Ziyaretçi
Cansun'dan itiraflar...
G.Saray'da başkanlık yapmış bütün isimler özeldir. Mehmet Cansun da bu özel insanlardan biri... Faruk Süren gibi kulübe altın çağını yaşatan bir başkanın ayrılmasından sonra koltuğa oturma cesaretini göstermesi ve görevde kaldığı 8 ayda yaptıklarıyla 'iz' bırakması hâlâ hafızalarda.
Cansun,daha sonra hep kaybetti. Önce iki kez Özhan Canaydın'la başkanlık mücadelesi verdi. Taraftarın gönlündeki başkan olmasına karşın genel kurulun tercihi Canaydın'dan yana oldu. Son seçimde de Yiğit Şardan'ın listesindeydi. Sonuç yine hüsrandı. G.Saray'da işler hiç de iyi gitmiyordu.Camiadaki karamsar tablo Mehmet Cansun'da da fazlasıyla var. "G.Saray'ın maçlarını izlemiyorum" diyen futbol fanatiği bir eski başkanın bu sözü üzerinde durulmalı...
Cumhuriyet Gazetesi'nden Nevzat Dindar Mehmet Cansun ile uzun bir sohbet gerçekleştirdi.
"BİZDEKİ GİBİ İDARE ŞEKLİ YOK"
- Mali ve sportif açıdan 5 yıl sonra Galatasaray'ı nerede görüyorsunuz?
"G.Saray'ın bırakın 5 yılını, 5 gün sonrası belli değil. Bugünkü tablo karamsar. Sadece G.Saray için değil, Türk futbolu için de söylüyorum. Kaos her zaman vardı. Ancak bugünkü gibi değildi. Türk futbolu prestij, popülarite olarak kan kaybediyor. Bugün medyanın sayesinde ayakta duruyor. Medya futboldan elini ayağını çekip hentbolü yazmaya başlasın, futbol yarı yarıya düşer. Geliri de düşer, gideri de... Niçin? O kadar teknik imkânlarla donandı ki medya, dünyadaki her maçı kendi lig ve ulusal maçlarınla birlikte izleyebiliyorsun. Benim kadar futbolu seven, tribün taraftarı bir eski başkan maç seyretmeyi bıraktıysa bu işte bir tehlike vardır. G.Saray'ın maçlarını en fazla 10 dakika izleyebiliyorum. Sonrasında sıkıntı basıyor. Başka kanala geçiyorum. Futbol oynanmıyor. Bir transfer yapılmamış. Geçen yıl şans ya da değil şampiyon olan takım bu yıl da iddiasını sürdürüyor. Bu çerçeveden baktığımız zaman başarılıyız. Ancak futbolun en önemli unsuru olan şov yönü gözardı ediliyor. Benim gözümü doyuracaksın ki seni izleyeyim. Ulusal maçlarda da aynı hava var. Sonuç var ama futbol yok. Ne var ki İspanya ve İngiltere'den sıradan bir maçı izlerken bile keyif alabiliyorum. Gelecek olan yöneticilerin ve başkanın alacağı tavır, yönetim beceresi markayı popüler etmek çok önemli. Sen bunları yaptığın takdirde mali olarak da o kulübü düzlüğe çıkarırsın. Dünyanın hiçbir yerinde bizdeki gibi bir idare şekli yok. Ancak gelirleri arttırarak ayakta durabilirsiniz. Ama kulüplerimizin yapılanması, dernek statüsü elinizi kolunuzu bağlıyor. "
"CANAYDIN'IN YANLIŞLARI DEVAM EDİYOR"
- Özhan Canaydın ve ekibi hakkındaki düşünceniz nedir?
"Hatalarını saymaya başlarsam bir gazete dolar. G.Saray'da öncelikle bir rota çizilmesi gerekiyor. Biz o rotayı çizmiştik. Sportif ve mali açıdan kulüp düzlüğe gidiyordu. Rakamları ortada. Şimdi banka borcu ne kadar, o zaman ne kadardı? Ne yazık ki Özhan Canaydın'ın yanlışları devam ediyor. Yıllardır yapılamayan bir stat projesi var. Mecidiköy'den vazgeçilmemeli."
- Bu konuda size göre en doğru seçim ne olur?
"Seyrantepe ya da Ali Sami Yen ne olacaksa bir an önce olsun. Bu öyle 3-5 ay içinde değil, 3-5 gün içinde kararlaştırılmalı. Çünkü gelirini çoğaltacak bir kaynağın kalmadı. Öyleyse dört dörtlük bir stat yapılmalı. Onun gelirleriyle atılım yapacaksın. Benim tercihim Mecidiyeköy'den yana olur. Seyrantepe'yi bilmiyorum. Bu konuda iyi bir proje varsa önlerinde fikrimiz değişir. Ancak Ali Sami Yen Stadı'nın kentin en can alıcı yerlerinden birinde olduğu da bir gerçek. 5 yıl içinde dünyadaki kentler içinde İstanbul'un yeri daha da önem kazanacak. Yabancıların da ilgisinin arttığı bir dönemde konum olarak Mecidiyeköy'den vazgeçmek sağlıklı değil..."
- Özhan Canaydın kimi zaman ağır şekilde eleştiriliyor. Bu konuda siz nasıl düşünüyorsunuz?
"Özhan Canaydın Fenerbahçe'den transfer olmadı. Genel kurul memnun ki 3 kez üst üste seçildi. Seçime girdi ve sürekli kazandı. Memnunlar ki seçiyorlar. Burası benim babamın kulübü değil. Ben de o genel kurul üyelerinden biriyim. Ancak adamı niye tenkit edeyim? Oy kullananların çoğunluğu yaptıklarını çok iyi buluyor."
"F.BAHÇE KULÜBÜ EMLAK BÜROSU DEĞİL"
- Fenerbahçe'deki gidişatı nasıl buluyorsunuz?
"Aziz Yıldırım en iyi bildiği şeyi en iyi şekilde yaptı. Ayrıca Hamdi Akın da kendisine çok yardımcı oldu. Stadı yaptılar. Bizim belediyeye ruhsat parası olarak verdiğimiz rakama statlarını yaptılar. O dönemde açık tribünü yenilediler. Oysa bizim kulübümüz 2.5 milyon dolar ruhsat parası verdi. Burası Türkiye!.. Başka yerde yaptırmazlardı. Maalesef Türkiye'de hep doğrular yapılmıyor. Aziz Yıldırım F.Bahçe'ye süper tesisler kazandırdı. ABD'den birini getirin ve Kadıköy'e götürün. Adam oradaki herkesin F.Bahçeli olduğunu sanar. Çünkü sahil F.Bahçe'nin hegemonyasına alınmış. Karşı tarafta birçok G.Saraylı olmasına karşın kafalarını kaldıramıyorlar. Sahalar, sosyal tesisler etkileyici. Ancak F.Bahçe Kulübü emlak bürosu değil. Sportif başarı olmayan yerde ilgi de olmaz. 100. yıl için yapılan atılım biraz heyecan getirdi."
- Fenerbahçe arayı açıyor mu?
"G.Saray 1992-2002 yılları arasında neredeyse 10 yıl tek başına götürdü. G.Saray çok fazla sivrildiği için kıskanılmaya da başlandı. Çünkü insanlar fazla buldu. F.Bahçe'de de durum aynı. Farklı oldukları nokta antipatik gelen unsurların bulunması. Dolayısıyla da tepki toplamaya başladılar. Bugünkü tabloda F.Bahçe ve diğerlerinin olduğu bir gerçek. Böyle devam ederlerse de arayı açacaklar."
- Gündemdeki konulardan biri de Riva... Bu araziyi satmak sorunları çözer mi?
"Bana göre değil. Elbette bu değerli araziyi satarak borçlar kapatılabilir. Buna karşı değilim. Yüzde 80 Türkiye'de ilkleri yapan bir kulüp olan G.Saray'ın bir şekilde karar vermesi gerekiyor. G.Saray'ın bu ekonomik görüntüyle yürüme şansı yok. 30 milyon dolarla ne yapabilirsin? Transfer yapılmadan takımın maliyeti 25 milyon dolar. Riva'yı sattın, borçları sıfırladın diyelim. Ya sonrası?.. 2 gün sonra yine borçlanacağız. Yani Riva'yı, Florya'yı satmak çözüm olamaz"
- Son seçimde Yiğit Şardan'ın listesindeydiniz. Bugün olsa yine seçime girer misiniz?
"Ben Yiğit'e yanlış olduğunu hep söyledim. G.Saray'da başkanlık yapan birinin hizmet vermesine karşı değildim. Ancak yönetim içinde hizmet vermesine karşıydım. Yiğit Şardan, G.Saray'daki sorunları çözecek dinamizme sahipti. G.Saray Başkanı olacak kimsenin hırslı olması gerekir. İki kez seçime girmiş ve kaybetmiştim Özhan Canaydın'a karşı... O gün için Yiğit'in listesinde olmam hataydı. Bu iş çocuk oyuncağı değil. Bir daha başkan adayı olmam. Hırsımı kaybettim."
"DÖNEMİMİZDE HACİZCİLER VARDI"
- Başkan Canaydın'ın sizin döneminizle ilgili 'Beklediğimden fazla bir borçla karşılaştım' demişti. Bir kırgınlık hissettiniz mi?
"Kulübü tanıdığını söylüyordu. Her şeyin tartışması olabilir. Ancak matematiğin olmaz. Evet dönemimizde hacizler vardı. Borcu 7.5 milyon dolara dek getirdik. 250'şer bin dolar şeklinde ödüyorduk. 5 milyon dolar borç alsaydım 2001'de yüzde 120 faiz ödeyecektik. Özhan ağabey başkan olduktan sonra G.Saray'ın borcu nerelere kadar çıkmış. Hesaplar ortada... Ulusoy'un üzerine adam tanımam."
- Futbol Federasyonuyla ilgili gelişmelerde G.Saray'la F.Bahçe'yi aynı cephede görüyoruz. Siz nasıl karşılıyorsunuz?
"Kimin nerede olduğunu bilmiyorum. Bildiğim tek şey Haluk Ulusoy'un üzerine adam tanımam. Yarı deli bir adam.Geldiği dönemi iyi hatırlayın. 15 günde bir futbol dünyasının saygın isimleri istifa ediyordu. Haluk Ulusoy'un F.Bahçe'yle kavga etmesi beni ilgilendirmez. Futbol Federasyonu Başkanı kimseyi dinlemeyecek karakterde biri. Sayın Bakan da sert karakterli biri. Bana göre Bakan'la Ulusoy arasındaki tartışmanın nedeni de bu. İkisi de sert karakterli."
- Başkan Özhan Canaydın'la Adnan Polat arasında sorun olduğu söyleniyor. Böyle bir duyum aldınız mı?
"Öyle bir şey yok. Adnan Polat'ı iyi tanırım. 1992'den bu yana beraber çalıştık. Adnan da Haluk Ulusoy gibi babasını dinlemez. Özhan ağabeyle aralarında sorun olsaydı, duyardık. Adnan memnun değilse küsmez, çekip gider"
"HOOIJIDONK F.BAHÇE'YE GİTMEZDİ"
- Siz başkanlığa devam etseydiniz neler değişirdi?
"Ben olsaydım son yıllar içinde Hooijdonk F.Bahçe'ye gitmezdi. Yine Tuncay'ı kaçırmazdık. Bu adamlar futbolu güzelleştiriyor. Hagi'den sonra bir tek Felipe keyif verdi. Onu da elimizden kaçırdık. Rizespor karşısında alınan galibiyet beni sevindirmez. Avrupa'da alınan başarılar beni sevindirir. Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynadık. Şimdi hedef yarı final ya da final olmalı. G.Saray'ın o eski havası yok. G.Saray markasının değeri düşüyor. Son 4 yılın ikisinde Avrupa'da hiç yoksun. Bugün kulüp yapısını dernek statüsünden kurtarmak lazım. İnsanlar patron olabilir. Bu ayıp değil. Bugün bir Rus gidip en tutucu olan İngiltere'de bile kulüp alabiliyor. O kulübün taraftarı mı azaldı? 17 yıllık kombineleri satılmış. Bugün Kapalı Çarşı'da çocuklar bu kulübün formasını giyiyor."
- G.Saray'ın yeniden o eski havayı yakalaması için neler gerekiyor?
"Yönetim, teknik heyet ve futbolcular arasında sorun varsa giderilmeli. 1947 modelle okyanusa gidersen batarsın. 2002 model bir gemi 3 günde ABD'ye giderken sen 133 günde gidersin. Camianın kenetlenmesi lazım. Bunun yanında 2-3 tane çok kaliteli oyuncu alınmalı. G.Saray'ın parası yok bahanesi olamaz. Kulübün kasasında zaten hiç para olmadı ki? İyi adamları para yokken getirebiliyorsan iyi yöneticisindir."
Sponsorlu Bağlantılar
Cansun,daha sonra hep kaybetti. Önce iki kez Özhan Canaydın'la başkanlık mücadelesi verdi. Taraftarın gönlündeki başkan olmasına karşın genel kurulun tercihi Canaydın'dan yana oldu. Son seçimde de Yiğit Şardan'ın listesindeydi. Sonuç yine hüsrandı. G.Saray'da işler hiç de iyi gitmiyordu.Camiadaki karamsar tablo Mehmet Cansun'da da fazlasıyla var. "G.Saray'ın maçlarını izlemiyorum" diyen futbol fanatiği bir eski başkanın bu sözü üzerinde durulmalı...
Cumhuriyet Gazetesi'nden Nevzat Dindar Mehmet Cansun ile uzun bir sohbet gerçekleştirdi.
"BİZDEKİ GİBİ İDARE ŞEKLİ YOK"
- Mali ve sportif açıdan 5 yıl sonra Galatasaray'ı nerede görüyorsunuz?
"G.Saray'ın bırakın 5 yılını, 5 gün sonrası belli değil. Bugünkü tablo karamsar. Sadece G.Saray için değil, Türk futbolu için de söylüyorum. Kaos her zaman vardı. Ancak bugünkü gibi değildi. Türk futbolu prestij, popülarite olarak kan kaybediyor. Bugün medyanın sayesinde ayakta duruyor. Medya futboldan elini ayağını çekip hentbolü yazmaya başlasın, futbol yarı yarıya düşer. Geliri de düşer, gideri de... Niçin? O kadar teknik imkânlarla donandı ki medya, dünyadaki her maçı kendi lig ve ulusal maçlarınla birlikte izleyebiliyorsun. Benim kadar futbolu seven, tribün taraftarı bir eski başkan maç seyretmeyi bıraktıysa bu işte bir tehlike vardır. G.Saray'ın maçlarını en fazla 10 dakika izleyebiliyorum. Sonrasında sıkıntı basıyor. Başka kanala geçiyorum. Futbol oynanmıyor. Bir transfer yapılmamış. Geçen yıl şans ya da değil şampiyon olan takım bu yıl da iddiasını sürdürüyor. Bu çerçeveden baktığımız zaman başarılıyız. Ancak futbolun en önemli unsuru olan şov yönü gözardı ediliyor. Benim gözümü doyuracaksın ki seni izleyeyim. Ulusal maçlarda da aynı hava var. Sonuç var ama futbol yok. Ne var ki İspanya ve İngiltere'den sıradan bir maçı izlerken bile keyif alabiliyorum. Gelecek olan yöneticilerin ve başkanın alacağı tavır, yönetim beceresi markayı popüler etmek çok önemli. Sen bunları yaptığın takdirde mali olarak da o kulübü düzlüğe çıkarırsın. Dünyanın hiçbir yerinde bizdeki gibi bir idare şekli yok. Ancak gelirleri arttırarak ayakta durabilirsiniz. Ama kulüplerimizin yapılanması, dernek statüsü elinizi kolunuzu bağlıyor. "
"CANAYDIN'IN YANLIŞLARI DEVAM EDİYOR"
- Özhan Canaydın ve ekibi hakkındaki düşünceniz nedir?
"Hatalarını saymaya başlarsam bir gazete dolar. G.Saray'da öncelikle bir rota çizilmesi gerekiyor. Biz o rotayı çizmiştik. Sportif ve mali açıdan kulüp düzlüğe gidiyordu. Rakamları ortada. Şimdi banka borcu ne kadar, o zaman ne kadardı? Ne yazık ki Özhan Canaydın'ın yanlışları devam ediyor. Yıllardır yapılamayan bir stat projesi var. Mecidiköy'den vazgeçilmemeli."
- Bu konuda size göre en doğru seçim ne olur?
"Seyrantepe ya da Ali Sami Yen ne olacaksa bir an önce olsun. Bu öyle 3-5 ay içinde değil, 3-5 gün içinde kararlaştırılmalı. Çünkü gelirini çoğaltacak bir kaynağın kalmadı. Öyleyse dört dörtlük bir stat yapılmalı. Onun gelirleriyle atılım yapacaksın. Benim tercihim Mecidiyeköy'den yana olur. Seyrantepe'yi bilmiyorum. Bu konuda iyi bir proje varsa önlerinde fikrimiz değişir. Ancak Ali Sami Yen Stadı'nın kentin en can alıcı yerlerinden birinde olduğu da bir gerçek. 5 yıl içinde dünyadaki kentler içinde İstanbul'un yeri daha da önem kazanacak. Yabancıların da ilgisinin arttığı bir dönemde konum olarak Mecidiyeköy'den vazgeçmek sağlıklı değil..."
- Özhan Canaydın kimi zaman ağır şekilde eleştiriliyor. Bu konuda siz nasıl düşünüyorsunuz?
"Özhan Canaydın Fenerbahçe'den transfer olmadı. Genel kurul memnun ki 3 kez üst üste seçildi. Seçime girdi ve sürekli kazandı. Memnunlar ki seçiyorlar. Burası benim babamın kulübü değil. Ben de o genel kurul üyelerinden biriyim. Ancak adamı niye tenkit edeyim? Oy kullananların çoğunluğu yaptıklarını çok iyi buluyor."
"F.BAHÇE KULÜBÜ EMLAK BÜROSU DEĞİL"
- Fenerbahçe'deki gidişatı nasıl buluyorsunuz?
"Aziz Yıldırım en iyi bildiği şeyi en iyi şekilde yaptı. Ayrıca Hamdi Akın da kendisine çok yardımcı oldu. Stadı yaptılar. Bizim belediyeye ruhsat parası olarak verdiğimiz rakama statlarını yaptılar. O dönemde açık tribünü yenilediler. Oysa bizim kulübümüz 2.5 milyon dolar ruhsat parası verdi. Burası Türkiye!.. Başka yerde yaptırmazlardı. Maalesef Türkiye'de hep doğrular yapılmıyor. Aziz Yıldırım F.Bahçe'ye süper tesisler kazandırdı. ABD'den birini getirin ve Kadıköy'e götürün. Adam oradaki herkesin F.Bahçeli olduğunu sanar. Çünkü sahil F.Bahçe'nin hegemonyasına alınmış. Karşı tarafta birçok G.Saraylı olmasına karşın kafalarını kaldıramıyorlar. Sahalar, sosyal tesisler etkileyici. Ancak F.Bahçe Kulübü emlak bürosu değil. Sportif başarı olmayan yerde ilgi de olmaz. 100. yıl için yapılan atılım biraz heyecan getirdi."
- Fenerbahçe arayı açıyor mu?
"G.Saray 1992-2002 yılları arasında neredeyse 10 yıl tek başına götürdü. G.Saray çok fazla sivrildiği için kıskanılmaya da başlandı. Çünkü insanlar fazla buldu. F.Bahçe'de de durum aynı. Farklı oldukları nokta antipatik gelen unsurların bulunması. Dolayısıyla da tepki toplamaya başladılar. Bugünkü tabloda F.Bahçe ve diğerlerinin olduğu bir gerçek. Böyle devam ederlerse de arayı açacaklar."
- Gündemdeki konulardan biri de Riva... Bu araziyi satmak sorunları çözer mi?
"Bana göre değil. Elbette bu değerli araziyi satarak borçlar kapatılabilir. Buna karşı değilim. Yüzde 80 Türkiye'de ilkleri yapan bir kulüp olan G.Saray'ın bir şekilde karar vermesi gerekiyor. G.Saray'ın bu ekonomik görüntüyle yürüme şansı yok. 30 milyon dolarla ne yapabilirsin? Transfer yapılmadan takımın maliyeti 25 milyon dolar. Riva'yı sattın, borçları sıfırladın diyelim. Ya sonrası?.. 2 gün sonra yine borçlanacağız. Yani Riva'yı, Florya'yı satmak çözüm olamaz"
- Son seçimde Yiğit Şardan'ın listesindeydiniz. Bugün olsa yine seçime girer misiniz?
"Ben Yiğit'e yanlış olduğunu hep söyledim. G.Saray'da başkanlık yapan birinin hizmet vermesine karşı değildim. Ancak yönetim içinde hizmet vermesine karşıydım. Yiğit Şardan, G.Saray'daki sorunları çözecek dinamizme sahipti. G.Saray Başkanı olacak kimsenin hırslı olması gerekir. İki kez seçime girmiş ve kaybetmiştim Özhan Canaydın'a karşı... O gün için Yiğit'in listesinde olmam hataydı. Bu iş çocuk oyuncağı değil. Bir daha başkan adayı olmam. Hırsımı kaybettim."
"DÖNEMİMİZDE HACİZCİLER VARDI"
- Başkan Canaydın'ın sizin döneminizle ilgili 'Beklediğimden fazla bir borçla karşılaştım' demişti. Bir kırgınlık hissettiniz mi?
"Kulübü tanıdığını söylüyordu. Her şeyin tartışması olabilir. Ancak matematiğin olmaz. Evet dönemimizde hacizler vardı. Borcu 7.5 milyon dolara dek getirdik. 250'şer bin dolar şeklinde ödüyorduk. 5 milyon dolar borç alsaydım 2001'de yüzde 120 faiz ödeyecektik. Özhan ağabey başkan olduktan sonra G.Saray'ın borcu nerelere kadar çıkmış. Hesaplar ortada... Ulusoy'un üzerine adam tanımam."
- Futbol Federasyonuyla ilgili gelişmelerde G.Saray'la F.Bahçe'yi aynı cephede görüyoruz. Siz nasıl karşılıyorsunuz?
"Kimin nerede olduğunu bilmiyorum. Bildiğim tek şey Haluk Ulusoy'un üzerine adam tanımam. Yarı deli bir adam.Geldiği dönemi iyi hatırlayın. 15 günde bir futbol dünyasının saygın isimleri istifa ediyordu. Haluk Ulusoy'un F.Bahçe'yle kavga etmesi beni ilgilendirmez. Futbol Federasyonu Başkanı kimseyi dinlemeyecek karakterde biri. Sayın Bakan da sert karakterli biri. Bana göre Bakan'la Ulusoy arasındaki tartışmanın nedeni de bu. İkisi de sert karakterli."
- Başkan Özhan Canaydın'la Adnan Polat arasında sorun olduğu söyleniyor. Böyle bir duyum aldınız mı?
"Öyle bir şey yok. Adnan Polat'ı iyi tanırım. 1992'den bu yana beraber çalıştık. Adnan da Haluk Ulusoy gibi babasını dinlemez. Özhan ağabeyle aralarında sorun olsaydı, duyardık. Adnan memnun değilse küsmez, çekip gider"
"HOOIJIDONK F.BAHÇE'YE GİTMEZDİ"
- Siz başkanlığa devam etseydiniz neler değişirdi?
"Ben olsaydım son yıllar içinde Hooijdonk F.Bahçe'ye gitmezdi. Yine Tuncay'ı kaçırmazdık. Bu adamlar futbolu güzelleştiriyor. Hagi'den sonra bir tek Felipe keyif verdi. Onu da elimizden kaçırdık. Rizespor karşısında alınan galibiyet beni sevindirmez. Avrupa'da alınan başarılar beni sevindirir. Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynadık. Şimdi hedef yarı final ya da final olmalı. G.Saray'ın o eski havası yok. G.Saray markasının değeri düşüyor. Son 4 yılın ikisinde Avrupa'da hiç yoksun. Bugün kulüp yapısını dernek statüsünden kurtarmak lazım. İnsanlar patron olabilir. Bu ayıp değil. Bugün bir Rus gidip en tutucu olan İngiltere'de bile kulüp alabiliyor. O kulübün taraftarı mı azaldı? 17 yıllık kombineleri satılmış. Bugün Kapalı Çarşı'da çocuklar bu kulübün formasını giyiyor."
- G.Saray'ın yeniden o eski havayı yakalaması için neler gerekiyor?
"Yönetim, teknik heyet ve futbolcular arasında sorun varsa giderilmeli. 1947 modelle okyanusa gidersen batarsın. 2002 model bir gemi 3 günde ABD'ye giderken sen 133 günde gidersin. Camianın kenetlenmesi lazım. Bunun yanında 2-3 tane çok kaliteli oyuncu alınmalı. G.Saray'ın parası yok bahanesi olamaz. Kulübün kasasında zaten hiç para olmadı ki? İyi adamları para yokken getirebiliyorsan iyi yöneticisindir."

Galatasaray Spor Kulübü Kuruluş Tarihi

