Arama


GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
27 Şubat 2006       Mesaj #1
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi

Hipnoz ve Hipnoz Yöntemleri

Ad:  hip2.jpg
Gösterim: 4521
Boyut:  16.7 KB

Hipnoz


Bir insanı yarı bilinçli bir durumda kendinden geçirme (trans hâli), telkine daha uygun kılma. Bu işleme de ipnotizma ya da hipnotizma adı verilir. İpnozu bir tedavi aracı olarak kullanan Anton Mesmer olduğu için, bu olay mesmerizm olarak da adlandırılır. İpnoz yapılan kimse, trans hâline sokulur; ipnotizmayı yapanla o kişi arasında ilişki kurulur ve uyutulmuş kişide ipnoz durumuna özgü davranışlar gözlenir. Kimi vücut bölümleri hissizleşir, unutulmuş anılar canlanabilir. İpnozun temelinde, beynin bir bölümünün tekdüze bir şekilde uyarılması, inhibisyon yaratılması ya da kişinin uyutulması yatar. İpnoz bir tedavi aracı olarak ağrısız doğum yaptırmak, ilâçla uyutmadan kimi ameliyatları gerçekleştirmek, psikoterapi uygulamak ve hastayı bazı alışkanlıklardan kurtarmak için, tıpta uygulanabilir.

Hipnoz, yapay hareketlerle meydana getirilen bir ruh halidir. Başlıca karakteri, sadece, bu hal sırasında arzu edilen herhangi bir telkinin yerine getirilmesidir. Bu fikir yavaş yavaş hazırlanıp ortaya çıkmıştır. Dupau, Durand (de Gros), Joly gibi araştırıcılar, deneklerin uykudaki görünen irade azlığını, taklit ve baş eğmeyi ve kendilerinde oluşturulmuş fikirlere göre hareket eden denekleri tanımladılar. Diğer taraftan, kelime anlamının uyku olması sebebiyle hipnoz, genelde uyku ile özdeşleştirilmiştir. Aslında uyku, şuurumuzun nasıl değişik bir hali ise hipnoz da şuurumuzun daha değişik başka bir halidir.

Uyanık halde, herkesin bildiği ve farkında olduğumuzu sandığımız bir şuur hali yaşamaktayız. Uykuda geçirdiğimiz zaman içinde ise pek farkına varmamakla beraber değişik şuur hali yaşadığımızı hissederiz. En azından rüyalarını hatırlayanlar, rüyaların, gerçek olarak kabul ettiğimiz kavramlardan hiç de farklı olmadığını kolaylıkla kavrayabilirler. Uyanık yaşam ile rüya arasında gerçeklik açısından hiçbir fark yoktur. Hipnoz, uyku hali olmadığı gibi bir uyanıklık hali de değildir. Ancak, her iki hali de kapsayan komple bir kavramdır.

Hipnozun Şartları


1- Yetenek ve durum:
Uyutulmak istenen kişinin sinir sistemi ve düşünme yetisinin özel bir haline, deneğin ani yetenek ve durumuna bağlıdır. Ani yetenek ve durumlara ters olan nevrastenikler, ruhsal çöküntüye uğramışlar, sararlılar, hipnotize edilemezler.

2- Yorgunluk:
Ruhsal gerilimin düşmesi ile beliren bu hal, dikkatin devamlılığından doğar. Parlak noktalara baktırmak, derin dalma halleri, monoton sesler gibi uzun bir dinleme, dikkat çabasını sağlar. Dikkatin bir noktada toplanması ve devamlı oluşu ani zihin yorgunluklarını doğurur.

3- Heyecan:

Heyecan çok defa büyük bir karışıklığı meydana getiren aksaklıklardan doğmuş doğal uyurgezer hallerinin çoğuna karışır. Başı şiddetle geriye çevirmek, enseye tokat atmak, başı sertçe sağa sola döndürmek suretiyle sersemletmek, bilinen heyecanlandırma ve zihinsel dengeyi bozma yollarıdır.

4- Eğilimlerin gelişmesi:
Hipnozun meydana gelmesi için çökme anında, hipnotizmle terslik oluşturmayacak olan, her şeyi konuşmakta rahat bırakan ve kendisini hipnotize eden kişiyi dinleyen ve onunla konuşmaya izin veren eğilimlerin olması gereklidir. Önceden hipnotize edilmiş deneğin sonraki hipnozlarının kolay olması, bu durumun gelişmesiyle sıkı sıkıya bağlıdır.

5- Çökme:
Hipnotik halin en gerçek nedeni çökmedir, bu ise normal kişisel şuurun, yani uyanıklıkta göz önüne aldığımız ama bu deneklerde kararsız dengeler halinde çökebilen ve heyecanla yorgunluğun etkisi altında kaybolan özel zihin halinin durması demektir.

Hipnozda önemli üç yöntem vardır: Bakış, Söz ve Düşünce


Bakış:
Hipnotik etkilerin çok önemli bir yardımcısı ve birçok ünlü hipnozcunun deneklerinde uykuyu oluşturabilmek için kullandıkları bir yöntemdir. Bakışın gerçek amacı, gözlerden çıkan manyetik etkileri düzenli, sürekli ve uzun süre devam ettirmektir.

Söz:
Hipnotizmde gerçekten bir güçtür. Hipnoz yapan kişi, bu yolla deneğin beynine sokmak istediği fikirleri yollar. Bu bir fikir ya da hareket olabilir. Telkinde göz önünde tutulacak iki şey vardır; "sözlerin seçilmesi ve konuşma tarzı".

Düşünce:

Hipnotik deneylerde bakış, söz kadar önemli olan düşünce, arzu edilen bir olayın olması için o yöne doğru yönelmesi ve ısrarla o nokta üzerinde tutulması anlaşılmalıdır. İnsanın zihin gücünün devamlı olarak bir fikir ya da davranış üzerinde durması, yoğunlaşması ve bunu şiddetle arzu etmesi, diğer zihinlere etki ettiği, bugün deneylerle açıklanmış ve müspet sonuçlar elde edilmiştir.

Etkili bir düşünce gücü için ilk şart, konsantrasyondur. Konsantrasyon yoluyla meydana getirilen güç o kadar kuvvetli ve o kadar şaşılacak olaylar ve etkiler meydana getirir ki, bugün bile insanlık bunları keramet veya birtakım mucizeler diye adlandırır. Hint fakirleri, İslam aleminin derviş ve şeyhleri, Tibet'in lamaları güçlerini konsantrasyondan ve psişik güçlerin yardımlarından almaktadır. Telepati, psikokinezi gibi psişik fenomenlerin, kendi kendine telkin ve hipnoz gibi kişisel çalışmaların dayandığı temel, konsantrasyon olayıdır.

BAKINIZ
Psikiyatri ve Psikoloji Arasındaki Farklar
Psikoloji
Psikiyatri (Ruh Hekimliği) Nedir?
Psikoloji ve Psikiyatri ile ilgili Haberler
Psikoloji ile ilgili Makaleler

Psikoterapi Çeşitleri

Hipnoterapi
Son düzenleyen Safi; 17 Haziran 2016 05:07