Arama

Galatasaray Spor Kulübü Kuruluş Tarihi - Sayfa 13

Güncelleme: 24 Ekim 2016 Gösterim: 392.518 Cevap: 611
MaKaLeLe - avatarı
MaKaLeLe
Ziyaretçi
31 Ocak 2007       Mesaj #121
MaKaLeLe - avatarı
Ziyaretçi
Cansun'dan itiraflar...

Sponsorlu Bağlantılar
G.Saray'da başkanlık yapmış bütün isimler özeldir. Mehmet Cansun da bu özel insanlardan biri... Faruk Süren gibi kulübe altın çağını yaşatan bir başkanın ayrılmasından sonra koltuğa oturma cesaretini göstermesi ve görevde kaldığı 8 ayda yaptıklarıyla 'iz' bırakması hâlâ hafızalarda.
Cansun,daha sonra hep kaybetti. Önce iki kez Özhan Canaydın'la başkanlık mücadelesi verdi. Taraftarın gönlündeki başkan olmasına karşın genel kurulun tercihi Canaydın'dan yana oldu. Son seçimde de Yiğit Şardan'ın listesindeydi. Sonuç yine hüsrandı. G.Saray'da işler hiç de iyi gitmiyordu.Camiadaki karamsar tablo Mehmet Cansun'da da fazlasıyla var. "G.Saray'ın maçlarını izlemiyorum" diyen futbol fanatiği bir eski başkanın bu sözü üzerinde durulmalı...
Cumhuriyet Gazetesi'nden Nevzat Dindar Mehmet Cansun ile uzun bir sohbet gerçekleştirdi.
"BİZDEKİ GİBİ İDARE ŞEKLİ YOK"
- Mali ve sportif açıdan 5 yıl sonra Galatasaray'ı nerede görüyorsunuz?
"G.Saray'ın bırakın 5 yılını, 5 gün sonrası belli değil. Bugünkü tablo karamsar. Sadece G.Saray için değil, Türk futbolu için de söylüyorum. Kaos her zaman vardı. Ancak bugünkü gibi değildi. Türk futbolu prestij, popülarite olarak kan kaybediyor. Bugün medyanın sayesinde ayakta duruyor. Medya futboldan elini ayağını çekip hentbolü yazmaya başlasın, futbol yarı yarıya düşer. Geliri de düşer, gideri de... Niçin? O kadar teknik imkânlarla donandı ki medya, dünyadaki her maçı kendi lig ve ulusal maçlarınla birlikte izleyebiliyorsun. Benim kadar futbolu seven, tribün taraftarı bir eski başkan maç seyretmeyi bıraktıysa bu işte bir tehlike vardır. G.Saray'ın maçlarını en fazla 10 dakika izleyebiliyorum. Sonrasında sıkıntı basıyor. Başka kanala geçiyorum. Futbol oynanmıyor. Bir transfer yapılmamış. Geçen yıl şans ya da değil şampiyon olan takım bu yıl da iddiasını sürdürüyor. Bu çerçeveden baktığımız zaman başarılıyız. Ancak futbolun en önemli unsuru olan şov yönü gözardı ediliyor. Benim gözümü doyuracaksın ki seni izleyeyim. Ulusal maçlarda da aynı hava var. Sonuç var ama futbol yok. Ne var ki İspanya ve İngiltere'den sıradan bir maçı izlerken bile keyif alabiliyorum. Gelecek olan yöneticilerin ve başkanın alacağı tavır, yönetim beceresi markayı popüler etmek çok önemli. Sen bunları yaptığın takdirde mali olarak da o kulübü düzlüğe çıkarırsın. Dünyanın hiçbir yerinde bizdeki gibi bir idare şekli yok. Ancak gelirleri arttırarak ayakta durabilirsiniz. Ama kulüplerimizin yapılanması, dernek statüsü elinizi kolunuzu bağlıyor. "
"CANAYDIN'IN YANLIŞLARI DEVAM EDİYOR"
- Özhan Canaydın ve ekibi hakkındaki düşünceniz nedir?
"Hatalarını saymaya başlarsam bir gazete dolar. G.Saray'da öncelikle bir rota çizilmesi gerekiyor. Biz o rotayı çizmiştik. Sportif ve mali açıdan kulüp düzlüğe gidiyordu. Rakamları ortada. Şimdi banka borcu ne kadar, o zaman ne kadardı? Ne yazık ki Özhan Canaydın'ın yanlışları devam ediyor. Yıllardır yapılamayan bir stat projesi var. Mecidiköy'den vazgeçilmemeli."
- Bu konuda size göre en doğru seçim ne olur?
"Seyrantepe ya da Ali Sami Yen ne olacaksa bir an önce olsun. Bu öyle 3-5 ay içinde değil, 3-5 gün içinde kararlaştırılmalı. Çünkü gelirini çoğaltacak bir kaynağın kalmadı. Öyleyse dört dörtlük bir stat yapılmalı. Onun gelirleriyle atılım yapacaksın. Benim tercihim Mecidiyeköy'den yana olur. Seyrantepe'yi bilmiyorum. Bu konuda iyi bir proje varsa önlerinde fikrimiz değişir. Ancak Ali Sami Yen Stadı'nın kentin en can alıcı yerlerinden birinde olduğu da bir gerçek. 5 yıl içinde dünyadaki kentler içinde İstanbul'un yeri daha da önem kazanacak. Yabancıların da ilgisinin arttığı bir dönemde konum olarak Mecidiyeköy'den vazgeçmek sağlıklı değil..."
- Özhan Canaydın kimi zaman ağır şekilde eleştiriliyor. Bu konuda siz nasıl düşünüyorsunuz?
"Özhan Canaydın Fenerbahçe'den transfer olmadı. Genel kurul memnun ki 3 kez üst üste seçildi. Seçime girdi ve sürekli kazandı. Memnunlar ki seçiyorlar. Burası benim babamın kulübü değil. Ben de o genel kurul üyelerinden biriyim. Ancak adamı niye tenkit edeyim? Oy kullananların çoğunluğu yaptıklarını çok iyi buluyor."
"F.BAHÇE KULÜBÜ EMLAK BÜROSU DEĞİL"
- Fenerbahçe'deki gidişatı nasıl buluyorsunuz?
"Aziz Yıldırım en iyi bildiği şeyi en iyi şekilde yaptı. Ayrıca Hamdi Akın da kendisine çok yardımcı oldu. Stadı yaptılar. Bizim belediyeye ruhsat parası olarak verdiğimiz rakama statlarını yaptılar. O dönemde açık tribünü yenilediler. Oysa bizim kulübümüz 2.5 milyon dolar ruhsat parası verdi. Burası Türkiye!.. Başka yerde yaptırmazlardı. Maalesef Türkiye'de hep doğrular yapılmıyor. Aziz Yıldırım F.Bahçe'ye süper tesisler kazandırdı. ABD'den birini getirin ve Kadıköy'e götürün. Adam oradaki herkesin F.Bahçeli olduğunu sanar. Çünkü sahil F.Bahçe'nin hegemonyasına alınmış. Karşı tarafta birçok G.Saraylı olmasına karşın kafalarını kaldıramıyorlar. Sahalar, sosyal tesisler etkileyici. Ancak F.Bahçe Kulübü emlak bürosu değil. Sportif başarı olmayan yerde ilgi de olmaz. 100. yıl için yapılan atılım biraz heyecan getirdi."
- Fenerbahçe arayı açıyor mu?
"G.Saray 1992-2002 yılları arasında neredeyse 10 yıl tek başına götürdü. G.Saray çok fazla sivrildiği için kıskanılmaya da başlandı. Çünkü insanlar fazla buldu. F.Bahçe'de de durum aynı. Farklı oldukları nokta antipatik gelen unsurların bulunması. Dolayısıyla da tepki toplamaya başladılar. Bugünkü tabloda F.Bahçe ve diğerlerinin olduğu bir gerçek. Böyle devam ederlerse de arayı açacaklar."
- Gündemdeki konulardan biri de Riva... Bu araziyi satmak sorunları çözer mi?
"Bana göre değil. Elbette bu değerli araziyi satarak borçlar kapatılabilir. Buna karşı değilim. Yüzde 80 Türkiye'de ilkleri yapan bir kulüp olan G.Saray'ın bir şekilde karar vermesi gerekiyor. G.Saray'ın bu ekonomik görüntüyle yürüme şansı yok. 30 milyon dolarla ne yapabilirsin? Transfer yapılmadan takımın maliyeti 25 milyon dolar. Riva'yı sattın, borçları sıfırladın diyelim. Ya sonrası?.. 2 gün sonra yine borçlanacağız. Yani Riva'yı, Florya'yı satmak çözüm olamaz"

- Son seçimde Yiğit Şardan'ın listesindeydiniz. Bugün olsa yine seçime girer misiniz?
"Ben Yiğit'e yanlış olduğunu hep söyledim. G.Saray'da başkanlık yapan birinin hizmet vermesine karşı değildim. Ancak yönetim içinde hizmet vermesine karşıydım. Yiğit Şardan, G.Saray'daki sorunları çözecek dinamizme sahipti. G.Saray Başkanı olacak kimsenin hırslı olması gerekir. İki kez seçime girmiş ve kaybetmiştim Özhan Canaydın'a karşı... O gün için Yiğit'in listesinde olmam hataydı. Bu iş çocuk oyuncağı değil. Bir daha başkan adayı olmam. Hırsımı kaybettim."
"DÖNEMİMİZDE HACİZCİLER VARDI"
- Başkan Canaydın'ın sizin döneminizle ilgili 'Beklediğimden fazla bir borçla karşılaştım' demişti. Bir kırgınlık hissettiniz mi?
"Kulübü tanıdığını söylüyordu. Her şeyin tartışması olabilir. Ancak matematiğin olmaz. Evet dönemimizde hacizler vardı. Borcu 7.5 milyon dolara dek getirdik. 250'şer bin dolar şeklinde ödüyorduk. 5 milyon dolar borç alsaydım 2001'de yüzde 120 faiz ödeyecektik. Özhan ağabey başkan olduktan sonra G.Saray'ın borcu nerelere kadar çıkmış. Hesaplar ortada... Ulusoy'un üzerine adam tanımam."
- Futbol Federasyonuyla ilgili gelişmelerde G.Saray'la F.Bahçe'yi aynı cephede görüyoruz. Siz nasıl karşılıyorsunuz?
"Kimin nerede olduğunu bilmiyorum. Bildiğim tek şey Haluk Ulusoy'un üzerine adam tanımam. Yarı deli bir adam.Geldiği dönemi iyi hatırlayın. 15 günde bir futbol dünyasının saygın isimleri istifa ediyordu. Haluk Ulusoy'un F.Bahçe'yle kavga etmesi beni ilgilendirmez. Futbol Federasyonu Başkanı kimseyi dinlemeyecek karakterde biri. Sayın Bakan da sert karakterli biri. Bana göre Bakan'la Ulusoy arasındaki tartışmanın nedeni de bu. İkisi de sert karakterli."
- Başkan Özhan Canaydın'la Adnan Polat arasında sorun olduğu söyleniyor. Böyle bir duyum aldınız mı?
"Öyle bir şey yok. Adnan Polat'ı iyi tanırım. 1992'den bu yana beraber çalıştık. Adnan da Haluk Ulusoy gibi babasını dinlemez. Özhan ağabeyle aralarında sorun olsaydı, duyardık. Adnan memnun değilse küsmez, çekip gider"
"HOOIJIDONK F.BAHÇE'YE GİTMEZDİ"
- Siz başkanlığa devam etseydiniz neler değişirdi?
"Ben olsaydım son yıllar içinde Hooijdonk F.Bahçe'ye gitmezdi. Yine Tuncay'ı kaçırmazdık. Bu adamlar futbolu güzelleştiriyor. Hagi'den sonra bir tek Felipe keyif verdi. Onu da elimizden kaçırdık. Rizespor karşısında alınan galibiyet beni sevindirmez. Avrupa'da alınan başarılar beni sevindirir. Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynadık. Şimdi hedef yarı final ya da final olmalı. G.Saray'ın o eski havası yok. G.Saray markasının değeri düşüyor. Son 4 yılın ikisinde Avrupa'da hiç yoksun. Bugün kulüp yapısını dernek statüsünden kurtarmak lazım. İnsanlar patron olabilir. Bu ayıp değil. Bugün bir Rus gidip en tutucu olan İngiltere'de bile kulüp alabiliyor. O kulübün taraftarı mı azaldı? 17 yıllık kombineleri satılmış. Bugün Kapalı Çarşı'da çocuklar bu kulübün formasını giyiyor."
- G.Saray'ın yeniden o eski havayı yakalaması için neler gerekiyor?
"Yönetim, teknik heyet ve futbolcular arasında sorun varsa giderilmeli. 1947 modelle okyanusa gidersen batarsın. 2002 model bir gemi 3 günde ABD'ye giderken sen 133 günde gidersin. Camianın kenetlenmesi lazım. Bunun yanında 2-3 tane çok kaliteli oyuncu alınmalı. G.Saray'ın parası yok bahanesi olamaz. Kulübün kasasında zaten hiç para olmadı ki? İyi adamları para yokken getirebiliyorsan iyi yöneticisindir."


MaKaLeLe - avatarı
MaKaLeLe
Ziyaretçi
31 Ocak 2007       Mesaj #122
MaKaLeLe - avatarı
Ziyaretçi
Galatasaray Kayseri'de kalıyor

Sponsorlu Bağlantılar
Galatasaray, Fortis Türkiye Kupası'nda Kayseri Erciyesspor ile yarın yapacağı çeyrek final ilk maçı için Kayseri'ye gitti. Özel uçakla Kayseri'ye giden sarı-kırmızılılar, maçın hazırlıklarını Kayseri'de yapacağı idmanla tamamlayacak. Galatasaray'da sakatlıkları süren Hakan Şükür, Cihan, Mehmet Topal ve Aydın yarınki maçta forma giyemeyecek. Büyükşehir Belediyesi Atatürk Stadı'nda saat 20.00'de başlayacak maçı hakem Bülent Demirlek yönetecek.
-KAYSERİ'DE KALACAKLAR-
Galatasaray kafilesi, Kayseri Erciyesspor maçı sonrasında Kayseri'de kalarak, Turkcell Süper Lig'de 4 Şubat Pazar günü Kayserispor ile yapacağı maçın hazırlıklarına burada devam edecek. Maç gününe dek, her gün basına kapalı olarak yapacakları birer antrenmanla çalışmalarını sürdürecek olan sarı-kırmızılılar, pazar akşamı oynanacak Kayserispor maçı ertesinde, özel bir uçakla İstanbul'a dönecek.
-FATİH GÖKŞEN'İN AÇIKLAMALARI-
Galatasaray Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Gökşen, Kayseri'de 4 gün arayla, Fortis Türkiye Kupası'nda yarın Kayseri Erciyesspor, Turkcell Süper Lig'de de 4 Şubat Pazar günü Kayserispor ile karşılaşacaklarını hatırlatarak, her iki maçtan da galibiyetle ayrılmayı hedeflediklerini söyledi.
Atatürk Havalimanı'nda Kayseri yolculuğu öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gökşen, zor bir deplasmana gittiklerini, hava ve saha koşullarının zorluğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
''Kupa maçı bir derece ama bizim için asıl önemli olan pazar günü Kayserispor ile yapacağımız lig maçı. Ligin önemli takımlarından birisiyle oynayacağız. O maçı almamız lazım. Önümüzün açılması için Kayserispor maçı çok önemli. Takımımıza güveniyoruz. Bu açıdan bütün hazırlıklarımız tamam. İyi motivasyon ve herhangi bir sakatlık olmazsa, hem yarınki hem de pazar günkü maçlarımızı alabilecek güçteyiz. İnşallah her şey gönlümüze göre olur.''
Gökşen, kupada yarınki rakipleri Kayseri Erciyesspor'un başına ligin ikinci yarısıyla birlikte eski kaptanları Bülent Korkmaz'ın getirilmesiyle ilgili olarak da şöyle konuştu:
''Kaptanımızın karakterini ve hırsını biliyoruz. Onun oyuncularına yapacağı motivasyon çok önemli. Onun karakterinden oyuncuları da mutlaka bir şeyler alacaktır. Bütün bunları ortaya koyunca, yarınki rakibimizin başında Bülent hoca yerine başka bir hoca olmasını isterdim. Her şeye rağmen güzel bir maç olacak. Takımımıza güveniyorum.''
MaKaLeLe - avatarı
MaKaLeLe
Ziyaretçi
31 Ocak 2007       Mesaj #123
MaKaLeLe - avatarı
Ziyaretçi
Galatasaray'da 5 eksik

Fortis Türkiye Kupası çeyrek finalinde yarın Kayseri Erciyesspor ile karşılaşacak olan Galatasaray, özel bir uçakla kente geldi. Sarı-kırmızılıları Erkilet Havaalanı'nda taraftarlar, çiçeklerle karşıladı. Taraftarların sevgi gösterileri eşliğinde Hilton Otel'e gelen Galatarasay kafilesi dinlenmeye çekildi.
Galatasaray kafilesinde, Hakan Şükür, Cihan, Mehmet Topal, Aydın ve Mehmet Güven'in yer almadığı öğrenildi. Galatasaray Sportif A.Ş. Genel Müdürü Adnan Sezgin, havaalanında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Sezgin, Kayseri Erciyesspor Teknik Direktörü Bülent Korkmaz'ın, kupa maçında yedek oyunculara şans tanıyacağı açıklamasına tepkiler geldiğinin belirtilmesi üzerine, şunları söyledi: ''Bülent kardeşimiz uzun yıllar Galatasaray'a hizmet etmiş, Galatasaray tarihindeki önemli futbolculardan biri. Şahsen kendisini de çok severim. Yeni görevinde candan başarılar diliyorum. Antrenörler takım planlamasını, oyuncu planlamasını önlerindeki maçlara ve bulundukları konuma göre yaparlar. Bugün bazı gazetelerde okudum. Bülent Korkmaz'ı eleştiriyorlar. Ben de Bülent Korkmaz'ın yerinde olsam aynı şeyi yapardım. Kayseri Erciyesspor şu an ligde tutunma mücadelesi veriyor. Bülent Korkmaz'ın verdiği her karara saygı göstermek gerekir. Kayseri Erciyesspor'un çıkarını orada görev yapan teknik heyet ve futbolculardan daha fazla, hiç kimse düşünümez.''
Galatasaray, basına kapalı olarak yapacağı antrenmanın ardından otelde kampa girecek. Sarı-kırmızılılar, bu hafta sonu lig maçında Kayserispor ile karşılaşacak

MaKaLeLe - avatarı
MaKaLeLe
Ziyaretçi
31 Ocak 2007       Mesaj #124
MaKaLeLe - avatarı
Ziyaretçi
Hakan'a dolandırıcı şoku

Milli futbolcu Hakan Şükür'ün avukatı Melih Şahin, müvekkilinin dolandırıldığı iddiasıyla Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. Avukatı Şahin, Hakan Şükür'ün 1994 yılında arkadaşları vasıtasıyla Antalya'da yaşayan F.M.B. ile tanıştığını, emekli olduğunda Antalya'ya yerleşmeyi düşündüğü için de bu arkadaşının arsa ve konut alımı teklifine olumlu bakarak vekalet verdiğini söyledi. Milli futbolcunun, F.M.B'ye 2 yıl boyunca arsa alımı için para gönderdiğini iddia eden avukat Şahin, bir süre sonra, alınan arsaların değer kaybettiği gerekçesiyle müvekkilinden habersiz satıldığını, ayrıca S.S Su Arsa ve Konut Yapı Kooperatifi kurularak 'Hakan Şükür Konakları' adı altında konut satışa çıkarıldığını, Şükür ve eşinin imzalarının taklit edildiğini belirtti.

"Kendini işadamı olarak tanıtmış"
Milli futbolcu adına açıklama yapan avukatı, şunları söyledi: "Hakan Şükür 1994 yılında arkadaşları vasıtasıyla F.M.B. ile tanışmış. F.M.B. kendisini çok büyük bir işadamı olarak tanıtmış. Galatasaray taraftarı olduğunu söyleyip Hakan bu kente geldiğinde kendisini ağırlayıp misafir etmiş. Bu şekilde müvekkilime güven sağlayan F.M.B. futboldan emekli olduğunda Antalya'ya yerleşmeyi düşünen Hakan Şükür'e arsa ve inşaat işine girmeyi teklif etmiş. Hakan da bunu kabul ederek kendisine vekalet vermiş. Hakan 2 yıl boyunca bu adama para göndermiş. F.M.B. ise bu paralarla 9 dönüm arsa almış, Hakan'a 6 dönüm aldığını söylemiş. Sonra da kısa süre bekletip bu arsayı değer kaybettiği gerekçesiyle önce kendi üzerine, ardından da yeğeninin üzerine geçirip, parça parça başka kişilere satmış. Bir kooperatif kurarak Hakan'ın ve eşinin imzalarını taklit edip Yönetim Kurulu toplantıları düzenlemiş arsa, daire satışları yapmış. Hakan bunları yeni öğrendi. Biz hemen Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduk. Ayrıca Antalya 6'ncı Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açtığımız dava da sonuçlandı ve Hakan Şükür'ün verdiği para ve vekaletname ile alınıp satılan 1 arsa ile 2 daireye tedbir konuldu."
Antalya Emniyeti Asayiş Şubesi Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, savcılığın talimatı üzerine harekete geçerek Şükür'ün vekalet verdiği arkadaşı F.M.B. ile kurulan kooperatifin yönetiminde yer alan akrabaları M.G. ve A.T.'yi gözaltına aldı. Polisteki sorguları süren 3 kişi, yarın adliyeye sevk edilecek

MaKaLeLe - avatarı
MaKaLeLe
Ziyaretçi
1 Şubat 2007       Mesaj #125
MaKaLeLe - avatarı
Ziyaretçi
"Tek hayalim Avrupa"



sabrii

Sabri Sağıroğlu bugün Galatasaray’ın yıldızlarından biri. A Milli Takım’da Fatih Terim’in gözdesi, Liverpool maçının kahramanı ve Bursaspor’a attığı golle "yılın golcüsü" olmaya aday. Genç isim, TFF'nin Tam Saha dergisine verdiği röportajda önemli açıklamalar yaptı...
Sabri, üç yıl içinde neler değişti hayatında? Hâlâ aynı yerde mi oturuyorsun, hâlâ ailenle mi yaşıyorsun?
Öncelikle bu 3 yıl içerisinde futbolum değişti. Çünkü A takımda oynadıkça özgüven kazanıyorsunuz. Aynı yerde oturup oturmadığıma gelince, evet hâlâ doğduğum yerde ve ailemle birlikte oturuyorum, evlenene kadar da ayrılmayı düşünmüyorum. Çünkü beni ben yapan oralar. Oturduğum mahalledeki komşularımız, büyüklerim, arkadaşlarım, beni ben yapan, beni bugünlere getiren onlar. Aldığım terbiye de oradan geliyor zaten. Benim için çok huzur verici bir yer orası.
Belli bir şöhrete kavuştun. Bu süreçte mahalledeki konumunda ne gibi değişiklikler oldu?
Oturduğum mahallede zaten tanınıyordum. Ailem 36 seneden beri orada. Tabii Galatasaray’da ve Milli Takım’da oynadıkça ilgi biraz daha artıyor. Mesela 8-10 yaşlarındaki çocuklar evimin önüne gelip benden imza istiyor, benimle konuşmak istiyor. Onlarla sohbet ediyorum ve bundan büyük bir mutluluk duyuyorum.
Belli bir noktadan sonra her futbolcuya ailesi destek verir. Ama senin ailenin yeri biraz daha farklı galiba. Anneni ve babanı sürekli Ali Sami Yen’in tribünlerinde görüyoruz. Ailenin hayatındaki yeri nedir?
Onlar benim her şeyim. Futbola ilk başladığım dönemde yaşıtlarıma göre biraz zayıftım. Annem, "Düşersin, bir yerine bir şey olur, dayanamam" diyerek futbol oynamama karşı çıkıyordu. Sonra ben geliştikçe, vücut yapım oturdukça onlar da alıştı. Annem, babam ve iki ağabeyim altyapıdan itibaren çoğu maçıma gelir. Eğer onların desteği olmasaydı bu günlere ulaşmam çok zor olurdu.
Anne-babanın hakkı ödenmez
Peki, sen onların hayatında bir şeyleri değiştirdin mi?
Tabii, maddi ve manevi katkılarım oldu. Sonuçta anne ve babanın hakkı ne yapsan ödenmez. Rahatlarını sağlamak için elimden geldiğince bütün ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorum. Zaten onların benden fazla bir beklentisi yok. Tek istedikleri benim mutlu olmam ve bir yuva kurmam. Ben de ailemle mutlu ve sağlıklı bir yaşam geçirmek istiyorum.
İlk çıkışından sonra bir gerileme yaşadın ve Galatasaraylı taraftarların bile eleştirdiği bir futbolcu oldun. Ama geçtiğimiz sezon Kayserispor’a attığın iki golle şampiyonluğa imzanı koydun ve o günden bu yana da çıkıştasın. Öncesindeki düşüşün sebepleri neydi?
Fatih Hoca zamanında A takıma yükseldiğimde hemen hemen bütün maçlarda oynadım. Yapı olarak oynadıkça açılan bir futbolcuyum. Düzenli oynarsam istediğim performansa ulaşabilirim. Hagi döneminde bazen oynadım, bazen de oynamadım. Buna rağmen yılmadım ve çalışmayı sürdürdüm. Sabırla bekledikten sonra elime geçen fırsatları iyi değerlendirdim. Geçen sezon bunu herkes gördü. Hem sezon içinde hem de sezon sonundaki son maçta bunu herkese kanıtladığımı düşünüyorum.
Küfürbaz değilim!
Liverpool maçında öyle oynadın ki, İngilizler seni "Son 5 yılda Anfield’ı ziyaret etmiş en iyi rakip oyuncular" listesine aldı. İşin ilginç yanı, Liverpool’un efsane teknik direktörü Shankley, "Bir oyuncu bir kere üst düzey performans gösterirse, oyuncunun kalitesi o noktadadır. Sürekli o noktayı yakalamak da teknik direktörün görevidir" demişti. Problem galiba içindeki cevheri her zaman ortaya çıkaramamakla ilgili?
Öncelikle Liverpool taraftarlarına bu övgüleri için teşekkür ediyorum. Bir oyuncu kendini geliştirebilir, en üst performansa çıkabilir, ama aynı seviyede tutunmak zordur. Bunu tek başına başaramaz. Shankley’nin dediği gibi, teknik direktörün de oyuncuya yardımcı olması gerekir. Ama şu bir gerçek, ben kötü oynasam da asla kötü koşan oyuncu olmam. Bazı maçlarda kötü pas veririm, kötü orta yaparım ancak mücadeleyi ve koşmayı asla bırakmam. Tabii bu arada eleştiriler olacak ki, futbolcu da gerekli dersleri alıp o eleştirileri artıya çevirmesini bilsin.
Amigo yazarlar var
Peki, niye seni sevmediğini düşüyorsun bu insanların?
Futbol sevgisi artık fanatiklik boyutuna ulaştı. Spor yazarlarının bir kısmı bile amigoluk yapıyor. Bu tip yazarlar, rakip oyuncuların kötülüğünü istiyor. Ben de bu yazarların yazıları nedeniyle yanlış tanınıyorum. Mesela Galatasaray’da ben varım, Hasan ağabey var. Fenerbahçe’de de Tuncay var. Yani sivrilen insanlar günah keçisi ilân ediliyor.
Yani sen "Hırslı oyuncular, rakip takım taraftarları tarafından sevilmez" diyorsun.
Evet, çünkü ben Hasan ağabeyi de bilirim, melek gibi bir insandır. Sahada agresif olabilir ama dışarıda öyle değil. Tuncay’ı da iyi tanırım, 5 senelik arkadaşımdır ve o da çok iyi bir insandır. Ama amigoluk ve fanatizm, işi bu noktalara getiriyor.
Bir başka eleştiri de altyapıdan gelen oyuncularla ilişkilerin konusunda. Onlara karşı sert bir tavrın olduğu söyleniyor. Bunun sebebi nedir?
Hiç alakası yok. Ben tesiste bile yanıma Oğuz’u aldım, "Benimle kalacaksın" dedim. Genç arkadaşlarla sürekli bire bir konuşurum, onlara yardımcı olmaya çalışırım. Hiçbir zaman onlara sert davranmam. Ama tabii sinirli bir anımda ya da yanlış bir hareket yaptıklarında uyarmak zorunda kalıyorum. Bunu bana da yaptılar. Zaten böyle de olması lazım.
Galatasaray’da birçok teknik direktörle çalıştın. Seni en üst noktaya çıkartan hangisi oldu?
A takıma Lucescu döneminde çıktım. Antrenmanlarda bulundum, hazırlık maçlarında oynadım. Ama bana en fazla inanan ve güvenen Fatih Hoca oldu. Bazen baba, bazen bir ağabey gibi bana bu güveni hissettiriyordu. Onun gibi birisinin bana güvenmesi ve o yaşımda forma vermesi benim için çok büyük bir onurdu. Ben de o güveni boşa çıkarmamak için elimden gelen her şeyi yaptım. O sezon da herhalde performansımın en iyi olduğu dönemdir. Tek şanssızlığım takım olarak kötü bir sezon geçirmemizdi.
Tercihim ortanın sağı
Zaman zaman sağbek, bazen de orta sahanın sağında oynatılıyorsun. Ümit Milli Takım’da ise dönem dönem forvetin arkasında görev yaptın. Senin tercihin hangi mevkide oynamak?
Aslında bu üç mevkide de iyi maçlar çıkardım. Ama benim için bir sıralama yaparsak yüzde 55 orta sahanın sağında, yüzde 45 sağbekte iyi oynarım. Forvet arkasında oynamayı da seviyorum. O bölgede hem rahatlık var, hem de daha değişik pozisyonlar yaratabiliyorsunuz. Oyuncu serbest adam kimliğini maç sırasında iyi kullanırsa kendisini çok üst düzeye çıkartabilir. Yine de kendime daha yakın gördüğüm mevki, orta sahanın sağı.

130 dakika koşabilirim
O dakikada öyle bir depara kalkmak, adam geçmek ve bitirici vuruşu yapmak ciddi bir fizik güç istiyor. Zaten senin de hiç tartışılmayan yönün bu. Fizik gücünü nelere borçlusun?
Galatasaray’a ilk geldiğimde forvet oynuyordum. O zaman da çok koşardım. Hocalarım bu yeteneğimi geliştirmenin üzerinde durdu. Bu da benim için çok yararlı oldu. Hem kondisyonumu geliştirdim, hem de süratimi artırdım. 90 dakika yerine aynı tempoda 130 dakikada yorulduğumu, yani 40 dakika daha ekstra koşabileceğimi öğrendim. Hocalarım da zaten "Senin en büyük özelliğin süratin, çabukluğun ve kondisyonun. Bu yönlerini geliştirip korursan, senin için çok büyük bir artı olur" diyorlardı. O günden beri kondisyonumu ve süratimi geliştirmek için her şeyi yapıyorum.
Toplara iyi vuran bir oyuncu olarak tanınıyorsun. Bunun için özel çalışmalar yapıyor musun?
Şut çekmeyi çok seviyorum, imkân bulduğum her yerden vurmayı severim. Altyapıdaki hocam Ahmet Genç toplara çok iyi vururdu. Onunla bir sezon boyunca özel şut antrenmanı yaptık. Antrenmana 2.5-3 saat önce geliyordum. Bir saat teke tek şut çalışıyorduk. Ahmet Hoca bana topun neresine vurmam gerektiğini, ayağımı hangi açıda sallayacağımı, hangi açıda kasacağımı gösteriyordu. Bugün topa iyi vuruyorsam bunu Ahmet Hocama borçluyum. Mondragon da şutlarımı çok beğenir. Bazen idmanlardan sonra kaleye geçer, "Gel şut çalışalım" der. Hem o çalışır, hem ben çalışırım.
Gerets frikikleri benim kullanmamı istiyor
Galatasaray’a Hagi’den sonra frikikçi gelmedi. Frikikleri zaman zaman sen kullanıyorsun ama isabet sağlayamamakla eleştiriliyorsun.
Frikik kullanmak farklı bir yetenek istiyor. Bu konuda çok iyi değilim ama yine de fena kullanmadığımı düşünüyorum. Gerets de bana güveniyor ve "Frikikleri sen kullan" diyor. Başarılı olmak için sürekli çalışıyorum. Ama maç içinde frikik kullanmak antrenmandaki benzemiyor.
Topa iyi vuran bir oyuncu olarak, orta yapman konusundaki problemi nasıl değerlendiriyorsun? Genelde kafanı kaldırmadan yaptığın ortalar pek de yerini bulmuyor.
Bu da benim eksi bir yönüm. Bakmadan yaptığım ortalarda, kaleci ile defansın arasına topu keseyim, elbette bizimkilerden birisi vardır orada diye düşünüyorum. Bazen işe yarasa da genellikle yaramıyor tabii. Sonuçta bu da çalışmayla ilgili bir şey ve önümde uzun yıllar var. İnşallah yaptığım ortalarda isabet oranını yükseltirim.

Kendi kendime kızıyorum
Sahadaki agresif yapında Karadenizli genlerinin etkisi olduğunu düşünüyor musun?
Öyle olduğunu söylüyorlar. Kazanma hırsı beni agresifleştiriyor. Bu huyum 6-7 yaşlarında da vardı, şimdi de var. Mahallede top oynarken de böyleydim. Çünkü kazanmayı çok istiyorum ve kaybetmeyi hiçbir zaman düşünmüyorum. Zaten bu hırs beni bu günlere kadar getirdi. Evet, bazen benim için kötü oluyor, hakemlere karşı istenmeyen tepkiler veriyorum, itirazlarda bulunuyorum ama elimden geldiğince bunu azaltmaya çalışıyorum. Bu benim için eksi bir davranış. İnşallah bunu düzelteceğim. Düzeltmek için de Ergün ağabeyle kalıyorum ve ona "Azıcık sakinlik bulaşsın diye senin yayındayım" diye takılıyorum. Bu agresifliğimi olumlu bir yöne kanalize edebilirsem daha başarılı olacağım. Çünkü ben de bazen maçta yaptıklarım için kendi kendime kızıyorum.
Uzun süre Ümit Milli Takım’da kaldıktan sonra bu yıl içinde A Milli Takım’a yükseldin ve birçok tecrübeli oyuncunun önüne geçip ilk on birde oynatıldın. Galiba performansınının artışında bunun da etkisi var. Neler hissetiyorsun Milli Takım’a gittiğinde?
Öncelikle bu sezona iyi başladığımı düşünüyorum. Fatih Hoca, hem genç oyunculara hem de performansı yüksek oyunculara her zaman forma verir. Yani hak edene hak ettiğini verir. Ben de bunu bekliyordum. A Milli Takım’a seçileceğimi düşünüyordum, çünkü performansım yükseliyordu. Kadroya ilk alındığımda da ilk on birde oynadım. Bu da bana moral oldu. Çünkü bir Türk futbolcusunun erişebileceği en büyük mutluluklardan birine ulaştım. Tabii A Milli Takım’da oynayınca kendi kulübünde daha bir güvenli oluyorsun ve performansını arttırıyorsun.
Tek hayalim Avrupa
Son dönemde Liverpol, Fiorentina, Roma ve Valencia’nın seni izlediği yolunda haberler yer aldı medyada. Gelecekle ilgili hedeflerin arasında Avrupa’da oynamak da var mı?
Futbola başlarken kendime hedefler koymuştum, "Önce Galatasaray’ın A takımında, sonra A Milli Takım’da ve eğer başarabilirsem Avrupa’da oynayacağım" diye. İlk iki hedefimi gerçekleştirdim, sadece sonuncusu kaldı. Galatasaray da bir dünya kulübü, Avrupa’nın en tanınmış takımların biri. Yine de kulübümün menfaatleri doğrultusunda Avrupa’da oynamak istiyorum. Avrupa’da oynamak bir Türk oyuncusu için büyük bir başarı, büyük bir gururdur. Tabii bu kulübümün ve başkanımın kararıdır. Sonuçta ben 13 sezondur Galatasaray’da oynuyorum. Eğer transferimden Galatasaray da kazançlı çıkacaksa Avrupa’ya gitmeyi istiyorum.
Peki, Avrupa’da hangi ligde ülkede oynamak istersin?
Çocukluğumdan beri İngiltere ve İspanya liglerini çok beğeniyorum.
Futbolun dışında kalan zamanlarında neler yaparsın? Nedir seni en fazla mutlu eden?
Arkadaşlarımla ve ailemle vakit geçirmeyi, yeğenlerimle oynamayı çok severim. Ayrıca play station, bowling ve bilardo oynamaktan hoşlanırım. Bir de kafem var. Manzarası çok güzel. Manzaraya karşı oturup çayımı içmek de beni çok mutlu eder.

MaKaLeLe - avatarı
MaKaLeLe
Ziyaretçi
1 Şubat 2007       Mesaj #126
MaKaLeLe - avatarı
Ziyaretçi
Kayseri'de G.saray yoğun ilgi

Fortis Türkiye Kupası'nda bu akşam Kayseri Erciyesspor ile karşılaşacak Galatasaray, sabah saatlerinde yürüyüşe çıktı.

Mimarsinan Parkı'nda sabah yürüyüşü yapan Sarı-kırmızılı futbolcular ve teknik heyete, Kayserililer yoğun ilgi gösterdi. Teknik Direktör Eric Gerets ve futbolcular, taraftarlarla fotoğraf çektirdi. Sarı-kırmızılı takım, sabah yürüyüşünün ardından otelde maç saatini beklemeye başladı.
MaKaLeLe - avatarı
MaKaLeLe
Ziyaretçi
1 Şubat 2007       Mesaj #127
MaKaLeLe - avatarı
Ziyaretçi
"Yanal haberleri asılsızdır"

Galatasaray Kulübü, Başkan Özhan Canaydın'ın Vestel Manisaspor Kulübü Onursal Başkanı Ahmet Nazif Zorlu ile Teknik Direktör Ersun Yanal konusunda anlaştığı yönündeki haberlerin tamamen asılsız olduğunu açıkladı.
Sarı-kırmızılı kulübün internet sitesinde konuyla ilgili yer alan açıklamada, söz konusu haberin şampiyonluk mücadelesi veren Galatasaray'ın içerisinde zihin karışıklığı meydana getirmek, sportif hedeflerine yönelik güç birliğini zayıflatarak polemik üretmek niyetlerinin bir devamı niteliğinde olduğu belirtildi. Söz konusu haberlerin tamamen asılsız olduğu belirtilen açıklamada şöyle denildi: "Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Özhan Canaydın, Vestel Manisaspor Onursal Başkanı Sayın Ahmet Nazif Zorlu ile böyle bir konuda kesinlikle konuşma yapmamıştır, el sıkışmamışlardır, 'ön anlaşma' yapmamışlardır. Bir süredir ısrarla sürdürülmekte olan bu tür haberler, Galatasaray'ın şampiyonluk mücadelesindeki hedefini bulandırmak amaçlıdır. Bu tür gayretler sportif hedeflerimize yönelik konsantrasyonumuzu ve birliğimizi asla bozamayacak."
MaKaLeLe - avatarı
MaKaLeLe
Ziyaretçi
2 Şubat 2007       Mesaj #128
MaKaLeLe - avatarı
Ziyaretçi
Gözaltına alınanlar 5 oldu!

Antalya´da Galatasaray ve Milli Takım´ın kaptanı Hakan Şükür´ü dolandırıldığı iddiasıyla gözaltına alınanların sayısı 5´e çıktı.
Antalyalı bir arkadaşına vekalet vererek arsa ve konut işine giren Galatasaray ve A Milli Futbol Takımı´nın kaptanı Hakan Şükür, dolandırıldığı gerekçesiyle Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı´na suç duyurusunda bulunmuş, vekalet verdiği arkadaşı F.M.B. tarafından 588 bin 200 Euro ile 808 bin 750 YTL parasının dolandırıldığı iddia etmişti. Milli futbolcunun avukatı Melih Şahin, Hakan Şükür´ün 1994 yılında arkadaşları vasıtasıyla Antalya´da yaşayan F.M.B. ile tanıştığını, emekli olduğunda Antalya´ya yerleşmeyi düşündüğü için de bu arkadaşının arsa ve konut alımı teklifine olumlu bakarak vekalet verdiğini, Şükür´ün gönderdiği paralarla alınan arsaların kendisinden habersiz satıldığını, kurulan kooperatifte Şükür ve eşinin imzalarının taklit edildiğini iddia etmişti.
Savcılığa yapılan bu başvurunun ardından müteahhit ve emlakçılık yapan F.M.B. ile birlikte A.D. ve M.G. gözaltına alınmıştı.
Asayiş Şube Müdürlüğü´nde sorguları süren zanlıların verdiği ifadeler doğrultusunda, bugün 2 kişi daha gözaltına alındı. Gözaltına alınanların Antalya Su ve Atıksu İdaresi eski Genel Müdürü F.Ü. ile kentte 300´ün üzerinde dairesi bulunan H.A.T. olduğu belirtildi.
Zanlılar nitelikli dolandırıcılık iddiasıyla poliste sorgulanıyor. Polis sahte imzayla yapılan kooperatif toplantılarında imzası olan çok sayıda kooperatif yöneticisinin de arandığını açıkladı.
Milli futbolcunun kendi ismini taşıdığını sandığı Hakan Şükür Konakları´nın aslında 1993 yılında belediyenin gecekondulaştırmama yasası gereği fakir ailelere verilmek üzere dağıtılan arsalara yapıldığı ve buranın 1993 yılından bu yana F.M.B. ve gözaltına alınan 4 sanığa ait koperatif olduğu iddia edildi.
Hakan Şükür´ü dolandırdıkları gerekçesiyle gözaltına alınan ve sorguları süren 5 zanlının, yarın adliyeye çıkartılması bekleniyor.



MaKaLeLe - avatarı
MaKaLeLe
Ziyaretçi
2 Şubat 2007       Mesaj #129
MaKaLeLe - avatarı
Ziyaretçi
Polat soğuktan şikayetçi

Galatasaray As Başkanı Adnan Polat 0-0'lık Kayseri Erciyesspor maçının ardınan yaptığı açıklamada beraberliği zeminin bozuk olmasına ve havanın soğukluğuna bağladı.
Adnan Polat yaptığı açıklamada; "Bu soğuk hava ancak bu kadar. Futbolcular sahada durmakta zorlanıyorlardı. İki takımın da futbolcularını tebrik ediyorum. Zemin çok sert. Kaliteli futbol izlememiz mümkün değildi. Kayserispor maçı öncesi futbolcularımız açısından bu maç bir hazırlık maçı oldu. Zemini tanıdılar. İkinci maçta Ali Sami Yen'de Erciyesspor'u yeneceğimizi düşünüyorum." ifadelerini kullandı.






"Taraftara yazık oluyor"

K.Erciyesspor ile soğuk hava ve sert bir zeminde oynanan karşılaşmada 0-0 beraberlik ile sahadan ayrılan Galatasaray'da teknik direktör Eric Gerets maç sonu yaptığı açıklamada sahaya istediklerini yansıtamadıklarını belirtti.
Gerets gol pozisyonu yaratmakta sıkıntı çekmeleri üzerine sorulan soruya "Öncelikle burada iki günümüz daha var. Kayserispor maçı öncesi çalışacağız. Saha şartlarına alışmaya çalışacağız. Ayrıca taraftarlara yazık oluyor. Böyle saha şartlarında futbol oynamak güzel bir şey değil. Uzun toplarla oynamak düşüncesindeydik. Defansa avantaj verdik. Çok fazla pozisyon bulamadık. İkinci yarı biraz değişiklik yaparak bunu fazlalaştırmak istedik ama daha fazlasını yapamadık." ifadeleriyle cevap verdi.
Son olarak Gerets bu zeminde oynanan mücadeleden 0-0'lık beraberlikle ayrılmalarının yine de iyi olduğunu söyledi.
MaKaLeLe - avatarı
MaKaLeLe
Ziyaretçi
2 Şubat 2007       Mesaj #130
MaKaLeLe - avatarı
Ziyaretçi
Adnan Polat söz aldı

Galatasaray İkinci Başkanı Adnan Polat, Gökhan Ünal ve Mehmet Topuz'u sezon sonu transfer etmek için Kayserispor Başkanı Recep Mamur'dan, 'öncelik' sözü aldıklarını söyledi. Polat, "Gökhan ve Mehmet'e bu sezon Galatasaray forması giydirmeyi çok arzu ettik, ama olmadı. Fakat Recep Mamur'dan gelecek sezon için öncelik sözü aldık. Eğer bu oyuncuları gönderirlerse Galatasaray öncelikli olacak" diye konuştu.

Ali Sami Yen şoku!

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, yıkımı yılan hikayesine dönen Ali Sami Yen Stadyumu ile ilgili olarak Galatasaray ile imzaladığı sözleşmeyi tek taraflı feshetti.
Fesih davası açan Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, taraflar arasındaki sözleşmeye göre Ali Sami Yen'in üst kullanım hakkının 49 yıllığına Galatasaray'a verildiğini ancak karşılığında kendilerine verilen taahhütlerin yerine getirilmediğini iddia etti. Bu taahhütler; Gürpınar'da 15 bin kişilik bir stat yapılması ve Ali Sami Yen'in yenilenmesi olarak listelendi.
2 MİLYON YTL'LİK İHTARNAME
Galatasaray, kullanım bedellerini de ödemeyince, İstanbul 8. İcra Müdürlüğü ile Ankara 26, 28 ve 24 İcra Müdürlükleri'nde icra takibi başlatıldı. Sözleşmenin feshi halinde kulübün Ali Sami Yen'deki üst kullanım hakkının sona ereceği öğrenildi. Ayrıca noter kanalıyla Galatasaray'a gönderilen ihtarnamede "Sözleşmenin feshi dolayısıyla uğradığımız 2 milyon YTL'nin Galatasaray'dan tahsiline karar verilmesini talep ediyoruz" denildi.




Benzer Konular

2 Ekim 2016 / Misafir Spor
22 Ekim 2012 / Kral_Aslan Spor
23 Aralık 2011 / Misafir Spor