Arama

Sıradışı Gezegen Dizgesi - Sayfa 3

Güncelleme: 22 Kasım 2016 Gösterim: 8.986 Cevap: 23
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
27 Temmuz 2012       Mesaj #21
Avatarı yok
Yasaklı
Güneş Sistemi'nin Benzeri Bir Sistem Bulundu

Sponsorlu Bağlantılar
Araştırmaya göre, yıldıza en yakın bulunan üç gezegen, yıldızın ekvatoruyla aynı hizada yer alıyor. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) araştırmaya katılan Roberto Sanchis Obeda, “Güneş Sistemi’nde, gezegenlerin izlediği yörünge Güneş’in yönüne paralel. Bu da Güneş Sistemi’ndeki gezegenleri dönmekte olan bir diskten oluştuğuna işaret ediyor... Yeni keşfettiğimiz yıldız sisteminde de aynı durumun geçerli olduğunu düşünüyoruz” dedi.

Kepler 30 adı verilen ve geometrik olarak Güneş Sistemi’ne çok benzeyen yıldız sistemi, Güneş benzeri yıldızları tesbit etmek için yürütülen araştırmada keşfedildi. Araştırma kapsamında, Kepler 150 bin yıldızı analiz ediyor.Kepler-30, Dünya’dan 10 bin ışık yılı uzaklıkta yer alıyor. Sistemin yıldızı, neredeyse Güneş ile aynı büyüklükte ve dikey bir eksenin etrafından dönüyor. MIT’de fizik profesörü olan Josh Winn, “Bana kalırsa yıldızının izlediği yön, gezegenlerinin yörünge hareketiyle aynı olan bir sistem bulmak büyük bir tesadüf değil” dedi.

Winn, yapılan keşfin, “sıcak Jüpiter gezegenlerin nasıl oluştuğuna dair kabul edilen teoriyi destekleyebileceğini” ifade etti. “Sıcak Jüpiter” olarak adlandırılan gezegenler, yıldızlarına çok yakın olan Jüpiter benzeri gaz devleri olarak biliniyor. Bu gezegenler bir yılı sadece birkaç saat veya günde tamamlıyor ve aşırı sıcak bir atmosfere sahip oluyor.Bilim insanları, sıcak Jüpiter gezegenler gibi, yıldız sistemindeki dizilimleri bozuk olan gezegenlerin, sistem henüz oluşurken yörüngelerinden kaymış olabileceğine inanıyor. Gök bilimciler, bugüne kadar birçok sıcak Jüpiter sistemi keşfetmiş olsa da, teorilerini desteklemek için gaz devlerinin düzgün dizilime sahip olduğu sistemler de bulmak zorunda. Güneş Sistemi’ne benzeyen bir yıldız sistemi bulmak ise şu aşamada sadece sıcak Jüpiter sistemlerinin diziliminde bozukluk olabileceğini öne sürüyor.

Güneş Lekeleriyle Konum Tespiti

Kepler-30’un, yıldızlarıyla arasındaki mesafe sıcak Jüpiter sistemlerinde görülenden daha fazla. Gök bilimciler, konumunu tesbit etmek için Kepler-30 üzerindeki güneş lekelerini inceledi. Güneş lekeleri, yıldız dönerken hareket ettiğinden, yıldızın konumunun belirlenmesinde gök bilimcilere yardımcı oluyorBir gezegen yıldızın önünden geçtiğinde, yıldızın güneş lekelerini kapatırsa, daha fazla ışığı bloke etmiş oluyor. Bu ışık farklarının arasındaki zamanlama ölçülerek, yıldızın nasıl konumlandığı anlaşılıyor.

Gök bilimciler, Kepler-30 yıldızının, sistemdeki en büyük yıldızın yörünge düzlemine göre dik bir eksende döndüğünü tesbit etti. Gezegenlerin, yıldızlarının önünden geçme mesafelerini de ölçerek, yörüngesel düzeni ortaya çıkardılar ve tüm gezegenlerin aynı çizgi üzerinde dizildiğini anladılar.Nature dergisinde yer alan araştırma hakkında yorumda bulunan Cornell Üniversitesi’nden James Lloyd, “Evrende yaşamın ne kadar yaygın olduğunu anlayabilmek için, düzenli sistemlerin de ne kadar yaygın olduğunu anlamamız gerekiyor... Güneş Sistemi dışındaki gezegenleri inceleyerek bu soruya daha iyi cevaplar bulabiliriz” dedi.


Kaynak : Nature / Ntvmsnbc (26 Temmuz 2012,16:46)

Son düzenleyen nötrino; 6 Nisan 2016 00:51
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
11 Eylül 2012       Mesaj #22
Avatarı yok
Yasaklı
Bilinen 786 Dış Gezegenin İnteraktif Haritası

Sponsorlu Bağlantılar
XKCD, Samanyolu Gökadamızda yer alan, keşfedilmiş 786 dış gezegeni gösteren bir infografik yayınlamıştı. Bunlar, Güneş yörüngesinde ve diğerleri de kendi güneşlerinin yörüngelerinde dönen gezegenler. Planetary Habitability Laboratory (gezegen yaşanabilirlik laboratuvarı), Lane Harrison'ın kodlamalarının da yardımıyla bu haritanın interaktif bir versiyonunu yayınladı.

İnteraktif haritada 786 dış gezegen yer alıyor. Fakat dış gezegen ansiklopedisi bugün 778 dış gezegen olduğunu belirtiriyor. Peki neden farklı? Bu, astronomların diğer bilimadamları ile aralarındaki gezegen tanımlamasına dair fikir ayrılığından kaynaklanıyor.Şimdilik bu farkı çok da önemsememek gerekiyor. zira her geçen ay yeni dış gezegenler bulunmaya devam ediliyor ve geçtiğimiz yıllarda yapılan hesaplamalara göre gökadamızda 100 milyarın üzerinde gezegen olabilir. Yani daha keşfedeceğimiz çok gezegen var.

İnteraktif haritadaki herhangi bir gezegenin üzerine geldiğinizde, bu gezegenin hangi yıl keşfedildiğini, atmosfer yapısını ve Dünya'ya oranla çapını öğrenebiliyorsunuz. => İnteraktif Harita <=

Kaynak : EarthSky (31 Temmuz 2012)

Son düzenleyen nötrino; 6 Nisan 2016 00:52
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
15 Kasım 2012       Mesaj #23
Avatarı yok
Yasaklı
Uzay'da Başıboş Gezinen Bir Gezegen

Keşif, şimdiye kadarki en heyecan verici serbest dolaşan gezegen adayı olmasının yanı sıra, 100 ışık yılı uzaklığıyla bu tür nesneler arasında Güneş Sistemi’ne en yakın örneklerden birisi olarak kabul ediliyor.Başıboş dünyalar, gezegen ve yıldızların oluşumuna ışık tutabilir. Gök bilimciler, görece yakın olması ve çevresinde çok parlak bir yıldızın yokluğu nedeniyle yeni keşfedilen gezegenin atmosferini detaylı bir şekilde inceleme fırsatı buldu. Ayrıca bu nesne gökbilimcilere gelecekte Güneş dışındaki yıldızların etrafında bulunan ötegezegenleri görüntülemeyi hedefleyen aygıtlar hakkında bir öngörü imkânı verdi.

Serbestçe dolaşan gezegenler, herhangi bir yıldıza bağlı olmadan uzayda dolaşan gezegen kütlesindeki cisimlerdir. Bu tür nesnelerin olası örnekleri daha önceden de bulunmuştu, ancak yaşları bilinmeden bunların gökbilimciler tarafından gerçekten gezegen mi yoksa yıldız olacak kadar madde biriktiremeyen bir kahverengi cüce mi olduklarını öğrenmek mümkün değil.
Gök bilimciler buna rağmen yakın bir genç yıldız topluluğu olan Hareketli AB Doradus Grubu’na ait olduğu görülen CFBDSIR2149 adı verilen bir nesne keşfettiler. Bu yeni gök cisminin özelliklerini test etmek için Kanada-Fransa-Havaii Teleskobu ile gerçekleştirilen gözlemler ESO’nun Çok Büyük Teleskobunun gücüyle birleştirildi.

Önemi Çok Büyük

Hareketli AB Doradus Grubu bu tür gruplar arasında Güneş Sistemi’ne en yakın olanı. Buradaki yıldızlar uzay boyunca sürüklenmekte olup yaklaşık olarak aynı zamanda oluştukları düşünülmekte. Eğer yeni keşfedilen nesne bu hareketli grupla ilişkili ise (ki bu durumda genç bir nesnedir) sıcaklığı, kütlesi ve atmosferi ile ilgili daha fazla bilgi edinmek mümkün olacak. Hareket halindeki grupla bağlantılı olması küçük bir olasılık olarak hala göz önüne alınmakta.

Yeni bulunan nesne ile hareket halindeki grup arasındaki bağlantı yaşının bulunabilmesi adına gök bilimciler için hayati öneme sahip. Hareket grubunda tanımlanmış ilk yalıtılmış gezegen kütlesine sahip olan gök cismi, bu grupla ilişkilendirilmesi sayesinde şimdiye kadar tanımlanmış en ilginç serbestçe sürüklenen gezegen adayı.

Yeni araştırmanın baş yazarı Philippe Delorme (Grenoble Gezegenbilim ve Astrofizik Enstitüsü, CNRS/Joseph Fourier Üniversitesi, Fransa) "Yıldızların etrafındaki gezegenleri aramak, uzakta, güçlü bir araba farından bir santimetre uzaklıkta bulunan bir ateşböceğine bakmaya benziyor... Görece yakınımızdaki serbestçe sürüklenen bu nesne, arabanın göz kamaştırıcı ışıklarının her şeyi karıştıran ışığı olmadan ateşböceğini detaylıca görebilme fırsatı sundu" dedi.

Uzayda Başıboş Sürükleniyor

CFBDSIR2149 gibi serbestçe sürüklenen nesnelerin ya kendi sistemlerinden atılmış normal gezegenlerden ya da küçük yıldızlar veya kahverengi cücelerden oluştuğu düşünülmekte. Yıldızları olmayan gezegenler ile en büyük kütleli yıldızlar ve en küçük kahverengi cücelere uzanan bir aralığı kapsayan bu cisimler, her iki durumda da gök bilimcilerin merakını uyandırıyor.

"Bu nesneler, gezegenlerin, gezegen sistemlerinden uzaya nasıl atılabildiğini ya da oldukça hafif nesnelerin yıldız oluşum sürecinde nasıl ortaya çıktığını anlamamıza yardım etmeleri açısından önemli" diyen Philippe Delorme, "Bu küçük nesne kendi sisteminden atılan bir gezegense uzay boşluğunda sürüklenen başıboş dünyaların çarpıcı görüntüsünü hatırlatıyor" yorumunu yaptı.

Bu dünyalar yaygın olabilir - belki de normal yıldızların sayısı kadar. Eğer CFBDSIR2149, Hareketli AB Doradus Grubu’na bağlı değilse, doğası ve özelliklerinden emin olmak zor ve gerçekte küçük kahverengi cüce olarak da karakterize edilebilir. Her iki senaryo da gezegenlerin ve yıldızların nasıl oluştuğu ve davrandığı üzerine önemli sorular ortaya koymaktadır.

"Daha sonraki çalışmalar CFBDSIR2149’un serbestçe sürüklenen bir gezegen olduğunu doğrulayabilir" diye sonladırıyor sözlerini Philippe Delorme. "Bu nesne, gelecekte VLT üzerine takılacak SPHERE ve benzeri, özel, yüksek-kontrasta sahip görüntüleme sistemleri tarafından keşfedilecek benzer ötegezegenlerin fiziğini anlamamız için bir kriter olarak kullanılabilir."


Kaynak : ESO / Ntvmsnbc (14 Kasım 2012,14:07)
Son düzenleyen nötrino; 6 Nisan 2016 00:48
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
22 Kasım 2016       Mesaj #24
Avatarı yok
Yasaklı
Buz Devi Büyürken İzleniyor!

Gökbilimciler, ALMA olarak bilinen gözlem aracını kullanarak TW Hydrae adlı genç yıldızın yakınında büyümekte olan bir gezegen olduğunu belirledi. Yıldızın çevresindeki toz ve gaz taneciklerinin dağılımına göre bebek gezegenin Uranüs ile Neptün arası büyüklüğünde bir buz devi olduğu düşünülüyor. Bu keşif gezegenlerin kökenlerini anlamaya yönelik önemli bir adımdır.
Ad:  tw-hydra.jpg
Gösterim: 191
Boyut:  26.2 KB

Gezegen keşifleri son yirmi yıl içinde hızlandı ve şimdi bu gezegenler artık çeşitli sınıflarda incelenmeye başlandı. Buna karşılık neden bu kadar gezegen sınıfı olduğu belirsizliğini koruyor. Özellikle de Neptün ve Uranüs büyüklüğündeki dev buz gezegenlerin varlığı tartışma konusudur. Japonya’daki Ibaraki Üniversitesinden Takashi Tsukagoshi liderliğindeki ekip gezegen oluşumları araştırması için TW Hydrae adlı genç yıldızı gözlemek istedi. Dünya’ya en yakın genç yıldızlardan biri olan TW Hydrae sadece on milyon yıl yaşındadır. Yakınlığı, görece dönme ekseninin bize dönük olması nedeniyle net gözlenebilmesi ve gelişmekte olan gezegen sistemi olması nedenleriyle TW Hydrae gezegen oluşumlarını incelemek için gözlenecek en uygun hedeflerdendir.
Ad:  gzegen_diski.jpg
Gösterim: 163
Boyut:  7.7 KB

Yıldızı saran disk ve diskteki boşluklar ALMA ile ortaya çıkarıldı (ALMA (ESO/NAOJ/NRAO)).Son gözlemler TW Hydrae’yi saran ince ve küçük toz tanecikleri diski olduğunu gösterdi. Bu disk gezegen oluşumunu sağlayan bölgedir. Son ALMA gözlemleri diskin içinde yer yer boşluklar olduğunu göstermişti. Boşluklar gezegen oluşumunun gerçekleştiğinin kanıtıdır. Ekip ALMA ile iki radyo frekansında diski izledi. Farklı frekanslara ait radyo dalgalarının yoğunluğu toz taneciklerinin büyüklüğünü gösterir. Bu nedenle araştırmacılar taneciklerin büyüklüğünü tahmin edebildiler. Mikrometre ya da daha küçük boyutlardaki tanecikler 22 Astronomik Birim (AB) yarıçaplı alana yayılmış görünüyor.

Toz diskinin içinde neden yer yer boşluklar bulunuyor? Kuramsal çalışmalar diskteki bu boşluklarda gezegenlerin oluştuğunu öne sürmektedir. Büyüyen yapılar yakınındaki gaz ve toz parçacıkları kütle çekim kuvveti nedeniyle kendine doğru çekip ya da hıza bağlı olarak onları kendinden uzaklaştırarak çevresinde alan oluşturur. Gözlemlerde bu tezi doğrulamaktadır.Araştırmacılar 22 Astronomik Birim genişliğindeki alanda yer alan görünmeyen gezegenin kütlesini hesapladı ve muhtemelen Neptün’den biraz büyük bir buz devi olduğu sonucuna ulaştılar.

Çalışma derinleşerek devam edecek görünüyor. Sonraki amaç alınan radyo dalgalarındaki kutuplanma miktarını ölçmek. Bu ölçüm taneciklerin büyüklüğü hakkında net bilgi verecek. Ayrıca diskteki ana gazı belirleyerek gezegenin kütlesini daha doğru hesaplamak da diğer hedefler arasında.


Kaynak: ALMA (14 Eylül 2016)

Benzer Konular

22 Nisan 2009 / ThinkerBeLL Uzay Bilimleri
20 Ağustos 2010 / _Yağmur_ Uzay Bilimleri