Arama

Samanyolu'nun Dönmesi - Sayfa 2

Güncelleme: 19 Mart 2014 Gösterim: 17.774 Cevap: 25
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
12 Kasım 2010       Mesaj #11
Avatarı yok
Yasaklı
Samanyolu'nda Karadelik Artıkları

Sponsorlu Bağlantılar
101110samanyolugamahlar
Bilimciler, Samanyolu Gökadası'nın merkezinde, birbirine yapışık ve gama ışınları saçan iki dev kabarcık keşfetti

İlgi çekici oluşumları keşfeden Harvard Üniversitesi Astrofizik Merkezinde görevli gökbilimci Doug Finkbeiner, iki dev kabarcığın nasıl meydana geldiğinin veya kökeninin ne olduğunun tam olarak anlaşılamadığını belirtti. Samanyolu'nun merkezinde Başak takım yıldızından Turna takım yıldızına kadar güney ve kuzey yönünde yayılan ve birbirine bağlı olan kabarcıkların 50 bin ışık yılı (1 ışık yılı 9,46 trilyon km) uzunluğunda olduğu tesbit edildi.

Finkbeiner, "Gökadanın merkezinde gördüğümüz bu yapışık iki dev yapı, Samanyolu'nda bugüne kadar keşfedilen diğer gama ışını kaynaklarından çok daha güçlü ışın yayıyor" dedi. Işığın en yüksek enerji formları, gama ışınları olarak adlandırılıyor.


101110samanyolugama2sta

Gözlemi, NASA'nın Haziran 2008'de evreni anlamaya geniş bir pencere açmak üzere fırlattığı, uzun mesafeli Fermi teleskobunun verilerini analiz ederek yapan bilimciler, bu devlerin milyonlarca yıl önce patlamış, kütlesi çok ağır bir karadeliğin artıkları olabileceğini düşünüyorlar.

101110samanyolugama3sta





Kaynak:BBC Türkçe(10 Kasım 2010,11:21)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
21 Kasım 2010       Mesaj #12
Avatarı yok
Yasaklı
Samanyolu’na Gelen Yeni Gezegen Keşfi

Sponsorlu Bağlantılar
101119yamyamgezegenwide
Gökbilimciler, galaktik yamyamlık sonucu bir başka gökadadan Samanyolu’na gelen yeni bir gezegen keşfettiler

Samanyolu dışından gelen gezegen ve onun ömrünün sonuna yaklaşmış olan yıldızı kızıl dev, bilimcilere Dünya’mızın kaderiyle ilgili ipuçları sunuyor. Keşif, Şili’de bulunan Avrupa Güney Gözlemevi’ne bağlı La Silla teleskobuyla gerçekleştirilmiş. Ekibin başındaki Dr Rainer Klement, HIP-13044b adı verilen gezegenin Jüpiter’den dörtte biri oranında daha büyük olduğunu söylüyor.

Dünya’dan 2.000 ışık yılı uzaklıktaki bir yıldız çevresinde dönmekte olan gezegen, 6 ila 9 milyar yıl öncesinde Samanyolu tarafından ‘yutulan’ bir uydu cüce-gökadaya ait. Klement gökbilimciler tarafından gökadamız dışındaki bir yıldıza ait gezegen sisteminin ilk defa gözlendiğine dikkat çekiyor.

Keşif, gezegenin yörüngesel çekimine bağlı olarak yıldızdan bize ulaşan ışıktaki titremeler sayesinde yapılabilmiş. Gezegen, yıldızının çevresini sadece 16,2 dünya günü süresinde turluyor. Bilimcilere göre gözlenen yörünge yıldızın kızıl dev safhasına geçmesinden önce muhtemelen çok daha genişti.

HIP-13044b, ömrünün sonuna yaklaşmış böylesi bir yıldızın çevresinde dolanması açısından oldukça ilgi çekici. Kendi yıldızının bir kızıl deve genişleme sürecinden sağlam kurtulabilmiş bilinen ender gezegenlerden. Bu süreçten sonra küçülen ve helyum yakmakta olan yıldız bir sonraki aşamada tekrar genişleyecek ve bu da muhtemelen gezegenin sonu olacak.

Avustralya Astronomik Gözlemevi’nden Dr. Fred Watson'a göre, Güneş’in muhtemelen 5 milyar sonra tamamlanacak olan ömrünün sonunda Dünya’nın başına geleceklerin daha iyi anlaşılabilmesi açısından bu keşif son derece değerli.





Orjinal Makale-Science(19 Kasım 2010 Cuma;16:17)


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
8 Aralık 2010       Mesaj #13
Avatarı yok
Yasaklı
Yaşlı Kümeler Geçmişe Işık Tutuyor


potw1046a


Samanyolu’nun uydu gökadası Büyük Macellan Bulutu’nda yer alan çok yaşlı 15 küresel kümeden biri olan NGC 2257, onbinlerce yıldıza ev sahipliği yapmaktadır. Avrupa Güney yarıküre Gözlemevi (European Southern Observatory - ESO)’nin Şili’de bulunan 2.2 metrelik MPG/ESO teleskobuna takılı Geniş Alan Görüntüleyicisi (Wide Field Imager) ile alınan görüntüde birçoğu milyarlar yaşında olan bu yıldızlar hala göz kamaştırıcı bir parlaklıkta görünmektedir.

Küresel kümeler yoğun yıldız kümeleri olup gökadaların halo ve şişim bölgelerinde yer alırlar. Oldukça yaşlı yıldızları barındıran küresel kümelerde bulunan yıldızlar genel olarak 10 milyar yıl yaşındadır. Bu yüzden küresel kümeler bize evrenin yaşı hakkında da ipucu verir.


Kaynak:ESO
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
16 Ocak 2011       Mesaj #14
Avatarı yok
Yasaklı
Samanyolu'nun 'X' Uyduları

110114samanyoluuyduwide
Bilimciler, Samanyolu çevresini turlayan karanlık, cüce gökadaların izini sürecek yeni bir yöntem geliştirdiler

İçinde yer aldığımız Samanyolu benzeri sarmal gökadalar, uydu gökadalara sahip olmalarına karşın, bunlardan bazıları karanlık maddeden oluştuğundan görülmeleri imkansızdır. Bu tip gökadaları izleyebilmek için geliştirilen yeni yöntem, bir teknenin ardında bıraktığına benzer şekilde, gökadaların da hidrojen gazı bulutları üzerinde bıraktıkları izleri sürme esasına dayanıyor. Kaliforniya Üniversitesi’nden Sukanya Chakrabarti geliştirdiği yöntemin, evrenbilime ait eski bir sorunu ortadan kaldıracağı görüşünde.

Samanyolu, çevresindeki bir grup uydu gökada ile birlikte, lokal bir küme meydana getiriyor. Fakat farklı teoriler, bu kümenin çok daha uzağında yer alan ve Samanyolu’nun uydusu olan gökadaların da var olabileceğini öne sürüyor. Bu uzak gökadaların gözden kaçmasına neden olan şey ise bunların, evrendeki maddenin mistik bir karşılığı olan ve toplamın yüzde 85’ini oluşturduğuna inanılan karanlık maddeden meydana geliyor olmaları.

Karanlık madde ışıkla etkileşime girmediğinden teleskoplarla görüntülenemiyor. Sadece görülebilen madde üzerine uyguladığı kuvvet sayesinde tesbit edilebiliyor. Dr. Chakrabarti, bu etkileşim sayesinde dev gökadaların oluşturduğu dağılımın tesbit edilebildiğini fakat bunun cüce gökada boyutlarında işe yaramadığını ifade ediyor.

Bu fikir üzerine harekete geçen ekip, Samanyolu’nun en uç noktalarındaki hidrojen gazı bulutlarına odaklanmış. Bu bölgeden geçecek olan bir gökadanın, suda ilerlemekte olan tekne misali burada çeşitli kıpırtılara yol açacağı düşünülmüş. Üstelik bu izlerin sadece gökadanın varlığına değil mevcut gökadanın büyüklüğüne ilişkin de ipuçları barındırabileceği anlaşılmış.

Yöntem, görülebilir gökadalar üzerinde denenmiş ve sonuçlar olumlu olmuş. Başarılı sonuçlar üzerine yöntemi kullanan Dr. Chakrabarti, Samanyolu’nun merkezinden 260 bin ışıkyılı uzaklıkta dolanan nispeten büyük bir uydu gökadanın kıpırtılarını tespit etmiş durumda. 19. Yüzyılda keşfedildiğinde ‘Gezegen X’ olarak adlandırılan Neptün’e atfen ‘Gökada X’ takma ismi verilen gökadanın 3 ila 10 milyar Güneş ağırlığında olduğu öngörülüyor.



Kaynak:arXiv(14 Ocak 2011;15:48)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
23 Eylül 2011       Mesaj #15
Avatarı yok
Yasaklı
Samanyolu'nun İlk Gerçekçi Animasyonu

resizephpf
Bilim insanlarının, Samanyolu gibi sarmal galaksilerin doğuşunu yeniden gözlemleyebilmek için 20 yıldır süren çalışmaları sonuç verdi

İsviçre'deki Zürih Üniversitesi ile ABD'deki California Üniversitesi'nden astrofizikçiler, Samanyolu'nun dünyadaki ilk gerçekçi bilgisayar simülasyonu 'Eris'i hazırladı.

Projenin her aşamasında çalışan İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü araştırmacısı Javiera Guedes'in açıklamalarına göre, Eris'in yapılabilmesi için NASA'nın en büyük süper bilgisayarı 'Pleiades', yaklaşık 9 ay boyunca hiç durmadan hesaplama gerçekleştirdi. Dünyanın en hızlı 7. bilgisayarı olan Pleiades'e İsviçre Ulusal Süper Bilgisayar Merkezi de destek verdi. Guedes, "Daha önceki çabalar başarısız olmuştu, çünkü hiçbir disk bu büyüklükteki bir veri depolamasını kaldıracak boyutta değildi" dedi.

Simülasyon, 'Gasoline' adı verilen bir software platformunda oluşturuldu. Bu sistem sayesinde, 13 milyar yıl boyunca hareket eden galaktik gaz ve karanlık maddeyi sembolize eden 60 milyonu aşkın taneciğin hareketi yüksek çözünürlükte takip edilebildi. Samanyolu içerisindeki milyarlarca yıldızın, milyarlarca yıllık oluşum süreci en akıcı haliyle Eris'te ortaya çıkarıldı.

Gök bilimciler, simülasyon sayesinde evrenle alakalı pek çok soruya yanıt bulabilmeyi umuyor.Araştırma sonuçları, Astrophysical Journal'da yayınlandı.


Kaynak:Gençbilim(Astrophysical Journal/30 Ağustos 2011)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
6 Aralık 2011       Mesaj #16
Avatarı yok
Yasaklı
Galaksimiz Samanyolu

Ormana girdiğimizde tek tek ağaçları görürüz ve ormanın şeklini anlayamayız. Benzer şekilde; içinde bulunduğumuz için Galaksimizin tamamını görebilmemiz mümkün değildir. Ancak galaksilerin fotografını çekebiliriz. 21 cm lik hidrojen radyo dalgası gözlemleriyle madde dağılımı incelendikten sonra Galaksimizin onlara benzediği anlaşılmıştır.

Gece gök yüzüne baktığımızda görünen; gök küreyi yaklaşık olarak büyük daire boyunca saran parlak ve yaygın ışık bandına, Samanyolu denir. İngilizce'de Sütlü Yol anlamında "Milky Way" olarak bilinmektedir.

Samanyolu'na üstten ya da yandan bakabildiğimizi var sayalım. Yandan bakıldığında kurbağa yutmuş yılanı andırır, üstten bakıldığında ise sarmal kolları açık olarak görülür (Şekil 5.8) ve yassı bir cep saatine benzer. Şekil tamamen temsilidir, ölçülere uygun çizilmemiştir.

sekil58
Şekil 5.8: Samanyolu'nun temsili görünüşü

Samanyolu'nun AB çapı yaklaşık 100 bin ışık yılı uzunluğundadır. (Bir ışık yılı, 300000 km/sn hızla hareket eden ışığın bir yılda aldığı yoldur.) O merkezli şişliğin CD kalınlığı ise 15 bin ışık yılıdır. Güneş, Samanyolu merkezine yaklaşık 30 bin ışık yılı uzaklıkta, ve Samanyolu düzleminin 26 ışık yılı kuzeyindedir (Şekil 5.8).

Şekil 5.8 de görülen sarmal kollarda;gaz, toz, molekül bulutları, genç yıldızlar ve açık kümeler bulunur. Yaşlı yıldızlar ve küresel kümeler ise Samanyolu merkezi etrafında daha küresel bir dağılım gösterir.

Samanyolu'nun Dönmesi

sekil59
Şekil 5.9: Samanyolu merkezinden değişik uzaklıklarda yörünge hızları. (Samanyolu farklı dönme eğrisi)

Araştırmalar, Samanyolu'nun merkeze yakın iç kısmının katı bir cisim gibi döndüğünü göstermiştir. İç kısımdan uzaklaştıkça, merkezden dışarıya doğru yörünge hızları artar ve güneşin bulunduğu yere (Şekil 5.8 de G noktası) gelmeden önce veya güneş dairesi civarında hız değişimi yön değiştirir. Bu noktadan sonra yörünge hızları uzaklıkla ters olarak değişir;hızlarda yavaşlama görülür (Şekil 5.9). Yörünge hızlarının merkezden dışarıya doğru Şekil 5.9 da görüldüğü gibi değişmesi, Samanyolu'nun CD ekseni etrafında farklı (diferansiyel) dönmesi olarak tanımlanır.

İkinci Dünya Savaşından sonra radyo teleskopların gelişmesi ve hidrojen atomunun 21 cm dalga boyunda radyo ışınımı yaydığının keşfedilmesi Samanyolu'nun dönmesinin ayrıntılı gözlenmesini mümkün kılmıştır. Doppler kaymasından yararlanarak, 21 cm radyo yayını yapan hidrojen bulutlarının dönme hızları bulunmuş ve farklı dönmenin olduğu belirlenmiştir. Zaten üstten görünüşünün verdiği izlenim, sarmal kollar ve şeklinin basıklığı da bunu anlatmaktadır.

Güneşin Samanyolu merkezi etrafında dolanma hızı yaklaşık 220 km/sn dir. Böylece Güneş sistemi, merkez etrafındaki bir dolanmayı yaklaşık 200 milyon yılda tamamlar.

Optik ve radyo gözlemleri Samanyolu'nun 3 ana sarmal kolunun olduğunu göstermiştir. En içte Sagittarius, daha sonra Orion ve en dışta Perseus sarmal kolu bulunmaktadır. Güneş sistemimiz Orion sarmal kolu içinde yer almaktadır. (Şekil 5.10)

Güneş komşuluğunda gözlenen dönme hareketinden ve Samanyolu merkezine olan uzaklıktan yararlanarak, Samanyolu'nun kütlesini hesap etmek mümkün olmuştur. Buna göre Galaksimiz, Samanyolu'nun kütlesi 100 milyar Güneş kütlesine eşdeğerdir. Bu demektir ki Samanyolu yaklaşık 100 milyar yıldız içermektedir.

sekil510
Şekil 5.10: Samanyolu'nun 3 ana sarmal kolunun güneş komşuluğundaki gösterimi


Kaynak:Astronomi ve Uzay Bilimleri (Astronomi Ders Kitabı Notları)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
7 Aralık 2011       Mesaj #17
Avatarı yok
Yasaklı
Samanyolu Galaksisinde Dev Elmas Gezegenler Bulundu

111207elmasgezegenhlarg
Samanyolu galaksisinde Dünya'nın 15 katı büyüklüğünde ve yarısı elmastan oluşan pek çok gezegen olabileceği belirtildi

ABD'de yapılan bir araştırmada, Samanyolu galaksisinde dünyamızın 15 katı büyüklüğünde ve yarısı elmastan oluşan bazı gezegenlerin var olabileceği belirtildi.

Amerikan GeoFizik Topluluğu'nun düzenlediği konferansta konuşan, Ohio Üniversitesinden Wendy Panero'nun başkanlığında yapılan araştırmanın üyelerinden Cayman Unterborn, "Dünya gezegeninden 15 kat daha büyüklükte ve yarısından fazlası elmastan oluşan gezegenlerin olabileceğini" söyledi.

Wendy Panero araştırmaya ilişkin yaptığı açıklamada, Samanyolu galaksisindeki bazı yıldızların çevresindeki karbon yoğunluklu gezegenlerde oluşacak çekirdek ve mantonun ağırlıklı olarak elmastan oluşabileceğini saptadıklarını belirtti.

Panero, elmasların oluşum sürecine ilişkin yaptıkları ve yerkürenin mantosundaki sıcaklık ve basınca uygun koşulların oluşturulduğu laboratuvar araştırmaları sonucunda, dünya ve karbonla zengin diğer gezegenlerde minerallerin meydana gelme sürecini simule eden bilgisayar modelleri geliştirdiklerini söyledi.

Karbon zengini gezegenlerin yapısının farklı olabileceğini, elmasın ısı geçirgenliği nedeniyle çok çabuk soğuyabileceğini belirten Panero, "elmas" gezegenlerde jeotermal enerji, tektonik tabaka, manyetik alan ve atmosferin olamayacağını söyledi.

Panero, "Elmas gezegenin soğuk ve karanlık olacağını tahmin ediyoruz" dedi. Araştırmayla ilgili verilerin Aralık'ta yayınlanması bekleniyor.

Daha önce de, Avustralya'nın Melbourne Swinbourne Teknoloji Üniversitesi astronomi uzmanları, Güneş Sistemi'nden çok uzakta nötron yıldızı etrafında dönen bir gezegenin karbon kütlesinin ihtimal hesaplamalarına göre muazzam basınç altında elmastan müteşekkil olması gerektiğini bildirmişti.

Science bilim dergisinde de yayınlanmış konuya ilişkin makalede, 4 bin ışık yılı uzaklıktaki "elmas gezegen"in hafif elementler olan hidrojen ve helyumu hiç içermediği ifade ediliyordu.


Kaynak:Ntvmsnbc-Ajanslar/Science(07 Aralık 2011,09:50)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
13 Ocak 2012       Mesaj #18
Avatarı yok
Yasaklı
Samanyolu'nun Tam Rengi Beyaz Ama Nasıl Bir Beyaz...?

120112samanyoluhaberwid

''Samanyolu galaksisinin rengi,Güneş doğduktan bir saat sonraki veya batmadan önce yağan bahar karı renginde."

Astronomlar, Dünya'nın da içinde yer aldığı Samanyolu galaksisinin (gökada) tam olarak rengini belirledi.Amerikalı astronomlar, 219. Amerikan Astronomi Vakfı toplantısında yaptıkları sunumda, Dünya'ya ev sahipliği yapan galaksinin dışardan nasıl göründüğünü bulmaya çalıştıklarını belirterek, Dünya'nın Samanyolu'nun içinde olmasından dolayı bunun zor bir iş olduğunun altını çizdi.

Diğer galaksilerin yıldızlarıyla karşılaştırınca elde ettikleri sonucun pek şaşırtıcı olmadığını ve Samanyolu'nun ''beyaz'' renkli olduğunu belirten uzay bilimciler ancak bunun sıradan bir beyaz değil, ''güneş doğduktan bir saat sonraki veya batmadan önce yağan bahar karı'' renginde olduğunu kaydetti.

Astronomlar için galaksinin renginin aslında en önemli parametrelerden biri olduğunu belirten Pittsburgh Üniversitesi'nden Jeffrey Newman, ''Rengi bize basitçe galaksideki yıldızların yaşını anlatır, yıldızların ne kadar süre önce oluştuğunu, bugün mü? yoksa milyarlarca yıl önce mi? oluştuklarını gösterir'' diye konuştu.

Bu arada, Amerikan Astronomi Vakfı'ndan sunulan bir başka araştırmada da gökyüzünde parlayan her yıldızın en az bir gezegeni olduğu tesbit edildi.

Çekimsel mikrolens adı verilen bir teknik kullanılarak yapılan araştırmaya göre, Samanyolu'nda Dünya ölçülerinde 10 milyar civarında gezegen bulunuyor ve bilimadamları şimdiye dek daha milyarlarcasının bulunduğunu gösteren bir miktar dış gezegen (güneş sistemi dışındaki gezegen) keşfetti.


Kaynak:AA(12 Ocak 2012,21:59)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
15 Ocak 2012       Mesaj #19
Avatarı yok
Yasaklı
100 Milyar Yıldız, Yarım Trilyon Gezegen!

fileashx

"Başka dünya" arayışlarını sürdüren astronomlar, daha kalabalık ve muazzam evreni keşfediyor. Uzay bilimciler, insanoğlunun yaşadığı galaksi olan Samanyolu'nda gezegenlerin sayıca yıldızlardan fazla olduğunu düşünüyor ve onları saymaya devam ediyor.

Güneş Sistemi dışında 10 yıl önce kuramsal olarak sadece 50-60'la sınırlı olan Samanyolu'ndaki gezegen sayısı bugün 700'e dayandı ve rakamın binlere gidebileceği tahmin ediliyor. Bu görüşe dayanak olarak da Samanyolu'nun en az 100 milyar yıldızı, yani güneşi barındırması gösteriliyor.

Nature dergisi ve Amerikan Astronomi Derneği konferanslarında açıklanan üç araştırmadan biri, Samanyolu'nda birçok yıldızın gezegeninin olduğunu ortaya koyarken, bu da yaşanan galakside çok sayıda yıldız olduğu için (100 milyar) çok sayıda da gezegen olduğu anlamına geliyor.

Harvard Üniversitesi astronomu Lisa Kaltenegger, "17 yıl öncesine kadar Güneş Sistemi dışında gezegen olduğunu bilmiyorduk (saptayamamıştık)" diyor Astronomlar 3 farklı teknik kullanarak, uzaydan ve yeryüzünden teleskoplarla izleyerek diğer gezegenleri buluyor.

Sadece Samanyolu'nda 100 milyar yıldızın belki yarım trilyona yakın gezegeni bile olabileceği tahmin ediliyor. Kainatta 300 milyar gökada (galaksi) olabileceği belirtiliyor.

Adını Alman uzay bilimci , Johannes Kepler'den (1571-1630) alan ABD-Ulusal Havacılık-Uzay Dairesi NASA'nın Kepler Teleskobu, Samanyolu gezegenlerinin saptanmasında kullanılıyor.

Berkeley-California Üniversitesi'nden olası başka uygarlık araştırmalarının uzmanı Dan Werthimer, "Şimdi teleskoplarımızla rahatlıkla saptayabildiğimiz çok uzak yeni gezegenlerin var olması harikulade" ifadesini kullanıyor.

San Diego Eyalet Üniversitesi'nin astronomi profesörü William Welsh de Nature (Doğa) dergisinde, "Kepler teleskobunun saptadığı çift yıldızlı gezegenlerin tabiatın zor koşullarda hakettiği gökcisimleri olduğundan" söz ediyor.

Eliptik sarmal Samanyolu'nun dar çapı 60 bin, uzun çapı 100 bin ışıkyılı genişlikte (bir ışıkyılı 10 trilyon kilometre).

NASA'nın California-Pasadena'daki 80 yıllık ordu kurumu Jet Motorları Araştırma-Geliştirme Merkezi'nin yönettiği (Jet Propulsion Laboratory) Kepler Teleskobu 2009 Aralık'ta yörüngeye gönderildi.

Aralık 2011'de Kepler, Samanyolu'nda Dünya'ya benzeyen 207 gezegen, Dünya'dan çok büyük 680, Neptün boyutunda bin 181 dev gezegen, 203 Jüpiter azametinde gezegen, 55 de Jüpiter'den büyük gezegen tesbit etti.

3,5 yıl görev süreli Güneş merkezli dışa açılan art yörüngelere sahip Kepler, 48 gezegen adayı saptarken, "muazzam" buluşlar kapsamında yıldızların yüzde 5,4'ünün Dünya benzeri gezegen taşıdığını (dolandırdığını), yüzde 17 oranında yıldızın (güneşin) de birden çok gezegeni olduğunu gösterdi.

Yine Aralık 2011'de Kepler, iki Dünya benzeri gezegen Kepler-20e ve Kepler-20f'nin Güneş'e benzeyen yıldızların uydusu olduğunu kanıtladı.


Kaynak:CNN/Nature-Amerikan Astronomi Derneği(12 Ocak 2012)
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
2 Mart 2012       Mesaj #20
Avatarı yok
Yasaklı
Samanyolu'nda 100 Milyar Gezegen

Güneş sistemi dışında keşfedilen 3 gezegenle ilgili yapılan bir istatistik çalışmasına göre, Samanyolu Galaksisi’nde 100 milyardan fazla gezegen bulunuyor olabilir. Buna göre Dünya’nın 50 ışık yılı çevresinde 1500 gezegen olabilir.

exoplanet

Exoplanet

Keşif NASA’nın Egzogezegen Bilimleri Enstitüsü’nde görevli bir grup astronom tarafından yapıldı ve Nature Dergisi’nin 12. Sayısında yayınlandı. Araştırma sonuçları galaksimizdeki her bir yıldızın en az bir gezegene sahip olduğunu gösteriyor. Bu da Dünya’dan 50 ışık yılı uzaklığa kadar en az 1500 gezegen bulunduğu anlamına geliyor. Çalışma 6 yıl alan ve PLANET (Probing Lensing Anomalies NETwork) tarafından yapılan gözlemlere dayanıyor.

Çalışmada özellikle galaksideki gezegenleri tesbit edebilmek için mikroodaklama adlı bir teknik kullanılıyor. Bu teknikle bir yıldız geri plandaki başka bir yıldızın ışığını daha parlak gösteren bir büyüteç görevi görüyor. Eğer ön plandaki yıldızın çevresinde gezegenler mevcutsa arka plandaki yıldızın ışığı hafifçe parlaklaşıyor. Bu da gözle görmenin imkansız olduğu bir cismin yani bir gezegenin varlığını açığa çıkarıyor.

moamicrolensingplanetsk

Çalışma ayrıca dünya boyutlarındaki gezegenlerin Jüpiter boyutlarındaki dev gezegenlerden daha fazla olduğunu öne sürüyor. Bu araştırmayla yapılan kaba bir tahmin galakside 10 milyardan fazla gezegenin bulunduğuna işaret ediyor.

Araştırma ekibinden Stephan Kane, “Mikro odaklamayı da içeren ve 3 ana teknikle yapılan gezegen araştırmalarının sonuçları galakside gezegenlerin bolluğunun yanı sıra daha çok küçük gezegenlerin varlığını gösteriyor ve bu da bizi yaşanabilir gezegenlerin keşfi için cesaretlendiriyor.” diyor.


Kaynak:NASA/Science(Nature Dergisi Sayı:12)

Benzer Konular

29 Mart 2016 / MUSTII004875 Cevaplanmış
15 Kasım 2018 / Misafir Uzay Bilimleri
30 Mayıs 2013 / cilgin16 X-Sözlük
26 Kasım 2016 / nötrino Uzay Bilimleri