Arama

Otomatik Nedir?

Güncelleme: 23 Aralık 2015 Gösterim: 6.651 Cevap: 1
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
29 Haziran 2012       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Otomatik
TDK, Türk Dil Kurumu
Sponsorlu Bağlantılar

sıfat Fransızca automatique
1 .
Mekanik yollarla hareket ettirilen veya kendi kendini yöneten (alet):
"Otomatik tabanca."- .
2 . İrade dışında yapılan (davranış).
3 .
(zarf) Kendiliğinden:
"Polis şikâyetçi olunca savcı otomatik olarak harekete geçer, kamu davası açılır."- Ç. Altan.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • otomatiğe almak (veya bağlamak)
  • otomatiğe geçmek
Birleşik Sözler
  • otomatik sigorta
  • tam otomatik
  • yarı otomatik


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
23 Aralık 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
OTOMATİK sıt. (fr. automatique).
1. insan müdahalesi olmadan bütünüyle ya da kısmen mekanik düzenler yardımıyla çalışan bir aygıt ya da bir mekanizma için kullanılır: Otomatik çamaşır makinesi.
Sponsorlu Bağlantılar
2. istenç dışı gerçekleştirilen davranışlar için kullanılır: Otomatik hareketlerle masayı hazırladı.
3. Otomatik olarak, önceden saptanmış kurallar gereği ya da kaçınılmaz olarak ve kendiliğinden birbirini izleyen şey için kullanılır: Belli bir yaşı dolduran memur otomatik olarak emekliye sevk edilir.

—Oy. Otomatik fren, koşum takımında bir kopma meydana geldiğinde otomatik olarak çalışan fren sistemi. || Otomatik işaretler, demiryolu taşıtlarının belirli noktalardan, belirli koşullar altında geçmesiyle çalışmaya başlayan işaretler.

—Ed. Otomatik yazı, gerçeküstücü edebiyat etkinliğinin temelini oluşturan yazma yöntemi. (Bk. ansikl. böl.)

—-Elektrotekn. Otomatik sigorta, bir aşırı akım ya da kısa devre durumunda, bir devrenin, besleme kaynağıyla bağlantısını kesmeye yarayan, ancak telli sigortada olduğu gibi, sigorta telini değiştirmeyi ya da yeniden sarmayı gerektirmeden, elle kumanda edilen bir açma-kapama anahtarıyla yeniden devreye sokulabilen sigorta türü.

—Haritc Otomatik çıkışlı harita, bilgisayar işlemi yöntemleriyle elde edilen harita.

—Havc. Otomatik pilot - PİLOT.

—Postc. Otomatik çek işlemi, posta çeki hesap sahibi ya da yetkilisinin çek merkezine önceden vereceği talimat ve yetki üzerine, önceden belirlenemeyen meblağların istendikçe yeterli karşılık bulunması koşuluyla, çek hesabından çek merkezince bu kişilere çek ödeme havalesi biçiminde gönderilmesi ya da çek hesabı üzerine aktarılması işlemi. J| Otomatik damgalama, posta gönderilerinin üzerindeki pulların iptal edilmesinde, el yerine otomatik damga makinelerinin kullanılması. || Otomatik ücret atma makinesi, posta gönderilerinin üzerine pul yerine, alınan ücreti gösteren, soğuk damga basan otomatik ücret alma makinesi. || Tam otomatik, abonenin özel hizmet numaralı otomatik telefonundan ya da ankesörlü telefon makinelerinden, PTT görevlisinin aracılığı olmadan, milletlerarası aramada 9+9+ ülke kodu + şehir kodu + abonenin telefon numarası; şehirlerarası aramada ise 9 numarası çevrilip sesi alındıktan sonra şehir kodu + abonenin numarasını beklemeksizin tuşlayarak ya da çevirerek numaraya ulaşmasını sağlayan sistem için kullanılır. || Yarı otomatik arama, PTT görevlisi aracılığıyla yapılan otomatik görüşme.

—Saatç. Otomatik ara çarkı, otomatik bir kurma sistemiyle donatılmış bir kol ya da cep saatinde otomatik yedek akşamın hareketini doğrudan kurma sistemine ileten çark.

—Siber. Otomatik kontrol, otomatik sistemlerin tasarım, yapım ve kullanımında sözkonusu olan kuramsal ve teknolojik bilim dallarını bir araya getiren, otomasyon bilimi ve tekniği. (Bk. ansikl. böl.) || Otomatik sistem, otomatik olarak çalışan sistem. (Ardışıl otomatik sistemle otomatik denetim sistemleri, uyumlu sistemler ve özöğrenen sistemler, otomatik sistemlere örnek verilebilir.) || Ardışıl ya da sıralı otomatik sistem, çalışması, önceden kurulmuş bir kurallar kümesine göre birbirini izleyen bir evreler dizisine ya da sırasına dayanan otomatik sistem. (Bk. ansik. böl.)

—Sil. Otomatik silah, çalışması için gerekli işlemlerin çoğunu, atıcının yerine, barutun yanmasından çıkan gaz basifıcının gerçekleştirdiği silah. (Bk. ansikl. böl.) || Yarı otomatik silah, atış hızı, cephanenin, atım yatağına otomatik olarak doldurulmasıyla artırılmış ateşli silah. (Bk. ansikl. böl.)

—Teknol. Otomatik alarm, gemi ve liman işletmelerinde kullanılan otomatik alarm aygıtı. (Bu aygıtta, alarm telsiz işaretini üreten otomatik bir alarm manipülatörü ya da alarm telsiz telefon işaretlerini üreten otomatik bir alarm üreteci ve tehlike frekanslarının izlenememesi halinde operatörleri otomatik olarak uyaran alıcılar bulunabilir.)

—Telekom. Otomatik telefon sistemi, aboneler arası bağlantıların, operatörlerin müdahalesi olmadan, tamamen otomatik santrallarla kurulduğu telefon sistemi.

♦ a.Aydınlt. Merdiven otomatiği, herhangi bir sayıda düğmeyle uzaktan kumanda edilen düzenek. (Her darbe, düzeneğin kumanda ettiği devreyi kapamakla yükümlü bir bobini uyarır. Bobin değişken bir zaman sonrasında, kendi devresini açan ayarlanabilir bir geciktirme düzeneğine bağlıdır. Merdiven otomatikleri, adından da anlaşıldığı gibi, özellikle binalarda, merdiven koridor ve boşluklarını aydınlatmada kullanılır.) [Kısaca OTOMATİK ya da OTOMAT da denir.]

—ANSİKL. Ed. Otomatik yazı, Breton ve Soupault'nun ilk deneylerinden (les Champs magnbtiques) başlayarak gerçeküstücülüğün temelini oluşturdu (1924'te Birinci bildirge, gerçeküstücülüğü yalnızca otomatiklik" uygulamasıyla tanımlıyordu). Otomatik yazı, aklı boşaltmaya, elden geldiğince edilgen ya da alıcı bir duruma geçmeye ve önceden tasarlanmışı hiçbir konu olmadan, sözcük ve imgelerin kendiliğinden fışkırması üzerinde her türlü akılsal, estetik ya da ahlaksal denetim yokluğunda, hızla yazmaya dayanır. Breton, VValpole ve Hamsun'un deneyimlerinden, Lautröamont ve Rimbaud'nun ilkelerinden ve psikanaliz kuramından esinleniyor, "edebiyat ahırının kesin temizliği”ni sağlamak üzere, bilinçdışının yönetiminde “seller gibi” yazmaya bel bağlıyordu. Ancak bu çelişkili girişim (edebiyat kültürünün alışılmış stereotiplerini, bireyin saplantılı ve bastırılmış stereotipleri yardımıyla yenmek), başarısızlıkla (Breton'un deyişiyle, "sürekli bir şanssızlık'Ta) sonuçlandı.

—Siber. Otomatik kontrol, sibernetiğin teknik görünümüdür. Matematik, istatistik, bilgi kuramı, bilişim ve mühendislik teknikleriyle sıkı bağları vardır. Otomatik sistemlere ve bunların öğelerine yönelik matematiksel çözümleme ve bireşim yöntemleri kümesi olan kuramsal otomatik kontrol, algılayıcılar, yükselteçler, etkileyiciler ve bilgisayarlar kuramı ve teknolojisi sayesinde pratik otomasyon problemlerini inceleyen uygulamalı otomatik kontrolden ayırt edilir.
Her otomatik sistemin çalışması, istenen programı betimleyen bir kumanda bilgisi'ni, bir durum bilgisi'yle karşılaştırmaya dayanır; bu karşılaştırma sonucunda, kumanda edilen sisteme etkiyen ve böylece bunun durumunu değişikliğe uğratan etkileyiciler'e verilen buyruklar elde edilir. Bu işlemler dizisi bir kapalı döngü oluşturur; bu kapalı döngü, donanımı yönlendirme’ye olanak veren kumanda ve kontrol işlemlerinin merkezidir.
Otomatik torna tezgâhları gibi kronometrik programlı otomatik sistemlerde durum bilgisi, tehlike halinde makineyi durduran bir güvenlik bilgisine indirgenir.
Ardışıl otomatik sistemlerde (asansör en iyi bilinen örneğidir), durum bilgisi, yol sonu kontakları gibi ikili algılayıcılarla verilir ve bilgi mantıksal olarak işlenir. Program, mantıksal bir kurallar kümesine göre birbirini izleyen bir işlem evreleri dizisinden ya da sırasından oluşur. Bu sistemler, özellikle mekanik imalat alanında sınai otomatik sistemlerin ve elektrikli ev aletlerinde kullanılan otomatik sistemlerin büyük çoğunluğunu oluşturur. Programların büyük kapasiteli belleklere kaydedildiği bilgisayarlar, bunların en gelişmiş biçimidir.
Obmatik denetim sistemleri'nde durum bilgisi, sistemin durumunu belirten bir ya da birçok ölçüm biçimini alır. Etkileyicilere iletilen enerji miktarı bu ölçümlerle istenen değerler arasındaki farklara göre belirlenir ve yönlendirme döngüsü, sürekli, edimsel durumla istenen durum arasındaki farkı sıfırlamaya çalışan otomatik bir sıfır sistemi gibi davranır. Ayrıca, bu otomatik denetim ilkesi dış tedirginliklerin etkisini azaltır Koruma ayarlayıcılar'ında, bir ayarlanan büyüklük, tedirginliklere karşın, bir yönerge değerini olabildiğinde korumaya zorlanır, oysa, servomekanizmalar' da, çıkış büyüklüğü, olabildiğince giriş büyüklüğündeki değişimleri izlemek zorundadır.
Ûzuyumlu sistemler de, sapmaları otomatik olarak düzeltme yetisinden başka, çok çeşitli dış koşullarda düzgün olarak çalışma olanağı veren bir özayarlama yetisi de vardır. Bu sistemlerde, çevrenin tedirginliklerine ve dalgalanmalarına karşı dayanım daha büyüktür.
Son olarak, özöğrenen sistemler'de, bilgi işleme programı, bir sûperprogramın yönetiminde, özöğrenmeyle çalışma sırasında hazırlanır ve gelişir. Bu ilke özellikle, otomatik biçim ve ses tanıma sistemlerinde uygulanır.

Ardışıl otomatik sistem. En basit halde, uygun bir algılayıcıyla işaretlenen her evre sonu, güvenlik organlarının hiçbir anormallik bildirmemeleri koşuluyla, bir sonraki evreyi başlatır. Evreler arası geçiş koşulları, kumanda edilen sistemin durumunu, bunun aldığı buyrukları ve güvenlik organlarının durumunu hesaba katan lojik koşullar biçimini alır. Ardışıl otomatik sistemler, birçok sanayi makinesi ya da asansörler gibi uzaktan kumandalı ya da bilgisayarlar gibi kayıtlı programlı olabilir

—Sil. iki tip otomatik silah vardır: otomatik doldurmak ya da yarı otomatik silahlar'da kamanın hareketi otomatik olarak gerçekleşir, ancak merminin atılması için atıcının müdahalesi gerekir; otomatik silahlar ise atıcının tetiğe basmasıyla birçok mermiyi art arda atar (seri atış ya da makineli tüfek atışı). Tabancalar ve birçok tüfek, yarı otomatik silahlardır. Buna karşılık, makineli tüfekler ve makineli tabancalar otomatik atışlıdır. Makineli tüfekler ile yeni otomatik tüfekler ise hem tek tek, hem de otomatik atış yapabilir. Ayrıca kimi otomatik silahlar, istendiğinde kundağı değiştirilerek ağır ya da hafif makineli tüfek olarak da kullanılabilir. Fransız AA -52'si bu tipe örnektir.
Otomatik silahlarda amaç, atıcının müdahalesi olmadan, silahın çalışmasıyla ilgili çeşitli işlemlerin yapılmasıdır. (SİLAH.) Bu soruna iki çözüm getirilmiştir:

Silahın geri tepmesinden yararlanma. Burada yararlanılan basınçlar, merminin hareketi sırasında kama üzerine etki eden basınçlardır. Geri tepmeyi gerçekleştiren parçalar, eğer kilitli değilse yalnız kama, eğer kilitliyse hem namlu, hem de kamadır. Geri tepme sırasında sıkışan yerine getirme yayının gevşemesi ileri harekete yol açar. Otomatik tabancalar, Maxim, Skoda vb. makineli tüfekler, AA-52 ve FA- MAS tüfeği bu ilkeye göre çalışır.

Gazlardan yararlanma. Bu çözüm, gaz basıncını namlunun sabit bir noktasında toplamaya ve bir silindir içinde hareket eden bir pistona yöneltmeye dayanır. Merminin hareketi sırasında, kamaya bağlı olan piston geriye doğru giderken sıkıştırdığı yerine getirme yayının etkisiyle hemen namlunun önüne geri gelir. Hotch-kiss makineli tüfeği ile 1924-1929 modeli fransız makineli tüfeği bu şekilde çalışır. Gazlardan, gerek namlu ağzında, gerek namlu arkasında yararlanmaya benzer başka yöntemler de vardır. Bu durumda oynak parçaların hareketinden faydanılır; geriye doğru hareket merminin çıkartılmasını ve dışarı fırlatılmasını, ileriye doğru hareket ise yeni bir merminin namluya girmesini, sürülmesini ve ateşlenmesini sağlar. iki yöntem birleştirilebilir: bu duruma, özellikle savaş uçaklarının çok seri atışlı makineli tüfeklerinde rastlanır; bu silahlarda, namlunun kısa bir geri tepmesi, kamanın uzun bir geri tepmesine yol açar. Çapı 20 mm’den büyük ya da buna eşit olan ve 1970'ten bu yana makineli tüfek ya da otomatik tüfek olarak adlandırılan yeni otomatik silahlarda geri tepme etkisi, bu silahların doğrudan kundağa yerleştirilebilmesine ya da bir kara ya da hava taşıtına monte edilebilmesine olanak vermeyecek düzeyde şiddetlidir. Bu nedenle, silah ile beşiği arasına ya sürtünmeli bir frene ya da orta çaplı (40 mm ve daha büyük) silahlarda hidrolik bir frene bağlı bir yerine getirme yayı yerleştirilir. Atış sırasındaki tepkiyi azaltmak için hareket halindeki silahın eylemsizliğinden yararlanmak amacıyla, ateşleme kimi kez bataryaya giriş anında gerçekleştirilir. Fransız yapımı 20 mm'lik F-1 otomatik silah ile uçaklarında kullanılan 30 mm'lik silahın çalışma ilkesi budur. Silahın tutukluk yapması durumunda, elle ya da özel kartuşlarla kumanda edilen bir yeniden doldurma düzeneği, geri tepme sonunda silahı ateşe hazır duruma getirmeyi sağlar. Atış, tek tek ya da seri olarak yapılabilir. 20 mm'lik F-1 silahı birbirinden farklı iki tip mühimmatla doldurulur. 40 mm’lik ve daha büyük çaplı silahlarda, artık gaz kullanılmamaktadır; doldurma basit bir ağırlıkla (kartuşlu şarjör) ya da elektrik motoruyla kumanda edilen bir mekanizma yardımıyla (gemilerde kullanılan 1945-1961 modeli transız yapımı 100 mm’lik silah) şâğlariır. Silahın aşırı ısınmasına yol açmadan atış hızını artırmak, yani dakikada 1 000 merminin üstüne çıkarmak (çapı 20 ve 30 mm olan silahlarda gerçekleştirilmiştir) için iki çözüm kabul edilmiştir.
Birincisi, uçakların 30 mm’lik silahındaki toplu sistemdir ve beş yanma yatağından oluşur. Bu top, gerisinde gazlara karşı sızdırmaz bir kapak bulunan tek bir namlunun arkasında döner; boş yatağa giren fişek namluya göre atış konumuna geçer, kovan ise dönmŞhareketinin son evresinde dışarı atılır, barutun yanma ısısının büyük bir bölümü silahın döner topunun çeperlerinden atıldığı için namlu az ısınır: böylece dakikada 1 400 mermilik bir atış hızına ulaşılır.
ikinci bir çözüm ise, Gatling’in 1862’de gerçekleştirdiği ççknamlulu sisteme dönen Amerikalılar tarafından bulunmuştur. Gatling'in yaptığı bu silah, bir el manivelasıyla sürekli olarak döndürülen, altı ile on namlunun oluşturduğu bir namlu demetinden meydana geliyordu; ancak ateşleme geciktiğinde geriye doğru gaz püskürttüğünden tehlikeliydi. Bu güçlüklerin aşılmasından sonra, ABD’de, 1960 -1970 arasında, 40 mm’lik çapa kadar altı namlulu otomatik Gatling silahları üretildi. Uçaklarda kullanılan 20 mm'lik otomatik Vulcan M-61 silahı dakikada 6 000 atış yapmaktadır. Flelikopterlere monte edilen "minigun" (küçük silah) 7,62 mm’lik altı namludan oluşur ve aynı hızla 2 000 mermilik seri atışlar yapabilir.

Yarı otomatik silah. 1835’te amerikalı albay Colt, ekseni çevresinde hareket eden silindirsel bir şarjör yatağı düşündü. Revolver ve modern tabancanın kaynağını Colt'un "döner sistemi" (to revolve) oluşturur. 1860'ta patent alan ilk yan otomatik tüfek (Flenry sistemi), VVİnchester (1867), Kropatschek ve Lebel (1866) modellerinde geliştirilmiştir. XIX. yy.’ın sonunda ise tüm Avrupa ordularınca benimsenmiştir. Atış hızı artırıldıktan sonra, silahın doldurulması gitgide hızlandırılmıştır. Yarı otomatik silahlarda, atıcının müdahalesi, kurma yoluyla kamanın açılıp kapanması sırasında silahın doldurulmasıyla ve her atışta parmağın tetiğe yaptığı etkiyle sınırlıdır.

Kaynak: Büyük Larousse


Benzer Konular

3 Ağustos 2009 / jake422 Soru-Cevap
12 Eylül 2014 / nötrino Ekonomi
24 Kasım 2008 / Ziyaretçi Soru-Cevap
10 Haziran 2007 / P.u.S.u Taslak Konular
18 Mayıs 2012 / Mira Mühendislik Bilimleri