Arama

Anosmi (Koku Alma Duyusu Kaybı)

Güncelleme: 27 Şubat 2016 Gösterim: 10.306 Cevap: 3
Pasakli_Prenses - avatarı
Pasakli_Prenses
Ziyaretçi
25 Eylül 2008       Mesaj #1
Pasakli_Prenses - avatarı
Ziyaretçi
Anosmi (Koku Alma Duyusu Kaybı)

Sponsorlu Bağlantılar
Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, doktor uyarısı ya da uzman önerisi değildir.


Çevremizde bu kadar güzel koku varken, koku alma duyusunun kaybı, gerçekten hayatın renklerinden birinin kaybı demektir. Bu sevimsiz duruma yol açan bazı sorunlar var. Bu sorunları daha iyi anlayabilmek için, koku alma mekanizmasına göz atmak gerekir.

Koku alma ile ilgili duyargalar burnun içinde yer alır. Bunlardan çıkan sinir lifleri beyindeki koku alma merkezine ulaşır. Duyargalardan kalkan elektriksel uyarılar beyindeki ilgili merkeze ulaştığında koku alma işlemi tamamlanmış olur.
Bu sistemin bir yerinde aksaklık olduğunda, koku alma duyusu kaybolacaktır.
Kallmann sendromu denilen ve erkeklerde üreme sistemi gelişmesini de olumsuz yönde etkileyen doğumsal bir hastalıkta, koku alma duyusu da yoktur.
Bunun dışında sonradan gelişen koku duyusu kayıplarının en sık rastlanan nedeni, burun içindeki sinir liflerinin tahrip olmasıdır. Devamlı nezle kadar devamlı olarak burun damlası kullanmak da sinir liflerinin tahribine yol açar. Özellikle alerjik burun sorunu olanlarda görülen burun polipleri, burun kanalını tıkayacağı için koku alma duyusu kaybına yol açabilir.
Özellikle burnu da etkileyen virüs hastalıklarında da koku duyusu kaybolabilir. Hastalık geçtikten sonra genellikle tekrar normale dönülür.
Kafa çarpmaları da sık rastlanan etkenler arasındadır. Kazalar sırasında ortaya çıkan bu durum, koku sinirinin zedelenmesi ve kopması ile oluşur.
Beyin tümörleri, kafa içine yönelik ameliyatlar ve beyin kanamaları gibi koku merkezinin etkilenmesi halleri de koku duyusu kaybına yol açabilir.
Koku duyusu kaybı olanlar, tatlı, acı ve ekşi gibi tat alabilirlerken, yemeğin lezzeti konusunda da azalmadan şikayet ederler. Çünkü bu duyu, genizden buruna ulaşan kokulara bağlıdır.
Tedavi, esas nedenin ortadan kaldırılmasına bağlıdır. Ancak burun içindeki liflerin, koku sinirinin ve beyindeki koku merkezinin tahrip olması halleri, çoğu zaman tedaviye cevap vermeyen durumlardır.

Kaynak

Son düzenleyen Daisy-BT; 11 Ekim 2009 15:15
Edd-iTöR - avatarı
Edd-iTöR
Ziyaretçi
6 Ekim 2008       Mesaj #2
Edd-iTöR - avatarı
Ziyaretçi
Anosmi (Koku Alma Duyusu Kaybı)

Sponsorlu Bağlantılar

Beş duyumuz içinde üvey evlat muamelesi yapsak da kokusuz bir hayat, karanlık ya da sessiz olanı kadar çekilmez. Belki dışardan farkedilmediği veya devlete ekonomik bir yükü olmadığı için es geçiliyor ama araştırmalara göre Amerikan nüfusunun % 1’ine ve 50 yaş üstü kişilerin %24’üne yakını kısmi de olsa koku alamıyor. Koku alamamak aynı zamanda tat duyumuza da ket vuruyor. Dil dört temel tadı almaya devam da etse koku duyusu olmadan yediğimiz çilek tatlı ve sulu bir şeye, varken de birşeye benzemeyen karnıbahar ve kereviz hiçbir şeye benzemeyecektir.
Bunun haricinde koku hafızayla da yakından ilgilidir. Beyin, insan yaşamını sürdürebilmek adına önemli kabul ettiği kokuları unutmaz. Bu beslenebilmek, zehirlenmemek, anne, eş ve çocuk bulmak ve tehlikelerden kaçmak adına evrimsel açıdan en eski görevlerden biridir. Evrimsel diyoruz, çünkü insan koku genlerinin çoğu on milyon yıldan daha eski olmakla beraber bu genlerin bir çoğu günümüzde artık çalışmıyor. Ancak buna rağmen insan genomunun %3’ü gibi yüksek bir oranı kokuları ayırt etmek üzere görev yapıyor.
Koku alabilmek, diğer taraftan,sağlık ve sosyal bir yaşam için de gerekli. Duman, gaz sızıntısı ya da bayatlamış yiyeceklere karşı koku duyusu vücudumuz için bir erken uyarı sistemiyken, yokluğu durumunda farkına varamayacağımız vücut kokuları sosyal felaketleri de engeller. Dahası kokunun eş seçiminde çok önemli bir rolü vardır. Her insan genetik olarak belirlenmiş, feromon dediğimiz sadece kendine ait bir koku taşıyor. Etkileri kesin olarak henüz anlaşılamamışsa da çiftleri birbirine yaklaştırdığı, uyum ve mutluluk halini arttırdığı bir gerçek.
Anosmiden önce nasıl koku aldığımızı da incelemek lazım. Koku duyusu burun boşluğu tavanında yerleşmiş bir pul büyüklüğündeki koku bölgesine (Olfactory Epithelium) hava içerisindeki koku moleküllerinin ulaşması ile başlıyor. Burun içerisindeki bu koku bölgesinde beş milyon kadar koku alıcı hücre (epithelial cells) var. Bu hücrelerin sayısı farede on, tavşanda yirmi milyon iken bir av köpeğinde 200 milyona kadar çıkıyor. Koku molekülleri burun içerisinde dolaşan hava ile beraber koku bölgesindeki sadece kendilerine uyan koku reseptörlerine bağlanmayı başarabildiklerinde koku algılanması başlıyor. Bu uyarı 3-4cm.’lik bir sinir iletimiyle (olfactory nerves ve olfactory tract) beyindeki koku merkezine ulaştığında beyin daha önceki deneyimlerle belirlenmiş olan şifreleri çözerek kokuyu tanımamızı sağlıyor. Tüm diğer sinirlerden farklı olarak koku sinir uçları kendisini uyaranla doğrudan kendisi karşılaşıyor, bir başka deyişle beynin kafatasından dış ortama açık olduğu tek yer burun içerisindeki koku sinirleri bölgesi.
<div class="imajorta">

Son düzenleyen Pasakli_Prenses; 17 Kasım 2008 16:14
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
27 Şubat 2016       Mesaj #3
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
ANOSMİ a. (fr .anosmıe,yun an,yokluk eki, ve osme, koku’dan).
MsXLabs.org & Büyük Larousse

Nörol. Koku alma duyusunun azalması ya da büsbütün yok olması. (Anosmi, kalbur kemiğinin jetmoit] zedelenmesi, koklama sinirinin iltihaplanması, koklama sinir yollarının bozulması ya da kafatası tabanının ön katının kırılması sonucunda ortaya çıkar.)
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
27 Şubat 2016       Mesaj #4
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Koku alamama (anosmi)
MsXLabs.org

Anosmi, koku alma duyusunun tamamen yok olması, en sık rastlanılan koku duyusu bozukluğudur. Kaynaklandığı sebebe bağlı olarak geçici veya kalıcı olabilir. Polip ve tümörlerin neden olduğu, koku duyusu kaybı tıkanıklık açıldığında iyileşirken, yaşlanma ve beyin tümörü gibi nedenlere bağlı koku alamama kalıcı olabilir. Koku alamama doğrudan sağlık için bir sorun teşkil etmese de yemeklerden lezzet alınabilmesi için de gerekli olan koku duyusu yok olmuşsa hastanın yemeye karşı ilginizi azalır, bu da kilo kaybına, kötü beslenmeye, hatta depresyona bile yol açabilir. Bunun dışında bu hastalar koku alamadıkları için besinlerin bozulduğunu anlayamazlar, soba zehirlenmeleri gibi durumlara da daha sık maruz kalırlar.

Koku duyusundaki bozukluklar

  • Koku alamama (Anosmi) nedir: Koku duyusunun tamamen kaybolmasıdır.
  • Hiposmi nedir: Koku duyusunun azalmasıdır. Bu da parsiyel veya total olabilir.
  • Hiperosmi nedir: Koku duyusunun normal kişilere göre artışıdır. Anosmi ve hiposmi gibi total, parsiyel veya spesifık olabilir.
  • Phantosmi: Hiç kokulu uyaran olmadığı halde koku algılamak
  • Parosmi: Mevcut kokuyu yanlış algılamak
  • Kakosmi: Kokuları kötü koku şeklinde algılamak.
Koku duyusunun bozuklukları da iletim tipi ve sensörinöral olmak üzere ikiye ayrılır Koku partiküllerinin koku hücrelerine ulaşmasını engelleyen nedenler iletim tipi koku alma bozuklukları denirken koku sinirleri ve sonraki koku yollarının neden olduğu koku alma bozukluklarına sensörinöral tip koku bozukluğu denir.

Koku duyusunun değerlendirilmesi, koku bozukluğu testleri
Koku duyusunun değerlendirilmesine yönelik yapılan testlerin çoğu subjektiftir: Bu testlerden bazıları şunlardır:

Dilüsyon testleri: Kokulu madde hava veya sıvı içeren bir tüp içine konarak hastaya koklatılır Hasta kokuyu duymuyorsa kokulu madde oranı arttırılır Hastanın hangi miktardan itibaren kokuyu aldığı not edilir. Karşılaştırma amacıyla normal kişilerin koku alma eşikleri belirlenebilir. Her iki taraf ayrı ayrı değerlendirilmelidir.

Olfaktuar Spektrogram: Genel olarak bilinen kokular sıvı içinde çözünmüş halde kaplara yerleştirilir. Enjektör ve burun ucuna yerleştirilen tüp aracılığı ile bu kokulu maddeyi içeren hava burun içine verilir. Hastanın kap içinde ne miktarda kokulu madde varken, hangi kokuyu alabildiği not edilir. Hem eşik belirleme hem kokuyu ayırt etme testidir.

Butanol Etik Testi: Bir şişeye su, bir şişeye de su içinde butanol konur. Hastadan hangisinin kokulu olduğunu ayırt etmesi istenir. Ayırt edemedikçe butanol miktarı artırılır. Kokulu şişeyi ayırt ettiği zaman, arttırım yapılmadan tekrar sorulur. Yine bilirse eşik değer olarak belirlenir. Eşik değerler normal kişilerle karşılaştırılır.

Bu koku testlerini uygularken buruna verilen havanın sabit basınç, sabit hız ve sabit ısıda olmasını sağlayan aletlerle daha güvenilir sonuçlar elde edilir. Koku duyusunun değerlendirilmesinde bazı objektif testlerde geliştirilmiştir. Ancak bunlann klinik uygulanabilirliği düşüktür. Bu testlerden elektroolfaktogram’da regio olfactoria üzerine bir elektrot yerleştirilir. Eğer reseptör hücreleri uyarılırsa negatif bir dalga oluşur. Elektroolfaktogram, olfaktuar mukoza hastalıklarını santral hastalıklardan ayırmaya yarayan tek yöntemdir. Bir diğer objektif testte, koku uyarılır beyin sapı potansiyelleridir.

Bu testte perkutanöz olarak yerleştirilen elektrotlar yardımı ile kokulu maddelere karşı beyin sapı potansiyelleri ölçülür Yapılan çalışmalarda kokulu uyarana karşı 150 ve 350 ms’de ortaya çıkan iki potansiyel elde edilmiştir. Ayrıca kokulu uyarana karşı elektroensefalografi sonuçlarındaki değişiklikler belirlenebilir. Koku testleri hastanın yaşından etkilenir. Çocuklarda ve yaşlılarda test sonuçlan daha subjektif olur. Kokulu maddelere karşı adaptasyon da, bu testler sırasında sorun yaratabilir. Genellikle 1­5 dakika arasında kokuya karşı önemli bir adaptasyon gelişir. Kadınlarda ovulasyon döneminde daha iyi koku alınırken, menstrüasyon sırasında koku duyusu azalır.

Koku alma bozuklukları ve koku duyusu kaybı nedenleri


En sık görülen sebepler şu şekildedir;
  • Akut sinüzit (sinüs enfeksiyonu)
  • Kuru ateş
  • Yaygın soğuk
  • Grip
  • Alerjik olmayan rinit
  • Burundaki küçük sakatlanmalar
  • Burun polipleri
  • Tümörler
  • Yaşlanma
  • Alzheimer hastalığı
  • Beyin anevrizması
  • Beyin ameliyatı
  • Beyin tümörleri
  • Klinik olarak fitil ve solventlere maruz kalma
  • Diyabet
  • Hormonal rahatsızlıklar
  • Huntington hastalığı
  • Klinefelter sendromu (erkeklerin, hücrelerinin çoğunda fazladan X kromozomu bulunduğu bir durum)
  • Kallmann sendromu (testislerin sperm üretme kabiliyetinin olmaması)
  • Korsakoff psikozu (tiyaminin eksikliği nedeniyle meydana gelen bir beyin rahatsızlığı)
  • Kötü beslenme
  • İlaç tedavileri (nifedipin, terbinafin, diğerleri)
  • Multipl skleroz
  • Peget kemik hastalığı (kemiklerin büyümesi ve şekil bozukluğu)
  • Parkinson hastalığı
  • Pick hastalığı (bir çeşit bunama)
  • Radyasyon tedavisi
  • Şizofreni
  • Çoklu sistem atrofisi (ayakta dururken kan basıncındaki aşırı düşüş olarak tarif edilen bir nörolojik rahatsızlık)
  • Sjogren sendromu (genellikle ağız ve göz kuruluğunun yol açtığı bir iltihaplanma hastalığı)
  • Travmatik beyin yaralanması
  • Çinko eksikliği
Obstrüktif Burun ve Sinüs Hastalıklan
Hava akımının regio olfactoria’ya ulaşmasını engelleyen obstrüktif patolojiler koku duyuşunun azalmasına veya kaybolmasına neden olabilir. Bu patolojiler arasında septum deviasyonu, nasal polip, ileri derecede ödemli mukoza, tümörler sayılabilir. Bu hastalarda olfaktuar epitel sağlam olduğu için, obstrüktif patolojiler düzeldiğinde koku duyusu geri döner. Burnun üst kısımlarını tutan polip ve ödem durumlarında burun muayenesi normal olmasına rağmen, koku duyusu bozulmuş olabilir. Ancak travmaya bağlı kemik ve kıkırdak anomalilerinin koku duyusunu tamamen bozması, çok nadirdir.
Obstrüktif hastalıkların teşhisi genellikle anamnez ve fızik muayene ile konur. Ancak bazen CT gerekebilir. Bu .hastalıkların tedavisi Spesifik olarak yapılır.

Üst Solunum Yolu Enfeksiyonları
Üst solunum yolu infeksiyonları sırasında burun tıkanıklığı ve koku bozukluğu mevcuttur. Ancak .nasal hava yolu açıldıktan sonra 1-3 gün içinde koku duyusu düzelir. Bazen nasal hava yolu açılsa da hastaların küçük bir yüzdesinde koku bozukluğu devam eder. Bunun kesin nedeni belli değildir. Ancak olfaktuar mukoza seviyesinde nöron hasarına bağlı olduğu düşünülmektedir. ÜSYE sonrası koku.bozuklukları devam eden hastalar genellikle 4 -6. dekattadırlar ve % -70-80. oranında kadındırlar. Bu, kadınlann daha çok ÜSYE geçirmelerine bağlanabilir: Hastaların endoskopik ve CT bulguları genellikle normaldir Koku testlerinde, hiposmi veya anosmi saptanır. Hastaların olfaktuar epitellerinin histolojik incelemesinde olfaktuar hücrelerin azaldığı veya kaybolduğu görülür.

Kafa Travması
Kafa travması geçiren hastaların % 5-10’unda koku.duyusu kaybı görülebilir. Bu kaybın derecesi genellikle travmanın şiddetiyle doğru orantılıdır. Ancak minör travmalar bile total anosmiye neden olabilir: Travma sonrası koku kaybının nedeni tam olarak anlaşılamamıştır ancak en çok.olfaktuar sinir liflerinin lamina cribrosa’da gerilmesi veya kopmasına bağlı olduğu düşünülür. Frontal travmalar koku kaybının en sık sebebidir. Bununla beraber oksipital travmalar daha çok total anosmi yapar: Koku bozukluğunun ortaya çıkışı genellikle travmadan sonra hemen ya da saatler içinde görülür. Olfaktuar.hücreler yenilenebildiği için bazen düzelme görülür: Ancak bu çok nadirdir. Çünkü aksonlar bulbus olfactorius’a ulatamazlar. ‘

Yaşlanma koku kaybı nedeni
Yaşlı kişiler, koku bozukluğuna neden olan diğer sebeplere daha çok yakalanabildiği gibi sadece yaşlanma süreci ile ilgili olarak da koku bozukluğu görülebilir. Altıncı dekattan sonra koku alma yeteneği, erkeklerde daha hızlı olmak üzere azalır. Alzheimer Hastalığı ve Parkinson Hastalığı: yaşlılarda demansla ilgili olarak koku bozukluğu gösteren iki hastalıktır.

Toksinlere Maruz Kalma koku kaybına neden oluyor

Bazı kimyasal maddelerin olfaktuar mukozaya zarar verdiği bilinmektedir. Bunların bir kısmı geçici koku bozukluğuna yol açarken bir kısmı da kalıcı hasar yapar. Hasarın derecesi, toksinin konsantrasyonuna, toksisitesine ve maruz kalma süresine bağlıdır. Benzen, formaldehit, hidrazin, boya maddeleıi bu tür hasara yol açabilir.

Konjenital Koku Bozukluklan
Konjenital koku bozukluğu olan kişiler 8 yaş civarında çevresindekilerin birşeyler hissettiğini farkederler ve bu şekilde koku bozukluğunun farkında olurlar. Seyrek görülen konjenital bozukluklar, olfaktuar epitel veya bulbus olfactoriusun dejenerasyon ya da atrofisine bağlı olabilir. Konjenital anomalilerin en iyi bilinen tipi Kallman Sendromu dur Bu sendromda koku bozukluğu dışında renal anomaliler, kriptoşidizm, sağırlık, fasial anomaliler ve diabet bulunur.

Tümörler
Hem intranasal hem de intrakranyal tümörler koku kaybına yol açabilir. intranasal tümörler genellikle obstrüktif etki yaparlar. intrakrariyal tümörlerden meningiom, hipofiz tümörleri, gliom olfaktuar yapılara zarar verebilirler. Tümöral lezyonlarda koku bozukluğu genellikle tek taraflıdır. Frontal lob tümörlerinde görülen ve ipsilateral optik atrofi, ipsilateral anosmi, kontralateral papil stazı ile karakterize sendroma Foster-Kennedy Sendromu denir.

Koku kaybının diğer nedenleri

Koku bozukluklarına yol açan diğer sebepler arasında depresyon, şizofreni, alkolizm gibi psikiyatrik hastalıklar, metronidazol, amfoterisin B, captopril, etakrinik asit, kodein gibi ilaçlar; rinoplasti, ön kafa tabanı cerrahisi, total larenjektomi gibi cerrahi müdahaleler sayılabilir. Total larenjektomideki koku bozukluğunün nedeni havanın burundan geçmemesidir.

İdiopatik Koku Bozuklukları

Tüm araştırmalara rağmen hastaların önemli bir kısmında koku bozukluğunu nedeni bilinemez. Bunların genelde genç veya orta yaşlı erişkinler olduğu ileri sürülmüştür..

Koku kaybı nasıl teşhis edilir

Koku bozukluğu şikayeti ile başvuran bir hastanın değerlendirilmesinde en önemli yöntem anamnez ve fizik muayenedir. Anamnezde koku bozukluklarının ortaya çıkış zamanı, şiddeti, hangi kokulara karşı oluştuğu, travma, ÜSYE, ilaç kullanımı gibi etyolojik nedenler araştırılmalıdır Fizik muayenede obstrüktif nedenler araştırılır ve her iki taraf için koku testleri uygulanır. CT ve MRI; nasal kavite; paranasal sinüs ve koku yollarının incelenmesi için kullanılabilir. Olfaktuar mukoza biopsisi nadiren uygulanır.

Koku kaybı tedavisi

Koku bozukluklarının tedavisi sebebe yönelik olarak yapılır. Obstrüktif rıedenlerle oluşan koku bozukluklan, bu obstrüksiyonun düzelmesiyle ortadan kalkan ÜSYE sonucu 1 -3 günde düzelmeyip devam eden koku bozukluklarının bir kısmı 3-6 ay içinde düzelir: Ancak spontan düzelmeyenler için spesifik bir tedavi yöntemi yoktur Kafa travmalarına bağlı vakaların yaklaşık % 20’si 3 ay-1 yıl içinde düzelebilir ancak düzelmeyi sağlayacak bir tedavi yöntemi geliştirilememiştir. Toksin ve ilaçlara bağlı koku bozukluklannın tedavisi bu ajanlann kesilmesidir. Yaşlanma ve konjenital anomalilerle ilgili koku bozuklukları da tedavi edilemez.


"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.

Benzer Konular

11 Ekim 2014 / Ziyaretçi Soru-Cevap
16 Ekim 2014 / Ziyaretçi Soru-Cevap
7 Temmuz 2011 / Ziyaretçi Soru-Cevap
19 Şubat 2016 / Baturalp X-Sözlük