Arama

Mars Keşif Aracı Curiosity - Sayfa 2

Güncelleme: 29 Mart 2016 Gösterim: 15.656 Cevap: 38
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
10 Ekim 2012       Mesaj #11
Avatarı yok
Yasaklı
Mars'ta Esrarengiz Parlak Nesne

Sponsorlu Bağlantılar
Ad:  mars-ta-esrarengiz-parlak-nesne-bulundu-2698603.Jpeg
Gösterim: 382
Boyut:  56.7 KB

Oldukça küçük olan parlak cismin Curiosity'den de düşmüş olabileceği ifade edildi.

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) uzay aracı Curiosity, Mars'ın yüzeyinde kepçeyle yaptığı çalışmada parlak bir nesne buldu.Yetkililer, basına yaptıkları açıklamada, nesnenin altı tekerlekli uzay aracının kendisine ait olabileceğini, parlak cismin ne olduğu belirlenmeden örnek toplamayacaklarını veya kepçeyle çalışma yapmayacaklarını söyledi.Curiosity'nin, nesnenin tanımlanmasında ve örnek alma faaliyetlerine varsa muhtemel etkisinin değerlendirmesinde, NASA ekibine yardımcı olmak için cismin fazladan fotoğraflarını çektiği belirtildi. Curiosity, Mars'ta bir zamanlar yüzey boyunca akan bir nehrin izlerini bulmuş ve ana kayaçların fotoğrafını çekmişti.

Mars'ta geçmişte mikrobiyal canlıların yaşayıp yaşamadığını araştırmak için 5 Ağustos'ta Mars'a gönderilen uzay aracı Curiosity, 2 yıl boyunca gezegende inceleme yapacak. Proje için 2.5 milyar dolar harcanacak.Bugün donmuş bir çöl olan Mars ile ilgili daha önce yapılan jeolojik araştırmalar, gezegenin geçmişte daha ılık ve nemli olduğunu öngörüyor.


Kaynak: BBC / AA (09 Ekim 2012,15:52)

Son düzenleyen nötrino; 29 Mart 2016 23:22
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
13 Ekim 2012       Mesaj #12
Avatarı yok
Yasaklı
Mars'ta Benzeri Olmayan Bir Keşif

Sponsorlu Bağlantılar
Mars keşif aracı Curiosity, günler önce keşfettiği ve kısa bir süre önce hayatını kaybeden bir NASA çalışanının adı verilen kaya üzerinde yaptığı deneylerde ilginç sonuçlara ulaştı. Curiosity, ‘Jake Matijevic’ adı verilen kayanın daha önce hiçbir Mars keşif aracı ve uydusu tarafından keşfedilmeyen bir kaya türü olduğunu tespit etti. Mars keşif aracı Curiosity, geçmişte Kızıl Gezegen’i incelemiş olan tüm uzay araçlarına kıyasla neredeyse her gün birbirinden ilginç keşiflerde bulunuyor. Curiosity’nin, bilim dünyasını şaşırtan en son keşfi, Jake Matijevic adı verilen kaya üzerinde yaptığı deneylerle elde ettiği sonuçlar oldu.

Yüzeyinin fazlasıyla yıprandığı görülen kaya parçasının, bugüne kadar Mars’ta yapılan incelemelerde benzerine rastlanmamış bir jeolojik yapıyı ortaya koyduğu ifade edildi. Curiosity’nin ChemCam adlı lazer cihazının denetiminden sorumlu ekipte yer alan Roger Weins, “kayanın Hawaii Adaları’ndaki yanardağların bölgesinde olduğu gibi yarık ve çukurlarla dolu bir coğrafyada rastlanılan alkalik taşlara benzediğini” ifade etti.

Weins, “Matijevic, daha önce Mars’ta karşılaştığımız hiçbir kayaya benzemiyor” dedi. Mars’ta görev alan Spirit ve Oppurtunity keşif araçlarının tesbit etmediği bir kaya türü olan Matijevic’in, yüksek basınç ve genelde ‘suyun varlığında’ oluştuğu ifade edildi. Her ne kadar Curiosity Mars’ın geçmişi hakkında bulgular ortaya koyacak tortul kayaları incelemeye odaklanmış olsa da, Matijevic’in Mars yüzeyinin yaklaşık sekiz kilometre altında oluştuğu tahmin ediliyor.

Lav Hareketleriyle Oluşmuş Olabilir

Curiosity’nin geçtiğimiz ayın sonlarına doğru karşısına çıkan Matijevic adı verilen kaya, keşif aracının robotik kolunu ve kimyasal analizler için kullanılan APXS (Alfa Parçacık X-Ray Spektrometre) cihazını deneme fırsatı sundu. Robotik koluyla kayaya ‘dokunan’ Curiosity, APXS ile kayayı X-Ray bombardımanına tutarak kimyasal yapısını analiz etti. Dahası, ChemCam adlı lazeriyle kayaya 400’den fazla vuran Curiosity, böylece kayadan buharlaşan mikroskobik parçacıkları toz ve plazma olarak analiz etti. Yapılan analizler sonucunda, Matijevic kayasının silikon, alüminyum, sodyum ve potasyum gibi birçok elemente sahip olduğu belirlendi. Curiosity’nin bilimsel keşiflerini inceleyen ekipte yer alan Edward Stolper, “Elde ettiğimiz sonuç, bugüne kadar Mars’ta bulunduğunu bildiğimiz kayalardan farklılık gösteren bir yapıyı ortaya koyduğu için biraz şaşırdık” dedi.

Bilim insanları, Matijevic adlı kayanın Mars yüzeyinin altında, lavlar soğuk kayaların üzerine çıktığı zaman oluştuğunu düşünüyor. Lav soğudukça, nikel, demir ve magnezyum ilk olarak kristalleşti ve soğuyan lav tabakasından ayrıldı, geride alüminyum, sodyum ve potasyum ile çözülmüş suyla zengin bir materyal bıraktı. Curiosity bilim ekibi, Matijevic farklı bir kaya olsa da, kayanın Mars yüzeyinde izole edilmiş örneklerden sadece birini oluşturduğunu, Mars’ın jeolojisi hakkında henüz keşfedilmemiş birçok şey olduğunu ifade etti.

Parlak Cisim Ne?

Bilim insanları, Matijevic hakkında elde edilen sürpriz sonuçların ardından, Curiosity’nin birkaç gün önce Mars kumunda tesbit ettiği parlak nesnenin de ne olabileceği hakkında değerlendirmelerde bulundu. Plastik cismin Curiosity’den düşen ve parçaları bir arada tutmaya yarayan bir kısma veya iniş esnasında gevşeyen bir boru parçasına ait olabileceği olabileceği ifade edildi. NASA’lı bilim insanları, parça her nereden düşmüş olursa olsun, Curiosity’nin faaliyetlerini olumsuz etkileyecek bir unsur oluşturmadığını belirtti. Curiosity’nin numune taşıdığı donanımında, Dünya’dan taşımış olabileceği parçacıklar kalmış olabileceği, donanımın tamamen temizlenmesinin biraz daha süre alabileceğine de dikkat çekildi.

Kaynak: Ntvmsnbc (12 Ekim 2012,16:05)

Son düzenleyen nötrino; 29 Mart 2016 23:35
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
22 Ekim 2012       Mesaj #13
Avatarı yok
Yasaklı
Parlak Nesneler Mars'a Ait

Mars keşif aracı Curiosity, daha önce Mars’ın kızıl kumlarında parlak bir cisim bulmuştu. NASA, kepçesiyle Mars kumu toplayan uzay aracının rastladığı parlak cisimlerin Kızıl Gezegen'e ait olduğunu açıkladı. Dahası, Curiosity birkaç saat içinde ilk Mars kumunu yutarak önemli bir deney daha gerçekleştirdi.

Nükleer keşif aracı Curiosity, kısa bir süre önce Mars yüzeyinde parlak bir cisme rastlamış, cismin uzay aracından düşmüş olabileceği ihtimalinin göz önüne alınmasının ardından cisim olduğu yerde bırakılmıştı. Curiosity, son analizlerinde, tekrar parlak cisimlere rastlarken, bu cisimlerin Mars’a özgü olduğunu tesbit etti. ‘Rocknest’ adı verilen bölgede robotik kolunu kullanarak ikinci kez parlaklık tesbit ettiği bölgeyi kazan ve kepçesini doldurduğu kumu inceleyen Curiosity, parlak cisimlerin Mars’a ait olduğunu ortaya çıkardı. Curiosity’nin rastladığı ilk parlak nesnenin uzay aracından düşmüş plastik bir parça olabileceği ifade edilmişti.

NASA, en son keşfin ardından yaptığı resmi açıklamada, “İlk başta Curiosity’den düşen parçalar olduğu düşünülen ve bu yüzden uzay aracının numune işleme mekanizmasına konulması istenmeyen nesnelerin, Mars’a ait olduğu” ifade edildi.Curiosity’yi kontrol eden bilim insanları, yapılan son tesbitin ardından üçüncü kez kazı yapmak için Curiosity’nin kepçesini ve numune işleme mekanizmasını temizledi.

İlk Mars Kumunu Yuttu

NASA, Curiosity’nin kepçesiyle üçüncü defa doldurduğı toprak numuneyi,Kimya ve Mineraloji Cihazı (CheMin) tarafından analiz etmek için yuttu. İlk Mars kumunu yutan Curiosity, Mars'taki analizlerinde de önemli bir adım attı. Curiosity projesinin başındaki California Teknoloji Enstitüsü'nden John Grotzinger, "CheMin ilk Mars kumunu tattı. Curiosity görevinde önemli bir çizgiyi geride bıraktık" dedi. CheMin, Mars görevinde ilk kez kullanılırken, kepçedeki numuneler daha sonra Mars Numune Analizi (SAM) cihazına dökülecek.

CheMin ve SAM cihazlarının yapacağı analizler, Mars’ta bir zamanlar mikrobiyolojik yaşam olup olmadığı konusunda önemli bulgular sunacak.Curiosity, 5 Ağustos günü Mars’ın Gale Krateri’ne indikten bu yana geçen iki ayı aşkın sürenin ardından, uzun süre deney ve analizler yürüteceği ‘Glenelg’ noktasına gidiyor.SIZE=3]Mini Cooper büyüklüğündeki 2.5 milyar dolarlık uzay aracı, insanlığın bir başka gezegene bugüne kadar yolladığı en büyük keşif aracı olma özelliğine sahip. Curiosity, Mars’ta en az iki yıl süren analizlerde bulunacak. [/SIZE]


Kaynak: Ntvmsnbc / BBC (19 Ekim 2012,16:31)
Son düzenleyen nötrino; 29 Mart 2016 23:38
_ÜmiT_ - avatarı
_ÜmiT_
Ziyaretçi
22 Ekim 2012       Mesaj #14
_ÜmiT_ - avatarı
Ziyaretçi
Mars Keşif Aracı Curiosity
MsXLabs.Org & Vikipedi, Özgür ansiklopedi

300px Mars Science Laboratory mission logo


Curiosity, NASA'nın Mars Bilim Laboratuvarı misyonunun bir parçası olarak Mars'ta Gale kraterinde keşifte bulunan otomobil büyüklüğündeki kâşif robotu.


Curiosity kâşif robotu, Mars Bilim Laboratuvarı'nın içinde 26 Kasım 2011 saat 10:02'de (Doğu Zaman Dilimi) Cape Canaveral Uzay İstasyonu'ndan fırlatıldı ve 6 Ağustos 2012 saat 05:17'de (UTC) başarılı bir şekilde Mars'taki Gale kraterinde Aeolis Palus bölgesine iniş yaptı.[1] Kâşifin iniş yeri 563.000.000 km'lik yolculukla hedefleyip inmek istediği Bradbury iniş bölgesinden 2.4 km ötede gerçekleşti.
Kâşifin hedefleri Mars iklimini, jeolojisini incelemek ve Mars'ta daha önce yaşam olup olmadığını araştırmak. Ayrıca su barınabilirliği ve dünyasal yerleşim ile ileri zamanlarda insansı keşiflerin mümkün olup olmadığını araştırmak.

Hedef ve amaçlar


300px Mars Science Laboratory drawing

Curiosity kâşif robotun kafa kısmının Mars yüzeyindeki gölgesi, (8 Ağustos 2012)
Mars Keşif Programı çerçevesinde belirtildiği gibi, Mars Bilim Laboratuvarı misyonunun temel bilimsel hedefleri Mars'ta daha önce yaşam olup olmadığını araştırmak, suyun rolünü incelemek ve Mars'ın iklimi ile jeolojisini etüt etmek. Bu misyon aynı zamanda Mars'ın gelecekte insanlar tarafından keşfine de hazırlık olacak.
Bu hedeflere ulaşmaya çalışırken, Curiosity kâşif robotun sekiz temel bilimsel amacı var:
Organik bileşiklerin doğasını ve miktarını saptamak
Karbon, hidrojen, nitrojen, oksijen, fosfor ve sülfür gibi yaşam için gerekli kimyasal yapı taşlarının miktarını belirlemek
Biyolojik süreçleri temsil edebilecek özellikleri tanımlamak
Mars yüzeyinin kimyasal, izotopik ve mineralojik bileşimini incelemek
Kaya ve toprakların oluşum ve değişim süreçlerini incelemek
Mars atmosferinin 4 milyar yıllık uzun evrim sürecini araştırmak
Su ve karbondioksidin şu anki durumunu, dağılımını ve dönüşümünü incelemek
Galaktik radyasyon ve kozmik radyasyon da dahil yüzey radyasyonunu karakterize etmek

Özellikler

Curiosity kâşif robotu ana misyonu kendisini Mars'a ulaştırmak olan 3893 kiloluk Mars Bilim Laboratuvarı'nın %23'ünü oluşturur. Mars Bilim Laboratuvarı'nın geri kalan kısmı bu taşıma görevi esnasında atılmıştır.
Boyutlar: Curiosity kâşif robotu 80 kg bilimsel alet dahil toplam 899 kg ağırlığındadır. Robot 2.9 metre boyunda, 2.2 metre genişliğinde ve 2.2 metre yüksekliğindedir.

Grafit kabuk içerisindeki radyoizotop jeneratörün içine giriyor.

Güç kaynağı: Curiosity 1976 yılında başarılı bir şekilde Mars'ta keşif yapan Viking 1 ve Viking 2 robotları gibi güç kaynağı olarak Radyoizotop termoelektrik üreteci kullanır.
Radyoizotop güç sistemleri plütonyumun parçalanamayan izotopu olan plütonyum-238'in doğal bozunumundan elektrik üreten jeneratörlerdir. Isı bu izotopun doğal bozunumundan elde edilir ve termokupleler vasıtasıyla elektriğe dönüştürülür ve böylece her mevsim gece ve gündüz güç elde edilmiş olur. Ayrıca artık ısı borular aracılığıyla sistemi ısıtmak için kullanılabilir. Curiosity'nin Radyoizotop termoelektrik üretecinin yakıtı 4.8 kg'lık plütonyum-238 A.B.D Enerji Bakanlığı'ndan temin edilmiştir. Bu plütonyum her biri yaklaşık bir lokum boyutunda (≈20 cm3) 32 küp halinde paketlenmiştir.
Curiosity'nin güç üreteci Boeing ve Idaho Ulusal Laboratuvarı tarafından geliştirilen en son model çok misyonlu radyoizotop termoelektrik üretecidir. Klasik radyoizotop termoelektrik üretecine ek olarak daha esnek ve sağlam gelişim süreci sunar, ve yaklaşık 2000 Watt termal güçten 125 Watt elektrik üretebilir. Çok misyonlu radyoizotop termoelektrik üreteci plütonyum yakıtının bozunmasıyla zamanla daha az güç üretmeye başlar: minimum yaşam süreci olan 14 yılda üretilen elektrik 100 Watt'a kadar düşer. Bu güç kaynağı günde 9 MJ elektrik üretir ki bu daha önce Mars'a gönderilen ve enerjisini solar paneller ile güneşten alan robotların ürettiği günlük 2.1 MJ elektikten daha fazladır. Çok misyonlu radyoizotop termoelektrik üretecinin ürettiği elektrik iki adet şarj edilebilir lityum-iyon pilini şarj eder. Her bir pilin yaklaşık 42 amper-saat kapasitesi vardır.

Isı red sistemi:
Curiosity'nin inişe geçebileceği muhtemel alanlarda sıcaklık -127 ilâ +30 *C arasında olabilir. Bu yüzden ısı red sistemi, MBL'nın bünyesinde bulunan ve hassas sistemleri optimal sıcaklıkta tutmaya yarayan, 60 m uzunluğunda olup içinden sıvı pompalanan bir boru sistemine sâhiptir.[3] Dâhilî parçaları ısıtmak için kullanılan bir başka metot da aracın içinde diğer üniteler ve ÇYRTJ biriminden ortaya çıkan artık ısıyı kullanmaktır. IRS'nin bir başka özelliği de gerektiğinde üniteleri soğutmaktır.[3]
Bilgisayarlar: Kâşif İşlem Birimi adı verilen iki özdeş yerleşik kâşif bilgisayarı mevcuttur. Bilgisayarların önemli bir kapanma sebebini önlemek için başka uzay araçlarında da olduğu gibi yapımında uzayın aşırı ışımasına dayanıklı bellek kullanılmıştır. Her bilgisayarın belleği 256 KB EEPROM, 256 MB DRAM ve 2 GB flash memory vardır.[4] 3 MB EEPROM, 128 MB DRAM ve 256 MB flash belleği olan Mars Exploration Rover'lerden daha güçlüdür.
KİB bilgisayarları, Mars Exploration Rover'lerin kullandığı RAD6000 merkezî işlem biriminin gelişmişi RAD750 MİB'yi (CPU) kullanmaktadır. RAD750 MİB'si 400 milyon işlem/s'ye kadar hesaplayabilirken RAD6000 MİB'si ancak 35 MİPS'e erişir. İki yerleşik bilgisayardan biri yedekte olup ana bilgisayar arızalandığında kontrolü devralır.
Kâşifin Dâhilî Ölçüm Birimi (DÖB; Inertial Measurement Unit (IMU)) ile sağlanan üç eksen konum bilgisi, kâşif robotun navigasyonunda kullanılır.[4] KR'un bilgisayarları, dâhilî sıcaklığı ayarlamak gibi işlemlerle kendini devamlı denetleyerek KR'un kullanılmaya hazır durumda kalmasını sağlar.[4] Resim çekmek, hareket etmek ve âletleri kullanmak gibi işlemler, uçuş ekibince ona yollanan bir komut dizisi şeklinde uygulamaya konur.

Curiosity dünya ile iletişimini doğrudan ya da Mars yörüngesindeki üç uydu üzerinden sağlar.


Haberleşme:
Curiosity'nin iki haberleşme imkânı vardır: Dünya ile doğrudan haberleşebilen bir X bandı verici-alıcısı ve Mars etrafında dönen uzay araçlarıyla (orbiter) haberleşmek için Mars UHF Electra-Lite software-tanımlı radyo. Yörüngedeki uzay araçlarıyla haberleşme, yörünge araçlarının daha güçlü ve büyük antenlerinden dolayı kâşifin muhtemel ana haberleşme yolu olarak görülmektedir.[10]
İnişe geçerken telemetri Mars Odyssey, Mars Reconnaissance Orbiter ve ESA'nın Mars Express uydularınca izlenecek. Odyssey, UHF frekanslarında Dünya'ya gerçek zamanlı telemetri yapabilecek kapasitededir ve bu yayın 13:46 dakika sürer.

Hareketlilik sistemleri: (mobility systems) Önceki kâşif robotlarında olduğu gibi (Mars Exploration Rover’leri, Mars Pathfinder) Curiosity’nin altı tekerleği, bir kamyon-askı sistemiyle araca bağlanmıştır. Diğer kâşif robotların hilâfına amortisör sistemi, bu sefer inişe geçme takımı olarak da kullanıldı. Curiosity'nin tekerlerleri, önceden Mars’a inen iki robot çeşitinden önemli ölçüde daha büyüktür. Her tekerleğin sırtı (profili) trıksiyonu sağlayacak şekildedir. Ancak Mars’ın kumla yüzeyinde izler bırakırlar. Bu izler, kâşif robotun kameraları tarafından gidilmiş yolun uzunluğunu tahmin etmede kullanılır. İz, "JPL" için Mors kodudur (•--- •--• •-••).

Aletler

Robot üzerindeki ekipmanların yerleri
Genel numune analizi stratejisi yüksek çözünürlüklü kameralarla ilgi alanına giren nesneleri tespit etme amaçlıdır. Eğer belli bir yüzey ilgi alanına giriyorsa, Curiosity o yüzeyin küçük bir kısmını kızılötesi lazer yardımıyla buharlaştırabilir ve o kaya ya da toprağın yapısını inceleyebilir. Eğer incelediği kısım ilgi çekici ise robot uzun kolunu kullanarak bir mikroskop ve X-ray spektrometre yardımıyla o kısma daha yakından bakabilir. Eğer bilim adamları daha ileri bir analiz isterlerse, Curiosity büyük kaya parçalarını delebilir ve toz haline getirilmiş numuneleri robotun içindeki SAM adı verilen analiz laboratuvarına gönderebilir. Bu laboratuvar 74 kupa numune kapasitesine sahiptir.

Mast Kamera (MastCam)

MastCam sistemi iki kamerayla çoklu spektrum ve gerçek-renk görüntüleme hizmeti sunar. Kameralar 1600×1200 piksel çözünürlükte gerçek-renk görüntü yakalayabilir ve 720p video kaydedebilir.
Bu iki MastCam kameradan biri 34mm odak uzaklığına sahip ve 15 derece görüş alanı olan orta açılı kameradır. Diğer kamera ise 100mm odak uzaklıklı, 5.1 derece görüş alanı olan dar açılı kameradır. Her iki kamera 5500'den fazla ham görüntü saklayabilecekleri 8GB belleğe sahiptir ve gerçek zamanlı kayıpsız veri sıkıştırma yapabilirler. Kameraların 2.1 metreden sonsuza otomatik odaklama yapabilme özellikleri var. Sabit RGGB Bayer model filtresine ek olarak, her bir kameranın sekiz-pozisyonlu filtre tekerleği vardır. Bayer filtresi görülebilir ışık miktarını azaltırken, diğer üç renk genelde saydam ve kızılötesi gözlemlerde minimum etkiye sahiptir.

Kimya ve kamera seti (ChemCam)

ChemCam robotun uzaktan algılama ekipmanlarının olduğu kısımdır ve adından da anlaşılacağı üzere ChemCam iki farklı ekipman içerir: lazer güdümlü analiz spektroskobu (LIBS) ve mikro görüntüleyici RMI teleskop. Spektroskobun görevi taş ve toprakların elementsel bileşimlerini ortaya çıkarmak, RMI teleskobun görevi ise bilim adamlarına taş ve topraktan alınmış yüksek çözünürlüklü görüntüler sunmak. Spektroskop bir taşı ya da toprağı 7 metre uzaklığa kadar hedefleyebilir, kızılötesi lazer yardımıyla küçük parçalara ayrıştırıp buharlaştırabilir ve buharlaştırılmış taştan dışarı çıkan ışık spektrumlarını gözlemleyebilir. ChemCam morötesi, kızılötesi ve görülebilir ışığın 6144 farklı dalga boyuna kadar kayıt yapabilme yeteneğine sahiptir. ChemCam mühendisleri günde yaklaşık bir düzine kaya parçasının bileşimini hesaplamayı amaçlıyor.
RMI teleskobu spektroskobun analiz ettiği numunelerin görüntülerini alacak. RMI teleskobu objeleri 10 metre uzaklığa kadar çözümleyebilir ve 20cm görüş alanı vardır. ChemCam ekipmanı Los Alamos Ulusal Laboratuvarı ve Fransız CESR Laboratuvarı tarafından geliştirildi.

Seyir kameraları (Navcams)

Navigasyon kameralarıyla çekilmiş ilk yüksek çözünürlüklü fotoğraf.
Navigasyon kamerasıyla çekilmiş bir başka yüksek çözünürlüklü fotoğraf.
Curiosity kâşif robotu tepe kısmına monte edilmiş iki çift siyah ve beyaz navigasyon kamerasına sahiptir. Kameraların 45 derece görüş alanı ve ışığı kullanarak stereoskopik üç boyutlu görüntü yakalama özelliği var. Bu kameralar ICER görüntü sıkıştırma formatını kullanır.

Kâşif Çevre İzleme İstasyonu (REMS)

Kâşif Çevre İzleme İstasyonu (REMS) Mars'taki nem, basınç, sıcaklık, rüzgar hızı ve mor ötesi radyasyonu ölçmek için gerekli ekipmanı içerir. Bu ekipman İspanya Eğitim Bakanlığı tarafından NASA'ya verilmiş içinde mor ötesi alıcı da içeren meteorolojik bir pakettir. Araştırma ekibi Madrid'teki astrobiyoloji merkezinden Javier Gómez-Elvira tarafından yönetilmekte ve Finlandiya Meteoroloji Enstitüsü de ortaklar arasında bulunmaktadır. Ekipmandaki tüm alıcılar üç unsurun etrafına yerleştirilmiştir: iki boru robotun tepesinde, mor ötesi alıcı (UVS) robotun sırtında ve Ekipman Kontrol Ünitesi (ICU) robotun içindedir. Kâşif Çevre İzleme İstasyonu'nun Mars'ın genel sirkülasyonu, mikro ölçekli hava sistemleri, yerel hidrolojik döngüsü, UV radyasyonun yok edici potansiyeli ve yeraltı yaşamı hakkında yeni ip uçları sunması hedefleniyor.

Riskten kaçınma kameraları (Hazcams)

Robotun Hazcams adı verilen dört çift siyah ve beyaz navigasyon kamerası var. Bunlardan ikisi önde, ikisi arka taraftadır. Bu kameralar robot hareket halindeyken olası risk ve tehlikelerden sakınmak için geliştirilmiştir. Kameralar stereoskopik 3-D görüntü yakalayabilmek için görünür ışığı kullanır. Kameralar 120 derece görüş alanına sahip ve bölgeyi robotun ön kısımından itibaren 3 metreye kadar haritalandırabilirler. Yakalanan görüntüler robottaki bir yazılım sayesinde analiz edilip robotun güvenli seçim yapmasına olanak sağlar.

Mars Lens Görüntüleyici (MAHLI)

Kısaca MAHLI adı verilen bu kamera kâşifin robotik koluna monter edilmiştir ve kaya ve toprağın mikroskobik görüntüsünü alabilir. MAHLI 1600×1200 piksel gerçek-renk görüntüler almakla birlikte piksel başına 14.5 mikrometre çözünürlüğe de çıkabilir. MAHLI'nin odak uzaklığı 18.3 mm ile 21.3 mm arasındadır ve 33.8-38.5 derece görüş alanı vardır. MAHLI karanlıkta da görüntüleme yapabilmek için beyaz ve mor ötesi LED aydınlatmasına sahiptir. MAHLI hem ham hem de gerçek zamanlı kayıpsız JPEG görüntü kaydedebilir.

Alfa Parçacık X-ray Tayfölçer (APXS)

Bu makine numuneleri alfa parçacıkları ile radyasyona tabii tutacak ve numunelerin bileşimini saptamak için X-ray ışınlarının spektrumunu haritalandıracak. Curiosity'deki bu ekipman Kanada Uzay Ajansı tarafından geliştirildi. Canadarm ve RADARSAT'ın geliştiricisi Kanadalı uzay şirketi MacDonald Dettwiler bu ekipmanın tasarımından sorumluydu. APXS ekibinde Guelph, New Brunswick, Western Ontario, NASA, California, San Diego ve Cornell üniversitelerinden bilim adamları var.

Kimya ve Mineralbilim (CheMin)

CheMin X-ray toz difraksiyon ve floresan işlevi gören kimya ve mineraloji ekipmanıdır. CheMin dört spektrometreden biridir. Mars'taki minerallerin çokluğunu ve miktarını belirleyecek. NASA Ames Araştırma Merkezi'nden David Blake ve Jet Propulsion Laboratuvarı tarafından geliştirildi. Robot kayaları delip topladığı toz numuneleri aracın üzerindeki bir tüpün içine boşaltacak. X-ray ışınları bu toz kütlesi üzerine tutulacak ve minerallerin kristal yapıları böylece analiz edilmiş olacak.

Mars'ta numune inceleme (SAM)

SAM ekipmanı hem atmosferden hem de kaya örneklerinden çıkan organikleri ve gazları analiz edecek. Ekipmanın içerisinde NASA Goddard Space Flight Center, Laboratoire Inter-Universitaire des Systèmes Atmosphériques (LISA) ve Honeybee Robotik tarafından geliştirilen aletler var. Ekipmandaki üç ana element şunlar: dört kutuplu kütle spektrometre (QMS), gaz kromatograf ve ayarlanabilir lazer spektrometre. Bu araçlar oksijen ve karbon izotoplarının karbondioksitteki oranını ve aynı zamanda Metan gazının atmosferdeki miktarını belirleyecek.

Radyasyon değerlendirme detektörü (RAD)

Radyasyon değerlendirme detektörü (RAD) 10 adet MBL ekipmanı içerisinde çalıştırılan ilk ekipman oldu. İlk görevi uçuş esnasında uzay gemisinin içindeki radyasyonu karakterize etmekti. Uzay gemisinin içinden böyle bir ölçüm daha önce hiç gerçekleştirilmemişti ve burada asıl hedef ileride olası bir insansı uçuş için yaşayabilme ve korunma yollarını belirlemekti. İkinci görevi ise Mars'a iniş yapar yapmaz yüzeydeki radyasyonu ölçmekti. NASA ve Alman Uzay Ajansı ortak yapımı olan RAD Southwest Research Enstitüsü ve geliştirildi Christian-Albrechts-Universität zu Kiel'de geliştirildi.

Nötronların Dinamik Aklığı (DAN)

Bu ekipman Mars yüzeyindeki hidrojen veya buz ve suyu tespit etmeye yarayan darbeli bir nötron kaynağı ve detektörüdür. Rus Uzay Ajansı tarafından geliştirilmiştir.
Mars İniş Görüntüleyici (MARDI)

MARDI kamera

Mars yüzeyine iniş sırasında MARDI 3.7 km'den yere ininceye kadar 1600×1200 piksel çözünürlükte, 1.3 mili-saniye pozlama ile iki dakika içerisinde fotoğraflar çekmiştir. MARDI 90 derece görüş alanı ve 4000'den fazla ham görüntü saklayabilecek 8GB kapasiteye sahiptir.

Robotik kol
Robotik kolun sonundaki kısım beş adet ekipman içeriyor.

Curiosity'nin 2.1 metre uzunlukta ve üzerinde beş farklı parça taşıyan ve etrafında 350 derece dönebilen uzun bir kolu vardır. Bu kol üç eklemden oluşur ve ileriye doğru uzanabilir. Bu robotik kol 30 kg ağırlığında ve yaklaşık 60 cm yarıçaptadır. X-ray spektrometre (APXS) ve Mars Lens Görüntüleyici (MAHLI) ekipmanları bu kolun üzerindedir. Kolun üzerindeki diğer ek parçalar darbeli matkap, fırça ve toz haline getirilmiş kaya ve taşlardan elde edilen numuneleri tüp içerisine koymaya yarayan edevatlardır.
Son düzenleyen Efulim; 22 Ekim 2012 13:13 Sebep: Mesaj düzeni verildi.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
31 Ekim 2012       Mesaj #15
Avatarı yok
Yasaklı
Mars Toprağında Hawaii Minerali

NASA bilim adamları, Mars toprağının, Hawaii'deki Mauna Kea yanardağı çevresindeki volkanik topraklara benzediğini açıkladı.ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA'nın Mars'taki uzay aracı Curiosity'nin kızıl gezegenden aldığı toprak örneğinde, Hawaii'deki Mauna Kea yanardağındakine benzer mineraller bulundu.Bilim adamları, Mars'ın yüzeyini kaplayan toprak konusunda bilgi sahibi olmak amacıyla Curiosity'nin aldığı örneğin analiz sonuçlarını açıkladı.Curiosity'nin üzerindeki iki analitik aletten biri olan CheMin, Mars'tan bir miktar toprak almıştı.Analizin ardından toprak örneğinin genellikle volkanik patlamalarla oluşan feldispat ve olivin mineralleri içerdiği tesbit edildi. Bilim adamları, Mars toprağının, Mauna Kea'nın çevresindeki volkanik topraklara benzediğini belirtti.

Kaynak: Ntvmsnbc - Ajanslar (31 Ekim 2012,09:10)
Son düzenleyen nötrino; 29 Mart 2016 23:45
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
20 Kasım 2012       Mesaj #16
Avatarı yok
Yasaklı
'Astronotlar Mars'ta Hayatta Kalabilir'

Mars keşif aracı Curiosity, Kızıl Gezegen’deki radyasyon seviyesinin Dünya’nın alt yörüngesindeki radyasyon seviyesiyle çok yakın olduğunu tesbit etti. Elde edilen bulgular, Mars’taki radyasyon seviyesinin sanıldığının aksine astronotların yaşamını riske atmayacak seviyede olduğuna işaret etti. Altı tekerli nükleer laboratuvar Curiosity, Mars’ın yüzeyinde yaptığı radyasyon ölçümlerini Dünya’ya yolladı. Mars’ta bugüne kadar birçok ilke imza atan Curiosity, bir gün Kızıl Gezegen’e ayak basacak olan astronotların burada hayatta kalabileceğini gösteren bulgular elde etti.

ABD’nin Colorado eyaletinde fiziki bilimler ve mühendislik araştırmalarının yapıldığı Boulder Güneybatı Araştırma Enstitüsü’nden Don Hassler, Curiosity’nin yaptığı ölçümlere bakarak, “Astronotlar kesinlikle bu şartlarda hayatta kalabilir” ifadesini kullandı.Curiosity’nin Radyasyon Değerlendirme Detektörü’nün (RAD) baş sorumlusu olan Hassler, yaptıkları ölçümlerle Mars’ın geçmişine ait bilgiler elde etmeye çalıştıklarını, aynı zamanda Kızıl Gezegen’e gelecekte yapılacak insanlı uzay görevlerinin önünü açmaya çalıştıklarını ifade etti.

Dünya'nın Yörüngesindekiyle Aynı

Mars’a Ağustos ayında inen ve o tarihten bu yana birçok ölçüm yapan Curiosity, Kızıl Gezegen’deki radyasyon seviyesinin, Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki (ISS) astronotların maruz kaldığı radyasyon seviyesine yakın olduğunu tesbit etti. Hassler, basın açıklamasında, “Curiosity’nin Mars’a olan dokuz aylık yolculuğu boyunca derin uzayda maruz kaldığı radyasyonun, Mars’ın yüzeyindeki radyasyon oranının yaklaşık iki katı olduğunu” belirtti.

Bulgular aynı zamanda, Dünya’nın atmosferinin yüzde 1’i kalınlığında olan Mars atmosferinin, hızlı kozmik parçacıklara karşı önemli bir koruma sağladığını da gösterdi. Mars, Dünya’mızın aksine atmosferinde bir koruma kalkanı gibi görev yapan manyetik alanlara sahip değil.Curiosity’nin RAD cihazıyla yaptığı ölçümler, Mars’ın atmosferindeki kalınlaşma ve inceleşmelerden dolayı gün içindeki radyasyon miktarının yüzde 3 ile 5 arasında oynadığını ortaya koydu. Curiosity’nin iki yıl olarak planlanan Mars görevinde sadece 3 ayı geride bıraktığına dikkat çeken Hassler, Kızıl Gezegen’deki radyasyon miktarı hakkına daha çok fazla bilgi toplayacaklarını söyledi.

İnsanlı Görev Yapabilmek Adına Çok Önemli

Hassler, yaptıkları çalışmalarda astronotların Mars görevlerinde ne kadar radyasyona maruz kalacaklarını tesbit etmeye çalıştıklarını sötledi. Ayrıca, Mars’ın yüzeyinde gerçekleştirilecek görevde ve Dünya’ya geri dönüş yolculuğunda da ne kadar radyasyona maruz kalınacağının tesbit edilmesi, gelecekte Kızıl Gezegen’e yapılacak insanlı görevler için çok önemli.

Curiosity’nin bir diğer önemli radyasyon görevi, Güneş fırtınalarından yayılan kozmik parçacıkların Mars yüzeyine saçtığı radyasyonu ölçmek olacak. Keşif aracı, henüz böyle bir fırtınaya denk gelmiş değil.Curiosity’nin sahip olduğu 10 deney ve ölçüm cihazından biri olan RAD, keşif aracına Mars’ta mikrobiyolojik yaşam bulunup bulunmadığını tesbit etmesinde de yardımcı olacak.
Curiosity’nin çevre gözlem görevinde yer alan California’daki Ashima Araştırma Merkezi’nden Claire Newman, “Ne kadar çok bilgi elde edersek Mars’ın iklimi ve atmosferi hakkında o kadar çok şey öğreneceğiz. Şu ana kadar elde edilen bulgular, Mars’ın geçmişte tahmin ettiğimiz bir atmosfere sahip olduğuna işaret ediyor” dedi.

. Kaynak : Ntvmsnbc / BBC (19 Kasım 2012,07:12)
Son düzenleyen nötrino; 29 Mart 2016 23:43
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
24 Kasım 2012       Mesaj #17
Avatarı yok
Yasaklı
Tarih Kitaplarına Geçecek Bir Keşif Yapıldı!

NASA, Mars’ta bulunan keşif aracı Curiosity’nin çok önemli bir keşif yaptığını belirtti. Her ne kadar Curiostiy’nin “çok önemli bir bulgu” elde ettiği ifade edilse de, NASA konu hakkında sessiz kalmayı tercih ediyor. Bazıları, Mars’ta organizma kalıntısına ulaşıldığını öne sürdü.

Kızıl Gezegen’in yüzeyinde gözlem ve deneyler gerçekleştiren Curiosity, çok büyük bir keşif yapmış olabilir. Ancak NASA’nın konu hakkında kesin bir açıklama yapmamış olması şu an bilim dünyasında birçok soru işaretine neden olmuş durumda. NASA, Aralık'ın ilk haftasında resmi açıklama yapılacağını belirtti.NASA’nın Jet İtiş Gücü Laboratuvarı’na ev sahipliği yapan California Teknoloji Enstitüsü’nden (Caltech) jeolog John Grotzinger, Curiosity’nin en son analizlerinde çok ilginç sonuçlar elde ettiğini belirtti. Curiosity, Mars Numune Analizi (SAM) cihazına döktüğü en son numunede ‘bir şey’ keşfetti.

'Tarih Kitaplarına Geçecek'

Grotzinger, National Public Radio’ya (NPR) yaptığı açıklamada, “Curiosity’nin elde ettiği en son bulgular tarih kitaplarına geçecek. Gerçekten çok etkileyici görünüyor” dedi. Grotzinger’in açıklamasının ardından, Mars’taki jeolojik yapıların kimyasal bileşenlerini ve bu bileşenlerin yoğunluklarını analiz eden Curiosity’nin, Kızıl Gezegen’de mikrobiyolojik yaşam tesbit etmiş olabileceği ifade edildi. Grotzinger, Wired dergisine yaptığı açıklamada, elde edilen bilgilerin yakın zamanda açıklanacağını belirtti. Söz konusu açıklamanın, 3-7 Aralık arasında San Francisco'da düzenlenecek 2012 Amerikan Jeofizik Birliği toplantısında yapılabileceği ifade edildi.

Grotzinger, gönderdiği e-posta’da, “elde edilen sonuçların Dünya’yı sarsabilecek boyutta olduğunu, bu yüzden Curiosity ekibinin elde edilen bulguların doğruluğunu teyit etmek için birçok kontrol gerçekleştireceğini” söyledi. NASA, Grotzinger’in açıklamalarının dışında son gelişmeleri gazeteciler ve bilim dünyasıyla paylaşmıyor. Hatta, NASA bünyesinde Curiosity ekibi dışındaki bilim insanlarına bile bilgi verilmiyor.

'Sadece Bir İpucu da Olabilir'

Arizona Üniversitesi Ay ve Gezegen Laboratuvar’ından Peter Smith, “Eğer yapılan keşif tarih kitaplarına geçecekse, açıklanmasını beklediğimiz keşif organik materyaller olacak” dedi. Mars’ın Kuzey Kutup bölgesine 2008 yılında inen Phoenix keşif aracının ekibinde yer alan Smith, “Sadece bir ipucu elde edilmiş olabilir... Ama bu bile heyecan verici” dedi. Smith, Curiosity ekibinde yer alan kimseyle bağlantısı olmadığını ve en son gelişmeler hakkında bir bilgisi bulunmadığını söyledi.

Organik moleküllerin bulunması, Mars’ta yaşam olabileceği ihtimalini güçlendiren en önemli sinyallerden biri olacak. Phoenix, keşif görevi esnasında toprak numunesini eritmiş ancak Mars toprağında yer alan perkloratlara (tuz) rastlamıştı. Perkloratlar, ısıya tepki vererek tüm karmaşık organik molekülleri yok ediyor ve geride sadece karbon dioksit bırakıyor. Karbon dioksit, Mars atmosferinde oldukça bol miktarda bulunuyor.

Bu Kez Bulundu mu?

Mars’a 1976’da inen ve Kızıl Gezegen’in toprağına değen ilk insan yapımı araçlar olan Viking-1 ve Viking-2’de organik molekül arayışından sonuç alamamıştı. Bilim insanları, Mars’ta yapılan ilk keşiflerin ardından Dünya’nın en yakın komşusunda yaşam olmayacağını düşünmeye başladı. Bunun en büyük nedeni, organik molekülleri ortadan kaldıran perkloratların varlığıydı.Phoenix’in aksine, Curiosity’nin sahip olduğu en son teknoloji analiz ve deney donanımı, perkloratların tepki vermesini önleyen bir şekilde yavaşça ısıtılmasını sağlıyor. Aynı zamanda, deney esnasında numunede ne kadar karbon, oksijen, hidrojen ve diğer moleküllerin bulunduğu net bir şekilde ölçülüyor.

Curiosity'nin, tüm Mars keşif araçlarında standart olan 'Hazcams' kameraları. Ön ve arkadaki bu kameralar, yer ve çevredeki riskli unsurlara karşı keşif aracını uyarıyor.Curisosity’nin sadece basit organik bileşikler bulmasının etkileyici olmayacağını belirten Smith, bu bileşiklerin Asteorid Kuşağı’ndaki meteorlarla Mars’a taşınmış olabileceğini hatırlattı. Ancak Mars’ın geçmişte yaşamın yapı taşlarına sahip olduğuna dair bulguların elde edilebileceğini belirten Smith, bir zamanlar gezegende bulunduğuna inanılan suyun da eklenmesiyle organizmaların Kızıl Gezegen’de yaşamış olabileceğini söyledi.

'Dikkatli Olunması Gerekiyor'

Wired’a konuşan Smith, “Eğer çok karmaşık organik yapıda bir yaşam izi bulmuşlarsa, bu gerçekten müthiş bir gelişme olur” dedi. Böyle bir bulgunun, bir zamanlar Mars’ta yaşamış organizmaların kalıntıları olabileceğine değinen Smith, yine de ‘bir kepçe kumdan’ böyle bir bulguya ulaşmanın çok düşük bir olasılık olduğunu söyledi.Curiosity’nin elde ettiği bulguların ilk anda açıklanmamasının doğru bir hareket olduğunu ifade eden Smith, Phoenix görevinde de benzer bir süreç izlediklerini belirtti. Ancak elde ettiği sonuçlar hakkında yapılan spekülasyonların çok büyümesi, hatta ekiplerinden birinin Beyaz Saray’la görüştüğüne dair yanlış haberlerin çıkması, Smith’i oldukça zor durumda bırakmış. Smith, “Bir şeyleri gizli tutmaya çalıştığınızda, birçok çılgın şey yaşanabiliyor” dedi.

Kaynak: Ntvmsnbc / Natıonal Publıc (21 Kasım 2012,08:49)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen nötrino; 29 Mart 2016 23:41
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
4 Aralık 2012       Mesaj #18
Avatarı yok
Yasaklı
'Mars'ta Organik Bileşikler Bulundu'

NASA, geçtiğimiz hafta dünya basınında büyük yankı uyandıran Mars keşfi hakkında düzenlenen basın toplantısında açıklama yaptı. Mars keşif aracı Curiosity’nin görev ekibinde yer alan John Grotzinger, Kızıl Gezegen’in yüzeyinde ilkel yaşam izlerine rastlandığını belirtti. Elde edilen sonuçların, kesinleşmesi için birçok testten geçirilmesi gerektiği ifade edildi.

NASA, Curiosity’nin Mars kumundan topladığı numuneler üzerinde yapılan analizler sonucunda, ‘tarihi bir keşif yapılmış olabileceğini’ açıklamıştı. Mars yüzeyinde Ağustos ayından bu yana keşif yapan Curiosity’nin elde ettiği bulgular, bir hafta süren değerlendirmelerin sonucunda kamuoyuna açıklandı.Curiosity ekibinde yer alan bilim insanları, Kızıl Gezegen’in toprağında karmaşık kimyasal yapılar tesbit ettiklerini, aynı zamanda uzun zamandır aradıkları organik bileşiklerin izine rastladıklarını belirtti. Mars’ta ilkel yaşam izlerine ilk kez ulaşıldığına dair tarihi bir açıklama yapılırken, bulguların kesinleşmesi için numunelerin Dünya’ya getirilmesi ve burada analiz edilmesine kadar uzanan kapsamlı testlerin yapılması gerektiği ifade edildi.

Yaşam İzi Nereden Geldi?

Curiosity’nin Mars yüzeyinden topladığı numunede klor, sülfür ve su izine rastladığı açıklandı. Bu elementlerin yanı sıra, karbon içeren kimyasalların, yani organik moleküllerin (yaşamın yapı taşı olan bloklar) izine rastlandığı ifade edildi.Bu element ve moleküller, Curiosity’nin Mars Numune Analizi (SAM) donanımı tarafından tesbit edildi. Curiosity, robotik kolunun ucundaki kepçeyle Mars kumu ve toprağını süzdükten sonra bu donanıma boşaltıyor ve numunelerin bileşikleri tesbit ediliyor.

John Grotzinger, basın toplantısında yaptığı açıklamada, Curiosity’nin gerçekleştirdiği analizlerin doğruluk payına dikkat çekerken, daha çok test yapmaları gerektiğini söyledi. Grotzinger, “Curiosity mükemmel çalışan ve son derece hassas olan bir donanıma sahip. Bu donanım Mars yüzeyinde elde ettiği numunelerde organik moleküller keşfetti. Bunun test edilmesi gerekiyor. Dünya’ya getirilecek numunelerin analiz edilmesi gerekiyor. Bu organik moleküller nereden geldi, Mars çevresinde mi oluştu yoksa başka bir yerden mi geldi bunu anlamamız lazım” dedi.

Curiosity ekibi, yapılan tesbitin ardından sorulması gereken en önemli sorunun, bu bileşiklerin Mars’ın doğasında mı oluştuğu veya diğer kozmik cisimler tarafından mı Kızıl Gezegen’e taşındığını anlamak olduğunu ifade etti. Dahası, bu yaşam izlerinin, Curiosity tarafından Dünya’dan Mars’a taşınmış olabileceği belirtildi.

Testler Sürecek

Curiosity’nin SAM baş analisti Paul Mahaffy, Grotzinger’in ardından söz alarak, “SAM, organik moleküllere ait kesin bir tesbitte bulundu diyemeyiz… Her ne kadar organik bileşikler bulmuş olsa da, ilk olarak bu bileşiklerin Mars’a özgü olup olmadığını anlamamız lazım” dedi.NASA yaptığı basın açıklamasında, “Tesbit edilen klorun büyük olasılıkla Mars’a ait olduğunu ancak karbonun Curiosity aracılığıyla Dünya’dan gelmiş olabileceğini” ifade etti.

Alıntıdaki Ek 46438

Curiosity'nin 84'üncü Mars gününde (31 Ekim 2012) MAHLI cihazıyla kumdan numune alırken oluşturduğu 4 cm genişliğindeki izler.

Curiosity, en son elde ettiği bulguları Sharp Dağı’na giden yolun üzerinde bulunan rüzgarlı ve kumlu ‘Rocknest’ bölgesinde keşfetti. Curiosity, dev Gale Krateri’ne indikten sonra kapsamlı analizler gerçekleştirmek için Sharp Dağı’na ilerliyor.Grotzinger, 2.5 milyar dolarlık nükleer enerjili keşif aracının, yakın zamanda sondaj çalışmalarına da başlayacağını ifade etti. Mars’a gönderilen en gelişmiş uzay aracı olan Curiosity, en az 2 yıl süreyle Gale Krateri’nde keşif yapacak.

Grotzinger, bugüne kadar Curiosity’nin Dünya’ya çok büyük ve çok önemli miktarda veri gönderdiğini, kamuoyuyla paylaştıkları fotoğraf sayısının 11 bini bulduğunu belirtti. Araştırmacı, bir hafta boyunca bekleyen açıklamanın oldukça önemli olduğunu belirtirken, Curiosity ekibi, uzay aracının birçok önemli keşifte bulunduğunu ve antik bir nehir yatağı keşfinin ‘inanılmaz’ olduğunu ifade etti.


Kaynak: Ntvmsnbc / BBC (03 Aralık 2012,20:34)
Son düzenleyen nötrino; 29 Mart 2016 23:32
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
7 Aralık 2012       Mesaj #19
Avatarı yok
Yasaklı
NASA 2020′de Mars’a İkinci Bir Curiosity Aracı, 2030′da da İnsan Gönderecek

Amerikan Jeofizik Birliği'nin (AGU) sonbahar toplantısında, NASA'nın 2020'de Mars'a başka bir keşif aracı göndereceği bildirildi. Bu haber, NASA'nın Mars üzerine odaklanmaya devam edeceğini gösteriyor. Satürn'ün buzla kaplı uydusu Titan ise henüz keşfedilmemiş durumda ve Titan'la ilgili ne zaman somut bir plan ortaya koyulacağı merak ediliyor.

Curiosity ile hemen hemen aynı olacak olan yeni keşif aracı henüz isimlendirilmedi. NASA, yeni Curiosity için 1,5 milyar dolar bütçe ayırdı ki bu rakam, ilk Curiosity'nin 2,5 milyar dolarlık bütçesinden daha az. Bütçenin az olmasının sebeplerinden birisi federal bütçe kısıntısı, diğerisi ise önceden denenmiş ve başarılı olmuş bir tasarım ve ilk araca ait yedek parçaların bulunması.



Kaynak : ExtremeTech (05 Aralık 2012,07:30)
Son düzenleyen nötrino; 29 Mart 2016 23:26
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
3 Ocak 2013       Mesaj #20
Avatarı yok
Yasaklı
Okyanuslar ve Bulutlarla Kaplı Bir Mars

Dünya’nın en yakın komşusu Mars, yıllardır gök bilimcilerin sırlarını çözmeye çalıştığı gezegenlerin başında geliyor. Son 10 yıl içinde yapılan keşifler, gezegende bir zamanlar sıvı halde su olduğuna işaret ederken, Mars’ın antik zamanlarda tıpkı Dünya’ya benzediği görüşü de güçleniyor.

Yüzeyindeki Oppurtunity ve Curiosity keşif araçlarının yanı sıra, Mars Yörünge Kaşifi (MRO) uydusu tarafından gözlemlenen Mars, elde edilen son bulgularla bir zamanlar nasıl bir görünüme sahip olduğu hakkında bilim insanlarına ipucu veriyor.MRO’un, Kızıl Gezegen’deki jeolojik yapıların yüksekliğine ait gönderdiği verileri değerlendiren yazılım mühendisi Kevin Gill, bilgisayar ortamında Mars’ın görüntüsünü oluşturdu.

Discovery News sitesine çalışması hakkında açıklama yapan Gill, “Dünya’ya ait benzer modeller yapıyordum. Mars’ta hayat olduğu izlenimi veren çizimlere rastladıktan sonra aynısını denemek istedim... Mars hakkında yeni bilgiler edinmek,daha keşifçi olmak ve kullandığım yazılımı geliştirmek güzel bir şey” dedi.

Dev Okyanuslar ve Nehirler Ortaya Çıktı!

Gill, yaptığı çalışmada Mars’ın bir yüzünü tamamen farklı bir görünüme soktu. Dev okyanuslar ortaya çıkarken, 4 bin km’yi geçen uzunluğuyla Güneş Sistemi’ndeki en uzun vadileri içeren Vallis Marineris, okyanuslara açılan bir nehir haline geldi.Mars’ın batı yarım küresindeki volkanik plato olan Tharsis Bulge’de bulunan ve uzunluğu Everest’in üç katı olan Olympus Mons, diğer yanardağlar Pavonis Mons, Ascraeus Mons ve Arsia Mons ile bulutlara yükselen bir görüntü oluşturdu.

Gill, yüksek rakımlı ekvatora yakın volkanik bölgede bitki örtüsünü az tutarken, daha alçak olan alanlara daha nemli ve yeşilliği bol bir görünüm kazandırdı. Mars’ın yüzde 95’i karbondioksitten oluşan ince atmosferi ise bulutlarla örtüldü.


Curiosity Tahminleri Doğruluyor

Mars’a Ağustos 2012’de iniş yapan keşif aracı Curiosity, Kızıl Gezegen’in bir zamanlar su akan nehirlerle kaplı olduğuna dair en büyük kanıta ulaşmıştı.İniş yaptığı Gale Krateri’nde derinliği neredeyse 60 santimetre olan nehir yatağı keşfeden Curiosity, Mars’ın sadece kutup bölgelerinde buz halinde sıvı bulunmayabileceğini ortaya koydu. Kısa bir süre önce ise Oppurtunity keşif aracı Endeavour kraterinin kenarında geçmişte suyun etkisiyle oluşmuş minerallere rastladı.

Dahası, MRO’nun ve gemişteki uyduların Dünya’ya gönderdiği fotoğraflarda, Mars’ın yüzeyinde dev çukurlar ve nehir deltalarına benzeyen yapılar görüldü. Mars’ın kuzey yarımküresinde yer alan ve 4-5 km derinliğiyle gezegenin en alçak bölgesi olan Vastitas Borealis’te, bir zamanlar var olan okyanusun izlerini gösteren antik kıyı şeridi yer alıyor.


Atmosfer Daha Kalındı

Mars, manyetosfer tabakasını 4 milyar yıl önce kaybetti. Güneş fırtınaları, Mars atmosferini daha rahat etkisi altına alırken, manyetik alanının bulunmaması, kozmik fırtınalara karşı Kızıl Gezegen’i savunmasız bırakıyor. Bu bilgiler, Mars’ın uzun bir süredir Dünya gibi bir biyosfere sahip olmadığını gösteriyor.

Gill, Mars’ı renklendirirken bilimsel bulgulardan uzaklaştığını belirtti: “Gezegen bilimcisi değilim. Bu yüzden birçok tahminimi Dünya’daki coğrafi özelliklere göre yaptım. Ardından Mavi Bilye fotoğraflarıyla değerlendirme yaptım.” Bir zamanlar gerçek olup olmadığı henüz bilinmese de, okyanuslara, bitki örtüsüne ve canlı bir atmosfere sahip olan bir Mars düşüncesi bugün hala heyecan verici.

Kaynak: Ntvmsnbc / BBC (03 Ocak 2013,09:17)
Son düzenleyen nötrino; 29 Mart 2016 23:24

Benzer Konular

3 Ocak 2015 / nötrino Uzay Bilimleri