Arama

Çiçeği oluşturan ögelerin görevleri nelerdir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 19 Şubat 2013 Gösterim: 29.075 Cevap: 18
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Ekim 2009       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
pordon rahatsız ettim ama ödevim var ve diyorki çiçeği oluşruran yapıların görevleri nedrir?? yardım edermisiniz adım zeynep
EN İYİ CEVABI The Unique verdi
Çiçek
MsXLabs.org & Temel Britannica
Sponsorlu Bağlantılar

Tohumlu bitkilerin üreme organı olan çiçeğin görevi, aynı bitkinin bütün özel­liklerini taşıyan yeni bitkilerin gelişeceği to­humları üretmektir. Bu nedenle, çiçekleri incelerken organın bu temel görevini hiçbir zaman unutmamak gerekir. Nitekim bazı bitkilerin, örneğin atatürkçiçeğinin çiçek san­dığımız bölümleri bu anlamda gerçek birer çiçek değildir; ortada kümelenmiş küçük sarı çiçekleri çevreleyen parlak kırmızı renkli özel yapraklardır. Bürgü ya da brakte denen ve ilk bakışta çiçeği andıran bu biçim değiştirmiş yapraklara daha başka birçok bitkide rast­lanır.
Bir botanikçi gözüyle çiçek, tohum üreti­miyle ilgili bütün organları içeren karmaşık bir yapıdır; dolayısıyla yalnızca tohumlu bitki­lerin çiçeği vardır. Nitekim bitkiler âlemi de kabaca çiçekli ve çiçeksiz bitkiler olarak iki büyük gruba ayrılır. Açıktohumlu bitkilerin çiçeği çok belirgin olmadığından ve bildiğimiz çiçeklere pek benzemediğinden, çiçekli bitki­ler dendiğinde daha çok kapalıtohumlular anlaşılır. Yaprakyosunları, ciğeryosunları, kibritotları, atkuyrukları ve eğreltiotları ise çiçeksiz bitkilerdir.
Çiçek dendiğinde hemen herkesin aklına kırlarda, çayırlarda, ormanlarda kendiliğin­den yetişen alımlı kır çiçekleri ya da insan eliyle yetiştirilen gösterişli bahçe ve saksı çiçekleri gelir. Oysa "çiçek" terimi yalnızca iri ve renkli taçyaprakları, güzel kokularıyla tanıdığımız süs çiçeklerini kapsamaz; ilk ba­kışta çiçeksizmiş gibi gözüken pek çok bitki­nin de çiçekleri vardır. Örneğin çayırları kaplayan yeşil otların çoğu ve tarlalarda yetiştirilen buğday, arpa gibi tahıllar da çiçek­li bitkilerdir. Hepsininki badem, kayısı, kiraz gibi meyve ağaçlarınınki kadar alımlı olma­makla birlikte, bütün
öbür ağaç ve çalılar da çiçek açar. Meşe ağacının pek göze çarpma­yan küçük, yeşil tırtılları ya da akçaağaçlann minicik sarımsı salkımları birer çiçektir ve hepsinin görevi tohum üreterek bitkinin soyu­nu sürdürmesini sağlamaktır.


Bir Çiçeğin Bölümleri



ciceksemasi




  • Üstte: Bir çiçekli bitki.
  • Ortada: Tek bir çiçeğin boyuna kesiti.
  • Altta sağda: Bir çiçeğin başlıca bölümlerinin yerleşimini gösteren şema:
    • A Çanak yaprak
    • B Taç yaprak
    • C Yumurtalık
    • D Tohum taslakları
    • E Erkek organ (başçık)



Çiçeklerin çoğu dıştan içe doğru sırasıyla çanak, taç, erkekorganlar ve dişiorganlar denen dört temel bölümden oluşur. Ama bazı çiçeklerde taç bölümü yoktur; bazılarında da, örneğin lalede taç ve çanak bölümleri ayırt edilemeyecek kadar biribirine benzer. Ayrıca çiçeklerin bazısında erkek organlar, bazısında dişi organ bulunmaz. Kısacası çiçekler, domates çiçeğindeki gibi yarı yarıya birleşmiş ya da petunyanın huni biçimindeki çiçeklerinde ol­duğu gibi tümüyle birleşmiş olabilir. Bazı çiçeklerde taç yaprakların sayısı yalnızca dört ya da beş tane, bazılarında çok fazladır. Bir çiçeğin bütün taç yaprakları aynı biçimde ola­bileceği gibi, bazen de birkaçı birleşerek bezelye çiçeklerinde, aslanağzında ve orkide­lerde görülen "kanat", "dudak" ya da "kele­bek" gibi özel biçimler alabilir.
En dışta, çanak yaprakların birleşmesiyle oluşan ve gerçekten bir çanağı andıran çanak bölümü bulunur. Çanak yapraklar genellikle yeşil renklidir ve çiçek henüz tomurcuk durumundayken içte katlanmış halde bulunan taç yaprakların çevresini sararak koruyucu bir örtü oluşturur. Çanak yapraklar yüksükotunda olduğu gibi birleşerek kaynaşmış ya da düğünçiçeğindeki gibi ayrı ayrı olabilir.
Çanağın içinde taç yaprakların oluşturduğu taç bölümü yer alır. Taç yapraklar da düğünçiçeğinde olduğu gibi birbirinden ayrı, yapı olarak birbirinden çok farklıdır. Gene de düğünçiçeği ve yüksükotu gibi tipik bir çiçek­te bu dört bölüm açıkça görülebilir.
Taç yapraklar genellikle bir çiçeğin en göze çarpan, en renkli bölümüdür ve birçok kişi çiçekleri taç yapraklarının sayısına, biçimine ve rengine bakarak tanır. Oysa bazen bu görünüm yanıltıcı olabilir; örneğin nergislerin dıştaki sarı renkli "taç yaprakları" aslında iyice irileşmiş, renkli çanak yapraklardır.
Tacın içinde sayıları iki ile birkaç yüz arasında değişebilen erkek organlar dizilidir. Çiçek tozlarını üreten bu organlar ipçik ya da telcik denen ince bir sap ile bu sapın tepesin­deki bir başçıktan, yani çiçek tozu kesesinden oluşur.
Çiçeğin en ortasında meyve yapraklarından (karpellerden) oluşmuş tek ya da birkaç tane dişi organ bulunur. Her dişi organın en üst bölümünde bir tepecik, bunun altında tepeci­ği taşıyan bir boyuncuk ve en dipte tohumtaslaklarını barındıran şişkince bir yumurtalık vardır. Erkek organlardan gelen çiçek tozları, yüzeyi yapışkan bir sıvıyla kaplı olan tepeciğe konar, sonra boyuncuk kanalıyla dipteki yu­murtalığa ulaşır. Bu yapışkan sıvının çok önemli bir işlevi vardır; çünkü çiçek tozları boyuncuğun altındaki yumurtalığa ulaşmadık­ça buradaki tohum taslaklarını dölleyemez. Ancak bu dişi ve erkek üreme hücreleri birleştiğinde tohum taslağı tohuma dönüşür; bu tohum toprağa düşerek çimlendiğinde de bitkinin küçük bir kopyası olan yeni bir bitki gelişebilir.
Çiçek tozlarının erkekorgandan dişiorgana taşınmasına tozlaşma denir. Çiçektozları rüz­gârla, böceklerle, kuşlarla ya da başka hay­vanlarla, hatta bazı su bitkilerinde suyun akıntısına kapılarak bir çiçekten öbürüne taşınır.


Tohum Nasıl Oluşur?


Çiçek tozları tepeciğin üstüne konduktan son­ra büyümeye başlar ve her çiçek tozu taneciği, yani erkek üreme hücresi kök gibi ince bir borucuk geliştirerek dişiorganın boyuncuğundan yumurtalığa doğru uzatır. Bu borucuklardan her birinin içinde iki tane çekirdek vardır. Borucuk uzayarak yumurtalığa ulaştığında kopar ve içindeki hücre çekirdekleri serbest kalır. Böylece çekirdeklerden biri yumurta­lıktaki bir tohum taslağının yumurta hücresiy­le birleşerek tohumu, öbür çekirdek de aynı tohumtaslağındaki başka bir hücreyle birleşe­rek tohumun çimlenmesi için gerekli besin deposunu oluşturur. Bu olaya döllenme de­nir. Demek ki, erkek ve dişi eşey hücrelerinin birleşmesiyle oluşan her tohumda bir bitki embriyonu ve gelişecek yeni bitkinin kök salıncaya kadar beslenmesine yetecek ölçüde besin deposu vardır. Bu tohumun üstü fasulye tanesinde olduğu gibi ince bir zarla ya da kiraz çekirdeğinde olduğu gibi odunsu ve sert bir kabukla örtülüdür (bak. Tohum).
Tozlaşma konusunda unutulmaması gere­ken en önemli nokta, her bitkinin yalnız kendi türünden bir bitkiyi dölleyebileceğidir. Eğer bir bitkinin çiçek tozları başka türden bir bitkinin örneğin buğdayın çiçek tozları bir elma ağacının çiçeklerine taşınırsa ağaç elma vermez.
Tohumlar gelişirken, bunları barındıran yumurtalık da değişime uğrayarak bir meyve­ye dönüşür. Meyve çok çeşitli yöntemlerle tohumların daha uzak bir alana yayılmasını sağlar; böylece bütün tohumlar anaç bitkinin dibine düşerek onun besinini bölüşmemiş olur.


Çiçeklerin Sınıflandırılması


Botanikçiler çiçekli bitkileri çiçeklerinin özel­liklerine göre sınıflandırırlar:
  • Birçenekliler
  • İkiçenekliler
Aynı türden birçok bitki çok değişik koşullar altında gelişmesini sürdürür­se hepsinin gövde ve yaprakları değişik biçim­ler alabilir; ama çiçeklerindeki temel bölüm­lerin düzenleniş biçimi hep aynı kalır.
Bitkilerin sınıflandırılarak familya, cins ve türlere ayrılmasında çiçeğin yapısı, yani çeşitli bölümlerinin nasıl bir düzen içinde yerleştiği çok önemlidir. Oysa çiçeğin rengi ve büyüklü­ğü iklime, toprağın bileşimine ve öbür çevre koşullarına bağlı olarak değişebildiği için sı­nıflandırmada fazla önem taşımaz. Bu yüzden bitkilerin sınıflandırılmasında botanikçilere yardımcı olan en önemli ayrıntılar çanak yaprakların, taçyaprakların, erkekorganların ve dişiorganların sayısı ile düzenleniş biçimidir.
Çiçeklerin çiçek sapı üzerindeki konumu da sınıflandırma açısından önemli özelliklerden biridir; çünkü çiçeklerin yerleşme biçimi he­men her bitkide değişir. Örneğin menekşe ve nergiste her sapın ucunda tek bir çiçek açar. Oysa elma ağacı ve hüsnüyusuf gibi bazı bitkilerde çiçekler sapların tepesinde kümeler halinde bulunur. "Çiçek durumu" denen bu kümelenmenin değişik biçimleri vardır. Örne­ğin yüksükotu ve aslanağzı gibi bazı bitkilerin çiçekleri kısa birer sapla ana eksene bağlana­rak salkımlar oluşturur. Buğdayda ana eksene sapsız bağlanan çiçekler başak denen sık bir salkım biçimindedir. Maydanoz gibi bazı bit­kilerde ise çiçekler sapın tepesinde şemsiye biçiminde kümelenir.
Çok sayıda küçük çiçeğin bir araya gelerekbileşikgiller (Compositae) familyasında top­lanmıştır. Bu bitkilerde tek bir çiçek gibi görünen yapı, aynı çiçektablasının üzerinde özel bir düzene göre yerleşmiş yüzlerce küçük çiçekten oluşan bir çiçekler topluluğudur. Bir papatyayı yakından incelerseniz, çiçek başı­nın ortasında sarı bir küme, çevresinde de taçyaprakları andıran beyaz yapraklar görür­sünüz. Aslında ortadaki yoğun kümede yüz­lerce minicik sarı çiçek bir araya toplanmıştır; bunlara tüpsü çiçek denir. Tüpsü çiçekleri çevreleyen beyaz yapraklardan her biri de birer dilsi çiçektir. Bileşikgillerdeki bu çiçek yapısı tozlaşmayı çok kolaylaştırır. Bir arının tam açılmış bir papatya çiçeği üzerinde dola­şırken bu minicik çiçekçiklerden pek çoğunu tozlaştırmaması hemen hemen olanaksızdır.


Çiçeklerin Yararları


Çağımızda fabrikalarda yapay olarak üretilen kokular giderek doğal çiçek kokularının yeri­ni almaktaysa da, çiçekler bugün bile parfüm sanayisinin önemli hammaddeleridir. Lavan­ta, kekik ve biberiye esansı ile gülyağı büyük ölçüde bu bitkilerin çiçeklerinden elde edilir. Haşhaştan elde edilen afyon tıpta kullanılan güçlü bir uyuşturucudur. Safran çiçeklerinden sarı renkli bir boyarmadde elde edilir. Baha­rat olarak kullanılan tarçın da tropik bir ağacın çiçek tomurcuklarıdır. Çok değerli bir besin olan balı arılar çiçeklerin balözünden yaparlar. Alımlı renkleri, görünümleri ve kokularıyla doğayı güzelleştirmeleri bir yana, eğer çiçekler olmasaydı insanın en önemli besin kaynaklarından olan meyve ve tohum­lar da olmazdı.


Kaynak >>> Bitki Anatomisi - Çiçek
The Unique - avatarı
The Unique
Kayıtlı Üye
17 Ekim 2009       Mesaj #2
The Unique - avatarı
Kayıtlı Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Çiçek
MsXLabs.org & Temel Britannica
Sponsorlu Bağlantılar

Tohumlu bitkilerin üreme organı olan çiçeğin görevi, aynı bitkinin bütün özel­liklerini taşıyan yeni bitkilerin gelişeceği to­humları üretmektir. Bu nedenle, çiçekleri incelerken organın bu temel görevini hiçbir zaman unutmamak gerekir. Nitekim bazı bitkilerin, örneğin atatürkçiçeğinin çiçek san­dığımız bölümleri bu anlamda gerçek birer çiçek değildir; ortada kümelenmiş küçük sarı çiçekleri çevreleyen parlak kırmızı renkli özel yapraklardır. Bürgü ya da brakte denen ve ilk bakışta çiçeği andıran bu biçim değiştirmiş yapraklara daha başka birçok bitkide rast­lanır.
Bir botanikçi gözüyle çiçek, tohum üreti­miyle ilgili bütün organları içeren karmaşık bir yapıdır; dolayısıyla yalnızca tohumlu bitki­lerin çiçeği vardır. Nitekim bitkiler âlemi de kabaca çiçekli ve çiçeksiz bitkiler olarak iki büyük gruba ayrılır. Açıktohumlu bitkilerin çiçeği çok belirgin olmadığından ve bildiğimiz çiçeklere pek benzemediğinden, çiçekli bitki­ler dendiğinde daha çok kapalıtohumlular anlaşılır. Yaprakyosunları, ciğeryosunları, kibritotları, atkuyrukları ve eğreltiotları ise çiçeksiz bitkilerdir.
Çiçek dendiğinde hemen herkesin aklına kırlarda, çayırlarda, ormanlarda kendiliğin­den yetişen alımlı kır çiçekleri ya da insan eliyle yetiştirilen gösterişli bahçe ve saksı çiçekleri gelir. Oysa "çiçek" terimi yalnızca iri ve renkli taçyaprakları, güzel kokularıyla tanıdığımız süs çiçeklerini kapsamaz; ilk ba­kışta çiçeksizmiş gibi gözüken pek çok bitki­nin de çiçekleri vardır. Örneğin çayırları kaplayan yeşil otların çoğu ve tarlalarda yetiştirilen buğday, arpa gibi tahıllar da çiçek­li bitkilerdir. Hepsininki badem, kayısı, kiraz gibi meyve ağaçlarınınki kadar alımlı olma­makla birlikte, bütün
öbür ağaç ve çalılar da çiçek açar. Meşe ağacının pek göze çarpma­yan küçük, yeşil tırtılları ya da akçaağaçlann minicik sarımsı salkımları birer çiçektir ve hepsinin görevi tohum üreterek bitkinin soyu­nu sürdürmesini sağlamaktır.


Bir Çiçeğin Bölümleri



ciceksemasi




  • Üstte: Bir çiçekli bitki.
  • Ortada: Tek bir çiçeğin boyuna kesiti.
  • Altta sağda: Bir çiçeğin başlıca bölümlerinin yerleşimini gösteren şema:
    • A Çanak yaprak
    • B Taç yaprak
    • C Yumurtalık
    • D Tohum taslakları
    • E Erkek organ (başçık)



Çiçeklerin çoğu dıştan içe doğru sırasıyla çanak, taç, erkekorganlar ve dişiorganlar denen dört temel bölümden oluşur. Ama bazı çiçeklerde taç bölümü yoktur; bazılarında da, örneğin lalede taç ve çanak bölümleri ayırt edilemeyecek kadar biribirine benzer. Ayrıca çiçeklerin bazısında erkek organlar, bazısında dişi organ bulunmaz. Kısacası çiçekler, domates çiçeğindeki gibi yarı yarıya birleşmiş ya da petunyanın huni biçimindeki çiçeklerinde ol­duğu gibi tümüyle birleşmiş olabilir. Bazı çiçeklerde taç yaprakların sayısı yalnızca dört ya da beş tane, bazılarında çok fazladır. Bir çiçeğin bütün taç yaprakları aynı biçimde ola­bileceği gibi, bazen de birkaçı birleşerek bezelye çiçeklerinde, aslanağzında ve orkide­lerde görülen "kanat", "dudak" ya da "kele­bek" gibi özel biçimler alabilir.
En dışta, çanak yaprakların birleşmesiyle oluşan ve gerçekten bir çanağı andıran çanak bölümü bulunur. Çanak yapraklar genellikle yeşil renklidir ve çiçek henüz tomurcuk durumundayken içte katlanmış halde bulunan taç yaprakların çevresini sararak koruyucu bir örtü oluşturur. Çanak yapraklar yüksükotunda olduğu gibi birleşerek kaynaşmış ya da düğünçiçeğindeki gibi ayrı ayrı olabilir.
Çanağın içinde taç yaprakların oluşturduğu taç bölümü yer alır. Taç yapraklar da düğünçiçeğinde olduğu gibi birbirinden ayrı, yapı olarak birbirinden çok farklıdır. Gene de düğünçiçeği ve yüksükotu gibi tipik bir çiçek­te bu dört bölüm açıkça görülebilir.
Taç yapraklar genellikle bir çiçeğin en göze çarpan, en renkli bölümüdür ve birçok kişi çiçekleri taç yapraklarının sayısına, biçimine ve rengine bakarak tanır. Oysa bazen bu görünüm yanıltıcı olabilir; örneğin nergislerin dıştaki sarı renkli "taç yaprakları" aslında iyice irileşmiş, renkli çanak yapraklardır.
Tacın içinde sayıları iki ile birkaç yüz arasında değişebilen erkek organlar dizilidir. Çiçek tozlarını üreten bu organlar ipçik ya da telcik denen ince bir sap ile bu sapın tepesin­deki bir başçıktan, yani çiçek tozu kesesinden oluşur.
Çiçeğin en ortasında meyve yapraklarından (karpellerden) oluşmuş tek ya da birkaç tane dişi organ bulunur. Her dişi organın en üst bölümünde bir tepecik, bunun altında tepeci­ği taşıyan bir boyuncuk ve en dipte tohumtaslaklarını barındıran şişkince bir yumurtalık vardır. Erkek organlardan gelen çiçek tozları, yüzeyi yapışkan bir sıvıyla kaplı olan tepeciğe konar, sonra boyuncuk kanalıyla dipteki yu­murtalığa ulaşır. Bu yapışkan sıvının çok önemli bir işlevi vardır; çünkü çiçek tozları boyuncuğun altındaki yumurtalığa ulaşmadık­ça buradaki tohum taslaklarını dölleyemez. Ancak bu dişi ve erkek üreme hücreleri birleştiğinde tohum taslağı tohuma dönüşür; bu tohum toprağa düşerek çimlendiğinde de bitkinin küçük bir kopyası olan yeni bir bitki gelişebilir.
Çiçek tozlarının erkekorgandan dişiorgana taşınmasına tozlaşma denir. Çiçektozları rüz­gârla, böceklerle, kuşlarla ya da başka hay­vanlarla, hatta bazı su bitkilerinde suyun akıntısına kapılarak bir çiçekten öbürüne taşınır.


Tohum Nasıl Oluşur?


Çiçek tozları tepeciğin üstüne konduktan son­ra büyümeye başlar ve her çiçek tozu taneciği, yani erkek üreme hücresi kök gibi ince bir borucuk geliştirerek dişiorganın boyuncuğundan yumurtalığa doğru uzatır. Bu borucuklardan her birinin içinde iki tane çekirdek vardır. Borucuk uzayarak yumurtalığa ulaştığında kopar ve içindeki hücre çekirdekleri serbest kalır. Böylece çekirdeklerden biri yumurta­lıktaki bir tohum taslağının yumurta hücresiy­le birleşerek tohumu, öbür çekirdek de aynı tohumtaslağındaki başka bir hücreyle birleşe­rek tohumun çimlenmesi için gerekli besin deposunu oluşturur. Bu olaya döllenme de­nir. Demek ki, erkek ve dişi eşey hücrelerinin birleşmesiyle oluşan her tohumda bir bitki embriyonu ve gelişecek yeni bitkinin kök salıncaya kadar beslenmesine yetecek ölçüde besin deposu vardır. Bu tohumun üstü fasulye tanesinde olduğu gibi ince bir zarla ya da kiraz çekirdeğinde olduğu gibi odunsu ve sert bir kabukla örtülüdür (bak. Tohum).
Tozlaşma konusunda unutulmaması gere­ken en önemli nokta, her bitkinin yalnız kendi türünden bir bitkiyi dölleyebileceğidir. Eğer bir bitkinin çiçek tozları başka türden bir bitkinin örneğin buğdayın çiçek tozları bir elma ağacının çiçeklerine taşınırsa ağaç elma vermez.
Tohumlar gelişirken, bunları barındıran yumurtalık da değişime uğrayarak bir meyve­ye dönüşür. Meyve çok çeşitli yöntemlerle tohumların daha uzak bir alana yayılmasını sağlar; böylece bütün tohumlar anaç bitkinin dibine düşerek onun besinini bölüşmemiş olur.


Çiçeklerin Sınıflandırılması


Botanikçiler çiçekli bitkileri çiçeklerinin özel­liklerine göre sınıflandırırlar:
  • Birçenekliler
  • İkiçenekliler
Aynı türden birçok bitki çok değişik koşullar altında gelişmesini sürdürür­se hepsinin gövde ve yaprakları değişik biçim­ler alabilir; ama çiçeklerindeki temel bölüm­lerin düzenleniş biçimi hep aynı kalır.
Bitkilerin sınıflandırılarak familya, cins ve türlere ayrılmasında çiçeğin yapısı, yani çeşitli bölümlerinin nasıl bir düzen içinde yerleştiği çok önemlidir. Oysa çiçeğin rengi ve büyüklü­ğü iklime, toprağın bileşimine ve öbür çevre koşullarına bağlı olarak değişebildiği için sı­nıflandırmada fazla önem taşımaz. Bu yüzden bitkilerin sınıflandırılmasında botanikçilere yardımcı olan en önemli ayrıntılar çanak yaprakların, taçyaprakların, erkekorganların ve dişiorganların sayısı ile düzenleniş biçimidir.
Çiçeklerin çiçek sapı üzerindeki konumu da sınıflandırma açısından önemli özelliklerden biridir; çünkü çiçeklerin yerleşme biçimi he­men her bitkide değişir. Örneğin menekşe ve nergiste her sapın ucunda tek bir çiçek açar. Oysa elma ağacı ve hüsnüyusuf gibi bazı bitkilerde çiçekler sapların tepesinde kümeler halinde bulunur. "Çiçek durumu" denen bu kümelenmenin değişik biçimleri vardır. Örne­ğin yüksükotu ve aslanağzı gibi bazı bitkilerin çiçekleri kısa birer sapla ana eksene bağlana­rak salkımlar oluşturur. Buğdayda ana eksene sapsız bağlanan çiçekler başak denen sık bir salkım biçimindedir. Maydanoz gibi bazı bit­kilerde ise çiçekler sapın tepesinde şemsiye biçiminde kümelenir.
Çok sayıda küçük çiçeğin bir araya gelerekbileşikgiller (Compositae) familyasında top­lanmıştır. Bu bitkilerde tek bir çiçek gibi görünen yapı, aynı çiçektablasının üzerinde özel bir düzene göre yerleşmiş yüzlerce küçük çiçekten oluşan bir çiçekler topluluğudur. Bir papatyayı yakından incelerseniz, çiçek başı­nın ortasında sarı bir küme, çevresinde de taçyaprakları andıran beyaz yapraklar görür­sünüz. Aslında ortadaki yoğun kümede yüz­lerce minicik sarı çiçek bir araya toplanmıştır; bunlara tüpsü çiçek denir. Tüpsü çiçekleri çevreleyen beyaz yapraklardan her biri de birer dilsi çiçektir. Bileşikgillerdeki bu çiçek yapısı tozlaşmayı çok kolaylaştırır. Bir arının tam açılmış bir papatya çiçeği üzerinde dola­şırken bu minicik çiçekçiklerden pek çoğunu tozlaştırmaması hemen hemen olanaksızdır.


Çiçeklerin Yararları


Çağımızda fabrikalarda yapay olarak üretilen kokular giderek doğal çiçek kokularının yeri­ni almaktaysa da, çiçekler bugün bile parfüm sanayisinin önemli hammaddeleridir. Lavan­ta, kekik ve biberiye esansı ile gülyağı büyük ölçüde bu bitkilerin çiçeklerinden elde edilir. Haşhaştan elde edilen afyon tıpta kullanılan güçlü bir uyuşturucudur. Safran çiçeklerinden sarı renkli bir boyarmadde elde edilir. Baha­rat olarak kullanılan tarçın da tropik bir ağacın çiçek tomurcuklarıdır. Çok değerli bir besin olan balı arılar çiçeklerin balözünden yaparlar. Alımlı renkleri, görünümleri ve kokularıyla doğayı güzelleştirmeleri bir yana, eğer çiçekler olmasaydı insanın en önemli besin kaynaklarından olan meyve ve tohum­lar da olmazdı.


Kaynak >>> Bitki Anatomisi - Çiçek
Bir bildiğim varsa hiç bir şey bilmediğimdir. (:
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Ekim 2009       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bitkiler neden çiçek oluşturu bulamıyorum yardım ederseniz sevinirim
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Ocak 2010       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Çiçek sapı

Pedisel olarak da adlandırılan bu kısım, çiçeği taşır. Saplı çiçeklere 'pedisellat çiçek', sapsız çiçeklere de 'sessil çiçek' adı verilir.


Çanak yapraklar (sepal)

Çiçeğin yeşil veya kahverengi tonlarında olan küçük yapraklardır. Bu yapraklar, çiçek tomurcuk halindeyken onu dış etmenlerden korur.

Taç yapraklar (petal)

Çiçeğin en gösterişli kısmıdır. Üreme organlarının dışında bulunur. Gösterişli yapısı ve renkleriyle birçok canlıyı cezbederek tozlaşmada önemli bir role sahiptir. Ayrıca hücresindeki golgi aygıtı adlı organel sayesinde güzel koku salgılar. İçindeki kromoplast organeli ise yeşil hariç diğer renkleri salgılar. Bu da tozlaşmada önemli rol oynar.
Monokotil bitkilerde çiçek örtüsü 'tepal' adı verilen bir kısımdan oluşur. Taç yapraklar gösterişli, güzel kokan ve renkli olduklarından böcekleri kendilerine çeker ve bu olay sonucunda arılar veya böcekler polen depo etmiş olurlar.


Çiçeğin kısımları:
1) Taç yaprak: Çiçeğin renkli yapraklarıdır.Canlı renkleri ile böcekleri kendine çekerek tozlaşmaya yardımcı olur.
2) Çanak yaprak: Çiçeğin en dışında yer alan yeşil renkli kısımdır.Çiçek tomurcukken tomurcuğu dış etkilerden korur.
3)Çiçek tablası: Çanak yaprak taç yaprak dişi organ ve erkek organın üzerinde olduğu kısımdır.
4) Çiçek sapı: Çiçeği bitki gövdesine birleştirir.




çııÖÖçş1- Çiçek Sapı: Çiçeği dala bağlayan kısımdır.
2- Çiçek Tablası: Çiçek sapının ucundaki genişlemiş kısımdır. Çanak yaprak, taç yaprak, erkek ve dişi organlar çiçek tablasına yerleşmiştir.
3- Çanak Yapraklar: Çiçeğin en dışında yer alan, yeşil renkli kısım olup, yaprağa benzer. Görevi, çiçeğin iç kısmını dış etkilerden korumaktır. Bazı bitkilerde fotosentez yapabilir.
4- Taç Yaprak: Çanak yapraktan sonra gelen, değişik renklerde olabilen kısımdır. Taç yaprakların dip kısımlarında lezzetli ve güzel kokulu salgı salgılayan hücreler bulunur.
5- Erkek Organ: Taç yaprakların iç kısmında, bir ya da birkaç daire üzerinde sıralanmış organlardır. Yapısı bir toplu iğneye benzer.
Bir erkek organda iki kısım vardır. Bunlar: 1- Sapçık 2- Başçık’tır.
Sapçıkların uç kısımlarında bulunan başçıklar, yan yana dört keseden oluşur. Bu keseler içinde, erkek üreme hücresi olan çiçek tozları (polen) bulunur. Başçık olgunlaşınca, keseler çatlar ve içindeki polenler çevreye dağılır.
6- Dişi Organ: Çiçeğin tam orta kısmında yer alır. Küçük bir sürahiye benzer. Üç bölümde incelenebilir:
1- Tepecik: Dişicik borusunun yassılaşmış üst kısmıdır. Tepecik, pürüzlü görünümlü olup, nemli ve yapışkan bir salgı salgılar. Böylece, tepecik üzerine gelen çiçek tozlarının burada tutulması sağlanır.
2- Dişicik Borusu: Yumurtalıktan yukarı doğru uzanan kısımdır.
3- Yumurtalık: Dişi organın alt kısmında bulunan şişkin kısımdır. Dişi organın üreme hücresi olan yumurta, yumurtalıktaki tohum taslağı içindedir.



yumura hücresi tohum taslağı





5- Erkek Organ: Taç yaprakların iç kısmında, bir ya da birkaç daire üzerinde sıralanmış organlardır. Yapısı bir toplu iğneye benzer.
Bir erkek organda iki kısım vardır. Bunlar: 1- Sapçık 2- Başçık’tır.
Sapçıkların uç kısımlarında bulunan başçıklar, yan yana dört keseden oluşur. Bu keseler içinde, erkek üreme hücresi olan çiçek tozları (polen) bulunur. Başçık olgunlaşınca, keseler çatlar ve içindeki polenler çevreye dağılır.
6- Dişi Organ: Çiçeğin tam orta kısmında yer alır. Küçük bir sürahiye benzer. Üç bölümde incelenebilir:
1- Tepecik: Dişicik borusunun yassılaşmış üst kısmıdır. Tepecik, pürüzlü görünümlü olup, nemli ve yapışkan bir salgı salgılar. Böylece, tepecik üzerine gelen çiçek tozlarının burada tutulması sağlanır.
2- Dişicik Borusu: Yumurtalıktan yukarı doğru uzanan kısımdır.
3- Yumurtalık: Dişi organın alt kısmında bulunan şişkin kısımdır. Dişi organın üreme hücresi olan yumurta, yumurtalıktaki tohum taslağı içindedir.

alıntı
crazy - avatarı
crazy
Ziyaretçi
11 Nisan 2010       Mesaj #5
crazy - avatarı
Ziyaretçi
Çiçekli Bir Bitkiyi Tanıyalım

• Çiçekli bir bitkide, kök, gövde, yaprak ve çiçek gibi bölümler bulunur.
• Kökler, bitkiyi toprağa bağlayarak sabit durmalarını sağlar. Aynı zamanda kökler, su ve çeşitli minerallerin topraktan alınmasında rol oynar. Bazı kökler besin depolama görevi de yapar.
• Bitkiler; güneş ışığının varlığında su ve karbondioksidi kullanarak yapraklarında basit şeker ve oksijen üretir. Bu olaya fotosentez adı verilir.
• Yapraklar, bitkilerin beslenmesinde görev yaptıkları gibi, terleme ve gaz alışverişinde de rol oynar.
• Gövde, bitkinin toprak üstünde bulunan bölümlerine destek sağlar. Yaprak ve çiçek gibi kısımları taşır. Kök yardımıyla topraktan alınan su ve mineralleri yapraklara iletir. Ayrıca, yapraklarda oluşturulan besin maddelerini bitkinin ihtiyaç duyulan bölümlerine ulaştırır.
• Çiçekli bitkilerin üreme organı çiçektir. Çiçek; çanak yaprak, taç yaprak, erkek ve dişi organ olmak üzere dört bölümden oluşur.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Ekim 2010       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
çiçek tozunun görevi ndirrr????????
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Ekim 2010       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Çiçek tozu(Polen) arılar poleni alır ve diger çiçegin veya bitkinin üzerine konunca dölllenme oluşur sonra ise nesli devam edr bu dur arkadaşım
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Ekim 2010       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
arkadaşlar ben dilemsu lütfen şunun cevabını doğru yazın
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
30 Ekim 2010       Mesaj #9
ener - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

çiçek tozunun görevi ndirrr????????

Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

Çiçek tozu(Polen) arılar poleni alır ve diger çiçegin veya bitkinin üzerine konunca dölllenme oluşur sonra ise nesli devam edr bu dur arkadaşım

Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

arkadaşlar ben dilemsu lütfen şunun cevabını doğru yazın

Alıntı
The Unique adlı kullanıcıdan alıntı

Çiçek
MsXLabs.org & Temel Britannica

Tohumlu bitkilerin üreme organı olan çiçeğin görevi, aynı bitkinin bütün özel­liklerini taşıyan yeni bitkilerin gelişeceği to­humları üretmektir. Bu nedenle, çiçekleri incelerken organın bu temel görevini hiçbir zaman unutmamak gerekir. Nitekim bazı bitkilerin, örneğin atatürkçiçeğinin çiçek san­dığımız bölümleri bu anlamda gerçek birer çiçek değildir; ortada kümelenmiş küçük sarı çiçekleri çevreleyen parlak kırmızı renkli özel yapraklardır. Bürgü ya da brakte denen ve ilk bakışta çiçeği andıran bu biçim değiştirmiş yapraklara daha başka birçok bitkide rast­lanır.
Bir botanikçi gözüyle çiçek, tohum üreti­miyle ilgili bütün organları içeren karmaşık bir yapıdır; dolayısıyla yalnızca tohumlu bitki­lerin çiçeği vardır. Nitekim bitkiler âlemi de kabaca çiçekli ve çiçeksiz bitkiler olarak iki büyük gruba ayrılır. Açıktohumlu bitkilerin çiçeği çok belirgin olmadığından ve bildiğimiz çiçeklere pek benzemediğinden, çiçekli bitki­ler dendiğinde daha çok kapalıtohumlular anlaşılır. Yaprakyosunları, ciğeryosunları, kibritotları, atkuyrukları ve eğreltiotları ise çiçeksiz bitkilerdir.
Çiçek dendiğinde hemen herkesin aklına kırlarda, çayırlarda, ormanlarda kendiliğin­den yetişen alımlı kır çiçekleri ya da insan eliyle yetiştirilen gösterişli bahçe ve saksı çiçekleri gelir. Oysa "çiçek" terimi yalnızca iri ve renkli taçyaprakları, güzel kokularıyla tanıdığımız süs çiçeklerini kapsamaz; ilk ba­kışta çiçeksizmiş gibi gözüken pek çok bitki­nin de çiçekleri vardır. Örneğin çayırları kaplayan yeşil otların çoğu ve tarlalarda yetiştirilen buğday, arpa gibi tahıllar da çiçek­li bitkilerdir. Hepsininki badem, kayısı, kiraz gibi meyve ağaçlarınınki kadar alımlı olma­makla birlikte, bütün
öbür ağaç ve çalılar da çiçek açar. Meşe ağacının pek göze çarpma­yan küçük, yeşil tırtılları ya da akçaağaçlann minicik sarımsı salkımları birer çiçektir ve hepsinin görevi tohum üreterek bitkinin soyu­nu sürdürmesini sağlamaktır.


Bir Çiçeğin Bölümleri



ciceksemasi




  • Üstte: Bir çiçekli bitki.
  • Ortada: Tek bir çiçeğin boyuna kesiti.
  • Altta sağda: Bir çiçeğin başlıca bölümlerinin yerleşimini gösteren şema:
    • A Çanak yaprak
    • B Taç yaprak
    • C Yumurtalık
    • D Tohum taslakları
    • E Erkek organ (başçık)


Çiçeklerin çoğu dıştan içe doğru sırasıyla çanak, taç, erkekorganlar ve dişiorganlar denen dört temel bölümden oluşur. Ama bazı çiçeklerde taç bölümü yoktur; bazılarında da, örneğin lalede taç ve çanak bölümleri ayırt edilemeyecek kadar biribirine benzer. Ayrıca çiçeklerin bazısında erkek organlar, bazısında dişi organ bulunmaz. Kısacası çiçekler, domates çiçeğindeki gibi yarı yarıya birleşmiş ya da petunyanın huni biçimindeki çiçeklerinde ol­duğu gibi tümüyle birleşmiş olabilir. Bazı çiçeklerde taç yaprakların sayısı yalnızca dört ya da beş tane, bazılarında çok fazladır. Bir çiçeğin bütün taç yaprakları aynı biçimde ola­bileceği gibi, bazen de birkaçı birleşerek bezelye çiçeklerinde, aslanağzında ve orkide­lerde görülen "kanat", "dudak" ya da "kele­bek" gibi özel biçimler alabilir.
En dışta, çanak yaprakların birleşmesiyle oluşan ve gerçekten bir çanağı andıran çanak bölümü bulunur. Çanak yapraklar genellikle yeşil renklidir ve çiçek henüz tomurcuk durumundayken içte katlanmış halde bulunan taç yaprakların çevresini sararak koruyucu bir örtü oluşturur. Çanak yapraklar yüksükotunda olduğu gibi birleşerek kaynaşmış ya da düğünçiçeğindeki gibi ayrı ayrı olabilir.
Çanağın içinde taç yaprakların oluşturduğu taç bölümü yer alır. Taç yapraklar da düğünçiçeğinde olduğu gibi birbirinden ayrı, yapı olarak birbirinden çok farklıdır. Gene de düğünçiçeği ve yüksükotu gibi tipik bir çiçek­te bu dört bölüm açıkça görülebilir.
Taç yapraklar genellikle bir çiçeğin en göze çarpan, en renkli bölümüdür ve birçok kişi çiçekleri taç yapraklarının sayısına, biçimine ve rengine bakarak tanır. Oysa bazen bu görünüm yanıltıcı olabilir; örneğin nergislerin dıştaki sarı renkli "taç yaprakları" aslında iyice irileşmiş, renkli çanak yapraklardır.
Tacın içinde sayıları iki ile birkaç yüz arasında değişebilen erkek organlar dizilidir. Çiçek tozlarını üreten bu organlar ipçik ya da telcik denen ince bir sap ile bu sapın tepesin­deki bir başçıktan, yani çiçek tozu kesesinden oluşur.
Çiçeğin en ortasında meyve yapraklarından (karpellerden) oluşmuş tek ya da birkaç tane dişi organ bulunur. Her dişi organın en üst bölümünde bir tepecik, bunun altında tepeci­ği taşıyan bir boyuncuk ve en dipte tohumtaslaklarını barındıran şişkince bir yumurtalık vardır. Erkek organlardan gelen çiçek tozları, yüzeyi yapışkan bir sıvıyla kaplı olan tepeciğe konar, sonra boyuncuk kanalıyla dipteki yu­murtalığa ulaşır. Bu yapışkan sıvının çok önemli bir işlevi vardır; çünkü çiçek tozları boyuncuğun altındaki yumurtalığa ulaşmadık­ça buradaki tohum taslaklarını dölleyemez. Ancak bu dişi ve erkek üreme hücreleri birleştiğinde tohum taslağı tohuma dönüşür; bu tohum toprağa düşerek çimlendiğinde de bitkinin küçük bir kopyası olan yeni bir bitki gelişebilir.
Çiçek tozlarının erkekorgandan dişiorgana taşınmasına tozlaşma denir. Çiçektozları rüz­gârla, böceklerle, kuşlarla ya da başka hay­vanlarla, hatta bazı su bitkilerinde suyun akıntısına kapılarak bir çiçekten öbürüne taşınır.


Tohum Nasıl Oluşur?


Çiçek tozları tepeciğin üstüne konduktan son­ra büyümeye başlar ve her çiçek tozu taneciği, yani erkek üreme hücresi kök gibi ince bir borucuk geliştirerek dişiorganın boyuncuğundan yumurtalığa doğru uzatır. Bu borucuklardan her birinin içinde iki tane çekirdek vardır. Borucuk uzayarak yumurtalığa ulaştığında kopar ve içindeki hücre çekirdekleri serbest kalır. Böylece çekirdeklerden biri yumurta­lıktaki bir tohum taslağının yumurta hücresiy­le birleşerek tohumu, öbür çekirdek de aynı tohumtaslağındaki başka bir hücreyle birleşe­rek tohumun çimlenmesi için gerekli besin deposunu oluşturur. Bu olaya döllenme de­nir. Demek ki, erkek ve dişi eşey hücrelerinin birleşmesiyle oluşan her tohumda bir bitki embriyonu ve gelişecek yeni bitkinin kök salıncaya kadar beslenmesine yetecek ölçüde besin deposu vardır. Bu tohumun üstü fasulye tanesinde olduğu gibi ince bir zarla ya da kiraz çekirdeğinde olduğu gibi odunsu ve sert bir kabukla örtülüdür (bak. Tohum).
Tozlaşma konusunda unutulmaması gere­ken en önemli nokta, her bitkinin yalnız kendi türünden bir bitkiyi dölleyebileceğidir. Eğer bir bitkinin çiçek tozları başka türden bir bitkinin örneğin buğdayın çiçek tozları bir elma ağacının çiçeklerine taşınırsa ağaç elma vermez.
Tohumlar gelişirken, bunları barındıran yumurtalık da değişime uğrayarak bir meyve­ye dönüşür. Meyve çok çeşitli yöntemlerle tohumların daha uzak bir alana yayılmasını sağlar; böylece bütün tohumlar anaç bitkinin dibine düşerek onun besinini bölüşmemiş olur.


Çiçeklerin Sınıflandırılması


Botanikçiler çiçekli bitkileri çiçeklerinin özel­liklerine göre sınıflandırırlar:
  • Birçenekliler
  • İkiçenekliler
Aynı türden birçok bitki çok değişik koşullar altında gelişmesini sürdürür­se hepsinin gövde ve yaprakları değişik biçim­ler alabilir; ama çiçeklerindeki temel bölüm­lerin düzenleniş biçimi hep aynı kalır.
Bitkilerin sınıflandırılarak familya, cins ve türlere ayrılmasında çiçeğin yapısı, yani çeşitli bölümlerinin nasıl bir düzen içinde yerleştiği çok önemlidir. Oysa çiçeğin rengi ve büyüklü­ğü iklime, toprağın bileşimine ve öbür çevre koşullarına bağlı olarak değişebildiği için sı­nıflandırmada fazla önem taşımaz. Bu yüzden bitkilerin sınıflandırılmasında botanikçilere yardımcı olan en önemli ayrıntılar çanak yaprakların, taçyaprakların, erkekorganların ve dişiorganların sayısı ile düzenleniş biçimidir.
Çiçeklerin çiçek sapı üzerindeki konumu da sınıflandırma açısından önemli özelliklerden biridir; çünkü çiçeklerin yerleşme biçimi he­men her bitkide değişir. Örneğin menekşe ve nergiste her sapın ucunda tek bir çiçek açar. Oysa elma ağacı ve hüsnüyusuf gibi bazı bitkilerde çiçekler sapların tepesinde kümeler halinde bulunur. "Çiçek durumu" denen bu kümelenmenin değişik biçimleri vardır. Örne­ğin yüksükotu ve aslanağzı gibi bazı bitkilerin çiçekleri kısa birer sapla ana eksene bağlana­rak salkımlar oluşturur. Buğdayda ana eksene sapsız bağlanan çiçekler başak denen sık bir salkım biçimindedir. Maydanoz gibi bazı bit­kilerde ise çiçekler sapın tepesinde şemsiye biçiminde kümelenir.
Çok sayıda küçük çiçeğin bir araya gelerekbileşikgiller (Compositae) familyasında top­lanmıştır. Bu bitkilerde tek bir çiçek gibi görünen yapı, aynı çiçektablasının üzerinde özel bir düzene göre yerleşmiş yüzlerce küçük çiçekten oluşan bir çiçekler topluluğudur. Bir papatyayı yakından incelerseniz, çiçek başı­nın ortasında sarı bir küme, çevresinde de taçyaprakları andıran beyaz yapraklar görür­sünüz. Aslında ortadaki yoğun kümede yüz­lerce minicik sarı çiçek bir araya toplanmıştır; bunlara tüpsü çiçek denir. Tüpsü çiçekleri çevreleyen beyaz yapraklardan her biri de birer dilsi çiçektir. Bileşikgillerdeki bu çiçek yapısı tozlaşmayı çok kolaylaştırır. Bir arının tam açılmış bir papatya çiçeği üzerinde dola­şırken bu minicik çiçekçiklerden pek çoğunu tozlaştırmaması hemen hemen olanaksızdır.


Çiçeklerin Yararları


Çağımızda fabrikalarda yapay olarak üretilen kokular giderek doğal çiçek kokularının yeri­ni almaktaysa da, çiçekler bugün bile parfüm sanayisinin önemli hammaddeleridir. Lavan­ta, kekik ve biberiye esansı ile gülyağı büyük ölçüde bu bitkilerin çiçeklerinden elde edilir. Haşhaştan elde edilen afyon tıpta kullanılan güçlü bir uyuşturucudur. Safran çiçeklerinden sarı renkli bir boyarmadde elde edilir. Baha­rat olarak kullanılan tarçın da tropik bir ağacın çiçek tomurcuklarıdır. Çok değerli bir besin olan balı arılar çiçeklerin balözünden yaparlar. Alımlı renkleri, görünümleri ve kokularıyla doğayı güzelleştirmeleri bir yana, eğer çiçekler olmasaydı insanın en önemli besin kaynaklarından olan meyve ve tohum­lar da olmazdı.


Kaynak >>> Bitki Anatomisi - Çiçek

.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Aralık 2010       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
tohumun çimlenmesinde mevsimsel değişimin etkisi

Benzer Konular

11 Aralık 2013 / TRİPKOLİK Cevaplanmış
28 Mart 2013 / A/ZD Soru-Cevap
29 Mart 2012 / Misafir Soru-Cevap
22 Eylül 2013 / Misafir Cevaplanmış
2 Ocak 2011 / Misafir Soru-Cevap