Arama

Büyük Türk Devletleri - Hunlar

Güncelleme: 7 Ocak 2012 Gösterim: 25.052 Cevap: 4
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
31 Ekim 2008       Mesaj #1
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
İlk Türk devletini kurmuş olan Hunlar'ın adına tarihte en erken İÖ 4. yüzyıl­da rastlanır. Çin kaynaklarında Hiung-nu olarak geçen Hunlar Moğolistan'ın güneydo­ğu kesiminde yaşayan göçebe bir kavimdi. İÖ 3. yüzyılda Kuzey Çin'e karşı sürekli ve etkili akınlar düzenledikleri, Çinliler'in de buna karşı koymak için Çin Seddi'ni yaptıkla­rı bilinmektedir. Hunlar İÖ 3. yüzyıl boyunca güçlenerek Mançurya'dan Pamir Yaylası'na kadar uzanan geniş bir bölgeye egemen oldular. Moğollar ve Tun-guzlar bu dönemde Hunlar'ın yönetimi altına girdiler.
Hunlar'ın tarihte belirgin biçimde yer alma­ları Çin'de Qin hanedanını kuran, ülkeyi birleştiren Shi Huang Di'nin başa geçtiği İÖ 221 yılına rastlar. Adı bilinen ilk Hun önderi olan Teoman bu tarihten başlayarak Çin'e karşı yeni akınlara girişti. Shi Huang Di döneminde (İÖ 221-210) tamamlanan Çin
Sponsorlu Bağlantılar
Şeddi, Hun akınlarını bir ölçüde önlemişse de bütünüyle durduramamıştır.
Teoman'ın ölümünden sonra (İÖ 209) başa geçen oğlu Mete döneminde Hunlar Kuzey Çin'i bütünüyle istila ettiler. Çin ordusunu bozguna uğratarak İmparator Kao'yu da vergiye bağladılar. Mete dönemin­de Hunlar batıya doğru genişlemelerini sür­dürerek Batı Türkistan'a kadar ilerlediler. Buralarda yaşayan Türk asıllı birçok topluluk da Hun egemenliği altına girdi. Mete'nin son yıllarında bütün Orta ve Güney Sibirya, Tibet, Aral Gölü ile Hazar Denizi'nin kuze­yindeki topraklar Hun istilasına uğradı. Mete İÖ 174'te öldüğünde Hunlar'ın egemen oldu­ğu topraklar Japon Denizi kıyılarından İdil (Volga) Irmağı'na kadar uzanıyordu.
Mete'den sonra Çin'le barışçı ilişkiler ku­ruldu. Hun hakanları Çinli prenseslerle evlen­diler. Çin soylularına ve tüccarlara ayrıcalık­lar tanındı. Bu dönemde ülkenin ticareti Çinliler'in eline geçmeye, İpek Yolu'nun önemi de artmaya başladı. Hunlar İÖ 130'dan sonra kuzeyden ve batı­dan gelen yeni göçebe akınlarıyla sarsıldılar. Güneyden de Çin'in saldırısına uğradılar. Bir yandan da taht kavgaları baş gösterdi. Hun Hakanı Ho-Han-Sha İÖ 58'de Çin egemenli­ğini kabul etmek zorunda kaldı. Buna karşı çıkan kardeşi Chi-Chi önderliğinde Hunlar' dan bir bölümü Kazakistan ve Kırgızistan'a doğru çekildi. Chi-Chi İÖ 36'da Çin ordusuna karşı savaşırken ölünce ona bağlı Hunlar daha batıya doğru göç ettiler. Asıl Hun ülkesinden gelen birçok topluluk da onlara katıldı. Çin'e bağlananlar sonraki yüzyıllarda başarısız bir­kaç birleşme girişiminde bulundular. Liu Yu-an adlı komutanın İS 304'te kurduğu Kuzey Nan hanedanı da uzun ömürlü olamadı. Asya Hunları'nın bir kolu da İS 5. yüzyılda bir devlet kurmuş olan Akhunlar'dır.
Batıya göçen Hunlar İS 3. yüzyıl başlarında Rusya bozkırlarında görüldüler. 4. yüzyılda İdil (Volga) Irmağı'nın batısına geçerek akın­lar düzenlediler. Hun Başbuğu Balamir 374'te Don ile Dinyeper ırmakları arasında yaşayan Ostrogotlar'ı (Doğu Gotları) yenilgiye uğrat­tı. 376'da daha batıdaki Vizigotlar'ı (Batı Gotları) da yendi ve Tuna Irmağı kıyılarına kadar ilerledi. Hunlar'ın baskısıyla başka kavimlerden olanlar da büyük topluluklar halinde Avrupa içlerine göç etmek zorunda kaldılar. Bu olaylar Avrupa'da kavimler gö­çünün başlangıcı oldu .
Hunlar 378'de Tuna'yı geçerek Avrupa içlerine girdiler. Karşılarındaki en büyük güç Roma İmparatorluğu'ydu. Bir bölümü de Kafkasya üzerinden Anadolu'ya girdi. Hun­lar'ın amacı Batı ve Doğu Roma'nın birbirle­riyle ilişkisini kesmek, önce Doğu Roma'yı ezmek sonra Batı Roma'yla hesaplaşmaktı. Avrupa'ya dağılan kavimlerden Vandallar'ın, Saksonlar'ın ve Burgonlar'ın yaptıkları yağ­malar Batı Roma'ya da büyük zarar veriyor­du. Bu durum bir süre Hunlar ile Batı Roma arasında bir yakınlaşma sağladı. Hunlar bu kavimleri daha batıya sürerek Batı Roma'yı rahatlattılar. Batı Roma, egemenliğine baş-kaldıran başka kavimlerin ezilmesinde de Hunlar'dan yardım gördü. 422'de başa geçen Rua döneminde Hunlar Batı ve Doğu Roma üstünde açık bir baskı kurdular. Rua Doğu Roma'yı yıllık vergiye bağladı. Rua'nın 434'te ölümünden sonra başa geçen Attila da aynı siyaseti başarıyla sürdürdü. Onun asıl amacı Batı Roma'yı tümüyle egemenliği altına al­maktı. Bu yolda önemli başarılar elde ettiyse de kesin bir sonuca ulaşamadan öldü. Hunlar Attila'nın ölümünden sonra iç kavgalar ve başkaldıran kavimlerin saldırı­ları karşısında kısa sürede dağıldılar. Bir bölümü Rusya bozkırlarına geri döndü. Asya' dan gelen Avarlar'ın baskısı karşısında Tuna boylarında kalanlar ise zamanla başka kavim­lere karıştı.



MsxLabs & TemelBritannica

Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Temmuz 2009       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Alm. Hunne (m), Hunnin (f), Fr. Les Huns (pl.), İng. The Huns.

Sponsorlu Bağlantılar
Orta Asya'da ve Avrupa'da devlet kuran ilk Türk boyu. Hunlara Çin kaynaklarında Hiung-nu adı verilmektedir. “Kun” ismi ile anılan Hunlar, târihte bilinen ilk Türk devletini kurmuşlardır. Hunlarla uzun süren mücâdeler yapan Çinliler, Türk saldırılarına karşı koyabilmek için meşhur Çin Seddini yapmışlardır.
Hunlar hakkında ilk bilgilerin bulunduğu Çin kaynaklarında; kuzeylerinde yaşayan atlı göçebelerin, sınırlarını geçerek ülke içine yaptıkları akınlar ve Çin prensleri veya hükümdârlarının çok defâ birbirlerine karşı giriştikleri saltanat mücâdelelerinde, büyük bir askerî güce sâhip bu göçebelerden yardım aldıkları yazılıdır. Çağımızdan üç bin yıl önceleri Kuzey Çin ülkelerinde görülen, atlı göçebe denen ilk Türkler, daha sonra Hun adı ile târih sahnesine çıkmışlardır.
Mîlattan önce 318 yılında, Kuzey Şansi'deki Çin prensleri, ülke içindeki saltanat kavgalarında “Kuzey Canavarları” dedikleri Hunlardan yardım alıyorlardı. 220 yılında Teoman (Tuman) Yabgu (220-209), Türk boylarını birleştirerek siyâsî birlik kurdu. Çin'deki iç karışıklıklardan faydalanıp, devletin sınırlarını genişletti. Çinlilere çok zor günler yaşattı. Sarı Irmağı geçip, Çinlilerin en büyük dayanağı olan Çin Seddi'ni aştı, Türk atlılarını Çin içlerinde koşturdu.
Oğlu Mete (Motun, Bapatır ve Bahadır da denir), Teoman Yabgu'dan iktidârı, zorla aldı. Mîlâddan önce 209 yılında Hun hakanı olan Mete'nin adı destanlara geçti. Mete (M.Ö. 209-174) Çin Seddi'ni aşıp Çin'e girdi. Asya'nın fethine teşebbüs edip, Büyük Okyanus'la, Hazar Denizi'nin kuzey kıyıları, Sibirya ile Himalayalar arasındaki bölgeyi ele geçirdi. On sekiz milyon kilometre karelik bir alanı hâkimiyeti altına alıp, târihin en büyük imparatorluklarından birini kurdu.
Mete'nin M.Ö. 174 yılında ölümü ile yerine oğlu Gökhan (M.Ö. 174-161) geçti. Gökhan devrinde Hun İmparatorluğu'nun teşkilâtı daha da kuvvetlendi. Devletin sınırları genişledi. Çin, Hunlara vergi vermek sûretiyle barış politikasını devâm ettirdi. Gökhan, Tanrı Dağları'nın doğusunu ellerinde tutan Yüeçileri yenerek batıya sürdü. Hunların doğu komşusu Çinliler, Türkleri askerî güç ile yenemeyeceklerini anlayınca, “Türkü Türke kırdırmak” politikasını tâkip ettiler. Mîlâddan önce birinci yüzyılda Hunları Doğu ve Batı Hunlar olmak üzere ikiye ayırdılar.
Batı Hun Devleti, M.Ö. 48-36, Doğu Hun Devleti ise M.Ö. 48-M.S. 48 yılları arasında hüküm sürdü. Çiçi Hân (M.Ö. 56-36) bölünmeyi önlemek için uğraştıysa da muvaffak olamayıp, Çinliler tarafından öldürüldü. Doğu Hun Devleti, M.S. 48'de Çinlilerin askerî baskı ve siyâsî entrikaları sonucu Güney-Doğu ve Kuzey-Batı Hun İmparatorluğu adıyla ikiye bölündü. Kuzey Hun (38-93), Güney Hun (48-303) devletleri Sienpiler ve Çinliler tarafından yıkıldı. Hunlar batıya ve güneye inerek, târihteki büyük “Kavimler Göçü”nü başlattılar. Batıya gidenlere “Avrupa Hunları”, Hindistana gidenlere “Akhunlar” adı verildi.

Avrupa Hunları (M.S. 90-468): Hazar Denizi ile Yayık ve İdil ırmakları arasında kalan geniş bir alana yayıldılar ve bölgede yaşayan kabîleleri de hâkimiyetleri altına aldılar. 375 yılında Balamir komutasındaki Hunlar, akınlarını Avrupa'ya yönelttiler. İdil Irmağını geçen Hun akıncıları, Tuna boylarına kadar gelip, Macaristan'a yerleştiler. Munçuk'un oğlu Attila (445-453) zamânında 447-448 yıllarında Avrupa'da yetmiş kadar şehir ele geçirildi. Hun orduları İstanbul
kapılarına dayanıp, Bizansı haraca bağladı. 451de Galyaya yâni Fransa'ya girdi. Milano ve Parvia'yı da alan Attila, Roma üzerine yürüdü. Papa Üçüncü Leon ve Roma Konsül Heyeti'nin ricâları ile Batı Roma İmparatorluğu merkezine girmedi (452). Anlaşma yapıp, Roma'dan geriye döndü. Avrupa'da çok kan döktü. “Allahın gazabı” da denilen Attila 453 yılında öldü.
Attila'nın ölümünden sonra dört milyon kilometrekarelik geniş bir alana yayılan Avrupa Hunları, taht kavgaları sonucu dağılmaya başladı. Attila'nın büyük oğlu İlek Han (453-454) 454 yılında öldürülüp, yerine diğer oğlu Dengizek (454-496) geçti. Dengizek Han, Hunları birlik içinde toplayarak devleti koruyup, yaşatmak istemesine rağmen muvaffak olamadı. Attila'nın diğer oğlu İrnek, 496 yılında Bizans'a tâbi oldu. Avrupa kavimleri, hunlardan teşkilâtçılığı öğrenip, sosyal ve siyâsî hayatlarına yön verdiler.

Akhunlar (420-567): Büyük göç sırasında Hun Türklerinin bir başka kolu Orta Asya'dan güneye inerek Afganistan, Kuzey Hindistân ve Türkistan'ın bir bölümünü içine alan bölgeye yerleşti. 420 yılında Akhuşunvar'ın kurduğu Akhun Devleti, Kuzey ve Güney Akhunlar olmak üzere ikiye ayrıldı. 496 yılında Güney Akhunlar hükümdârı Toraman zamânında imparatorluk hâline geldiler. Altıncı yüzyılda Göktürk hâkimiyetine giren Akhunlar, 567'de yıkıldı (Bkz. Akhunlar).

Hunlarda yönetim, ordu, din ve kültür
Hunların devlet başkanına “Şan-yü” ve “Tanrıkut” denir ve kutsal kabul edilirdi. Hânedân en soylu ve imtiyâzlı kabîleden gelirdi. Ordu teşkilâtı ikili, dörtlü, altılı ve yirmi dörtlü usûle dayanıp, onluk,yüzlük, binlik ve on binlik düzenleri vardı. Hun ordusu yirmi dört tümenden meydana gelirdi. Hunlar atlı göçebe hayâta alışıp, at eti yiyerek, kısrak sütü içerek, çoluk çocukları ile at sırtında dolaşarak, atlı savaş usûlünü ilk defâ kullanmışlardır. Çok süratli hareket kâbiliyetine sâhib olduklarından, büyük orduları ve vuruş güçleriyle, kendilerinden daha kalabalık yerleşik milletlere üstünlük sağlamışlardır.
Atlı göçebe hayâtın icâbı olarak Hunlar çepken, yelek, şalvar, börk, deri kalpak, tokalı kemer gibi giyim kuşam; sucuk, pastırma, kakaç, kuru kaymak, tarhana, kurut, kavurga, kavut gibi yiyecekler ile kendi buluşları olarak tulum, türgü, deri sofra altı, tuluk, yannık, dağarcık gibi deri eşyâları kulanırlardı. Çok hızlı göç eden Hunlar, çoluk çocukları, davar, sığır ve deve sürüleri ile yedek atları sâyesinde bir iki yıl içinde Çin Seddinden Kafkaslar ve Tuna boylarına ulaşmışlardır.
Hunlar, atlı savaş usûlleri sâyesinde çok kalabalık Çinlileri ve Romalıları yenmişlerdir. Türk savaş usûlü ve giyim kuşamını taklid etmek isteyen Çinliler ve Bizanslılar, koşan at üzerinde geriye ok atma, hünerini bile gösterememişlerdir.
Din adamlarına Şâman derlerdi. Bu bakımdan Hun inancına Şamanizm adı verilmiştir. Şamanların cenâzede, düğünde şiir söyleyen, çişitli konularda fikri sorulan ve aynı zamanda ahâlinin tedâvi işleriyle uğraşan kimseler olduğu sanılmaktadır. Şamanlardan başka olan bilgeler, daha çok tutulurdu. Bunlar, çok bilgili ve tecrübeli kimselerdi. On iki hayvanlı Türk takvimini kullanıp, dört yön ve renk adına göre de teşkilat ve coğrafî tâbirler kullanırlardı.
Hunların hür idâresi altında danışma meclisi mâhiyetinde “Kingeş Meclisi” denilen “Yıllık Dernek, Yığınak” toplanıp, ziyâfetler verilirdi. Bu meclis, hükümdâr seçmek, mevki, damga, ünvân vermek, insan ve hayvan sayımı yapmak için toplanırdı. Bir çeşit devlet meclisi olan topluluk, Türklerin tanışma ve kaynaşmasını da sağlardı.


Hunlar

Hunlar veya Hyung-nular veya Hiung-nular ya da Hiung-noiler, Orta Asya'da ve Avrupa'da devlet kuran içinde çesitli etnikler olan bir halklar toplumdu. Hunlar, üç önemli topluluk olarak ele alınabilir.
1- Orta Asya Hunları, ilk büyük Hun hakanlığıdır (M.Ö. 220 - M.S. 216). ilk büyük hükümdarları Teoman Yabgu'dur. Oğlu Mete Han (Oğuz Han da denir), M.Ö. 209'da Teoman'ın yerine tahta geçip, Hunlar'a 35 yıl hükümdarlık etmiştir. Bütün Türk, Moğol ve Tunguzları buyruğu altında topladı. Devletinin sınırları, Büyük Okyanus'tan Hazar Denizi'ne, Tibet ve Keşmir'den Kuzey Sibirya'ya uzanıyordu.
2- Çeşitli Türk boylarının birbiri üzerine yaptığı baskılarla zayıflayan önemli Hun boyları batıya göç etmeğe başladılar. Bunların bir bölüğü Volga ile Ural ırmakları arasında bir devlet kurdu (M.S. 374). Hakanları Balamir Han'dı. Avrupa Hun Devleti, M.S. 425'te kuruldu. 454'e kadar yaşayan bu devletin en büyük hükümdarı Attilâ idi. 9 yıl süren saltanatı sırasında 4 milyon km2'lik bir toprak üzerinde dünya'da o güne kadar görülmüş en büyük imparatorluğu meydana getirdi. 3- Akhunlar, ise Moğollarla karışarak güneye inen ve orada VII. imparatorluk hanedanını kuran Hunlardır. 3,5 milyon km²'lik bir bölgede 71 yıl Hindistan'a egemen olduktan sonra dağıldılar.

* Asya Hunları (Hiungnu-lar) için . Hiung-nu

* Avrupa Hunları için bknz. Hun İmparatorluğu
* Hindistan Hunları (Eftalitler) için bknz. Ak Hun İmparatorluğu
AtalayOzel - avatarı
AtalayOzel
Ziyaretçi
28 Aralık 2011       Mesaj #3
AtalayOzel - avatarı
Ziyaretçi
Orta Asya´da ve Avrupa´da devlet kuran Türk boyudur. Osmanlı hanedanı dışında Türklerin başında hüküm süren en uzun ömürlü ve en önemli hanedan Hunlardır. Onları dört önemli topluluk olarak ele alabiliriz.

1. Orta Asya Hunları, ilk büyük Hun hakanlığıdır (M.Ö. 220-M.S. 216). İlk büyük hükümdarları Teoman Yabgu´dur. Oğlu Mete (Oğuz Han da denir), M.Ö. 209´da Teoman´ın yerine tahta geçti. 35 yıl hükümdarlık etti. Bütün Türk, Moğol, Tonguz, Altay Türklerini buyruğu altında topladı. Devletinin sınırları Büyük Okyanus´tan Hazar Denizi´ne, Tibet ve Keşmir´den Kuzey Sibirya´ya uzanıyordu.

2. Volga Hunları, M.S. 48´de devlet ikiye bölündü, sonra da göçler sonucu dağıldı. Çeşitli Türk boylarının birbiri üzerine yaptığı baskılarla zayıflayan önemli Hun boyları batıya göç etmeğe başladılar. Bunların bir bölüğü Volga ile Ural ırmakları arasında bir devlet kurdu (M.S. 374). Hakanları Balamir Han´dı.

3. Avrupa Hun Devleti, M.S. 425´te kuruldu. 454´e kadar yaşayan bu devletin en büyük hükümdarı Attilâ idi. 9 yıl süren saltanatı sırasında 4 milyon km2´lik bir toprak üzerinde dünyanın en büyük imparatorluğunu meydana getirdi.

4. Hindistan Hunları (Akhunlar), ise Moğollarla karışarak güneye inen ve orada VII. imparatorluk hanedanını kuran Hunlardır. 3,5 milyon km2´lik bir bölgede 71 yıl Hindistan´a egemen olduktan sonra dağıldılar.


Attilâ ve Azizler

Attilâ iktidarından ve Hun gücünden korkan Hıristiyan inancına göre Attilânın atının bastığı yerde ot bilmezmiş. Attilânın Avrupaya saldığı korku yüzünden, kilise ona direnme cesaretini gösterenleri azizliğe yükseltti: Parisi kurtaran Azize Genevieve; Romalıları yardıma çağıran Orieans piskoposu Aziz Aignan, Romaya ilişmemesi için Attilâ ile pazarlığa girişen Papa Leo I bunlar arasındadır.
Hunların önünde dize gelen Avrupa, Attilâyı ve yiğit savaşçılarını vahşiler olarak görmek ve göstermek istemiştir. Ünlü ressam Raffaellonun bu tablosunda, Roma kapılarında Attilâ ile papa Leo Iin karşılaşmaları da, eli sopalı melekler ilâvesiyle ve aynı anlayışla canlandırılıyor (Vatikan Müzesi, Roma).


Hun Uygarlığı
Ordu örgütlemeyi, savaşmayı, at yetiştirmeyi çok iyi bilen Hunlar, büyük bir uygarlığa sahipti. Tahta evlerde oturur, deriyi işler, dokuma yapar, şiir ve edebiyatla uğraşırlardı. Avrupa´ya Asya uygarlığının önemli öğelerini ve özelliklerini onlar götürdüler.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Candy_Girl - avatarı
Candy_Girl
Ziyaretçi
4 Ocak 2012       Mesaj #4
Candy_Girl - avatarı
Ziyaretçi
İlk Türk devletini kurmuş olan Hunlar'ın adına tarihte en erken İÖ 4. yüzyılda rastlanır. Çin kaynaklarında Hiungnu olarak geçen Hunlar Moğolistan'ın güneydoğu kesiminde yaşayan göçebe bir kavimdi. İÖ 3. yüzyılda Kuzey Çin'e karşı sürekli ve etkili akınlar düzenledikleri, Çinliler'in de buna karşı koymak için Çin Seddi'ni yaptıkları bilinmektedir (bak. ÇİN Seddİ). Hunlar İÖ 3. yüzyıl boyunca güçlenerek Mançurya'dan Pamir Yaylası'na kadar uzanan geniş bir bölgeye egemen oldular. Moğollar ve Tun-guzlar bu dönemde Hunlar'ın yönetimi altına girdiler.
Hunlar'ın tarihte belirgin biçimde yer almaları Çin'de Qin hanedanını kuran, ülkeyi birleştiren Shi Huang Di'nin başa geçtiği İÖ 221 yılına rastlar. Adı bilinen ilk Hun önderi olan Teoman bu tarihten başlayarak Çin'e karşı yeni akınlara girişti. Shi Huang Di döneminde (İÖ 221-210) tamamlanan Çin
Şeddi, Hun akınlarını bir ölçüde önlemişse de bütünüyle durduramamıştır.
Teoman'ın ölümünden sonra (İÖ 209) başa geçen oğlu Mete döneminde (bak. Mete) Hunlar Kuzey Çin'i bütünüyle istila ettiler. Çin ordusunu bozguna uğratarak İmparator Kao'yu da vergiye bağladılar. Mete döneminde Hunlar batıya doğru genişlemelerini sürdürerek Batı Türkistan'a kadar ilerlediler. Buralarda yaşayan Türk asıllı birçok topluluk da Hun egemenliği altına girdi. Mete'nin son yıllarında bütün Orta ve Güney Sibirya, Tibet, Aral Gölü ile Hazar Denizi'nin kuzeyindeki topraklar Hun istilasına uğradı. Mete İÖ 174'te öldüğünde Hunlar'ın egemen olduğu topraklar Japon Denizi kıyılarından İdil (Volga) Irmağı'na kadar uzanıyordu.
Mete'den sonra Çin'le barışçı ilişkiler kuruldu. Hun hakanları Çinli prenseslerle evlendiler. Çin soylularına ve tüccarlara ayrıcalıklar tanındı. Bu dönemde ülkenin ticareti Çinliler'in eline geçmeye, İpek Yolu'nun (bak. İPEK Yolu) önemi de artmaya başladı. Hunlar İÖ 130'dan sonra kuzeyden ve batıdan gelen yeni göçebe akınlarıyla sarsıldılar. Güneyden de Çin'in saldırısına uğradılar. Bir yandan da taht kavgaları baş gösterdi. Hun Hakanı Ho-Han-Sha İÖ 58'de Çin egemenliğini kabul etmek zorunda kaldı. Buna karşı çıkan kardeşi Chi-Chi önderliğinde Hunlar' dan bir bölümü Kazakistan ve Kırgızistan'a doğru çekildi. Chi-Chi İÖ 36'da Çin ordusuna karşı savaşırken ölünce ona bağlı Hunlar daha batıya doğru göç ettiler. Asıl Hun ülkesinden gelen birçok topluluk da onlara katıldı. Çin'e bağlananlar sonraki yüzyıllarda başarısız birkaç birleşme girişiminde bulundular. Liu Yu-an adlı komutanın İS 304'te kurduğu Kuzey Nan hanedanı da uzun ömürlü olamadı. Asya Hunları'nın bir kolu da İS 5. yüzyılda bir devlet kurmuş olan Akhunlar'dır (bak. AK-hunlar).
Batıya göçen Hunlar İS 3. yüzyıl başlarında Rusya bozkırlarında görüldüler. 4. yüzyılda İdil (Volga) Irmağı'nın batısına geçerek akınlar düzenlediler. Hun Başbuğu Balamir 374'te Don ile Dinyeper ırmakları arasında yaşayan Ostrogotlar'ı (Doğu Gotları) yenilgiye uğrattı. 376'da daha batıdaki Vizigotlar'ı (Batı Gotları) da yendi ve Tuna Irmağı kıyılarına kadar ilerledi. Hunlar'ın baskısıyla başka kavimlerden olanlar da büyük topluluklar halinde Avrupa içlerine göç etmek zorunda kaldılar. Bu olaylar Avrupa'da kavimler göçünün başlangıcı oldu (bak. KAVİMLER GÖÇÜ). Hunlar 378'de Tuna'yı geçerek Avrupa içlerine girdiler. Karşılarındaki en büyük güç Roma İmparatorluğu'ydu. Bir bölümü de Kafkasya üzerinden Anadolu'ya girdi. Hunlar'ın amacı Batı ve Doğu Roma'nın birbirleriyle ilişkisini kesmek, önce Doğu Roma'yı ezmek sonra Batı Roma'yla hesaplaşmaktı. Avrupa'ya dağılan kavimlerden Vandallar'ın, Saksonlar'ın ve Burgonlar'ın yaptıkları yağmalar Batı Roma'ya da büyük zarar veriyordu. Bu durum bir süre Hunlar ile Batı Roma arasında bir yakınlaşma sağladı. Hunlar bu kavimleri daha batıya sürerek Batı Roma'yı rahatlattılar. Batı Roma, egemenliğine baş-kaldıran başka kavimlerin ezilmesinde de Hunlar'dan yardım gördü. 422'de başa geçen Rua döneminde Hunlar Batı ve Doğu Roma üstünde açık bir baskı kurdular. Rua Doğu Roma'yı yıllık vergiye bağladı. Rua'nın 434'te ölümünden sonra başa geçen Attila da aynı siyaseti başarıyla sürdürdü. Onun asıl amacı Batı Roma'yı tümüyle egemenliği altına almaktı. Bu yolda önemli başarılar elde ettiyse de kesin bir sonuca ulaşamadan öldü (bak. Attİla). Hunlar Attila'nın ölümünden sonra iç kavgalar ve başkaldıran kavimlerin saldırıları karşısında kısa sürede dağıldılar. Bir bölümü Rusya bozkırlarına geri döndü. Asya' dan gelen Avarlar'ın baskısı karşısında Tuna boylarında kalanlar ise zamanla başka kavimlere karıştı.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
CeLebRindaL - avatarı
CeLebRindaL
VIP why did you go why
7 Ocak 2012       Mesaj #5
CeLebRindaL - avatarı
VIP why did you go why
MsXlabs.org & Tarih Öğretmenler Forumu

hunlar
O Kadar Kalabalik ki Yalnizligim..

Benzer Konular

6 Kasım 2016 / Baturalp Türk ve İslam Dünyası
18 Kasım 2016 / Misafir Türk ve İslam Dünyası
18 Kasım 2016 / Misafir Türk ve İslam Dünyası
14 Ocak 2017 / Misafir Türk ve İslam Dünyası
1 Şubat 2017 / Misafir Türk ve İslam Dünyası