Arama

Gezegenler - Mars - Sayfa 5

Güncelleme: 8 Aralık 2018 Gösterim: 67.488 Cevap: 90
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
9 Ağustos 2012       Mesaj #41
Avatarı yok
Yasaklı

Mars'tan İlk Renkli Fotoğraf Geldi


Ad:  nasa-nin-uzay-araci-mars-tan-ilk-renkli-3845839_o.jpg
Gösterim: 248
Boyut:  11.9 KB
Sponsorlu Bağlantılar

Fotoğrafta Gale Krateri’nin kuzey tarafı ve kenarı yer alıyor.

NASA’nın tasarladığı 'Curiosity' (Merak) adlı robot Pazar gecesi Mars’a iniş yaptı. ‘Curiosity’ Mars’taki gezisine devam ederken aradan geçen 3 günün ardından 'MAHLI' adlı kamerasıyla Mars’tan ilk renkli fotoğrafı gönderdi.

Gezegenin kuzeyine iniş yapan robot, Gale kraterinin kenarını renkli olarak görüntüledi. Fotoğrafın bulanık görünmesinin sebebi ise kamera objektifinin önündeki kapağın iniş sırasında tozla kaplanması. Bir hafta içinde kapağın açılmasının ardından fotoğraf kalitesinin artması bekleniyor. ‘Curiosity’nin üzerinde 17 farklı kamera bulunuyor. En son renkli fotoğrafı çeken MAHLI kamerası daha sonra kullanılmak üzere robotun üzerine yerleştirilmişti. MAHLI, geniş çaplı bir araştırma için robotu çevreleyen kayaları ve toprağı yakından inceleme imkanı sunacak. Küçük bir otomobil büyüklüğündeki robot Mars’ta 687 gün yani 1 Mars yılı geçirecek.

Kaynak : Ntvmsnbc (08 Ağustos 2012,10:05)

Son düzenleyen Safi; 29 Aralık 2016 03:31
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
15 Ağustos 2012       Mesaj #42
Avatarı yok
Yasaklı

Biri Bizi Gözetliyor: Mars!


Dünya NASA’nın en gelişmiş Mars keşif aracı Curiosity’nin başarılı inişini kutlarken, Hollandalı bir şirket ABD’nin Kızıl Gezegen’e yönelik planlarını fazlasıyla geride bırakacak bir proje için kollarını sıvadı.Hollanda’nın Mars One şirketi, 2023 yılında geri dönmemek üzere Mars’a ilk insanları göndermeyi ve yaşadıklarını bir ‘Biri Bizi Gözetliyor’ benzeri bir TV programı olarak yayınlamayı amaçlıyor. Mars One, oldukça iddialı olduklarını belirttikleri proje kapsamında, 2030’da Mars’a çıkmayı düşünen ABD’yi geride bırakmayı istiyor. Şirket, gelecek yıl ‘Mars TV şovunda’ yer alacak gönüllüleri aramaya başlayacak.
Sponsorlu Bağlantılar

Uzmanlar, Hollandalı şirketin ne kadar başarılı olacağı konusunda şüphelere sahip olsa da, 1999 yılında Nobel Fizik Ödülü’nün kazanan Hollandaki bilim insanı Gerard 't Hooft, Mars One projesine destek verdiğini açıkladı.

'Radyasyon Sorun Olacak'


Hooft, konu hakkında yaptığı açıklamada, “İlk başta ‘bu iş olmaz’ diye düşündüm. Ancak projeye daha yakından bakınca gerçekleştirilebileceğine inandım” dedi. Bilim insanlarının Mars’ta koloni kurulması aşamasında en çok kafasını kurcalayan unsur, Dünya’dan 54.6 milyon kilometre uzaklıktaki gezegene yapılacak yolculukta maruz kalınacak radyasyondan nasıl korunacağı. İnsanlı yolculuklar bir kenara, 1960’dan bu yana Mars’a gönderilen Rus ve ABD yapımı keşif araçlarının yarısı Kızıl Gezegene ulaşmayı bile başaramadı.

Mars One mühendislerinden Bas Lansdorp, Curiosity (Merak) keşif aracının Mars’a inmeyi başaran altıncı uzay aracı olduğuna dikkat çekerek, 2023 projelerinin gerçekleşebileceğine inandıklarını söyledi. Lansdorp, insanlı uzay araçları için yaklaşık 6 milyar dolarlık bir harcama yapmaları gerektiğini belirtti. En son teknoloji ürünü, nükleer enerjili Curiosity’nin maliyeti 2,5 milyar dolara gelmişti. Hollandalı mühendis, Mars yolculuğunu TV şovuna dönüştürme fikrinin ise “Biri Bizi Gözetliyor” yarışmasını 1999’da Hollanda’da ilk kez düzenleyen Paul Romer adlı televizyoncudan geldiğini söyledi. Lansdorp, “Medya aracılığıyla bu yolculuğu bir maceraya dönüştürmemiz, projenin finanse edilmesini kolaylaştıracak” dedi.

'İnsanlığın Atacağı En Büyük Adım'


Lansdorp, Kızıl Gezegen’e ayak basılmasının “insanlık tarihindeki en büyük adım olacağını” belirtti ancak Mars One projesi hakkında üstesinden gelinmesi gereken önemli konular bulunduğuna da değindi. Bunlardan birisi, hayatlarının geri kalanını Dünya’dan uzakta geçirmeyi kabul edecek gönüllülerin bulunması. Lansdorp'un planına göre, “Biri Bizi Gözetliyor: Mars” programı için seçilecek astronotların Dünya’daki eğitim süreçleri de televizyon programına dönüştürülecek. Astronotlar, kameralarla dolu bir evde yaşayacak.

Mars kolonisi ve TV şovu projesi için fizikçiler, endüstri tasarımcıları ve iletişim uzmanlarıyla çalışan rüzgar enerjisi uzmanı Lansdorp, inşa edecekleri uzay gemisinin “en iyi şirketlet tarafından destekleneceğini” ifade etti.

Takvim Belli


Mars One şirketi, çılgınca gelen projeleri için takvimi şimdiden belirledi. Buna göre, 2013’te astronotlar seçilecek ve eğitime başlanacak. Mars’ta kurulacak uzay istasyonu ve gıda, robotik cihazların hazırlanması 2016-2022’de gerçekleştirilecek. 2023’te kurulacak ilk kolonide dört kadın ve dört erkek yer alacak. 10 yıl sonra, aralarına 20 kişi daha katılacak. Mars’ın ilk Dünyalıları, ağırlıklı olarak bilimsel deneyler gerçekleştirecek.

Uzmanlar ise hava sıcaklığının -55 Santigrat derece civarında olduğu bir gezegende hayatta kalınması için daha fazlasının yapılması gerekli olduğuna inanıyor. Fransa’nın Strasbourg kentindeki Uluslararası Uzay Üniversitesi’nden Chris Welch, “Mars’ta oksijen elde etmenin olası olduğunu ancak bu konuda kesin bir şey demenin mümkün olmadığını” söyledi. Welch, “Mars’a insan gönderebilirsiniz. Ancak onları hayatta tutmak çok daha zor. Teknik açıdan bakılırsa bu olasılık yüzde 50-50” dedi.

Yolculuk Sanılandan Zor


Avrupa Uzay Ajansı’nda Mars keşif projesi ExoMars’ta görevli olan Jorge Vargo, “Kızıl Gezegen’deki türbülansın iki uzay aracını aynı noktaya indirmeyi imkansız kıldığını, Mars One projesinin de bu stratejiye bağlı olduğunu” belirtti. Vargo, “Yaşama modülünü inşa edecek olan robot cihaz, hedeflenen yerden 20 km öteye bile inse görev çok zorlaşır... Ayrıca, Güneş patlamarının saçtığı parçacıklar astronotların ve uzay gemilerinin Mars’a varmadan yanmalarına neden olabilir” ifadesini kullandı. Mars One Gerard Blaauw ise kararlı: “Medya ve uzay havacılığını bir araya getireceğiz... Mars One kesinlikle izlemeye değer bir program olacak.”

Kaynak : Ntvmsnbc (14 Ağustos 2012,11:07)

Son düzenleyen Safi; 29 Aralık 2016 03:32
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
16 Ağustos 2012       Mesaj #43
Avatarı yok
Yasaklı

NASA'ya Sürpriz Rakip


Hindistan'ın gelecek yıl Mars'a bir uzay aracı göndereceği bildirildi.
ABD'nin keşif aracı Curiosity'nin Kızıl Gezegen'e inmesinin ardından, Hindistan'ın da gelecek yıl Mars'a bir uzay aracı göndereceği bildirildi.Hindistan Başbakanı Manmohan Singh, planlanan Mars'a yönelik insansız uzay görevinin, Hint bilim ve teknolojisinin attığı dev bir adım olacağını söyledi.

Singh, Hindistan'ın İngiltere'den bağımsızlığını kazanmasının 65’inci yıl dönümü dolayısıyla yaptığı konuşmada, Hindistan hükümetinin Kızıl Gezegen hakkında önemli bilimsel bilgi toplayacak uzay görevine onay verdiğini belirtti.Uzay aracının Mars'a 11 ay içinde yaklaşmasının beklendiğini kaydeden bilim adamları, uzay aracının bundan sonra Mars yörüngesine yerleştirileceğini bildirdi.Hindistan'ın 1960'lı yıllardan beri faal bir uzay programı bulunuyor.

Kaynak : Gençbilim / AA (15 Ağustos 2012,11:03)
Son düzenleyen Safi; 29 Aralık 2016 03:32
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
12 Eylül 2012       Mesaj #44
Avatarı yok
Yasaklı

‘Mars Sanıldığı Kadar Sulak Değildi’


Bilim insanları, Büyük Okyanus'ta yapılan bir deneyin ardından Mars'ın geçmişte iddia edildiği gibi sıcak ve sulak olmadığı sonucuna vardı.
Araştırmalar sonucunda, Fransız Polinezya'sındaki Mururoa Mercan adası bölgesinde bulunan kil minerallerinin Mars'ta bulunanlara benzer olduğu ortaya çıkmıştı. Ancak Mars'taki killerin, kayaların sıvılarla karışmasından oluştuğu tahmin edilirken, mercan adalarındaki kilin kaynağının ise farklı olduğu ortaya çıktı. Bu killer, su düzeyi zengin olan kayaların eridikten sonra kuruması sonucunda oluşmuş.

Söz konusu araştırmayı Fransa'daki Poitiers Üniversitesi'nden Profesör Alain Meunier yürüttü. Bu araştırma, Mars'taki kil oluşumlarını açıklamak için, gezegenin yüzeyinde 3,75 milyar yıl önce su olduğunu iddia edenlerin tezini zayıflatacak.Muroroa bölgesindeki kil oluşumu, büyük miktarda kil oluşumu için yüksek miktarda suya gereksinim olacağını düşüncesini geçersiz kılıyor.

Bulgular Mars'ta Yaşam İddialarını Zayıflatıyor


Mars'ın önceki dönemlerinde, bu gezegende su olduğu iddiası, gezegende yaşam bulunmuş olabileceği tahminlerini de gündeme getirmişti.BBC'ye konuşan Profesör Meunier, Muroroa'nın oluşum sürecinin Mars'ın ilk dönemindeki kil oluşumlarını açıkladığını, ancak gezegende sonraki dönemlerde su olduğunun kesin görüldüğünü söyledi.Fransız Polinezyası'ndaki mercan kayalıkları 1960'lardan 1990'lara kadar süren nükleer denemelerin yapıldığı yer olmuştu. Bu denemeler nedeniyle toplanan kayalar son dönemlerde incelemeye alınmıştı.Profesör Meunier'in ekibi, bu bölgedeki killerin uzun süre su ile temas halinde bulunmaktan dolayı oluşmadığını ortaya koydu.

Kaynak: BBC (11 Eylül 2012,11:40)
Son düzenleyen Safi; 29 Aralık 2016 03:32
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
8 Ekim 2012       Mesaj #45
Avatarı yok
Yasaklı

Mars’ta Esrarengiz Küreler Keşfedildi



Ad:  mars-spherules-opportunity.jpg
Gösterim: 248
Boyut:  29.2 KB
NASA'nın 2004’ten beri Mars’ta bulunan keşif aracı Opportunity (Fırsat), 3 milimetre çapında küçük küreler fotoğrafladı. ‘Mars’ın yabanmersini’ adı verilen kürelerin demir içerdiği sanılıyor.

Opportunity’nin Endeavour kraterinin batı kenarındaki Kirkwood adı verilen bir çıkıntıda 6 Eylül’de tesbit ettiği gizemli kürelerin fotoğrafı bir mozaik tablosunu andırıyor. Bu kürelerin benzerleri Opportunity kızıl gezegene ilk indiğinde de görülmüştü. Ancak bulunan yeni kürelerin daha az demir içerdiği ve farklı bir yapısının olduğu düşünülüyor. ABD’deki Cornell Üniversitesi’nden Steve Squeyres, “Gördüğümüz, bütün Opportunity görevi boyunca elde edilen en olağanüstü fotoğraflardan biri. Kirkwood bölgesi bu kürelerle dolu. Mars’ın kaya çıkıntılarında hiç bu kadar çok küreyi bir arada görmemiştik” dedi.NASA’daki bilim insanları, kürelerin nasıl oluştuğunu ve hangi maddeleri içerdiğini araştırıyor.

Kaynak: Gençbilim (15 Eylül 2012,08:41)
Son düzenleyen Safi; 29 Aralık 2016 03:33
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
24 Kasım 2012       Mesaj #46
Avatarı yok
Yasaklı

Mars ile Dünya Arasındaki Büyük Benzerlik



Ad:  55ea158df018fbb8f86a4d0c.jpg
Gösterim: 360
Boyut:  27.2 KB

Mars'tan gelen gök taşları üzerine yapılan araştırma, Dünya ile bu gezegenin benzer yapı taşlarından oluştuğunu ortaya koydu.

NASA'ya ait Johnson Uzay Merkezi, Carnegie Institue ve Lunar and Planetary Institute adlı bilimsel kuruluşlardan bilim adamlarının, Mars'tan Dünya'ya düşen iki gök taşı üzerinde yaptıkları ortak araştırmanın sonuçları açıklandı.Bilimsel çalışmanın sonuçlarına göre iki gezegende de tıpkı dünya benzeri diğer gezegenlerde olduğu gibi, içlerinde büyük miktarlarda su barındıran kondritik gök taşları bulunuyor. Ancak iki gezegenin daha sonraki gelişiminde oluşan farklılıklar nedeniyle Mars'taki, içlerinde su benzeri atmosferik değişkenleri barındıran kayalar, Dünya'da olduğu gibi dönüşüme uğrayarak gezegenin derinliklerinde yeni kaya oluşumları meydana getirmiyor.

Carnegie Institute'dan, Conel Alexander ile Jianghua Wang tarafından hazırlanan, Earth and Planetary Science Letters adlı derginin 1 Aralık sayısında yayımlanacak araştırmada, gök taşlarının içine sıkışmış durumdaki kristallerde bulunan su yoğunlukları ve hidrojen izotop alaşımları üzerinde yapılan incelemelerin sonuçları yer aldı.Bazalt sıvılar ve Mars'ın değişken element ortamlarına ilişkin eski zamanlardan kalma örnekleri barındıran gök taşlarını inceleyen araştırmacılar, benzer su kaynaklarına sahip, aynı ilkel yapıdaki gök taşlarından birinin, hidrojen gibi elementler açısından zengin, diğerinin ise bu açıdan tükenmiş durumda olduğunu saptadı.

Meteorlardan, izotop alaşımı Dünya'dakinin benzeri olanının, Mars'ın üst tabakalarından koparak dünyaya geldiğini ve çok az değişikliğe uğradığını, diğerinin ise yüzeyin derin tabakalarından koparak Mars atmosferiyle temas ettiğini belirleyen araştırmacılar, buna bakarak meteorlardan birinin gezegenin yüzeyindeki, diğerinin ise gezegenin alt tabakalarındaki su oluşumunu temsil ettiği sonucuna vardı.

İki meteordaki su yoğunluklarında da farklılıklar bulunduğunu saptayan araştırmacılar, az su yoğunluğuna sahip olan meteorun, Mars'ın iç kısımlarının kuru olduğunu gösterdiğini kaydetti.Araştırmacılar buna karşılık zenginleşmiş bazalttan oluşan diğer meteorun ise diğerine göre 10 kat fazla su barındırdığını, bunun da Mars'ın yüzeyinin bir zamanlar çok nemli olduğuna işaret ettiğini ifade etti.Araştırmanın sonuçlarını yayımlayan bilim adamlarından Alexander, Mars'ın jeolojik tarihini anlamak açısından Mars'ın hem yüzeyi hem de alt tabakalarına ilişkin daha fazla bilgiye ihtiyaç bulunduğuna dikkati çekti.

Kaynak : CNN (21 Kasım 2012,15:28)
Son düzenleyen Safi; 29 Aralık 2016 03:34
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
2 Ocak 2013       Mesaj #47
Avatarı yok
Yasaklı

Mars Keşfindeki En Büyük Risk: Alzheimer


Fareler üzerinde yapılan en son araştırmalar, Uzay’daki radyasyonun astronotların beyinlerini olumsuz etkileyerek Alzheimer hastalığını ilerletebileceğini gösterdi. Araştırma, Mars gibi hedeflere yapılması planlanan derin Uzay yolculuklarının, astronotlar için sanıldığından daha riskli olabileceğini ortaya koydu.

Ay’ın ardından Mars ile devam etmesi beklenen ve sonrasında Güneş Sistemi’nin daha uzak noktalarını keşfetmeyi planlayan astronotlar, Alzheimer hastalığı nedeniyle planlarında beklenmedik değişimler yaşayabilir. Fareler üzerinde yapılan araştırmalar, Uzay’ın derinliklerindeki yoğun radyasyon seviyesinin astronotların beyinlerini olumsuz etkileyebileceğini gösterdi.

Araştırmayı yürüten ekibin başında yer alan ABD’nin Rochester Üniversitesi Tıp Merkezi’nden sinir bilimci Kerry O'Banion, “Araştırma, Mars keşfi görevinde maruz kalınacak radyasyon seviyesinin, algı yeteneğinde sorunlara neden olabileceğini ve Alzheimer hastalığına neden olan değişimleri hızlandırabileceğini gösteriyor” ifadesini kullandı.

Dünya, elektromanyetik alanları sayesinde Uzay’ın derinliklerinde radyasyondan büyük ölçüde korunuyor. Yörünge altında bulunan astronotlar kozmik parçaların bombardımanından elektromanyetik alanlar sayesinde, yörüngedekiler ise uzay araçları ve istasyonlarla korunuyor. Ancak ilk olarak 2025’te asteroidlere, 2035’te ise Mars’a astronot gödermeyi planlayan NASA (ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi) için yüksek radyasyon sorun halini alabilir.

NASA, 25 yılı aşkın bir süredir devam eden çalışmalarında, kozmik ışınların kanserin yanı sıra kardiyovasküler ile kas-iskelet sisteminde görülen hastalıklarla olan ilişkisini inceliyor. En son araştırmalar, radyasyonun beyindeki sinirleri öldürebileceğini ve yıllar içinde zihin sağlığında sorunlara neden olabileceğini ortaya koydu.

'Kalkan Sağlamak Çok Zor'


O'Banion ve ekibi, araştırmalarında yüksek yoğunluklu (HZE) radyasyon parçacıklarını analiz etti. HZE parçacıkları, Güneş fırtınalarıyla saçılan ve sadece hidrojen çekirdeği içeren kozmik ışınlara kıyasla, süpernova patlamaları gibi büyük kozmik olaylarda ortaya çıkıyor. Bu parçacıklar, çok hızlı ilerledikleri gibi uzay istasyonları ve araçlarından rahatlıkla geçebiliyor.O'Banion, “Derin uzayda bulunan bu parçacıklara karşı koyacak bir zırh geliştirmek çok zor... Uzay araçlarında iki metre kalınlığında beton duvar örmek zorunda kalacağınızı düşünmek gibi” dedi.

Radyasyona maruz kalan fareler üzerinde yapılan gözlemler, çeşitli deneyler kapsamında yapıldı. Fareler, ayaklarına elektroşok verilerek labirentte izlemeleri gereken yolları hatırlarken, zamanla kaybolmaya başladı ve beyin kan damarlarında iltihaplanma gözlemlendi. Dahası, Alzheimer’a neden olan beta amyloid proteinin aşırı oranda arttığı görüldü.O'Banion, araştırma sonucunda, “Elde edilen bulgular, Uzay’daki radyasyonun Alzheimer hastalığının hızlanmasında ciddi bir rol oynayabileceğine işaret etti... NASA, gelecekte düzenlemeyi planladığı görevler için bu bilgilere dikkat etmeli” dedi.

Kaynak : Ntvmsnbc / BBC (01 Ocak 2013,14:17)
Son düzenleyen Safi; 29 Aralık 2016 03:34
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
1 Haziran 2013       Mesaj #48
Avatarı yok
Yasaklı

'Mars'ta Kanser Riski Çok Yüksek'


İnsanoğlu Mars’a ilk astronot filosunu göndermenin planlarını yaparken, yeni araştırmalar bu yolculuğun astronotları çok yüksek kanser riskiyle karşı karşıya bırakacağına işaret ediyor.

Kızıl Gezegen’e 2030 yılında ilk insanı göndermeyi hedefleyen NASA bir soru üzerinde fazlasıyla kafa yoruyor: Mars’a gitmek ve orada yaşamak astronotları nasıl etkiler?

Mars’ta yüksek miktarda bulunan radyasyonun olumsuz etkilerinden korunmak için kurulacak olan ilk koloninin koruyucu bir kalkanla örtülmesi gerektiği biliniyor. Ancak araştırmalar, astronotların Mars’a ayak bile basmadan büyük bir kanser riski altında olduğunu gösterdi.NASA, astronotların Mars’ta radyasyona dayanıklı uzay aracı içerisinde maruz kalacağı radyasyon seviyesini ölçmek için ‘Radyasyon Değerlendirme Detektörü’ (RAD) kullanıldı. Radyasyon ve korunma çabalarıyla ilgili veri toplamada çok başarılı olan bu cihaz sayesinde, araştırmacılar radyasyondan korunma yöntemlerinin verimliliğini görebiliyor.

1 Sievert (Sv) radyasyona maruz kalmak, ölümcül kanser oluşumu riskini yüzde beş oranında arttırıyor. Bu oran, NASA’nın yaşam boyu maruz kalınabilecek yüzde üçlük sınırını geçiyor.RAD ile yapılan ölçüme göre, günde çoğu Güneş aktivitesinden olmayan ortalama 1.8 miliSievert radyasyona maruz kalınıyor. Bir araştırmacıya göre bu miktar her beş altı günde bir tüm vücudun bilgisayarlı tomografisinin çekilmesiyle eşdeğer.

Curiosity Öncü Olacak


NASA’nın İnsan Keşif ve Operasyonları biriminin yöneticisi William Gerstenmaier, “ABD olarak bir asteroide ve Mars’a yakın zamanda ulaşmak için uğraşırken, doğanın oluşturduğu tüm karmaşıklıkları, astronotlarımız güvenli bir şekilde bilinmeyeni keşfedip evlerine dönsünler diye çözmeye çalışıyoruz. Kaşiflerimizin karşısındaki tüm riskleri ortadan kaldırmak için çalışmaya devam edeceğiz. Şu anda Mars’ta keşif yapan Curiosity’nin bize çok önemli verileri aktarması sayesinde bizler de Mars’a gitmeye cesaret edeceğiz”dedi.

Discovery News'in verdiği bilgiye göre, NASA, radyasyona maruz kalınmasıyla ortaya çıkan kanser riskini azaltmak için astronotların karşılaşabileceği radyasyon miktarını sınırlıyor. RAD ile yapılan analizlere göre, Mars’taki radyasyon seviyesinin belirlenen sınırın üzerinde olması daha iyi bir radyasyon kalkanını gerektiriyor. Radyasyona karşı daha dirençli uzay araçları ve donanım sayesinde, radyasyona maruz kalma sınırının da yükseltilmesi gerekiyor.

Mars, Dünya benzeri atmosferi bulunmadığı için Güneş'ten saçılan radyasyon yüklü fırtınalara karşı savunmasız kalıyor. Eylül 2012'de yaşanan büyük patlama, bunlardan biriydi.ABD'li SpaceX şirketi de Mars'a koloni kurma projesini açıklayan bir diğer firma olmuştu.

Kaynak: Ntvmsnbc / Discovery News (31 Mayıs 2013,12:53)
Son düzenleyen Safi; 29 Aralık 2016 03:35
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
29 Ağustos 2013       Mesaj #49
Avatarı yok
Yasaklı

‘Dünya’daki Yaşam Mars’tan mı Geldi?'


Bilim insanları Dünya’daki yaşamın kökeninin Mars’ta oluştuğunu savunan teoriyi yeniden tartışmaya açtı. Teoriye göre, Mars’ta eski zamanlarda var olan yaşam izleri, meteorit veya yanardağ patlamalarıyla Dünya’ya ulaştı.

Coğrafya kimyası uzmanı bir bilim insanının başını çektiği teoriye göre, yaşamın oluşması için çok büyük önem taşıyan elementlerden bir tanesi, sadece Kızıl Gezegen’de oluştu. ABD’nin Westheimer Bilim ve Teknoloji Enstitüsü ’nden Profesör Steven Benner, ‘yaşamın tohumlarının, Mars’taki volkanik patlamalar veya bu gezegenden gelen meteoritler aracılığıya Dünya’ya ulaştığını’ öne sürdü. Benner,molibdenum adı verilen elementin oksitlenmiş mineral halinde Dünya’ya ulaştığını ve organik moleküllerin ilk canlılara dönüşmesini sağladığını düşünüyor.

Guardian'ın verdiği bilgiye göre, Benner, “Sadece molibdenum canlıların oluşmasını sağlayacak yüksek seviyede oksitlenmişti... Molibdenum’un bu hali, Dünya’nın ilk zamanlarında gezegenimizde var olmuş olamaz. Çünkü 3 milyar yıl önce, Dünya’nın atmosferi çok az oksijene sahipti. Mars’ta ise oksijen vardı” dedi.ABD’li bilim insanı, molibdenum’un, ‘yaşamın Dünya’da başlamadığına ancak Mars’tan ulaştığına dair önemli bir delil olduğunu’ savundu.

'Yaşam Mars'ta Başladı'


Benner, “Tüm canlı varlıklar organik maddeden oluşuyor ancak sadece enerjiye sahip olmaları, organik moleküllerin yaşam ortaya koyacağı anlamına gelmiyor. Tersine, eğer organik molekülleri kendi haline bırakırsanız daha çok zift veya asfalt gibi bir şeye dönüşürler” dedi. Bilim insanı, ‘belli elementlerin, organik moleküllerin zifte dönüşme eğilimini değiştirebildiğini, özellikle bor ve molibdenum içeren minerallerin yaşamın başlamasında büyük rol oynamış olabileceğini’ ifade etti. Geçmişte incelenen Mars meteoritlerinde bor bulunduğunu tespit ettiklerine dikkat çeken Benner, şimdi de molibdenum’un varlığını kesinleştirdiklerini söyledi.

'Su Bir Engeldi'


Benner, Dünya’nın ilk zamanlarında suyla kaplı olmasının da yaşamın oluşumuna engel teşkil etmiş olabileceğini belirtti. Suyun, bor yoğunluğunun yeterli miktarda olmasını engellemiş olabileceği gibi, RNA ’nın da çözülmesine neden olduğu düşünülüyor. İtalya’nın Floransa kentinde düzenlenen Goldschmidt 2013 konferansında bulgularını açıklayan Benner, “Mars’ta daha az su vardı. Kısaca yaşam burada oluştu ve kayalarla Dünya’ya geldi” dedi.

Kaynak: BBC / Guardian (29 Ağustos 2013, 12:08)
Son düzenleyen Safi; 29 Aralık 2016 03:35
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
19 Şubat 2015       Mesaj #50
Avatarı yok
Yasaklı

Mars’taki Bulutlar Şaşırttı


Amatör astronomlar, Mars üzerinde iki bulut benzeri oluşum fark etti. Bu ilginç gözlem bulutların su ya da karbondioksit içerebileceği savıyla bir araştırmada değerlendirildi.İlk gözlem, 12 Mart 2012 tarihinde Mars'ta gece-gündüz sınırı üzerinde yapıldı. Bulutlardan biri yaklaşık 10 saat içerisinde gelişti ve 11 gün boyunca oluştuğu yerde kaldı. Bu zaman içerisinde sütuna kadar pek çok şekil değiştirdiği kaydedildi. İkinci bulut ise 6 Nisan 2012 tarihinde gözlemlendi ve 10 gün olduğu yerde kaldı.

Bulut benzeri oluşumların izleri yaklaşık 500-1000 kilometre uzunluğunda bir alanı kaplıyor ve 200-250 metre yükseklikte yer alıyordu.Mars'ta uzun süredir su ve volkanik aktivite izleri araştırılıyor. Bu ikisi teoride yaşam formlarının oluşumunu sağlayabilir.Geçmişte Mars üzerinde toz bulutları ve buz kristalleri keşfedilmişti. Ancak hiçbiri bu iki bulut benzeri oluşum kadar geniş değildi ve ayrıca 100 kilometrenin altında bir yükseklikte tespit edilmişlerdi.

Basque Country Üniversitesi'nden Agustin Sanchez-Lavega önderliğindeki bir ekip tarafından yapılan ve Nature Geoscience adlı dergide yayınlanan araştırmada, bulutların su ya da karbondioksit içerebileceği belirtildi.Bir başka alternatif tez ise bunların, güneş ışınlarının Dünya'nın manyetik alanıyla çarpışması sonucu atmosferde oluşan Kuzey Işıkları benzeri bir ışık oyunu olabileceğini içeriyor.

Kaynak: Nature Geoscience / Ntvmsnbc (17 Şubat 2015)
Son düzenleyen Safi; 29 Aralık 2016 00:40

Benzer Konular

7 Aralık 2018 / virtuecat Uzay Bilimleri
18 Temmuz 2014 / Misafir Cevaplanmış
25 Mart 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış