Arama

Zehir Nedir?

Güncelleme: 4 Haziran 2013 Gösterim: 10.205 Cevap: 2
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
8 Temmuz 2009       Mesaj #1
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Hücrelere ve yaşayan dokulara kimyasal, biyokimyasal ya da radyoaktif nitelikte zararlar veren her türlü maddedir. Zehrin en tipik özelliği bu zararlı etkisini en küçük dozlarda bile göstermesidir.

Sponsorlu Bağlantılar
500pxhazardtsvg6247345
Zehirli Madde Levhası

Ağız yoluyla alınma ya da bir şekilde emilmeyle biyolojik sistemlerde hasar veya ölüm oluşturan maddeler zehir ya da Toksin, bu maddeleri inceleyen bilim dalına ise Toksikoloji denir. Radioaktif zehirler ise (Örneğin: Polonyum 220 izotopu)canlı organizmanın yapısındaki kimyasal elementlere yaydığı radyoaktif parçacıklar ile elementlerin çekirdek yapısının değişmesine neden olmaktadır. Bu değişimin sonucu olarak elementler bir başka elemente dönüşmektedir (Örneğin: insan vücudunda kırmızı kan hücrelerinde bolca bulunan Demir(Fe) elementi Alfa ışımasına maruz kalınca atom numarası 2 değerlik artarak Nikel(Ni) elementine dönüşmektedir!) ve kimyasal özellikleride değiştiği için hücre yapısı bozulmaktadır.

Zehirler; düşük dozda kullanıldığında tedavi edici madde olsalar da, yüksek dozda kullanıldıkları zaman öldürücü etki yaparlar. Paraselsus (1493 – 1541) "Tüm maddeler zehirdir, ilacı zehirden ayıran dozudur" diyerek zehire doz kavramını getirmiştir.

Eski çağlarda zehir genelde avcılıkta, savaşta ve idam cezalarının infazında kullanılıyordu. Romalılar ve Yunanlılar zehirleri; hızlı etki eden ve yavaş etki eden, ya da bitkisel, kimyasal ve mineral zehirleri olarak sınıflandırmışlardı. Lekeli baldıran (conium maculatum), Su baldıranı, Kurtboğan, Güzelavratotu, Şeytan elması (tatula) gibi bitkiler ve mantarlardan, bunların dışında Akrep, Yılan ve Karakurbağası zehirleri ve antik çağlarda bu amaçla Civa, zincifre, Arsenik de cadı kazanlarında yer almıştı.

Zehirlerin tanınması ve sınıflandırılmasıyla; panzehir yapımı geliştirilmeye başlandı. Bu dönemde yunanlılar ‘Alexipharmacia’ ve ‘Theriac’ adını verdikleri zehre karşı koruyan manasına gelen panzehiri geliştirildi. Romalılar zamanında yapılan ‘Mitridatum’ ise örümcek, yılan, akrep zehirlerine karşı etkiliydi.

Çağın en ünlü zehirlerinden olan Arsenik; 8. yüzyılın sonlarında Arap simyacı Cabir Bin Hayyan tarafından işlenerek beyaz, kokusuz ve tatsız olan arsenik tozu haline getirildi. Bu toz bilinen tüm zehirlerden daha zehirliydi. Türk hekim Ebubekir Razi arseniği civa ile karşılaştırırken “Ötekilerle karşılaştırıldığında arseniğin kesinlikle öldürücü etkisi var ve yan etkilerinden kurtulmak da mümkün değil” diyerek etkisini belirtmişti. O dönemde arseniğin belirtileri kolera gibi başka hastalıkların belirtileriyle karıştırılıyordu. Bu yüzden teşhis edilemiyordu. 1840’lı yıllara kadar hekimler tarafından vücutta teşhis edilememişti. Öldürücü olabilmesi için çeyrek gram kadar doz yeterli oluyordu ve bu miktarı yemeklere, içkilere karıştırmak hiç zor değildi.

O dönemlerde insanlar zehirlerin gerek öldürücü etkilerine, gerekse teşhis edilememesinin cazibesine karşı koyamıyordu. Hekimler zehirlerden ve özellikle arsenikten kesin olarak kurtulmanın hiçbir yolu olmadığına kanaat getirmişti. İnsanlar nefret edilen kocalardan, miras yüzünden ölümü beklenen aile büyüklerinden bu yolla çok kolay kurtulabiliyordu. Bu yüzden hükümdarlar zehir yapımını, ne sebepten olursa olsun kullanımını, satılmasını hatta niyet edilmesi hasebiyle şikayet edilenleri ağır idam cezalarıyla cezalandırıyorlardı. Kadınlar boğuluyor ya da yakılıyor, erkekler aslanların önüne atılıyor ya da çarmıha geriliyordu.

Tarih boyunca yürütülen entrikaların, politik cinayetlerin gizli kahramanları hep zehirler olmuştu. En ünlü anekdotlardan biri ise tarihçi Plinius tarafından anlatılan; Kleopatra ve sevgilisi Marcus Antonius ile ilgili olanıdır. Markus Antonyus, Kleopatra’yı ziyarete gittiğinde yemekleri mutlaka bir hizmetkarına tattırıyordu. Kleopatra ise bunu hakaret addetmişti. Tarihçi, bir gün Kleopatranın tacından bir çiçek çıkardığını ve Marcus Antonyus’a bu çiçekle şarap ikram ettiğini, Marcus Antonyus’u ise şarabı içmekten az önce durdurduğunu anlatır. Kleopatra şarabın yapraklarına zehir sürmüştür ve Marcus Antonyus’a “Seni öldürebilirdim” der. Sonra bir tutukluya şarabı içirerek haklılığını ispat eder.

Zehirleri en başarıyla kullanan başka bir tarihi karakter ise; Papa Cesare Borgia’dır. Borgia papalık döneminde kardinallere miras bırakmalarını yasaklamıştı. Doğal yollardan ya da yaşlılık sebebiyle ölmeyen kardinalleri zehirle öldürerek mallarına kilise adına el koyuyordu. Hazine başkanı Jean Baptist Ferrara’yı zehirlettiğinde mezar taşına “Burada Jean Baptist Ferrara yatıyor. Bedenini toprak, parasını Borgia, ruhunu da stiks aldı” diye yazdırtmıştı.

Günümüzde zehirlenmelere cinayet sebebi ile sık rastlanmıyor. Genellikle gıda ve ilaç zehirlenmeleri ya da intihar olaylarında zehirlenme vakalarına rastlanıyor. 1989 yılında Amerika’da kayıtlı 18.954 cinayetin sadece 28 tanesi zehirle işlenmiştir.

Ayrıca Bknz Zehir Bilimi (Toksikoloji)

Vikipedi

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
12 Nisan 2011       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Zehir
MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
Sponsorlu Bağlantılar

Herhangi bir yolla organizmaya girdiğinde kimyasal değişiklikler yaratarak dokuları ya da fizyolojik işlevleri bozan ve dozuna göre canlıyı öldürebilen madde, ağı. Zehirler canlı organizmaları ya da dokuları tahrip ederek (aşındırıcı zehirler) ya da işlevlerini bozarak (sistemik zehirler) etkilerler. Zehirlerin bir kısmı inorganik maddelerdir. Organik zehirler, bitkiler ve hayvanlar tarafından üretilir. Hayvanlar genellikle kendilerini korumak ya da avlarını öldürmek için zehir salgılarlar. Bitkisel kökenli zehirlerse, özel olarak savunma amacıyla üretilmeyip başka canlılar için zehir etkisi yapan bitki özsuları, salgıları vb.dir. İnorganik zehirleyici maddeler kurşun gibi katı, karbon monoksit gibi gaz, asitler gibi sıvı olabilirler. İnsanlar eskiçağlardan beri zehirle ilgilenmişler ve çok sayıda zehir bulmuşlardır. Bunlardan bazılarını otlardan, bazılarını hayvanlardan elde ediyorlardı. Bu zehirler ok, mızrak, hançer gibi silâhların uçlarına sürülerek savaşlarda da kullanılırdı.
Bilinen en eski zehirler arasında haşhaş, hintkeneviri, kurşun tuzları ve banotu sayılabilir. Günümüzde çok az miktarları bile öldürücü olan yapay zehirler de vardır.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
AndThe_BlackSky - avatarı
AndThe_BlackSky
VIP VIP Üye
4 Haziran 2013       Mesaj #3
AndThe_BlackSky - avatarı
VIP VIP Üye
Zehir

Ağızdan, solunum ya da deri yoluyla vücuda giren ve canlının yaşamını tehlikeye sokan ve hatta ölümüne yol açabilen doğal ya da yapay madde.
Zehirlenme farklı düzeylerde olabilir ya da bir zehir ötekinden daha etkili olabilir. Örneğin sofra tuzu zehirli bir madde değildir. Ancak aşırı miktarda alınması zehirleyici etki ettiğinden sofra tuzu zehirleme etkisi çok düşük bir zehir olarak düşünülebilir.

Zehirlenme akut ya da kronik olabilir. Zehirli maddelerin bazılarının, alınır alımaz etki göstermesiyle akut zehirlenme yaşanır. Öte yandan insan sağlığı için gerekli olan iyot, flüor gibi bazı maddelerin vücuda gereğinden fazla alınması, zamanla bu maddelerin birikmesine neden olur ve dolayısıyla kronik zehirlenmeye yol açar.

Asbest, kurşun ya da sigara dumanı gibi maddelerin etkisinde uzun süre kalan kişilerde de kronik zehirlenme görülür.


Benzer Konular

18 Ağustos 2015 / NihLe Biyoloji
18 Mart 2016 / ThinkerBeLL X-Sözlük
13 Ağustos 2012 / _AERYU_ Genel Mesajlar