Fenerbahçe Cumhuriyeti / 34 FB 1907 - Sayfa 43

Mevlüt Sizindir..

Sponsorlu Bağlantılar

Plessis, "Mevlüt şu anda Fransa'nın en büyük yıldızlarından biri. Arsenal de istedi. Fiyatı ise 10 milyon euro. Öderseniz, Mevlüt sizin olur" dedi.


Milli Takımımız'ın Bosna Hersek'i yendiği karşılaşmada galibiyet gölümüzü atan Mevlüt Erdinç, bir anda Avrupa transfer piyasasının en gözde isimlerinden oldu. 21 yaşındaki oyuncu için Premier Ligi ekiplerinden Arsenal de devrede. Ada ekibinin hocası Arsene Wenger'in, ara transferde gurbetçi oyuncuyu kadrosuna katmaya çalıştığı İngiliz basınına yansıdı.


Resmen istediler
Mevlüt, devre arasında kadrosunu takviyeye hazırlanan Fenerbahçe'nin de listesinde. Sarı-lacivertliler, Sochaux Başkanı Jean-Claude Plessis'le bizzat temasa geçip, Mevlüt için resmi teklif iletti. Plessis, Arsenal'in de peşinde olduğunu doğruladığı Mevlüt için Fener'e, "O, Fransa'nın en büyük yıldızlarından biri. Fiyatı 10 milyon euro. Bu parayı öderseniz, Mevlüt sizindir" dedi. Görüşmelerin sürdüğü kaydedildi.

Mevlüt kimdir?
Doğum tarihi: 25 Şubat 1987
Doğum yeri: Saint-Claude (Fransa)
Boy: 1.81
Kilo: 69 kg
Mevkii: Forvet

90+Diriliş 2-3


Süper Lig'de tarihinin en kötü dönemlerinden birini yaşayan Fenerbahçe, aradığı çıkışı Kocaelispor deplasmanında buldu. Körfez ekibini, gol düellosu şeklinde geçen mücadelede, 90+6'da Semih Şentürk ile yıkan Kanarya, bu sezon ligde ilk dış saha galibiyetini elde ederek, Arsenal sınavı öncesi moral buldu


Çift forvet: Güiza-Semih
Turkcell Süper Lig’de bu sezon yaptığı 6 maçta yalnızca 2 galibiyetle 6 puan toplayabilen Fenerbahçe’de, sakatlıkları süren Gökhan, Emre, Deivid ve Vederson, Kocaelispor maçının kadrosuna alınmadı. Teknik direktör Luis Aragones, sakatlıktan çıkan Alex, Semih ve Lugano’ya ilk 11’de yer verdi. Semih ve Güiza’yı birlikte sahaya süreren Aragones, çift forvetle gol yollarında etkili olmaya çalıştı.
Semih '100' dedi
Ligde Fenerbahçe formasını 99 kez giyip, 32 gol atan Semih, bugün sarı-lacivertli formayla 100. lig maçına çıktı. Avrupa Futbol Şampiyonası finallerinde attığı kritik gollerle de A Milli Takım’ın etkili isimlerinden birisi olan Semih, bu sezon sakatlığı nedeniyle forma giymediği maçlarda, Fenerbahçe’de yokluğunu fazlasıyla hissettirdi. Bu sezon forma giydiği 3 maçta toplam 139 dakika sahada kalan Semih, ligde 1, Avrupa Şampiyonlar Ligi ön eleme maçlarında 5 olmak üzere toplam 6 gole imza attı.

Körfez ekibi de çıkış arıyor
Sahasında Fenerbahçe’yi yenerek kötü gidişe "dur" demek ve moral kazanmak isteyen Körfez ekibinde teknik direktör Yılmaz Vural, sakatlığı süren Ahmet Dursun’u kadroya almadı. Yeşil-siyahlılarda Serdar Kulbilge, Serhat Akın ve Kemal de eski takımlarına karşı forma giydiler. Maç öncesi sarı-lacivertlilerde Roberto Carlos, yeşil-siyahlılarda ise Serdar Kulbilge sarı kart cezası sınırında bulunuyor.

İsmetpaşa Stadı’nda kendilerine ayrılan 750 kişilik kontenjanı dolduran sarı-lacivertli taraftarlar takımlarını destekledi. Yeşil-siyahlı taraftarlar maça fazla ilgi göstermedi. Tribünlerde yaklaşık 8 bin yeşil-siyahlı taraftar takımlarını desteklediler.

Fenerbahçe Teknik Direktörü Luis Aragones, Bursaspor'u 5-2 yendikleri maçta teknik anlamda iyi oynadıklarını söyledi.

Aragones, maçtan sonra yaptığı açıklamada, Bursaspor maçında geri dönüşleri daha iyi yaptıklarını ifade ederek, "Teknik anlamda iyi oynadık, geri dönüşleri daha iyi yaptık, topu kaybettiğimiz zaman hızlı bir şekilde gelip, onlara fazla pozisyon tanımadık. Eskiden yaptığımız uzun pasla çıkmaları aza indirdik" dedi.

Arsenal maçında geri dönüşleri yapamadıklarını anlatan Aragones, "Bunları söylememize rağmen, Arsenal maçında geri dönüşleri gerçekleştirememiştik. Ona rağmen 7-8 net gol pozisyonu bulmuştuk. Arsenal 6-7 pozisyona girip, 5'inde gol buldular. Biz de gol pozisyonu bulduk, ama değerlendiremedik" diye konuştu.

İspanyol teknik adam, "İlk kez ligde iki maç üst üste kazandınız. Bununla ilgili ne söyleyeceksiniz?" sorusunu, "(Bu takımı mayısta göreceğiz) demiştim. Aldığımız galibiyetlerden çok memnunum. Ligin uzun olduğunu bildiğimiz için mayısta gazetecilerle tekrar konuşmak isterim" şeklinde yanıtladı.

Aragones, bir gazetecinin, "Medyaya kırgın mısınız?" sorusu üzerine şunları söyledi: "Basına kırgınlığım söz konusu değil. Basının yaptığı iş kendi işi, Bugün Arsenal maçından çok da farklı oynamadık, o gün 5 gol yemiştik. Bütün basın işler kötü gittiği zaman beni, başkanı, takımı eleştiriyor. İşler iyi olunca daha farklı oluyor. Bu da gazetecilerin işi. Basını tanıdığım için bu durumlar beni fazla etkilemiyor. Benim yeterince geniş omuzlarım vardır. Her yükü kaldırırım."

Aragones, bu sezon ilk kez forma giyen Deivid'in takımın en önemli oyuncularından biri olduğunu belirterek, "Sakatlığını atlattı ama kafasından henüz tam atamadığı için bazı pozisyonlarda istediği şeyleri gerçekleştiremiyor. Attığı golün onun için moral olduğunu düşünüyorum" diyerek sözlerini tamamladı.

Fenerbahçe'de Eskişehir maçında kaybedilen 2 puanın üzüntüsü sürerken Brezilyalı yıldızı Alex de Souza'dan gelen kötü haberle bir kez daha yıkıldı.

Fenerbahçe'de Alex de Souza şoku. Brezilyalı yıldız oyuncu Şampiyonlar Ligi'nde çarşamba günü oynanacak Arsenal maçında forma giyemeyecek.

Dün gece oynanan Eskişehirspor maçında ayağına darbe alan Alex'in bugün MR'ı çekildi.

Brezilyalı futbolcunun sağ arka adalesi uyluk bölgesinde yoğun ödem tespit edilirken, çarşamba günü oynanacak Arsenal maçında forma giyemeyeceği açıklandı.

Fenerbahçe Kulübü'nün resmi internet sitesinde yapılan açıklamada da, futbol takımı kaptanı Alex de Souza'nın, sarı-lacivertlilerin Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde 5 Kasım Çarşamba günü İngiltere'nin Arsenal takımıyla deplasmanda yapacağı karşılaşmada forma giyemeyeceği açıklandı.

Kulüp doktoru Piyer Arzuman, Brezilyalı futbolcunun tedavisine başlandığını, ancak 5 Kasım Çarşamba günü yapılacak Arsenal maçında oynamasının mümkün olmadığını söyledi.

FENERBAHÇE'DE GÖZLER ŞAMPİYONLAR LİGİ'NE ÇEVRİLDİ

Turkcell Süper Lig'de Eskişehirspor ile deplasmanda 2-2 berabere kalan Fenerbahçe, Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde 5 Kasım Çarşamba günü deplasmanda İngiltere'nin Arsenal takımıyla yapacağı maçın hazırlıklarına ara vermeden başladı.

Samandıra Tesisleri'nde yapılan antrenmanda, teknik direktör Luis Aragnes sahada oyuncularıyla bir toplantı yaptı. Toplantının ardından dünkü maçta forma giyen oyunculardan Lugano, Edu, Maldonado, Selçuk ve Uğur, yenileme idmanı yaparken, dün oynayan diğer futbolcuların ise tesislerde çalıştığı bildirildi.

Eskişehirspor maçında ilk 11'de forma giymeyen oyuncular ise istasyon çalışmasının ardından top çalma ve dar alan çift kale maç yaptı.

Tedavisi süren Önder, kondisyoner Dolu Arslan ile birlikte takımdan ayrı çalıştı.

Fenerbahçe, yarın sabah yapacağı antrenmanla Arsenal maçının hazırlıklarını sürdürecek.

Sezon başından beri saha içindeki hatalarından arınamadığı için Fenerbahçe'nin her hangi bir rakiple oynayacağı maç öncesinde kesin konuşamıyoruz.

Bu hataların gerçek sorumlusu, Asbaşkanları Ali Koç'un açıkladığı gibi öncelikle yönetim kurulu ve Başkan Aziz Yıldırım olsa da, bir düzeltme hamlesi de gelmediği için Aragones'in payı da gittikçe büyüyor.

Aziz Yıldırım, Aurelio'yu elinden kaçırarak, Fenerbahçe hedeflerine uyabilecek kalitede oyuncuları transfer demeyerek, bu kalitedeki oyuncuların da ayrılıp, gitmesine göz yumarak, üç yıldır süren erozyonun baş aktörüdür.

Bütün bunlara rağmen; Fenerbahçe takımı kadro olarak Turkcell süper Ligi'nde yenildiği veya puan kaybettiği rakiplerinden kötü değil. Ciddi rakipler veya Şampiyonlar Ligi'ndeki maçlarında zorlanmasını, yönetimin erozyon defosu nedeniyle doğal karşılanabilir. Hatta teknik direktör "istediğim oyuncular alınmadı, ne yapayım?" gibi bir mazeret de üretebilir. Fakat lig maçlarında bunu hiç biri söyleyemez.

Aragones'in; takımın bu duruma düşmesindeki "öncelikli neden" haline gelmesi bu yüzdendir. Sistemin tutmadı. Takım defansif olarak dirençli çıkmadı. Elindeki oyuncularla tek ön liberolu sistemde istenen baskıyı kuramıyorsun. Çünkü sahadaki oyuncuların özellikleri buna uygun değil. O zaman bu anlamsız ısrarın nedeni ne?

50 yıldır ciddi şekilde futbolun içinde olan, gördükleri – yaşadıkları ile bizlere hayat dersi verebilecek kapasiteye ulaşmış bir teknik adamın, en önemli sözünün "Hatalardan ders almak" olması gerekmiyor mu?

Kendi takımının son maçta, daha öncekinde veya daha da öncekilerde düştüğü durumu, yaptığı hataları, gösterdiği performansı değerlendirmekten, buna karşılık farklı bir formül geliştirmekten nasıl aciz olabilir?

Son basın toplantısında "Ben futbolcuya göre de sistem oluşturmayı bilirim" diyor. Biz de inanıyoruz buna. Niye yapmıyor?
Görsek ki, daha iyiye ulaşmak adına bazı hamleler, değişiklikler var; "Tamam" diyeceğiz… "Hoca farklılaşmayı deniyor. Bir - iki maç sonra, sistemi oturtur"
Bu da yok…

Eskişehirspor maçında, Volkan'ın çevirdiği topun, yayıncı kuruluşun bilgisayarlarına göre gol olduğu açıklandı. Yani 10 kişilik rakibine; gerçekte mağlupsun. Bu kez hatalı karar işine yaramış. Ama 70 dakika 10 kişi oynayan rakibini baskı altına bile alamamışsın.

Bu görüntü ve moral gücü ile bu kez iki zor etap gelecek. Arsenal ve Galatasaray maçları. Alex'in sakatlığı ciddi. Galatasaray maçında oynamak istiyor ama kaç dakika devam edebilir belli değil. Yani "kaptan bir şeyler yapar" diyecekler de yok ortada. Sadece Semih'in omuzlarına bindi takımın gücü. 30 milyon euroluk Guiza'nın yedek oturması veya Semih ile görev değiştirmesi ciddi şekilde tartışılmalı artık.

İşler daha sarpa sarmadan, radikal çözümleri üretmek zorunda Fenerbahçe. Yoksa zor hafta, daha farklı isimlerle anılabilir...

Turkcell Süper Ligi'nin 10. haftasında Fenerbahçemiz Galatasaray'ı konuk etti. Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda oynanan karşılaşmada takımımız rakibini 4-1 gibi farklı bir skorla mağlup etti.

Karşılaşmanın önemli dakikaları şöyle:

2. dakikada Arda'nın pasında ceza sahası sağ çaprazında topla buluşan Lincoln, kalecimiz Volkan'ın sağından topu filelere gönderdi. 0-1
6. dakikada Uğur Boral'ın kullandığı köşe vuruşunda Selçuk'un ön direkte yaptığı kafa vuruşunda kaleciyi geçen topu Ayhan kornere gönderdi.
6. dakikada bu sefer ters taraftan köşe atışını Deivid kullandı, bu oyuncunun yerden ön direğe gönderdiği, topa Selçuk ayağını koydu ve topu filelere gönderdi. 1-1
9. dakikada en direk serbest vuruş kullanan Lincoln'ün şutunda top filelere gitti. Ancak top kimseye değmediği için hakem Hüseyin Göçek, bu golü geçersiz saydı
12. dakikada ceza sahasına yapılan ortaya ileri çıkan Servet kafayı vurdu, kalecimiz Volkan parmaklarının ucuyla topu kornere çeldi.
28. dakikada Semih'in ceza sahası önünden yerden attığı şutta altı pas çizgisi üstünde topu uzaklaştırmak isteyen Emre, kayarak yaptığı ters vuruşta topu kendi kalesine gönderdi. 2-1
34. dakikada Arda'nın soldan ceza sahasına gönderdiği topa kalecimiz Volkan kalesinden çıkarak Ümit'den önce müdahale etti.
42. dakikada Lincoln'un kullandığı köşe vuruşunda kalecimiz Volkan topu yumrukladı, ceza sahası önünde topu önünde bulan Hakan Balta'nın vuruşunda top defansa çarparak kornere gitti.

İKİNCİ YARI

49. dakikada Roberto Carlos, yaklaşık 35 metreden kullandığı serbest vuruşta topa çok sert vurdu. Kaleci De Sanctis'den seken topu Lugano kafayla filelere gönderdi; 3-1
53. dakikada Sabri'nin ceza sahası önü sağ çaprazından attığı şutta kalecimiz Volkan yatarak topu kontrol etti.
65. dakikada ani gelişen Fenerbahçe atağında Emre Belözoğlu'nun sağdan ceza sahasına gönderdiği topa Güiza arka direkte müsait pozisyonda sert vurdu top üstten auta gitti.
72. dakikada Kewell'in ceza sahası önünde kullandığı serbest vuruşta kalecimiz Volkan üstüne gelen topu yatarak kontrol etti.
82. dakikada Lincoln'ün kullandığı köşe vuruşunda Aydın'ın penaltı noktası üzerinde yaptığı kafa vuruşunda top üstten auta çıktı.
90+3'de Deivid'in ceza sahası önünden yaptığı plase vuruşta top kaleci De Sanctis'i geçti ve direğe çarparak ağlarla buluştu. 4-1

STAT: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu
HAKEMLER: Hüseyin Göçek , Serkan Ok , Aleks Taşçıoğlu
FENERBAHÇE: Volkan Demirel , Gökhan , Lugano , Edu , Roberto Carlos (Vederson dk. 59 ), Selçuk , Josico , Deivid , Uğur , Semih (Emre Belözoğlu dk. 55 ), Güiza (Burak Yılmaz dk. 74 )
GALATASARAY: De Sanctis , Sabri , Emre Aşık (Aydın dk. 71 ), Servet , Hakan Balta , Meira , Ayhan , Lincoln , Arda , Baros (Kewell dk. 46 ), Ümit (Nonda dk. 46 )
GOLLER: Lincoln (dk. 2), Selçuk (dk. 6), Emre (dk. 28 K.K.), Lugano (dk. 49), Deivid (dk. 90+3)
SARI KARTLAR: Lincoln, Servet, Baros, Ayhan, Nonda, Arda, Sabri (Galatasaray), Selçuk, Josico, Vederson (Fenerbahçe)

Galatasaray'a 4 çekmek
“Dönüm Noktası” mı?



Ne demiştim son yazımınız sonunda? Okuyalım ve hatırlayalım:
“Tabii ki, bu kötü zamanları atlatacaız, arkamızda bırakacağız ve öyle günler gelecek ki, bu günleri değil hatırlamak istememek; gerçekten hatırlamayacağız da. Unutmayın. Fenerbahçe, Fenerbahçe'dir! Mutlaka ayağa kalkacağız...”

Eğer Galatasaray'ı 4-1'le sürklase ederek Kadıköy'den (her yıl olduğu gibi) göndermek ayağa kalkmaya yetmeyecek ise, ayağa kalkamadık demektir!
Gerçi diyeceksiniz ki, Galatasaray'ı yenmek, hem de farklı yenmek marifet değil, biz her sene bunu yapıyoruz; üstelik birçok maçı farklı kazanarak yapıyoruz. Galatasaray maçına bakarak Fenerbahçe'nin geleceğini göremeyiz, anlayamayız.
Haklısınız.
Son 9 maçta Kadıköy'de Galatasaray'a 23 gol atmış, topu topu 4 gol yemişiz. Bir kez 6-0 yendik. Bir kez 4-0. Bu da 4-1.
Ama bu seferki 4-1'in özelliği farklı. Galatasaray'ı daha önceleri Kadıköy'de yendiğimizde, hiçbir maç, Fenerbahçe'nin “ayağa kalkış” maçı olamazdı. Çünkü, Fenerbahçe zaten iyi idi.
Bu kez, tersine, Fenerbahçe'nin kötü dönemiydi. Bir “ayağa kalkış”fırsatı, bir “dönüm noktası” gerekiyordu. Galatasaray'ı 4-1 yenmekten daha iyi “ayağa kalkış”, daha iyi “dönüm noktası” olabilir mi?
Haftalardır Porto maçı ile başlayarak, “Bu maç dönüm noktası” olsa diye bekliyorduk. Kısmet, Galatasaray'a imiş. Galatasaray'dan daha iyi bir “ilaç” olamazdı Fenerbahçe için.
Ve, evet, 4-1 yendik Galatasaray'ı.
Üstelik, kendi sahamızda skor bakımından utanç verici bir Arsenal mağlubiyetinden sonra Londra'da Emirates Stadı'nda gol yağmuru beklenirken (özellikle Galatasaraylılar bunu istemenin ötesi, bundan emindi de) futbol açısından utanç verici ama sonuç olarak 0-0'ın uyandırabileceği moralin ardından Galatasaray'a 4 çekince, ayağa kalktığımıza hükmedebiliriz.
Arsenal maçında utanç verici futbol dedim. Gerçekten öyleydi. Geçen yıl çeyrek finalde Chelsea karşısında Londra'da oyunun ikinci yarısı Chelsea'nin yüreği ağzına gelmişti. Bu yıl biz Londra'da Arsenal karşısında yüreğimiz ağzında koca bir maç izleyip 0-0'a seviniyorsak, geçen yıldan bu yıla ortada bir yanlışlık var demek.
Ancak, bir de Emirates'ten 0-0 çıkmak da var. Bu hafta aynı stadı Manchester United 2-1 yenik terketti.
Evet, galiba virajı döndük. Bursaspor'a Kadıköy'de 5, Londra'da Arsenal'e atılan çelme ve Galatasaray'a yine Kadıköy'de 4 ise, bu skalaya bakıp, virajı döndüğümüzü söyleyebiliriz.
Bir de unutmayalım, bu takım yılın başından bu yana sakatlıklar belası yüzünden ideal kadrosuna bile bir türlü yaklaşamadı. Bakın Deivid takıma girince, Vederson hazır olunca, Emre oynamaya başlayınca yani kadro derinliği artınca durum nasıl fark ediyor.
Bu yüzden arada aksaklıklar olsa da, bu sezonun ilk dönemine –büyük konuşmayalım- asla dönmeyeceğiz. Bundan sonra, bugüne kadar olduğumuzdan daha iyi olacağız.
Demiştik ya ‘”Öyle günler gelecek ki, bu günleri değil hatırlamak istememek; gerçekten hatırlamayacağız da.”
Galatasaray'a 4 çektikten sonra, geçen haftaları hatırlıyor musunuz?
O haftaları nasıl hatırlamayacaksak, Galatasaray'a 4 attığımız bu haftayı da unutmayacağız herhalde...

Cengiz Çandar

Derbiye en ilginç başlık kimden?

İspanya basınında derbiyle ilgili çıkan haberlerin başlıkları Aragones´e yönelikti. Brezilya, Macaristan basını ve UEFA'nın resmi sitesinde Fener'in galibiyetine ilginç yorumlar yapıldı..

Haftanın iyileri’
Fenerbahçe'nin Galatasaray’ı farklı mağlup etmesi, İspanya basınında geniş yankı buldu. “Fener, derbiyi kazanıyor ve Luis rahat nefes alıyor” başlığını atan Marca Gazetesi, “Lincoln’ün golüne iyi karşılık veren Fenerbahçe, 5 maçtır yenilmiyor. Ve Luis Aragones ışığı görmeye başladı” diye yazdı. Aragones’i haftanın iyileri arasına koyan Marca’nın haberinde şu görüşlere yer verildi: “Normalde teknik direktörler, zamanı en kötü düşmanlardan biri olarak görür.”

‘Fırtına duruldu’
“Ancak öyle görünüyor ki, Luis Aragones yakayı kurtardı. Kötü sonuçlardan sonra gelen fırtına, İspanyol teknik adamın çalışmalarıyla şimdilerde duruldu.” AS Gazetesi’nde de, “Luis Aragones biraz olsun nefes alıyor” başlığı altında, tecrübeli hocanın Fenerbahçesi’nin, ezeli rakibi Galatasaray karşısındaki oyunuyla beğeni topladığı kaydedildi. Ulusal gazetelerden El Pais ise, “Luis’in Fenerbahçesi, Galatasaray’ı gol yağmuruna tutuyor” başlığını kullandı.

‘Nakavt ettiler’
Macaristan'ın tek günlük spor gazetesi Nemzetisport, “Galatasaray’ı büyük derbide nakavt ettiler” başlığını atarken, Sarı-Lacivertli oyuncuların sevinç fotoğrafları kullanıldı. UEFA’nın resmi internet sitesinde, “Fenerbahçe dev derbiyi kazandı” başlığı kullanılırken, Brezilyalı internet sitesi Globo Esporte, “Türkiye’deki en önemli maçta Fenerbahçe, Galatasaray’ı 4-1 yendi. Gollerden ikisini Deivid ve Lugano kaydetti. Alex ise sakatlığı yüzünden oynayamadı” dedi.

FANATİK