Arama

Mesnevi halk hikayesi ne demektir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 11 Şubat 2010 Gösterim: 10.921 Cevap: 3
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Şubat 2010       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
mesnevi halk hikayesi nedir ?
EN İYİ CEVABI LeqoLas verdi
Edebi Türler
(Mesnevi)
Özellikle Arap, Fars ve Osmanlı edebiyatında kendi aralarında uyaklı beyitlerden oluşan ve aruz ölçüsüyle yazılan şiir biçimidir. Arapçada “müzdevice” denilen mesnevi türü ilk olarak 10’uncu yüzyılda İran edebiyatında ortaya çıkmıştır. Türk edebiyatına girişi 11’inci yüzyılda Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig adlı yapıtıyla başlar. Her beytinin ayrı uyaklı olması yazma kolaylığı sağlar. Bu nedenle uzun aşk öykülerinde, destanlarda mesnevi kullanılmıştır. Mesnevi bir eser başlıca tevhid, münacat, na’t, miraciye bölümlerinden oluşur. Mesneviler aşk mesnevileri, dinsel-tasavvufi mesneviler, ahlaksal ve öğretici mesneviler, savaş ve kahramanlık konusunu işleyen gazavatnameler, bir kentin güzelliklerini anlatan şehrengizler ve mizahi mesneviler diye ayrılabilir. Mevlana Celaleddin Rumi’nin altı ciltlik tasavvufi yapıtı da “Mesnevi” adını taşımaktadır.

Wikipedia‘nın tanımı:


Mesnevi özellikle Arap, Fars ve Osmanlı edebiyatında kendi aralarında uyaklı beyitlerden oluşan ve aruz ölçüsüyle yazılan divan edebiyatı şiir biçimidir.

Arapça’da “müzdevice” denilen mesnevi türü ilk olarak 10. yüzyılda İran edebiyatında ortaya çıkmıştır. Türk edebiyatına girişi 11. yüzyılda Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig adlı yapıtıyla başlar. Kutadgu Bilig mesnevî nazım biçimiyle kaleme alınmış hacimli bir siyasetnâme örneğidir.

Her beytinin kendi arasında kafiyelenmesi hem yazma kolaylığı sağlar hem de daha uzun metinlerin bu şekle uygun olarak kaleme alınmasına imkân tanır. Diğer nazım şekillerindeki kafiye bulma zorluğu şairleri uzun metinlerde bu şekli kullanmaya teşvik etmiştir. Bu nedenle uzun aşk öykülerinde, destanlarda mesnevi kullanılmıştır. Klasik düzende bir mesnevi; tevhid, münacat, na’t, miraciye, eserin sunulacağı büyüğe övgü, mesnevinin niçin yazıldığını açıklayan sebeb-i nazm ve hikâyenin anlatımı(ağaz-ı destan) bölümlerinden oluşur.

Mesneviler aşk mesnevileri (Fuzulî-Leyla ile Mecnun), dinî-tasavvufi mesneviler(Süleyman Çelebi-Mevlit), ahlaksal ve öğretici mesneviler (Şeyhî-Harnâme), savaş ve kahramanlık konusunu işleyen gazavatnameler, bir kentin güzelliklerini anlatan şehrengizler ve mizahi mesneviler diye ayrılabilir.

Mesnevide konu ne olursa olsun , ilk dikkati çeken özellik olayın bir masal havasında anlatılmasıdır. Akıl ve mantık ölçülerini aşan bir sürü olay birbirini izler. Olayın geçtiği yer ve zaman belirsizdir. Konuda birlik sağlanamamıştır. Hikayenin bölümleri birbirine eklenmiş ilgisiz parçalar gibi görünür. Çevre tasvirleri gerçeğe uygun değildir, hikaye kahramanları doğaüstü davranışlarda bulunur. Hikayelerde cinler, periler, devler, cadılar, ejderhalar gibi masal motifleri sık sık işlenir.


Divan şiirinde, her beytinin dizeleri kendi arasında uyaklı, aruzun genellikle kısa kalıplarıyla yazılan nazım biçimine ve bu biçimde yazılmış yapıtlara mesnevi denir. Mesneviler konularına göre üçe ayrılır: Destansı nitelikteki mesneviler (Firdevsi’nin Şehname’si) ; öğretici nitelikteki mesneviler (Nabi’nin Hayriye’si) ; din ve tasavvufla ilgili mesneviler (Mevlana’nın Mesnevi’si, Fuzuli’nin Leyla ile Mecnun’u, Şeyh Galip’in Hüsn’ü Aşk’ı) . Ayrıca, padişahların savaşlarını anlatan manzum yapıtlar (gazavatnameler) , kentleri ve kentlerdeki güzelleri anlatan yapıtlar (şehrengizler) , bazı yergi türündeki yapıtlar, mesnevi nazım biçimiyle yazılmıştır. Mesnevi İran edebiyatında ortaya çıkmış (İran edebiyatında Genceli Nizami ve Cami bu türün başlıca adlarıdır) . Genceli Nizami’nin beş mesnevisinden oluşan Hamse’si, sonradan Divan edebiyatı ozanları tarafından da örnek olarak alınmıştır. Türk edebiyatında ilk mesnevi Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig adlı yapıtıdır. Her beyti kendi içinde uyaklı uzun nazım biçimidir. Bir anlamda Divan edebiyatında manzum hikayelerin yazıldığı bir biçim olarak da tanımlayabiliriz. Mevlânâ’nın ünlü tasavvufi mesnevisi 25.700 beyitten oluşmuştur. Mevlana eserine ayrı bir isim koymamıştır; eser, nazım türü olan mesnevi adı ile bilinir.

Mesneviler aşk, dini ve tasavvufi, ahlaki-öğretici, savaş ve kahramanlık, bir şehri ve şehrin güzelliklerini anlatma, mizah gibi türlü konularda yazılmıştır. Divan edebiyatında roman ve hikaye gibi türler olmadığı için mesneviler bir bakıma bu türlerin yerini tutmuşlardır. On bölümden oluşur.Aynı şair tarafından yazılmış beş mesneviye “Hamse” adı verilir. Hamse sahibi olmak bir itibar kaynağıdır. Hamse sahibi olarak tanınmış önemli divan şairleri: Ali Şir Nevâi, Taşlıcalı Yahya, Nev’i-zâde Atâi’dir.

Mesnevi türünün temeli Arap ve İran edebiyatlarına dayanır. Diğer pek çok edebi türde olduğu gibi mesnevide de Divan şairlerimiz başlangıçta Arap ve İran edebiyatına ait belli başlı mesnevileri tercümeyle işe başlamışlar; ardından da müstakil ve orijinal mesneviler yazmışlardır. Özellikle 17. yüzyıldan sonra artık şairlerimiz, yapılarını milli kimliğimizin oluşturduğu mesneviler yazmaya başlamışlardır. Bu konuda Muhammet Kuzubaş’ın Mahzen-i Esrar ile Nefhatü’-l Ezhar Mukayesesi adlı çalışması, mesnevilerimizin İran ve Arap kültüründen çıkarak yerli kaynaklara yöneldiğini ortaya koyması bakımından dikkat çekicidir.

Kaynakça: Amil Çelebioğlu, Türk Edebiyatında Mesnevi; Nihat Sami Banarlı, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi; Muhammet KUZUBAŞ, Mahzen-i Esrar ile Nefhatü’l-Ezhar Mukayesesi


NOT:Alıntıdır
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
11 Şubat 2010       Mesaj #2
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

mesnevi halk hikayesi nedir ?

HALK HİKAYESİ
Birtakım tarihsel şahsiyetlerin, âşıkların, halk arasında ünlü olmuş kahramanların serüvenlerini anlatan hikâyelerdir. Nazım-nesir karışıktır. Konuşmalar nazım, anlatımlar nesirledir. Destan geleneğinden hikaye geleneğine geçişi temsil eder. Fakat halk hikâyelerinde, düz yazı bölümleri destanlara oranla daha fazladır. Dede Korkut Hikayeleri, destan ve halk hikayesi öğelerini barındırması yönünden güzel bir örnektir.
Orta Asya’da başlayan halk hikayeciliği geleneği, varlığını Anadolu’da sürdürmüştür. Halk arasında ortaya çıkan ve anlatma esasına dayalı bu hikayelerde anlatıcı ozandır. Ozanlar hikayeleri bağlama eşliğinde anlatır.
Halk hikayelerinin bazıları kahramanlık bazıları da aşk konuludur. Kerem ile Aslı, Arzu ile Kamber, Aşık Garip… halk hikayelerinden bazılarıdır.

MESNEVÎ
Klasik Türk şiirinde kullanılan nazım biçimlerindendir. Divan edebiyatı şiir geleneği içinde oluşan mesnevîler, günümüzün roman ve modern öykü ihtiyacını karşılayan metinlerdir. Beyit sayıları sınırsızdır. Aruz ölçüsünün kısa kalıplarıyla yazılır ve her beyit kendi arasında uyaklıdır. (aa, bb, cc, dd…) bu özelliklerinde dolayı uzun manzum eserler yazılmasına olanak sağlar. Bir şairin, yazdığı beş ayrı mesnevîyi bir araya getirdiği esere hamse denir. Mesnevîler konularına göre ayrılır. Konularına ve seçkin örneklerine göre mesnevîler aşağıda verilmiştir.
• Aşk konulu mesnevîler: Leylâ ile Mecnun (Fuzûlî), Yusuf İle Zeliha (Şeyyad Hamza)
• Dinî konulu mesnevîler: Mesnevî (Mevlânâ), Hüsn ü Aşk (Şeyh Galip)
• Didaktik mesnevîler: Risaletün Nushiyeye (Yunus Emre), Kutadgu Bilig (Yusuf Has Hacip), Nâbi (Hayriye)
• Savaş ve kahramanlık mesnevîleri
• Şehir tarihlerini anlatan mesneviler (şehrengizler) : Şehrengiz-i Bursa (Lamiî)
• Eleştiri (yergi, hiciv) içerikli mesnevîler: Harname (Şeyhi)
kaynak
LeqoLas - avatarı
LeqoLas
Ziyaretçi
11 Şubat 2010       Mesaj #3
LeqoLas - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Edebi Türler
(Mesnevi)
Özellikle Arap, Fars ve Osmanlı edebiyatında kendi aralarında uyaklı beyitlerden oluşan ve aruz ölçüsüyle yazılan şiir biçimidir. Arapçada “müzdevice” denilen mesnevi türü ilk olarak 10’uncu yüzyılda İran edebiyatında ortaya çıkmıştır. Türk edebiyatına girişi 11’inci yüzyılda Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig adlı yapıtıyla başlar. Her beytinin ayrı uyaklı olması yazma kolaylığı sağlar. Bu nedenle uzun aşk öykülerinde, destanlarda mesnevi kullanılmıştır. Mesnevi bir eser başlıca tevhid, münacat, na’t, miraciye bölümlerinden oluşur. Mesneviler aşk mesnevileri, dinsel-tasavvufi mesneviler, ahlaksal ve öğretici mesneviler, savaş ve kahramanlık konusunu işleyen gazavatnameler, bir kentin güzelliklerini anlatan şehrengizler ve mizahi mesneviler diye ayrılabilir. Mevlana Celaleddin Rumi’nin altı ciltlik tasavvufi yapıtı da “Mesnevi” adını taşımaktadır.

Wikipedia‘nın tanımı:


Mesnevi özellikle Arap, Fars ve Osmanlı edebiyatında kendi aralarında uyaklı beyitlerden oluşan ve aruz ölçüsüyle yazılan divan edebiyatı şiir biçimidir.

Arapça’da “müzdevice” denilen mesnevi türü ilk olarak 10. yüzyılda İran edebiyatında ortaya çıkmıştır. Türk edebiyatına girişi 11. yüzyılda Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig adlı yapıtıyla başlar. Kutadgu Bilig mesnevî nazım biçimiyle kaleme alınmış hacimli bir siyasetnâme örneğidir.

Her beytinin kendi arasında kafiyelenmesi hem yazma kolaylığı sağlar hem de daha uzun metinlerin bu şekle uygun olarak kaleme alınmasına imkân tanır. Diğer nazım şekillerindeki kafiye bulma zorluğu şairleri uzun metinlerde bu şekli kullanmaya teşvik etmiştir. Bu nedenle uzun aşk öykülerinde, destanlarda mesnevi kullanılmıştır. Klasik düzende bir mesnevi; tevhid, münacat, na’t, miraciye, eserin sunulacağı büyüğe övgü, mesnevinin niçin yazıldığını açıklayan sebeb-i nazm ve hikâyenin anlatımı(ağaz-ı destan) bölümlerinden oluşur.

Mesneviler aşk mesnevileri (Fuzulî-Leyla ile Mecnun), dinî-tasavvufi mesneviler(Süleyman Çelebi-Mevlit), ahlaksal ve öğretici mesneviler (Şeyhî-Harnâme), savaş ve kahramanlık konusunu işleyen gazavatnameler, bir kentin güzelliklerini anlatan şehrengizler ve mizahi mesneviler diye ayrılabilir.

Mesnevide konu ne olursa olsun , ilk dikkati çeken özellik olayın bir masal havasında anlatılmasıdır. Akıl ve mantık ölçülerini aşan bir sürü olay birbirini izler. Olayın geçtiği yer ve zaman belirsizdir. Konuda birlik sağlanamamıştır. Hikayenin bölümleri birbirine eklenmiş ilgisiz parçalar gibi görünür. Çevre tasvirleri gerçeğe uygun değildir, hikaye kahramanları doğaüstü davranışlarda bulunur. Hikayelerde cinler, periler, devler, cadılar, ejderhalar gibi masal motifleri sık sık işlenir.


Divan şiirinde, her beytinin dizeleri kendi arasında uyaklı, aruzun genellikle kısa kalıplarıyla yazılan nazım biçimine ve bu biçimde yazılmış yapıtlara mesnevi denir. Mesneviler konularına göre üçe ayrılır: Destansı nitelikteki mesneviler (Firdevsi’nin Şehname’si) ; öğretici nitelikteki mesneviler (Nabi’nin Hayriye’si) ; din ve tasavvufla ilgili mesneviler (Mevlana’nın Mesnevi’si, Fuzuli’nin Leyla ile Mecnun’u, Şeyh Galip’in Hüsn’ü Aşk’ı) . Ayrıca, padişahların savaşlarını anlatan manzum yapıtlar (gazavatnameler) , kentleri ve kentlerdeki güzelleri anlatan yapıtlar (şehrengizler) , bazı yergi türündeki yapıtlar, mesnevi nazım biçimiyle yazılmıştır. Mesnevi İran edebiyatında ortaya çıkmış (İran edebiyatında Genceli Nizami ve Cami bu türün başlıca adlarıdır) . Genceli Nizami’nin beş mesnevisinden oluşan Hamse’si, sonradan Divan edebiyatı ozanları tarafından da örnek olarak alınmıştır. Türk edebiyatında ilk mesnevi Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig adlı yapıtıdır. Her beyti kendi içinde uyaklı uzun nazım biçimidir. Bir anlamda Divan edebiyatında manzum hikayelerin yazıldığı bir biçim olarak da tanımlayabiliriz. Mevlânâ’nın ünlü tasavvufi mesnevisi 25.700 beyitten oluşmuştur. Mevlana eserine ayrı bir isim koymamıştır; eser, nazım türü olan mesnevi adı ile bilinir.

Mesneviler aşk, dini ve tasavvufi, ahlaki-öğretici, savaş ve kahramanlık, bir şehri ve şehrin güzelliklerini anlatma, mizah gibi türlü konularda yazılmıştır. Divan edebiyatında roman ve hikaye gibi türler olmadığı için mesneviler bir bakıma bu türlerin yerini tutmuşlardır. On bölümden oluşur.Aynı şair tarafından yazılmış beş mesneviye “Hamse” adı verilir. Hamse sahibi olmak bir itibar kaynağıdır. Hamse sahibi olarak tanınmış önemli divan şairleri: Ali Şir Nevâi, Taşlıcalı Yahya, Nev’i-zâde Atâi’dir.

Mesnevi türünün temeli Arap ve İran edebiyatlarına dayanır. Diğer pek çok edebi türde olduğu gibi mesnevide de Divan şairlerimiz başlangıçta Arap ve İran edebiyatına ait belli başlı mesnevileri tercümeyle işe başlamışlar; ardından da müstakil ve orijinal mesneviler yazmışlardır. Özellikle 17. yüzyıldan sonra artık şairlerimiz, yapılarını milli kimliğimizin oluşturduğu mesneviler yazmaya başlamışlardır. Bu konuda Muhammet Kuzubaş’ın Mahzen-i Esrar ile Nefhatü’-l Ezhar Mukayesesi adlı çalışması, mesnevilerimizin İran ve Arap kültüründen çıkarak yerli kaynaklara yöneldiğini ortaya koyması bakımından dikkat çekicidir.

Kaynakça: Amil Çelebioğlu, Türk Edebiyatında Mesnevi; Nihat Sami Banarlı, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi; Muhammet KUZUBAŞ, Mahzen-i Esrar ile Nefhatü’l-Ezhar Mukayesesi


NOT:Alıntıdır
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Şubat 2010       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
HALK HİKAYESİ
Birtakım tarihsel şahsiyetlerin, âşıkların, halk arasında ünlü olmuş kahramanların serüvenlerini anlatan hikâyelerdir. Nazım-nesir karışıktır. Konuşmalar nazım, anlatımlar nesirledir. Destan geleneğinden hikaye geleneğine geçişi temsil eder. Fakat halk hikâyelerinde, düz yazı bölümleri destanlara oranla daha fazladır. Dede Korkut Hikayeleri, destan ve halk hikayesi öğelerini barındırması yönünden güzel bir örnektir.
Orta Asya’da başlayan halk hikayeciliği geleneği, varlığını Anadolu’da sürdürmüştür. Halk arasında ortaya çıkan ve anlatma esasına dayalı bu hikayelerde anlatıcı ozandır. Ozanlar hikayeleri bağlama eşliğinde anlatır.
Halk hikayelerinin bazıları kahramanlık bazıları da aşk konuludur. Kerem ile Aslı, Arzu ile Kamber, Aşık Garip… halk hikayelerinden bazılarıdır.

MESNEVÎ
Klasik Türk şiirinde kullanılan nazım biçimlerindendir. Divan edebiyatı şiir geleneği içinde oluşan mesnevîler, günümüzün roman ve modern öykü ihtiyacını karşılayan metinlerdir. Beyit sayıları sınırsızdır. Aruz ölçüsünün kısa kalıplarıyla yazılır ve her beyit kendi arasında uyaklıdır. (aa, bb, cc, dd…) bu özelliklerinde dolayı uzun manzum eserler yazılmasına olanak sağlar. Bir şairin, yazdığı beş ayrı mesnevîyi bir araya getirdiği esere hamse denir. Mesnevîler konularına göre ayrılır. Konularına ve seçkin örneklerine göre mesnevîler aşağıda verilmiştir.
• Aşk konulu mesnevîler: Leylâ ile Mecnun (Fuzûlî), Yusuf İle Zeliha (Şeyyad Hamza)
• Dinî konulu mesnevîler: Mesnevî (Mevlânâ), Hüsn ü Aşk (Şeyh Galip)
• Didaktik mesnevîler: Risaletün Nushiyeye (Yunus Emre), Kutadgu Bilig (Yusuf Has Hacip), Nâbi (Hayriye)
• Savaş ve kahramanlık mesnevîleri
• Şehir tarihlerini anlatan mesneviler (şehrengizler) : Şehrengiz-i Bursa (Lamiî)
• Eleştiri (yergi, hiciv) içerikli mesnevîler: Harname (Şeyhi)

Benzer Konular

15 Nisan 2013 / Misafir Edebiyat
6 Kasım 2013 / sheeyma Soru-Cevap
8 Mart 2015 / Ziyaretçi Soru-Cevap
22 Mart 2011 / bilalcan Soru-Cevap
27 Eylül 2011 / Misafir Soru-Cevap