Hangi kral karısını idamla cezalandırmıştı?

TENİ BEYAZ DİYE İDAM EDİLECEKTİ

Kraliçe I. Elizabeth biyografisine geçmeden önce dönem şartlarını bilmemiz gerekiyor. Bunun için ise bir aşk hikâyesi hakkında bilgi sahibi olmamız şart! I. Elizabeth’in babası VIII. Henry farklı bir kraldı.

1491’de dünyaya geldi. 11 yaşında, İspanya Kralı Ferdinand’ın dul kızı Catherine d’Aragon ile evlenmesine karar verildi.

18 yaşında hem kral oldu hem de dünya evine girdi.25 yaşında Anne Boleyn adlı genç bir kıza aşık oldu.
Evlenmek istedi. Ama…

Ama İngiltere, Batı Avrupa ülkeleri gibi Katolik’ti.Katoliklerde boşanma ancak Papa’nın izniyle olabiliyordu.

Henry, Papa'dan boşanmak için gereken izni alamadı. Katolik İspanya'nın kralı da bu boşanmaya karşı çıktı ve Kraliçe Catherine aracılığıyla İngiliz sarayındaki ağırlığını sürdürmek istedi. Papa'ya baskı yaptı.

Diğer yanda Kral Henry de İspanya’nın, içişlerine müdahalesinden rahatsızdı.

Sonuçta: Bir yıl önce Martin Luther'in tüm kitaplarını yaktıran, Protestanları idam ettiren ve bu nedenle Papa tarafından “Dinin Savunucusu” unvanını alan Kral Henry, yeni bir kilise ve mezhep kurdu: Anglikanizm.

Görünür neden aşk gözükse de, iki ülke arasındaki kıyasıya çekişme, İngiltere reformlarını ateşleyen fitil oldu. Böylece Avrupa’da doğmakta olan Rönesans İngiltere’ye geldi.

Bu gelişmenin bir diğer boyutu ise, İngiltere’de burjuvazinin tarih sahnesine çıkmasıydı; bu yeni üretim biçimi kendi değerlerini topluma kabul ettirmek istiyordu.

“Reformist” Kral Henry bu arada âşık olduğu Anne Boleyn ile gizlice evlendi.

Aynı yıl, 7 Eylül 1533’te I. Elizabeth doğdu.

Ancak şansızdı: Teninin fazla beyaz olması nedeniyle hayalet olduğu söylenerek cellâda teslim edildi. Elizabeth, annesi Boleyn sayesinde kurtarıldı.

Elizabeth kurtarıldı ama annesi üç yıl sonra, başka erkeklerle zina yaptığı gerekçesiyle kafası uçurularak idam edildi.

Kral Henry on gün sonra Jane Seymour ile evlendi.Jane Seymour, bir yıl sonra Kral Henry’e en büyük armağanı verirken; Prens Edward’ı doğururken öldü.

Kral Henry 1543’te ölünce, Edward 9 yaşında, “VI. Edward” olarak tahta çıktı. VI. Edward 16 yaşında çocuksuz olarak ölünce, I. Elizabeth'in diğer üvey kardeşi (Kraliçe Catherine’in kızı) I. Mary, Kraliçe oldu.

İlk kez İngiltere tahtında bir kadın oturdu.

I. Mary de çocuksuz öldü ve böylece I.Elizabeth 17 Kasım 1558 tarihinde 25 yaşındayken tahta çıktı.

Evet, bu bilgilerden sonra Kraliçe I. Elizabeth’in “müstehzi ifadeyle konuşması” meselesine gelebiliriz…

anne boleyn bu sıralar pek meşhur. the tudors'dur, boleyn kızı'dır. bilinen hikaye şudur; anne boleyn kendisinden 15 büyük olan kral viii.henry'i güzelliği, dikkafalılığı ve "evlenmeden olmaz" tavrıyla büyülemiş bir kadındır. rivayete göre anne boleyn eğlenceye düşkün bir kadındır ve o dönem kadınlarına nazaran fazlaca asi fazlaca güzel fazlaca zeki ve kurnazdır. e koskoca kralı dibinden ayırmadan üstelik gece davetlerini de redderek 6 yıl idare etmek takdir edersiniz pek kolay iş değildir. viii.henry bu aşka, büyük aşkla evlendiği söylenen kraliçesi aragonlu catherine'i, kızı mary'i, anne boleyn'in öz be öz kardeşi olan eski sevgilisi mary boleyn' ve ondan olan iki çocuğunu, kraliçelerini savunan kendi halkını ve dahi katolik kilisesini hiçe saymıştır. 6 yıl da sürse karısını bşamış ve anne boleyn'i kraliçesi yapmıştır. fakat kralın şımarıklığından mı yeni kraliçenin asiliğinden mi bilinmez, kızları "elizabeth" doğduktan iki yıl sonra anne boleyn "cadı, ******" gibi suçlamalarla idam edilmiştir. sonrasında 4 eşi daha olup birini daha idam ettiren viii.henry özlemini çektiği oğlan çocuğuna anne boleyn'den sonraki eşi jane seymour'dan almıştır fakat belki de zavallı anne'in ahına prens edward 15 yaşında hayatını kaybetmiştir.
garip olan şudur ki,kralın sahip olduğu tüm çocuklar,tüm varisleri arasından çıkan tek düzgün hükümdar anne'in kızı elizabeth, bakire kraliçe elizabeth olmuştur. tam 45 yıl tahtta kalmış ve en sevilen kraliçelerden biri olmuştur elizbeth. insanları inançlarında özgür bırakmış, ne babası gibi katolik ülkeyi protestanlığa zorlamış ne de ablası bloody mary gibi ülkeyi katilkliğe döndürmek için protestanları yaktırtmıştır.
belki de annesi idam sephasındayken "beni yalnızca tanrı yargılayabilir." derken gerçekten masumdu.