplam 15 bin metre karelik bir alanda sanatseverleri ve koleksiyonerleri ağırlamaya hazırlanan fuar, 27. İstanbul Kitap Fuarı ile eş zamanlı olarak gerçekleştirilecek
karayel - avatarı
karayel
Ziyaretçi
29 Ekim 2008       Mesaj #84
karayel - avatarı
Ziyaretçi
Ve serüven başladı!

Sanat Etkinlikleri

Bu yıl altıncı kez düzenlenecek olan Uluslararası İstanbul Çocuk Filmleri Festivali, 28 Ekim'de başladı. Dünyanın 30 ülkesinden yüzlerce filmin gösterileceği festival, 13 Kasım tarihine kadar sürecek. Tüm film gösterimleri Cinecity Sinemaları'nda.

Festival programında bu yıl İngiltere’den, Çin’e, Etiyopya’dan, Arjantin’e kadar bir çok ülkeden filmler yer alıyor. Festivalde, “Küçük Sinemacılardan Büyük Filmler” yarışmasında dereceye giren filmlerin sahiplerine ödülleri verilecek. 31 Ekim – 13 Kasım 2008 tarihleri arasında filmler sadece İstanbul ve İzmir Cinecity Sinemaları ve Beykent Üniversitesi Sanat Merkezi Sinema Salonu Beylikdüzü’nde gösterimde olacak.
Uluslararası festivallerden ödül almış çok sayıda filmin yer aldığı bu yılki festival programında, yedi ayrı ülkeden yedi ayrı çocuğun yaşamlarını ve ülkelerini anlatan yarı belgesel filmleri izleyebilir; Altın Arayan Çocuk’un macerasına ortak olabilir; fantastik bir öyküyle tanışıp Mozart’la arkadaşlık yapabilir; Çocukların en çok sorduğu 100 sorunun bilimsel yanıtlarını bulabilirsiniz. Karanlık bir salonun, kocaman perdesine yansıyan ve muhteşem renkler arasından çıkıp gelen animasyonlar, dramalar, fantastik öyküler, yaşanmış hikâyeler, komedi filmleri, uzay maceraları ve belgesel filmlerle tanışarak arkadaşlık yapabilirsiniz.
Festival film gösterimleri çocukların, kendi yaşlarına uygun filmleri kendi yaş grupları ile birlikte izlemeleri ve daha fazla keyif almaları için, 9 farklı yaş kategorisinde yapılacak. 3 yaş ve üzeri, 4 yaş ve üzeri, 5 yaş ve üzeri, 6 yaş ve üzeri, 7 yaş ve üzeri, 8 yaş ve üzeri, 9 yaş ve üzeri, 10 yaş ve üzeri, 12 yaş ve üzeri çocuklar kendi yaş gruplarına özel olarak çekilen filmleri izleyebilecek. Aileler de festival filmlerini çocuklarıyla beraber izleyebilecek ve çocukların hayal dünyalarını beyazperdede görme fırsatı yakalayacaklar.
HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
15 Kasım 2008       Mesaj #85
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
Ankara'nın tiyatro festivali başladı


fileashx?FileID165857&ampWidth292&ampHeight0&ampBlackWhiteFalse
Onur ödülüne layık görülen Talat Halman
ödülünü, Bakan Ertuğrul Günay'dan aldı


Kültür ve Turizm Bakanlığı, Devlet Tiyatroları, belediyeler, yabancı elçilik, kültür müdürlükleri ve bir çok sivil toplum örgütünün destek verdiği festivalin açılış töreni, Büyük Tiyatro'da yapıldı.

Törene, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve eşi Gülten Günay, eski Kültür Bakanı Talat Halman, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin, TAKSAV Başkanı Abdullah Kahraman, tiyatro ve sinema sanatçısı Haluk Bilginer, sanatçılar ve çok sayıda davetli katıldı.

Tayfun Talipoğlu'nun sunuculuğunu yaptığı etkinlikte, Festival Direktörü Yener Aksu, açılıştaki konuşmasında, "Hayat Sanatla Güzel" teması ile başlayan festivalde, bu yıl 71 tiyatro topluluğunun, 104 etkinlik ve 888 sanatçı ile 27 farklı mekanda sanatseverlerle buluşacağını söyledi.

Bu yıl festival kapsamında bir de sosyal sorumluluk projesi olduğunu dile getiren Aksu, Ankara'da hiç tiyatroya gitmemiş 2 bin kişiyi tiyatro ile tanıştıracaklarını kaydetti.

Aksu, bu projenin 5 yıl süreceğini ve 10 bin kişiyi kapsadığını anlattı.

Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin de konuşmasında, tiyatronun festivallerde gücünü daha çok hissettirdiğini ifade ederek, festivalin 13'üncüsünü gerçekleştirenlere teşekkür etti.

Bilgin, festivalin ortağı olmaktan mutluluk duyduklarını vurguladı.

Bakan Günay da konuşmasında, aydınlatıcı bir özellik taşıyan tiyatronun yaşamı yeniden yorumlama fırsatı veren bir iş olduğunu dile getirerek, yıllardır festivale emeği geçenleri alkışladığını kaydetti.

Günay, önümüzdeki yıllarda da cumhuriyetin kurulduğu Ankara'da çok daha görkemli salonlarda güzel etkinliklerle buluşacaklarını söyledi.

Bakan Günay, konuşmasının ardından festivalin "Emek Ödülü"nü Talat Halman'a verdi.

Halman da konuşmasında, ödülün kendisine büyük mutluluk verdiğini belirterek, tiyatroya aşık biri olduğunu söyledi. Halman, ödülün de bu tiyatro aşkına verildiğini dile getirdi.

Günay ve Halman, daha sonra, festivalin "Onur Ödülü"nü Haluk Bilginer'e birlikte verdi.

Bilginer, tiyatronun bir heves olduğunu, zaman zaman bu hevesi destekleyenler ve kıranlar bulunduğunu anlatarak, yaşam tiyatroyla daha güzel olduğu için yılmadıklarını kaydetti.

Haluk Bilginer, ödülü kendisiyle çalışan, emek veren arkadaşları adına aldığını söyledi.

Konuşmaların ardından, İspanyol Bambalina isimli tiyatro grubunun, kuklaları kullanarak oynadıkları "Don Kişot" sahnelendi.

Festival, 30 Kasım'a kadar devam edecek.


CNNTÜRK
karayel - avatarı
karayel
Ziyaretçi
21 Kasım 2008       Mesaj #86
karayel - avatarı
Ziyaretçi
Ankara’da 6 yıldır kapalı gişe oynayan Çalıkuşu balesi İstanbul’da

Sanat Etkinlikleri

Altı yıldır Ankara Devlet Opera ve Balesi’nde kapalı gişe oynayan Çalıkuşu balesi 25 Kasım’da Türk Kalp Vakfı yararına İstanbul’da sahnelenecek. Reşat Nuri Güntekin’in 1922’de kaleme aldığı eserden uyarlanan balede 80 dansçı Veli Dede, Saadettin Kaynaks ve Rahmi Bey gibi Türk Sanat Müziği ustalarının eserleriyle dans edecek.

Şimdiye kadar sinema, televizyon dizisi ve tiyatroya uyarlanan Reşat Nuri Güntekin’in ünlü eseri Çalıkuşu, altı yıl önce ilk kez Ankara’da bale olarak da sahnelenmişti. Koreograf Merih Çimenciler’in sahneye koyduğu eser Ankara’da hálá kapalı gişe oynamaya devam ediyor. Eser bu hafta iki otobüs dolusu kostüm ve bir TIR dolusu dekorla tek gösteri için İstanbul’a taşınıyor.

ALTI YILDIR AYNI KOSTÜMLER KULLANILIYOR

Reşat Nuri Güntekin’in edebiyat dünyasında tanınmasını sağladı Çalıkuşu. Romanda Notre Dame de Sion’da eğitim görmüş Feride’nin aşk kırgınlığıyla Anadolu’ya öğretmenliğe gitmesi ve orada yaşadıkları anlatılıyordu. Ancak bu duygusal ilişki üzerinden Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Anadolu’nun içinde bulunduğu toplumsal gerçeklikler, aydın kadınların yaşadığı sıkıntılar da ele alınıyor. Merih Çimenciler de bunu eserde hiçbir değişiklik yapmadan kalabalık bir ekiple, 80 dansçıyla balede anlatıyor. Dekor ve kostümleriyse Paris’te yaşayan Alexandre Vassiliev, romanın geçtiği 1920’li ve 1930’lu yılları inceleyerek hazırlamış, örneğin Notre Dame de Sion Lisesi’nin orijinal kıyafetlerini bulmuş. 120 parça kadın, 130 parça da erkek kostümü hazırlanmış. 70 şapka ve diğer aksesuvarlar da sayılırsa yaklaşık 400 kostüm kullanılıyor. Altı yıldır Feride’yi Arzu Dirin, Kamran’ı da Armağan Davran canlandırıyor. Aynı şekilde dekor ve kostümler de değişmedi

GEL GÖR BENİ AŞK NEYLEDİ

İki saat süren gösteride altı yıldır seyircinin en çok sevdiği şeylerden biri de müzik. Çünkü çoğunlukla klasik müzikle sahnelenen bale, Çalıkuşu’nda Türk Sanat Müziği’yle yapılıyor. "Türkiye’deki izleyici kimi zaman baleye yabancı kalabiliyor, çünkü çalınan eserler hep yabancı. Ama Çalıkuşu, bizim romanımız. Bu yüzden müzikleri de öyle olmalıydı" diyor koreograf Merih Çimenciler. Eserde sanatçılar Hicaz Saz Semai, Acem Aşeran, Şol Cennetin Irmakları, Gel Gör Beni Aşk Neyledi, Güzel Bir Göz Beni Attı, Mahur Saz Semai, Sevdim Yine Bir Civan gibi Türk Sanat Müziği’nden eserlerle dans ediyor. Bu sırada seyirciler de yakından tanıdıkları şarkılara sözlerini mırıldanarak eşlik ediyor.

Feride rolündeki Arzu Kıran

HER GÖSTERİDE 15 KOSTÜM DEĞİŞTİRİYORUM

18 yıldır bale yapıyorum ama bu kadar uzun süre aynı eserde hiç sahne almamıştım. İlk oyunlarda kostümlerle ilgili problem yaşıyordum. Yaklaşık 15 kostüm değiştiriyorum ve bunların bazıları 30 saniye içinde oluyor. Bir diğer zorluk da orkestra şefimizin olmaması. Bu yüzden ilk gösterilerden birinde ben dans ederken girilmemesi gereken bir parçaya başladılar. Ama 18 yılın verdiği deneyimle hemen toparlayıp devam ettim. Türk Sanat Müziği eşliğinde dans etmek de bu gösterinin getirdiği farklılıklardan biri. Seyirci de gösteriye dahil oluyor, içlerinden şarkıları mırıldanıyorlar. Bir de beni yolda yakaladıklarında "Feride Hanım" diye hitap etmeleri çok hoşuma gidiyor.

OYUNU SAHNELENMEYE DEVAM EDİYOR

á Çalıkuşu 1966’da Osman F. Seden tarafından sinemaya uyarlandı. Dönemin yaklaşık 50 önemli oyuncusu rol aldı. Feride’yi Türkan Şoray, Kamran’ı Kartal Tibet canlandırırken ekipte Suna Pekuysal, Kadir Savun, Zeynep Değirmencioğlu gibi isimler de vardı.

á Eser 1986’da yine Osman Seden tarafından televizyon dizisi olarak da çekildi. Dizide Aydan Şener, Kenan Kalav, Mine Çayıroğlu, Sadri Alışık, Zafer Ergin ve Tilbe Saran gibi isimler rol aldı.

á Çalıkuşu geçen ekimden beri Tiyatro Kedi tarafından İstanbul TİM Maslak Show Center’da sahneleniyor.

Reji ve Koreografi Merih Çimenciler Dekor - Kostüm Alexandre Vassiliev Işık Tahsin Çetin Dansçılar Arzu Kıran (Feride), Armağan Davran (Kamran), Almula Ersoy (Münevver), Cankat Özer (İhsan Yüzbaşı), Oya Gürcan (Müjgan), Ayşegül Aydemir (Neriman), Zeren Topçu (Munise) Orkestra Saadet Paşaoğlu, Tanju Kabacı, İhsan Gündiyer, Yıldan Dirik, Haluk Derinöz, Cüneyt Kirşan, Ali Burç, Yalçın Baygın Biletler Bale 25 Kasım’da 21.00’de Mustafa Kemal Merkezi’nde. Biletler Biletix’te.
HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
29 Kasım 2008       Mesaj #87
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
Duvara Karşı filmi operada


gp 334981


Tanınmış yönetmen Fatih Akın'ın 2004 yılında Berlin Film Festivali'nde ''Altın Ayı'' ödülünü kazanan ''Duvara Karşı'' adlı filminden operaya uyarlanan aynı isimli oyunun dünya prömiyeri Bremen kentinde yapıldı.

Alman müzisyen Ludger Vollmer'in bestelediği operanın dünya prömiyeri, Bremen Tiyatrosu'nda çok sayıda davetlinin katılımıyla gerçekleşti.

Yönetmenliğini Michael Sturm'un yaptığı ve başrollerini Şirin Kılıç ile Levent Bakırcı'nın paylaştığı oyunda, Bremen Operası sanatçılarından Can Tufan da iki rolde yer aldı.

''Duvara Karşı'' operasının en önemli özelliklerinden biri, sanatçıların hem Türkçe hem Almanca konuşmaları oldu.

Diyalogların ve aryaların sözlerinin her iki dilde de slaytla gösterildiği oyunla ilgili olarak tenor Tufan, ''Bu bizim için çok önemli bir olay. Türkçe ilk defa Avrupa'da opera dili oluyor'' dedi.

Orkestrada bağlama, zurna, kaval ve mey gibi Türk çalgılarının yer alması da bir operada ilk kez oluyor.

Besteci Vollmer, 1986 yılından bu yana, ikisi opera olmak üzere çok sayıda besteye imza atmış bir sanatçı.

''Duvara Karşı'' filminden çok etkilendiğini ve 2005 yılında İstanbul'a gittiğini ifade eden Vollmer, ''Filmi görür görmez bunu nasıl sahnelerim diye düşündüm. Bu film ve tabii ki opera da bize, hangi milletten olursa olsun, insanın kendisini, kendi kimliğini aramasının macerasını anlatıyor'' şeklinde konuştu.

Bremen Tiyatrosu'nda 20 Ocak 2009 tarihine kadar sahnelenecek eseri, Almanya'nın en prestijli operalarından biri olan Stuttgart Operası da gelecek sezon için programına aldı.


AA

GAZETEPORT
HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
5 Aralık 2008       Mesaj #88
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
Müteferrika'nın bastığı ilk kitaplar bulundu


gp 339503
spacer


Osmanlı İmparatorluğu döneminde ilk matbaayı kuran İbrahim Müteferrika'nın bastığı ilk 17 kitabın 16'sı Rusya Devlet Kütüphanesi'nde ortaya çıktı.

Rusya'daki Türk Kültür Yılı çerçevesinde Moskova'daki Doğu Edebiyatı Merkezi'nde önceki gün yapılan ''Tarihi Perspektif açısından Türk-Rus İlişkileri'' konferansı çerçevesinde aynı binada bir günlüğüne açılan kitap sergisinde Müteferrika'nın bastığı 16 kitap da sergilendi.

Kütüphane Müdürü Mariya Milayeva, Rusya Devlet Kütüphanesi'nde 210 dilde 900 binden fazla kitap bulunduğunu belirterek, ''Kütüphanenin Türkiye bölümünde 30 binden fazla kitap bulunmakta. Bunların arasında en önemlisi hepimizin gurur duyduğu İbrahim Müteferrika'ya ait olan kitap hazinesidir'' dedi.


gp 339505


KİTAPLARIN HEPSİ ORİJİNAL HALİNDE

Milayeva, Osmanlı İmparatorluğu'nda Müteferrika tarafından basılan ilk 17 kitaptan 16'sının kütüphanelerinde olduğunu ifade ederek, ''19. yüzyılın başında Rusya'nın Ankara Büyükelçiliğine hediye edilen bu kitaplar daha sonra Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından kütüphanemize hediye edildi. Kitapların hepsi orijinal halinde ve müzelerden farklı olarak okumayı arzu eden herkes bu kitapları kütüphanemizde görebilirler'' diye konuştu.

Sergideki değerli kitaplar arasında İstanbul'da İbrahim Müteferrika'nın matbaasında 1729 yılında basılmış ve Osmanlı'da ilk kitap sayılan ''Tercümat üs-silah il Cevheri, Vankulu Lugati'' ve El-Sudi'nin el yazısından 1730 yılında basılan ''Tarih-i Hindi Garbi el-müsemma be-Hadisi'' (Doğu Hindistan Tarihi) adlı orijinal eserlerin bulunduğu dikkat çekti.

Moskova'daki sergide Müteferrika'nın eserlerinin yanı sıra eski Uygur dilinde yazılan ve Yusuf Has Hadcibi tarafından basılan ''Kutadgu Bilig'', Mahmut Kaşgar'ın ''Divan Lugan At-Turk'' adlı kitapları ile Türkiye Devlet Arşivi Osmanlı Bölümü'nün yayımladığı el yazıları, 1853-1856 yıllarındaki Kırım Savaşında çıkan belgeler, Birinci Dünya Savaşı sırasındaki ''Boğaziçi operasyonu'' ile ilgili belgeler, Türk sultanlarının fermanları ve uluslararası anlaşmalarının örneklerinin de orijinallerinin yer aldığı görüldü.


HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
6 Aralık 2008       Mesaj #89
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
Anadolu Ateşi Köln'deydi


gp 339964
spacer


Avrupa turnesinde bulunan ''Anadolu Ateşi'' dans grubu, Almanya'nın Köln kentinde gösteri yaptı.

Palladium adlı salonda yapılan gösteri, Türk ve Almanların yoğun ilgisini gördü. Gösteriyi izleyen binin üzerindeki kişi, ekibi dakikalarca ayakta alkışladı.

Kaynağını Anadolu'nun binlerce yıllık mitolojik ve kültürel tarihinden alan ''Anadolu Ateşi'', hemen hemen Türkiye'nin her yöresinden derlenmiş yüzlerce halk dansı figürü ve müziğini barındırıyor.

Anadolu topraklarında yaşanan efsanelerden kaynağını alan gösterinin ilk perdesi, ölümsüzlük dağı Nemrut'ta yakılan ateşle başlıyor. İlk perde boyunca, Orta Asya Şaman Türkleri, Zerdüşt, Yezidi, Alevi, semah, Güneydoğu, Doğu Anadolu, Akdeniz ve Ege motifleriyle süsleniyor.

Gösterinin ikinci perdesi, göç yollarında katarlarla Anadolu'ya akan insanlarla başlıyor ve Doğu Anadolu, İç Anadolu'nun batısı, Ege, İstanbul, Karadeniz, Trakya ve Balkan danslarını sahneye taşıyor.

Köln'de iki gösteri daha yapacak "Anadolu Ateşi" dans grubu, daha sonra 9 gün boyunca Münih'te sahne alacak.


HerHangiBiri - avatarı
HerHangiBiri
Ziyaretçi
6 Aralık 2008       Mesaj #90
HerHangiBiri - avatarı
Ziyaretçi
TROYA Romanya'yı salladı


gp 339974
spacer


İstanbul'da 175 bin, Antalya da 100 bin sanatsever tarafından ayakta alkışlanan TROYA, ilk yurtdışı gösterisini Romanya da gerçekleştirdi.
spacer
spacer
spacer
spacer
4 Aralık 2008 Perşembe günü Bükreş'te Sala Palatului de gerçekleşen ve 5 bin kişi tarafından izlenilen gösteri yoğun ilgi gördü ve ayakta alkışlandı.

Gösteriyi, Romanya Cumhurbaşkanı'nın Eşi Sn.Maria Basescu, Romanya Cumhurbaşkanı Danışmanı Sn.Anca İlinoiu, ve Sn.Constantin Degeratu, Bükreş Belediye Başkanı Sorin Oprescu, Romanya ve Bükreş Sanayi ve Ticaret Odalarının Başkanları, Bükreş Büyükelçimiz Sn Ayşe Sinirlioğlu, Pakistan, Hindistan, Azerbaycan, İsviçre, Katar, Lübnan, Cezayir, Nijerya, Ürdün, Arnavutluk, Peru, İrlanda ülkelerinin Büyükelçileri, Dünyaca ünlü Romanyalı Pan Flüt Virtüözü TROYA'nın müziklerinde de imzası bulunan Gheorghe Zamfir ve 5 bin sanatsever izledi.


gp 339973


Ekibiyle birlikte izleyicileri selamlayan Mustafa Erdoğan, "Romanya'ya beşinci gelişimiz. Daha önce diğer gösterilerimizi sahneye koymuştuk. Romen halkının beğenisini kazanmak bizim için çok önemli" ifadelerini kullandı.

Genel Sanat Yönetmenliğini Mustafa Erdoğan'ın yaptığı TROYA, 120 kişiden oluşan dev dansçı kadrosuyla Romanya Bükreş Sala Pala Tului de 05 aralık ta da gösteri sergileyerek Romanya da iki TROYA gösterisi gerçekleştirmiş ve yaklaşık 10 bin kişi tarafından ayakta alkışlanmıştır.

TROYA, tüm sanatseverleri düş ile gerçeğin, bilim ile ütopyanın iç içe geçtiği insanlık tarihinin en eski ve en bilindik öykülerinden biriyle buluşturuyor.


gp 339972




Benzer Konular

3 Mayıs 2013 / Misafir Müzikhol
28 Nisan 2013 / Need Help Soru-Cevap
28 Eylül 2012 / misafir Soru-Cevap
5 Ocak 2015 / underto Taslak Konular