Arama

Atatürk'ün Türk kültür ve sanatına katkıları nelerdir? - Sayfa 2

En İyi Cevap Var Güncelleme: 22 Kasım 2011 Gösterim: 52.981 Cevap: 15
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Ekim 2011       Mesaj #11
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
yaa arkadaşlar atatürk!sanatın gelişimii içinn yaptıklarınıı bulabilir misinizz benn bulamadımm?
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Ekim 2011       Mesaj #12
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
arkadaşlar atatürk 'ün ülkemizde sanatın gelişimi için yaptığı çalışmalarr yazabilir misinizz bn bulamadımm ?
Sponsorlu Bağlantılar
SaKLI - avatarı
SaKLI
VIP VIP Üye
18 Ekim 2011       Mesaj #13
SaKLI - avatarı
VIP VIP Üye
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

atatürk ün kültürel öğeyle ilgili yaptığı çalışmalar

Atatürk’ün Kültür Anlayışı

Atatürk, Gökalp’ın “hars” ve medeniyet ayrımına karşıdır. Böyle bir ayrımın, toplumumuzun çağdaşlaşmasını durduracağını kabul etmektedir. Atatürk için kültür ve medeniyet ayrılığı yoktur; kültür ve medeniyet birdir. O, bu konuda şunları söyler : “Medenitin ne olduğunu hep başka başka tarif edenler vardır. Bence medeniyeti hars’tan ayırmak güçtür ve gereksizdir. Bu görüşümü açıklamak için hars ne demektir, tanımlayalım. Hars, insan toplumunun devlet hayatında, düşünce hayatında ve ekonomik hayatta yapabileceği şeylerin toplu sonucudur. Bir milletin medeniyeti dendiği zamanda, hars namı altında saydığım, insan toplumunun devlet, düşünce ve ekonomik olarak üç nevi faaliyetinden başka bir şey düşünülemez”.1

Bu konuşmadan da anlaşılacağı üzere, Atatürk’ün medeniyeti de içeren bir kültür anlayışı vardı. Şayet Atatürk, Gökalp’in hars ve medeniyet anlayışını reddetmemiş olsaydı, Gökalp’in ulusal saydığı alanlarda çağdaşlaşmayı gerçekleştiremezdi. Bu duruma göre, hukuk alanında çağdaş ülkelerden aktarma yapılamazdı. Zira, Gökalp’e göre, hukuk düzeni “hars”ın bir öğesi sayılırdı. Bu bakımdan ulusaldı ve bu alanda bir inkılâp yapılacak olursa, bu inkılâp toplum için yıkıcı olacaktı.

Atatürk döneminden önce yapılan reformlar, medeniyet ve kültür ayrımının etkisi altında kalarak, sadece teknolojinin taklit edilmesiyle sonuçlanıyordu. Teknolojinin dışında “hars” denilen şeyler aktarılamadığı için, taklitçilikten ileri gidilemiyordu. Oysa, çağdaş uygarlığın temel kaynağı, bu teknolojiyi doğuran dünya görüşü, yaşam biçimi ve zihniyetidir. Bunun için de çağdaş yaşayış biçimi benimsenmeden, çağdaş dünya görüşüne sahip olunmadan, toplumun değişmesi ve gelişmesi olanaksızdı.

Atatürk her türlü taklit hareketlerine karşıdır. Çağdaşlaşabilmek için yaratıcı olmak gereklidir. Bu da ancak teknolojiyi meydana getiren zihniyet ve yaşam biçimini elde etmekle gerçekleşir.

Atatürk’ün nitelik bakımından medeniyeti kültürden farklı görmemesi ve medeniyeti kültürün özel bir durumu olarak açıklaması, bugün Kültürel Antropolojinin de tartışmasız kabul ettiği bir prensiptir. Atatürk’ün ölümünden sonra çok gelişen Kültürel Antropoloji, Atatürk’ün sağlığında vurguladığı esasları bugün bilimsel bir sonuç olarak kabul etmektedir.

Atatürk, geleneksel kültürden çağdaş kültüre, inkılâpçı atılımlarla geçilebileceği görüşündeydi. Geleneksel kültür unsurlarının yerini, yenilerinin alacağını kabul ediyordu, örneğin, devletin geleneksel yönetim biçimi olan saltanat ve hilafet yerine, cumhuriyet geçmiştir, ikili kültür ve ikili eğitim yerine de, bir tek eğitim yani millî eğitim egemen olmuştur. Böylece, geleneksel kültürün eskimiş unsurları koparılarak yeni unsurlar getirilmiştir. Atatürk’ün bu görüşleri ölümünden sonra çok gelişen Kültürel Antropoloji tarafından bilimsel bir gerçek olarak kabul edilmiştir.

Atatürk, geleneksel Osmanlı kültürüne egemen olan şeriat düzeni yerine yeni unsurların geçebilmesi amacıyla lâiklik sistemini aktarmıştır. Nitekim bugün Türk toplumu, eskisi gibi müslüman bir toplumdur ama, lâik bir devlet yönetimine sahiptir. Atatürk’ün geleneksel Osmanlı kültüründen modern kültüre geçişi ve lâiklik sisteminin bu husustaki büyük yardımı, Türk Toplumunun değişiminde ve gelişiminde etkili olmuştur. Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan Türk yurttaşlarının çok büyük çoğunluğu, dünyadaki bütün Müslümanlar gibi, dinlerine içtenlikle bağlıdırlar. Fakat bu Müslümanlar inan ve ibadet bakımından lâik Müslümanlardır. Böylece Müslüman Türkler, eylemsel olarak, lâik devleti kurmuşlardır ve bu devleti sürdürmektedirler.

..
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Kasım 2011       Mesaj #14
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ben müzik kültüründe yapılan katkıları alıyorum.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Kasım 2011       Mesaj #15
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
atatürk ün türk santına katkıları
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Kasım 2011       Mesaj #16
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ben bu sorunun cevabını istiyorum

Benzer Konular

14 Mart 2014 / Ziyaretçi Soru-Cevap
6 Ocak 2013 / Misafir Cevaplanmış
29 Aralık 2011 / Ziyaretçi Soru-Cevap
2 Ocak 2012 / Misafir Soru-Cevap
1 Ekim 2014 / EyLüL16 Soru-Cevap