Arama

Renk Körlüğü (Daltonizm)

Güncelleme: 21 Haziran 2016 Gösterim: 9.688 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Nisan 2008       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Renk Körlüğü (

DALTONİZM)

Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, doktor uyarısı ya da uzman önerisi değildir.
Oftalmol. Renk körlüğü. (Ya tüm renklerin ayırt edilememesi [akromatopsi| ya da birkaç rengin, özellikle kırmızı ile yeşilin birbirinden ayırt edilememesi [asıl daltonizm] biçiminde olur.)
Ad:  renkkör.JPG
Gösterim: 4556
Boyut:  28.2 KB


—ANSİKL. Daltonizm, diskromatopsinin bir türüdür. Nadiren edinseldir(göztravmaları). Bu takdirde bazen iyileştirilebilir Çoğunlukla kalıtımsaldır ve iyileştirilemez. Yapılan araştırmalar, kusurun, cinsel X kromozomu üzerindeki çekinik genlerle geçtiğini göstermiştir (cinselliğe bağlı kalıtım). Bundan ötürü bu anomali erkekte kadından çok daha fazladır (nüfusun %2 ila 8'i). Daltonizm önemli bir hastalık değildir) ama tutulanlara kırmızı ya da yeşil işaretlerin kullanıldığı mesleklerin (demiryolları, denizcilik) yasaklanmasını gerektirir. Çoğu zaman hasta tarafından bilinmeyen bu anomali, değişik renkte ipek çileleri ya da çeşitli renkte boyalı tablolar (ishihara tabloları) ile yapılan deneylerle ortaya çıkarılır. Yeşil daltonizmi (döteronomali) ile kırmızı daltonizminin (protanomali) yanı sıra bir de nadir olarak mavi daltonizmi (asiyanopsi) bulunduğu ortaya çıkarılmıştır.Bu bozukluğun kaynağı konusunda yapılan araştırmalar retinanın koni ve çomak hücrelerinin renkli ışınlara karşı değişik yanıtlar verdiğini göstermiştir. Koniler daha uzun (kırmızı, pembe) titreşimlere tepki gösterirken çomaklar daha kısa (yeşil-mavi ve mor) titreşimlere tepki gösterirler.

İnsanın kendi vücuduna ait bilgileri ve çevresine ait haberleri algılayabilmesi, duyu organları vasıtasıyla olmaktadır. Duyu organlarına ulaşan çeşitli tiplerdeki enerji şekilleri, öncelikle duyu organlarında yer alan reseptör (alıcı) hücreleri tarafından aksiyon potansiyelleri ismi verilen özel elektrik sinyallerine çevrilir. Reseptörlerde başlayan bu aksiyon potansiyelleri sinirler yoluyla beyinde ilgili bölüme iletilirler. Beyne iletilen aksiyon potansiyeli sinyalleri de uyarıcı enerji şekline göre çeşitli duyular olarak algılanır.

Duyu reseptörleri tarafından aksiyon potansiyellerine dönüştürülen enerji şekilleri arasında mekanik (basınç, temas), ısı, elektromekanik (ışık), enerjileri ve kimyasal enerjiler (koku, tat, kanın O ve CO2'si) sayılabilir.
Bir reseptörün duyarlı olduğu enerji şekline onun uygun uyaranı denir. Örneğin gözdeki ışık enerjisine duyarlı görme reseptörleri için uygun uyaran, ışık enerjisidir.
Görme organımız olan göze giren uygun dalga boylarındaki ışık enerjisi, öncelikle gözün mercek sistemi tarafından görme reseptörlerinin yoğun olarak bulunduğu gözün retina kısınma odaklaştırılır. Burada reseptör hücreleri tarafından oluşturulan aksiyon potansiyelleri de göz sinirleri yoluyla beyindeki görme merkezine iletilir. Sonuçta da görme merkezi tarafından yorumlanarak algılanır ve böylece görme olayı tamamlanmış olur.

Görme reseptörleri, ışık enerjisinin belli dalga boylama duyarlıdırlar. Başka bir deyişle ışığın belli bir dalga boyu, o dalga boyuna duyarlı görme reseptörünü uyarır ve algılanır. Işığın belli dalga boylarının belirli reseptörleri uyarması, o reseptörün ihtiva ettiği görme pigmentinin ışık absorbsiyon karakteristiği ile ilgilidir. Görme reseptörleri başlıca iki ayrı grupta incelenirler. Bunlardan çubuk şeklinde olup gece görmekten ve karanlığa', aydınlığa adaptasyondan sorumlu olanlar "basil", koni şeklinde olup görme keskinliği ve renk görmeden sorumlu olan reseptörler ise, "koni" reseptörleri diye isimlendirilirler.
Renk görme ile ilgili olan koni reseptör hücrelerinin algıladıkları ışık dalga boyları ölçülmüştür. Sonuçta bu konilerin her birinin görme spektrumunda yer alan renklerden yalnızca bir tanesinin görülmesiyle ilgili oldukları bulunmuştur. Bu üç koni tarafından algılanan renklere üç temel renk denilmektedir. Bu temel renkler KIRMIZI, MAVİ ve YEŞİL'dir. Bu üç koni hücresinin ışık dalga boyu absorbsiyon eğrileri önemli ölçüde birbirlerini örterler. Bundan dolayı da görülebilir ışık dalga boyları birden fazla koniyi uyarırlar. Aynı dalga boyu tarafından uyarılan 2 ayrı cins koni hücresinin değişik ölçülerde gönderdiği aksiyon potansiyellerinin beyin tarafından değerlendirilmesi sonucu, çeşitli renklerin ayırt edilmesi mümkün olmaktadır. Başka bir deyişle görme spektrumunda yer alan ve normal insan tarafından ayırt edilebilen 180 ayrı rengin tamamı renk görme ile ilgili 3 ayrı renk konisinin değişik oranlarda uyarılması ile gerçekleşmektedir. Buna bağlı olarak örneğin, sarı renge ait 5800 A boyundaki dalga boyu, kırmızıya (6500-7500 A) ve yeşile (5000 A) duyarlı reseptörleri birlikte uyararak, sarı renk duyusunun oluşmasını sağlayabileceği gibi kırmızı ve yeşil temel renklerinin karışımı da aynı renk duyusunu oluşturabilmektedir.

Beyaz ve Siyah Rengin Algılanması
Beyaza uyan dalga boyunda ışık yoktur. Beyaz ışık duyuşu yeşil, kırmızı ve mavi renk konilerinin birlikte uyarılması île oluşmaktadır. Siyah renk duyuşu ise, ışığın yokluğunda oluşan bir algıdır. Fakat pozitif bir algıdır. Çünkü kör­ler siyah rengi de görememektedirler.
Normal bir insanın renk görmesi, üç ayrı cins koni hücresinin uyum içinde çalışmasıyla olmaktadır. Bu tür normal görüş "trikromat" renk görme olarak vasıflandırılmaktadır.

Dikromatik renk Körlüğü


Eğer bir kimse renk görmede yalnızca iki koni hücresine sahipse ve bu iki koni hücresiyle algılanabilen renkleri ve onların karışımlarını görüyorsa, bu şekilde renk görmeye "dikromatik" renk görme veya dikromatik renk körlüğü denilmektedir. Bu durumdaki kişilerde renk görme ile ilgili olan bir koni şeklinin yokluğu düşünülmektedir.
Bir koni çeşidinin bulunmadığı dikromatik renk körlüğü, yok olan pigmentle ilgili olarak,
  • Kırmızı renge duyarlı koni hücreleri yoksa, PROTONOPIA; kırmızı renk körlüğü,
  • Mavi renge duyarlı koni hücreleri yoksa, TRITANOPIA; mavi renk körlüğü,
  • Yeşil renge duyarlı koni hücreleri yoksa, DEUTERANOPIA; yeşil renk körlüğü denilmektedir.
Örneğin, kırmızı rengi ayırt eden koni hücresinin olmadığı protonopia durumunda sadece koyu kırmızı renk algılanamaz. Kişinin gördüğü renkler koni hücreleri ile ilgili olarak yeşil, mavi ve bu iki rengin karışımıyla görülen renklerdir. Yeşil ayrımı yapan yeşile duyarlı konilerin bulunmadığı deuteronopiada ise, yalnızca kırmızı ve mavi renkler ile bunların karışımı görülür. Yeşil renk ayırt edilemez.

Monokromatik Renk Körlüğü
Yalnızca tek renk konisinin bulunup, iki renk konisinin olmadığı renk görme ise, "monokromatik" renk görme veya monokromatik renk körlüğü olarak isimlendirilmektedir. Örneğin; yalnızca mavi rengi algılayan mavi renk konilerinin bulunup kırmızı ve yeşil renk konilerinin bulunmadığı durumda kişi, kırmızı ve yeşil renkleri ayırt edemez. Görme spektrumu ile ilgili olarak yalnızca mavi ve sarı renkleri algılayabilir. Kırmızı ve yeşil renkleri göremediğinden dolayı bu tıp renk körlüğüne kırmızı - yeşil renk körlüğü de denilmektedir.

Anopia
Renk görme ile ilgili her üç koninin de bulunmadığı durumdur. Bu durumda tam renk körü olan kişi yalnızca siyah beyaz olarak görür. Bazı insanlar ise, 'trikromat' olmakla birlikte renk ayırımları zayıftır. Bu durum, 'renk görme bozukluğu' (anomalisı) olarak isimlendirilir. Bu şekildeki renk körlüğüne tam renk körlüğünden daha seyrek rastlanılır.

Renk Körlüğü Kalıtımı
Renk görme bozuklukları cinsiyet kromozomları ile resesif olarak nesilden nesile geçmektedir, ilgili genin kalıtımla geçişini X kromozomu sağlar. Erkeklerde XY kromozomu, kadınlarda ise, XX kromozomu olduğundan ve genin özelliğinin resesif olmasından dolayı, erkeklerde mevcut bir X kromozomunda kadınlarda ise, her iki X kromozumunda bulunmasıyla ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle erkeklerde kadınlardan daha sık olarak görülmektedir.
Erkeklerin % 8'inde, kadınların % 0,4'ünde renk görme ile ilgili bir bozukluk vardır. Yeşil renk görme bozukluğu (anomalisı) en sık görülen durumdur. Bundan sonra görülme sıklığı itibarıyla yeşil renk körlüğü, kırmızı renk körlüğü ve mavi renk görme bozukluğu gelmektedir.
Renk körlüğü olan erkeklerin kız çocukları renk körü olmamakla birlikte renk körlüğünün taşıyıcısı durumundadırlar. Taşıyıcı kadınların erkek çocuklarının yansı da renk körü olarak doğmaktadır.

Renk Körlüğünün Teşhisi
Renk körlüğünün açığa çıkarılması ve ayrıca renk körlüğü veya renk görme bozukluğunun tipinin belirlenmesine yarayan pek çok test vardır. Teşhiste en kolay yol, renkli iplikleri karıştırıp, şahıstan renkleri gruplandırarak ayırmasının istenmesidir. Renk görme ile ilgili problemi olanlar, bu işlemi beceremezler. Teşhiste ayrıca ishihara ve Stilling levhaları da kullanılmaktadır. Bu levhalar renkli noktalardan yapılmıştır. Renkli noktaların içine ise renk körlüğünü veya renk görme bozukluklarım ortaya çıkaracak şekilde özel olarak renkli sayılar, şekiller veya harfler yerleştirilmiştir. Renk görme problemi olan kişiler bu harf, şekil veya sayıları ayırt edememekte; böylece teşhis konulmuş olmaktadır.
Son düzenleyen Safi; 21 Haziran 2016 03:26
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
4 Haziran 2011       Mesaj #2
Mira - avatarı
VIP VIP Üye

Renk Körlüğü Nedir?


Belli renkleri ayırt edememe biçimindeki kalıtımsal görme kusuru. Göz retinasının koni hücrelerindeki bozukluğun ürünüdür. En yaygını olan kırmızı-yeşil renkkörlüğü (Daltonizm) genellikle erkeklerde (% 8) görülür.

Retinada, görüntü merkezinde görme ile ilgili verileri beyine ileten reseptörler bulunmaktadır.Bu reseptörler tamamı ile hücre yapısına dahildir.Görüntü merkezinde bulunan yeşil,mavi ve kırmızı algılayısı hücreler ,rengi beyine bir elektromanyetik prensip ile çalışarak iletirler.Bu hücrelerden birinin veya bir kaçının olmaması yada çalışmaması kişinin renk körü olmasına neden olur.Tıbbi olarak literatürde bulunan adı ise daltonizm dir.Daltonizm bir göz hastalığıdır.Renk körü veya renk görme eksikliği olan kişilere renk körü veya daltonyen denilmektedir.Renk körlüğü ile yaşadığınız tüm sıkıntıları bana danışabilirsiniz.

Çünkü bir çok insan bu nedenle polis,asker, gemici veya mühendis olamamaktadır.Renk körlüüğü ile ilgili üniversitede bir tez sahibiyim.Bir renk körlerinin hayatlarını kolaylaştırmak için bir projede yazılım mühendisi olarak görev aldım.Bu sebeple ne yapacağını bilemeyen ve renk körü olduğunu öğrenen kişilere yardımım dokunabilir.Bu foruma yeni üye oldum.

Renk körlüğü renkleri ayırt etme yeteneğinin bozukluğudur. Renk körlüğü, genellikle erkeklerde görülen, oldukça yaygın bir rahatsızlıktır. En fazla görülen tipi, kırmızı ile yeşilin ayırt edilememesidir. Ender görülen bazı vakalarda ise bütün renklerin ayırt edilememesi ve dünyanın siyah - beyaz görülmesi söz konusudur. Her 20 erkekten ve her 200 kadından birinde renk körlüğü görülür. Birçok kişi renk körü olduğunu kendiliğinden fark etmez.

Renk Körlüğünün Nedenleri:


Renk körlüğünün nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak renk körlüğünün genetik geçişli bir hastalık olduğu bilinmektedir. Ailesinde renk körlüğü olan bir kişinin renk körü olma ihtimali daha yüksektir. Bazı durumlarda renk körlüğü, sinir sistemi hastalıklarına bağlı olarak da oluşabilir. Kalıtsal renk körlüğünde ise görmede bir kayıp olmamaktadır.

Renk Körlüğünün Belirtileri:
Renk körlüğünün yaygın türü olan ve genellikle doğumdan itibaren oluşan kalıtsal renk körlüğünde yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı aynı biçimde algılanır ve ayrı renkler ancak yoğunluklarıyla ayırt edilebilir. Renk körlüğü günlük yaşamda önemli bir sorun oluşturmasa da yaşam kalitesinde azalmaya yol açabilir. Özellikle renk körü olan kişiler, renklerle ilgili belirli işlerde çalışamayabilirler.
Ad:  daltonizm.jpg
Gösterim: 5319
Boyut:  203.5 KB
Bu şekillerin içindeki sayıları okuyamıyorsanız renk körü olma ihtimaliniz olabilir.

Renkli bir insan gözü retina tabakası ile renkleri algılayabilmekte ve ayırt edebilmektedir. Retina tabakasındaki renk algılamasında oluşabilecek bir problemde bazı renkleri veya tüm renkleri gri şekilde görebilmek mümkündür. Testlerde farklı rakamları ifade eden renkleri çevresindeki renklerden ayıramıyorsanız renk körü olma ihtimaliniz yüksektir.

Renk körlüğünün tedavisi


Kromojen Nedir?
Kromojen, renk görme bozukluğuna sahip ve okuma zorlukları çeken hastalara yardımcı olmak üzere geliştirilmiş eşsiz bir üründür. Kromojen haploskopik filtreler, özel olarak renklendirilmiş ve göz içi lensi ya da gözlük olarak kullanılabilir. Renk körü olan insanlara yardımcı olmak üzere geliştirilmiştir ve denemelere de 97% başarı elde ettiği gözlenmiştir
Son düzenleyen Safi; 21 Haziran 2016 03:22
theMira

Benzer Konular

4 Şubat 2017 / Ziyaretçi Cevaplanmış
13 Eylül 2008 / asla_asla_deme Tıp Bilimleri
31 Ağustos 2013 / Misafir Taslak Konular