Arama


ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
20 Mayıs 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye

çanak çömlek

Ad:  çömlek1.JPG
Gösterim: 4732
Boyut:  27.0 KB

çamurdan biçimlendirildikten sonra ısıyla sertleştirilen çeşitli süs ve kullanım eşyasına verilen ad.

insanların günlük yaşamda en çok kullandıkları bu tür eşya kültür ve sanat tarihinin önemli inceleme konularından biridir. Çanak, testi, küp, kavanoz, bardak, tabak, ibrik vb gibi çanak çömlek biçimlerinin, tarihin her döneminde, dünyanın çeşitli bölgelerinde değişik örnekleri üretilmiştir.

Çamur, iki belirgin özelliği nedeniyle yüzyıllar boyu çanak çömleğin ana malzemesi olagelmiştir: Yoğurulduğunda istenen biçime sokulabilir ve ısının etkisiyle sertleşerek biçimini korur. Çamur, kilin suyla karıştırılmasıyla oluşturulur, buna çanak çömlekçilikte hamur adı verilir. Ham kilin içinde kil tanecikleri, ayrışmamış feldispat, kuvars ve volkanik kayaçların içerdiği mika ile demir oksit gibi maddelere rastlanır. Çanak çömlek yapımında kullanılan kilin yapısına bağlı olarak hamurun özellikleri değişir. Hamur hazırlandıktan sonra suyu süzülür ve dinlendirilir. Daha sonra elle ya da çömlekçi çarkıyla biçimlendirilen kap, güneşte kurumaya bırakılır. Böylece karışımındaki suyun bir bölümünü kaybeder. Ama gerçek anlamda kuruması, yani kimyasal yapısındaki suyun atılması için fırınlanması gerekir. Hamur, yapısına bağlı olarak 400°C ile 600°C arasındaki bir ısıda molekül suyunu kaybetmeye başlar. 1000°C’de ise gerçek anlamda pişmiş olur, yaklaşık 1600°C’de de camlaşır. Hamurun içine daha düşük ısıda, yaklaşık 1200°C’de camlaşan başka maddeler katılarak fırınlandığında, su sızdırmayan ve saydam olmayan bir çanak çömlek türü elde edilir. Buna yarım porselen ya da gözeneksiz sert seramik (stoneware) denir. Hamura feldispat ya da sabuntaşı katıp 1200°C’den 1450°C’ye kadar fırınlanarak elde edilen yan saydam ürün ise porselen olur.

Sert seramik ile porselen arasındaki sının belirlemek oldukça zordur. Batı’da ışığa tutulduğunda yarı saydam olan çanak çömleğe porselen adı verilir. Bu özelliği göstermeyen camlaşmış çanak çömleğe de sert seramik denir. Çin’de ise, hafifçe vurulduğunda ses çıkaran her çanak çömlek porselen sayılır. Bu tanımlamalann hiçbiri yeterli değildir. Örneğin ince gövdeli ve yüksek ısıda fırınlanmış sert seramikler saydam görünümlü olabilir. Bazı kaim gövdeli porselenler ise saydam değildir. Terimlerin kullanımı çoğu kez kişisel yoruma dayanır.

Türleri.


Günümüzde bilinen en eski çanak çömlek örnekleri Anadolu’da Çatalhöyük’te ele geçen ve yaklaşık 9000 yıl önceye tarihlenen seramiklerdir. O zamandan beri tarihin her döneminde rastlanan seramik, günümüzde de yaygın olarak üretilmektedir. Seramiğin rengi açık bejden kırmızıya, griden siyaha kadar değişir. Seramik çanak çömlek ya krem kıvamındaki çamur ve su karışımı bir astarla, ya saydam sırla ya da saydam olmayan kalay sırla kaplanabilir. Kalay sırlı seramiğe majolika, fayans ya da Delft seramiği gibi adlar verilir.

Gözeneksiz seramik, gözenekli seramiğe göre daha serttir ve çoğu zaman saydam değildir. Hamur rengi kırmızı, kahverengi, gri, beyaz ya da siyah olabilir. İyi kalitede sert seramik yapımı Çin’de Shang hanedanı dönemine (İO 1400) rastlar. Bu tür seramik Kore’de İÖ 57-İS 935 arasında Silla hanedanı, Japonya’da 13. yüzyılda Kamakura hanedanı dönemlerinde yapılmaya başlamış, Avrupa’da ilk kez 16. yüzyılda Almanya’da görülmüştür. 17. yüzyılda Avrupa’ya Çin’den ithal edilen çayla birlikte sert seramik çay takımları da gelmiş, bunlar Felemenk ve Ingiltere’de kopya edilmeye çalışılmıştır. 17. yüzyıl sonlarında İngiltere’de geliştirilen tuzlu sırlı, beyaz renkli sert seramik bir süre porselenin yerini tutmuştur. 18. yüzyılda Ingiliz Josiah Wedgwood siyah ve beyaz seramikler üretmiştir. Gene İngiltere’de 19. yüzyılın başlarında sert porselen (iron- stone) denen bir tür gözeneksiz sert seramik ortaya çıkmıştır. 20. yüzyılda ise sert seramiği daha çok seramik sanatçıları üretmektedir.
Ad:  çömlek2.JPG
Gösterim: 2624
Boyut:  40.5 KB

Porselen yapımına ise ilk kez Çin’de Tang hanedanı döneminde (İS 618-907) başlanmıştır. Batı’da tanınan Çin porseleninin yapımı Yuan hanedanı (İS 1279-1368) zamanına rastlar. Avrupalı çanak çömlekçiler ortaçağda bu türün benzerlerini deneyerek yapmaya çalışmışlar, bildikleri tek saydam malzeme olan cama, kalay oksit katarak porselene benzeyen, ama yeterince saydam olmayan kaplar üretmişlerdir. Bu yöntemle yapılan porselene yapay ya da yumuşak porselen denir. 12. yüzyılda Ortadoğu’da İslam çanak çömlekçileri sır maddesini kil hamuruyla karıştırıp saydam yumuşak porselen yapımını denemişlerdir. 1575’te Dük Francesco de’ Medici’nin atölyelerinde benzer bir formülle bu tür çanak çömlek yapımı gerçekleştirilmiştir. 17. yüzyılda ise, Felemenkli çanak çömlek tüccarlarından Claude ve François Reverand, Paris yakınında Saint-Cloud’da bir imalathane kurarak yumuşak porselen üretimine başlamışlardır.

Çin’den gelenlere benzeyen gerçek porselenin sırrı 1707’de Saksonya’da, Ehrenfried Walter von Tschirnhaus’un kimyacı Johann Friedrich Böttger’in yardımıyla yumuşak porselen hamuruna cam yerine feldispat katmayı düşünmesiyle bulunmuştur. Ekonomik olmadığı için, zamanla yumuşak porselenden vazgeçilmiştir.

Biçimlendirilmesi.


Çanak çömlek yapımında önemli aşamalardan ilki biçimlendirmedir. Biçim, kullanım amacı ve kültürel yapıya göre farklılıklar gösterirse de, genellikle her kapta ağız, boyun, karın, kaide ve kulp gibi bazı ana parçalar bulunur. Bu parçaların düzeni ve bağlantı biçimleri, çanak çömleğin tipolojik gelişmesinin incelenmesinde göz önüne alınan önemli özelliklerdir. Günlük kullanımda yaygın olan biçimlerin yanında, özellikle eski kültürlerde insan biçimli (antropomorf) ve hayvan biçimli (zoomorf) dinsel amaçlı çanak çömleğe de çok rastlanır.

İlk çanak çömlekler elle biçimlendirilmiştir Japonların raku denen çay kaplan da bu yöntemle yapılır. Örneğin düz tabanlı ve küp ya da dikdörtgen prizma biçiminde kaplar oluşturmak için düz yüzeyli hamur parçaları astarla birleştirilmiştir. Hamurun avuç içinde yuvarlanmasıyla elde edilen silindirik bantlardan halkalar yapılması, sonra bunların üst üste konarak yuvarlak kaplar oluşturulması da eski bir yöntemdir.

Çömlekçi çarkının bulunması biçimlendirmede çok önemli bir aşama olmuştu. Çömlekçi çarkı daire biçimli yatay bir tabla ile bunun merkezinden çıkan bir eksenden oluşur. Başlangıçta bu merkez çevresinde elle çevrilen tabla, zamanla eksenin alt ucuna eklenen daha büyük çaplı ve ağır ikinci bir tabla aracılığıyla ayakla döndürülmeye başlamıştır. Böylece, kesintisiz döndürülebilen tabla, üstünde daha rahat çalışan çömlekçi, daha yetkin biçimler elde edebilmiştir.

Çömlekçi çarkının ilk kez ne zaman kulla nıldığı belli değildir. Arkeolojik araştırma larda çarkta üretilmiş en eski çanak çömlek örnekleri, şimdilik Mezopotamya’da Uruk'ta bulunan ve İÖ y. 3400’lere tarihlenenlerdir. İÖ y. 2400’lerde Girit’teki Minos uy garlığmda, daha sonra İÖ 1. binyılın içinde Batı Avrupa ve İngiltere’de çark kullanıl mıştır. Ama bugün bilinen başlıca biçimlerin çoğu, çarkın henüz kullanılmadığı Neolitik Çağda elle yapılan çanak çömleklerde ortaya konmuştur. Amerika Yerli kültürle rinde rastlanan çanak çömleklerde; Pueblo çanak çömleğ hiçbir zaman çarkın kullanılmamış olm? da ilginçtir. 18. yüzyıldan sonra çömlek çarkı küçük çocuklar tarafından çevrilen kullanılmaya başlamış, 19. yüzyıldaysam kanik güce bağlanmıştır. Bu ara 18. yüzyıldan sonra aynı biçimden ç sayıda çanak çömlek üretebilmek için ça larda da kalıp kullanılmıştır.
Ad:  çömlek3.JPG
Gösterim: 2547
Boyut:  38.9 KB

Kalıplama, çanak çömleğin biçimlendirilmesinde çok kullanılan yöntemlerdendir. Bunun en eski uygulamalarından biri, bir sepet ya da bez bir torbanın içinin hamurla sıvanmasıdır. Fırınlama sırasında bu tür kalıplar yanarak yok olur ve kalıbın dokusu kabın dış yüzüne geçer. Eski Yunan çanak çömleklerinde bu yöntem çok kullanılmıştır.
Biçimlendirilmiş çanak çömlek, kurumaya bırakılır. Eski çağlarda kurutma için yalnızca güneşten yararlanılırken, daha sonra fırınlar yapılmıştır. İlkel yöntemde kaplar, zeminde açılan bir çukurun içine yerleştirilip üstlerine yanacak odun yığını serilirdi. Sonradan özel odun ve kömür fırınları oluşturuldu. Günümüzde gaz ve elektrik fırınlan kullanılmaktadır.
Bezenmesi. Günlük kullanım eşyası olan çanak çömlek en baştan beri çeşitli yöntemlerle bezenmiştir. İlk bezeme tekniklerinden biri, sırsız çanak çömleğin üstüne baskı yapmaktır. Baskının ilkel türü parmak baskıdır. Japon Comon çanak çömleğinde (İÖ 1000) ip baskısı kullanılmıştır. Etrüsklerde kullanılan kabartma tekniğinde bezeme, örneklerin oyulu olduğu silindirlerin yumuşak gövde üstünde yuvarlanmasıyla yapılmıştır. Mezopotamya’da rastlanan silindir mühürler de aynı biçimde kullanılmıştır. Gövde üstüne bezeme örgelerini ayn parçalar halinde yapıştırma da (aplike etme) kabartma tekniğinin bir türüdür. Bu yöntemin en erken örneğine Akdeniz çanak çömleğinde (İS 1000) rastlanır. Kabartma desen, kabın iç yüzeyinden bastırılarak da uygulanır. Eski Roma’da bu yolla bezenmiş çanak çömleğe îerra sigillata denirdi. Barbutin tekniğinde kabartmalar nemli kabın üstüne şırınga gibi bir aletle sıkılarak ya da stampa basılarak yapılır. Mezopotamya, İran ve Suriye’de kullanılan bu teknik, Avrupa’da 3. yüzyılda kalıpla yapılan bezemenin yerini almıştır.

İlkel bezeme yöntemlerinden biri de nemli çanak çömleği sivri uçlu bir alet ya da başparmak tırnağıyla kazıyarak desen oluşturmaktır. Bazı örneklerde kazınmış desenin içi farklı renkteki bir macunla doldurularak çok renkli bir görünüm elde edilir. Kazıma tekniğiyle yapılmış bezemelere Kıbrıs’ta çıkarılan erken çağlara ait buluntularda, günümüzde de ilkel toplulukların eşyalarında rastlanır. Fırınlamadan sonra yapılan kazıma işlemi çok enderdir.

Başka bir bezeme yöntemi de kabın önce astarlanması, sonra astar üstünde desenin kazınarak gövde renginin ortaya çıkarılmasıdır (kazıma tekniği). Sgraffito da denen bu teknik İslam kültürlerinde çok kullanılmıştır. 18. yüzyıldaki mavi desenli beyaz İngiliz porselenleri de sgraffito tekniğiyl bezenmiştir.
Sgraffito tekniğine benzer başka bir teknik de astar oyma (champleve) tekniğidir. Kabın gövdesi kalın bir astar katmanıyla kaplanır, desendeki örgelerin arası oyularak astar kabartma halinde bırakılır (slip tekniği). İslam ve Çin (Song hanedanı dönemi) çanak çömleklerinde bu teknik çok kullanılmıştır. Delme tekniği fırınlanmamış kaplarda uygulanır. Çin’de Ming hanedanı döneminden kalan kapların bezenmesinde görülen bu tekniğe, yapımı zor olduğu için şeytan işi (gui gong) denmiştir.
Sgraffito ve oyma teknikleri dışında astar, boyamada ve kakma yapmada da kullanılmıştır. Örneğin Eski Mısır’daki ilk bezeme örneklerinde hayvan örgeleri, kapların kırmızı zemini üstüne beyaz astarla yapılmıştır. Amerika Yerlileri de astarı renklendirmede kullanmışlardır.

Eski çağlarda çok nitelikli hamurdan yapılmış çanak çömleğin dış yüzü açkılanarak gözeneksiz hale getirilmiştir (bak. açkı). Anadolu’da İÖ 6500’e, Mançurya’da Banshan’daki mezarlarda İÖ 2000’lere tarihilenen bu türden çeşitli örnekler bulunmuştur.
İlkel çanak çömlek fırınlansa da gözenekleri yok olmadığı için, içinde sıvı maddeleri uzun süre tutamıyor sızdırıyordu. Sızdırmazlığı sağlamak için ilk denenen yol çanak çömleklerin bir tür cilayla kaplanması olmuştur (örn. Fiji kapları). Cilalamadan daha gelişmiş bir teknikse sırlamadır. Sırlama genel anlamıyla, çanak çömleğin bir cam katmanıyla kaplanmasıdır. Fırınlanmış kap, cam tozu katılarak elde edilen sır eriyiğiyle bulanarak yeniden fırınlanır. Eriyikteki tanecikler fırınlamayla kilin içine geçerek gözenekleri kapatır, sızdırmazlığı sağlar. Sır, kabın üstüne ya fırçayla sürülür ya da püskürtülür. Bazen kap doğrudan sır eriyiğinin içine de batırılır. İyi sırın sert, büzülme özelliğinin de, üstüne sürüldüğü çanak çömlekle uyumlu olması gerekir. İkisinin büzülme hız ve oranlan, farklı olursa, fırınlamadan sonra soğuma sırasında sır çatlar. Çin’de bu tür çatlaklar bezeme olarak değerlendirilmiştir. Çanak çömleklerde genelde feldispatlı, kurşunlu, kalaylı ve tuzlu olmak üzere dört tür sır kullanılmıştır. Çağdaş teknoloji ise bunlardan farklı daha birçok yeni sır malzemesi geliştirmiştir. Feldispatlı, kurşunlu ve tuzlu sır saydam, kalaylı sır donuk beyaz bir görünüm oluşturur. İlk kez çanak çömlekte değil de, bezemeli tuğlalarda Asurların kullandığı kayalı sır, 9. yüzyılda Mezopotamya’da yeniden canlandırıldıktan sonra İspanya üzerinden İtalya’ya geçmiştir. 16. yüzyılda Floransa’da yapılan kalay sırlı seramikler bütün dünyada ün salmıştır. Başlangıçta pratik nedenlerle uygulanan sırlama işlemi, zamanla bezeme amacıyla kullanılır olmuştur. Örneğin sert seramik ve porselen camlaşma ısısına kadar fırınlandıklarından, sızdırmazlığın sağlanması için bunların sırlanması gerekmez. Sır, içine katılan çeşitli oksitlerle boyanarak çanak çömleğin renklendirilmesinde de kullanılmıştır. Seramik, sert seramik ve porselende kullanılan renkli sırların birbirine karışmasını önlemek için cuerda seca, lakabi (Kâşan seramiği) gibi teknikler uygulanmıştır.
Ad:  çömlek4.JPG
Gösterim: 2345
Boyut:  62.6 KB

Boya, çanak çömlek bezemesinde çok eski dönemlerden beri kullanılmıştır. Mezopotamya’da Ur’da İÖ 3000’e, Mançurya’da Banshan bölgesinde İÖ 2000’e tarihlenen boyalı örnekler ele geçmiştir. İlk boyalı çanak çömlekler, astarın renklendirilmesiyle yapılmıştır. Renkler önceleri, kilin doğal olarak içerdiği oksitlerle sınırlıyken, zamanla çeşitli yollarla yeni oksitler üretilip kullanılmıştır. 19. yüzyılda boya sanayisinin gelişmesine değin kalay, kobalt, bakır, demir, manganez ve antimon oksitleri belli başlı boya maddeleri olmuştur. Beyaz için kalay oksit, gri maviden laciverte kadar çeşitli maviler için kobalt kullanılmıştır. Bakır II oksitle mavi, bakır I oksitle yeşil, karbon monoksitli bakır II oksitle mavimsi kırmızı elde edilmiştir. Demir III oksitle elde edilen uçuk sandan siyaha kadar bir dizi rengin en önemlisi portakala kaçan bir kırmızı olmuştur. Demir II oksitin verdiği yeşil rengin kullanıldığı en iyi örneklere Çin seladonlarında rastlanır. Manganezle mordan siyaha yaklaşan morumsu bir kahverengi, antimonla canlı bir sarı elde edilmiştir.

Çanak çömlekte renk, sır altı ve sır üstü olmak üzere iki teknikte uygulanmıştır. Sır altı tekniğinde fınnlanmış kap sırlanmadan önce boyanır. Sır üstü tekniğinde sırlanmış ve fırınlanmış kap boyandıktan sonra bir kez daha fırınlanır. Bu iki tekniğin bir arada kullanılmasına minai tekniği denir ve ilk kez 12. yüzyılda İran seramiklerinde uygulandığı bilinir. İslam sanatçılarınca kullanılmış olan lüster tekniğinde ise (lüster sırlı seramik), sırlanıp fırınlanmış çanak çömlek üstüne altın, gümüş ya da platin tozu içeren bir eriyik sürüldükten sonra tekrar fırınlanır; böylece madeni bir pırıltı elde edilir. Benzer bir etki, çanak çömleğe altın ya da gümüş yaldız uygulanarak da sağlanır. Erken örneklerde yaldızlama, altına zeytinyağı katılarak yapılmıştır. 18. yüzyılda üretilen yaldızlı Sevres ve Chelsea porselenlerindeyse altınla bal karışımı kullanılmıştır. Çanak çömlek bezemesinde uygulanan başka bir teknik de aktarma tekniğidir.

Çanak çömlek taşınabilir bir eşya olduğundan, tarih boyunca ticaret ve göç yoluyla değişik kültür çevrelerinde kolayca yayılmıştır. Bu özelliğinden dolayı, arkeoloji ve sanat tarihi araştırmalarında çanak çömlek buluntularına büyük önem verilir. Değişik bölgelerin kültürlerinin, ekonomik gelişme aşamalarının ve üretim tarzlarının çanak farklılıkları, önemli veriler olarak değerlendirilir.
Çanak çömlek sanatı özellikle Eski Yunan, Çin, Japon, İran, Selçuklu ve Osmanlı kültürlerinde doruk noktasına erişmiştir. Doğu etkisiyle gelişen Avrupa çanak çömleği de İtalya, Almanya, Felemenk, Fransa ve Ingiltere’de gelişme göstermiştir.

Son düzenleyen Safi; 9 Ocak 2017 02:30
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!