Arama

Çanakkale Savaşı'na katılan Kınalı Hasan kimdir? - Sayfa 3

En İyi Cevap Var Güncelleme: 20 Kasım 2011 Gösterim: 59.059 Cevap: 55
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
31 Mart 2010       Mesaj #21
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ben kınalı hasanın hayatının özteni istiyorum kısa olsun
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Aralık 2010       Mesaj #22
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Cepheden kötü haberler gelmektedir. Şehit sayısı arttıkça daha çok asker gerekmekte ve askere alınma yaşı 18'lere kadar düşmektedir. Hasan'ın köyü çok şehit veren köylerden biridir. Hasan'ın yaşı küçük olduğundan ve ailede başka erkek çocuk bulunmadığından yasal olarak askere gitmeme hakkı vardır. Babası bir şehittir ve ablasının kocası, eniştesinden hala bir haber yoktur. Bir yandan bu duygular onu askere çağırırken ve geceleri kabus haline gelirken, diğer yandan sevdiği kız Melek'le bir gelecek hayali kurmadan edemez. Kalma ve gitme kararı kendisine aittir. Bu ikilem onu çok rahatsız eder. Ama o kararını gitmekten yana kullanır.
Hasan'ın annesi Akça Kadın yavrusundan ayrılmak istemeyen ama vatan için gerekirse evladını kurban etmekten kaçınmayacak kadar cefakar bir Türk kadınıdır. Hasan'ı askere uğurlarken Hasan'ın saçlarını kınalar. Hasan ve daha sonra cephe arkadaşları ve komutanları buna bir anlam veremez. Hatta, bu durum zaman zaman bir espri konusu bile olur. Hasan diğerlerine göre hem yaş hem de fizik olarak daha ufaktır. Ama kendini sevdirmeyi başarır ve cesareti parmakla gösterilir hale gelir. Cephede Anadolu'nun dört bir yanından gelen yiğitlerle tanışır. Hepsi, kendi memleketinde sıradan biri iken burada kahramana dönüşürler.
Sponsorlu Bağlantılar
Son saldırıda Hasan ve arkadaşları şehit olur. Hasan'ın kınasını yadırgayan komutan kurtulur ve Akça Kadın'ın kına olayını açıkladığı mektubu okur. Mektupta Akça Kadın, kınanın üç şeye yakıldığını söyler:
Kurbanlık koyunlara, Allah'a kurban olsun diye; Evlenen kızlara, kocasına kurban olsun diye; Askere giden gençlere, vatanına kurban olsun diye.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Aralık 2010       Mesaj #23
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ya arkadaşlar bu kınalı hasanın efsanesidir !Sizin başlığınız kınalı hasan kimdir ? fakat siz yine de efsanesini yazıyorsunuz, Ayrıca yozgatlıdı . Ama ben ne zaman doğduğunu ve öldüğünü öğrenmek istiyorum ! Efsanesini değil !"!!!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Ocak 2011       Mesaj #24
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Cepheden kötü haberler gelmektedir. Şehit sayısı arttıkça daha çok asker gerekmekte ve askere alınma yaşı 18'lere kadar düşmektedir. Hasan'ın köyü çok şehit veren köylerden biridir. Hasan'ın yaşı küçük olduğundan ve ailede başka erkek çocuk bulunmadığından yasal olarak askere gitmeme hakkı vardır. Babası bir şehittir ve ablasının kocası, eniştesinden hala bir haber yoktur. Bir yandan bu duygular onu askere çağırırken ve geceleri kabus haline gelirken, diğer yandan sevdiği kız Melek'le bir gelecek hayali kurmadan edemez. Kalma ve gitme kararı kendisine aittir. Bu ikilem onu çok rahatsız eder. Ama o kararını gitmekten yana kullanır.
Hasan'ın annesi Akça Kadın yavrusundan ayrılmak istemeyen ama vatan için gerekirse evladını kurban etmekten kaçınmayacak kadar cefakar bir Türk kadınıdır. Hasan'ı askere uğurlarken Hasan'ın saçlarını kınalar. Hasan ve daha sonra cephe arkadaşları ve komutanları buna bir anlam veremez. Hatta, bu durum zaman zaman bir espri konusu bile olur. Hasan diğerlerine göre hem yaş hem de fizik olarak daha ufaktır. Ama kendini sevdirmeyi başarır ve cesareti parmakla gösterilir hale gelir. Cephede Anadolu'nun dört bir yanından gelen yiğitlerle tanışır. Hepsi, kendi memleketinde sıradan biri iken burada kahramana dönüşürler.
Son saldırıda Hasan ve arkadaşları şehit olur. Hasan'ın kınasını yadırgayan komutan kurtulur ve Akça Kadın'ın kına olayını açıkladığı mektubu okur. Mektupta Akça Kadın, kınanın üç şeye yakıldığını söyler:
Kurbanlık koyunlara, Allah'a kurban olsun diye; Evlenen kızlara, kocasına kurban olsun diye; Askere giden gençlere, vatanına kurban olsun diye.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Ocak 2011       Mesaj #25
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Seyit Onbaşı, 1889 yılının Eylül ayında Havran İlçesi Çamlık (Manastır) köyünde dünyaya geldi. Babasının adı Abdurrahman, annesinin ki Emine idi. Seyit, 1909 yılının Nisan ayı başlarında askere alındı. 1912'de Balkan Savaşları'na katıldı. Savaş bitiğinde terhis edilmedi ve topçu eri olarak Çanakkale Cephesi'nde görev aldı. Çanakkale Savaşları'nda gösterdiği kahramanlıkla adını Türk tarihine yazdırdı. 18 Mart Deniz Savaşı sırasında, Rumeli Mecidiye Tabyası'nda ayakta kalabilen tek top vardı onun da mermi kaldıran vinci bozulmuştu. Seyit Onbaşı büyük bir güçle 215 Okkalık mermiyi üç kez kaldırarak namlunun ucuna sürmüş ve bu kahramanlığı ile Ocean gemisi büyük bir yara almıştı. Seyit Onbaşı 1918 sonbaharında köyüne döndü. Sanatı olan ormancılık ve kömürcülüğe devam etti. 1934 tarihinde yürürlüğe konan soyadı yasasıyla "Çabuk" soyadını aldı. 1939 yılında akciğerlerindeki rahatsızlık nedeniyle vefat etti.baktabul
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Ocak 2011       Mesaj #26
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Cepheden kötü haberler gelmektedir. Şehit sayısı arttıkça daha çok asker gerekmekte ve askere alınma yaşı 18'lere kadar düşmektedir. Hasan'ın köyü çok şehit veren köylerden biridir. Hasan'ın yaşı küçük olduğundan ve ailede başka erkek çocuk bulunmadığından yasal olarak askere gitmeme hakkı vardır. Babası bir şehittir ve ablasının kocası, eniştesinden hala bir haber yoktur. Bir yandan bu duygular onu askere çağırırken ve geceleri kabus haline gelirken, diğer yandan sevdiği kız Melek'le bir gelecek hayali kurmadan edemez. Kalma ve gitme kararı kendisine aittir. Bu ikilem onu çok rahatsız eder. Ama o kararını gitmekten yana kullanır.
Hasan'ın annesi Akça Kadın yavrusundan ayrılmak istemeyen ama vatan için gerekirse evladını kurban etmekten kaçınmayacak kadar cefakar bir Türk kadınıdır. Hasan'ı askere uğurlarken Hasan'ın saçlarını kınalar. Hasan ve daha sonra cephe arkadaşları ve komutanları buna bir anlam veremez. Hatta, bu durum zaman zaman bir espri konusu bile olur. Hasan diğerlerine göre hem yaş hem de fizik olarak daha ufaktır. Ama kendini sevdirmeyi başarır ve cesareti parmakla gösterilir hale gelir. Cephede Anadolu'nun dört bir yanından gelen yiğitlerle tanışır. Hepsi, kendi memleketinde sıradan biri iken burada kahramana dönüşürler.
Son saldırıda Hasan ve arkadaşları şehit olur. Hasan'ın kınasını yadırgayan komutan kurtulur ve Akça Kadın'ın kına olayını açıkladığı mektubu okur. Mektupta Akça Kadın, kınanın üç şeye yakıldığını söyler:
Kurbanlık koyunlara, Allah'a kurban olsun diye; Evlenen kızlara, kocasına kurban olsun diye; Askere giden gençlere, vatanına kurban olsun diye.

--------------------------------------------------------------------------------
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Ocak 2011       Mesaj #27
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Cepheden kötü haberler gelmektedir. Şehit sayısı arttıkça daha çok asker gerekmekte ve askere alınma yaşı 18'lere kadar düşmektedir. Hasan'ın köyü çok şehit veren köylerden biridir. Hasan'ın yaşı küçük olduğundan ve ailede başka erkek çocuk bulunmadığından yasal olarak askere gitmeme hakkı vardır. Babası bir şehittir ve ablasının kocası, eniştesinden hala bir haber yoktur. Bir yandan bu duygular onu askere çağırırken ve geceleri kabus haline gelirken, diğer yandan sevdiği kız Melek'le bir gelecek hayali kurmadan edemez. Kalma ve gitme kararı kendisine aittir. Bu ikilem onu çok rahatsız eder. Ama o kararını gitmekten yana kullanır.
Hasan'ın annesi Akça Kadın yavrusundan ayrılmak istemeyen ama vatan için gerekirse evladını kurban etmekten kaçınmayacak kadar cefakar bir Türk kadınıdır. Hasan'ı askere uğurlarken Hasan'ın saçlarını kınalar. Hasan ve daha sonra cephe arkadaşları ve komutanları buna bir anlam veremez. Hatta, bu durum zaman zaman bir espri konusu bile olur. Hasan diğerlerine göre hem yaş hem de fizik olarak daha ufaktır. Ama kendini sevdirmeyi başarır ve cesareti parmakla gösterilir hale gelir. Cephede Anadolu'nun dört bir yanından gelen yiğitlerle tanışır. Hepsi, kendi memleketinde sıradan biri iken burada kahramana dönüşürler.
Son saldırıda Hasan ve arkadaşları şehit olur. Hasan'ın kınasını yadırgayan komutan kurtulur ve Akça Kadın'ın kına olayını açıkladığı mektubu okur. Mektupta Akça Kadın, kınanın üç şeye yakıldığını söyler:
Kurbanlık koyunlara, Allah'a kurban olsun diye; Evlenen kızlara, kocasına kurban olsun diye; Askere giden gençlere, vatanına kurban olsun diye.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Ocak 2011       Mesaj #28
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
kınalı hasan neydi ya????
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Ocak 2011       Mesaj #29
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hep aynı şey geliyor hayatı yok muu??
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Ocak 2011       Mesaj #30
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Cepheden kötü haberler gelmektedir. Şehit sayısı arttıkça daha çok asker gerekmekte ve askere alınma yaşı 18'lere kadar düşmektedir. Hasan'ın köyü çok şehit veren köylerden biridir. Hasan'ın yaşı küçük olduğundan ve ailede başka erkek çocuk bulunmadığından yasal olarak askere gitmeme hakkı vardır. Babası bir şehittir ve ablasının kocası, eniştesinden hala bir haber yoktur. Bir yandan bu duygular onu askere çağırırken ve geceleri kabus haline gelirken, diğer yandan sevdiği kız Melek'le bir gelecek hayali kurmadan edemez. Kalma ve gitme kararı kendisine aittir. Bu ikilem onu çok rahatsız eder. Ama o kararını gitmekten yana kullanır.
Hasan'ın annesi Akça Kadın yavrusundan ayrılmak istemeyen ama vatan için gerekirse evladını kurban etmekten kaçınmayacak kadar cefakar bir Türk kadınıdır. Hasan'ı askere uğurlarken Hasan'ın saçlarını kınalar. Hasan ve daha sonra cephe arkadaşları ve komutanları buna bir anlam veremez. Hatta, bu durum zaman zaman bir espri konusu bile olur. Hasan diğerlerine göre hem yaş hem de fizik olarak daha ufaktır. Ama kendini sevdirmeyi başarır ve cesareti parmakla gösterilir hale gelir. Cephede Anadolu'nun dört bir yanından gelen yiğitlerle tanışır. Hepsi, kendi memleketinde sıradan biri iken burada kahramana dönüşürler.
Son saldırıda Hasan ve arkadaşları şehit olur. Hasan'ın kınasını yadırgayan komutan kurtulur ve Akça Kadın'ın kına olayını açıkladığı mektubu okur. Mektupta Akça Kadın, kınanın üç şeye yakıldığını söyler:
Kurbanlık koyunlara, Allah'a kurban olsun diye; Evlenen kızlara, kocasına kurban olsun diye; Askere giden gençlere, vatanına kurban olsun diye.

Benzer Konular

26 Ağustos 2022 / nünü Osmanlı İmparatorluğu
16 Mart 2011 / ...Kadir... Soru-Cevap
26 Şubat 2012 / Ziyaretçi Soru-Cevap
23 Mayıs 2013 / Ziyaretçi Soru-Cevap
1 Mart 2016 / rebeLLisch_ Cevaplanmış