Arama

Fenerbahçe Cumhuriyeti / 34 FB 1907 - Sayfa 3

Güncelleme: 10 Nisan 2020 Gösterim: 381.578 Cevap: 451
cpex - avatarı
cpex
Ziyaretçi
6 Şubat 2006       Mesaj #21
cpex - avatarı
Ziyaretçi
umitozat2 Şükrü Saracoğlu Stadı’nda her zaman müthiş bir destek altında oynamaya alışan Fenerbahçeli futbolcular, Çaykur Rizespor karşılaşmasında destek bir yana, tribünden zaman zaman edilen küfürler karşısında şaşkınlığını gizleyemedi.

Sponsorlu Bağlantılar
70. dakikada skor 1-1’ken taraftarların, destek yerine tepki göstermesine bir anlam veremediklerini kaydeden futbolcular, şunları söyledi: “Üstelik zaman zaman küfür de ederek, moralimizi bozdular. Bu takım üst üste 2 yıl şampiyon oldu. Bir aksilik çıkmazsa 3. kez olacağız.”

“Ne olursa olsun küfürü haketmiyoruz. Tribünlerden her zaman olduğu gibi destek bekliyoruz. Çaykur Rizespor beraberliği taraftar gibi, bizim için de sürpriz oldu. Oyun ve sonuç olarak böyle bir tablo beklemiyorduk. Hesapta olmayan bir kayıp yaşadık. Ancak kesinlikle telaş ve paniğe kapılmayız. Bir rehavet de söz konusu değil. ‘Fenerbahçe kopar gider’ düşüncesine de kulaklarımızı tıkadık. Üst üste oynayacağımız iki deplasmandan alacağımız 6 puan bizi rahatlatır.”

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Şubat 2006       Mesaj #22
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Fransa, Almanya, İtalya, İspanya ve İngiltere... Avrupa'nın, hatta dünyanın önde gelen en çekişmeli futbol mücadelesinin yapıldığı arenalar bunlar...
Milyon dolarlık pahalı kramponlarla şöhretli teknik adamları bünyesinde barındıran yukarıda saydığımız büyük ligler baz alınarak, Teknik Direktör Christoph Daum'un görev süresindeki Fenerbahçe'nin üç yıllık performansını inceledik, kıyasladık... Süper Lig, La Championat, Bundesliga, Seria A, La Liga ve Premier Lig'in zirve takımlarıyla Sarı-Lacivertlileri karşılaştırdık... Ortaya şaşırtıcı bir fotoğraf çıktı.
Sponsorlu Bağlantılar
F.Bahçe, 2003'ten 2006'ya dek geçen sürede Olympique Lyon ile birlikte hep birinci sırada yer aldı. Koltuğunu kimseye kaptırmayan iki takımın dışında B. Münih, Juventus, Barcelona ve Chelsea'nin yerine 2003-2004'te zirvede başkaları vardı, onlar birinciliklerini koruyamadı. Ayrıca Daum'un öğrencileri 20 takımlı Premier Lig kategoriye dahil edilmezse, Juventus'la birlikte Avrupa'nın en fazla galip gelen, en az berabere kalan ve en çok gol atan kulübü konumunda. Bunun yanı sıra Sarı-Lacivertliler, önceki yıldan bugüne kadar Chelsea ve Juventus'la birlikte yerel liginde en yüksek puanı topladı. Üç yılın sonuçlarının toplamı alındığında Avrupa'nın en golcü takımı olan F.Bahçe, İngiltere'nin birincisi Chelsea, Almanya'nın lideri B. Münih, İspanya'nın en tepesindeki Barcelona, Fransa'nın en başarılısı Olympique Lyon ve İtalya'nın en çok kaz***** Juventus'u bile geride bıraktı.
virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
7 Mart 2006       Mesaj #23
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
BÜYÜK BAŞKAN DERKİ

Başkanımız Aziz Yıldırım, Fenerbahçe Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda bir konuşma yaptı. Başkanımız konuşmasında şunları söyledi:
"Bugün çok heyecanlıyım. Fenerbahçeli olmak, burada saygı görmek çok önemli. Gelecekten korkuyorum, 1998’den bu yana çok şeyler yaptık. Önümüzdeki 3 yıl için yapılacak çok şeyler var. 3 sene sonra buraya geldiğimizde umarım yüzümüz ak olur.

Geçmişten biraz hatırlatma yapacağım. Sevgili Halit Ağabey bir yazı yazdı: "Fenerbahçe’de Sermaye Devrimi". "Mart başında Fenerbahçe’de yapılacak kongreler hep bir anlam taşır. Sokak kongresi, tribün altı kongresi yapılmıştı. Fenerbahçe’de şimdi ise durum çok farklı. Grupların hegamonyasında yapılan ve sermayenin girdiği kongreler yok artık. Artık kulüpte her şey değişti, Fenerbahçe’de Sermaye devrimi yapıldı ve bunu da yapan Aziz Yıldırım oldu. Kendisi bir sürü tesisi kulübe kazandırdı.
Bir tek yapmadığım şey var. O da Üniversite. Sıkıntılarımız var, her yıl kulüp bütçesinden o konuya para kaydırıyoruz, üniversite konusunda ise fizibilite etütlerinde hazır olmadığımız görülüyor. Ben hiçbir zaman sosyal olayların karşında olmadım, her zaman yanındayım.
Tenkiti her zaman yapacağız ama futbol ile ilgili tenkitler Haziran ayında yapılır, bizim de tenkitlerden bir şeyler almamız lazım, ama yapıcı olanlardan. Üç yıllık bir dönem yapacağız. 3 şeye önem verdim. 1.si sportif başarı, bunun için de tesisleşme önemli, bunları geldiğim günden beri devam ettiriyorum ama biz bunların tapusuna sahip değiliz stadı almak için gittiğimizde, 35 Trilyon istediler ama alamadık, ilerde alacağız. Biz stadı yaptık ve sizler sayesinde geri dönüşümü oldu. Statta eksikler var. Zannediyorum ki Mayıs ayında stadımızda ısıtma problemini çözeceğiz. Kış aylarında bile + 10 derece olacak. Tişörtle maç izleyebileceğiz. 30 milyonu bulan bir masrafla Fenerium tribününü açtık. Migros ve Telsim’e teşekkürlerimizi sunuyoruz. Maraton tribününü de kendi imkanlarımızla yaptık.
Yapacağımız tesislerde şunu düşünüyoruz, tesislerin geri dönüşümü olsun. 3 şekil yönetim şekli var. 1- Aile şirketleri. 2- Şahıs şirketleri. Türkiye’de bu iki yönetim şeklinin dışında bir durum bulunuyor. Bu da kulüplerin özel bir statüsü olması. O zaman bu kulüplerin geleceğini taraftarların üzerine yıkmak gerekiyor onlara da sorumluluk vermek gerekir herkesin başkan olduğu bir sistem. 100. yılda 100 bin kart. Bu kart sizlere ve bizlere bir şey verecek, içini dolduracağız. Sizin bankanızda paranız varsa Fenerbahçe kartını kredi kartı olarak kullanabileceksiniz. 70-75 Milyon dolar bunun getirisi, Bütçe 125 Milyon, bunla beraber 200 Milyona çıkacak. Aksaklıklar var biliyoruz ama her Fenerbahçeli’ye gideceğiz. Dünya devi Fenerbahçe olacak, bunu rahatlıkla görüyorum ve rahatlıkla söylüyorum.
Küfür örf ve adetlerle alakası olmayan bir durum ama kendini bilmezlerin kullandığı şeyler var. Bizim lugatlarımızda yok ama biz yaratıyoruz, küfüre karşıyım hem bizim statlarımızda, hem de başka statlarda. Bizlere görev devletin verdiği emirlerdir. İstanbul il Güvenlik Kurulu’nda ne dediler; hiçbir taraftara bilet vermeyeceksiniz biz vermiyoruz. Geçmişte verdik ama 2 yıldır vermiyoruz. Bizim camiada olup, bu tip insanlara bilet alıp verenler hala var. Kanunu gereğini yapın, 10 kişilik gruplar var.
Ben geldiğimden beri Fenerbahçe’yi yönetenler, hiçbir takımına laf söylemediler. Sayın Yıldırım Demirören çıkıyor kürsüye Beşiktaş etiği var diyor. Biz bunun örneğini gördük 96 yılında. O zamanki başkanımız Ali Şen’e küfürler edilmişti. Beşiktaş Başkanı Sayın Süleyman Seba öbür maçta kapalı tribünün ortasına oturarak küfrü susturmuştu. Asıl etik budur. Lafla etik olmaz. Serdar Bilgili’yi gönderdiler onu da gönderecekler haberi olsun.
Okan Koç’un; Beşiktaş’tan Galatasaray’a gidecekken Ankaragücü’ne gitmesini anlayamadım. Hukuk karıştı yine. Gençlerbirliği avukatı Tahkim Kurulu’nda. Deniz Barış olayındaki. Hep son dakikada karar veriyoruz. Federasyon bu yabancı konusunu deklare etmeli, 6 yabancı mı olacak yoksa başka bir şeyler var. Elimizi kolumuzu bağlayan bir durum var. Bu konuyu Mayıs ayında bunu yapsalar. Onun için federasyonun acilen yabancı konusundaki durumu açıklasın. Biz ve başka kulüpler ona göre transferlerini belirlesin. Federasyonun bu konulara eğilmesini bekliyorum.
"İtaat et" konusuna karşıyım benim haberim yok, bu konuda çok üzgünüm, bunların olmamasını diliyorum. Özellikle Maraton alt tribününden oyuncularımızı tehdit ediyorlar, küfür ediliyor içkili bir şekilde. Bunu saklayacak bir durum yok.

100. yılımızda Chelsea, Real Madrid, Milan’ın katılacağı bir 4’lü turnuva yapacağız.

Önümüzdeki 3 yıl için korkuyorum. Türk insanın yapısında var: İnsanları aşağı çekmek. Benim korkum bu, diğerlerini aşarız. Kulübü kurumsal hale daha iyi götürmek için 2 yeni arkadaş alıyoruz yönetime. Diğer arkadaşlarımda bir değişiklik yok. Yönetici arkadaşlarımın hepsine hem sizin adınıza hem kendi adıma teşekkür ederim. Yapılan herşeyi beraber yaptık."
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Mart 2006       Mesaj #24
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
spor Süper Lig’de son 3 haftadır galibiyet yüzü göremeyen Fenerbahçe, Kadıköy’de Konyaspor’u 5-0 mağlup etti. Sarı-Lacivertliler, Anelka’nın 37. dakikada attığı golle rakibinin direncini kırdı. İkinci yarıda ise adeta gol şov vardı. Nobre (2), Önder ve Appiah’ın golleri F.Bahçe’yi maç fazlasıyla yeniden lider yaptı.
Fenerbahçe, takip edilmekten sıkılıp hovardaca davrandığı ikinci yarıda takip edilen duruma düşünce Daum kadroyu değiştirdi. Bu değişiklikle gelen Galatasaray kupa zaferi Konya maçına da yansıdı. Alman çalıştırıcı, aynı kadro ile çıktığı Konya maçında istediğini aldı ve maç fazlasıyla liderliği ele geçirdi: 5-0
F.Bahçe takipçi durumda ama sakin ve ne istediğini biliyor. Gerçi zemin hızlı oyuna, topla dansa izin vermiyordu ama usta ayaklar, yine de üretkendi. Konyaspor'da ise Murat, Zafer, Okan ve Mustafa hem F.Bahçe orta sahasına rahat vermiyor hem oyunu soğutuyorlardı. 33'te Luciano'nun füzesi üst direği sarsarken, bu pozisyon aynı zamanda F.Bahçe'nin baskısı golün habercisiydi. Gol de 37'de iki cambaz Alex ve Anelka'nın organizasyonundan geldi. Alex, çizgiden ortaladı, Anelka füzesi ile ağları sarstı: 1-0. İlk yarı bu sonuçla biterken seyircinin talebi üzerine Anelka çıkıp Nobre ikinci yarıya başlayınca F.Bahçe'nin ileri ucu hareketlilik kazandı. 48'de Nobre fırsatçılığı ile farkı ikiye çıkarınca Konya çözüldü, F.Bahçe şahlandı. 56'da Önder'in ceza sahası dışından vurduğu sert şutta Özden çaresizliği oynarken F.Bahçe farkı üçe çıkarıp galibiyetin sevincini yaşamaya başladı. Skor avantajı Daum'u cesaretlendirdi. Tuncay'ı çıkarıp Kemal'i, Aurelio'yu çıkarıp Selçuk'u oyuna alması, bu ikili adına sevinilecek bir durumdu. F.Bahçe, 3-0'ın rahatlığı ile top çevirirken Konya'nın da direnci kırıldığı için maç tek kaleye döndü. 82'de Ümit'in ortasında bu defa Appiah ağları havalandırırken 90+2'de yine Nobre sahneye çıkarak skoru tayin etti: 5-0. F.Bahçe, ilk yarıdaki Konya maçında Anelka'nın elle attığı gol nedeniyle tedirgin çıktığı maçta rahat bir galibiyet aldı. Oyunu istediği gibi yönlendirdiği maçta üç puanı 5 golle alıp maç fazlasıyla liderliğe oturdu.

Anelka'nın bu kez ayakları çalıştı!
Sezonun ilk yarısında oynanan maçta Konya-spor'a biri elle olmak üzere iki gol kaydeden F.Bahçe'nin yıldız futbolcusu Anelka, dün de golünü attı. Maçın 37. dakikasında Alex'in pasında topla buluşan Fransız futbolcu, bu kez tartışmasız bir gole imza atarak takımını 1-0 öne geçirdi. Bu arada geçen hafta yapılan olağan genel kurul toplantısında seçilen Aziz Yıldırım başkanlığındaki Fenerbahçe yeni yönetim kurulu, dün mazbatalarını aldı. Yeni yönetim kurulu, önümüzdeki hafta tekrar toplanarak görev dağılımı yapacak.
Kanarya, 3 hafta sonra galip geldi
Konyaspor'u 5-0 mağlup eden Fenerbahçe, 3 hafta sonra galibiyetle tanıştı. Ligin 21. haftasında deplasmanda Samsunspor'u 5-0 yendikten sonra, üst üste yaptığı 3 maçta 2 yenilgi, 1 beraberlik alan Sarı-Lacivertliler, Konyaspor maçında yine 5-0'lık bir galibiyetle tekrar 3 puanla tanıştı. Üç maçlık puan kaybı serisine Ankaraspor deplasmanında 2-1'lik mağlubiyetle başlayan Fenerbahçe, ardından Kadıköy'de Beşiktaş ile 2-2 berabere kalıp, geçen hafta Kayserispor'a deplasmanda 1-0 yenilmekten kurtulamamıştı.
‘Christoph Daum, sezon sonunda Stuttgart’a gelecek’
Fenerbahçe Teknik Direktörü Christoph Daum'un önümüzdeki sezon Almanya Bundesliga takımlarından VfB Stuttgart'a gideceği iddia edildi. “Kölner Express” gazetesi, Daum'un VfB Stuttgart'ı 1992 yılında lig şampiyonu yaptığını hatırlatarak, liglerin bitimine 10 hafta kala şimdiden Daum'un bu takıma döneceğini öne sürdü. Gazete, VfB Stuttgart'ın Fenerbahçe teknik direktörüyle anlaşmasına delil olarak, gelecek sezon için futbolculara şimdiden Alman teknik adamın adının söylenmesini gösterdi. Bu arada maçtan sonra konuşan Daum, Konya-spor karşısında haklı bir galibiyet aldıklarını belirtirken Stuttgart'a gideceği şeklindeki haberler için şunları söyledi: “Basında yer alan haberlerle ilgili yorum yapmak istemiyorum. Yorum yaparsanız Jose Morinho'nun, Le Guen'in Fenerbahçe'ye geleceği şeklindeki haberleri de yorumlamak lazım. Alman basını ile Türk basını arasında fark yok.” Öte yandan Fenerbahçe Kulübü resmî internet sitesi, İspanya'nın Real Madrid takımında forma giyen Brezilyalı futbolcu Roberto Carlos'un transferiyle ilgili medyada yer alan haberlerin gerçeği yansıtmadığını açıkladı.
F.BAHÇE: 5 - KONYASPOR: 0
FENERBAHÇE: Rüştü 7, Önder 7, Luciano 7, Servet 7, Ümit 6, Appiah 8, Aurelio 7 (Dk. 73 Selçuk 3), Deniz 6, Tuncay 6 (Dk. 61 Kemal 4), Alex 7, Anelka 7 (Dk. 46 Nobre 7).
KONYASPOR: Özden 3, Yasin 4, Ömer 3, Ümit 4, Erhan 4, Murat 5, Mustafa 4, Zafer 4 (Dk. 57 Tayfun 3), Erman 3, Bebbe 3 (Dk. 57 Kais 3), Okan 4 (Dk. 81 Volkan ?).
GOLLER: Dk. 37 Anelka, Dk. 48 ve Dk. 90+2 Nobre, Dk. 56 Önder, Dk. 82 Appiah.
SARI KARTLAR: Tuncay / Erhan, Murat, Yasin.
HAKEMLER: Vedat Yüksel, Selçuk Kaya, Nihat Mızrak.
STAT: ŞÜKRÜ SARACOĞLU


Bir spor yazarının görevi sadece eleştirmek değil. Olumlu hareketler, iyi oyun, güzel hakem yönetimi varsa elbette onları da yazacağız.

Ancak gelin görün ki, F.Bahçe-Konyaspor maçında Anelka’nın golüne kadar olumlu hiçbir şey yoktu. İnsan bu futbolu ve oyun anlayışını görünce ister istemez saçını başını yoluyor. Herr Daum; kupa maçındaki 11’i bozmadan Konyaspor maçında sahaya sürmüştü. Zaten en büyük özelliği alıştığını vazgeçmeden ısrarla denemesi. Ancak bu o kadar yavanlaştı ki goller gelene kadar hiç kimse zevk almadı. Bir ara Konyaspor, öyle bir pas alışverişi yaptı ki buna seyirci aşırı bir şekilde ıslıkla tepki verdi. Fenerbahçeli oyuncular bu tepkiden sonra kendine geldi.
Fenerbahçeli oyuncuları, liderliğin kaybedilmesi ve rakiplerinin oyun planlarını çözmüş olması fazlasıyla etkiliyor. Bu sebeple iş; oyuncularının bireysel yeteneklerine kalmış durumda. Bu yeteneklerin kullanılması ve ortaya çıkması için uygun pozisyonlar lazım. Yani Alex gibi bir oyuncu için duran toplara ihtiyaç var. Yoksa Anelka gibi kafa toplarıyla oynama oranı sıfır olan bir oyuncuyu devamlı yüksek toplarla beslemeye kalkarsan ortaya garip bir şey çıkıyor. Oysa bunun aksine Alex, yerden bir topla Anelka’ya asist yapınca F.Bahçe hemen golü buldu. Bu gösteriyor ki sahada doğru işleri yapacak. F.Bahçe’de Luciano’nun çok önemli bir görevi var. Adeta gizli bir forvet gibi oynuyor. Bence, Fenerbahçe’nin son maçlarındaki kilit adamı o. Bu maçta da Luciano’nun direkten dönen müthiş füzesi takım için ateşleyici bir faktör oldu. Yüksek toplar oyun içinde Luciano’nun gol çizgisine geldiği zaman ya da duran toplarda Servet ve Önder’in de kale önüne yaklaştığı anlarda lazım. Yüksek topları Anelka’ya atarsanız, o da benim gibi sadece seyreder. Fenerbahçe bu yanlışından vazgeçip ve iki yürüyen adamından biri olan Anelka’nın yerine daha hırslı ve mücadeleci Nobre’yi oyuna sokunca ikinci golünü bularak rahatladı. Fenerbahçe’nin bu maçta en olumlu yönü bütün futbolcuların oyun anlayışlarının kazanmak zorunda oldukları için hücuma dönük olmasıydı. Skor rahatlığından sonra birbirinden güzel hareketler seyirciye maçın başlangıcındaki kötü futbolu unutturdu. Böylesine zengin bir kadro doğrularla buluştuğu an hem ligi hem kupayı alır. Fenerbahçe farklı galibiyetle bu mesajı verdi. Konyaspor ise tam bir hayal kırıklığı, ne için futbol oynuyorlar anlamak mümkün olmadı. Her halde akılları ilk maçtaki olaylarda kalmıştı. Hakem Vedat Yüksel’e pek bir iş düşmedi. Onun için hakkında bir görüş belirtmek yanlış olur.
Son düzenleyen Blue Blood; 13 Mart 2006 07:49
virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
14 Mart 2006       Mesaj #25
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
Avrupa’daki Futbol Kulüpleri
Arasında 16. Sıradayız



Fenerbahçe Spor Kulübü, toplam gelirler bazında Avrupa’daki futbol kulüpleri arasında 16. sırada yer alıyor.
Mali İşler Koordinatörümüz Abdulkadir Kuşin, 98 Milyon 500 bin Euro’luk toplam geliriyle Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Avrupa’daki 21 futbol kulübü içinde 16. sırada bulunduğu açıkladı.
Kuşin, Avrupa’daki 21 futbol kulübü arasında yapılan ve toplam gelirleri 85-260 Milyon Euro aralığında olan Avrupa Kulüpleri arasında yapılan araştırmada 259 Milyon Euro ile Manchester United’in ilk sırada bulunduğunu, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Manchester City, Schalke04, O. Marseille, Rangers ve Aston Villa gibi kulüpleri geride bırakarak 16. sırada bulunduğunu açıkladı.
Sayısal ve oransal gelirler anlamında da Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Ticari ve Maç gelirleri ile TV yayın gelirleri bazında diğer kulüpleri çok geride bıraktığını söyleyen Kuşin,
"Türkiye’deki spor kulüpleri arasında önemli gelir kaynağı olarak bilinen TV Yayın gelirleri Fenerbahçe Spor Kulübü içinde toplam gelirlerimizin sadece % 14’ünü (13.790.000 Euro) oluşturuyor. Ticari gelirlerimiz % 46 (45.310.000 Euro), maç gelirlerimiz ise % 40 (39.400.000 Euro)’lık bir oran ile tv gelirlerinin çok üstünde bulunarak sağlıklı bir gelir yapılanmasının göstergesi olmaktadır" dedi.

virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
14 Mart 2006       Mesaj #26
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
Fenerbahçe Logolu Game Boy’lar


fenerbahce gameboy1303 Dünyanın en büyük oyun konsolu ve yazılımı üreticilerinden Nintendo’nun Fenerbahçe takımının logosu ile süslediği Game Boy’lar, hem Fenerbahçe hayranlarının hem de oyun tutkunlarının en gözde oyun konsolları oluyor. Fenerbahçe logolu Game Boy Micro, Game Boy Advance SP ve Game Cube’ler, Fenerium’da Fenerbahçe tutkunları ile buluşuyor. Nintendo, bir futbol takımının logosunun Game Boy oyun konsollarına taşınması uygulanmasını da ilk defa Türkiye’de gerçekleştirmiş oluyor.
Dünyanın en fazla satan oyun konsolu olan Game Boy’un 10’a yakın farklı renk ve desende model seçeneği ile 550’den fazla oyunu bulunuyor. Game Boy Advance SP, Game Boy’un özelliklerini daha da ileriye taşıyor. Ekranını çizilmekten koruyan katlanabilir özelliği, taşınabilir olması ve ara kablosu ile 4 kişiye kadar aynı anda oyun oynama imkanı veriyor.
Nintendo’nun Game Boy Micro’su ise markanın şimdiye kadar trendleri yakalayan en iyi el konsolu olma özelliğini taşıyor. Gri, pembe, yeşil ve mavi renk alternatifleri bulunan Game Boy Micro, eşsiz görüntüsünün yanı sıra keskin renklere sahip ekranıyla da Fenerbahçe tutkunlarının oyun keyfini artırıyor. Game Boy Micro, küçüklüğü ve hafifliği ile kolayca taşınabiliyor. Game Boy Micro, Mayıs ayından itibaren oyun portuna yerleştirilecek ek bir kartuşla MP3 Player olarak da kullanılabilecek.
NihLe - avatarı
NihLe
Ziyaretçi
14 Mart 2006       Mesaj #27
NihLe - avatarı
Ziyaretçi
Üç büyüklere ceza


Bir GS'lı, bir Fener'li ve BJK'lı, S.Arabistan'da yasak olmasına rağmen bir otelde içki içerken yakalanırlar.

Mahkemeye çıkarılırlar. Karar: İdam!

İtiraz ederler, karar müebbet cezasına çevrilir.

Ama o gün, bayrama denk geldiği için Prens Hazretleri cezayı kaldırıp hepsine "20 kırbaç" ceza verir. Bizimkileri sempatik bulduğu için de bir "kıyak" daha yapıp, herkese cezasını hafifletmek için bir istek hakkı tanır.

BJK'lı, "Sırtıma bir yastık bağlayın" der.

10 kırbaçtan sonra yastık paramparça olur ve pek fayda etmez.

Uyanık Fenerli bunu görünce, "Sırtıma iki yastık bağlayın" der.

Ama iki yastık bile 10 tane kırbaca dayanmaz.

Sıra G.Saraylı'ya gelince Prens Hazretleri:

- Bak G.Saraylı, sana acıdım. Avrupada çok büyük başarılar kazanmanıza rağmen bu sene Avrupa'daki hiçbir lige katılamadınız. Türkiye liginde de de çok kötü sonuçlar alıyorsunuz. Ezeli rakibiniz F.Bahçe'nin gerisindesiniz. Bu yüzden sana iki istek hakkı veriyorum.

G.Saraylı "O zaman bana 1000 kırbaç vurulsun" der.

Herkes şaşkına döner.

Prens "ikinci isteğin ne" diye sorar.

G.Saraylı pis pis sırıtarak, ikinci isteğini söyler:

- Sırtıma F.Bahçeli'yi bağlayın!


Rofl Rofl Rofl
venüsün_kızı - avatarı
venüsün_kızı
Ziyaretçi
19 Mart 2006       Mesaj #28
venüsün_kızı - avatarı
Ziyaretçi
18032006mac024Ankaragücü 1
Fenerbahçe 4
clearpixelTurkcell Süper Ligi’nin 26. haftasında Fenerbahçemiz Ankara deplasmanında Ankaragücü’nü4-1 mağlup etti. Karşılaşmaya hızlı başlayan takımımız oyunun ilk dakikalarından itibaren oyuna ağırlığını koydu. İlk dakikalardan itibaren rakip takım ceza sahasında pozisyonlar yaratan takımımızda 8. dakikada Brezilyalı oyuncumuz Alex, kullandığı serbest vuruş sırasında topa ön direkten kafayı vuran İbrahim, kendi kalesine gol atarak takımımızı 1-0 öne geçirdi. Karşılaşmada bir çok pozisyon bulan takımımız attığı şutların auta gitmesi nedeni ile bir çok gol...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Mart 2006       Mesaj #29
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
spor Fenerbahçe, Ankaragücü deplasmanında 3 puana rahat uzandı. Özellikle ilk yarıda birçok gol pozisyonundan yararlanamayan Sarı-Lacivertliler başkent ekibini 4-1 yenerek, Galatasaray’a gözdağı verdi. Fenerbahçe’nin golleri İbrahim Yavuz (k.k), Tuncay, Appiah ve Alex’ten geldi.
Şampiyonluk yarışında puan kaybına tahammülü olmayan Fenerbahçe, düşme hattından uzaklaşmak arzusunda olan Ankaragücü’nü deplasmanda kötü oynamasına rağmen dört golle geçmeyi başardı.
Kalabalık defans kurgusu ile gol yememeyi planlayan başkent ekibi karşısında hücumlarda organize olmakta zorlanan Fenerbahçe’nin imdadına yine Alex yetişti. Müsabakanın 9. dakikasında Alex’in sağdan kullandığı serbest atışta ceza alanı içerisinde İbrahim Yavuz ters bir kafa vuruşuyla topu ağlara gönderdi: 0-1. Golden sonra karşılaşmanın tansiyonu yükseldi. Ankaragücü’nün ender ataklarından birisinde 26. dakikada Baliç’in ortasında ceza alanı içerisinde Umut’un kafa vuruşu az farkla üstten auta çıktı. Bu pozisyonun hemen sonrasında 28. dakikada Alex’in ara pasıyla ceza alanına giren Nobre’nin vuruşunda top direkten döndü. 33. dakikada ise sol kanattan Ümit Özat’ın yerden ortasına ceza alanı içerisinde bulunan Alex’in vuruşunda top kaleci Serkan’da kaldı. Bu pozisyonun hemen sonrasında yine Alex’in serbest atışında Önder ceza alanı içerisinde iyi yükseldi, vuruşunda top kalecide kaldı. İlk yarı Fenerbahçe’nin üstünlüğü ile tamamlanacak sanılırken 43. dakikada Ankaragücü skorda dengeyi sağladı. Baliç’in kullandığı serbest atışta Rüştü’den dönen topu defans uzaklaştırmak istedi. Dönen topu Petkov ortaladı. Emre kale önünden topa dokundu: 1-1. Müsabakanın ikinci yarısında Fenerbahçe sahada daha iyi organize oldu. 61. Dakikada Alex’in korner atışında ceza alanında topa iyi yükselen Tuncay’ın kafa vuruşu ağlara gitti:1-2
İkinci golden sonra daha rahatlayan Sarı-Lacivertli konuk ekip 79. dakikada Appiah ile farkı ikiye çıkarttı. Karşılaşmanın uzatma dakikasında ise Brezilyalı yıldız Alex skoru tayin eden golü kaydetti. Böylece Fenerbahçe Ankara’dan üç puan ile ayrılan taraf oldu.
Christoph Daum, Didi’yi solladı
Daum, A.Gücü maçıyla F.Bahçe’de lig tarihinde üst üste en çok karşılaşmaya çıkan teknik adam oldu. 93. defa F.Bahçe’nin başında sahaya çıkan Alman çalıştırıcı, daha önce arka arkaya 92 maça çıkan Brezilyalı Didi’yi geçti. Bu arada maçtan sonra konuşan Daum, “Maçın akışını göz önünde bulundurursak takımımı tebrik ediyorum.” diye konuştu.
Semih, 20 dakikada 2 asist yaptı
Karşılaşmanın 70. dakikasında Nobre'nin yerine oyuna giren F.Bahçe'nin genç oyuncusu Semih, 20 dakikada 2 asist yaptı. 79. dakikada topla ilk buluşmasında Appiah'a gol pası veren Semih, Alex'in golüne de asist yaparak göz doldurdu. Oyunda kaldığı süre zarfında topla 12 kez buluşan 23 yaşındaki oyuncu, rakip kaleye 1 şut çekebildi.
Tuncay, Mahmut Hanefi’yi unutmadı!
Fenerbahçe’nin ikinci golünü atan Tuncay Şanlı, golün sevincini yedek kulübesinde oturan hemşehrisi Mahmut Hanefi ile paylaştı. Maçın 61. dakikasında attığı şık kafa golü ile takımını 2-1 öne geçiren yıldız futbolcu, Mahmut Hanefi’nin kafasını öperek uğur yaptı. Bu arada Fenerbahçe’nin attığı bu gole Ankaragücü Teknik Direktörü Hikmet Karaman centilmenlik dışı olduğu gerekçesiyle itiraz etti.
Brezilya Büyükelçisi de tribündeydi
Ankaragücü-Fenerbahçe maçını, Brezilya'nın Ankara Büyükelçisi Melantanio Neto da eşiyle birlikte izledi. Fenerbahçe'nin deplasman maçlarına pek gitmeyen başkan Aziz Yıldırım ise dün takımını yalnız bırakmadı. Bu arada son haftalarda Fenerbahçe’ye kritik goller kazandıran Nobre, Ankaragücü maçında direğe takıldı. Brezilyalı futbolcunun, 28. dakikada sağ çaprazdan attığı şut direkten geri döndü.
Kanarya, nihayet deplasmanda güldü
Deplasmanda oynadığı son iki karşılaşmada da mağlup olan F.Bahçe, A.Gücü'nü yenerek dış sahada yenilme serisine son verdi. Bundan önce arka arkaya oynadığı Ankaraspor ve Kayserispor deplasmanlarında mağlup olan Sarı-Lacivertliler, 35 gün sonra dış sahada 3 puanla tanıştı. Bu sezon deplasmanda oynadıkları 12 maçta 9 galibiyet, 1 beraberlik, 2 mağlubiyet alan Fenerbahçe, dış sahada 28 puan topladı. Bu arada maçın uzatma dakikalarında attığı gol ile Süper Lig'deki gol sayısını 10'a çıkartan Alex, 8 hafta sonra gol atmış oldu. En son 11.12.2005 tarihinde K.Erciyesspor'a gol kaydeden Brezilyalı oyuncunun oynadığı 23 maçta 19 asisti bulunuyor. Öte yandan F.Bahçe kafilesi, A.Gücü maçı sonrası yapılan doping kontrolü nedeniyle yaklaşık 1 saat gecikmeli olarak stattan ayrıldı. Karşılaşma sonrası yapılan doping kontrolüne F.Bahçe'den Alex ve Tuncay alındı. Sarı-Lacivertli kafilenin otobüsü, Tuncay'ın numuneyi verememesi nedeniyle 1 saatlik rötar yaptı. Ayrıca Fenerbahçe’nin Ankaragücü karşısında 3. sayısını kaydeden Appiah ligde 4. golüne ulaştı. Ganalı futbolcu dün gördüğü sarı kartla cezalı duruma düştü. Appiah, önümüzdeki hafta oynanacak Malatyaspor karşısında takımdaki yerini alamayacak.
ANKARAGÜCÜ: Serkan 5, Emre 5 (Dk. 80 Heverton ?), Hakan 4, Sedat 3, Petkov 6, Abdurrahman 4, İbrahim 3 (Dk. 73 Niyazi ?), Aytekin 4, Burak 4, Umut 4, Baliç 5 (Dk. 73 Okan 3).
FENERBAHÇE: Rüştü 5, Önder 7, Deniz 6, Luciano 6, Ümit 7, Mehmet 4 (Dk. 62 Serkan 5), Aurelio 8, Appiah 7, Tuncay 7, (Dk. 83 Kemal ?) Alex 8, Nobre 6 (Dk. 70 Semih 5).
GOLLER: Dk. 43 Emre / Dk. 9 İbrahim (k.k), Dk. 61 Tuncay, Dk. 79 Appiah, Dk. 90+4 Alex.
SARI KARTLAR: Hakan Kutlu, Abdurrahman, Burak / Appiah, Alex, Luciano.
KIRMIZI KART: Dk. 82 Sedat.
HAKEMLER: Cem Deda, Ali Saygın Ögel, Alper Ulusoy.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Mart 2006       Mesaj #30
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Daum’un Anelka’nın yerine Mehmet Yozgatlı’yı tercih etmesi sizce doğru mu?

Zorunlu bir tercihti ama Mehmet Yozgatlı dün oynadığı futbolla başarılı bir maç çıkardı ve hocasının yüzünü kara çıkarmadı. Daum, Mehmet’i sadece Anelka’nın yokluğunda düşünmemeli. Bu oyuncu dün oynadığı futbolla gösterdi ki her zaman hazır kıta. Hazır bir oyuncuyu yedek kulübesinde bekletmek onu bitirmekle eşdeğerdedir. Anelka sakatlığından dolayı oynamasa da Mehmet kanatları kullanarak onu aratmadı.
Fransız futbolcu Anelka’nın yokluğu Fenerbahçe’yi nasıl etkiledi?
Anelka, dünya çapında bir futbolcu ve F.Bahçe için geldiği günden bu yana önemli işler yaptı. Buradaki başarısı sayesinde Fransa Milli Takımı için ismi yeniden gündeme geldi. Sarı-Lacivertli takım, dün Ankaragücü karşısında Anelka’yı çok fazla aramadı. Bunun sebebi de sahadaki oyuncuların iyi paslarla neticeye gitmesi ve takım oyunu oynamasıydı. F.Bahçe çok iyi bir futbol ortaya koyamadı ama şampiyonluk yolunda A.Gücü gibi zorlu bir deplasmanda 4 gol atmasını bildi.
Fenerbahçe’nin bu maçtaki en büyük artı ve eksisi neydi?
F.Bahçe, dün başkentte takım halinde mücadele etti ve iyi bir savaş verdi. A.Gücü golü bulduktan sonra da oyundan bir an olsun kopmadı. Zaten bir takım şampiyon olmak istiyorsa, kolay değil zor maçları kazanmalı. A.Gücü de konumu itibariyle puana ihtiyacı olan bir takım ve bu yüzden maçın önemi onlar için de büyüktü. Her zaman ‘koşmuyor’ diye eleştirilen Alex bile dün bu huyundan vazgeçti ve arkadaşlarına ayak uydurdu, koştu, top alıp verdi ve mükemmel bir gol attı. Herkesin beklediği F.Bahçe zaten buydu. Ben Fenerbahçe’yi dün takım halinde beğendim. Artıları fazla, eksileri hemen hemen yok gibiydi.
Fenerbahçe dün geceki oyunuyla hafta içi oynayacağı kupa maçında Galatasaray’ı eleyebilir mi? Kadıköy’de elde ettiği zaferle zaten bir adım önde olan F.Bahçe’nin kupada zorlanacağını zannetmiyorum. Uzunca bir süredir Türkiye Kupası’na hasret kalan Kanarya’nın bu özleme son verebilmek için G.Saray’ı geçeceğini düşünüyorum. Daum, takımını bu sistem ve bu anlayışla oynatırsa F.Bahçe’nin tur atlayacağına inanıyorum.

Benzer Konular

31 Temmuz 2013 / PiSiK0PATR Tarih
19 Mayıs 2011 / Kral_Aslan Tarih
30 Nisan 2011 / thedoctor_611 Tarih
25 Haziran 2011 / Misafir Tarih
2 Ocak 2013 / _Yağmur_ Taslak Konular