Arama

Kalp Hastalığı - Sayfa 2

Güncelleme: 3 Ağustos 2017 Gösterim: 68.712 Cevap: 24
Kral_Aslan - avatarı
Kral_Aslan
VIP MsXTeam
2 Mart 2007       Mesaj #11
Kral_Aslan - avatarı
VIP MsXTeam
ENFARKTÜS

Önemli ve tehlikeli bir kalp rahatsızlığıdır. Fransa'da ölümlerin % 20'si enfarktüsten olmaktadır.
Sponsorlu Bağlantılar
Kalbin bir bölgesinin, oraya besin ve oksijen taşıyan atardamardaki bir pıhtı ile tıkanması sonucu aniden ölmesidir.
Nedenleri
  • Atardamar iltihabı
  • Kanda pıhtılaşma
  • Kolesterol veya kireçlenme sonucu atardamarın iç çeperinin daralması ve sertleşmesi
  • Kalp spazmı
Belirtileri
  • Kalpte korkunç bir sancı ve sıkıntı
  • Sol kolda sancı
  • Bazen kusma ve geğirme
  • Solgunluk ve gözün parlaklığını yitirmesi
  • Tansiyon düşüklüğü
Bitkilerle tedavi

Aşağıdaki bitkiler gerek krizden önce, gerekse kriz sırasında kullanılırsa tedavide iyi sonuç verirler :
  • Alıç çiçeği ve meyvesi
  • Dişotu
  • Limonlu sarmısak
******

MİTRAL YETERSİZLİĞİ

Mitral, kalbin sol bölümünde, sol kulakçık ile sol karıncık arasındaki kapaktır. Bu kapakçık, kalbin iç kısmının iltihaplanması sonucunda iltihaplanır, sonra kalınlaşıp sertleşir ve iyi kapanamaz. Hasta, 1-2 yıl pek birşey hissetmez. Sonra çarpıntı, nefes yetmezliği ve sık sık derin nefes alma ihtiyacı duyulur. Bu hastalı insanı öldürmez ama, yaşam hızını azaltır.
Tedavisi için, kanı mikroplardan temizleyen baharatlar (taçın, karanfil, karabiber, zencefil, kekik) sık sık kullanılmalıdır. Ayrıca, yılda 2 kez, 10-15 günlük limonlu sarmısak kürü yapılmalıdır.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 3 üye beğendi.
Hayatın ne anlamı var.. Yanımda sen olmayınca....
NihLe - avatarı
NihLe
Ziyaretçi
27 Mart 2007       Mesaj #12
NihLe - avatarı
Ziyaretçi
Kalp krizi en çok kimleri etkiliyor? Kriz öncesi belirtiler nelerdir? Kalp krizi sırasında öksürmek iyi gelir mi? Kalp kriziyle ilgili tüm bilmek istedikleriniz... 'Koroner arter hastalığı erkeklerde kadınlara oranla daha fazla. Ancak sosyal hayatın değişmesi, kadınların iş yaşamına girmeleri ve aynı etkenlere maruz kalmalarıyla erkekler gibi onlar da etkileniyor. Bu nedenle fark neredeyse kapandı. Sosyal hayatın ağırlaşması, stresten etkilenmeleri kadınlarda da riski artırdı."

Sponsorlu Bağlantılar
Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ertan Demirtaş'a ait olan bu sözler bir riske dikkat çekiyor. Demirtaş, iman tahtası denilen göğüs kemiği üzerinde yaygın baskı tarzında, bazen yanma, çeneye, boyna, sırta ve sol kola, bazen de her iki kola eforla gelen ağrının hastalığın habercisi olduğunu söylüyor.

Koroner arter hastalığı nedir?
Kalbin etrafını taç gibi saran damarlara 'koroner arter' denir. Bu damarların içinde yaşla birlikte yağ ve kolestrol birikir, sertlik oluşur. Bu durum damar içerisinde ya daralma ya da tıkanıklığa neden olur. Nadir olarak da damar spazmına bağlı olarak koroner arterler daralabilir veya tıkanabilir. Bu duruma 'koroner arter' hastalığı diyoruz.

Neden oluşur koroner arter hastalığı?
Damar içerisinde kolesterol ve diğer oluşumların yapmış olduğu birikmeler sonucu 'damar sertliği' oluşur. Damar sertliğinde risk faktörleri değiştirilebilen ve değiştirilemeyenler diye ikiye ayrılır. Değiştirilemeyenlerden biri cinsiyettir. Hastalık erkeklerde kadınlara oranla daha fazla. Ancak sosyal hayatın değişmesi, kadınların iş yaşamına girmeleri ve aynı etkenlere maruz kalmaları nedeniyle erkekler gibi onlar da etkileniyor. Bu nedenle fark neredeyse kapandı. Menopozla beraber risk eşitleniyor.

Sosyal hayatın ağırlaşması, stres kadınlarda da riski artırdı. İkinci risk faktörü yaştır. Erkekler için 45 ve üzeri, kadınlar için ise 55 yaş üstünde yakalanma olasılığı artıyor. 20 yaşında da koroner kalp hastalığı ve enfarktüs olabilir. Hastalık 45 yaşın üzerinde daha fazla. Değiştirilemeyen risk faktörlerinden üçüncüsü kalıtım. Eğer ailede, birinci derecede akrabalarda koroner kalp hastalığı varsa risk artar.
Değiştirilebilir risk faktörlerinden ilki ise kolesteroldür.

Yüksek kolesterolü olanlarda risk daha fazla. Risk aileden veya beslenme bozukluğundan kaynaklanır. Diyabetik olmak da riski artırır. Sigara içmek diğer bir risk faktörü.

Hipertansiyon, sedanter yaşam da koroner kalp hastalığına yakalanmayı kolaylaştırıyor. Özellikle masa başında oturanlarda, doktorlar ve pilotlarda, sorumluluğu fazla olan mesleklerde çalışanlarda da risk artıyor.
Kilolu insanlarda ve beden kütle endeksi 25'in üstünde olanlarda hastalığa yakalanma olasılığı var.

Bir diğer önemli faktör de bel çevresi. Kadınlarda 88, erkeklerde 102'iydi değerler, ancak şimdi erkeklerde 98, kadınlarda 80'e çekildi. Eskiden 160 LDL normaldi şimdi bu 130'a çekildi. 289 kolesterol ise şimdilerde 180 oldu. Hatta Amerikada 160'ın altına indi. Genel olarak kolesterolün 200'ün altında olması makbul. LDL ise 45'in üstünde olmalı.

Hastalığın belirtileri nelerdir?
İman tahtası dediğimiz göğüs kemiği üzerinde yaygın baskı tarzında bazen yanma, çeneye, boyna, sırta ve sol kola, zaman zaman her iki kola eforla gelir. Eğer kararlı bir koroner hastalığı ise genellikle ağrı hastayı durdurur ve dinlenmekle kısa sürede geçer. Eğer kararsız bir koroner hastalığı ise istirahat halinde 20 dakikanın üzerinde sürebilir ve dil altı tabletleriyle iyileşmez.

Göğüste ağrı hastalığın habercisi midir?
Göğüs ağrısı gerçekten bir kalp hastalığının habercisi olabilir. Ama her zaman ağrı olmayabilir ve önemli göğüs ağrısıyla mutlaka ayırt edilmesi gerekir.

Kalp krizi neden oluşur?
Koroner damarların ani olarak bir plağın yırtılması ya da damar içerisinde pıhtılaşması sonucu tam tıkanmasıyla oluşur.

Kalp krizi sırasında oluşan ağrıyı tanımamız için tarif edebilir misiniz?
Hasta, çok şiddetli bir yük koymuşçasına ağırlık hisseder ve ölüm korkusu içerisindedir. Terleme görülür. Ağrı, çene, boyun ve kola yayılabilir. Uzun sürelidir, ilaçlarla geçmez.

Kişi kalp krizi geçireceğini önceden anlayabilir mi? Ön belirtileri var mı?
Ön belirtiler vardır. Hasta genellikle bunları gözden kaçırır. Enfarktüsten bir hafta önce halsizlik ve yorgunluk görülür. Göğüs ağrısı şikâyeti oluşabilir ve gözden kaçabilir.

Kalp krizi sırasında hasta ve çevresindekiler neler yapmalı?
Telaş etmeden hasta hareketsiz bırakılmalı ve varsa dil altı ilaç verilmeli. Eğer kalp hastalığından eminseniz küçük dozlu aspirin çiğnetilebilir. Hasta süratle en yakın merkeze götürülmeli.

Kalp krizi sırasında öksürmek iyi mi?
Öksürük, ritim bozukluğu varsa onu düzeltir. Aort içindeki basıncı yükselttiğiniz için tıkalı damara daha fazla oksijen gitmesini sağlıyorsunuz. Bazı durumlarda hayat kurtarıcı olabilir öksürük.

Kalp krizinde hemen hastaneye gidilmeli mi, ambulans mı beklenmeli?
Şehirlerin belirli merkezlerine hastayı en yakın merkeze ulaştırmak için koroner ambulansların bulunması gerekir. Hasta merkeze en kısa sürede, en iyi şartlarla ve emniyetli bir şekilde ulaştırmalıdır.

Hastaneye götürülen kişiye hangi işlemler yapılır?
Koroner ambulanslarda her türlü gereksinimleri karşılayabilecek müdahale yapma imkânı vardır. Enfarktüste saniyeler önemlidir. Enfartüste sırayla üç saniye, üç dakika ve üç saat çok önemli. Çünkü hastayı canlandırdığınız zaman yaşama oranı artıyor.

Koroner yoğun bakım ünitelerinin geliştirilmesiyle ölüm oranı azaltıldı. Birtakım merkezlere koroner ambulanslar konmalı ve bunlar üç dakika içinde hastanın evine ulaşmalı. Bu ambulanslarda elektro bile çekiliyor ve merkeze gönderilerek ne yapılması gerektiği söyleniyor. Koroner ambulanslar Türkiye'de tek tük var. Sayıları artırılmalı.

Anjiyodan sonra dört seçenek var..
Anjiyo nedir?
Kateter dediğimiz ince, içi delik tüp vasıtasıyla ya kasıktan ya koldan kalp damarlarına ulaşılarak gerçek anotomik yapısını, tıkanıklık-darlık olup olmadığını saptamaya koroner anjiyo adı verilir.

Kalp krizi geçiren her hastaya anjiyo yapılır mı?
Kriz sonrası hastanın klinik durumuna göre hareket edilmeli. Ağrılar geçmiyorsa anjiyo yapılır veya bir hafta-on gün kalp krizi özel efor testiyle değerlendirilip gerekirse anjiyo yapılmalıdır.

Anjiyo ne kadar sürer, acı verir mi?
Kasıktan veya koldan girilerek yapılan bir işlem. Koroner arterler 'opak' maddeyle görünür hale getirilir. Sol karıncık dediğimiz kalp boşluğunun bozulup bozulmadığı kontrol edilir ve ortalama 10-15 dakika süren bir işlem yapılır. İşlem yapılan yere lokal anestezi yapılarak girildiğinde, ağrısız bir işlemdir.

Anjiyonun ardından hastaya nasıl bir yol haritası çıkarılır?
Anjiyonun ardından hastaya dört türlü yol izlenir. Birincisi hasta normal olabilir veya koroner arterde hastalık vardır ama kritik düzeyde değildir. İkincisi medikal tedavi uygulanabilir. Üçüncüsü kritik düzeyde darlıklar varsa balon-stent uygulaması yapılabilir. Dördüncüsü ise kritik düzeyde ve stent uygulamalarında müsait değilse hastaya baypas uygulanır.
Alıntıdır

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
NiliM - avatarı
NiliM
Ziyaretçi
27 Mart 2007       Mesaj #13
NiliM - avatarı
Ziyaretçi
ANGINA PECTORIS NEDİR?

Angina Pectoris yetişkinlerde Atherosclerosıs hastalığı olanlarda sık görülür. Angina genellikle fiziksel hareketlerde kendini fazla yoranlarda sık görülür. Angina'nın belirtileri kalp krizi ile aynıdır, bununla birlikte, göğüs ağrısı ve diğer belirtiler 10 dakika içinde geçer. Angina hastalığı olanlar Nitroglycerin reçetesi kullanabilir. Hasta Nitroglycerin kullanıyorsa ilacı almasına yardım edilebilir, fakat yardım eden kişi kesinle Nitroglycerin ilacını hastaya vermemelidir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Pasakli_Prenses; 25 Eylül 2008 15:24
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
1 Ekim 2009       Mesaj #14
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Kalp Yetmezliği Nedir?
Alıntı

Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, doktor uyarısı ya da uzman önerisi değildir.


Kalp Yetmezliği:

Vücudumuz için gerekli oksijeni ve besini taşıyan kan, kalp sayesinde vücuda dağılır ve dokulara ulaşır. Bunu da bir pompa vazifesi görerek yapar. Kalp yetmezliğinde ise kalp çalışmaya devam eder, ama yeterli miktarda kanı dokulara ulaştıramaz. Tedavi edilmesi gereken çok önemli bir hastalıktır. Kan akımının azalması sonucu kalbin kasılma yeteneği kaybolur. Kasılamayan kalp, kanı pompayalamaz. Kalbin, vücudun ihtiyacını karşılayacak düzeyde kanı pompalayamamasına kalp yetmezliği denir. Bu sorun başka ciddi hastalıklara yol açabilir. Dokulara yeterli kan ulaşmadığı için oksijen de ulaştırılamaz. Kan akımındaki yetersizlik sonucu kan damarlarda birikir. Kalp kası zayıflamaya başlar ve böbrek su ve tuz tutulumunu artırır. Kol, bacak ve akciğer gibi organlarda sıvı birikimi sonucu kalp yetmezliği ortaya çıkar.

Kalp Yetmezliğnin Nedenleri:
Kalp yetmezliği kalbi etkileyen çeşitli hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkar. Kalp kasında meydana gelen rahatsızlıklar, kalbin kanı pompalama güçlüğü, kalp damar hastalıkları, tansiyon yüksekliği (hipertansiyon), kalbin kapaklarında sorun olması, alkol kullanımı, kalp yetmezliğine neden olurlar.
Damar sertleşmesi sonucu damarın esnekliği kaybolur. Sertleşmiş bir damara da kan pompalamak güçtür. Bu da kalbin yetersiz çalışması demektir. Damar sertliğinin bir başka etkisi de kalbe gelen kanın ve oksijenin azalmasına neden olmasıdır.
Kalp kasında iltihap oluşması ve tiroid bezinde fazla miktarda hormon salgılanması(hipertiroidi) kalp yetmezliğine yol açabilir. Kalp kasında hasar çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkar (kardiyomiyopati).
Kalp krizinde kalp damarının tıkanıklığı söz konusudur. Sonuçta o damarın beslediği kas tabakası ölür. Kalp krizi sonucu hasta yaşayabilirse o yerde kasılmayan kas tabakası meydana gelir. Bu da kalp yetmezliğine yol açar.

Kalp Yetmezliğnin Belirtileri:
Hastalığın belirtilerini bilmek hastalığın ağırlaşmadan düzeltilmesi bakımından çok önemlidir. Bazı bulgular bize kalbin yetersiz kalmaya başladığını söyler. Bu bulgular:
  • Göğüste ağrı,
  • Kesik kesik nefes almak,
  • Halsizlik, yorgunluk, çabuk yorulma,
  • Basit hastalıklara (nezle, soğuk algınlığı gibi) direnç gösterememek,
  • Ayak bileklerinin şişmesi,
  • İştah azalması nedeni ile kilo kaybı,
  • Sık sık idrara çıkmak,
  • Kalbin ritminin bozulması ve hızlı kalp atışı,
  • Akciğerlerde kan birikmesi
Bu bulgular başta hiçbir belirti olmadan aniden şiddetli bir güç harcandıktan sonra ortaya çıkmaya başlar. Hasta (hasta olduğunun hala farkında değilken) yokuş ya da merdiven çıkarken zorlanır. Sağlıklı gibi görünse de sık sık dinlenmek zorunda hisseder. Çok yorulduğu bir günden sonra ayak bileklerinde şişlik(ödem) oluşur. Bu şişlik sabah saatlerinde iner, ve ilk başlarda hafif seyreder. Sonraları şiddetlenmeye başlar, ve hastanın el, ayak, ve yüzünde morarmalar meydana gelir. Çok basit hareketlerde bile nefes almada güçlük çeker. Kan dokulara yeterince ulaşmadığından morarma da gittikçe artar. Bununla beraber akciğerde kan birikimi oluşabilir. Kalp yetmezliği nefes darlığı ya da yatarken nefes almada güçlükle kendini belli eder. Gıcık tarzında öksürüğe yol açar. Ancak kalp yetmezliği muayene ve yapılan testler sonucu anlaşılabilir. Bazen kalp yetmezliği olduğu halde hiçbir belirti olmayabilir.


Dikkat - Önemlidir:
Bu ve benzeri yazılar bilgi amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.


Kaynak: Bizimdoktor.com

pesimist - avatarı
pesimist
Ziyaretçi
8 Mayıs 2011       Mesaj #15
pesimist - avatarı
Ziyaretçi
Kalp Ağrısı Nedir:

Özellikle şunu bilmek gerekir ki kalp üzerinde oluşan her ağrı kalp ağrısı değildir. Sindirimsizlik sonucu yada panik atağa bağlı olarak kalp ağrısına benzer kas ağrıları oluşabilir. Koroner arter hastalığının en önemli belirtisidir. Koroner arterlerdeki daraltıcı hastalık sonucunda oluşan ağrıya kalp ağrısı denir. Peki kalp ağrısı nasıl ortaya çıkar ve kalp ağrısı olduğunu nasıl anlarız.

Kalp ağrısı, göğüs kemiğinin üzerinde veya solda kalp bölgesindedir.Her iki omuzda yada her iki kolda olabilir. Sırtta her iki kürekkemiği arasındaki kısımda veya sol kürekkemiği altında, boyunda, çenede ve dişlerde, mide bölgesinde,sağ göğüs ve kolda olabilir. Ağrı baskı tarzında sıkıştırıcı özelliktedir. Hasta göğsünde veya omuzlarında çok ağır bir yük hisseder.Bıçak saplanır tarzda veya iğnelenme tarzında, anî, keskin, gelip geçici bir ağrı değildir.

Eforla ve yorulmayla ortaya çıkar. Efor sırasında ortaya çıkan ağrı istirahatle geçer. Efora devam etmekle geçmez, aksine şiddeti artar. Efora devam edilemez. Eforun derecesi damardaki darlık derecesiyle orantılıdır. Bazı hastalar 2-3 kat merdiven çıkmakla ağrı hisseder. Gün boyu yaptığı fizik egzersizden sonra evde dinlenirken ortaya çıkan ağrı, kalp ağrısı değildir. Bu ağrılar genelde yorgunluğa bağlı kas ağrılarıdır.

Kalp ağrısı, nefes alıp vermekle geçmez veya artmaz. Derin nefes almakla artan veya derin nefes almayı engelleyen bir ağrı değildir. Ağrı, sağ ve sola yatmakla göğsün ve sol veya sağa, öne ve arkaya yapılan hareketlerinde ortaya çıkmaz. Bu hareketlerde artmaz.

Göğsün ortasında ve sol tarafta sırtta duyalan ağrıların hepsi kalp ağrısı değildir. Bu ağrıların bir kısmında göğüs boşluğundaki ve göğüs duvarındaki organlar sorumlu olabilir.

Kalp Ağrılarının Nedenleri:

* Kalbi besleyen koroner damarlardaki başta kolesterol nedeni ile meydana gelen tıkanıklıklar veya sertleşmeler (ateroskleroz) de kalp ağrılarını temelini teşkil eder.
* Kalp ağrılarının meydana gelmesindeki asıl neden kalbe giden kanın miktarının azalmasıdır.Kan miktarının azalmasına bağlı olarak kalp beslenemeyecek ve oksijensiz kalacaktır.
* Kalp kapak hastalıkları kalp ağrısına neden olur kalp kapağı hastalıklarının en büyük nedeni ise akut eklem romatizmasıdır.
* Düzensiz ve stresli bir hayat,
* yorgunluk,
* sinir bozukluğu,
* şiddetli romatizma
* Sindirim sistemi bozukluklarında,
* göğüs kafesine bağlı olan kaslar,
* yaşlılar ve şeker hastası olan kişilerde bu tip rahatsızlıkların görülmesi muhtemeldir.

Kalp Ağrısının Belirtileri:

* Kalpte batma hissi,

* Yanma ve sancılanma görülebilir.

* Merdiven ya da yokuş çıkarken (yani fiziksel bir aktivite sırasında) göğüste ortaya çıkan basınç ya da sıkışma tarzındaki bir ağrının sol kola, boyna, çeneye yayılmasına dikkat etmek gerekir. Bu strese bağlı da olabilir. Biraz dinlenildiğinde ağrı rahatlar, azalır, geçer.

* Ağrılar sol kol, boyun, omuz, sırta kadar yayılabilirler.

* Baş dönmesi, terleme, nefes darlığı, bulantıda bu sorunlara eşlik edebilir.

* Sol göğüste meydana gelen her ağrı kalp kaynaklı olmayabilir.

* Ağrılar yaklaşık olarak 10 dakika kadar sürebilir. Bir miktar dinlenmekle geçebilen ağılardır.

Kalp Ağrısı Tedavisi:

Kalp ağrısı için mutlaka doktor kontrolünde tedavi gerekir. Eğer ilaç tedavisi ile düzelebilecek bir durum söz konusu ise tedavi bu şekilde doktor kontrolünde devam ettirilir. Perhiz vermiş ise uygulanır. Hastada hayati tehlike varsa hemen kalp ameliyatı ile hastaya müdahale edilir. Açık kalp ameliyatı genellikle kalp kapakçığında, kalp odacıkları tedavisinde, doğuştan gelen kalp bozuklukların düzeltilmesinde ve ağır kalp damar hastalığının tedavisinde gerekli görülür.
Ameliyattan sonra hastanın günlük bakımı, yediği yemekler ve doktorun vermiş olduğu ilaçların düzenli bir şekilde alınması gerekir. Bu durumda hasta kendine bakmaz ise kalbinde olan ağrılar tekrar ortaya çıkar ve kalp ameliyatı ikinci seferde daha ağır geçebilir. Bu da hastada hayati tehlike oluşturur.

Kalp ağrısına iyi gelen Şifalı Bitkiler:

Elma: Günde bir elma yemek kalp ve dolaşım sorunlarına karşı etkili

Enginar: Damar sertliği ve kalp hastalıklarını önler.

Havuç: Haftada beş kere yendiği takdirde Harvard’ın araştırmalarına göre kadınlarda kalp enfarktüsünü azalttığı günde iki havuç ise erkeklerde kandaki kolesterolü düşürmeye yardımcı olduğu görülmüştür.

Brokoli: Dolaşım hastalıklarına faydalıdır.

Çamfıstığı: Kalp hastalıklarında da faydalıdır.

Domates: Kalp hastalıklarına karşı etkili domates içerdiği likopen sayesinde vücudu kalp hastalıklarına karşı korur.

Hurma: İsrailli bilim adamları hurma kalp ve damar hastalıklarından korunmak için önerilen elmadan daha etkili olduğunu açıkladılar.

Ispanak: Kalp hastalıklarına karşı etkili

Katırtırnağı: Kalp hastalıklarına karşı etkili

Kekik: Kalp çarpıntısını keser.

Kivi: Alman bilim adamları, kivinin kalp hastalığı riskini yüzde 50 azalttığını ifade ediyorlar.

Patlıcan: Kalp çarpıntılarının giderilmesine yardımcı olur.

Portakal: Kalp hastalıklarına karşı etkili, kolesterolü düşürür.

Salatalık: Kalp hastalıklarında vücutta biriken suyun dışarı atılmasına yardımcı olur, kolesterolü düşürür.

Soğan ve sarımsak: Yüksek tansiyon ve kalp hastalığı riskini azaltır. Soğan içerdiği kimyasal maddelerle kalbimizi güçlendiriyor ve alerjik reaksiyonları engelliyor. Newcastle’da yapılan araştırmalar, düzenli bir şekilde soğan yiyenlerin damarlarının tıkanma riskinin azaldığını gösteriyor.

Güzelavratotu: Kalp hastalıkları için yapılan ilaçlarda kullanılır.

Şebboy: Bu bitkinin tohumları kalp üzerine etkili bileşikler taşır.

Zeytinyağı: Barcelona’da yapılan Kardiyoloji Kongresi’ndeki bir sunumda özellikle sızma zeytinyağının kalp – damar sistemine çok faydalı olduğu açıklanmıştır.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
pesimist - avatarı
pesimist
Ziyaretçi
9 Mayıs 2011       Mesaj #16
pesimist - avatarı
Ziyaretçi
Kalp sağlığınız için 7 altın kural

Uzmanların geliştirdiği 0-3-5-14-190-115-0 formülüyle kalp rahatsızlıklarında büyük oranda azalma olacak. Yılda yaklaşık 300 bin kişinin kalp krizi geçirdiği Almanya’da yayınlanan Bild gazetesinde yer alan araştırmanın sonuçlarına göre, genelde ağır kalp rahatsızlıklarına yol açan şey genetik özellikler değil; etkileri kontrol altında tutulabilir olan 5 faktör.
Bunlar da, yüksek tansiyon, yüksek ‘kötü’ kolesterol, düşük ‘iyi’ kolesterol, sigara içmek ve şeker hastalığı şeklinde sıralanıyor.
Toulouse Üniversite Hastanesi’nden Dr. Vanina Bongard, bu faktörlerin önlenmesiyle, kalp rahatsızlıklarında azalma yaşanacağını belirtiyor.

Uzmanların çözümü ise 0-3-5-14-190-115-0 formülü.

Kardiyoloji uzmanlarına göre, yüksek kan basıncı, yüksek LDL (kötü kolesterol), düşük iyi kolesterol, sigara ve diyabet, kalp krizi riskini yüzde 74 oranında artırıyor. Formülün oluşmasında bu faktörlerin dikkate alındığını vurgulayan Prof. Dr. Karl Heinz Kuck, rakamların neyi ifade ettiğini ise şöyle açıkladı:
- 0: Sigara kullanmamayı simgeliyor. Sigaranın kalp krizi riskini yüzde 12 artırdığı belirtiliyor.
- 3: Günde 3 kilometre yürüyüş ya da 30 kilometre bisiklet kullanma anlamına geliyor.
- 5: Günde 5 öğün meyve ya da sebze tüketmenin gerekliliğine dikkat çekiyor.
- 140: İdeal yüksek tansiyonu ifade ediyor. Yüksek tansiyon, kalp krizi riskini yüzde 30 artırıyor. Şeker ve böbrek rahatsızlığı olanların tansiyonunun 130 olması gerekiyor.
- 5: Toplam kolesterol miktarı. Toplam kolesterol miktarı, litre başına 5 mmol’un altında olmalı.
- 3: LDL kolesterol (kötü kolesterol) seviyesi. Litre başına kötü kolesterol miktarı 3 mmol’u geçmemeli.
- 0: Şişmanlığı gösteriyor. Bir kilo bile fazla kilo olmamasına dikkat edilmesi gerekiyor.
Formüle uyanların kalp krizi riskini minimuma düşürdüğünü kaydeden Kuck, stresten uzak yaşamanın ve fazla alkol tüketmemenin de riski ciddi oranda azalttığına dikkat çekti.

Stres tetikliyor

Hamburg’daki Asklepiosklinik St. George hastanesinden Baş Kardiyolog Prof. Dr. Karl- Heinz Kuck’a göre, 5 hedefe ulaşabilmek için en önemli kural, detayların önemini kavramak.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
DERUNİ - avatarı
DERUNİ
Ziyaretçi
9 Mayıs 2011       Mesaj #17
DERUNİ - avatarı
Ziyaretçi
KALP HASTALIĞI NEDİR?
Koroner Kalp Hastalığı ( KKH ) Nedir?

Kalbin kasılmasını sağlayan myokard adı verilen kas tabakasının beslenmesi (oksijenlenmesi) , ''koroner'' denen (kalbe özel) damarlar vasıtasıyla gerçekleştirilir.

Özellikle hayvansal gıdalarda bulunan ve fazla miktarda alındığında damar iç yüzeyine yapışan ''kolesterol'' isimli yağ türü, normalde esnek olan damarlarımızın esnekliğini azaltır ve damar duvarlarında birikerek damar boşluğunu daraltır. Damar duvarındaki bu sertleşme veya damarın tıkanması durumuna ''ateroskleroz'' denir. Yüksek tansiyon, yaşın ilerlemesiyle damar yapısının bozulması, sigara kullanımı vb etmenler de aterosklerozu hızlandırır.Ateroskleroz veya başka bir nedenle myokard'a gelen kan miktarı azalırsa myokard yeterli seviyede oksijenlenemez;''iskemi'' (dokunun kanlanamaması) oluşur. İskemi, KKH'na neden olur. Kalbin myokard kas tabakası tam beslenemediği için yeterli kasılamaz, bu da hastada kendini ''angina pectoris'' (göğüs ağrısı) şeklinde gösterir.

KKH'nın diğer adları "koroner arter hastalığı", ''iskemik kalp hastalığı'' ve ''aterosklerotik kalp hastalığı''dır.
KKH için '' RİSK FAKTÖRLERİ '' Nelerdir?

A- Değiştirilemeyecek risk faktörleri :

Yaşın ileri olması ; Erkeklerde 45, kadınlarda 55 yaş üzeri ve postmenapozal (adetten kesilme sonrası) dönemde olmak

Cinsiyet ; KKH daha çok erkeklerde görülür.

Kalıtım ; Ailede bu hastalığın bulunması

B- Değiştirilebilir (önlenebilir) risk faktörleri :

* Sigara kullanımı

* Hipertansiyon ; Kan basıncının ( 140 / 90 mmHg'dan ) yüksek olması

* Diabet ; Şeker hastalığı

* Stres

* Kandaki "Total Kolesterol" düzeyinin ( 200 mg/dL'den ) yüksek olması

* Kandaki "HDL Kolesterol" düzeyinin ( 35 mg/dL'den ) düşük olması

* Diğerleri : Şişmanlık, hareketsiz yaşam, gut hastalığı, aşırı alkol ve kahve tüketimi, hiperkalsemi (kan kalsiyum düzeyinin yüksek olması), kadınlar için oral kontraseptif (doğum kontrol hapı) kullanımı .
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
GüNeSss - avatarı
GüNeSss
Ziyaretçi
27 Ekim 2011       Mesaj #18
GüNeSss - avatarı
Ziyaretçi
Kalp Krizi Belirtileri Nelerdir?

Belirtiler nelerdir? Kalp krizi geçirildiğini nasıl anlarız ve ne yapmalıyız.. Kalp krizi belirtileri çok çeşitlidir ancak en çok rastlanılanı ise göğüs ağrısıdır. Kalbi besleyen damarlarda meydana gelen darlıkla birlikte tıkanıklığın meydana getirdiği göğüs ağrısına ise angina pektoris adı verilir.

Bir bölgeye yeterli kan gitmediğinde, o bölgenin sinir ucları yeterli oksijen alamaması ağrıya sebep olur.

Kroner damar hastalığında, daralan ve tıkanan damarın oksijen ilettiği yere yeterince kan gitmemesi sebebiyle sinir uçlarının uyarılmasına bağlı ağrılar oluşur. Aynı zamanda, şeker hastalarınında ilereyen durumlarda sinir uçlarında bozulma gerçekleşebilir. Bu nedenle hastalar ağrı hissetmeyebilir. Şeker hastası yani diyabet olan hastalar bu konuya dikkat etmesi gerekir.

Kalp hücrelerinin yaşaması için, gerekli olan kan sağlanmazsa, bu kansızlığa hiç bitmeyen şiddetli göğüs ağrılarıda eşlik eder. Bu olayın sonunda kalp hücreleri ölür ve tıp dilinde bu olaya ENFARKTÜS adı verilir. Enfarktüs alanında canlı hücre kalmadığında ağrı ortadan yok olur çünkü his kalmaz. Kısacası yeterli kan gitmeyen bölgede canlı hücre varsa eğer ağrı söz konusudur.

kaynak:
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 3 üye beğendi.
buz perisi - avatarı
buz perisi
VIP Lethe
9 Temmuz 2012       Mesaj #19
buz perisi - avatarı
VIP Lethe
Kalp Hastalıkları
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

Kalbi meydana getiren dokularda ya da kalbin yapı ve işleyişinde sonradan ortaya çıkan ya da doğuştan var olan bozuklukların neden olduğu hastalıklar. Değişik derecelerde tehlikeli olan pek çok kalp hastalığı vardır. Bunlar kalp dışzarı, taç atardamarı, kalp içzarı, kapakçık delikleri bozuklukları ve doğuştan olan kusurlardır. Kalp hastalıklarının en tehlikelilerinden biri damar sertliğinin neden olduğu ve enfarktüse yol açabilen taç atardamarı bozukluklarıdır. Bir başkası ise, aort ve atardamara açılan ya da kulakçık-karıncık arasında bulunan kapakçıklardaki bozukluklardır; mitral darlığı ve mitral yetmezliği hastalıklarına neden olurlar. Bu tür bozuklukların nedeni çoğu zaman romatizma, frengi gibi hastalıklardır. Doğuştan olan bozuklukların en yaygını, kalbin çeşitli bölümleri arasında delikler olmasıdır. Bu ise mavi hastalık olarak bilinen hastalığa yol açar. Kalp hastalıklarının en kesin tedavisi cerrahî müdahaledir. Bunun yanında yaşama biçimi, beslenme rejimi, kaplıca tedavisi ve çeşitli ilâçlar tedavide çeşitli derecede rol oynarlar. Kalp hastalıklarının tedavisinde kullanılan başlıca ilâçlar dijitalin, strofantus, kinin, aminofilin, antikoagülanlar, idrar söktürücülerdir. Fakat bütün bunlar her zaman hastalığa, özellikle yapı bozukluklarını tedaviye yetmez. O zaman yapılacak iş ameliyattır. Son yıllarda bu alanda sağlanan olağanüstü ilerlemeler kalp hastalıklarına ilişkin ameliyatların başarı oranını çok yükseltmiştir. Geliştirilen yöntemler arasında, özellikle metabolizmayı dolayısıyla kan dolaşımını yavaşlatma ve yapay kalp gibi bir aygıtla kanın vücut dışı dolaşımını sağlama önemlidir. Böylece kalp ameliyatlarını gerçekleştirmek son derece kolaylaşır. Bu yöntemlerle mavi hastalık gibi doğuştan olma kalp, romatizmal kalp, mitral, atar ve toplardamar hastalıkları tedavi edilebilmektedir. Bu alanda özellikle son 30 yılda sağlanan gelişmelerle bugün ayrıca bozulan damar kısımlarının sentetik parçalarla yenilenmesi, kalbin çalışmasına yardım edecek pillerin kullanılması, hasta kalbin çıkarılarak yerine yenisinin takılması da (kalp nakli) mümkün olmaktadır. Kalp hastalıkları alanında en son ve en olağanüstü başarı hiç kuşkusuz doğal kalp yerine yapay kalp takılmasıdır.
In science we trust.
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
12 Aralık 2012       Mesaj #20
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
Gizli Kalp Hastalığı

Aşağıdaki paylaşım bilgilendirme amaçlı olup tam ve kesin bilgiler için doktorunuzla görüşünüz.

Gizli kalp, tıp literatüründe -sessiz iskemi- olarak biliniyor. Kalp kasını besleyen koroner damar-lardan, kan akımının belirgin şekilde azalmasına neden olacak darlık olduğunda, kişide çoğunlukla efor esnasında göğüste ağrı, sıkışma, yanma, nefes darlığı gibi şikayetler oluyor. Sessiz iskemide ise koroner damarlarda önemli derecede darlık olduğu halde kişi efor veya istirahatte herhangi bir rahatsızlık hissetmiyor.

Kardiyolog Dr. Hamit Kadri Aşkın gizli kalp hastalığı ile iligli diyor ki:
Bu hastalığa ‘gizli kalp hastalığı‘ veya ‘sessiz iskemi’ denilmesinin nedeni ise hiçbir şikayete neden olmaması, hastayı doktora yönlendirecek bir belirti vememesi… Sessiz iskemi, şeker hastalığı olanlarda, kadınlarda ve 65 yaş üzerindeki her iki cinste daha sık görülme eğilimindedir. Koroner yetmezliği adı verilen damar sertliğine bağlı, kalp kasını besleyen damarlarda daralmayla seyreden hastalığın özel bir formu olduğundan bu hastalığa ait risk faktörleri sessiz iskemi için de geçerlidir. Ailede birinci derecede erkek yakınlarda (baba ve erkek kardeş) 55 yaşından önce, kadın yakınlarda (anne, kız kardeş) 65 yaşından önce koroner kalp hastalığı ortaya çıkmış ise o kişide bu hastalığın oluşma riski artar.
Gizli kalp hastası olup olmadığınız anlayabilmek için EFOR TESTİ yaptırmanız gerekir. Aşırı kiloluysanız veya tansiyon belirtileri varsa doktora görünmenizi tavsiye ederiz.


Kaynak: Hastalıklar.com

Benzer Konular

25 Nisan 2014 / Ziyaretçi Soru-Cevap
28 Haziran 2012 / Pollyanna Tıp Bilimleri
29 Mart 2009 / HipHopRocK Tıp Bilimleri
6 Kasım 2014 / Misafir Tıp Bilimleri