Arama

Adana'nın İlçeleri - Sayfa 2

Güncelleme: 6 Ocak 2017 Gösterim: 23.020 Cevap: 15
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
11 Haziran 2012       Mesaj #11
Mira - avatarı
VIP VIP Üye

Saimbeyli

Ad:  saimbeyli.jpg
Gösterim: 630
Boyut:  60.3 KB

Saimbeyli, Akdeniz Bölgesi’nde, Adana iline bağlı ilçe ve ilçe merkezi kasaba. Yüzölçümü 1.132 km2 olan Saimbeyli ilçesi doğuda Kahramanmaraş ili, güneyde Kozan ve Feke ilçeleri, batıda gene Feke ilçesi ve Kayseri ili, kuzeyde de Tufanbeyli ilçesiyle çevrilidir.
Sponsorlu Bağlantılar

ilçe topraklan ilin kuzey kesiminde derin akarsu vadileriyle parçalanmış yüksek bir alanda yer alır. Bu topraklann doğu kesimini Dibek Dağı, batı kesimini ise Tahtalı Dağlarının güneydoğu uzantısı olan Bakır Dağı engebelendirir. Dorukları ilçe sınırlan dışında kalan dağlann bazı kesimlerinin yüksekliği 2.000 m’yi aşar. Dağlann yüksek kesimlerinde kara çam, göknar, kızıl çam ve sedir ağaçlarından oluşan ormanlar vardır. İlçe topraklarından kaynaklanan suları, Seyhan Irmağının başlıca iki kolundan biri olan Göksu Irmağı toplar.

İlçe halkının büyük bölümü kırsal kesimde yaşar ve ilçe ekonomisi tarıma dayanır. Ekime elverişli toprakları kısıtlı olan ilçede önemli miktarda kıl keçisi ve koyun yetiştirilir. Bitkisel üretim ilçe halkının gereksinimini karşılayacak düzeydedir, ilçede az miktarda buğday, arpa, baklagiller ve üzüm yetiştirilir. İlçe topraklarında diyasporit ve demir içeren cevher yatakları vardır.

Hitit döneminden beri Anadolu’nun iç kesimlerini Akdeniz kıyısına bağlayan, ticari ve askeri açıdan büyük önem taşıyan bir yolun geçtiği yöre, ortaçağda Ermenilerin yaşadığı alanlardandı. 16. yüzyıl sonlarında Adana vilayetinin Kozan sancağına bağlı Haçin kazası sınırları içindeydi. I. Dünya Savaşı’ndan sonra bir süre Fransızların denetimindeki Ermenilerin elinde kalan yöre, 18 Ekim 1920’de işgalden kurtuldu.

Gelişmemiş ve küçük bir yerleşme olan Saimbeyli kasabası ilçenin orta kesiminde yer alır. Eskiden Haçin adıyla anılan kasabanın adı, Kurtuluş Savaşı sırasında çeşitli yararlıklar gösterdikten sonra şehit olan Haçinli Saim Bey’in anısına 30 Aralık 1923’te Saimbeyli olarak değiştirildi. Adana’yı Pınarbaşı üzerinden Kayseri’ye bağlayan karayolunun geçtiği kasaba, il merkezi Adana’ya 157 km uzaklıktadır.

Kasabada tarihsel açıdan önem taşıyan başlıca yapılar, ortaçağda Badimon adıyla anılan Haçin Kalesi ile yörenin Ermenilerden geri alınması sırasında şehit düşen 80 Saimbeylilinin gömüldüğü şehitlik ve amttır.
Saimbeyli Belediyesi 1929’da kurulmuştur. Nüfus (1990) ilçe, 20.700; kasaba, 4.699.

Coğrafi özellikler
İlçe merkezi Göksu Çayı'nın kıyısında kurulmuştur. İlin kuzeyinde yer alan ilçenin denizden yüksekliği 1050 metre olup, toprakları dağlıktır. Orta Toroslar zincirine dahil olan Dibek Dağı ilçenin doğusunda, Bakır Dağı batısında yer alır. Dağlar derin akarsu vadileriyle parçalanmıştır. Dağların yüksek kesimleri köknar, kızılçam, karaçam ve sedir ormanları ile kaplıdır. Seyhan Irmağının başlıca iki kolundan biri olan Göksu ilçe topraklarını sular.
Adana’yı Pınarbaşı üzerinden Kayseri’ye bağlayan yol ilçe merkezinden geçer.

Tarihçe

İlçenin kuruluşu hakkında elde kesin bilgiler bulunmaktadır.
Tarihi kalıntılara göre Hititler devrine kadar uzanmaktadır. İlçenin eski adı "Haçin" dir.
Bu ismin de ovaya egemen olan Anavarza Beyliğin'den geldiği ve Bey Toryo'nun oğlunun adı olduğu bilinmektedir. Bölge çeşitli uygarlıkların etkisi altında kalmıştır.
Osmanlı döneminde Maraş sancağının Elbistan kazasına bağlanmıştır. Kurtuluş savaşı sırasında Fransız işgali altında kalmış, 18 Ekim 1920'de Yüzbaşı Doğan ve Kaymakam Saim Bey tarafından kurtarılan bölge 1922 yılında Kaymakam Saim Bey'den dolayı bu adı almış, yeni bir ilçe olarak kurulmuştur.
1928 yılında da bugünkü yerine nakledilmiştir.

Saimbeyli ile ilgili ilk bilgileri, İlçeyi ziyaret eden seyyahlar ve araştırmacılardan öğrenmekteyiz: V.Langlois (1852 -1853), Rahip Alishan (1800’lü yılların sonu), W. M.Ramsay (1800’lü yılların sonu), F.X.Schaffer (1900’lü yılların başı), C.Texier (19. y.y ilk yarısı) gibi seyyahlar Saimbeyli’yi ziyaret etmiş ve ilçenin ekonomik ve sosyal yaşantısının yanısıra tarihsel dokusu ile ilgili bilgiler de vermişlerdir.
İlçe 1800’lü yıllardan itibaren bu seyyahlarca Hadchin, Hadjine, Hacın, Hadschin ve Haçin olarak adlandırılmıştır. W. M. Ramsay ise ilçenin Roma ve Bizans Dönemleri’ndeki adının Badimon olduğunu yazmaktadır.

Çukurova Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Y.Doç. K.Serdar Girginer tarafından yürütülen “Adana İli ve Çevresi Arkeolojik Yüzey Araştırmaları Projesi” kapsamında ilçenin 2003 yılında çok kapsamlı ve titiz bir çalışmayla arkeolojik kültür envanteri çıkarılmış ve ilçeyle ilgili ilk bilimsel sonuçlar elde edilmiştir.

Bu çalışmadan elde edilen veriler ışığında İlçe tarihinin Roma Dönemi’ne kadar uzandığı tespit edilmiştir.Bu çalışmada İlçede Roma, Bizans ve Ermeni Dönemi yerleşmelerine ait pek çok anıtsal eser tespit edilmiş ve İlçenin zengin kültürü Arkeolojik literatüre kazandırılmıştır.

Nüfus

1893 yılında Osmanlı Devleti tarafından yapılan nüfus sayımına göre Haçin (Saimbeyli)'in nüfusu 24.057 kişidir. Bunun tamami, Ermeni olup katolik, lusavorçagan ve protestanlardan olusmakdadir.
İlçe nüfusu 2000 genel nüfus sayımına göre 17.149 kişidir. Bunun 5.198'si ilçe merkezinde, 11.951'i ise kasaba ve köylerde yaşamaktadır.

Ekonomi
Ekonomisi hayvancılık ve tarıma dayalıdır. En çok koyun ve kılkeçisi beslenir. Tarım ürünleri ilçe halkının ihtiyacını karşılayacak seviyede olup, başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, kiraz, baklagiller ve üzümdür. İlçe topraklarında demir yatakları vardır. Ormancılık gelişmiştir. Ayrıca ilçe sınırları içerisinde bulunan yaylalar ilçe ekonomisine katkı sağlamaktadır.

Çatak Yaylası

Saimbeyli -Tufanbeyli kara yolunun 2. kilometresinden sola dönülerek bahçeler arasından geçen 3 kilometrelik stabilize yolla ulaşılmaktadır. Saimbeyli'den belediye otobüs seferleri bulunmaktadır. Dağ yamacından akan küçük şelalelerin beslediği anıt çınar ağaçlarının gövde ve dalları üzerine kurulmuş çardaklarda piknik yapılabilen bir yayladır. Bol su kaynakları olan Çatak yaylası, Saimbeyli ilçesinin su ihtiyacını karşılamaktadır. Otobüs şuanda calışmamaktadır yollar acıktır ama özel aracları oaln insanlar yardımcı olurlar

Obruk Yaylası

Obruk yaylası saimbeyli ilçesine 4 km uzaklıkta olup ana yoldan stabilize bir yola sapılır ve yaklasık 10 dk lık bir yolculuktan sonra Obruk'a ulaşılır. Burası belediye ve karayolları tarafından düzenlenmış ve halkın kullanımı için açılmıştır. Doğa yürüyüşü için ve bir mesire alanı olarak, bol su kaynaklı bir doğa harikasıdır. Suyun kaynağının olduğu yerde yapay bir havuz vardır.
Girmesi cesaret isteyen bu su "karpuz çatlatan" olarak anılır. Obruk yaylası ile çatak yaylası aynı yeri isimlendirmektedir. Ayrıca yaz aylarının vazgeçilmezi olan rafting yapmak için yurt dışından gelenler, ilçe ekonomisi için bir gelir kaynağıdır.

Resmi Site: SAİMBEYLİ KAYMAKAMLIĞI
Son düzenleyen Safi; 5 Ocak 2017 23:35
theMira
buz perisi - avatarı
buz perisi
VIP Lethe
25 Temmuz 2012       Mesaj #12
buz perisi - avatarı
VIP Lethe

Sarıçam

Ad:  sarıçam.jpg
Gösterim: 347
Boyut:  35.4 KB

Sarıçam. Adana Büyükşehir Belediyesi'nin 5 merkez ilçesinden birisidir.
Sponsorlu Bağlantılar

Tarihçe
Sarıçam ilçesi, Adana ili, Yüreğir ilçesinin Kuzey – Doğu kısmının ayrılması ile Buruk, Sofulu, Baklalı, İncirlik, Suluca ve Kürkçüler alt kademe belediyelerinin tüzel kişilikleri sona erdirilerek 22 Mart 2008 tarihinde oluşturulmuş bir ilçedir. İsmini ilçenin kuzeyinde bulunan Sarıçam ormanlarından almıştır.

Coğrafya
İlçe sınırları doğuda Ceyhan ilçesi, kuzeyde İmamoğlu ilçesi, güneyde Yüreğir ilçesi, batıda ise Karaisalı ve Çukurova ilçeleri ile Seyhan ve Çatalan barajlarından oluşmaktadır.İncirlik Üssü'nün bulunduğu İncirlik beldesi, Sabancı organize sanayi bölgesi ve Çukurova Üniversitesi ilçe sınırları içinde yer almaktadır.

Resmi Site: SARIÇAM KAYMAKAMLIĞI
Son düzenleyen Safi; 5 Ocak 2017 23:46
In science we trust.
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
30 Temmuz 2012       Mesaj #13
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye

SEYHAN

Ad:  seyhan.jpg
Gösterim: 326
Boyut:  42.4 KB

Akdeniz bölgesinde Adana iline bağlı ilçe, anakent sınırları içinde; 672 121 nüf. (1990); 32 köy. Merkezi Seyhan, 642 321 nüf, (1990). İlçe, tamamiyle Adana şehir merkezi içerisinde kabul edilmektedir ve tüm ilçeye bir alt tabaka belediye olan Seyhan Belediyesi hizmet vermektedir. Seyhan, Adana ilinin sakinlerinin % 35'ine ve Adana şehrinin sakinlerinin yaklaşık yarısına ev sahipliği yapmaktadır. Türkiye'deki en kalabalık beşinci metropol ilçe statüsündedir.

Seyhan, Adana'nın ilk yerleşim alanı olmakla beraber şu anda şehrin yönetim, iş ve kültür merkezidir. Tarihi Tepebağ mahallesi ve Büyük Saat, Ulu Camii, Ramazaoğlu Konağı ve Sabancı Merkez Camii gibi önemli yapıları bünyesinde barındırmaktadır. Adana Kültür ve Sanat Merkezi ve Sabancı Kültür Merkezi, Seyhan Kültür Merkezi ve Metropol Tiyatro Salonu yine aynı ilçede faaliyet göstermektedir. İlçe ismini doğu yakasını oluşturan nehirden almaktadır.

Seyhan Irmağı
Akdeniz Bölgesi’nde akarsu. Uzunluğu 560 km’dir. Kaynaklarını îç Anadolu Bölgesi’ndeki Uzunyayla’dan alan Zamantı Irmağı ile Sarız yöresinden doğan Göksu Irmağının birleşmesiyle oluşur. Bu iki akarsu Orta Toroslar’a bağlı dağlar arasındaki dar boğazlardan geçtikten sonra, Aladağ ilçesinin (eskiden Karsantı bucağı) kuzeydoğu kesiminde birleşir. Birleşme noktasında Seyhan Vadisi tabanının deniz düzeyinden yüksekliği 450 m’dir. Daha sonra güç geçit veren tepelik ve çalılık bir araziden geçen akarsu, KaraisalI ilçesine bağlı Çatalan bucak merkezinin güneyinde Çukurova’ya iner. Bu kesimde, Adana kentinin kuzeyinde kurulmuş olan Seyhan Barajı ardında suların birikmesiyle oluşan baraj gölüne dökülür. Aladağlar’dan kaynaklanan ve kuzeybatıdan (sağdan) gelen Eğlence Çayının yanı sıra Görgün Çayı ile Çakıt Suyu da bu kesimde ırmağa katılır. Baraj gölünden sonra yoluna devam ederek Adana kentindeki ünlü Taşköprü’nün altından geçen Seyhan Irmağı, güneydeki Hıdırlı kasabası yakınlarında güneybatıya dönerek menderesler oluşturmaya başlar. Eskiden sık sık yatak değiştirdiği aşağı çığırında ise alüvyonların yığılmasıyla oluşan deltayı aşarak Deli Burnunda Akdeniz’e dökülür. Seyhan Deltası, bazılarının yüksekliği 10 m’yi bulan ve birbirine koşut olan birkaç sıra kumul setiyle denizden ayrılır. Yağmur ve kar sularıyla beslenen akarsuyun neden olduğu taşkınlardan Çukurova’yı korumak amacıyla aşağı çığırında setler yapılmış, ayrıca tarım alanlarının sulanması için kanallar açılmıştır. İlkbaharda kabaran suları yaz sonu ve sonbaharda en düşük düzeye iner. Ortalama 182 m3/sn olan debisinin, uzun yılları kapsayan gözlemler sonucunda 280 m3/sn ile 100 m3/sn arasında değiştiği saptanmıştır.
İlkçağda Saros adını taşıyan akarsu, ortaçağda Arap coğrafyacılarca Asya’daki Aral Gölüne dökülen ve Sir Derya olarak da bilinen Seyhun Irmağının adıyla anılmaya başladı. Aynı dönemde Ceyhan Irmağı da gene Aral Gölüne dökülen ve Amu Derya olarak da bilinen Ceyhun Irmağının adıyla anılıyordu. Bu ilişki ve ad benzerliği zaman zaman ırmakların birbiriyle karıştırılmasına yol açmıştır.

Seyhan Barajı
Adana’nın 8 km kuzeyinde, Seyhan Irmağı üzerinde kurulu toprak dolgu baraj. 1956’da hizmete giren baraj, ırmağın iki yanında uzanan toplam 174 bin ha’lık bir alana sulama suyu sağlamak, 85 bin ha’lık değerli alanı taşkınlardan korumak ve yılda 350 milyon kW-sa enerji üretmek amacıyla kurulmuştur. Baraj gövdesinin temelden yüksekliği 77 m, kret uzunluğu 1.955 m, toplam dolgu hacmi ise 7,5 milyon m3’tür. Altı kapaklı dolu savağı bulunan barajın su toplama havzası 19 bin km2, göl alanı 67,8 km2, toplayabildiği su miktarı 1,2 milyar ırf’tür. Barajın hidroelektrik santralında düşey eksenli Francis tipi üç türbin ve şemsiye tipi üç üreteç bulunmaktadır. Baraj alanı ve çevresindeki jeolojik yapı teme olarak silttaşı, konglomera, alüvyon ve kilden oluşur.

Resmi Site: SEYHAN KAYMAKAMLIĞI
Son düzenleyen Safi; 5 Ocak 2017 23:56
Sen sadece aynasin...
buz perisi - avatarı
buz perisi
VIP Lethe
3 Ağustos 2012       Mesaj #14
buz perisi - avatarı
VIP Lethe

Tufanbeyli

Ad:  tufanbeyli.jpg
Gösterim: 374
Boyut:  48.6 KB
  • Yüzölçümü 973 km2,
  • ilçe nüfusu 21.201,
  • merkez nüfusu 5.579 (1997).
  • Ülke Türkiye
  • İl Adana
  • Coğrafi bölge Akdeniz
  • Kaymakam Adem Başoğlu
  • Belediye başkanı Remzi Ergü (AK Parti)
  • Toplam 987 km² (381,1 sq mi)
  • Rakım 1.474 m (4.836 ft)
  • Posta kodu 01640
  • İl alan kodu 0322
  • İl plaka kodu 01
Tufanbeyli, topraklarının bir bölümü İç Anadolu Bölgesi, daha büyük bölümü Akdeniz Bölgesi sınırları içinde kalan,Adana iline bağlı ilçe ve ilçe merkezi kasaba. Yüzölçümü 973 km2 olan Tufanbeyli ilçesi batı, kuzey ve kuzeydoğuda Kayseri, doğuda Kahramanmaraş illeri, güneyde de Saimbeyli ilçesiyle çevrilidir.

Toroslar sistemine bağlı dağlık alanlarla kuşatılmış olan ilçe topraklan ilin kuzey köşesinde yer alır. Orta kesimi çukurluk olan bu topraklan, birbirine koşut uzanarak Orta Toroslar’ın başlıca iki sırasını oluşturan Tahtalı ve Binboğa dağlan engebelendirir. Doruklan ilçe sınırlan dışında kalan bu dağ sıralannın yüksek kesimleri batı ve güneydoğuda doğal sınır oluşturur. İlçenin en yüksek noktası, Dibek Dağının 2.549 m’ye ulaşan doruğudur. Tufanbeyli ilçesi orman örtüsü açısından oldukça zengindir. Dağlık alanlar göknar, kızıl çam, kara çam ve sedir ormanlarıyla kaplıdır. İlçe toprak- lanndan kaynaklanan suları Seyhan Irmağının^) iki önemli kolundan biri olan Göksu Irmağı toplar.

Dörtte üçü kırsal kesimde yaşayan ilçe halkı geçimini tarımdan sağlar. Ekime elverişli alanları kısıtlı olan ilçede hayvancılık önemli bir gelir kaynağıdır. İlçede daha çok kıl keçisi ve koyun yetiştirilir. Başlıca bitkisel ürünler buğday, şeker pancarı, üzüm, nohut, fasulye ve arpadır. 1984’te ilin en çok şeker pancarı, nohut ve fasulye üretimi yapılan ilçesi Tufanbeyli’ydi. Dağlık kesimde yaşayanların bir bölümü ormanlardaki taşıma, ağaçlandırma ve kesim işlerinde çalışır. İlçe topraklarında çinko ve kur- şun-çinko içeren cevher yatakları vardır. Anadolu’nun iç kesimlerini Akdeniz kıyısına bağlayan bir yolun geçtiği yöre, Hitit löneminde önemli bir yerleşim alanıydı, 'öredeki en önemli yerleşme, bu yol üzende kurulmuş olan Kummani kentiydi. izzuvatna adlı bağımsız bir Hurri krallını dinsel açıdan önemli bir merkezi olan mmani İÖ 14. yüzyılda Hititlere bağlan Daha sonra Kapadokya bölgesinin sınır- içinde yer alan kentin adı zamanla nana’ya dönüştü. Antik Çağda ticamerkezi olarak da önem kazanan ve at’taki Komana’dan ayırmak için iana Kappadokia olarak adlandırılan , Roma döneminde Hieropolis Komadıyla anıldı. Bizans döneminde önemi- litirmeye başlayan yöre Ermenilerin dığı alanlardandı. Osmanlı döneminde ma vilayetinin Kozan sancağı sınırlan de kalan Haçin (bugün Saimbeyli) kaza- a bağlandı, 1958’de de ilçe yapıldı.

Gelişmemiş bir yerleşme merkezi olan kasabanın eski adları Höketçe ve Mağra ya da Mağara’dır. Kurtuluş Savaşı sırasında Çukurova’da çeşitli yararlıklar gösteren Tufan Bey’in anısına 14 Temmuz 1967’de adı Tufanbeyli olarak değiştirildi. İlçenin orta kesiminde yer alan kasabanın 4 km güneyinden, Kayseri’yi Pınarbaşı üzerinden Adana’ya bağlayan karayolu geçer. Kasabanın il merkezi Adana’ya uzaklığı 194 km’dir.
İlçedeki başlıca tarihsel yapılar Şarköy’deki Komana kenti kalıntıları ile Hanyeri köyü yakınlarında, Gezbeli adıyla anılan yörede bulunan Hititlere ait kaya kabartmasıdır.
Tufanbeyli Belediyesi 1958’de kurulmuştur. Nüfus (1990) ilçe, 22.672; kasaba, 5.663.

Tarihçe
Tufanbeyli ilçesi sınırları içerisinde kalan Comona (Şar Köyü)'nın tarih sahnesinde önemli yeri vardır. İlçedeki en önemli tarihi kalıntıların bulunduğu Şar Köyü'nde Roma, Bizans ve Hitit dönemlerine ait kalıntılar bulunmaktadır. Bunlardan ayakta olanlardan bazıları Ala Kapı, Kırık Kilise ve Antik Tiyatrodur. Tufanbeyli Hitit döneminin önemli merkezlerinden biridir. Kizzuwatna Krallığınin en önemli merkezlerinden olan Comona o dönem için dini bir devlet niteliğindeydi. iç işlerinde bağımsız dış işlerinde ise Hitit Krallığına bağlı olan bu dini gücü olan devlet döneminde önemli olaylar cereyan etmiştir. Hitit Kralları insanlar üzerindeki etkisini yükseltmek için Kizzuwatna Krallığından kızlarla evlenirler ve bu dini gücü kullanırlardı. Tarihin ilk yazılı anlaşması olan Kadeş anlaşması Hitit Kralı III.Hattuşili, Mısır Firavunu II.Ramses ve Hitit Kralının eşi (Kizzuwatna Kralının kızı- Puduhepa) arasında imza edilmiştir. Buradan hareketle Tufanbeyli ve çevresinin tarihteki önemli yeri bir kez daha ön plana çıkmaktadır.

Kraliçe Puduhepa: Puduhepa, çok ilginç bir şahsiyettir. Hititlerde babaerkil toplum sistemi, gerçi araştırmalara göre, Hattiler'den etkilenerek onlardan aldıkları Tawanannalık (anakraliçe) sistemiyle yumuşamaya başlamıştı, ancak Puduhepa Hitit Ülkesine kadın eşitliğini ve haklarını getiren Kizzuwatnalı bir rahip kızıydı. III.Hattusili Kades Savaşı dönüşünde Lawazantiya'ya gelmiş ve Puduhepa ile evlenmiştir. Araştırmalara göre, Puduhepa kurnaz bir kadındır ve bir süre sonra kralın tüm işleriyle ilgilenen ihtiraslı biri olacaktır. III.Hattusili'nin bu evliliği yapmasında bazı politik çıkarlarının olduğu konusunda görüşler vardır. Puduhepa'nın en dikkat çekici özelliklerinden birisi, Hattusa'da kralın üzerinde kurduğu siyasi otoridedir. Birçok konuda, özellikle de, devlet işlerinde kocasını hypokondiac yapmış ve onu bir kenara iterek tüm işlerle kendisi ilgilenmiştir. Her konuda söz sahibidir; yolsuzluk davalarına bakmak, doktor atamak, fal baktırmak, tanrılara adaklar sunmak, diğer ülkelerle yazışmak gibi bütün konular onun tekeline girmiştir. 16 yıl sonra bir devlet anlaşmasına mühür basan tek kraliçe de Puduhepa'dır. Puduhepa'nın imza attığı bu andlaşma Kadeş andlaşmasıdır. Bu andlaşmadan sonra, Mısırla ilişkilerin geliştirilmesinde kraliçenin çabaları yadsınamaz.

Coğrafya
Nur Dağları'nın devamı olan Binboğa dağları ve Batı Toroslar'ın devamı olan Tahtalı dağları arasında kalmış, engebeli ve kırık bir arazi yapısına sahip yüksek bir plato görünümündedir. 3000 metrenin üzerine çıkan yükseklikler vardır. Tufanbeyli'ye ulaşım güneyden Obruk beli geçidi, doğudan Kan geçidi, batıdan Gezbeli geçidi ile sağlanır. Seyhan nehri'nin bir kolu olan Göksu ırmağı ilçenin yakınından geçer ve ilçe topraklarını kuzeyden güneye ikiye böler.

İlçe iklim bakımından karasal iklim yapısına sahiptir. Yazlar sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlı geçer. Bitki örtüsü yönünden fakirdir. İlçenin kuzeyinde kalan dağlık bölgelerde çam, sedir, köknar ve ardıç ormanları bulunur. Ekilebilir arazi ilçenin güneyinde ve güneydoğusunda daha çoktur.

Nüfus
İlçe bağlısı olarak merkez hariç olmak üzere ilçe merkezine bağlı; 1 belde, 29 köy ve 3 mahalleden oluşmaktadır. 1958 yılına kadar Höketçe adıyla Saimbeyli'ye bağlı bucakken "Mağara" adıyla ilçe olmuş, 1965'te Çukurova bölgesi Kuvay-i Milliye komutanlarından Aydınoğlu Osman Tufan Bey'in adına izatefen bugünkü adını almıştır.

Sağlık
İlçede 2004 yılında hizmete giren Tufanbeyli Devlet Hastanesi toplumun sağlık ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Şimdiki sağlık ocağı ise Toplum Sağlığı Merkezine dönüşecektir. Tufanbeyli Devlet Hastanesi'nde 4924 sayılı kanuna göre çalışan sözleşmeli devlet memurları bugüne kadar Tufanbeyli Devlet Hastanesi'ne birçok kez takdir kazandırmıştır. 2009 yılında 2 dahiliye 1 kadın doğum 1 aile hekimi ve bir diş tabibi, acil serviste ise 4 pratisyen hekim görev yapmaktadır.

Yaşam
Tufanbeyli halkı geçimini çoğunlukla çiftçilikle sürdürmektedir. İlçede küçük çapta ticaret olsa da bu iç bir ticaret olup tarım ürünleri dışında üretilip dışarıya satılan fazlaca kalem yoktur. İlçe nüfusu son dönemlerle özellikle Adana ve Kayseri'ye iş sebebiyle göç vermiştir.

Düğünler tüm halkın katılımıyla güzel bir ortamda geçer. 3 gün süren düğünün 1. günü güvey evinde öğle yemeğinin verilmesi ve akşam ev önünde davulların çalınması ve misafirlerin oyunlarıyla başlar. Bu oyunlarda kızlar ve erkekler tek tek ya da gruplar halinde çıkıp oynarlar. Bunun yanı sıra önemli bir oyun şeklide halaylardır. Halaylarda 10 kişi ve üzeri kadınlı erkekli topluluk birlikte figürleri icra ederler. bu oyunlardan bazıları Kırıkhan, Malatya, Adana üçayağıdır (üçayak). Daha çok erkekler arasında oynanan sinsin de bu oyunlardan biridir. 2. gün sabah güvey evinde çalınan düğün kınacının kız evine gitmesiyle devam eder. Kınacı gelinliği kız evine kadar götürür. kınacı (oğlan evinin toplanıp kalabalık bir şekilde kız evine gitmesidir) kız evine gittikten sonra o akşam kız evinde ya da halka açık bir alanda Kına Merasimi yapılır ve geline kına yakılır. o gece saat 00:00'a kadar düğün devam eder. sabah oğlan evinde davullar çalmaya başlar ve öğleden sonra 15:00 civarları oğlan evi araçlarla konvoy oluşturarak kız evine gider. buradan gelin alınır ve kısa bir ilçe turu atıldıktan sonra oğlan evine gelin iner. bu şekilde düğün merasimi tamamlanmış olur.

Yaşam içerisindeki önemli ayrıntılardan biride cenaze durumlarında öne çıkar. Tüm halk cenaze evinde toplanır. Cenaze defnedildikten sonra yakın akrabalar 3 gün bu evde kalır ve cenaze sahiplerini yalnız bırakmaz. 3.gün öğle namazından sonra mehrumun hayrına bir yemek verilir. 7. gün yine mehrumun hayrına bir yemek verilir. bu iş 40. ve 52. günde de tekrar edilir. bu süre zarfında dualar ve sureler okunmak suretiyle mehrumun ve tüm insanların adına Allah'tan yardım istenir. Kur'an-ı Kerim'den okunan sureler ile hem aile efradının hem de yakınlarının teskin edilmesi de sağlanmış olur. Taziye için gelen herkes mutlaka Kur'an okutarak günahların affı için Allah'a sığınır.

KÜREBELİ YAYLASI Tufanbeyli halkı eskiden beri hayvancılıkla da uğraşmaktadır. yaz geldiğinde özellikle hayvanlarının daha rahat beslenmesi için yaylaya göç ederler. Tufanbeyli halkının yaylası kürebelidir. Yazları aileler (hala hayvancılıkla uğraşanların bir bölümü) Kürebeli yaylasına çıkar ve burada tüm yazı geçirirler. doğasının güzelliği ile bir cennet harikasıdır kürebeli. 1500-1800 rakım arasında yazın sıcaklığından uzak, göl kenarında tatlı bir yaşamdır kürebeli hayatı.

Tarım
İlçede buğday, şekerpancarı, fasulye, nohut, patates üretimi çoğunluğu oluşturmaktadır. Son yıllarda meyvecilik içinde adımlar atılmaktadır. Su kaynakları açısından zengin olmasına rağmen kullanım yönünden zayıftır.

Köyleri
Tufanbeyli ilçesine bağlı 30 adet köy bulunmaktadır. Bu köyler sırasıyla Akçal, Akpınar, Ayvat, Bolatpınar, Bozgüney (kasaba), Çatalçam, Çukurkışla, Damlalı, Demiroluk, Doğanbeyli, Doğanlı, Elemanlı, Evci, Fatmakuyu, Hanyeri, İğdebel, Karsavuran, Güzelim, Kayapınar, Kayarcık, Kirazlıyurt, Koçcağız, Ortaköy, Pekmezli, Pınarlar (hastane), Şarköy (Comana), Taşpınar, Tozlu, Yeşilova, Yamanlı Köyleridir.

Resmi Site: TUFANBEYLİ KAYMAKAMLIĞI
Son düzenleyen Safi; 6 Ocak 2017 00:06
In science we trust.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
9 Ocak 2013       Mesaj #15
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

Yüreğir

Ad:  yüreğir.jpg
Gösterim: 307
Boyut:  38.5 KB

Yüreğir, Adana'nın Büyükşehir merkez ilçelerinden birisidir. Adana'nın ortasından geçen seyhan Nehri, Yüreğir ve Seyhan ilçelerini ayırır.

Tarihçe
Adana'nın merkez ilçesi olan Yüreğir, 5 Haziran 1986'da belediye olmuştur. İsmini 1250-1352 yılları arasında Türk Oğuz boyundan Üçoklara ait kavmin buraya yerleşmesinden dolayı almıştır. Adana'nın en çok göç alan ilçesidir.

Coğrafi özellikleri
Coğrafi konum olarak Torosların eteğine kurulan Çukurova Üniversitesi’nin güneyinde başlayan Yüreğir İlçesi yerleşim alanı, doğuda Misis havzası, batıda Seyhan Nehri ve güneyde Karataş Ovası ile çevrelenmiş bölgede oluşan yerleşim alanıdır. Tarihsel olarak geçiş alanları üzerinde bulunması sebebiyle Yüreğir ilçesi önemli bir kavşak noktası olarak düşünülmüştür.
İlçesinin kuzeyinde İmamoğlu, kuzeybatısında Karaisalı, batısında Seyhan, doğusunda Ceyhan, güneyinde Yumurtalık ve Karataş ilçeleri bulunmaktadır.

İlçede bulunan eserler
İlk ve ortaçağda önemli bir yerleşim merkezi olan Yüreğir ve yöresinde eski eser olarak köprü ve höyük, yer mozaikleri ve su kemerleri, hamam ve kervansaray bulunmaktadır. Bu eserler Hitit, Roma, Selçuk ve Osmanlı dönemlerine aittir.

Resmi Site: YÜREĞİR KAYMAKAMLIĞI
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 6 Ocak 2017 00:16
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
6 Ocak 2017       Mesaj #16
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Yumurtalık

Ad:  yumurtalık.jpg
Gösterim: 408
Boyut:  52.7 KB

Akdeniz Bölgesi’nde Adana iline bağlı ilçe ve ilçe merkezi kasaba. Yüzölçümü 501 km2 olan Yumurtalık ilçesi doğu ve güneyde İskenderun Körfezi, güneybatı ve batıda Karataş ilçesi, kuzeyde Ceyhan ilçesiyle çevrilidir.

İlin güney kesiminde yer alan ilçe toprakları, alçak dağlarla kuşatılmış kıyı düzlüklerinden oluşur. Kuzey ve Kuzeydoğuda doğal sınır oluşturan Misis tepelerinin ilçe sınırları içinde kalan bölümünde yükseklik 500 m’yi bulmaz. Kıyı boyunca uzanan dar ve alçak düzlükler Çukurova’nın güneydoğu kesimini oluşturur. Bir bölümü Ceyhan Irmağının taşıdığı alüvyonların yığılmasıyla ortaya çıkmış deltada, ilçenin başlıca tarım alanı olan düzlükler bulunur. Ceyhan Irmağı batıda, Bebeli Boğazından geçen eski çığırı ise güneybatıda ilçenin doğal sınırını çizer. Eski çığırın 1930’lardan önce Akdeniz’e ulaştığı, birçok küçük lagünle çevrili kesimde alüvyonlarla oluşmuş sivri bir çıkıntı yer alır. Bazı kaynaklarda Portakal Burnu olarak geçen bu çıkıntıyla ilçenin güney kıyısı arasındaki koy, İskenderun Körfezine açılır. Yumurtalık Körfezi ya da Yumurtalık Limanı adıyla anılan koyun kuzey kıyısında yazın AdanalIların ilgi gösterdiği doğal kumsallar uzanır. Bu kıyıda ve tepelik alanlarda yer yer kızıl çam topluluklarına rastlanır.

Büyük bölümü kırsal kesimde yaşayan ilçe halkı geçimini daha çok tarımdan sağlar. Başlıca bitkisel ürünler buğday, pamuk ve arpadır. Ayrıca az miktarda portakal, mandalina, üzüm, yerfıstığı ve soya da yetiştirilir. Yumurtalık Körfezinde kurulmuş olan dalyanlarda balıkçılık yapılır. Kıyı halkının bir bölümü teknelerle Akdeniz’de balıkçılık yaparak geçinir.

Dalgakıranla fırtınalardan korunan Yumurtalık iskelesi daha çok bir balıkçı barınağı işlevi görür. İlçedeki başlıca sanayi kuruluşu 1980’lerde açılan yapay gübre fabrikasıdır. Kerkük’ten İskenderun Körfezi kıyısına kadar uzanan Irak-Türkiye Ham Petrol Boru Hattı’nın batı ucu, Yumurtalık ilçesine bağlı Gölovası köyünün kuzeydoğusundadır. BOTAŞ’a (Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ) ait olan bu tesislere gelen ham petrolün bir bölümü 1986’da işletmeye açılan bir başka boru hattıyla işlenmek üzere Kırıkkale’deki Orta Anadolu Rafinerisine pompalanır. Kerkük’ten gelen boru hattı, Irak’ın Kuveyt’i işgal etmesi nedeniyle uygulanan ambargo çerçevesinde 1990 sonlarında kapatıldı. İlçe merkezinin batısındaki Yumurtalık köyü yakınında da bazı akaryakıt depolama tesisleri vardır. Kıyı açığında bir başka terminale yanaşan tankerlerin boşalttığı akaryakıtla dolan tanklar, İncirlik’teki ABD hava üssünün gereksinmesini karşılamak amacıyla kurulmuştur.

Yumurtalık kıyılarına yazla birlikte çevre ilçelerden büyük bir akın başlar. Kumsallarla kaplı kıyı şeridinde bazı kamu kuruluşlarına ve özel sektöre ait birçok tatil sitesi, konut ve kamp alanı vardır. Kampçılardan alınan kira bedeli, Yumurtalık Belediyesi’ ne önemli bir gelir bırakır. İncirlik üssündeki ABD’liler de bu kıyıda kendilerine ayrılan bir alanda kamp kurarlar.

Eski bir yerleşim alanı olan yöre, ilkçağda Kilikya bölgesinin sınırları içindeydi. IÖ 7. yüzyılda Kilikya Krallığı, IÖ 6. yüzyılda Persler, daha sonra Makedonya Krallığı ve Selevkoslar tarafından yönetildi. İÖ 2. yüzyılda korsanların eline geçti. İÖ 67’de Roma’ya bağlandı. Bizans egemenliği dönemi Arapların yönetimiyle kesintiye uğradı.

Daha sonra 1336’da Memlûklerin egemenliğine girdi, 1517’de de Osmanlı Devleti topraklarına katıldı. 19. yüzyılın ilk yarısında bir süre Mısır valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa’nın yönetiminde kaldı. Bu sırada Mısırlıların Çukurova’ya girmesine engel olmak isteyen İngiliz donanması Yumurtalık kıyılarına başarısız bir çıkarma yaptı. 19. yüzyıl sonlarında Cebelibereket sancağının Payas kazasına bağlı bir nahiye olarak yönetilen yöre, Cumhuriyet döneminde Ceyhan ilçesine bağlandı ve 1959’da ilçe yapıldı.

İskenderun Körfezi kıyısında yer alan ilçe merkezi, ilkçağda Aigai adıyla anılan önemli bir liman kentiydi. Daha sonra Roma’nın Akdeniz kıyısındaki başlıca askeri deniz üslerinden biri durumuna geldi. Bizans döneminde bir piskoposluk merkezi olarak önem kazandı. Ortadoğu ile Avrupa arasındaki ticarette önemli bir yer tuttuğu 13. yüzyılda Ceneviz, Venedikli, Suriyeli ve Fransız tüccarların buluşma yeriydi. İtalyan gemici ve tüccarlar tarafından Lagozzo ya da Laiazzo ve Ajazzo olarak anılan yerleşmenin adı zamanla Ayaş’a dönüştü. Ünlü gezgin Marko Polo Çin’e giderken 1271’de buradan geçti. I. Süleyman (Kanuni) 1536’da bir gözetleme kulesi yaptırdı ve eskiden Ermenilerin yaptığı şatoyu onarttı. Asya ile Avrupa arasındaki ticaret yolunun Afrika’nın güneyinden geçmesi zamanla Ayaş’ın eski önemini yitirmesine yol açtı. 19. yüzyıl sonlarında nüfusu yaklaşık 600 olan yerleşmenin adı Cumhuriyet döneminde Yumurtalık olarak değiştirildi. Günümüzde yazın kalabalıklaşan bir sayfiye görünümünde olan kasaba, nüfus açısından ilin en küçük ilçe merkezidir. İl merkezi Adana’ya uzaklığı 81 km’dir.
İlçede yer alan başlıca tarihsel yapılar antik Aigai kenti kalıntılarıdır. Bu kalıntılardan en önemlileri Ayaş (Kestanbol) Kalesi ve Ayaş sukemerleridir. Yumurtalık kasabasının karşısındaki küçük adada yer alan ve Kız Kaleci adıyla anılan kale kalıntısının Cenevizlere ait olduğu sanılmaktadır.
Yumurtalık Belediyesi 1959’da kurulmuştur. Nüfus (1990) ilçe, 20.957; kasaba, 3.583.

Resmi Site: YUMURTALIK KAYMAKAMLIĞI
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

7 Ekim 2017 / Misafir Cevaplanmış
12 Ocak 2017 / The Unique Türk ve İslam Dünyası
25 Mayıs 2011 / Misafir Soru-Cevap
22 Ekim 2013 / Misafir Soru-Cevap
24 Ocak 2014 / Misafir Cevaplanmış